25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 KASIM 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN Uevtet Meteorolojı işlen Genel Mu- dûrtûğü'nden alınan btlgıyc gdre bu- tfin bölgeler cok bııiutlu yağmuru Trakya kesımı karla kanşık ya (Jmur ve kar yağ^b geçecek. HAA SICAKLIĞl AzaJmaya dewm edtcek. RÛZGÂfl Yurdun kıaey ve bat kesimlerinde ku- » y ve tetı, öteki yerlettie gûney ve ba- tı yönlerden tıafif, ara sıra orta kuv- vette yurdun Kuzey Kesımlennde yer yer kuvvetlı olaran esece* Denûier- de Marmarada yıldız ve poyraz, Eg£ de yıldız ve karayel. Akdenirte rjün- batısı ve lodostan 3-5. yer yer 6, Ka- radenızti* 7 kuvvetınde saatte 10-21, yer yer 27 ve 33 deniz milı hızla Adana V 16° 14» 0>ya/tHkır B K Y Y V B Y esecek Van Göitı nde hava. Çok öu/uHu geçece* Ruzgâr gûney ve batı yönlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek Göl kûçük flalgalı olacak Görûs uzaklığı 10 km dolayında bulunacak Adıyaman Afyon Ağr Anöra AnekyB AnBlya Artvın Aydtn SaHtesr Bıleck B,ngöl B:ttS B * Bursa ÇanakKale Çorum Derna V 10° 7°EdlTO 8 22° V Eroncan V 11° 7°Erzurum V 18° 4°EsRisehır V 12° 6°Gazanlep V 20° 15° Gı/esutı y 17° 12° Gûmuşhane Y y 17° 13° Hakkin Y 15° 12° bparta y 10° 8°fstanöul 1 10° 7°l2mır Y 19° 8°Kar5 19° 8°Kasamonu Y 8° Y 10° 8°KırHaret 10° 7°Konya 12° 8°KuB/iya 15° 13° Mjlatya 24° 10° Manısa 7° 2°KMaraş 17° 8°Mersm 14° 3°Mu5la 11° 6°Muş 22° 13° Nıjde 19° 15° Ortu 14° 9°Ri2e 20° 9°Samsun 14° 8»Sıırt 9° 6°&noo 15° 12° Suas 18° 8° 13° Vlmce» T° 2°Uşak 12° 7°van 1f fVozgat 19° 7°2o(i)uldak Y 15° 12° y 20° 15° Y 18° 14° y 14° 10° Y 18° 8° Y 13° 8° y 18° M° Y 21° 17° Y 20° 11° B 24° 12° Y 14° 11° Y 14° 7° Y 9° 5° y 2r>i7° y 16° 9° Y 11° 7° Y 18° 7° y 13° 8° Y 14° >° ^ kartı A-apk B-buluOu G-gûneş» IUort S-ssi VyaOmurtı BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Ormanlık ve çalı- lık yerlerde yasayan güzel ötüşiü bir kuş. 2/ Orta Avmpa'da, Tuna'tun kolu olan bir ırmak... Atlas Okyanusu'nda Por- tekiz'e ait takımada. 3/ Alüvyon... May- hoş bir meyve. 4/ Üzerine kablo, tel gi- bi şeyler sanlabilen kenarlı küçük silin- dir... Sergen. 5/ Eter tiryakiliği. 6/ Hüse- yta Cahit Yalcın ta- rafmdan Istanbul'da yayımlanmış günlük gazete. 7/ Türk Maiı'nı sim- geleyen harfler... Ortaçağda günlük konuiarı işleyen manzum piyes... Tavlada bir sayı. */ Çarçabuk, anın- da, hemen. 9/ Gelir... Güney Ame- rika'da yabarul hayvanlan yakala- mak için kullarulan kemenl. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Klasör. 2/ Biber... Eski dilde yı- lan. 3/ Beğenme, itibar... Bir nota. 4/ Lavrensiyum elementinin simgesi... Buyruklar, istekler. 5/ Yaratıcısuun adı bilinmeyen yapıt. 6/ Köpek ve ineklere yediril- mek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek... Jki yüzü beyaz kap- sız yorgan. 7/ Fınnda ekmek, börek, çörek çevirmeye yarayan bir tür kürek... Yapısına girdiği sözcüğe olumsuz anlam katan bir önek. 8/ Mısırjn taneleri atıldıktan sonra kaJan sert bölüm... Bezek. 9/ Kasaphk hayvanlann sırt bölümünden elde edilen et. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet S.F. nizamnamesi 7 KASIM 1930 S. C. Fırkası nizamnamesini tabettirmiş ve matbu nüshasından bir tanesini Vilâyete göndermiştir. Vilâyet bu nizamnameyi umuru hukukiye müdiriyetine göndermiştir. Umuru hukukiye müdürü Kenan B. nizamnamenin bir maddesine itiraz etmiştir. Bu madde şudur: "Fırkaya dahil meb'uslar fırka prensipi haricinde söz söylememeğe mecburdurlar;' Umuru hukukiye müdiriyeti, "meb'usa mecburiyet tahmil edilemez" diyerek maddenin ancak olsa olsa: "Fırka prensibi haricinde söz söyliyen meb'uslar fırkadan ihraç edüirler" suretinde tadü etmektedir. Venizelos ve Taymis Taymis gazetesi 3 teşrinisani tarihli nüshasının birinci başmakalesini M. (Venizelos) un Ankara'yı ziyaretine tahsis etmiştir. Bu makalenin şayanı dikkat bazı noktalan şunlardır: Üç sene mukaddem bir siyasi kâhinin bir gün M. Venizelos'un Ankara'yı ziyaret edeceğini ve Türk hükümetine misafir olacagını ve Şarkı karipte Türk- Yunan teşriki mesaisinin şampiyonu olacağmı keşf ve tahmin etmesi için fevkalâde bir iman sahibi olması lazım idi. Şimdi ise bunlar birer emri vakidir. Dahası var. M. Venizelos Gazi Mustafa Kemal ile dostane görüştü. tsmet Paşa ile nazikâne nutuklar teati etti, Türkiye ile iki mühim muahede imzaJadı. Bunlardan en mühimmi muhadenet ve hakem misakıdır. Bu muahede mucibince akitlerden birine üçüncü bir taraftan hücum vukuunda diğer akit bitaraf kalacaktır. Bu misalca zeylolan bir protokol iki devletin bahri kuvvetleri arasında müvazeneyi temin etmektedir. LLIMMK4 SMKM\MM)A İVAN PETOOVTrCH P A R i S K I R A L I BİR TAN60 LÜTFEN 30 YIL ONCE Cumhuriyet Binek otomobilleri 7 KASIM 1960 Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve diğer resmi daire ilgililerinin emir ve zatlanna verilen binek otomobilleri ile makam hizmetlerine tahsis edilen taşıtlar için "Taşıt Kanunu" adında yeni bir tasarı haarlanmış, bu tasanyla bu taşıtların özel olarak kullarulmaları, içlerine hanım ve çocuklann bindirilmeleri menedilmiştir. tlgili komisyonda kabul olunarak M.B.K. Genel Kuruluna sevkedilen tasanya göre, emirlerine ve zatlarına otomobil verilecek olanlar, Cumhurbaşkani, Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başabakan, Bakanlar, Genel Kurmay Birinci ve Ikinci Başkanlan, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay Başkanlan, Üniversite Rektörleri, Cumhuriyet Başsavcısı. Kuvvetler Kumandanlan, Ordu ve Donanma Kumandanlan ile elçilerdir. Bunlardan Cumhurbaşkanma 10, Başbakana 2 binek otomobili tahsis edilmektedir. laşıt tahsis edilecek makamlar ise, Başbakanlığa S (yabancı misafîrler ve müsteşarlar için), Dış işleri Bakanlığı Genel Sekreterligi, Diyanet Işleri Başkanlığı, Valiler, Kor Komutanlan, Jandarma Genel Komutanlığı, Milli Savunma Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğine birer binek otomobili, Tümen ve Tugay Kumandanlıkları, Müstahkem Mevki Kumandanlıkları, Emniyet Genel Müdürlüğü, Ankara, Istanbul Emniyet Müdürlükleri ve KaymakamlıkJara birer Jeep veya Station Wagon'dur. Makamlara verilen arabalar, münhasıran resmi hizmetlerde, kullanılacak, yalnız tören ve resmi davetlerde, refakate aileler alınabilecektir. Cumhurbaşkanı, bu kanun hükümlerine tabi olmayacaktır. GEÇEN YH, BUGÜN Cumhuriyet Evren: Makamlar geçici 7 KASIM 1989 Cumhurbaşkanlığı görevini iki gün sonra Turgut Özal'a devredecek olan Kenan Evren, dün veda konuşmasının çekimine ve TBMM Başkanı YUdınm Akbulut'un verdiği veda yemeğine katıldı. Evren, Devlet Konukevi'nde onuruna verilen veda yemeğinde yaptığı konuşmada, makamlann geçici olduğunu belirterek "O makamlara insanlar gelir giderler, ancak makam sabit kalır. Ben de aklımın kenarında bile olmamasına rağmen, bu makama geldim, ama daima sade bir hayatı tercih ettim" dedi. -XX ^ Cezayır •? Tunus Kahire» DÜNYA'DA BUGÜN Amsanlam 8 8° Amraan A 25' Atma Bajdat Y 18° A 30° Barrelona B 6° B 8° B 8° Basel Belgrad Bertn Bonn Brütael Bub)M«te Cencvre Cezıyır aoöt Dutnı FranMuıt Gıme Hebukı Kahırc KopeMag B 6° B 7» Y 18° LerafKjfjd Londra Madnd Mıianc Monıreai Mostora Mûnh B 7» B 8° K 8° B 8° A 23° A 32° A 31° B 6» Y 18° K 4° A 27" Osio Pans Prag Rıyad Roma Sotya Şam V Awv Imus Venedik Vıyana Zûnh K 5» B 9" B 18" B 13° B 15° K 6° B 6" B 12° B 5° B 7° B 6° A 32° A 18° K 8° A 25° A 29° A 22° K 7° B 13» B 6° 12° B 8» Olacak Şimdi? Bu uygulama sayesinde kötü niyetli kişiler, halen çeke güveni kalmış kişileri çok rahatlıkla kötü niyetlerine alet edebilmektedirler. Bilindiği gibi çek kuUanımının sağlıklı bir biçimde yürütülmesi ve çek hamillerinin ko- runabilmesi için 19.3.1985 tarihinde 3167 sayılı yeni bir yasa kabul edilmiş, 3.4.1985 tarihinde de Resmi Gazete'de yayımlana- rak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun çıktı- ğı günlerdeki kamuoyunun beklentisi ile bugünkü uygulama arasındaki farkı orta- ya koyduğumuzda, ulke hukuku açısından çok çarpıcı ve o denli de düşündüriicü yo- rumlar ortaya çıkmaktadır. Tüm müesse- selerimizin uluslararası standartlara ulaş- ması ve AT'ye girebilmemiz için ülkenin her kesimi ile harcadığımız tüm çabalara rağmen ulaşabildiğimiz yeri gösterme açı- sından düşıindürücü bir uygulamayı sergi- lemek istedik. Çekin geri dönülmez bir şekilde ülke eko- nomisinin uygulamalı bir parçası haJine ge- lebilmesini sağlayan 3167 sayılı yasanın Meclis görüşmeleri sırasında tartışılan ge- rekçesindeki sözleri okuduğumuz zaman, kanun koyucunun bu konuda ne denli ıs- rarlı ve kararlı olduğu görülecektir: "...Karşıiıksız çek veren kişinin hapis ce- zasına çarptınlması şüphesiz ki hukuk dii- zeninin korunması yönünden zaruridir. Esasen karşıiıksız çek veren kişiye verilen hapis cezası ne olursa olsun, gerek olayın magdunı gerekse kamu vicdanı tatmin ol- mamaktadır. Bu nedenle sornna daha sag- hklı çözüm bulraa zarureti ortaya çıkmış- tır..." denilen yasa gerekçesinde, mevzu- atta gerekli değişikliğin yapılması halinde ticari hayatta istikrar sağlanacağı ve çekin şahsiyet kazanacağı görüşlerine de yer ve- rilmektedir. Aradan 5 sene geçmeden bu denli iddia- lı hanrlanrruş kanunun, uygulamada ne ha- le geldiğini ve amacından nasıl uzaklaştı- ğını tanık olduğumuz durumlarla kamuo- yuna açıklamak isteriz: Karşıhksız çek ke- şide edenin hapisle cezalandırılmasının za- ruri olduğu gerekçesiyle hazırlanan, ancak hapis cezasının bile mağduru ve kamu vic- danımn tatmin etmediğini kabul eden Çek Yasası'mn günümüzdeki uygulaması; kar- şılıksız çek keşidecisinin hapis cezasının tak- sitle ödeyebileceği para cezasına dönüştü- rüldüğü, çek lehtannın ise bir kuruş alama- dığı, hukuka aykın bir görünüm arz etmek- tedir. Bu uygulama sayesinde kötü niyetli kişiler, halen çeke güveni Kalmış kişileri çok •rahatlıkla kötü niyetlerine alet edebilmek- tedirler. 14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren 3506 sayılı yasanın 5. maddesi ve 647 sayı- lı yasanın 3. maddesindeki değişilikten ha- reketle, bu değişikliğin sanık lehine oldu- ğundan bahisle tecil ve para cezası yolunu açarak, çeki tamamen itibanm yitirmiş bir belge haline dönüştürmenin, 3167 sayılı ya- sanın gerekçesiyle nasıl bağdaştınldığı, çek mağdurlan ve farklı adliyelerde farklı ka- rarlarla karşılaşan biz avukatların merak konusudur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.7. 1989 tarih ve E: 989/237, K: 989/281 sayı- lı kararında "... suç konusu çekin mal kar- şılığında müşteriye verildigi anlaşılmıştır... Böyle bir belge>i çek oldnğuna ve karariaş- tırılan tarihte karşılığının muhatap banka- da bulundurulacagına inanarak alan şikâ- yetçi nezdinde, dolandırıcılık suçunda ara- nan aldatma özelliği gerçekleştiği gibi çek bedelini ödemeyen ve ödememekteki tsrariı tutumunu halen surduren sanık, haksız çı- kar sağlamış bulundugundan. dolandıncı- lık suçu tüm ogeleri itibanyla oluşmuştur" hükmü yer almaktadır. Yargıtay karann- da, kötü niyeti açıkça belirtilen sanığın, son yasal değişikliklerle himaye edilmesinin ne- deni, acaba "serbest' piyasa-bırakınız yapsınlar" felsefesi midir? FUAT DEMİREL - Avukat / tstanbuf •Savaşa Evet' ıııi?Pendik Lisesi'nde 16 yaşında bir kız ço- cuğu duvara; Banaz'da da bir muhasebeci işyerinin camına "Savaşa Hayır" yazdığı için tutuklanmışlar. Siyasi partilerin genel başkanlan, sivil ve askeri yöneticiler, milletvekilleri, sendika başkanlan ile çeşitli dernek başkanlarının basma yansıyan demeçlerinde hiçbiri savaşa bayrak açmıyor. Aksine barıştan yana ol- duklanru, Körfez krizinin banşçı yolla çö- zümünü açıkça dile getiriyorlar. Halkımız da savaş için çırpınmıyor. Çünkü uiusumu- zu savaşa zorlayan bir neden yok, Atatürk- de zorunlu ohnadıkça savaşa hayır demiş; yurtta barışı, dünyada barışı özlemiştir. tkinci Dünya Savaşı 60 milyon can aimış- tır. Sakat kalanlann yanında tüm ulusla- nn yaşlısı, genci ve çocukları savaşın getir- diği yokluk, açlık, perişanlık sıkıntısı altın- da yıllarca ezilmişlerdir. Bu savaşa bizi sü- rüklemek isteyenlerin çabalannı izlediği üs- tün diplomasiyle kıran tsmet Inönü'ye şük- ran duyarız ulusça. Şimdi öldürücü, yakı- cı, yıkıcı silahlann sayıları, çeşitleri ve güç- leri kat kat artmışken "savaşa evef'mi? , tnsanlığın "Savaşa Hayır'' diyeceği gün uzak değil. Birleşmiş Milletler, çalışmala- rı, bloklar arasında başlayan yumuşama, silahsızlanmanın çabaları, buniann oluşu- munda etkin olan düşünce gelişimi gelecek için önemli ve olumlu göstergelerdir. Tutuklanmaların gerekçesi "Savaşa hayır" olmamalı. Suç varsa adı konmalı. Savaşın önlenmesini istemek, sürekli ban- Şi Özlemek insanın en yüce duygusudur. Bu isteğin, bu özlemin ödülü ceza olamaz. Musa Altıparmak Emekli tlkögetim Müfettişl tlkögretim Kartal/lstanbul Goleri . Atölye PERA • M6 97 38 • 132 64 26 AdnanYalım ResimSergisi S-26tosml990.9JX>-18JX) (Pasrffjnkddışuda) Sanat Nl$ANTA|l Valikonağı Caddesi No. 117/2 Nişanuşı İstanbul 2 23KiSBll<NC. 11-00 18-ÛÛ Caddea36 * t «247 17 ResimSergisi ZEKAIORMANO S C A R A N T I S A N A T C A L E R I S I riosi sanat faferisi PETER PAULOCHS Resim Sergısi 5-19 Kaam Vdkoratt Cad. Pna| «5 Mtantatı 146 73 »1 TIRAJE(Art-Patch) Sergisi 5 Kasım -17 Kaam mT A 1 l C A L E R I S I OrMtSy Vmpur bk*lnl Sok. No:S Ttl:159 19 11 9 K a s ı m - 9 A r a l ı k 1 9 9 0 HOCA ALI I Hortıor Bıt Pazar 5|ar> • Kırık Tulumba Sokak 13/22 W * * • Fatıh 34260 İstanbul resim sergısi • Tel 524 35 92 Fax 531 47 48 Vakko Sanat Galerileri Sunar: FERİT EDGÜ BERLİN RESİMLERİ (1989-90) Resim Sergısi Vakko / Ankara 5 Kasım - 4 Aralık 1990 Vakko / İzmir 7 Kasım - 30 Kasım 1990 Vakko / Beyoğlu 9 Kasım-1 Aralık 1990 Türk ve İslam Eserleri Müzesi 1 Kasım - 30 Kasım 1990 MEHMETGULER ttSMSERGiSİ 8 KASIM - 5 ARALJK 1990 BEH\DAM •« ;ı iü ;• ı • :a v- c OZTOPRJK7.11.1990/20.11.1990 RAMKO SANAT MERKEZİ Atiye Sok. Yu>-a Apt. 8/2 Teşvtkiye 136 15 38 öuemit not. İ Uı.sbnır^.1 junlı Ramko (^j&liz. Turit Rcsmı > kjtıljffi -tlS vjpn arasırw±ın Enmtoge Muzea ıon sjtm alınan \e 1991 den »ıharen Lenınjçrjd dakı mıcede de^ leşfrre ktmulaL-ak eser hu sergımtzde gOruUrbUır tTALYAN * ÇERÇEVE ÇAKMA MAKİNASI ve o ÖZEL ÇtVtLERİ | Randırnanmızı artırrr, sancrtınıza renk katar c ooğan Hırdavat A Ş.Tersane CM tamenm sak No 15 Karaköy-IST £ TB 150 51 75 • 144 28 27 - 149 75 96 Fax 149 75 96 ij Sanat AEDPA MtTekstilbank Sa Galerisi SALİH ZEKÎ Resim Sergisi 7 Kasım - 26 Kasım HDmv G*r*d< Cad. 12e T«fvlkiy* 136 12 79 galeri atelye 146 97 38 132 64 26 T ZİYAGÖRCÜN Resim Sergisi 6 Kasım -27 Kasım Spor Cad. Na 130 «kar Mapla 160 «4 2» Adnan Bayrafctar A« Oamk- Burtian Uysur CaNt Otiraydın Ercan Akçetln Flkrst İslamoğtu Metımet ö*e* Metvnst özksçell Muzaffer Akyol Nuran KaaMn Nurtlyem Oktay Bozkurl FtorrK» Aychn Saltı Aear Sek.'. ı8ttm Kara Şenoi Yorozlu Sûha Baaaran Vaşar Vaylalı Yüksal Aydm Karma Resim Sergisi 3 Kasım - 24 Kasım t N* 15 IBeyınertıı Mrv SOU») I M U ı 345 4» M 5-18 KA6IM 1990 DEVLET GÜZEL &ANATLAD GALEDİSİ İsükial Caddes. No209/«9 Bcycgfu. Istoıbul 6ESBANK İLAN KEŞAN SULH HUKUK HAKIMLİĞİ'NDEN ESAS NO: 1988/791 KARAR NO: 1989/432 Davacı Ayşe Berrin Fırtına vekili Av. Cüneyt Izmirli tarafından davalıtardan Alan Üner ve muşterileri aleyhine açtığı ortakhğın gi- derilmesi davasında verilen karar, davalı Akın Üner Amerika'da bu- lunup adresi tespit edilemediğinden tebliğ ofunamamışıır. Karann hitküm bölümu olarak Keşan ilçesi Yukan 21aferiye Ma- hallesi, pafta 6, ada 228, parsel 5 numaralı gayri menkulün saus su- retiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmi? olmakla; tşbu karann davalılardan Akın Üner'in Amerika'da olması nede- niyle ve Türkiye'de de adresinin bilinmediğinden davalı Akın Üner'e karann tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 48534 POUnKA VE OTESI MEHMED KEMAL Başkent SöyleşileriAnkara'dan İstanbul'a göçeli yirmi yılı aşıyor. Ankara üstü- ne sık sık yazmamdan olacak, beni hâlâ Ankara'da oturuyor sananlar var. Ankara benim elli yıla uzanan gençliğimdir. İs- tanbul ise orta yaştan sonra sevdiğim ve seveceğim bir şe- hirdir. İki Ankara var; biri başkent olmadan önce, biri başkent ol- duktan sonra... Ne yenilik ne değişim olmuşsa yetmiş yıiın içine sığar. Bir kent nasıl gelişmiş, nasıl büyümüşse bu yet- miş yılda olmuştur. Son nüfus sayımında Ankara üç milyonu aşarak ikinci büyük kentimiz. Oysa kentin imar planını ya- pan Jansen taş çatlasa kentin 300 bini aşmayacağını düşle- miştir. Her türlü hesabı da ona göre yapmış. Sanayi yok, ta- rım yok, sadece hizmete dayanan insanlar, bu kente nasıl doluşmuşlardır. Ankara Belediye Başkanı Sayın Murat Karayalçın daha bas- kan olmadan önce, Kent-Koop'ta iken Ankara Söyleşileri' diye bir gelenek (1982) kurmuştur. Ankara üstüne kim ne biliyor, kim ne yaşamışsa bu söyleşiierde dile getirecektir. İlkin eski şehircilik miman, Prof. Bonatz'ın öğrencisi Mithat Yerren'den (10.3.1982) başlamıştır. Yenen imar planı olmadan nasıl şe- hircilik yapıldığını anlatır. Ankara'nın kentleşme bakımından 'Yenimaha/le projesi'ni Atıf Benderlioğlu sergiler. İmar işle- rinin güçlüğünün bugün değil, dün de olduğunu Ziya Paşa1 dan iki dize ile bağlar: Sanma Amasya'da paşalık ettim Buldum yetim halkını babalık ettim. 1924 Ankara'sını da Nusret Özgören şöyte bir görünümde sunar: "Nüfus 40 bin, su çeşmelerden alınır, elektrik 22'de sönerdi. İstasyondan Taşhan'a dar, tozlu bir yoldan gidilirdi. Yolun sağmdaki bataklık (şimdiki Gençlik Parkı) şehre sıtma saçardı. Evler ahşaptı, oturduğum eve ahır kapısından gıri- lirdi. Varlıklı Ankaralıların bağ evleri vardı. Atla ya da eşekle akşam gider, sabah dönerlerdi." Tanınmış diplomatlarımızdan Semih Günver'in de 1937 ile 1943 Ankarasfna ilişkin anıları vardır. Bir bölümü şöyledir: "Geçenlerde, evdeki eski fotoğraf albümlerini kanştınyordum (..) O devrin Ankara'sı, Kızılay Meydanı, Gar Gazinosu, yeni •acılan hipodrom, atış poligonu, bakanlıkların ilk binalan, Ulus Meydanı, Gar Gazinosu, Yenişehir'deki küçük bahçşli evler, Orman Çiftliği, Ankara Barajı, grup halinde bizler, Hukuk Fa- kültesi öğrencileri, dalgalı kumral saçları ile genç kızlar, bı- yıkları yeni terleyen delikanlılar. Bir pazar günü at yanşların- daçekilen bir fotoğrafla şaşırıp kaldım. Şimdi emekli büyük- elçi Cahit Hayta, Hasan Esat Işık, ben. Kruvaze ceketleri giy- mişiz, başımızda grı fötr şapkalar var. Hayta'nın elinde bir dür- bün. Hasan Esat Işık'ın saçları simsiyah ve parlak. Kızlar Işık'ı o tarihlerde Charles Boyer'e benzetirierdi." O tarihlerde sadece Hasan Esat Işık Charles Boyer'e ben- zemez, Ankara lisesinde şair Selahattin Aldanır'ı da benze- tirierdi. Daha kimlerin anıları yok Ankara üstüne... İhsan Sabri Çağ- layangil'in geçmişi var. 'Ankara o zaman küçüktü. Birinci Dünya Savaşı'nda 30 bin olan nüfusu ilk deneme sayımın- da yani 1926'da 57 bindi. Şehir bugünkû Sıhhiye Meydanı 1 ndan evvel tren köprüsünde bitiyordu. Oradan öteye tarla- lar, bahçeler vardı. (..) Hiç unutmam, annem bir gün okula geldi. Sağlık Bakanlığı'nın yerini gösterdi. "Tarlalar metre- karesi 100 paradan satılıyor. Benim de 242 altınım var. Ne dersin aJalım mı?" diye sordu. "İşin mi yok anne" dedim. "Bu- ralar bir gün gelir altın gibi kıymetlenir, ama ne sen görür- sün ne de ben." Annem yüzüme baktı, "Sen okumuşsun el- bette bizden daha lyi düşünürsün" dedi. Zaman kimlerin da- ha iyi düşündüğünü gösterdi, okumuşların mı, gün görmüş- lerin mi?" Ankara'nın imarına Vakıflar Genel Müdürlüğü de karışa- rak Ankara Palas'ı, Belvü Palas'ı, personel evierini, kimi okul- ları yaptırmıştır. Bütçesine göre 1 Türk Lırası o zaman 1 Re- şat Altını ile eşittir. Bugün 1 Reşat ise 275 bin liradır. Bir ül- kenin parası yetmiş yılda ne oluyor? Başkent Söyleşileri'nde geçmişteki Ankara anıları sırala- nıyor. Bir kitapta toplamışlar, iieride başka kitaplar da çıkar. Gelişen bir kentin söyleyecek elbette çok şeyi vardır. iş ki bun- lar gerçeklere uysun. ÇALIŞANLARIN SORULAR1/SORUNLAR1 Y1LMAZŞİPAL "Bağ-Kıır'a Üye Oldum" SORU: 1951-1952 yıllan arasında Sosyal Sigortiüv Kurumu- na tabi bir işyerinde 587 gün çalıştun ve evlenme ne- deniyle işten aynldım. Uzun yıllar sonra bu süreyi degertendirn?k için ÇJ- kan yasalardan yararlandım ve ev kadını olarak Bağ- Kur'a üye oidum. Daha önce sigortalı çahşttfnn 587 iş gününün üze- rine 8 yü 4 ay borçlanarak 263 bin lira toptan öde- me yaptım. 4 yıldan bu yana 7. basamaktan aidat ödemekteyim. 1 Temmuz 1991'de 8. basamaga yük- selecegim ve emeklilik siirem de dolmuş olacak. Ha- len 53 yaşındayım. Ancak, şu anlarda yeniden SSK'ya tabi bir işye- rinde çahşmak ve Bağ-Kur sürelerimi de SSK'ya ak- tarmak istiyonım. Bunu yapbgnnda, ne kadar sare SSK iştirakçisi ola- rak dışardan aidat ödemem gerekir? Bugünkü dunıma göre Bağ-Kur'dan ne kadar, SSK'dan ne kadar aylık baglanır? G.I. irANIIi 1) Ev kadını olarak isteğe bağh Bağ-Kur sigortah olan- lardan, doğum tarihleri 4 Mayıs 1939 ve önceye ait olanlar, 1479 sayılı Bağ-Kur Yasası'mn Ek Geçici Madde 4'ten yararlanarak "sigortalı oldukları tarihten geriye dogru 10 yıllık sürenin ta- mamını, sigortalıbğjn tescilinden itibaren bir yıl içinde talepte bulunmak kaydıyla borçlanabilir" Daha önceki çahşmaiarı nedeniyle, "diğer sosyal güvenlik ka- nunlarına tabi hizmeti bulunaıûar, ancak 10 yıla tamamlaya- cak süreyi borçlanabilirler!' 2829 sayılı yasanın uygulama esaslarıyla ilgili yönetmeliğin "birleştiriJmeyecek hizmetler"e iüjkin 5. maddesinde şöyle de- nilmektedir: "Madde 5- 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun Ek Geçici 4. maddesine göre isteğe bağlı sigortalılann geriye doğru yaptık- lan 10 yıllık borçlanma karşüığı kazanılan hizmet süreleri di- ğer kurum ve sandıklardan aylık bağlanması halinde bu kurumlanJa geçen hizmetlerle birleştirilmeyecektir. Ancak, Bağ- Kur'dan aylık bağlanması halinde diğer kurum ve sandıklar- daki hizmetlerle birleştirilir:' Bir başka afllatımla, SSK kapsamında zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olduğunuzda, Bağ-Kur'a borçlandığınız 8 yıl 4 aylık süre geçersizdir. Bu süre, ayhğınız Bağ-Kur'ca bağlandı- ğinda değerlendirilir. SSK'dan size yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, SSK'ya en az 3.013 gün (8 yıl 4 ay 13 gün) prim ödemeniz gerekecektir. 2) 31 Aralık 1990*3 kadar geçerli katsayı ve sosyal yardım zamlanna göre SSK'ca bağlanan en az yaşlılık aylığı 381.800 TL.'dir. Borçlanma ile birlikte 15 tam yıl prim ödemiş durumda olan ve 50 yasını doldurup 8. basamaktan yaşlılık aylığı almaya hak kazananlara ise sosyal yardım zammı ile birlikte *7o 60 oran- dan ve 10 bin 675 lira sosyal yardım zammı içinde olmak üzere 160 bin 435 lira yaşlılık bağlanır. ÇAĞRI Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukuk Işığında Türkiye 1990 Panelleri 1- DEMOKRASİ / 7.11.1990 Saat: 17.30 Konuşmacı: Prof.Dr. Emre Kongar 2- İnsan Haklan / 14.11.1990 Saat: 17.30 Konuşmacı: Ayşenur Arslan-İHD Sekreteri 3- Hukuk / 21.11.1990 Saat: 17.30 Yer: SHP Beşiktaş ilçe binası Eski Yıldız Yolu Kat: 4/1 SHP BEŞİKTAŞ GENÇLİK KOMİSYONU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear