23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/20 DİZİ-RÖPORTAJ 16 ARALIK 1990 Bir gün ağlayalım, bir gün gülelimSABAHATTIN ALI'NIN OLUMU Eabahaddin Aliyi öldiireı ıdambizehâdiseyianlatf Cumhuriyet'in 15 Ocak 1949 tarihli sayısında AIi Ertekin'in ifadesi haberi. Uydurulan ifadelerAli Ertekin yakalandıktan sora poliste verdiği ilk ifade- sinde, cinayeti nasıl işlediğinı şöyle anlatıyor: "...Kendisini bayıltıp karako- la veya koylıüere teslim edebil- mek için yolda kestiğim ve elimde taşıdıgım sopayı kaidı- rarak omuzuna indirdim. Sa- bahattin Ali inteyerek yere uzandı ve tekrar yerinden kalkmaya teşebbüs edince, beiki cebinde tabanca varsa vunır endişesiyle bu sefer ikin- ci bir darbe salladım. Bu vu- ruşum başının sol tarafına isa- bel etti. Suratı, göziükleri ve kulağı kan içinde idi. Arkasın- dan aynı şiddetle bir daha vur- dum, yere yıkıldı, ağzından buraundan kanlar boşandı. Dikkat ettim, hafıf hafıf ne- fes alıyordu. Bir daha vur- dum. Nefesi kesildi ve öldu... (Ke- mal Sülker, Sabahattin Ali Dosyası, sy. 53, 54)." Ertekin yargılanması sıra- sında ise Sabahattin Ali'nin başına yalnızca "iki kez" vur- duğunu söylüyordu... Aradan yaklaşık 30 yıl geçtikten son- ra, 15 Eylül 1978'de Kemal Bayrara Çukurkavaklı'nın so- rulannı yanıtlarken de "bir kez" vurduğunu ve Sabahat- tin Ali'nin ilk darbede ölduğu- nü anlatıyordu: "Bir tanede sessiz orada kaldı..." Çukurkavakh tekrar tekrar soruyor: "ilk aoda öldü öyle nti?" "Benim dediğimde bir keli- me yanhş yoktur" diyen Erte- kin yanıtlıyor: "Bir tanede öldiı... (A.g.e. sy.402)" Ali Ertekin, Sabahattin Ali'ye indirdiği darbe sayısını yakalanması ile yargılanması arasında geçen sure içinde 4"ten 2'ye indiriyor, 30 yü son- ra ise sadece bir kez vurduğu- nu ısrarla yineliyor... Insanın, yaşamında bu kadar önemü yer tutan bir olaym, aynntı sa- yılamayacak bir bölumünü bu kadar çelişkiyle anımsaması, diğer kuşkulann yanı sıra Er- tekin'in "ııydunna" ifadeler verdiği iddialarını güçlendiri- yor... 'Iki Gözüm Ayşe' Sabahattin Ali'nin özel mektuplanYayıma hızırlayan: DOĞAN AKIN 28 NISAN1933/KONYA Yeşil biterkenKalemimdeki son yeşil mürekkebi sana yazacağım bir mektuba hasretmek istedim, sen galiba bu renkten hoşlandığını söylemiştin. Ayşe Kalemimdeki yeşil mürekkep bitmek üzeredir. Pertev'e gidip almasım söyledim, hiçbir yerde bulamamış ve mor mürekkep al- mış. Yani bundan sonra bu çok sevdiğim renkle yazamayacağım, hiç olmazsa uzun bir müddet... Işte bunun için kalemimdeki son yeşil mürekkebi sana yaza- cağım bir mektuba hasretmek (ayırmak) istedim, sen galiba bu renkten hoşlandığını söylemiş- tin. Cezam tasdik edildikten son- ra, hapislik bana daha çok do- kunmaya başladı. Beni asıl dü- şündüren çıktıktan sonra karşı- İaşmaya mecbur olduğum müş- kulattır. Çünkü ben ne bir ga- zetede eşek bir tahrir müdürti- nün (yan işleri müdürünün), ne bir yazıhanede daha eşek bir amirin kumandası altma girebi- üiim. Mumkün olursa, yani ma- ni olmazlarsa ecnebi memleket- lerden birine gideceğim, daha doğrusu birçok ecnebi memle- keti gezecegim. Bir meteliksiz bu kabil seyahatleri yapabümek usullerine aşinayım. Veyahut bir iki sene eşe dosta balta olup vakit geçireceğim. Bereket Anadolu'nun muhtelif şehir ve İstanbul'un muhtelif semtlerinde ehibba (ahbaplar) ve akraba çok. O zamana kadar sen de mezun olursun, iki üç ay da sana misafîr olurum. Beni beslersin olmaz mı?.. Daha o zamanlara vakit var. Asıl meselenin mühummi bu se- kiz ayı geçirebilmek... Bak, kışı burada yaptım, bahar geçip git- mek üzere... Yaz da gececek, sonbahar ve sonra tekrar kış ge- lecek ve ben 22 kânunuevvel (arahk) cuma günü tahliye edi- leceğim. Geçer mi bu günler?.. Burası herkesin tahmin ettiği kadar sıkıcı yeknesak (tekdüze) değil, yevmi (günlük) hayatı da- ıma dalgalandıran dedikodular ve münasebetsizlikler dışandan daha çok. Kederli ve neşeli gün- ler ve saatler burada da var. Baa sabahlar kalkınca göğsümü ge- niş ve içimi hafif buluyorum. Bazen de bunun aksi oluyor... Yani aynen dışarıdaki hayat... Yalnız muayyen farklarla... Bütün lakırdı hazinenizi ev- lendiğiniz 7jnnan kocanızın ba- şının etini yemeye mi saklarsınız anlamam!.. Yazacak şey mi yok, mesela şu Bulgar mezarhğı me- selesi... Aman allahım, ne so- ğuk, ne eşekçe bir nümayiş (gös- teri)! Bulgar mezarlanna çiçek konmuş... Öööoö... Ne Reşat Nurivari bir intikam... Daha bile aşağı... Ben Darulfünun'da ol- sam ya Talebe Birliği Reisi'ni dö- verdim, yahut da bu kahraman- lığı gözume kestiremezsem Da- rülfünun'u terkederdim. "BuJga- risUn'daki öliilere yapüan haka- reti hazmedemeyen bu hayvan- lar Türkiye'deki diritere yapdan hakaret ve işkeoceieri nasıl haz- mediyorlar?' Butün dunyada hukuku müdafaa edilecek Razg- rad ölülerınden başka kimse kalmadı mı?.. Anaları ağlayan milyonlan hiç duşünen, bunlar için nümayiş yapan yok. Ruhi se- falet, gösterişçilik, dalkavukluk, bayağüık itibariyle bunlann kâ- bına (düzeyine) erişecek bir sı- mf daha bulamayız. Sabahattia AM Başını göğsüme sakla sevgilim, Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlayalım, bir gün gülelim Sevişen yaramaz çocuklargibi. (Sabahattin Ali-1931) Sabahattin Ali Mustafa Kemal'e hakaret ettiği gerekçesiyle 14 ay hapse mahkûm edilmişti TARIHSIZ 28 NISAN 1933TEN ONCE) Hâkim korktu, mahkûm ettiGeçen sene mayısta falanca yerde Gazi'ye hakaret eden bir şiiri falan yerde okumuştu dediler. Adli evreler îehimde oldugu halde savcı yaranmak için mahkûmiyetimi talep etti, hâkim de korktuğu için mâhkum etti. İki Gözüm Ayşe, Burada nasıl vakit geçirdiği- mi birkaç yerde soruyorsun... Burada da yaşanıyor Ayşe... In- san her yerde yaşıyor. Gundüz- leri bahçede dolaşıyor, düşunü- yor, diğer mahpuslarla kaba şa- kalar yapıyorum. Geceleri kitap okuyorum. Bazen diğer mah- pusların yaruna gidiyorum (ben tek bir odada sergardıyan ile ya- tıyorum) onlarla konuşuyor, daha ziyade onlan dinliyorum. Mesele bir Cavit Bey var; baca- nağını öldürmüş, 15 seneye mahkûm. Yedi-sekiz senedir ya- tıyor. Havza'da, Adapazan'n- da muhasebe-i hususiye müdür- lüğü vesaire yapmış. Hapisha- nede kendisini tamamen misti- sizme vermiş. Namazını kacır- mıyor, Mevabih-i Ledüniyye, Tefsir-i Tebyan, Mehmet Hane- fı Cengi gibi kitaplar okuyor, Kuram Kenm'in "fdsefiyat kıs- mından" bahsetmeyi çok sevi- yor. Bana yalnız kaldığımız za- manlar yavaş bir sesle ve ağır ağır rüyalanndan, uyanıkken bazen gözlerinin önunde peyda oluveren parlak ve derin nur uçurumlanndan, birçok tezahü- rattan (görüntülerden) bahse- der. Geçen gün kendisiyle bera- ber eski ve yaprakları sararmış bir kitaptan kıyametin alamet-i suğra ve alameti kübralarını (kuçük ve büyük belirtilerin) okuduk. ...Tuz inhisarından (tekelin- den)"31" bin lira alıp ertesı gun poüslere teslim eden fakat bu 2<» saatlik hammalhk için beş sene- ye mahkûm olan bir veznedar hafız var. O daha çok dindar ve daha az mistik... Cavit Bey gi- bi pek derinlere gidemiyor. Ak- şama kadar manasını anlama- dan Kuran okumak bazı gece- lerde Mevlit okumakla iktifa (yetinmek) ediyor. Burada oku- nan Mevlit ve bunun dinleyen- ler üzerindeki tesiri başlıbaşına sayfalar doldurabilir. Yalnız şu kadar söyleyeyim ki "dinin - berşeye rağmen- ne kadar kov- vetli ve basit kafalarda yerleş- meye ne kadar elverişli bir sey olduğunu' burada gayet iyi an- ladım. Din bir kere gırdiği ka- falardan o kafalar yok olmadan çıkmayan, hatta frengi mikro- bu gibi nesilden nesile intikal eden en dehşetli bir afet... Ve asıl dehşeti, cazip taraflarının çok oluşunda... Ben bile mese- la bir mevlit dinler veya bir te- ravihe seyirci olurken muayyen tahassüsün (duygulanmanın) elinden kendimi kurtaramıyo- rum. Muhakkak olan bir nok- ta daha: Kendisi kadar kuvvet- li ve cazip bir şey vermedikçe di- ni ortadan kakunnaya bila kay- du şart (kayıtsız şartsız) imkân yoktur. Ve bugün dinin yerine konulmak istenen her şey daha pek çocuk ve pek az caziptir... ...Benim mesele senin zannet- tiğin gibi fiyakalı bir zamanım- da ağzımdan kaçu-dığım sözle- rin neticesi değildir. Aramın açıldığı bir iki namussuz başıma bu işi getirdiler. Geçen sene ma- yısında falance yerde Gazi'yi ima ve telmihen (onu işaret ede- rek) tahkiri (hakareti) tazam- mun eden (içeren) bir şiiri falan yerde okumuştu dediler. Adli safahat (evreler) tehimde oldu- ğu halde müddei umumi (savcı) yaranmak için mahkûmiyetimi talep etti, 'hakim de korktugn için mahkûm etti/ Temyiz da- vayı aleyhimde naksetti, (geri çevirdi) cezama iki ay daha ila- ve edildi. Şimdi '14 aya mahknmum' ve aşağı yukan Uç ayını yattım. 11 ayım kaldı de- mektir. Elbet biz de çıkanz. Başka kombinezonlar bulup çıkmak ümidi çok kuvvetlidir. Şimdilik bekliyoruz. Harcadı- ğun bu bir seneden ben de mem- nun değilim. Fakat bu sefer kendimi kabahatli bulacak bir sebep yoktur. Bu meselede düş- manlarım bile hak verdiler. Şimdilik bu kadar. Uzun, mufassal (aynntılı), tam bekle- diğim gibi bir mektup yazaca- ğından eminim. Hahde'ye, gö- rursen Cahit'e (ArO ve Refıka'- ya selam. Faik'ten (Dıranas) ha- vadis. Buradan Pertev (Bora- tav) selam eder. Mektup yaza- caktı. Belki o da bu mektupla gönderir. Gözlerinden öperim karde- şim. Sabahattin Ali Yarın: "Aldırma Gönöl, Aldırma" TOfAŞ işbirliğiyle... IFHİAİTİ tecrübesiyle... servisiyle..* parça güvencesiyle. TÜRKİYE İŞ BANKASI kredisiyle.. Bu fiyata bu İFİIİAİTİ güvencesiyle... Yoğun talep üzerine 2. FIAT126BIS Kampanyasıyla •Şehir trafiğinde otomobilinizi zevkle kullanabilirsiniz. İstedlğiniz yere kolayca parkj edebilirsiniz. •Sadece 3.5 litre benzinle 100 km.yol yapabilirsiniz. İlk aşamada Turkıye'nın çeşıtlı yerlennde 1 26BIS ıçın 16 adet Tofaş servıs ıstasyonu hcmet verecektir 126 BIS IN TEKNIK OZELLIKLERI MOTOR. Genel : 4 zamanlı, benzinli Silindir Sayısı / Yerleşimi :Tek sıra 2 silindirli/Arkada uzunlamasına Silindir Hacmi Maksimum Güç : 704 cm' Maksimum Tork |_26_bhp-DIN / 4500 devir / dakika : 5 kgm DİN / 2000 devir / dakika SıkıştırmaOranı Soğutma Sistemi Ateşleme Sistemi : 8.6 : 1 : Radyatörlü, termostat kontrollu, çift devreli elektrofan soğutmalı : Platinli, otomatik ve vakum avanslı Aktarma organları Fren Sistemi Suspansiyon Sistemi : Arkadan çekışli, 4 vitesli, 2, 3 ve 4. vıtesler senkromeçli, diferansıyel vıtes kutusunun içinde : Önde ve arkada kampanalı : Ön bağımsızüst salmcaklı, transvers makaslı. Arka bağımsız, helezon yaylı. Yakıt Tüketimi 60 km / saat hızla 3,5 litre /100 km 90 km / saat hızla 4,4 litre /100 km Şehir içı 5,8 litre/100 km KAT1LMA İŞLEMİ Peşinatımzınyatırıldığını gösteren makbuzun aslını istek kuponu ile adresimLze derhal taahhütlü olarak postalayın Katılma kuponu ve peşinat makbuzu taıafımızaulaştığında yapmanız gerekenler ve senetleriniz aynntılı bir mektupla aynca gOnderilecektir. MİLPA PazarlamaA.Ş. BOyOkdere Caddesi No:2 Tanlı han Kat:1 Şişli - IstanbuH Tel. 132 2025-132 11 22-133 06 00 PEŞİNAT ÖDEME YERLERİ: TÖRKİYE İŞ BANKASI ŞİŞÜ ŞUBESİ HESAPNO: 1138115 Pesinatiar Türkiye iş Bankasının sadece 1 elektronîk hizmet veren 600e yakın şubesine yatırılacaktır. TESÜMATİSTANBUL KOŞUYOLUNDA YAPILACAKTIR. FhCATLARA KOV 0AHİLOİH. İSTEK KUPONU OTOCİNSİ TESLİM AYI OCAK OCAK ŞUBAT ŞUBAT MART MART Seçacsfiiniz fldeme şeklini taUodaki kutulara (x) Koyarak işarefeyiniz. KOO NO 101 102 103 104 D 105 • 106 PEŞKAT 4.600.000 1.700.000 4.100.000 1.400.000 3.600.000 1250.000 TAKSİT SAYISI 13 11 18 15 23 TAKSİT TUTAfli 2.056.000 1.585.000 1509.000 1.300.000 1251.000 1.139.000 KDVDAHL TOPLAMTL 18.992.000 22.305.000 20.699.000 24.800.000 22.365.000 27.447.000 ' Rat 126 BlS'in renklen mavı, beyaz, Kırmızı.san ve açikyeşüdk. Otomobiler bu beş renkten bıri olarak iştırakçılere teslim edlecaksr. * KDV. gûfTr*wgisiv«lonlard3Jade*şikB0ör^toaaynöfiyansıtJİacaktır. likTakstdln YatınUığıTanh ve Yer Adım Soyadım: _ _ , Ev Adresim:.... _ ...„ _ _ t _ _ _ kça: PostaKodu:.. İş Adresim: ..._ i; _ kçe: _..._ PosöKodu:. Rrmalar İçin Vergi Dairesi ve No: Telelon İş: _ Ev: Medeğim: Doğum Yeri ve Yir. ...._ Imza: * Bu kampanya ürettcifirmagarantisiyte T.C. Merkez Bankası ilgili tebliğine uygun olarak yûrûtülmektedir. * TOFAŞ Garantisi, otomobillerin teknik garantisini sağlamaktan ibarettir. * Kontenjanımızsınırlıolduöundan talepler başvuru sırasınagöre değerlendirilecektir. ' Kontenjan dışı kalan iştirâkçilerimizin peşınaüan kendilerine derhal lade edılecektir. * Peşinalmızı, konlenjanın dolup doJmadığını Banka şubesinden öğrenerek yatırıruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear