Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 ARALIK 1990 CUMHURİYET/17'
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN
İMeteoroloji Işleri Genel Mü-
düriûfiû'nden alınan bilgıye göre
tûm bötgelenmiz parçalı, yer yer çok
bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akde-
niz. İç Anadolu ile Batı ve Orta Ka-
radeniz yağmut, yer yer sağanak ya-
Jışlı geçecek. H/WA SICAKLIGI:
Onemli bir değişiMik olmayacak.
RÛZ6ÂR: Gûney yönlertlen orta
kuvvette, yurdun batı kesımlerinde
kuvveüi olarak esecek. Oenıztenmc-
de. Kıble ve lodostan 3-5, yer yer
6, Ege'de 7-8 kuvvetinde saatte
10-21, yer yer 27, Ege'de 33 ila 40
deniz mili hızia esecek. Deniz mu-
tedil. yer yer kaba dalgalı olacak.
Van Gölû'nde hava parçalı butuöu
geçecek. Rüzgâr gûney yönlenien hafrî, ara sıra orta kuvvet-
te esecek. Göl kûçûk dalgalı olup. gûrüş uzaMığı 10 km do-
layinda bulunacak.
Adana
Adapajar;
Ad'yaman
Alyin
AJn
Sjıkara
Anta«ya
Antetya
Artvm
Ayflın
Baiıkesır
Mecik
BmgAI
m&
Bohı
Bura
Çanada»
Çorum
Y V° 11° Diyartotor
Y 12° 8°Edınw
B '0° 4°E;ancan
Y 9° 3°Eraırum
B 4° FEstoşehır
Y 10° «"SazıanSp
Y 20° 15° Gıresun
Y 17° 9°Giımû$haoeY
Y 7° 1° rtatödn
Y 14° 7°tspafta Y
Y 14" 7»lstaı*uı Y
Y 12° (füm Y
B 7° 1°Kars B
7° 0°KasUmonu Y
Y
Y
Y
Y
B
B
Y 10° 2°Kaysen
Y 13° e-Kırtlar»*
Y 15° 11» Koıyı
Y 11° 3°Küal*»
Y 10° 6°MaJatya
9° *°Marasa
12° B°K.Maraş
8° 2°Mersm
4° 0°Mu$la
7° 3°Mtış
11° 5°N#le
20° 13° Odu
8° 2°Rns
6° 0°Samsun
10° 3°SBrt
13° 9°Sınop
15° 11° Sıvas
1° -2° TeW38
5° 1°Tra5zWl
12° 5°Tuncelı
12° 8°Uşal<
14° 3°Van
9° 3°Yazgat
8° 3" Zonguldak
Y 13° 7°
Y 15° 6°
Y 18° 12°
Y 12° 6°
B 4° 0°
Y 14° 2°
Y 19° 12°
Y 21° 12°
Y 19° 12°
B io° e
Y
17» 12°
Y 10° 3°
Y 13° r
Y 21° 12°
B 8° 3°
Y 12° 4°
B 6°-1°
Y 10° 2°
Y 16° 19°
, tmkıtlu •yajmuriu A-ac* B-Mutlu G-güneşt K-Uriı S-sst
£^LT Kopenhag/? $
Lenmgrad rf
Moskova
Kahıre •
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsterdam 8 6°
Amman A 28°
Atına
BaJSat
Barcelona
Belgrad
Bertm
Bonn
Brûteel
Ztnsm
Cezayır
Cmde
Dubai
FranMur-
Gırne
Helankı
Kalire
Kûln
Y 13°
A 20°
B 12*
B 3°
Y 7°
B 4°
B 4°
8 6°
B 6°
B 5°
B 20°
A 26°
A 27°
8 4°
A 27°
B -3"
A 28°
B 4°
A 4°
B 28°
Lenmgrad
londra
Madnd
Mteno
Vkmtreai
Moskova
Mûrah
He*Vcn
Osio
Pans
Pıaj
ftyad
Roon
Sofya
Şam
Tunus
K 3°
B 6°
B 10°
3 5°
Y 8°
K -5°
B 7°
B 3°
A 26°
Y 10°
Y 6°
A 19°
A 28°
B 21°
B 1°
Y 9°
Y 10°
Wasl»ngtonY 10°
Zûnh B 4°
ş
Vanedk
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Dört tempolu bir
çeşit dans. II Afri-
ka'da yetişen ve ke-
restesi mobilyacıhk-
ta kullanılan bir
ağaç... Matem. 3/
Oruç ayı. 4/ Sınır
bovıı... Bir mal ya da
paranın emek veril-
meden sağladığı ge-
lir. 5/ Yapmacıklı
davranış... Bir çeşit
testere. 6/ Bağışla-
ma... Evcil bir geyik
türü... Tavlada bir
sayı. 7/ Üvendirenin
ucuna çakılan sivri demir çivi... Bo-
ru sesi. 8/ Uzun soluklu bir yazın tü-
rü... Eylemleri olumsuz yapmakta
kullanılan ek. 9/ Birbirini karşılıkh
olarak etkileme işi.
YUKARIDAN AŞAGlYA:
1/ Teknik ve bilimsel problemlerin
çözümüne yönelik bilgisayar prog-
ramlama dili. 2/ SSCB'de Volga'nın
kolu olan bir ırmak... Bir bakır pla-
kanın kezzap etkisinde bırakılmasıy-
la elde edilen baskı. 3/ Rüzgârlann yığdığı kum tepesi... Gemi-
lerin onarıldığı havuz. 4/ Voleybol ve teniste küt inme... Ana-
dolu Selçuklularının üsluplaştırdıkları dolaşık süsleme. 5/ Sü-
ratli... Usanç. 6/ Ünlü şair Özdemir Asafın soyadı... Bir soru
sözü. 1/ Aralannda yolsuz ilişki bulunan kadırı ve erkekten her
biri. 8/ Tantal elementinin simgesi... Şiirleri şeriata aykırı gö-
rüldüğü için derisi yüzülerek öldürülmüş ünlü tasav\'uf şairi.
9/ Örtu, perde... llaç.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Osmanlı borçları
16 ARALIK 1930
Sabık Fransız kabinesi tarafmdan
Osmanlı borçiannm Paris
itilâfnamesi ahkâmına tevfikan
taksitlerini ödemekten imtina eden
Türkiye'nin bu hareketi taahhüde
ademi riayet demek olduğundan
bahsile Ankara kabinesi nezdinde
müşterek bir teşebbüs icrası için
Londra, Berlin ve Viyana
kabinelerine resmen vukubulan
müracaat. Londra kabinesi diğer devletlerle bu teşebbüsü
yapmağa muvafakat ettikleri takdirde ve ancak bu şartla
Ankara'daki sefırine talimat verebileceğini söylemiş,
Berlin kabinesi Ankara'da bu iş için teşebbüs icrası
Almanya-hükümetinin noktai nazanna muvafık olmadığı
cevabını vermiş ve ltalya'da Mösyö Grandi bu maksatla
müracaat eden Fransa hükümetinin Roma sefirine,
Türkiye'nin borçlar için muzakereye hazır olduğunu
daha evvelce bildirdiğine nazaran siyasi bir teşebbüs
icrasına mahal olmadığını söylemiştir.
Adalar elektriği
Adalarla Anadolu sahillerinin elektrikle tenviri için
İstanbul elektrik şirketi ile itilaf hasıl olmuştur. Şirket
Belediyenin son tekliflerini kabul etmiştir. Bu itilafa
göre şirket varidatın yüzde 3,5'nu 10 sene sonra da.
yüzde beşini Belediyeye verecektir.
İtilafname daimi encümen tarafından tasdik edilir
edilmez, hemen tatbik olunacaktır. Bu hususta Nafıa
Vekâletinin muvafakati de alınmıştır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Personel Dairesi Kanunu
16 ARALIK 1960
Devlet Personel Dairesi kurulması hakkındaki kanun.
Milli Birlik Komitesince kabul edilmiştir.
Bakanlar Kurulu tarafmdan hazırlanarak 2 kasım günü
Milli Birlik Komitesi'ne sevkedilen 'Devlet Personel
Dairesi kurulması hakkındaki kanun'un gerekçesinde
amme sektörüne dahil daire ve müesseselerde çalışan
personelin ücretlerinin tespitinde adalet ve muadelet
prensiplerinin gözönünde bulundurulması gerektiği, ücret
rejiminin bu gün içinde bulunduğu karışık ve gayri adil
durumun bir an önce ıslahı icabettiği anlatılmakta ve
kanunun birinci maddesinde başbakanlığa bağlı bir
personel dairesinin kurulması maksadı, ikinci maddede
devlet personel heyetinin kimlerden teşkil edileceği,
üçüncu maddede ise bu heyetin müzakere şekli, diğer
maddelerde de teşkilatın çalışma şekilleri
gösterilmektedir. Geçici maddelerde 1960 mali yılı için
teşkilatın hizmetli kadroları ile tahsisatının ne suretle
karşılanacağı açıklanmaktadır.
CEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Saharov öldü
16 ARALIK 1989
Sovyetler Birliği'nde muhalefetin ünlü adlarından Nobel
Banş Ödülü sahibi fizikçi Andrei Saharov, önceki gece
geçirdiği bir kalp krizi sonucu öldü. Sovyetler Birliği'nin
temel yasama organı olan Halk Temsilcileri Kongresi'nin
dün sabahki oturumunda Saharov için bir dakikalık
saygı duruşu yapıldı. Saharov'un ölümü kongreye Rusya
Federasyonu Devlet Başkanı Vitali Vorotnikov tarafmdan
açıklandı.
AP'nin haberine göre önceki gün Halk Temsilcileri
Kongresi'nin toplantısına katılan Saharov, daha sonra
çalışmak üzere evine gitti. Toplantı nedeniyle iki katlı
evinin üst katında çalışmalannı sürdüren Saharov, dünkü
oturum için konuşma hazırlarken, geçirdiği kalp krizi
sonucu öldü. Saharov'un karısı Yelena, bir süre sonra üst
kata çıktığında Saharov'un ölüsü ile karşılaştığnı anlattı.
68 yaşındaki ölen Saharov'un kongre çalışmaları
nedeniyle yalnız kalmak istediği yakınlarınca belirtildi.
AA'nın Moskova kaynaklı haberine göre de Sovyetler
Birliği'nin temel yasama organı olan Halk Temsilcileri
Kongresi'nin dün sabahki oturumunda da önceki gece
geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Andrei
Saharov için bir dakikalık saygı duruşu yapıldı.
Saharov'un ölümünü kongreye Başkan Gorbaçov değil,
'Rusya Federasyonu'nun Devlet Başkanı Vitali
Vorotnikov açıkladı.
Vorotnikov, Saharov'un "Toplumsal etkinliklerinin tüm
dünyada takdir edildiğini" vurguladı.
Resmi Haber Ajansı TASS'da verdiği kısa biyografide
Saharov'u, 'insan haklarının etkin savunucusu' olarak
niteledi.
T\RTISMA
Kayzer Wilhelm'in Bıyıkları
Bütün Amerikan hayranlığına karşın Almanya'dan
vazgeçemiyoruz. Koşullar gereği milyonla insanımız neredeyse
yarım yüzyıldır Almanya'dadır. Wilhelm'in kurduğu
savaşçıhğın bir kuruluşu sporda -özellikle futbolda-
Almanları tutabilene aşk olsun! Adamlar dünya birincisi...
Kayzer I. Guillaume 1871'de Fransa'yı ye-
nip AIman>-
a Imparatonı olan Prusya Kralı.
Onun oğlu Kayzer II. Guillaume ünlü, Al-
manca adı ile Kayzer Wilhelm. Büyük Baş-
bakan Prens Bismarck'ı politika alarundan
bir kenara iten; Almanya'yı bir ordu devle-
ti, sömürgeci yapan kral. Bütün başanlan-
run yanında Kayzer Wilhelm, büyük bir
Türk dostu olarak görünmüş, 1893'te Ab-
dülhamit'in konuğu olarak lstanbul'a gel-
miş; Sultan Ahmet Meydanı'ndaki ünlü çeş-
meyi anı olarak yaptırmış; sonra Suriye'ye
gitmiş, Kudüs'ü de ziyaret etmiştir.
Tarih yazacak değiliz, bu yazdıklanmız
yeter. Ne var ki imparator hazretlerinin bu
içtenlikli dostlu|unun (!) gizli hesabı, Ana-
dolu'yu geçecek Bağdat demiryoludur. Sö-
mürgeciliğin yüTüyen adımlandır. 1912'de
Balkan Savaşı'nda Bulgar Kralı'nı lstanbul-
un üstüne yürümesi için kışkırtmıştır. Yi-
ne 1. Dünya Savaşı'nın çıkmasının en bü-
yük köniİcleyenidir. özet olarak tarihler
böyle diyor. XIX. yüzyılın içinde ve özel-
likle sonJannda denize düşen yılana sarılır
gibi Osmanlılar Kayzer II. Wilhelm'in or-
dusuna, hele hele bıyıklanna ha>Tan olmuş-
lar, yapmak istediklerini bilmezden gelmiş-
ler, sahte dostluğunu bıyıklan ile birlikte be-
nimsemişler. Enver Paşa'dan başlayarak
herkes VVilhelm bı>ığı saiarak, (yukan doğ-
ru uzun, bükülmüş) apar topar Enver Pa-
şa'nın komutasında Almanlarla birlikte Os-
manlılar l. Dünya Savaşı'na girmiştir. Türk
ordusu da Alman komutanlann emrine gir-
miştir. Bu serüvenin sonunu tarih yazar; siz-
ler de bilirsiniz... Kayzer VV'ilhelm'in hatın-
na, sevgisine, bıyığının güzelliğine dayana-
mayıp Enver Paşa'nın nasıl doğuda, Çar or-
dularının üstüne zemheri soğuğunda yürü-
ytlp karlarm içinde 90 bin Mehmetçiği don-
durduğunu da tarih yazar. Savaş sonunda
yenildiği için Almanlar, Anadolu'nun da-
ha doğrusu Osmanlı devletinin paylaşılma-
sına katılamamışlardır. tyi ki katılamadılar,
Kayzer VVilhelm, (1859-1941) Hollanda'ya
kaçtı. Bu yüzdendir ki Alman sevgisi, kah-
ramanlığı, Kayzer WUhelm hayranhğı, Kur-
tuluş Savaşı'ndan sonra da devam etti: Be-
nim çocukluğumda, bizim köyün kahvele-
rinde hâlâ Alman askeri, Alaman bomba-
sı, Kayzer Wilheun
>
in bıyıklanndan sevgiyle,
hayranlıkla söz edilirdi.
Yıkılan Osmanlı Imparatorluğu'nun yö-
netici ve askerleri arasında bir tek kişi, Mus-
tafa Kemal Paşa, bu ünlü Kayzer'in yaptı-
ğının ettiğinin farkındaydı. Kuşkusuz bilen,
sözü geçmeyen aydın kişiler de vardı. I.
Dünya Savaşı'ndan sonra memleketten ka-
çan Enver Paşa, Kurtuluş Savaşı başlayın-
ca ille Anadolu*ya gelip Mustafa Kemal Pa-
şa'nın elinden yönetimi ve orduyu almayı
kafasına koydu. Bü>'ük Millet Meclisi'nde-
ki tttihatçılar da arkasın^a. Bütün uğraş-
malar, Mustafa Kemal Paşa'nın Enver Pa-
şa'ya yazdığı bir mektupla son buldu. Mus-
tafa Kemal Paşa, mektubunda dedi ki "Bu-
yurun gelin Enver Paşa Hazretleri Anado-
İu'ya! Ne var ki I. Dünya Savaşı'nın hesa-
bıru millete vermek zorundasınız:" özet ola-
rak mektup bırydu. Enver Paşa, gelemedi.
Bu tarihsel olayı burada niçin özetledim?
En son söyleyeceğimi söylev'ebilmek için: Bi-
zim başkammız Turgut Özal'ın bıyığı var da
Amerika Başkanı George Bush'un bıyığı
yok! Çok şükürler olsun ki Bush'un bıyığı
yok (!) Ya Kayzer VVilhelm gibi bıyığı olsay-
dı? Sayın özal'ın bıyığı olduğundan, Sayın
Bush ve Amerikalılar sık sık telefona sarı-
lıp Sayın özal'ın hatınnı soruyorlar. Bıyık-
larma hayranlıklarından olacak, Körfez
hakkında fıkir danışıyorlar!.. Şaka bir ya-
na, Osmanlı Imparatorluğu başansının do-
ruğuna varırken, vardığında, çok gururlu -
haklı olarak- kendini dünyaya saydıran bir
devlet olmuştur. Sultan Yıldınm Beyazıt'ın
Timurlenk'e yazdığı mektubu, Kanuni Sul-
tan Süleyman'ın Fransa'ya yazdığı mektu-
bu bir düşünün... Nasıl da küçümseyici, ki-
birli mektuplardır. Ne var ki XIX. yüzyıla
gelindiğinde bunca büyük, haşmeüi impa-
ratorluk, III. Selim'den -daha da önceleri-
başlayarak sömürgecilikle, sermaye biriki-
miyle çağ atlayan Avrupa'nın yeniliklerine
yönelmişti. Çünkü kurulan Osmanlı Impa-
ratorluğu, Avrupa'da kurulan deniz aşın ül-
keler imparatorluğuna benzemediğinden,
sermaye birikimi yapamamıştır. tmparator-
luğun kuruluşunu anlatacak değilim; Batı-
lı imparatorluklara benzemediğinden, Os-
manlılar yaşadıkları altı yüzyılın sonların-
da Kayzer NVilhelm'in bıyıklarına mum ol-
muştur.
XIX. yüzyüda, hele sonlarına doğru Os-
manlı yöneticileri ve halkı -özellikle
aydınlan- Avrupa hayranlığına kapılmış, ya-
ak ki bu hayranlık küçüklük duygusuna de-
ğin varmıştır. Kayzer VVilhehn bıyığı hay-
ranhğmm tepkisi kimi gerçek Türk aydın-
larında görtilmüş, örneğin usta öykücümüz
Ömer Seyfettin, Osmanhnın, giderek Tür-
kün gururunu ortaya koymak, küçüklük
duygulanna kapılanlan uyarmak için öyku-
ler yazmıştır. Bu konuda en ünlü öyküsü
'Pembe Incili Kaftan' öyküsüdür. Böyle öy-
küler, yazılar, çırpınmalar bir türlü Osmanlı
yöneticilerini, küçüklük duygusuna kapılan
aydınlan uyaramamıştır. En sonunda ulu-
sun bu dertten kurtulmasına büyük Mus-
tafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı ile önder
olmuştur. Bu küçüklük duygusunu bir sa-
vaşla silmiştir. (Aşağıhk duygusu diyemiyo-
rum; küçüklük diyorum).
Ne var ki Kurtuluş Savaşı'na, Mustafa
Kemal Paşa'ya karşm, XIX. yüzyılda Os-
manh'nın iliğine işleyen, bilinçaltına yerle-
şen Batı hayranhğı, Batı'nın karşjsındaki
küçüklük duygusu, Cumhuriyet dönemin-
de de hâlâ devam etmektediT. Kimi yöneti-
cilerimiz, kimi aydmım diyenler, ta halkı-
mızın cahil katlanna dek bu küçüklük duy-
gusu bilinçaltında, XIX. yüzyılın başların-
dan beri yasamaktadır. VVilhelm Almanya-
sı'nın yerine Bush'un Amerikası yerleşmiş-
tir. VVilhelm'in yerine Alman futbolu hay-
ranlığı başlamış, başlamışsa da
biliyorsunuz Özpl'ın bütun yardımcıları
Made in USA'dir neredeyse...
İUe de Almanya...
Ne var ki bütün Amerikan hayranlığına
karşın, Almanya'dan vazgeçemiyoruz. Ko-
şullar gereği, milyonla insanımız neredcyse
yarım yüzyıldır Almanya'dadır. VV'ilhelm'-
in kurduğu savaşçılığın bir kuruluşu spor-
da -özellikle futbolda- Almanlan tutabile-
ne aşk olsun! Adamlar dünya birincisi... Bi-
zim orada yaşayan insanlanmızın ikinci ku-
şağından en iyi futbol oyunculan çıkıyor.
Gelip Türkiye liglerinde oynuyorlar. Bizim
yüz yılda, kuşak kuşak gelip, öğrenemedi-
ğimiz oyunu bir kuşakta öğreniyorlar... Wil-
helm'in bıyığının kerameti olacak!...
Bu yazıyı yazarken milli takımımızın öğ-
reticisi Alman hoca -elbette Alman olacak-
Piontek'in gazeteJerde bir açıklamasını oku-
duk: "Türk futbolcuları teknik, oyun dü-
zeni bakımından çok bilgili. Kendi aralann-
da çok güzel oynuyorlar. Ne var ki yaban-
cılara karşı kendilerinde bir aşağıhk komp-
leksi var. Bu duygu Osmanlı'dan gelen bir
duygudur..!' Aferin Kayzer VVilhelm'ın to-
rununa; demek tarihimizi de biliyor!. Os-
manhnın çöküş yıllannı da... Milli takım-
dan bu duyguyu silebiliyor mu? Bu konu-
yu ayrıca yazacağım.
SAMİM KOCAGÖZ
BAŞSAĞLIĞI
Bölge Baromuzun 1980-1990 yıllan
arasmda başkanlığını yapmış bulunan
meslektaşımız, hukuk devleti, demokrasi
ve insan hakları savunucusu,
Ay.YÜCEL
ÖNENPi
kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz.
Tüm dostlarına başsağlığı dileriz.
DİYARBAKIR BÖLGE BAROSU
ÛvtlLRİNl DlHÜUU
Yeni Caje-Restoranlımvz
titi^ smisi)le
hizmeünizdedır.
(umj (unurlfM
C;ITAR
*
*
*
*
»
*
*
*
*
*
*
4-
YILDI2
HATÎPOĞLU
ile
CEMAL
EKŞİOĞLU
evlendiler.
14.12.199
İstanbul
VEFAT
Inebolu Evrenye eşrafından, merhum Mehmet ve Ayşe
Sevinç oğlu^ Safiye Sevinç'in eşi Suat Devecioğlu, Şermin
Özer ve Muzaffer Akgün'ün babalan, emekli J.E.T.T.
Tahsilat Müdürü
M. MUSTAFA SEVİNÇ
Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 15 Aralık 1990
Cumartesi günü Teşvikiye Camii'nde kıhnacak öğle
namazını müteakiben Beylerbeyi Küplüce Mezarhğı'nda
toprağa verilecektir.
Allah rahmetini esirgemesin.
AİLESt
Can Dostumuz, Sevgili
SİBEL ALKIŞLAR
(ÖZELÇİ)
Yokluğun çok acı veriyor.
Seni hep o cıvıl cıvıl halinle
hatırlayacağız.
ESKİ ASİSTA^LAR
BÎLKENT ÜNİVERSİTESİ
Kükürel etkinlikler
A
Bilet temini
A
İndirim kartlan
——. ^
R' ı "537 XI °8 - "54^ Q
8
45 »
i »
Oı^cılı ( tımlıuıiM't ı'kuılan •
( liı/) uyr/rfe fccisdlluııın •
lclcfiiıtld (»çtrnchılıiMiııc *
Pembe Sığmak'ta
"Son Fasıl"ı
Ud ve Kanun ile Sürdürüyoruz
Rezan-Alper Savaşkul
Pembe Sığınak Restaurant
Paşabahçe Tel: 331 34 32
Aileniz, sevdikleriniz veya
dostlarınızla başlayan bir pazar
günü. Ceketsiz, kravatsız. Dilerseniz
eşofmanSı. 12 yaşından küçükler
bizim ücretsiz konuğumuz.
CazBar'a "brunch"a gelin.
(Brunch • 60.000 ÎL/kişi, içkidahil.)
Ytlbaşt rezervasyonumuz baslamıstır
166 44 93-166 67 88/89
POLJTÎKA VE OTESt
MEHMED KEMAL
Her Dönemde Kabaran...
Jöntürk liderlerinden Ahmet Rtza Bey, Paris'te sürgünken,
o dönemin modası pozitivist olunca, hemen namazdan ni- -
yazdan kesiliyor, kılık kıyafeti değiştiriyor. tam bir Parisli ke-'
siliyor. Üstadi görenler cesaretine hayran kalıyorlar.
Günün birinde "Affı Şahane" çıkıp da bütün sürgünler yur- *
da dönünce, padişaha şirin görünmek için hemen beş vakit
namaza sarılıyor, kılık kıyafeti değiştiriyor bir "Osmanlı _
efendisi" oluyor. Böylece sunulan Ayan Başkanlığı'nı garan-
tiliyor, bir daha yitirmemek için namaza, niyaza sarılıyor.
Siyasal kimliğini çıkaranlar Ahmet Rıza Bey'in 'profesyo-
nel bir devrimci' olduğunu söyietier. Bursa'da Milli Eğitim Mü-
dürü iken 1859'da Paris'e kaçar. Bir yandan Meşveret gaze-
tesini çıkarırken bir yandan da dışardaki Jöntürkleri örgüt-
ler. Meşrutiyefin ilanı ile yurda döner. Ayan ve Mebusan Mec-'.
lisi üyeliği. başkanlığı yapar.
Ahmet Rıza Bey tipik bir politikacıdır. Bir yandan devrim-^
cilik ederken, öte yandan da anayasanın yürürlüğe girmesi
için çabalar. İkinci Meşrutiyet Anayasası ile politika yapar- -
ken padişahı devirmeyi gözardı etmez. Osmanlı devrimcile-.
ri anayasa ile padişah devirme savaşı içinde yalpalayıp dur-;
muşlardır. Silah zoruyla hükümet deviren İttihatçılar, silah zo-,
ruyla ayakta durmuşlar, muhaliflerini silah zoruyla susturmuş-,
lardır. Ittıhatçıların gözü pek, belde tabanca fedaileri hiçbir *
zaman devrimci olamamışlardır, ola ola birer komitacı kesil- •
mişlerdir.
Eski bir İttihatçı olan Celal Bayar 1960 yılında tabanca zo-
ruyla Çankaya'dan inerken çevresini saran subaylara, "Ben .
bir komitacıyım1
' dememiş miydi? Celal Bayar için devrimci-,
lik yok. komitacılık vardı.
Muhalif bir Osmanlı genci olarak Avrupa'ya kaçan ünlü şair.
Yahya Kemal, zorlayan baskı rejiminden şoyle yakınır:
"Sultan Abdülhamıt yönetimi aman ve zaman vermeyen
• o evhamlı baskısıyla havayı öyie sarmıştı ki. vaktin Osmanlı- •
ları, dolaşan her sesten bir casus kokusu alıyorlardı (..) Pa- -
ris'te dinsizliğim arttı. 1904 yılmda Paris'te kilise ve din düş- -
marrtığının azdığı, sosyalist akımın sert bir rüzgâr gibi estiği ~
yıldı Mitinglere ve gösteniere katılıyordum. Sokaklarda "In-
ternationel"i dinlerken kalbim geniş bir insanlık sevgisiyie do-!
luyordu."
Meşrutiyet'te her muhalif bir 'suikastçı' idi. Yakup Kadri ye-»
tiştiği bu dönemi şöyle yargtlar:
"Bize suikastla ilgili bildiklerinizi anlatır mısınız?" '
Bir an gövdesinin altında dizlerinin büküldüğü duydu. Mer-'
kez komutanının bu sözlerinde bir idam mahkümunun yar-'
gısı vardı.
"Bir diyeceğin var mı" gibilerden bir sorgu gizlıydi. Komu-f
tanın sesinde böyle b
r
r dehşet seziliyordu.
"Bütün bildiklerimi söyiedim efendim." !
Zile bastı. içenye giren cavuşa yazdığı kâğıdı uzattı: "Alı-'
nız bu efendiyi götürunüz!.."
Bir hokkanın, bir masanın, bir iskemlenin bir kişiliği olabi-
lirdi. 'Götürünüz, getiriniz'. Artık giden gelen bir adam değil,
götüriılen getirilen bir şeydi.
Yıllar sonra darbeciler dönemi başlamıştı. Bu dönemde
idamlardan korkup dişan kaçanlar darbecilere göre birer va-
tan haini idiler. 'beslenecek yerde idamlan" gerekirdi. Suç-
ları sorulduğunda 'anayasayı tebdil ve tağyir'di. Oysa aslın-
da anayasayı tebdil ve tağyir' edenler darbeci komutanlann
ta kendisiydi.
Yurtdışına kaçan her genç devrimci bir vatan haini sayılı-.-
yordu. Devrimcilorin tamlamalarını darbeci subaylar saptK-
yordu. Meşrutiyefin suikastçı subayları, demokrasinin dar-.
beci generallerinden daha insaflıydı. Yapılanlar özgürlük ve
demokrasi içindi. Oysa demokrasi geleceğine gittikçe geci-;
kiyordu. Dindarlık ise çağımızda, geçmişe göre daha çok pu-
an alarak yaygınlaşıyordu. Utanmasalar bunun adını da
'Atatürkçülük' koyacaklardı. Atatürk nerde, bunlar nerde!...
ÇAIJŞANLARIN
SORULARI/SORUNLAR1
YBLMAZ ŞİPAL
W
25 Yd Ortalamasma Göre mi?"
SORL: Ben kamu)-a ait bir sigara fabrikasında çalışan bir
sigortalmm. Sonım şu:
BiUndiğigibi 9 Temmur 1987de Süper Emeklilik Ya-
sası çıktı. Aym >-asa ile aynea 1992 ydından sonra ka-
dın sigortalılann 20, erkek sigortahlann ise 25 yıllık
prim ortalamalarına göre emekli maaşı hesap edile-
ceği söz konusu.
25 yılın sonunda emekli olan sigortahya 25 yıl orta-
lamasma göre mi aylık bağlanacak?
Bu konuya açıklık getirilmesini bekliyorum.
YANIT: Kamuoyunda Süper Emekilik Yasası olarak bilinen
3395 sayılı yasa ile 1.700 göstergeden başlayıp 6.400 gösterge-
de son bulan "Üst Gösterge Tablosu" getirilmiştir.
Bu Üst Gösterge Tablosu'ndan bağlanacak yaşhhk aylıkla-
n, Ek Madde 2'ye göre hesaplanacaktır.
"Ek Madde 2- Kanunla kurulan sosyal güvenlik kuruluşlari •
ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20. madde--
sine göre kurulan sandıklarla ilk defa bu kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren prim veya kesenek ödemek suretiyle il-'
gilendirilen sigortahlara bağlanacak malullük ve yaşhhk aylık-'
ları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm ayhğının'
hesabına esas alınacak gösterge, sigortalmm malullük, yaşhlık •
ve ölüm sigortalan ödenmiş hizmet sürelerinin prim hesabına
esas tutulan kazanç tutarlanna göre bulunacak ortalama yıl-'
lık kazanç esas alınarak tespit edilir.
Emekliliğine 5 yıldan fazla süre bulunanlardan üst gösterge
tablosuna göre malullük ve yaşhlık aylıkları ile bunlann hak
sahiplerine bağlanacak ölüm ayhğının hesabına esas alınacak
gösterge, bu kanunun yürürlük tarihinden sonra malullük, yaş-
hlık ve ölüm sigortalan primi ödenmiş hizmet sürelerinin or-
talamasına göre tespit edilir!'
Ek Madde 2'ye göre 3395 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 9'
Temmuz 1987'den sonra ilk kez SSK sigortahsı ya da bir başka
sosyal güvenlik kurumu kapsamında çahşmaya başlayanlara,
emekli aykklan SSK'ca bağlandığında >"aşlılık aylıkları başlan-
gıçtan son güne kadar geçen sürenin ortalamasma göre hesap-
lanacaktır. 9 Temmuz 1987'den sonra ilk kez sigorta kapsarmna
giren ve 25 yıl prim ödedikten sonra emekli olanlara yaşhkk
aylıklan 25 yıllık prime esas kazancm ortalamasma göre he-
saplanacaktır.
9 Temmuz 1987'den önce ilk kez SSK ya da bir başka sosyal
güvenlik kurumu kapsamma giren ve 1992 yılından sonra emekli
olanlara ise yaşhlık aylıklan 1987'den sonraki prime esas ka-
zançlannın tümü ortalaması üzerinden hesaplanacaktır. Örne-
ğin: 1970 yılında ilk'kez sigortah olan ve 1995 yılmda emekli
olmaya hak kazanıp emekli olan sigortahya yaşhlık aylığı. 1987
ile 1995 yıllan arasında geçen 8 yılın prime esas kazanç ortala-
masma göre bağlanacaktır.
ANMA
Babamız, öğretmenimiz
CABBAR BÜYÜKTAŞ
bir yıldan beri gönlümüzde.
Bİ YÜKTAŞ AÎLESİ
ADİLCAYMAZ
Ağabeyimize,
Koşulsuz sevgini, gerçek dostluğunu ve paylaşımıru
anımsayacağız.
KERF1M. GÖKHAN. TURGUT. ITVSAL, TUNCER AKŞtT