25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 MART 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE DE BUGUN IVIeteorolOM Genel Mudurtuğu nden alman bıig ye gore yurdun kuz«y ke sımlen parçalı çok bulutlu Marmara- nın dojusu Iç Anadolu nun kuzeyı Karademz ıle Doğu Anadolu nun ku zeyi yağışlı offikı yerier az bulutlu ge çecek. Yağışlar Marmara nın doğusu ıle Karadenız kjyılarmda yaflmur, dığer yerterfe kar şeklmde olacak H « * Sl CAKLIĞI Onemi bır değtşıktık olma yacak Ruzgar kuzey ve doğu yonlerden hafıf ara sıra orta kuvvet te esecek Deradenmöde ruzrjâr Gun batısı ve yıldızdan 3-5 yer yer 6 kuvvetınde saatte 10-21 yer yer 28 denız mılı hızîa esecek Denız mute dıl dalgalı olacak Dalga yukseklıöı 05-15 yer yer 2 metre, açıklarda 3 ila 35 metre dotayında olacak Van Götû nde hava Parçalı buHıtiu ge- çecek Ruzgâr kuzey ve batı yonlerden rıafif ara sıra orta kuv vette esecek, gol kuçuk dalgalı olacak goruş uzaklığı 10 km dolayında olacak Adana Mapaıacı AJıyaman Atyon Ajrı Ankara Antakys Antalya Artvın tyfın BaJrtesr Bıieok Bıngâl Bıtlıs Bokı Bursa Ça/ıaUale Corum Denıdı A 16° 5°Dıyart>akır B 12° 2°Edıme B 10° 2°Erancan B 8° 1° Eraırum K 2° 10°Eskısetw K 5° 2" rjaaamep 8 2° 3° toesun A 14° 6°Gı K 6° (PHakkâr A 15° 6°lsparö 8° 1" Isönbul 6° 2°lzmır 6°-4° Kare 5° -*° Kasömonu 6° 2° Kapen 8° 2°Kırtdarelı B 6° 4°Konya K 8° 2° Kuöhya A 14° 3°Malatya A 11° 0°Maaısa B 6° 1" K Maraş K 5° 3° Mersn K 1° 15'MuSla K 5» 3° Muş B 14° 2°Nığde Y 10P 4°0rdu 8° 2° f t a A 4"-4° SamsjT 8 8° 0°Sw1 Y 7° 4°Smop B 14° 4°Sıvas K 2° 17°Tekırdaj 6° 2°Trate>n 8° 4°Tüncelı 7° O°üçak 8° 2° Van 7° 1° Yozgat 8° 1' Zonguldak B 13° 4° B 11° 3° A 15° 7° A 12° 4° B 5° 4° B 8" 1° Y 10° 4° Y 10° *" Y 10° 4° A 11° 2° K 7° 3° K 5° 2° B 8° 2° Y 10° <S°0 5° 3° 8° 1° 4»-4° 6» 3° 7" 3° - 0 - açık A-açık B Dulutlu G-gune$ı k karl S-ssi Y-yaflmurtj Kahıre < DUNYADA BUGÛN Amsterdan Amman Atına Bağdat Barcelona Base Belgraı Bertn Ronn Bnıksel Budapeşte Cenevrs Cöayır Cdde Oubayr Franttın Gırne Hdsınto Kahıre Kooenhag Köln B 11° A 21° S 20» B 24° A 16° S 8° S 10° A 6» B 9° A W S 8° B 10° A 26° A 23° B 25° A 3= A 1C° K 2° A 26° B 10° B 9° B 18° K 0° B 14° A 8° S 16» B 15° K 1° B 10° B 5° K 4° B 12° S 7° B 24° S 17° S 7° B 24° B 8° B 7° S 7° S 17° B 4° Wâshngton B 6° Zurıh S 9° Londıa Madnd Mılano Montreal Moskoua Munıti Nav York Osto Pans Prag Rıyad Roma Sotya Şam TelAvn Tunus Varsova Vened* Vyana BUIMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Halklar arasında banşı sağlamayı ya da daha genel olarak ın- san ılışkılennde şıd- det kullanımını orta- dan kaldırmayı ya da sınırlamayı amaçla- yan akım 2/ Sedır bı çımınde kanepe Hayvanlara vurulan damga 3/ Gızlı yer, koşe bucak Katı, eğılıp bükulmez. 4/ Entnkacı 5/ Asya ıle Avrupa'yı ayıran dağ sırası Vılayet 6/ Radyumun sırpgesı Buzulların olu$ furduğu dık yamaçlı körfez 7/ Bır ye- re ulaşma, enşme. 8/ Seyrek ve eğretı dıkış. Eskı ve bdınmeyen bır tanhı an- latmakta kullanılan deyım sözu 9/ Yontma ışlennde kullanılan ucu sıvn araç. Guneş doğmadan oncekı aiaca karanlık YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Beğenılen muzık parçalarından oluştunüan demet II İskambılde koz. Arap abecesıne göre bır harfi noktalı, bır harfî noktasız sözcük- lerle yazılmış şıır 3/ Suyun dennlığını ölçmek, dıp tabakaların ya- pısını ıncelemek ıçın kullanılan araç. Turlu rnetallerden yapılmış ınce, uzun nesne. 4/ Işaret Arap edebıyatında bın dızelık man zum yapıtlara verılen ad 5/ Kaba bır komedı turu Ad kavmı hu- kumdan Şeddad tarafından cennete benzetılerek yaptınlan efsa- nevı bahçe. 6/ Bır sozcuk ya da adın baş harfî 7/ Yol yapımında yön bulmak ıçın kullanılan araç. 8/ Kaş ılçesı açıklarındakı Yunan adası Bır nota. 9/ Brıçte sanzatunun kısa yazılışı Aktıf 60 YIL ONCE Cumhuriyef İtilaf 5 MART 1930 Harıcıye Vekılı Tevfik Ruştü B ıadeı afîyet etmıştır Vekıl B dun akşam mubadele komısyonu bıtaraf azasından M Rıvas, M Holştat've M. Enderson'un muştereken vakı olan zıyarellennı kabul etmış, muteakıben Tevfık Ruştu B'yı Tevfik kâmıl B zıyaret etmıştır Bu temaslar, yenı mubadele ıtılâfnamesıne nazaran bıtaraf azay'a havale edılen mubadıl emvalının suretı tasfıyesıle alâkadardır Vekıl B cuma ğunu mukarrer olan hareketını tehır etmıştır, eumartesı veya pazar gunu Ankara'ya avdet edecektır Muteakıben mubadele ıtılâfnamesı ımzalanacaktır Mubadele başmurahhasımız Tevfık Kâmıl B dun kendısıle goruşen muharrırimize demıştır kı "— Harıcıye Vekılı Bf ıle goruştum, kendılenle bırlıkte cumadan sonra Ankara'ya gıdeceğım" Bıtaraf mubadele azası da, a>nı gunde Ankara'ya hareket edecekler ve onumuzdekı hafta ıçınde yenı mubadele ıtılâfnamesının mukarrer olan 8. inci büyük TAYYARE PıYANKOSU imci ke^ıli. 11 Mnr'mdn Bü)fik ikramı>e 35-000lıradır A^RICA. 13 * M 10 OOO l.ralık ıkraın vrier .t 1(1 •VO l.rnlık h r ™..k*f.t tim lcrtıpte kuaMi nıımarfilar ıtkrar dolab» koautauu. ıraza merasımınde hazır bulunacaklardir Tte Gaulle Gazi Hazretleri Reısıcumhur Hz yarın saat ll'de hareket edıyorlar Fırka mufettışı Denızlı meb'usu Haydar Ruştu B Reısıcumhur Hz ru daırelerı hududuna kadar teşvı edecektır Guzergâhtakı halk ılk defa o havalıyı şereflendırecek olan Halâskârlannı ıştıyakla beklıyorlar Reısıcumhur Hazretleri bayram munasebetıle vuku bulan tebrıkât ve ızhar olunan temennı ve hıssıvata teşekkurlennın ıblâğına Anadolu Ajansını tavsıt buyurmuşlardır Reısıcumhur Hz Bugun Bornovayı teşnf buyurmuşlar vezıraat mektebını zıyaret ey lemışlerdır Bu gece mukarrer olan fener alavıtehıredıldı Resat 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet De Gaulle'ün demeci 5 MART 1960 Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle'ün dun Cezayır'de verdığı beyanat, bu sabah Ingılız basınında şıddeth tepkılere yol açmıştır Bağımsız Manchester Guardıan, "De Gaulle'ün Cezayır harbının daha uzun zaman devam edeceğım ve kendı mukadderatını tayın hakkının Fransa'nın askerı zaferını takıp edeceğım bıldırmesı ateş kesılmesı ıhtımalını ortadan kaldırmıştır" demektedır New York Tımes Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle'ün dunku beyanatını şoyle yorumlamıştır "De Gaulle bu beyanatı Cezayır'e dun gızlı olarak yaptığı bır zıyarette vermıştır Beyanatın fazla sert olmasının sebebını mağlûbıyet korkusu ıçınde olan bır orduya cesaret vermek ısteğınde aramak doğru olur " Tunus Yenı Dustur Partısmın organı olan El Amal gazetesı ıse şunları yazmıştır "General De Gaulle'ün bır sulh jestı yapması beklenırken askerı zaferden bahsetmesı teessufe şayandır Bu sozlenn sulhe yardım etmesı beklenemez " Dun gece buradakı Cezayırlıler mahallesınde gemş bır tararna hareketınde bulunan Marsılya polısı, Cezayır Mıllı Kurtuluş Hareketı Marsılya Bolgesı Başkanı Muhammet Bın Abdullah Derbal ıle son gunlerde Fransadakı Mıllı Kurtuluş Hareketı Mesullerı tarafından Marsılya şehrı 10'uncu Bolge Şeflığıne tâym edılen Muhammet Abbas'ı yakalamıştır GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Enflasyon aynı 5 MART 1989 hnflasyonda yavaşlama beklentısı şubat ayında da gerçekleşmedı Devlet Istatıstık Enstıtusu'ne (DİE) gore aylık enflasyon toptan fıyatlarda yuzde 5 1, tuketıcı fıyatlarında da yuzde 4 3 oldu Yıllık ortalama enflasyon da toptan fıyatlara gore yuzde 70 2, tuketıcı fıvatlarına gore de yuzde 76 7 bıçımınde gerçekleştı Istanbul Tıcaret Odası da (ITO) tstanbul'da perakende fıyatların geçen av yuzde 5 0, toptan fıyatlann da yuzde 2 8'e yukseldığını açıkladı İTO, vıllık ortalama perakende fıyat artışının da yuzde 77 2 duzeyınde gerçekleştı&ını belırledı TARTIŞMA İlk Örtünme Nasıl Başladı? Ortunmenin de bir gelenek olduğunu ve başlangıcının bundan beş bin yıl onceye uzandığını yazılı belgelerden oğreniyoruz. tnsanların bırçok davranışlan ve alışkanlık lannın kuşaktan kuşağa gecmış geleneklerden kaynaklandığı bılımr Ortunmemn de bır ge- lenek olduğunu ve başlangıcının bundan beş- bın yıl once>e uzandığını yazılı belgelerden oğ- renıyoruz Hatta yalnız baş ortmenın değıl, da ha başka âdetlerımızın, ınanışlanmızın, bazı efsane ve menkıbelerın ana kaynağı da o ka dar eskıye gıtrnektedır Sumer dınınde bırçok tann ve tanrıça var- dır Tanrıçalar tannlar kadar onemlı roIİCTe sa- hıptı Insanı >araıan, uygarlığı taşıyan, sosyal yaşamı duzenleven, okulları, doktorlan, sanatı korman kadın tannlardı Ulkede bereketı, bol- luğu temın eden, uygunsuz ış yapanlan ceza landıran, savaşlarda onderhk eden hep tann çalardı Her tann ve tanrıça ıçın kentlerde ta- pınaklar yapılmıştı. Bu tapınaklar rahıp ve ra hıbeler tarafından ıdare edılıyordu Bunlann çeşıtlı gorev lerı \ ardı Bu gorev lerden en onem- lısı de Akatlar'da Iştar, "Ibranılcrde" \star- te, \unanlılarda Afrodıt, Sumerlerde lnanna adı ıle Venus yıldızını temsıl eden aşk tanrı- çası adına tapınaklarda genel kadın olmaktı O zaman tapınaklarda yapılan seks kutsal bır gorev savılıyordu Hatta bunlar arasında eş- cınseller de bulunuyordu Bu kutsal fahışele- rın sokak kadmlarından avrılmaları ıçın baş- larını ortmelen zorunlu ıdı (1) Bu rahıbele nn ve dığer rahıbelerın, evlenseler bıle çocuk- ları olmaması gerektı Bunlar tann evmde ve onlara adanmış kışıler olduklanndan doğan çocuklar tanrının çocuğu sayılırdı Kazara bov le bır çocuk doğar ve rahıbe saklavamazsa he- men oldurulurdu Hınstıyanların tsa peygam- ben tanrının oğlu olarak kabul etmelerı, Mer- yem'ın daha doğmadan annesı tarafından ma- bede adanmış ve orada yaşamış olmasından (2) ılen geldığını ve Sumer geleneğının o za- manlara kadar surduğunü gösterıyor Tapınaklarda kadın kıyafetıne gırerek rahı- beler gıbı genel kadın gorev ı yapan rahıpler de \ardı Rahıpler en eskı çağlarda tanrı onu- ne çıplak çıkarlardı Sonralan gorev lenne göre çeşıtlı renklerde elbıseler gıymeye başladılar Gunah çıkaran rahıpler kırmın renk gıyınır, başlanna da fese benzer bır başlık takarlar- dı Şiılenn ılk zamanlarda başlanna kırmızı başlık gıymelerı ve bu yuzden "kızılbaş" adı- nı (3) almaian da Sumerlerden gelen âdetın bır de\amı olmalıdır I O 1^00 yıllarında baş örtme konusu Su- mer topraklarında venı bır bovut kazanıyor O tanhlerde tahta çıkan ve Samı olan bır Asur kralı (adı saptanamıyor) yenı bır kanun çıka- rıvor Bu kanunun 4O'ıncı maddesıne göre Asurlu kadınlar ıster evlı, ıster dul olsunlar sokağa çıkarken başlarını ortecekler Kocaya varmamış olanlar ortme>eı-ek, fahışeler, ko leler ortunmeyecek Bunlar arasında başları örtulu goruleceklere ağır cezalar var kanun- da (4) Gorulduğu gıbı, baş ortme, Islamıyetten çok önce Sumer tapınaklarında kutsal fahışelerın belırlenmesı ıçın başlatılan bır âdet Daha son- ra evlı ve dul kadınlar da o sınıfa sokulmuş Dınle ılgılı bu gelenek evvela Yahudıliğe, sonra da Hırıstı>-anlıga gırmıştır Rahıbelerın başla- rını ortmesı, kılıse \e Sınagog'a gırerken bazı sofu kımselenn ortunmesı gıbı ıslamiycte bu gelenek Islamıyetın başlamasından bır haylı sonra bazı polıtık ve sosyal nedenlerden do- layı gırmıştır 1) H Schmokel, Kulturgeschıchte des Al- ten Orıent (Stuttgart 1961) s.37 2) Kuran ı Kenm, Alı imran suresı, ayet 35-37 3) H Schmökel, S 285 ve Meydan Larous- se, Kızılbaş 4) Mebrure Tosun, Kadrıve Yalvaç, Sumer, Babıl, Asur Kanunları ve Ammı-saduqa Fer- manı (Ankara 1975) s 232, madde 40 MUAZZEZ İLM1YE ÇIG Emeklı Çivıy-azılan Uzmanı Ftlozof-Felsefeci Aynmı Üzerîııe Var olan ne turlu olursa olsun ona "felsefece bakan" kışı, baktığını "ışte o" kılan açısından, anlamı açısından sorgulayan ve bu etkınlik sonucu oluşturduklarını temellendiren kişi filozoftur; kendısi, kimi zaman bunu dile getirmese de bu, boyledir. Felsefe, var olan, duşunme ve dıl arasında- kı ılışkılen, saptadığı hatta var kıldığı konu çerçevesınde belırlemek tunınden bır etkınlık- tır ve her şeyden önce "felsefece bakışı" ge- rektırır Bır şeye felsefece bakmak ve onu fel- sefece anlamak ıse bakılan şeyın "işte o" oju- şunu sağlayan şeyı, yanı onun özgiil aynmla- rın\ behrlemektır İşte bu nedenle de felsefe salt bu konuyla ya da salt şu konuyla uğraşır, denemez Var olan ne turlu olursa olsun ona "felsefece bakan" kışı, baktığını "işte o" kı- lan açısından, anlamı açısından sorgulayan ve bu etkınlik sonucu oluşturduklarını temellen- diren kışı filozoftur, kendısi kımı zaman bu- nu dıle getirmese de bu, böyledır Fılozof, aynı zamanda geçmıştekı felsefeyle de hesaplaşmak zorundadır, bunun ıçın de öncelıkle felsefe ta- rıhıne vönelır, başka filozofların, felsefenın halıs sorunlanna verdıklen yanıtlarla hesap- laşarak kendı ozgun sovlemım kurar Felsefecıler ıse fılozoflann yapıp ettıklerı- nı yenıden ele alan, onların soylemlennı da- ha edılgın bır bıçımde gozler önune seren kı- şılerdır Felsefecılenn gerçeldeştırdığı etkınlik- Erkekler Adına Yalnızca kadmlarımız değildir ikıncı sınıfa itılen. Çocuklarımız, guvencesiz yaşhlarımız, parasız hastalarımız... Koylumuz, işçimiz, memurumuz, butun emekçilerimiz... Dunya butunu içinde ulkemiz bile ikınci sınıftan sayılıyor. Bır bölum kenth Kaaımmız, cınsieruıııı öi- gurluğu yolunda onurlu bır savaşımı başlat- mak ıstıvor Ne var kı hedef belırlemek uzere fazlaca bır çabaya gınşmeden, yalnızca erkek- lerı suçlavarak bu savaşımı surdurebılecekle rını sanıyorlar Sonuv şımdıden gorunuyor Seçtıklen hasım bu konuda alabıldığıne du- yarsız Nerdeyse oralı bıle değıl Bu çır pınmalan vılışık bır keyıfle ızlıvor gıbı Yakın zamanda kendısıne mor ığne batırılması ıçın ozellıkle çapkınlığa kalkışan erkekler de or- tava çıkarsa şaşmamalı Çunku savaşımın bov- lesı dunyada ınsanla bırlıkte başlavan kadın- erkek zıtlaşması ustune duzenlenmış 'ilahi ko- medı'nın alaturka bır yorumu gıbı görunuvor Ozgurluklerın sınırlarını onların uğruna odenen bedeller belırlemektedır ÇağHaş top- lnmun karmaşası bu\udukçe bu bedellerın odenmesı de zorlaşıyor Ozgurlüklerınden go- nullenvle vazgeçenlere -ustune üstluk- çeşıt çe- şıt ayrıcalıklar, armağanlar sunulüyor Karşı- lığında ozgurluklenmıa bılerek bılmeyerek as- kı\a alıp bu ayrıcalıklardan, armağanlandan, vapav odullerle hepımız çeşıtlı olçulerde ya- rarlanmaktayız Suçların hepsını erkeklenn us- tune yukleyıveren kadmlarımız, acaba kendı- lennı bundan soyutlayabılırler mı 1 Buvuk kentlerın sokaklanna bıle sıra sıra dızılen "aile salonumuz vardır" ayırımlarına, şehırler arası otobuslerde >a da trenlerde 'aıle' yanına erkek çocukları bıle oturtmayan bağnazhk kuralla- rına rahatları ıçın olsun zaman zaman sığın- dıkları olmuvor mu' Bılmem hangı eşcınsel şarkıcının duzenledıgı "kadınlar matinesi "ne gule oynaya hıç katılmadüar rru'' Kafataslan ıçınde renklı basının Ilave'lenn- den ve Meksika dızılerınm duzmece öykule nnden başka malzeme bulunmavan apartman ler. phılosophıa perennıs ıçın çok buyflk bır değer taşır Oyleyse fılozof ve felsefecı tennrlerını yu karıda kısaca belırttığım kavramsal ıçenkler- le koruyalım Avnca felsefeyle uğraşan bır kı- şının, filozof olup olmadığına karar vermesı ıçın Kant'ı ölçut alması gerektığı de pek an laşılır gıbı değıl(') Oyle görulüyor kı Oruç Aruoba'nın sözunu ettığı kongreye katılan fı- lozoflar, Kant'tan ızın almamışlar (') Asıl tuhaf (kımı zaman tehhkelı gıbı) ola- nı, "fılozof olacağım" derken "doctor unhersalıs" olmak gıbı gorunuyor bana, çun- kü bu ıkı ter<tiR aresıada ınce bir sınır çtzgısı var gıbı Ulkemızde halıs filozofların yanın- da, daha çok "doctor umversalıs"ler var, ne dersınız' BETUL ÇOTUKSOKEN lar dolusu 'konkenci'yı ne ıçın gormezden ge- lıyorlar 7 Bız de bu orneklerden yararlanıp bu- tur. kadınları suçlamaya mı kalkışalım'' Yalnızca kadınlarırruz değildir ikıncı sınıfa itılen Çocuklarımız, guvencesiz yaşhlarımız, parasız hastalarımız Koylumuz, ışçımız, me- murumuz, butun emekçilerimiz Dunya bu tunu ıçınde ulkemiz bıle ikıncı sınıftan sayılı- yor Oyleyse neden savaşımı bır kadın-erkek çekışmesı bıçımıne ındırgemeye uğraşalım Bu boyutsuz çekışmelerle, kadını mal yerıne ko- yan geçerlı dın kıtaplarına, erkeğı 'reis' ılan eden cumhuriyet yasalarına, kız çocuğu evlat- tan saymayan törelere karşı utkuya nasıl erı- şebılırız'' Karşı durmak ıçtn bır dırencımız varsa, bu- tun horlananlar, ıtılenler; ezılenler ellenmızın, vureklerımızın sıcaklığını bırbınmıze ıletme- hyız Bu da kemıkleşmış vapılann ıçınde 'kota' aramalannı değıl, çağdaş ınsanın ozgurluk sa- vaşımıyla butunleşen yenı orgutlenmelerı zo- runlu kılmaktadır Kadmlarımız kadar erkelerımız de gerıkal- mışlığın utancını ıçlerınde duvabılıyor ERGUN UĞUR Ogretim Uyesı Istanbnl Kültür PoUtikaıııız ve ICOMOS Hâlâ tescilı yapılmamış ve bir kenarda unutulmuş yığınla antik kentin durduğu Anadolu toprağı, yuzlerce yıllık kulturel mirasıyla araştırılmayı ve incelenmeyi beklemektedir. LNESCO'nun onemlı kuruluşu ICOMOS'- un etkınlıklerını ıçeren ve ulkemiz gerçekle- nne şovle bır dokunan onemlı bır yazı yayım- landı geçenlerde bu sutunlarda Prof. Ha- lûk Sezgın'ın uzennde durduğu gerçekler, yıl lardır yaşanan, bıldığımız \e değışmeyecek gı- ! bı gorunen kultur polıtıkamızın sığlığını da , gosterdı tekrar Öncelıkle, Lluslararası Anıt- lar ve SİT'ler Konseyi ya da kasa adıyla "ICO- MOS"un ulkemiz açısından onemını henuz , kavrayamamış olduğumuzu da peşınen belır- tehm Yurdumuzun kulturel kalıntılannın, o eşsız ve harıkulade mırasın son zamanlarda- kı durumları ortadadır Dığer ulkelerle sağlanacak bır kulturel ıle- tışım ıhşkısı de ICOMOS gıbı bır kuruluşun çabalarıvla çok buyuk atılımlara sahne ola- bılecekken maalesef, kımsenın kabuğunu kı- np çıkmayı ıstememesı ve adamsendecı bır ta- \ır ortaklığı yaygınlık kazanıyor Hâlâ tescıh yapılmamış ve bıı kenarda unu tulmuş vığınla antık kentın durduğu Anado- kı toprağı vuzlerce yıllık kulturel mirasıyla araştırılmayı ve incelenmeyi beklemektedir Kulturel polıükalardakı yanlış yaklaşımlar, daha Anadolu'nun zengın kulturel çeşıtlılığı- nı ozumleyememış, sındırememış ıdarecılerın nemelazımcı tavırlarıyla ve tutumlarıyla "hasbelkader" surup gıdıyor9 Bır daha yenne konması ımkânsız antık çağ kultur mırasımız acımasızca yok edılıyorsa, arkeolojık SİT'ler ve tumulusler sovuluyor- sa, Turk donemı mımarı mıras erıyorsa, et- nografık ve folklorık değerlerde yozlaşma be- lırtılerı goruluyorsa bu konularda onlem al- mayı ongormeven ıdarecılenn ne yaptığı so- rulabıhr, bunlar tartışılabılır mı7 Ancak bu r.u kım yapacak dıye de sormak lazım Öyle ya bugun Anadolu'nun her köşesın- de buyuk "çag atlama" belırtılen ve beton laşma on planda gelmektedır Âdeta bır mı rasyedı çılgınlığı ıle yaşanan kultur varlıkla- AtlIi Tıp Dersi Yaz donemindeki mecburi bekleme donemiyle birlikte toplam 5 aylık bır zaman kaybına uğradık. Bızler, Akdenız Lniversıtesı Tıp Fakultesı'nde okuyan bır grup öğrencıyız Fakultemızde adlı tıp oğretım uyesı bulunmamaktadır Bu yuz den bu ders Ankara'dan gelen oğretım uyele rı tarafından verılmektedır Soz konusu ders- ler 5 gun surmekte ve çok gereklı olduğu hal de herhangı bır pratık uygulama bulunma- maktadır Adlı tıp stajı bır hafta devam eden teorık derslerden oluşmaktadır Ankara'dan gondenlen sorularla yapılan butunleme sınavı sonucu, sadece bu dersten staj tekrarı aldık Bu durum fakultemızde ılk defa gerçekleşmektedır Mevcut yönetmelığe gore tek dersten staj tekrarı alan oğrencı, o sta jı vermeden bır ust sınıfa devam edememek tedır Oysa kı hemen dıger butun tıp fakulte lerınde uygulanan yönetmelığe gore tek ders ten kalan oğrencıler bır ust sınıfa devam ede- rını yok etme çılgınlığı, SlT'len hallaç pamu- ğuna çevırme ustahğı hıçbır donemde yaşan- mamış bır facıayı gözler önune sermektedır Evet yaşanan, btr curcuna ve facıadır Ana- dolumuz ıçın Ege ve Akdeniz kıvıları ıle o guzelım koylarda yatan eskı kent ızlerı, tapı nak alanlan, sorumsuzca yok edılırken, bınn- cı derecede korunması gereklı SIT'ler çaktı- rılmadan uçuncu dereceye ındırılıvermekte ve beton egemenlığı kıyıları bozmaktadır Keza, yıne eskı Turk kentlerı betonlaşırken butun bu olumsuz değışıkhklere ses çıkarmayan ay- dınlanmızm suskunluğu da gözlenıyor Evet, yaşamlan, bır suskunluktur Kötu değışmeler karşısında sevırcılığı kabullemştır Gerçekten Anadolu gıbı eşı benzerı az olan bır ulkede, kulturel çeşıtlılığın renklendırdığı bır köşede son bırkaç yılda yaşanan olumsuz "krraatlar" uzulunecek bır başıboşlukla at ba şıgıdıyor Ve her şey acımasızca değışıyor Bu Anadolu'nun yenı yuzu Ve butun bu olum- suzlukların yanı sıra ICOMOS gıbı bır kuru- luştan uzaklaşmak "korieşme"nın bır başka yuzu mudur dersıruz9 EROL OZKAN Sanat Tarıhçısı / Edremit bılmektedırler Oğrenaler ıçın bır dığer talıhsız husus da soz konusu olan adlı tıp derslerı ıkı ay suren genel cerrahı stajının sonunda verıl- mektedır Dolayısıyla bu ıkı ay boyunca hıç- bır derse gıremedığımızden bu sureyı boş ve- re beklemış olduk ve ust sınıftan ders alama- dık Yaz donemindeki mecburi bekleme do nemıyle bırlıkte toplam 5 aylık bır zaman kay bına uğradık Yetkılılerden sorunumuza ılgı gostermele- rını beklıvoruz Bır grup oğrencı Antalya POUnKA VE OTESI MEHMED KEMAL . . .İçimizdeki İflasa Bakalım Bırkaç hafta once Londradan dönen bır arkadaşa, "Oralar na- sıl7 " dıye sorası oldum "Aman sorma', dedı "bızım buralardan beter Sokaklarda dı- lencıler, metrolarda sarhoşlar ışsızlıkten geçılmıyor, enflasyon almış başını gidıyor' Bu sozler karşısında kendımızı unutup Ingılızlere acıyasımız gelıyor Bızım arkadaş mı boyte gördu, yoKsa Londra'da bıze ben- zeyen bır tablo mu var7 Bız hıçbır şeyı kendı gözlerımızle gormeyız Ne varsa Batı: dan alırız Gozumuzde bır Batı gozluğü vardır "Pekı, sosyalızm, komunıznV" "Sosyalızm ıflas ettı, komünızm batıyor" Eh ne olsa Londra'dan gelıyor, bır şey söylemedım ama ka- ra kara düşunmeye başladım Bu duşunceler neden batıyordu? 1920'ler ekonomık knzıyle kapıtalızm batmış mıydı' Dünya bur- juva demokrasısıne donecek denryordu Burjuva demokrasısınde ışçılerın payı yok muydu9 Bu demokrasıyı burjuvalar tek başına mı kurmuşlardı9 Oncelerı soldakı partılerın adı sosyal demok- rartı Lenın, Bolşevık partının adını komünıst koyduktan sonra, ötekı partıler de adlarını komunıste çevırdıler Solcular bılıyor- lardı kı sosyalızm çok ılerlerde bır cennetın adıdır Sosyalızm aşa- masından geçmedıkten sonra komunızme varılmazdı Bunu her- kes bılıyordu Komünızm ana ılkesı herkesın yeteneğıne göre ver- mesı, gereksınmesı kadar alması değıl mıydı? Boyle bır aşama çok ılerlerdeydı, ama sosyalızmın getırdığı ornekler vardı, ış gü- vencesı, duşuk kıra, ucuz ılaç, bedava okul ve hastane unutula- bılır mıydı7 Bu kazanılmış haklar ıflas ve çöküntu ıle bırlıkte mı gıdeceklerdı? Çökurrtu ve ıflas bu hakların elden gıtmesı demekH, gıder mıydı9 Doğu Avrupa ulkelerının bırer bırer kaydıkları çızgı sosyal de- mokrası değıl demokratık sosyalızmdı Sosyal demokrası btr an- lamda denenmış yetersızlığı anlaşılmıştı Demokratık sosyalızm yıllardır uygulama alanı bulamadığı ıçın araya sıkışmıştı Şımdı kurtulmak ıstryor Belkı Doğu Avrupa modelının kabuk değıştır- mesı ıflas gıbı anlaşılıyordu Ortada ıflas değıl, bır yenıden ken- dıne gelme vardı Anlaşılan ış güvencesı, duşuk kıra, ucuz ıtaç, bedava hastane, bedava okul gıbı kazammların yanına eksığı du- yulan demokratık sosyalızm konuyordu Stalıncılıkten bu yana demokratık sosyalızmde savsaklamalar vardı bunlar yenıden de- ğerlenıyordu Şurası unutulmasın kı dünya yaygın bır banş dönemtne gırı- yordu Bu uygulamalar, onun tartışması, denenmesının göze alın- ması, barış dönemının ürünû olabılırdı Bır barış dönemı süre- cıne gırılmese boyle bır deneme zordu Barış dönemıne gırıldı- ğınden bu deneme göze alındı Kapıtalızmın, sosyalızmden öğ- rendığı çok şeyler var Şımdı demokratık sosyalızm denemesın- den de öğreneceklerı olacaktır 1917 Devnmı ıle kapıtalızm ken- dıne nasıl çekıdüzen vermışse, bu aşamada da verecektır Demokratık sosyalızm ve demokrası bızım çok uzağımızday- dı Bız bunca yıl demokrasıyı ışletememışız demokratık sosya- lızmı nasıl ışletelım? Içımızde ve dışımızda hâlâ ınsan haklan kav- gası verıyoruz Baskılar, ışkenceler, yersız gozaltına almalar, fi- kır suçlarından yargılanmalar ne gune duruyor'' Bunların bır türlü üstesınden gelememışız Bızı sosyalızmın ıflası, komünızmın çö- kuşü ırgalar mı 9 Yönetım açığa çıkmakta olan Komünıst Partı- sı'nın peşıne duşuyor, neredeyse açığa çıkıyor drye kovuşturmaya geçıyor Tartışması nasıl olacaktır"? Açığa çıkmasını ıçıne sındıremeyen bır yonetım partıleşmesı- ne ızın verır mı ? Bız AT ye gırelım demokrasılerın yanında yerı- mız olsun ıstıyoruz Hıç yanlarına alırlar mı 9 Dışımızdakı değıl, ıçımızdekı ıflası önleyelım yeter' 5ANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL u Bag-Kıır'dan Sigoıta'ya" SORU; 1958-1960 yıUarı arasında 2 \ıl sıgortalı olarak çalış- üm. 1960 yıhnda isımden ajnldım. 1976 yılında da kendi adıma bır ışyerı açarak 14 yıldır serbest tıcaret yapıyo- rum. 14 yıldır da Bag-Kur'luyum ve 7. basamaktan prim oduyorum. Kaydımı sildınp Bağ-kur'dan sıgoriava geçecfgim. Oğrenmek ısledıgım, 5 yıl isteğe bağlı sıgortalı olup ust gostergeden emeklı olmak ıstıyonım. İsteğe bağlı sıgor- tanın şartlar nedır? Odemelerımı bep 6.400 yaparsam, ayda kaç lira sı- gortaya odenm? S yıl sonra 5.000 gunumu de doldur- muş olacağım. Sıgorta bana ne aylık baglar? YANIT: Sosyal Sıgortalar Yasası'nın 85 maddesınde "tsteğe Bağlı Sıgorta"nın koşulları belırlenmıştır Sosyal Sıgortalar Kurumu'nun isteğe bağlı sıgorta kolundan ya- rarlanabılmek ıçın öncelıkle kuruma yazılı başvuruda bulunulur Bu başvurunun geçerlı olabılmesı ıçın, başvuru tarıhınden önce SSK kapsamında "tesal edıunış" olmanın yanı sıra, "herhangı bır sosyal guvenlık kuruluşuna tabı olarak çalışmamak ve buralardan kendı çalışmalarından dolayı aylık bağlanmamış olmak" gerekır Daha once sıgortaya tescıl edılmış ve hıçbır sosyal guvenlık ku- ruluşuna bağlı olmayan ve buralardan kendı çalışmasından aylık almayan herkes bu sıgorta kolundan yararlanabıbr İsteğe bağlı sıgortalı olanlar, 700'den başlayıp 1 400'de son bu- lan Gösterge Tablosu ıle 1 700'den başlayıp 6 400'de son bulan Ust Gösterge Tablosu'ndakı gostergelerden dıledıklerını seçebılırler Gösterge seçüdıkten sonra, gösterge yukseltmek bellı koşuUara bağ- lanmıştır "Bulunduğu derece ve kademe uzennden en az 360 gun prım ödeyenler yazıb talepte bulunmak şartıyla, talep tanhını takıp eden yılbaşından ıtıbaren prım hesabına esas derece ve kademesını en çok bır derece yukseltebüır" Ancak ılk gırışte dıleyen Üst Gösterge Tablosu'nun 1 derece 5 kademesınde yer alan ve en yuksek gösterge olan 6 400"u seçmek hakkına sahıptır Bu gostergeyı seçenler, bugun ıçın 255 katsayıya gore 326 bın 400 lıra prım odemek durumundadır 5 takvım yılı 6 400 gösterge uzennden "!o 20 oranında malul- luk, yaşlıhk ve olum sıgortaları pnmı ödeyenler, 25 yıllık sıgorta- Iılık suresı ıçınde 5 000 gun pnm ödemış durumda ıseler aynı gostergeden ve ^o 50 oranında yaşlıhk aylığı almaya hak kazanırlar. 6 400 gostergenın, 5 000 gün prım karşılığı, •% 50 orandan bağ- lanan yaşlıhk aylığı I992'den sonrası ıçın, 255 katsayı ve 175 bın lıra sosyal yardım zammı ıle bırlıkte 991 bın lıra olacaktır Chdbıdİngiliz DİIİnİn En Ansiklopedik CMad Ingilizce-Türkçe I 19 Satış/Depo Halkalı Cad No 259 Sefakoy/btanbulTel 598 97 50-52 Merkez.Cumhunyet Cad Dörtler Apt 18/6 Kat 3 Elmadağ%tanbul Tel 13102 30-36
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear