29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cumhu r ıwı Matbaacılı^ \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırket 1 adına Nadır Nadi 0 Genel >aym Muduru Hısan Cemsl, Muessese Mudıru Emıııe Lşakhgli. Yazı işlerı Muduru Ok» GoiKnsın, 9 Habe- Merkezı Muduru ^alçia Bayrr. Sayfa Duzenı Vonctmenı \U Vsf, 0 Temsıtcıler A.hmet T*ı>. 12.MİR HikıiKt Çtfinkıy*, AS}\\\ Çttm V'^enojtlu I, PotınU Cdal BajİMgK, D15 Habck- Ergan M a . Ekonoml. Cfl^u Tarttto. I; SendıU Şafcnn Kflrocı. kuitur C*W Larr. Egjtım Ocnan şoyiim, Haber Arayıma Umel Beftan. Yurl Haberlen Neoteı Dot* 1 *. ^P 01 * Damsmanı AbduJkadu- Yucdman, ly,z \inlai KtRm Çakjkn. \rai'ımıa M u M^>, Du2ekmc lıiıjılı YMO. # Koonünator Ahmef Koraban. • Maiı IS«T Erol Erkm. • Muhascbe Baknt Yner • Bunr-Planlama Stif) OranbejtoftJ» • Rrk.lT. \»-^ Tonıo. • Ek toınj: HaKı Mıyol # idare Hux?nı CaRr. • Istame Onder Çckk. • Bılgı İ5.err. N«l tml • Persond Srrj, Bosuumojtiu Beun -• Voyan. Cumhun^n MabMofck K Gaattahk TA£ Turt Oc*> C*l ».41 Clfelotkı H.'« Ul PK 2J6-!st2nbul Te! 512 05 05 (30 İUB). Tde*. 22246 FM. (1) 526 «0 72 # Su/nur \ < t n Zı>a GokaJp Bh Inkıbo S. No !9'4 Td. 13] 11 41-47 Tdo. 42J44 Fta: (4) 133 m 6< • hmr H Zıva Bh 1352 SİO. "fct 13 12 30. Ttta. SB59 Fs*. (5t> 19 53 60 Inonu Cad 119 S. So I fcu 1. Td l« Jf 52 (4 tot», Tdoc. 62155. F«. Pl) W 37 52 TAKVlM: 9 NİSAN 1990 Imsak: 4.58 Guneş: 6.28 öğle: 13.10 lkindi: 16.50 Akşam: 19.43 Yatsı: 21.07 Eczacılardan 'deodoranta hayır' çağrısı TÜREY KÖSE İZMİR — Yaz yaklaşırken ozon tabakaanı delia etkisi olan itici gazlann kullanıldığı sprey- ler, deodoraıttlar ve böcek oldu- rucu ilaçlara karşı kampanyalar yeniden gundenıe geldi. Izmir Eczacı Odası, "Batı ülkelerinde tüketicinin almadığı bu spreyler Turkiye'de de pazarlanmamalı. 2 milyar dolariık cirosu için 25 uluslararası firmamn 'gaz odasını' koruyamayız. Biz ecza- cılar Avrupa çöplerinin dagıtıcı- sı olmak istemiyoruz" yazılı afiş- ler bastırarak eczanelere dağıt- maya başladı. Ozon tabakasmı delici etkisi olan ve spreylerde, soğutma sis- temlennde, böcek öldurücu ilaç- larda kullanılan kloro-floro- karbon gazlann kullanıldığı tü- ketim tnaddelerine karşı geçen vıl Alıağa'da Petrol-tş mensuplan tuketım kooperatifi Pet-Koop ta- rafından "Yaşayan bir dönya için spreye hayır, spreyle gelen ölume karşı el ele" kampanyası başlatılmıştı. Televizyonda sprey reklamlanmn yasaklanması ko- nusunda da girişimlerde bulunul- du, ancak sonuç alınamadı. Kam- panyanın yaygınlaşması uzeri- ne gerek Aeresol uretıcilen gerek- se kozmetikçiler önlem almaya başladı. Artık uzerinde "Ozon tabakasmı delici etkisi olan kloro-floro-karbon içerir" yazı- lı ürunlerin yanında, "Ozonla dost, ozon tabakasına zarar ver- diği soylenen gazlan içermez. Çevre sağlı^ına olumsuz bir et- kisi yoktur. Özel. hafîf gazla for- mule edilmiştir" benzerı yazıla- nn bulunduğu urunler de yaygın- laşmaya başladı. Bu tür urunle- rin daha sık kullanıldığı, televiz- yonda reklamların arttığı yaz mevsimırun yaklaşmasıyla birlik- te "spreye hayır" kampanyaları da yeniden gundeme geldi. tzmir Eczacı Odası "Bu ülkede yaşa- y«n tüm insanbra" şu çağnyı ya- yımladı: "Avrupa çöplerinin dağıtıcısı olmak istemiyoruz. Ozan taba- kasının delinmesinde bilim adamlannca sonırnlu tutulan kloro-floro karbon (CFC) gazlan ya da sera gazlan diye bilinen de- odorantlarda, insektisitkrde kul- lamlan gazlar Avrupa ülkelerin- de tuketici tepkisi ile karşılanı- yor. Olayın ciddiyetini kavra- yan pek çok ulke bu gazlann kul- lanımını onemli oranlarda azalt- ü." NuriAbaç, Hitit kabarîmalanndan, Karagöz ve minyatürden esinlenen resimleriyle tanınıyor Karagöz'ün resim safası"Özel galeriler, yavaş yavaş ressamlara, resim piyasasına hâkim olmaya başladılar. Satışa dönük üretim başladı. Bu kadarla da kalmayacak, çünkü perde yeni açılıyor. Bir sarsıntı dönemi geçirdiğimiz kesin". ALPAY KABACALI Hitit kabartmalarmdaki tann ve tannçaları alın... Sonra Selçuk- lu laş işçiligindekıfigürleri...Bun- ları Hacivat, Karagöz, Beberuhi, Z«nne, Tuzsuz Deli Bekir vb. Ka- ragöz tasvırleriyle bir iyice karış- tınn... Elde ettiğıniz kanşıma Os- manh minyatürlerini, Osmanlı süslemeciliğini ekleyin... Bu ma- yayla bugunku toplurnsal yaşam- daiı kesitler elde edin: Pazar yer- leri, bahkçüar, baloncular, havuz başında kadınlar, simitçiler, çocuk bahçeleri, tıka basa dolu deniz ta- şıtları... O karmasanm badern gözlü insanlarla bir dengeye otur- duğunu göreceksiniz. Işbu formül, Nnri Abaç'ın re- simlerini gözünüzün önünde can- landırmanızı da sağlayabilir. On- lan, yüzlerce resirn arasından ayırt PORTRE NURİABAÇ NURİABAÇ — "Yöresellik, evrensel sanata bir çıkış kapısı". Sergiler ve ödüller 1926'da Istanbul'da doğdu. Mersın Lısesi'ndeki oğreniminden sonra bir yıl Guzel Sanatlar Akademisı Resim Bolumu'nde "mısafir oğrenci" olarak çalıştı (1944). Ertesı yıl gırdiği DGSA (şimdi Mimar Sinan Universitesi) Mimarlık Bölumu'nu 1950'debıtırdı. Mersin (1950-60) ve Ankara'da (1960-78) devlet daırelerinde mimarlık >aptı, emekliyeayrıldı. İlk sergisini 1949'da Mersın'de açan Nuri Abaç, o tarihten beri yurtiçinde \e dışında birçok kişisel sergı açtı, karma sergilere katıldı. 1974 \e 1981 DYO sergüerinde onur odulune, 1981 ve 1986 Devlet sergilerinde başarı ödulune, 1982Uluslararası tskenderiye Bienali'nde bronz madalyaya değer göruldü. etmeyı de... Bütün bu oğeler öyle birdenbi- re girivermedı Nuri Abaç'ın resim- lenne... "Dengesizliğin uyumu"na ulaşması kolay olmadı... önce bi- ri, sonra ötekı derken, bambaşka bir resim dunyası oluşuverdi. Baştan başla> r ahm: O ortaokulda okurken ressam yük bir binarun taş döşelı av lusuıı- Norettin Ergöven geldi Mersin'e. da resimlerini boyamaya başladı. Kentte büyuk bir "imar faaliyeti" Nuri Abaç, çırak durdu Erguven'e. yürütmekte olan Vali Tevfik Sım Boya karıştınyor, şunu bunu ge- Giir çağırmıştı Ergüven'i. Halke- tirip götürüyor, merdiven tutuyor- vı için, Oteki yapılar için büyük du... Bu,resimilgisini katmerlen- boyutlu resimler ısmarladı ona. diren bir yaşantı oldu Nuri Abaç Erguven, kiraladığı bahçeli, bu- için. Glenda Jacksorfın yenirolüpolitikacılık "Tiyatro ile politika arasında benzerlik var mı?" İşçi Partisi tarafından gelecek seçirn için aday gosterilen tiyatro ve film sanatçısı Glenda Jackson bu soruyu şöyle yanıthyor: "Sanatçı olarak dünyayı, yarattığınız karakterin gözleri ile görmeniz gerekir. Yani kendi değer yargılarınızı katmadan. Ama politikacı olarak herkesin dünyayı sizin gözlerinizle görmesini sağlamalısınız!' EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — Tiyatro ve film sanatçısı Glenda Jackson, yeni bir role haziTİanıyor. Poütikacılığa... Öteden ben sosyal siyasete ilgi du- yan ve bunu ınsan haklan, düşün- ce ve ifade özgurluğunu savuna- rak, sansure karşı çıkarak göste- ren Glenda Jackson, ana muha- lefet tşçı Partisi'nden gelecek se- çım ıçın aday gösterildi. Londra'- nın, çoğunlukla varlıkh sanatçı ve yazarlarının oturduğu Hampste- ad ve Karl Marks'ın da gömulu olduğu mezarlığı ile meşhur Hıgh- gate seçım bölgesınden. Burayı 1970'ten ben halen Muhafazakâr Partili bir uye temsil edıyor, ama bir seçimde elden kolayca kaçırı- lacak bir çoğunlukla Glenda Jackson'ın adaylığı, İşçi Partisi'- ne daha dinamik bir hava verme- ye çalışan Genel Başkan Neil Kin- nock için ıyı bir "halkla Utşkiler" fırsatı da yarattı. Jackson da se- çımı kazandığı takdirde, tiyatro ve sinemayı bırakacağını söyledi. Tiyatro ile politika arasında benzerlik var mı? Glenda Jackson bu soruyu şöyle yanıthyor: "Sa- natçı olarak dünyayı, yarattığınız karakterin goderi ile görmeniz ge- rekir. Yani kendi deger yargılan- nızı katmadan. Ama politikacı olarak herkesi dünyayı sizin göz- lerinizle görmesini sağlamalısı- nız." Glenda Jackson, babasının bir duvarcı ustası olduğunu hiç unut- mayanlardan. Dön kızkardeşten en buyuğu. Sadece ortaokul eği- timi var. 16 yaşından sonra bir ec- zanede çahşmaya başlamış. Ama Kraliyet Tiyatro Sanatlan Okulu'- na girmış Yam konservatuvann tiyatro bölumüne. Burs alıp oku- muş. Ancak sahne eğitimi Royal Shakespeare Company'de bilen- mış. Sonra da ıki Oscar: George Segal ile "A Touch of Class", di- ğeri D.H.Lawrence'in "Women in Love" (Aşık Kadınlar). 53 ya- >ında ve işine aşın dddiyetle bağlı. \ldığı rollerin kısa bir dökumu dahi cıddiyete davet ediyor: Kle- opatra, Phedra, Hedda Gabler, Cesaret Ana, Birinci Oinbcth. Son rolü de yıne güçlü ve tavizsiz bir kadm kahramandı: Galaktika. Osmanlıların Inebahtı Deniz Sa- vaşı'nda tum donanmalarıru kay- betmeleriru Venedık, bir tablo ile kutlamak ister. Kadın ressam Ga- laktika görevlendirilir. Ama sa- vaş, ölüm demektir onun için. Tabloyu istedikleri gibi yap- maz. Jackson: "Sahnede bile ol- sa. faşistleri oynayamam. Kahra- manım ilerici ve devrimci olma- lı" der Basın, bir ağızdan Jackson'u övme yanşında: Sunday Express, "Dinamik, saldırgan, bazen inat- çı, bazen ikna kabiliyeti yiiksek, ama her zaman kadınsı. lşte bun- lar, Avam Kamarası'ndaki erkek- leri yola getirmek için ideal ozel- Bkler." SandayTimes: "Cartcnr- tu sever, baştan çıkancı, knrnaz ve bir kaplan gibi. Politika yap- mak için yaratılmış." Observer: "Bir kedi gibi. Hem soknlgan hem saldırgan. Tehlikeli, ama ne- fıs bir şekilde de cazip." Golf sahalarına kannıarazLsi veriliyor ANKARA (AA)—tzmir veAn- talya'da, turizm amaçlı golf tesıs- lerı yapmak uzere müteşebbislere ait yerde kamu arazisi tahsis edile- cek. Tunzm Bakanlığı'nın, dunku Resmı Gazete'de yayımlanan du- yurusuna göre, tahsis önceükleri- nınbehrlenmesindefınansmangu- cu, tunzmişletmesivepazarlaması konusunda ulusal ve uluslararası turizmtecrubesi, altyapımn mute- şebbislerce gerçekleştirümesi, tarı- hi değeTİerineveyöreselmimanya- pısına uyum sağlaması dikkate alı- nacak. Yatırımcılar kirabedeline ek olarak, yıllık hasılatlannın yüz- de 5'ini Turizm GelıştirmeFonu'- na verecekler. Golftesislen içintahsis edilecek kamu arazilerınin yerleri ve kapa- sıteleri şöyle: "Izmir (Selçuk- Pamucak) 18 deukhgolf alanı, golf kulüp, 400 yataklı otel; Guney An- talya (Kemer) Çırah ve Faselis ile Antalya Belek'te 18 delikligolfala- nı, golf kulüp, yıneAntalyaBelek'- te54delikli golfalanı ilegolfkulüp- ten oluşacak bir başka tesis.'' geliyor Adı Claudta Schiffer. Alman. 19 yaşında. Manken. Son iki yıldır Avrupa'nın önde gelen moda ve magazin dergilerinin aranan kapak kızı. Reklamlardan gunde 8 bin dolar kazamyor. Kari Lagerfeld ve Chanel en yeni modellerini onun ustunde deniyorlar. 1.81*lik boyu >-ar. Ölçüleri 90-62-90. Klasik ince manken tipine uymuyor. Ancak "havası" ile ba 'dezavantajını gideriyor. Stern dergisinin baberine göre Claudia gorunüşiinun aksine hanım hanımcik bir kız. Amerikalı erkek arkadası ile Paris'te motosiklet turlanndan başka "macera"sı yok. İ stelik kazandtğı paralan. iyi bir yere yatırsırüar diye ailesine veriyor. Ancak TV rektamcılan dünyasında Claudia Schiffer'in yıldızının giderek parladığından ve beyazperdeye %;: abkbgı S takdirde 901ı yıllann rakipsiz BB'si olacağından söz ediliyor. Turizmcilerde terör tedirginliği Turizmciler Doğu Anadolu'ya düzenleyecekleri turlar nedeniyle kaygılılar. Ancak genel görüş "terörün turizmi fazla etkilemeyeceği" şeklinde. PKK teröru Doğu Anadolu'da- kı turizmi etkileyecek mı? Alman- ya ve Fransa gibi Doğu Anadolu turlarının başhca alıcısı olan ul- kelerde, terör yuzunden bır tedir- ginlik bulunuyor mu? Can guven- lıği nedeniyle Doğu Anadolu tur- ları ıptal edilebilir mi? CEM HAMULOCLU Her yıl binlerce turıst Doğu Anadolu'yu geziyor. Genellikle Trabzon'dan başlayan Doğu Ana- dolu turları Erzurum, Kars, Do- ğu Beyazıt, Van, Diyarbakır, Ur- fa, Adıyaman, Gaziantep guzergâ- hını izliyor. Ama sezon öncesi ol- dukça "scak" gunler yaşayan Do- ğu Anadolu, turizmcilerı kaygı- landınyor. Bu ve benzeri soruları yoneltti- ğimiz turizmciler, kaygılarmı giz- lemiyor. Ama yapılan değerlendır- melerde, "terorıin turizme bulaşmayacagı" kanısı genel bır goruş olarak belıriyor: Turizmci- ler özetle şu mesajı verıyor: "Doğu Anadolu'daki terör ta- bii ki kaygı yaratıyor. Ama bölge- deki terörun turist gruplannı he- def alraası uzak bir olasılık. Çün- kiı terorist gruplar, Avrupa kamu- oyunu karşılanna almak istemez- ler. Aynca bolgede yıllardır yaşa- nan bir teror ortamı var. Şimdiye kadar olduğu gibi bu yıl da Do- ğu Anadolu'daki turizm, terörden fazla etkilenmeyecek." "Demeç" olarak alınan bu söz- lerin ardında ıse "tedirgin" bir or- tam bulunuyor. Çünkü bir TÜR- SAB yetkılısı, "Bazı şirketler rur- lannı iptal ettiler bile" dıyor. "Bugune kadar başımıza kötıi bir şey gelmedi" diyen Camel Tu- rizm operasyon sorumlusu Fehmi llkray şunlan soyluyor: "Özellikle Alman kamuoyunda biraz korku başladı. Olaylann far- kındalar ve izliyorlar. Ama şu an- da kamuoyunun tam tepkisini al- mış değiliz. Ben bu durumun tur- lan biraz etkileyeceği kanısında- yım. Geçen yıllardaki ilgi surmu- yor. Geçen yıl Doğu Anadolu'ya 70 binin uzerinde turist gotürdıik. Bu yıl ne olur bilemem." tlkray, Suriye sırunna çok yakın oluşu ve yoUanrun bozukluğu ne- deniyle Mardin'ı turdan çıkardık- lannı soyluyor. "Bu sıcak ortam- da Mardin'e gitmeyi duşünmuyo- ruz. Çunku akılcı olmaz" diyen Tentur Operasyon Mudürü Melih Kotan ıse şunlan söylüyor: "Durum ağıriaşırsa Doğu Ana- dolu tuıiannı iptal bile edebiliriz." Airtur Operasyon Muduru Ali Çakır ise birkaç yıldır Silvan'da mola vermediklerini söyluyor. 12 Eylul öncesinde tur otobusune gü- venlik için jandarma aldıklarım hatırlatan Çakır, şöyle sur- duruyor: "Bu sene 35 Doğu Anadoiu tu- rn diizenleyeceğiz. Önümnzdeki hafta başlıyoruz. Herhalde Van- da yine guvenlık giiçlerinden yar- dım isteyeceğiz." Gurkay Turizm'den Şeyda Arpah ise şunlan söyluyor: "Ben etkileyeceğini hiç sanmı- yorum. Bence olumlu etkiler. Çunkii turistin daha çok ilgisini çekiyor. Bizim muşterilerimiz ağıruklı olarak Fransızlardan olu- şuyor. Benim goruşum son yıllar- da ilginin daha fazla arttığı şek- linde. İlgi çekiyor çunku 'Kurt ola- yı var' diyorlar. Biüyorsunuz Kurt olayı Fransa'da da gundemde obm bir olay." Ortaokul sıralarında yer alan bır olay daha: Ressam Kemal Ze- ren, akrabasıydı. Zaman zaman Mersın'e geliyordu. Bir gelişinde, çevre köylerden ve Toroslar'dan gorunümler çizip boyadıktan son- ra boyalanru, boya kutusunu, fır- çalannı, sehpasını Nuri Abaç'a ar- mağan ettı. Onu resme yönlendi- ren bır etken de bu... Lisedeyken karikatür de çizi- yordu; bunlar zaman zaman Ak- baba ve Karikatür dergilerinde ya- yımlanıyordu. Lıseyi bitirince Istanbul'a geldi, Güzel Sanatlar Akademisi'nde "misafir ögrenci" oldu. En çok da Leopold Lev>'nin atolyesinde ça- lıştı. Ertesi yıl Akademi'nin Mi- marlık Bölümu'ne girdi. Orada öğrenim görürken atölyelerde re- sim çalışmalannı surdurdu. Mimar olunca Mersin'e döndu. Geçimini devlet daırelerinde rni- marlık yaparak sağlamakla birlik- te, resimden hiç uzaklaşmadı. An- cak sanat ortamından, sanat çev- relerinden uzakta oluşu yüzünden resmi atılım yapamıyordu. Bir ara soyut resme yöneldi. "Ama bk yerde takıldı, başladı plak aynı ez- giyi çalmaya..." 1960'u Ankara'ya yerleşti. Re- sim, mimarhğın iyice önüne geç- ti bu tarihten sonra. önce Hitit kabartmalanndan etkilendi. Gide- rek Anadolu mitolojisine, halk ef- sanelerıne yöneldi. 1970'e kadar süren bu gerçeküstucu dönemın- de, "duşsel duygularla beslenen bilinçaltında sinsice bekleyen iç in- san, iyi - kotu, guzel - çirkin, olumlu- olumsuz kavramlannı da ele alarak, grafikle desteklediği bir tur kara komporisyonlar" (Z. Bu- \ukışleyen) oluşturdu. Etkilenme ya da esinlenme sü- rüyordu... Karagöz çıktı karşısına. Daha doğrusu, Karagöz'un "re- simsel değeri": Pastel renkleri, bı- çimleri, kompozisyonlan... Bir de toplumsal ıçeriği... Bunlara, Nu- ri Abaç'ın karikatürcülükten, mi- marlıktan gelen deseni eklendi. Karagöz'un resimsel değeri Bu deneyım minyatüre, öteki susleme sanatlanna göturdu onu. Ve Anadolu uygarlıklanyla, onla- rın resimsel öğeleriyle gun-jmüz arasında bır köprü kurmayı ba- şardı. Bu temalar da on yılda "bit- ü". 1980'flen bu yana gunümüz top- lumundan kesitler aktanyor tuva- lıne. Ama "Karagöz'un resimsel değeri"ni kullanmaktan, yani "renk, biçim, kompozisyon kural- lannı ve altyapısını korumaktan" vazgeçmış değil. Dolayısıyla bir rnizah, "humour" havası da var resimlerinde. Aynı zamanda "sus- leyki, fantastik öğelerle ustaca bâğdaştınlmış bir anlatımcüık" (A. Koksal) ağır basıyor. "Çok zengin bir ülkede yaşıyonız" diyor kendisı. "Nere- yi kazsamz bir Bizans çıkıyor, bir Hitit, bir Roma çıkıyor. Selçuk ve Osmanlı ile zaten iç içeyiz. Os- manlı, bu kûlturlerin kaynaşma- sından doğuyor. Bu kulturier ça- ğını tamamlamış olmakla birlik- te bugun de Anadolu'da aynı in- sanlar yaşıyor. Onlar, biziz. Ben, dikkadmi bunlann hepsine birden çeviriyornm." Nun Abaç, evrensel sanata ye- rellikten gidilebileceği inancında. Dıyor ki: "Yalnız plastik sanatlarda degü, tiyatroda, sinemada, muzikte, edebiyatta, mimarhkta da yöresel- lik, evrensel sanata bir çıkış kapı- sıdır. Yöresel sanat iyice oturmaz- sa, yerieşmezse ve bunu cağdaş ol- gularia tamamlayamazsanız, ev- rensel sanata çıkış yapılamaz. Bi- zim evrensel diye tanımladığımız sanatlar da aslinda yöresel..." Ressamlann çabası Ona gore ressamlanmız buyuk çaba harayor \ç "galericiligin tak- Oğı çelme dikkate alınmazsa" res- mimiz olumlu bir yolda gelişiyor. Ancak... "Yurtdışında henttz bir ses çı- karabilmiş değilit. Avrupa'da ça- lışan sanatçılardan bir şeyler bek- lenebilir. Ne yazık ki Fransa ve ts- viçre'de adını duyuran Fikret Mu- allâ dışında, fazla tanınanı yok şiradilik. Bunu da doğal karşda- mak gerekir. Çunku başlangKimız çok yeni. Aslinda yetmiş seksen yılda çok buyuk aşama yapmışu. Beş yüz yıllık kultıire bu kadar kı- sa süre içerisinde yetişilemez. Aynı şey başka alanlar için de söz ko- nusu." Resmin gelişmesi önundeki en buyuk engelin "galericilik" oldu- ğunu one suruyor Nuri Abaç: "Son zamanlarda yeni kavram- lar eklendi resim sanatına. Bun- lardan biri de 'satış'. Son sekiz on yıl içerisinde özel gakrOeria s«yısı artü. Bunlar yavaş yavaş ressam- lara, resim piyasasına hftkim ol- maya başladılar. Bu iyi mi körii mu, neler getirip neler götürdü? Tartısılıyor. Bence çok şey götiir- du, az şey gedrdi. Satışa dönük iıretiın başladı. Bu kadarla da kal- mayacak, çunku perde yeni açılı- yor. Bir sarsınb donemi geçirdiği- miz kesin." Belkı de kendi resimleri artık kapalı mekânlarda soluk alama- dığı için galenlen eleştiriyor Nu- ri Abaç. Çunku resımlerim ızle- dikçe, Karagöz'u perdeden çıkıp semt pazarlarma, çarpık turizme açılmış lokanta ve tavernalara, iş- yerlerine, köy kahvelerine, gezgin satıcılar arasına karışmış, sonsuz bir "resim safası" içmde göruyo- Özel okııl başvuruları • ANKARA (AA) — Özel okullar sınavı için başvurular bugün başhyor. Başvurular, 20 nisana kadar sürecek. Smav, 50 okul için 3 haziranda Ankara, Istanbul, Izmir, Zonguldak ve Tarsus'ta yapılacak. Sınava girecek öğrenciler, smav kılavuzunu ve aday başvuru formunu, okul idarelerinden 5 bin lira karşılığında alabilecekler. öğrenciler, stnav harcı olarak da 70 bin lira yatıracaklar. Bu yıl sınavlarda okul tercihi yerine il tercihi yapılacak. 3 haziranda saat 10.00'da başlayacak sınavda öğrencilere 50 sözel, 50 sayısal olmak uzere toplam 100 soru yöneltilecek. Öğrencüer, sorulan 120 dakikada cevaplayacaklar. Smav sonuçlan, 25 haziranda adaylara postalanacak. özel okullar önkayıt taban puanlannı 9 Temmuz 1990 tarihinde ilan edecekler. Tüccar turistier • EDtRNE (AA) — Ttınstik seyahat adı altında geldikleri Türkiye'de, satmak amacıyla beraberlerinde fazla eşya getiren Romen turistler, ulkeye sokulmayarak geri gönderiliyorlar. Edirne Valısı Ünal Erkan, esnafın şikâyeti üzerine bu yola başvurduklannı söyledi. Alınan bilgiye göre Edirne'nin Kapıkule sınır kapısından son 24 saat içinde, 250 otomobille gelen bin kişi, yanlarında fazla eşya bulunduğu gerekçesiyle Türkiye'ye sokulmayarak geri çevrildiler. Kolesterol düzeyi • Sağlık Servisi — Kalp krizi geçirme olasılığı yuksek bulunan bir kimsenin ilaçla kanındaki kolesterol düzeyini yüzde 10 düşürmesi durumunda, kalp krizi geçirme olasılığının da yüzde 10 oranında azaldığı açıklandı. Türk Sağlık Ajansı'nm Newyork mahreçli haberine gore ABD'de kolesterol ve insan sağlığı konusunda araştırma yapan kurumlar, kandaki kolesterol düzeyi ile ilgili son bulgularını özetlediler. 9 günlük tatil heyecanı • ANTALYA (AA) — Antalya yöresindeki turistik tesisleri, 9 günlük uzun tatilin heyecanı sardı. Yöredeki tesislerin yöneticileri, 23 nisan bayramv ile şeker bavramıru kapsayan 9 günlük tatilde, iç turizmde hareket beklendiğini bildirdiler. Yöredeki birçok turistik tesis, turistleri çekebilmek için 1 nisanda başlayan yeni tarife yerine indirimli kış tarifesini uyguhıyorlar. Seyahat acenteleri de 20-29 nisan tarihlen arasını kapsayan paket turlar düzenliyorlar. Tur paketleri bir kişi için kahvaltı dahil olmak uzere 300-800 bin lira arasında değişiyor. Mersin'e 5 vıklızh otel • MERSt.N (AA) — îçel'in 5 yıldızlı ilk oteli "Mersin Hilton" haziran ayında açüacak. Yapımvna 1988 yıhnda başlanan ve 21 bin metrekarelik alanda 12 katlı olarak inşa edilen Mersin Hilton'da, 188 oda bulunuyor. Toplantı salonları, restoran, bar, gazino, oyun salonu, sauna ve yüzme havuzuna sahip bulunan otelin zemin katında 42 dukkânhk bir de çarşı yer ahyor. Otel marisasının yapımı da surüyor. Çocuklarda astmı • İSTANBUL (tÜHA) — Dr. Haluk Çokuğraş, sigara dumanının alerjik hastalığı olan çocuklarda özellikle astımın ilerlemesinde büyük etkisi olduğunu söyledi. Alerjik hastalıklarda katılımın çok onemli olduğuna dikkat çeken Dr. Çokuğraş, bu tür hastalıkların tedavisinde cilt testi, aşı ve antibiyotik kullanımının yaygın olduğunu belirtti. Aşı tedavisinin 4-5 yıl sürdüğünü ifade eden Çokuğraş, antibiyotklerin ise iyileştirmede pek etkili olmadığını vurguladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear