Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/10 HABERLER 5 MART 1990
Patrik ımvanı
• tSTANBUL (AA) — Gürcistan Başpiskoposu 2. Ilias,
dün Fener Patrikhanesi'nde düzenlenen törenle "Tiflis ve
tüm Gürcistan Kilisesi'nin Patriği" unvanını aldı.
tstanbul'dan 4. yüzyılda gönderilen misyonerler
sayesinde kurulan Gürcistan kilisesinin son başpiskoposu
2. Ilias, yaklaşık 15 yıl önce Fener Patrikhanesi'ne
dilekçeyle başvurarak patrik olmak isteğinde
bulunmuştu. İstanbul Fener Patrikhanesi St. Sinod
Meclisi de 23 ocakta toplanarak, Gürcistan kilisesmi
bağımsız kilise olarak ilan etmiş, aynı zamanda 2. Ilias'a
"patrik" unvanını vermişti. Gürcistan'daki 20 milyon
civarındaki Ortodoks Gürcünün en büyük ruhani lideri
unvanını elde eden ve Ortodoks âleminde Sofya
Patriği'nden sonra 9. patrik olarak yer alan 2. Ilias,
bugün ayrıca Fener Patriği 1. Dimitrios'la birlikte sabah
ayinini yönetti.
OSS deneme sınavı
• ANKARA (AA) — özel Dershaneler Birüği
(ÖZDEBİR) tarafından düzenlenen öğrenci seçme
deneme sınavı yapıldı. özel Dershaneler Birliği Derneği
Başkanı lbrahim Arıkan, 71 il merkezinde yapılan sınava
40 bin universite adayının katıldığını söyledi. Yaklaşık 4
bin öğretmen ve bine yakın yardımcı görevliyle
gerçekleştirilen sınavda adaylara, 75 sayısal ve 75 sözel
olmak üzere 150 soru yöneltildi. Öğrenciler soruları 2.5
saatte cevapladılar. Sınavdan sonra soru kitapçıklan
adaylarda kaldı.
Süopi'de 100 gözaltı
• Haber Merkezi — Derebaşı köyü eski muhtarı Hacı
Aydınlık ve dört yakınının evlerine yapılan baskında
öldurülmesinden sonra düzenlenen operasyonlarda
gözaltına alınanlann sayısının 100'ü aştığı bildirildi. Bu
arada, sorgulanmak uzere önceki gun Cizre Keşif Taburu
Komutanlığı'rida gözaltına alınan beş kişi dün serbest
bırakıldı. öte yandan Hakkâri'nin Şemdinli jlçesine bağlı
Anadağ köyu Bağlıca Mezrasf nda teröristlerle köy
koruculan arasmda çıkan sitahlı çatışmadan sonra
kaybolduğu bildirilen yedi yurttaşia ilgili soruşturma çok
yönlü olarak sürdürülüyor. Kaybolduğu bildirilen 2'si
korucu, 5'i çocuk ve yaşlı olan 7 kişinin izine halen
rastlanamadı. Yetkililer, söz konusu kişilerin teröristler
tarafından kaçırılma olasılığının ağırlık kazandığını
belirtiyorlar.
Cezaevinden iki firar
• KIRŞEHİR (AA) — Kırşehir Yarıaçık Cezaevi'nde
kalmakta olan iki mahkûm, önceki akşam firar etti.
Adam öldürmeye teşebbüs suçundan 16 yıl 8 aya
mahkûm Bekir Yılmaz ile gasp suçundan 12 yıl 6 aya
mahkûm Muzaffer Şencan önceki akşam saat 20.00'de
yapılan yoklamada bulunmadılar. Yapılan araştırmada iki
mahkûmun firar ettiği ortaya çıktı. Cezaevi yetkilileri,
mahkûmların nasıl firar ettikierinin araştırıldığını, olayla
ilgili olarak soruşturma açıldığını söylediler.
Habur'da araç kuyreıgu
• SİLOPİ (AA) — Şoförlerin, anlaşma sonucu "kontak
kapatma" eylemine son vermesi, tankerlerin Türkiye'nin
Ortadoğu ülkeleriyle karayolu bağlantısını sağlayan
Habur gümrük kapısma akın etmesine yol actı.
Mardin'in Silopi ilçesi yakınlarındaki sınır kapısından
Irak'a geçmek için bekleyen tankerlerin, 45 kilometrelik
kuyruk oluşturdukları bildirildi. Irak'tan Türkiye'ye
petrol urünleri taşıyan tankerlerin şubat ayında başlayan
ve 13 gün süren kontak kapatma eylemleri, 28 şubatta,
fiyat konusunda anlaşma sağlanması uzerine son buldu.
Bunun üzerine E-24 karayolu güzergâhındaki TIR
parklarında bekleyen tankerler, Irak'a gitmek üzere
Habur sınır kapısına hareket ettiler. Yaklaşık 20 bin
tanker, sınır kapısında 45 kilometreye varan kuyruk
oluşturdu.
DemiraTa soruşturma
• ANKARA (ANKA) — Ankara DGM Başsavcısı
Nusret Demiral hakkında hazırlanan 5 ayrı dosya, bugün
Hâkimler ve Savcılar Yuksek Kurulu'nca ele alınacak.
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Cengiz
Kostakoğlu'ndan alınan bilgiye göre yüksek kurul
bugünkü toplantısında dosyalarla ilgili ön çalışmalan
başlatacak. Kostakoğlu, prosedur gereği yüksek kurulun
kendisine gelen dosyaları niteliğine göre kurul üyeleri
arasından seçilecek bir raportöre inceletebileceği gibi
doğrudan kurulun kendisinin de incelemeyi
başlatabileceğini söyledi. tncelemeler sonunda Demiral
hakkındaki dosyalarda öne surülen suçlamalar ciddi
bulunduğu takdirde, Demiral'a uyarı, kınama, meslekten
men gibi çeşitli cezaların verilmesi mümkün olabilecek.
PTTVJen yeni atıkm
• ANKARA (ANKA) — PTT, 1990 yılı içinde toplam
524 bin 822 hatlık sayısal telefon santralları kuracak.
PTT'den yapılan açıklamaya göre bu konudaki alım
sözleşmesi Netaş, Teletaş ve Simko firmaları arasında
yarın imzalanacak. Yaklaşık 226 milyar 280 milyon liraya
malolacak proje uyarınca, Netaş'tan 207 bin 500,
Teletaş'tan 219 bin 600, Simko'dan ise 97 bin 722 hatlık
sayısal santral alınacak. /
Doğramacı'dan yorum yok
• İZMİR (AA) — YÖK Başkanı Prof. Dr. îhsan
Doğramacı, DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in,
"universite grubu" toplantısındaki, "üniversiteyi 100 yıl
geriye götürdüler" sözleri konusunda bir yorum
yapmayacağını söyledi. İzmir'de bulunan YÖK Başkanı
Prof. Doğramacı, konuyla ilgili olarak kendisiyle
görüşmek isteyen AA muhabirine, "İzmir'de
dinleniyorum. Sayın Demirel'in bu sözleri üzerine
konuşmak istemiyorum" dedi. YÖK Başkanı Prof. İhsan
Doğramacı, bir günlüğune İzmir'e geldiğini, herhangi bir
programı bulunmadığım da kaydetti. DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, universite grubunun dunkü yemekli
toplantısında, 12 Eylul'de yanlış yapıldığıru iddia etmiş
ve "Üniversiteyi 100 yıl geriye, mekteb-ı âliye
götürdüler. Ama suskunluk bilim adamına yakışmaz"
demişti.
ARAPın araştırması
• tSTANBUL (AA) — ARAT Araştırma ve
Danışmanhk AŞ tarafından yapılan araştırmaya gore
şubat ayında en çok hayat pahalılığı konuşuldu. Ayın en
çok konuşulan kişisi Yıldırım Akbulut, en başanlı kişisi
ise Mesut Yılmaz oldu. Hayat pahalılığı, geçen ay da
birinci sıradaki yerini korudu. Yuzde 49.2 oranla ilk
sırayı alan hayat pahalılığı, en çok ev kadınları, işçiler ve
işsizler tarafından konuşuldu. Hayat pahalılığını yüzde
7.1 oranla Yeniçeltek faciası izledi. Sıralamada 6.9 oranla
çeşitli spor olayları üçüncü sırayı alırken, bunun
ardından Azerbaycan olayları, Ermeni sorunu, iç politik
konular, belediye hizmetleri, borsa, işsizlik ve hukumetin
durumu geldi.
Cumhurbaşkanı'ndan 7ş çevreleriyle bütünleşiri mesajı
özal ünivershelere el attıCumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk kez YÖK
üyeleri ve rektörlerle görüşen Özal'ın,
mütevelli heyet sisteminin pilot üniversitelerde
uygulanmasını istediği öğrenildi. Özal, YÖK
Yasası'nda küçük değişiklikler yapılabileceğini
de söyledi.
ANKARA (Cumkuriyet Büro-
$•) — Cumhurbaşkanı özal, pi-
lot olarak seçilecek bazı üniversi-
telerde "mütevelli heyet sistemi"-
ne geçilmesini istedı YÖK'e ve
rektörlere, "Üniversitekr iş çevre-
leriyle btjtünleşsin" mesajı veren
özal, "Üniversitelerin pazardan
gelecek taleplere uyacaklan bir
sisteıne geçilroesi gerektigini" vur-
guladı.
Cumhurbaşkanı Özal, bu göre-
ve geldikten sonra ilk kez YÖK
üyeleri ve üniversite rektörleriyle
bir araya geldi. Rektörler Komi-
tesi ve Universitderarası Kurul
toplantılanndan sonra, YÖK üye-
leri ve rektörlerden "yüksekögre-
timin son durumu ve bedefler"
konusunda brifing alan Özal,
kendi görusterini de bildirdi. YÖK
Başkanı thsan Doğramaa'nın ak-
tardığı, YÖK kurulduktan sonra-
ki gelişmeleri ölumlu karşılayan
Özal'ın, Doğramacı'ya olan des-
teğinin sürdüğü gözlendi.
Özal, YÖK üyeleri ve rektörle-
re yaptığı konuşmada, son günler-
de kamuoyunda tartışılan "müte-
velli beyel" konusuna da ustu ör-
tûlü olarak değındi. ANAP İstan-
bul MilletvekUi Adnan KahvecU
nin haarladığı üniversiteler yasa
taslağında yer alan Üniversitelerin
işadamlarından oluşan mütevelli
heyetler tarafından yönetilmesi
fikrine sıcak yaklaşan Özal, direkt
yasa tartışmasına gırmemekle bir-
likte, pilot olarak seçilecek iki-üç
üniversitede bu uygulamaya geçi-
lebileceğini söyledi.
YÖK Başkanı Dognunacı'nın
savunmasına karşın rektörlerin
büyük çoğunluğunun karşı çıktı-
ğı mütevelli heyet uygulamasının
ilk olarak ODTÜ ve Boğaziçi'nde
uygulanabileceği ifade edildi.
Toplantıda Türkiye'nin önünde-
ki darboğazlar arasında eğıtimin
ve sağlığın başta geldiğini vurgu-
layan özal, "21. yuzyıl dünyası-
na yetisebilmemiz için bu 10 se-
nede özellikle bu iki alanda çok
şey yapmamız gerekiyor" dedi.
Yükseköğretimin daha "esnek"
hale getirilmesinj savunan özal,
"tek tip universite" anlayışına
eleştiri gelirmiş oldu. Özal'ın
YÖK üyeleri ve rektörlere aktar-
dığı diğer tavsiye niteliğindeki gö-
rüşleri şunlar oldu:
Iş çevreleriyle işbirliği: Üniver-
sitelerin, pazardan gelen talepleri
dikkate alması ve pazann ihtiyaç-
larına göre faaliyetlerini yönlen-
dirmesi gerekir. Buna uygun bir
sistem getirmek gerekir.
Her ilde meslek yüksekokulu
kurmak yanlıştır. Meslek yüksek
okullan ilgili oldukları sahada,
sanayinin yoğun olduğu yerlerde
kurulmalıdır. Turizmle ilgiliyse
Antalya'da, teknik sahada ise ts-
tanbul, Izmir, Ankara yakınların-
da kurulmalıdır. Sanayinin olma-
dığı yerde kurulursa bir işe
Sık rastlanan tablo — Gıineydoğu'nun daglık böigelerinde sık rastlanan bu tür hasta taşıma tek çare. Ama nereye gider? Sıra bekleyeceği ilçe hastanesine mi, doklonı
yoksa oradan il hastanesine mi? Kimbilir. (Fotoğraf: Cumhuriyet)
Güneydoğu'da sağlık sancısıADANA (Cumhuriyet Güney tlleri Bü-
ros») — Son yıllarda olayların hızla art-
tığı Güneydoğu'da sorunların başında
"sağük" geliyor. Bölgede sağlık hizmeti,
nüfusa oranla yetersiz, teknik donanım-
dan yoksun hastane, sağlık istasyonları ve
personel açığjyla verilmeye calışılıyor. Uz-
man doktor açığının "had safhada" oldu-
ğu bölgede, birçok kent hastanesinin 50
ya da 100 yataklı olması dikkat çekiyor.
Bölgede birçok sağlık ocağının da ka-
palı olduğu gözlenirken çatışmaların sık-
ça yaşandığı kentlerde ataması yapılan
sağlık personeli çeşitli gerekçeler göstere-
rek göreve başlamıyor.
Doktor açığının en yoğun görulduğu il
ise Hakkâri. Kent rnerkezinde 75 bin nü-
fusun banndığı Hakkâri'de 7500 kişiye bir
doktor duşerken, Çukurca ilçesinde sadece
bir doktorun görev yaptığı saptandı.
Güneydoğu'da "sağlık sorununun"
kemlere göre dağılımı ise şöyle:
Mardin: İl genelindeki 52 sağlık ocağın-
dan ll'i guvenlik ve doktor açığı nedeniyle
kapalı. Bu yıl ataması yapılan 108 hemşi-
reden 70'i ise çeşitli gerekçeler göstererek
göreve başlamadı. Kentte bir evin kiralan-
ması yoluyla sağlıkevine dönüştürülen
"SSK sağlık istasyonn" uç pratisyen dok-
tor ile yürutülmeye calışılıyor.
Bingöl: 300 bin nüfuslu Bingöl'de sağ-
lık hizmeti 50 yataklı devlet hastanesiyle
yürutülmeye çalışıhyor. 40 kadar sağlık
evinden 30'unda ise ebe ve hemşire bu-
lunmuyor.
Hakkâri: Güneydoğu'da doktor açığı-
nın en yoğun olduğu Hakkâri'de 7500 ki-
şiye sadece bir doktor düşüyor. Hakkâri
ilçelerinden Şemdinli'de dört, Yüksekova
1
da yedi, Beytüşşebap'ta iki, Uludere'de iki,
Çukurca'da ise sadece bir doktorun görev
yaptığı saptandı. Hakkâri'de çeşitli dağ-
lık yerleşim birimlerine dağılan 26 sağlık
evinden 21'i kapalı bulunuyor. Hakkâri-
ye gerekli doktor sayısı ise sadece kent
içinde 26.
Slirt: Eruh, Kozluk, Şırnak'ta devlet
hastaneleri olmasuıa karşın buralar tek-
nik donanımsızlık nedeniyle "sağlıkevi"
olarak kullanılıyor. Siirt'te sadece kent
merkezinde uzman doktor açığı 40.
Adıyaman: 75 bin nüfuslu Adıyaman-
da 3936 kişiye bir doktor düşüyor. Sağlık
hizmetini tek başına ustlenen 150 yataklı
devlet hastanesinde yapılamayan birçok
cerrahi müdahalede hastalar Diyarbakır'a
sevk ediliyor.
Diyarbakın Gıineydoğu'nun "sağlık
başkenti" konumunda Diyarbakır. Bolge-
nin tum kentlerinde gerçekleştirilemeyen
ameliyatlar Dicle Üniversitesi Tıp Fakül-
tesi Hastanesi'nde yapılmaya calışılıyor.
Diyarbakır sağlık merkezi konumunda ol-
sa da kentin ana sorunlannın başında "te-
miz su" ve "kanalizasyon" geliyor. DÜ Tıp
Fakültesi Başhekimı Birsen Bac'm verdi-
ği bilgilere göre hastane polikliniklerinde
gunde ortalama 500 kişi muayene ediliyor.
Başhekim Bac, hastaneye ilişkin olarak
"tam leşekküllü ve personel açığı yok" di-
yor. Diyarbakır'da sorunlu olan hastane
ise SSK.
Van: Kentin en "donanımlı" hastanesi
devlet hastanesinde göz, cildiye, kalp-
damar hastahklanna bakacak uzman dok-
tor' bulunmuyor.
Tunceli; Tunceli, uzman doktorun en az
bulunduğu il. 16 bin nüfuslu Tunceli'de ise
tek sağlık merkezi 150 yataklı devlet has-
tanesi.
Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı muhalefeti harekete geçirdi
Muhalefetten karamame sorgusu
SHP Grup Başkanvekili Onur
Kumbaracıbaşı, Anayasa Mahkemesi'nin
yetki yasasımn iptali sonrası tartışmah hale
gelen KHK'lar konusunu Meclis gündemine
getireceklerini açıkladı.
ANKARA (Cumhuriyet Buro-
su) — Anayasa Mahkemesi'niu,
hükümete kanun hukmünde ka-
rarname (KHK) çıkarma yetkisi
veren iki yasayı iptal etmesi, Mec-
listeki muhalefeti harekete geçir-
di. SHP Grup Başkanvekili Onnr
Knmbaracıbaşı, Anayasa Mahke-
mesi'nin iptal kararlan sonrası
tartışmah hale gelen KHK'lar ve
hukumetin bu konudaki tutumu-
nu Meclis gündemine getirecekle-
rini açıkladı. DYP Genel Başkan
Yardımcısı Esal Kıratlıoğlu da,
ANAP iktidarından bu konuda
hesap sorulması gerektigini belir-
terek SHP ile işbirliğine hazır ol-
duklarım dile getirdı.
SHP Grup Başkanvekili Onur
Kumbaracıbaşı, Anayasa Mahke-
mesi'nin iptal kararlan sonrası
SHP PM üyesi Seyfi Oktay'ın bir
çalışma yaptığını, bu çalışma bit-
tikten sonra konunun Meclise ne
türde getirileceğinin belirleneceği-
ni aktardı. DYP ile Mecliste ko-
nuya ilişkin işbirliği yapabilecek-
lerini belirten Kumbaracıbaşı, şu
görüşlere yer verdi:
"ANAP iktidarian döneminin
en önemli özelliklerinden birisi,
yüriıtmenin, yasama organını
ikinci plana itme gayretleridir.
Bunda, ciddi başarı saglamışlar-
dır. Yasama organı, ANAP'ın bü-
yük çoğunluğundan doiayı kendi
yetkilerini âdeta bilinçsiz, sorun-
suz bir biçimde yurûtmeye devret-
miştir. Hep konuyu dile getirdik.
DYP de getirmiştir. Buna karşı,
yasama organını dekor olarak go-
ren ANAP grubu duyarsız kalnuş-
tın ama şimdi, yasama organının
önemini Anayasa Mahkeraesi ara-
cılığıyla kendilerine duyurmuş
oluyoruz."
DYP Genel Başkan Yardımcısı
Esat Kıratlıoğlu da kanun huk-
münde kararnamelerle Türkive
1
nin idare edilmesinin aslında par-
lamentoyu inkâr etmek anlamına
geleceğini belirtti. Türkiye'nin bu-
gun iki dudağının arasında idare
edilen bir ANAP ulkesi haline ge-
tirilmek istendiğini kaydeden Kı-
ratlıoğlu, şunları söyledi:
"KHKlan Anayasa Mahkemesi
tarafından iptali cihetine gidilmesi
dahi ANAP'ı her nedense ırgala-
mamaKtaaır. BU Dir anayasa su-
çudur. Anayasa suçu işleyen bir
hukumetin gideceği yer ise Yuce Di-
van'dır. Öyle anlaşdıyor ki ANAP
iktidan hükümet olarak Yüce
Divan'ı goze almış bulunuyor.
Tahmin ediyorum, bunun hesabı-
nı vermezlerse, ilk genel seçimden
sonra bunlann hesabı sorulacak
ve gerekenin yapılması için her şe-
ye tevessul edilecektir."
Prof. Erkoçak ve Prof. Güner bu hafta dönüyor
1402'Iikler görev başına
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Serin,
başvuran 1402'likleri üniversiteye almaya
devam edeceklerini söyledi.
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Danıştay'ın
1402'lik kamu personelinin gö-
revlerine döndürülmesine ilişkin
içtihadi birleştirme kararından
sonra üniversiteler 1402'lik öğre-
tim üyelerini kabul etmeye bas-
ladılar. İlk uygulama Ankara
Üniyersitesi'ncebaşlatıldı. Anka-
ra Üniveristesı Rektöru Prof. Dr.
Necdet Serin, Tıp Fakültesi öğ-
retim üyeleri Prof. Dr. Aliye Er-
koçak ve Prof. Ziya Güner ile bir
memurun önumuzdeki hafta gö-
revlerine başlatılacağını belirte-
rek başvuracak 1402'likleri üni-
versiteye almaya devam edecek-
lerini söyledi.
Danıştay İçtihadi Birleştirme
Kurulu'nun 7 Kasım 1989'da al-
dığı ve 1402 sayılı yasa uyannca
görevlerine son verilen kamu per-
sonelinin sıkıyönetim uygulama-
sının kalkmasından sonra görev-
lerine döneceklerine ilişkin kararı
uygulanmaya başlandı. Yükse-
köğretim Kurulu Başkanı Prof.
Dr. thsan Doğramacı'nın da Da-
nıştay'ın kararının uygulanaca-
ğını bildirmesinin ardından üni-
versitelere başvuran öğretim üye-
lerine ilk olumlu yanıt Ankara
Üniversitesi'nden geldi.
Ankara Üniversitesi Tıp Fa-
kültesi öğretim uyelerinden Prof.
Aliye Erkoçak ve Prof. Dr. Zi-
ya Guner ile Dil Tarih ve Coğ-
rafya Fakültesi memurlanndan
Cahit Bolat'ın başvurulannm de-
ğerlendirilmesi sonucunda, "ta-
yin karamameleri"nin imzalan-
dığı öğrenildi. Ankara Üniversi-
tesi Rektörü Prof. Serin, iki öğ-
retim üyesi ile memurun önü-
müzdeki hafta görevlerine başla-
tılacaklannı bildirdi. Serin, Da-
nıştay'ın kararına saygılı
olduklanna işaret ederek, "Biz
yargı organlannın kararianna
uyanz. Şimdiye kadar bu üç ar-
kadaşımız dönmek için başvur-
muştu. Onlan kabul ettik. Diğer
gelecekleri de görevlerine alma-
ya devam edecegiz" diye konuştu
Beş yıl aradan sonra bu hafıa
görevine başlayacak olan Prof.
Erkoçak, üniversitenin yazısırun
henuz kendisine ulaşmadığını
söyledi. Erkoçak, "Biz Danış-
tay'ın içtihadi birleştirme kara-
rından yararlandık. Daha önce
İdare Mahkemesi'nde açtığımız
davayı kazanmıştık. Ama üni-
vesite kararı temyiz etmiştir" de-
di.
Ankara Üniversitesi'nden sıkı-
yönetim döneminde 1402 sayılı
sıkıyönetim yasasındaki huküm-
den yararlanılarak 15 öğretim
görevlisinin görevine son veril-
mişti. Bunlardan iki tanesi malı-
keme karanyla görevlerine dön-
müşler, geri kalanlann ise dava-
ları süruyordu. Görevine henüz
dönemeyen öğretim üyeleri ara-
sında Prof. Dr. Ceval Geray,
Prof. Dr. Bahri Savcı, Prof. Dr.
Rona Aybay, Prof. Dr. Tnncer
Bulutay, Prof. Dr. Kurthan Fi-
şek, Prof. Dr. Cem Eroglu, Doç.
Dr. Mete Tuncay, Doç. Dr. Yıl-
maz Akynz, Doç. Dr. Baskın
Oran, Prof. Dr. Cahit Ünal ve
Doç. Dr. Nıırkııl tnan bulunu-
yor.
yaramaz.
Anayasa ve YÖK Yasası: Za-
man içinde anayasa da değişecek.
Anayasa, değişmeyen din kitabı
değil. Yönetmelik gibi olmaktan
çıkanlıp basitleştirilmeh. YÖK Ya-
sası'nda da değişiklikler yapılabi-
lir. Şimdılik bu yasayı tecrübe et-
meyi surdürelim. "Revolution" de-
ğil "evolution" yapalım. Kademe
kademe değiştirelim.
Ayncankb üniversiteler Bütün
üniversitelerin eğitim kalitesi ay-
nı olmaz. Bazı üniversiteler daha
kahteli insan gücü yetiştirmelidir.
Diğer üniversiteler de kaliteli eği-
tim verir, ama bir-iki universite
daha 4a kaliteli olmalıdır. Çok ust
düzeyde insan yetiştirmelidir.
Milli
Eğitiıııin
kitap
politikasına
tepki
Türkiye Yayıncılar Birliği,
Talim Terbiye Kurulu'nu,
'' sansür kurulu gibi
çalışmakla" suçlayarak
okullarda kitap yasağının
yasal dayanağının
bulunmadığını bildirdi
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Milli Eğitim Bakanlığı'nın
okullarda çağdaş yazının Unlü
isimlerinin kitaplanna izin vermez-
ken, okul kitaplıklannı dini yaym-
larla doldurması tepkiyle karşılan-
dı. Türkiye Yaymcılar Birliği, Ta-
lim Terbiye Kurulu'nu "sansür
kurulu" gibi çalışmakla suçlaya-
rak, "kitap yasağının yasal daya-
nagının bulunmadığını" bildirdi.
Dil Derneği Genel Yazmanı Sevgi
Özel de Kuran kursu veımam hatip
lisesi sayısının artmasına koşut ola-
rak dini yayın sayısının da arttığı-
nı belirterek, "Bu yayınlar en son
girmesi gereken yere ilk olarak
giriyor"dedi.
Türkiye Yayıncdar Birliği Genel
Sekreteri Aygören Dirim, Talim
Terbiye Kurulu Kitap Inceleme
Komisyonu'nun "inceleme degil,
sansür kurulu gibi çalışügım" be-
lirterek, "Öğretmen bu kurnldan
tavsiye alamamış hiçbir kitabı öğ-
rencisine onerememekte, okul ki-
taplıkian için satın alamamaku-
dır" dedi.
Milli Eğitim Temel Yasası'nın
bakanlığın tavsiye etmediği kitap-
ların okullara girmesini yasakla-
madığına işaret eden Dirim, açık-
lamasında şu görüşlere yer verdi:
"Göriıleceği gibi yasa maddesi
ilk ve ortaoğretim kurumlannda
okutulacak ve öğrencilere aktanla-
cak kitap ve eğitim araçlanndan
söz etmektedir. tf ade, açıkça ders
ve yardıma ders kitaplarım vurgu-
lamakta ve isteyen oğrendlerin bos
zamanlannda yararianacağı kül-
tür kitaplanm hiçbir şekilde ima et-
memektedir.
Esasen kültür kitaplannın bu
anlamda degeriendirilmesinin bir
manbğı yoktur. Çünkü tiim kültür
Idtaplan özeUikleKüçükleri Mımr
Neşriyattan Koruma Yasası gere-
ğince incelenmekte. küçüklerin
okuması sakıncah gorulenlertespit
edilmektedir."
Turk Dil Demeği Genel Yazma-
nı Sevgi Özel de "Tebliğler Dergi-
si'nde tavsiye edilen kiuplan Uv-
siyecdenlerokuyormu? Aynıkişi-
ler okul kiuplıklanna alınmayan
yazarian okuyoriarmı? Benikisin-
dende kuşkuluyum'' diye konuştu.
Tutuklu
babası:
Oğlum
ölüme terk
edildi
ERGANİ (Cumhuriyet) — Si-
lah bulundurmak suçundan 1979
yılında 20 ay cezaevinde tutulduk-
tan sonra salıverilen 1988 yılmda
da "PKK'ya iiye olduğu" savıyla
tekrar tutuklanan şizofrenli Ab-
diirrezzak Bala'mn babası Hacı
Balcı "Oğlumun tedavi edilmesi
için birçok yere başvurdum. An-
cak yer olmadıgını oğrendim. Te-
davi edilmezse oğlum ölecek"
dedi.
Halen Diyarbakır Cezaevi'nde
bulunan şizofrenli Abdürrezzak
Balcı'nın Bayrampaşa Cezaevi'n-
de müşahade altına alınmadığı
takdirde öleceği bildirildi. Diyar-
bakır Cumhuriyet Savcüığı'nca İs-
tanbul Cumhuriyet SavcüığYna
Balcı'nın tedavisi için Bayrampa-
şa Cezaevi'nde yer temin edüme-
si yolundaki yazıya da yanıt veril-
mediği öğrenildi.
Şizofrenili Abdürrezzak Balcı-
mn babası Hacı Balcı 1989 yüının
ocak ayında adli tıpa oğlunun
Bayrampaşa Cezaevi'nde tedavi
edilmesi konusunda dilekçeyle
başvurduğunu belirterek şunları
söyledi:
"Dilekçeme yanıt vermediler.
Daha sonra öğrendiğime göre oğ-
lumun tedavi edilmemesine Bay-
rampaşa Cezaevi'nde yer olmadı-
ğı gerekçe gosterilmiş: oglum bir
yılı aşkın süredir ilgisizlikten do-
layı olümle pençeleşiyor. Oğlumu
dışardayken tedavi eden doktor-
lar salıverilmesi için mahkemeye
başvurdular.