Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 KASIM 1990 CUMHURİYET/17
HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGÜN
Uevtet Meteorolojı işlen Genel Mu-
dûrtûğü'nden alınan btlgıyc gdre bu-
tfin bölgeler cok bııiutlu yağmuru
Trakya kesımı karla kanşık ya (Jmur ve
kar yağ^b geçecek. HAA SICAKLIĞl
AzaJmaya dewm edtcek. RÛZGÂfl
Yurdun kıaey ve bat kesimlerinde ku-
» y ve tetı, öteki yerlettie gûney ve ba-
tı yönlerden tıafif, ara sıra orta kuv-
vette yurdun Kuzey Kesımlennde yer
yer kuvvetlı olaran esece* Denûier-
de Marmarada yıldız ve poyraz, Eg£
de yıldız ve karayel. Akdenirte rjün-
batısı ve lodostan 3-5. yer yer 6, Ka-
radenızti* 7 kuvvetınde saatte 10-21,
yer yer 27 ve 33 deniz milı hızla
Adana V 16° 14» 0>ya/tHkır B
K
Y
Y
V
B
Y
esecek Van Göitı nde hava. Çok öu/uHu geçece* Ruzgâr gûney
ve batı yönlerden hafif. ara sıra orta kuvvette esecek Göl kûçük
flalgalı olacak Görûs uzaklığı 10 km dolayında bulunacak
Adıyaman
Afyon
Ağr
Anöra
AnekyB
AnBlya
Artvın
Aydtn
SaHtesr
Bıleck
B,ngöl
B:ttS
B *
Bursa
ÇanakKale
Çorum
Derna
V 10° 7°EdlTO
8 22° V Eroncan
V 11° 7°Erzurum
V 18° 4°EsRisehır
V 12° 6°Gazanlep
V 20° 15° Gı/esutı
y 17° 12° Gûmuşhane Y
y 17° 13° Hakkin
Y 15° 12° bparta
y 10° 8°fstanöul
1 10° 7°l2mır
Y 19° 8°Kar5
19° 8°Kasamonu Y
8°
Y 10° 8°KırHaret
10° 7°Konya
12° 8°KuB/iya
15° 13° Mjlatya
24° 10° Manısa
7° 2°KMaraş
17° 8°Mersm
14° 3°Mu5la
11° 6°Muş
22° 13° Nıjde
19° 15° Ortu
14° 9°Ri2e
20° 9°Samsun
14° 8»Sıırt
9° 6°&noo
15° 12° Suas
18°
8°
13° Vlmce»
T° 2°Uşak
12° 7°van
1f fVozgat
19° 7°2o(i)uldak
Y 15° 12°
y 20° 15°
Y 18° 14°
y 14° 10°
Y 18° 8°
Y 13° 8°
y 18° M°
Y 21° 17°
Y 20° 11°
B 24° 12°
Y 14° 11°
Y 14° 7°
Y 9° 5°
y 2r>i7°
y 16° 9°
Y 11° 7°
Y 18° 7°
y 13° 8°
Y 14° >°
^ kartı A-apk B-buluOu G-gûneş» IUort S-ssi VyaOmurtı
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Ormanlık ve çalı-
lık yerlerde yasayan
güzel ötüşiü bir kuş.
2/ Orta Avmpa'da,
Tuna'tun kolu olan
bir ırmak... Atlas
Okyanusu'nda Por-
tekiz'e ait takımada.
3/ Alüvyon... May-
hoş bir meyve. 4/
Üzerine kablo, tel gi-
bi şeyler sanlabilen
kenarlı küçük silin-
dir... Sergen. 5/ Eter
tiryakiliği. 6/ Hüse-
yta Cahit Yalcın ta-
rafmdan Istanbul'da yayımlanmış
günlük gazete. 7/ Türk Maiı'nı sim-
geleyen harfler... Ortaçağda günlük
konuiarı işleyen manzum piyes...
Tavlada bir sayı. */ Çarçabuk, anın-
da, hemen. 9/ Gelir... Güney Ame-
rika'da yabarul hayvanlan yakala-
mak için kullarulan kemenl.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Klasör. 2/ Biber... Eski dilde yı-
lan. 3/ Beğenme, itibar... Bir nota.
4/ Lavrensiyum elementinin simgesi... Buyruklar, istekler. 5/
Yaratıcısuun adı bilinmeyen yapıt. 6/ Köpek ve ineklere yediril-
mek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek... Jki yüzü beyaz kap-
sız yorgan. 7/ Fınnda ekmek, börek, çörek çevirmeye yarayan
bir tür kürek... Yapısına girdiği sözcüğe olumsuz anlam katan
bir önek. 8/ Mısırjn taneleri atıldıktan sonra kaJan sert bölüm...
Bezek. 9/ Kasaphk hayvanlann sırt bölümünden elde edilen et.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
S.F. nizamnamesi
7 KASIM 1930
S. C. Fırkası nizamnamesini tabettirmiş ve matbu
nüshasından bir tanesini Vilâyete göndermiştir. Vilâyet
bu nizamnameyi umuru hukukiye müdiriyetine
göndermiştir. Umuru hukukiye müdürü Kenan B.
nizamnamenin bir maddesine itiraz etmiştir. Bu madde
şudur: "Fırkaya dahil
meb'uslar fırka prensipi
haricinde söz söylememeğe
mecburdurlar;'
Umuru hukukiye müdiriyeti,
"meb'usa mecburiyet tahmil
edilemez" diyerek maddenin
ancak olsa olsa: "Fırka
prensibi haricinde söz
söyliyen meb'uslar fırkadan
ihraç edüirler" suretinde tadü
etmektedir.
Venizelos ve Taymis
Taymis gazetesi 3 teşrinisani tarihli nüshasının birinci
başmakalesini M. (Venizelos) un Ankara'yı ziyaretine
tahsis etmiştir. Bu makalenin şayanı dikkat bazı
noktalan şunlardır:
Üç sene mukaddem bir siyasi kâhinin bir gün M.
Venizelos'un Ankara'yı ziyaret edeceğini ve Türk
hükümetine misafir olacagını ve Şarkı karipte Türk-
Yunan teşriki mesaisinin şampiyonu olacağmı keşf ve
tahmin etmesi için fevkalâde bir iman sahibi olması
lazım idi. Şimdi ise bunlar birer emri vakidir. Dahası
var. M. Venizelos Gazi Mustafa Kemal ile dostane
görüştü. tsmet Paşa ile
nazikâne nutuklar teati etti,
Türkiye ile iki mühim
muahede imzaJadı.
Bunlardan en mühimmi
muhadenet ve hakem
misakıdır. Bu muahede
mucibince akitlerden birine
üçüncü bir taraftan hücum
vukuunda diğer akit bitaraf
kalacaktır. Bu misalca zeylolan bir protokol iki devletin
bahri kuvvetleri arasında müvazeneyi temin etmektedir.
LLIMMK4 SMKM\MM)A
İVAN PETOOVTrCH
P A R i S K I R A L I
BİR TAN60 LÜTFEN
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Binek otomobilleri
7 KASIM 1960
Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar ve diğer resmi
daire ilgililerinin emir ve zatlanna verilen binek
otomobilleri ile makam hizmetlerine tahsis edilen taşıtlar
için "Taşıt Kanunu" adında yeni bir tasarı haarlanmış,
bu tasanyla bu taşıtların özel olarak kullarulmaları,
içlerine hanım ve çocuklann bindirilmeleri menedilmiştir.
tlgili komisyonda kabul olunarak M.B.K. Genel
Kuruluna sevkedilen tasanya göre, emirlerine ve zatlarına
otomobil verilecek olanlar, Cumhurbaşkani, Büyük
Millet Meclisi Başkanlığı, Başabakan, Bakanlar, Genel
Kurmay Birinci ve Ikinci Başkanlan, Yargıtay, Danıştay,
Sayıştay Başkanlan, Üniversite Rektörleri, Cumhuriyet
Başsavcısı. Kuvvetler Kumandanlan, Ordu ve Donanma
Kumandanlan ile elçilerdir. Bunlardan Cumhurbaşkanma
10, Başbakana 2 binek otomobili tahsis edilmektedir.
laşıt tahsis edilecek makamlar ise, Başbakanlığa S
(yabancı misafîrler ve müsteşarlar için), Dış işleri
Bakanlığı Genel Sekreterligi, Diyanet Işleri Başkanlığı,
Valiler, Kor Komutanlan, Jandarma Genel Komutanlığı,
Milli Savunma Yüksek Kurulu Genel Sekreterliğine birer
binek otomobili, Tümen ve Tugay Kumandanlıkları,
Müstahkem Mevki Kumandanlıkları, Emniyet Genel
Müdürlüğü, Ankara, Istanbul Emniyet Müdürlükleri ve
KaymakamlıkJara birer Jeep veya Station Wagon'dur.
Makamlara verilen arabalar, münhasıran resmi
hizmetlerde, kullanılacak, yalnız tören ve resmi
davetlerde, refakate aileler alınabilecektir.
Cumhurbaşkanı, bu kanun hükümlerine tabi
olmayacaktır.
GEÇEN YH, BUGÜN Cumhuriyet
Evren: Makamlar geçici
7 KASIM 1989
Cumhurbaşkanlığı görevini iki gün sonra Turgut Özal'a
devredecek olan Kenan Evren, dün veda konuşmasının
çekimine ve TBMM Başkanı YUdınm Akbulut'un verdiği
veda yemeğine katıldı. Evren, Devlet Konukevi'nde
onuruna verilen veda yemeğinde yaptığı konuşmada,
makamlann geçici olduğunu belirterek "O makamlara
insanlar gelir giderler, ancak makam sabit kalır. Ben de
aklımın kenarında bile olmamasına rağmen, bu makama
geldim, ama daima sade bir hayatı tercih ettim" dedi.
-XX ^
Cezayır •?
Tunus
Kahire»
DÜNYA'DA BUGÜN
Amsanlam 8 8°
Amraan A 25'
Atma
Bajdat
Y 18°
A 30°
Barrelona B 6°
B 8°
B 8°
Basel
Belgrad
Bertn
Bonn
Brütael
Bub)M«te
Cencvre
Cezıyır
aoöt
Dutnı
FranMuıt
Gıme
Hebukı
Kahırc
KopeMag B 6°
B 7»
Y 18°
LerafKjfjd
Londra
Madnd
Mıianc
Monıreai
Mostora
Mûnh
B 7»
B 8°
K 8°
B 8°
A 23°
A 32°
A 31°
B 6»
Y 18°
K 4°
A 27"
Osio
Pans
Prag
Rıyad
Roma
Sotya
Şam
V Awv
Imus
Venedik
Vıyana
Zûnh
K 5»
B 9"
B 18"
B 13°
B 15°
K 6°
B 6"
B 12°
B 5°
B 7°
B 6°
A 32°
A 18°
K 8°
A 25°
A 29°
A 22°
K 7°
B 13»
B 6°
12°
B 8»
Olacak Şimdi?
Bu uygulama sayesinde kötü niyetli kişiler, halen çeke güveni
kalmış kişileri çok rahatlıkla kötü niyetlerine alet
edebilmektedirler.
Bilindiği gibi çek kuUanımının sağlıklı bir
biçimde yürütülmesi ve çek hamillerinin ko-
runabilmesi için 19.3.1985 tarihinde 3167
sayılı yeni bir yasa kabul edilmiş, 3.4.1985
tarihinde de Resmi Gazete'de yayımlana-
rak yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun çıktı-
ğı günlerdeki kamuoyunun beklentisi ile
bugünkü uygulama arasındaki farkı orta-
ya koyduğumuzda, ulke hukuku açısından
çok çarpıcı ve o denli de düşündüriicü yo-
rumlar ortaya çıkmaktadır. Tüm müesse-
selerimizin uluslararası standartlara ulaş-
ması ve AT'ye girebilmemiz için ülkenin
her kesimi ile harcadığımız tüm çabalara
rağmen ulaşabildiğimiz yeri gösterme açı-
sından düşıindürücü bir uygulamayı sergi-
lemek istedik.
Çekin geri dönülmez bir şekilde ülke eko-
nomisinin uygulamalı bir parçası haJine ge-
lebilmesini sağlayan 3167 sayılı yasanın
Meclis görüşmeleri sırasında tartışılan ge-
rekçesindeki sözleri okuduğumuz zaman,
kanun koyucunun bu konuda ne denli ıs-
rarlı ve kararlı olduğu görülecektir:
"...Karşıiıksız çek veren kişinin hapis ce-
zasına çarptınlması şüphesiz ki hukuk dii-
zeninin korunması yönünden zaruridir.
Esasen karşıiıksız çek veren kişiye verilen
hapis cezası ne olursa olsun, gerek olayın
magdunı gerekse kamu vicdanı tatmin ol-
mamaktadır. Bu nedenle sornna daha sag-
hklı çözüm bulraa zarureti ortaya çıkmış-
tır..." denilen yasa gerekçesinde, mevzu-
atta gerekli değişikliğin yapılması halinde
ticari hayatta istikrar sağlanacağı ve çekin
şahsiyet kazanacağı görüşlerine de yer ve-
rilmektedir.
Aradan 5 sene geçmeden bu denli iddia-
lı hanrlanrruş kanunun, uygulamada ne ha-
le geldiğini ve amacından nasıl uzaklaştı-
ğını tanık olduğumuz durumlarla kamuo-
yuna açıklamak isteriz: Karşıhksız çek ke-
şide edenin hapisle cezalandırılmasının za-
ruri olduğu gerekçesiyle hazırlanan, ancak
hapis cezasının bile mağduru ve kamu vic-
danımn tatmin etmediğini kabul eden Çek
Yasası'mn günümüzdeki uygulaması; kar-
şılıksız çek keşidecisinin hapis cezasının tak-
sitle ödeyebileceği para cezasına dönüştü-
rüldüğü, çek lehtannın ise bir kuruş alama-
dığı, hukuka aykın bir görünüm arz etmek-
tedir. Bu uygulama sayesinde kötü niyetli
kişiler, halen çeke güveni Kalmış kişileri çok
•rahatlıkla kötü niyetlerine alet edebilmek-
tedirler.
14.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren
3506 sayılı yasanın 5. maddesi ve 647 sayı-
lı yasanın 3. maddesindeki değişilikten ha-
reketle, bu değişikliğin sanık lehine oldu-
ğundan bahisle tecil ve para cezası yolunu
açarak, çeki tamamen itibanm yitirmiş bir
belge haline dönüştürmenin, 3167 sayılı ya-
sanın gerekçesiyle nasıl bağdaştınldığı, çek
mağdurlan ve farklı adliyelerde farklı ka-
rarlarla karşılaşan biz avukatların merak
konusudur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 25.7.
1989 tarih ve E: 989/237, K: 989/281 sayı-
lı kararında "... suç konusu çekin mal kar-
şılığında müşteriye verildigi anlaşılmıştır...
Böyle bir belge>i çek oldnğuna ve karariaş-
tırılan tarihte karşılığının muhatap banka-
da bulundurulacagına inanarak alan şikâ-
yetçi nezdinde, dolandırıcılık suçunda ara-
nan aldatma özelliği gerçekleştiği gibi çek
bedelini ödemeyen ve ödememekteki tsrariı
tutumunu halen surduren sanık, haksız çı-
kar sağlamış bulundugundan. dolandıncı-
lık suçu tüm ogeleri itibanyla oluşmuştur"
hükmü yer almaktadır. Yargıtay karann-
da, kötü niyeti açıkça belirtilen sanığın, son
yasal değişikliklerle himaye edilmesinin ne-
deni, acaba "serbest' piyasa-bırakınız
yapsınlar" felsefesi midir?
FUAT DEMİREL -
Avukat / tstanbuf
•Savaşa Evet' ıııi?Pendik Lisesi'nde 16 yaşında bir kız ço-
cuğu duvara; Banaz'da da bir muhasebeci
işyerinin camına "Savaşa Hayır" yazdığı
için tutuklanmışlar.
Siyasi partilerin genel başkanlan, sivil ve
askeri yöneticiler, milletvekilleri, sendika
başkanlan ile çeşitli dernek başkanlarının
basma yansıyan demeçlerinde hiçbiri savaşa
bayrak açmıyor. Aksine barıştan yana ol-
duklanru, Körfez krizinin banşçı yolla çö-
zümünü açıkça dile getiriyorlar. Halkımız
da savaş için çırpınmıyor. Çünkü uiusumu-
zu savaşa zorlayan bir neden yok, Atatürk-
de zorunlu ohnadıkça savaşa hayır demiş;
yurtta barışı, dünyada barışı özlemiştir.
tkinci Dünya Savaşı 60 milyon can aimış-
tır. Sakat kalanlann yanında tüm ulusla-
nn yaşlısı, genci ve çocukları savaşın getir-
diği yokluk, açlık, perişanlık sıkıntısı altın-
da yıllarca ezilmişlerdir. Bu savaşa bizi sü-
rüklemek isteyenlerin çabalannı izlediği üs-
tün diplomasiyle kıran tsmet Inönü'ye şük-
ran duyarız ulusça. Şimdi öldürücü, yakı-
cı, yıkıcı silahlann sayıları, çeşitleri ve güç-
leri kat kat artmışken "savaşa evef'mi?
, tnsanlığın "Savaşa Hayır'' diyeceği gün
uzak değil. Birleşmiş Milletler, çalışmala-
rı, bloklar arasında başlayan yumuşama,
silahsızlanmanın çabaları, buniann oluşu-
munda etkin olan düşünce gelişimi gelecek
için önemli ve olumlu göstergelerdir.
Tutuklanmaların gerekçesi "Savaşa
hayır" olmamalı. Suç varsa adı konmalı.
Savaşın önlenmesini istemek, sürekli ban-
Şi Özlemek insanın en yüce duygusudur. Bu
isteğin, bu özlemin ödülü ceza olamaz.
Musa Altıparmak
Emekli tlkögetim Müfettişl tlkögretim
Kartal/lstanbul
Goleri . Atölye PERA • M6 97 38 • 132 64 26
AdnanYalım
ResimSergisi
S-26tosml990.9JX>-18JX)
(Pasrffjnkddışuda)
Sanat
Nl$ANTA|l
Valikonağı Caddesi No. 117/2 Nişanuşı İstanbul
2 23KiSBll<NC. 11-00 18-ÛÛ
Caddea36
* t «247 17
ResimSergisi
ZEKAIORMANO
S C A R A N T I S A N A T C A L E R I S I
riosi
sanat faferisi
PETER
PAULOCHS
Resim Sergısi
5-19 Kaam
Vdkoratt Cad. Pna| «5
Mtantatı 146 73 »1
TIRAJE(Art-Patch) Sergisi
5 Kasım -17 Kaam
mT A 1 l C A L E R I S I
OrMtSy Vmpur bk*lnl Sok.
No:S Ttl:159 19 11
9 K a s ı m - 9 A r a l ı k 1 9 9 0
HOCA
ALI I Hortıor Bıt Pazar
5|ar> • Kırık Tulumba Sokak 13/22
W * * • Fatıh 34260 İstanbul
resim sergısi • Tel 524 35 92 Fax 531 47 48
Vakko Sanat Galerileri
Sunar:
FERİT EDGÜ
BERLİN RESİMLERİ
(1989-90)
Resim Sergısi
Vakko / Ankara
5 Kasım - 4 Aralık 1990
Vakko / İzmir
7 Kasım - 30 Kasım 1990
Vakko / Beyoğlu
9 Kasım-1 Aralık 1990
Türk ve İslam Eserleri Müzesi
1 Kasım - 30 Kasım 1990
MEHMETGULER
ttSMSERGiSİ
8 KASIM - 5 ARALJK 1990
BEH\DAM
•« ;ı iü ;• ı • :a v- c
OZTOPRJK7.11.1990/20.11.1990
RAMKO
SANAT MERKEZİ
Atiye Sok. Yu>-a Apt. 8/2
Teşvtkiye 136 15 38
öuemit not.
İ Uı.sbnır^.1 junlı Ramko
(^j&liz. Turit Rcsmı >
kjtıljffi -tlS vjpn arasırw±ın
Enmtoge Muzea ıon sjtm
alınan \e 1991 den »ıharen
Lenınjçrjd dakı mıcede de^
leşfrre ktmulaL-ak eser hu
sergımtzde gOruUrbUır
tTALYAN
*
ÇERÇEVE ÇAKMA MAKİNASI ve o
ÖZEL ÇtVtLERİ |
Randırnanmızı artırrr, sancrtınıza renk katar c
ooğan Hırdavat A Ş.Tersane CM tamenm sak No 15 Karaköy-IST £
TB 150 51 75 • 144 28 27 - 149 75 96 Fax 149 75 96 ij
Sanat
AEDPA
MtTekstilbank Sa
Galerisi
SALİH ZEKÎ
Resim Sergisi
7 Kasım - 26 Kasım
HDmv G*r*d< Cad. 12e
T«fvlkiy* 136 12 79
galeri
atelye
146 97 38
132 64 26
T
ZİYAGÖRCÜN
Resim Sergisi
6 Kasım -27 Kasım
Spor Cad. Na 130 «kar
Mapla 160 «4 2»
Adnan Bayrafctar
A« Oamk-
Burtian Uysur
CaNt Otiraydın
Ercan Akçetln
Flkrst İslamoğtu
Metımet ö*e*
Metvnst özksçell
Muzaffer Akyol
Nuran KaaMn
Nurtlyem
Oktay Bozkurl
FtorrK» Aychn
Saltı Aear
Sek.'. ı8ttm Kara
Şenoi Yorozlu
Sûha Baaaran
Vaşar Vaylalı
Yüksal Aydm
Karma Resim Sergisi
3 Kasım - 24 Kasım
t N* 15 IBeyınertıı
Mrv SOU») I M U ı 345 4» M
5-18 KA6IM 1990
DEVLET GÜZEL &ANATLAD GALEDİSİ
İsükial Caddes. No209/«9 Bcycgfu. Istoıbul
6ESBANK
İLAN
KEŞAN SULH HUKUK HAKIMLİĞİ'NDEN
ESAS NO: 1988/791 KARAR NO: 1989/432
Davacı Ayşe Berrin Fırtına vekili Av. Cüneyt Izmirli tarafından
davalıtardan Alan Üner ve muşterileri aleyhine açtığı ortakhğın gi-
derilmesi davasında verilen karar, davalı Akın Üner Amerika'da bu-
lunup adresi tespit edilemediğinden tebliğ ofunamamışıır.
Karann hitküm bölümu olarak Keşan ilçesi Yukan 21aferiye Ma-
hallesi, pafta 6, ada 228, parsel 5 numaralı gayri menkulün saus su-
retiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmi? olmakla;
tşbu karann davalılardan Akın Üner'in Amerika'da olması nede-
niyle ve Türkiye'de de adresinin bilinmediğinden davalı Akın Üner'e
karann tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 48534
POUnKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Başkent SöyleşileriAnkara'dan İstanbul'a göçeli yirmi yılı aşıyor. Ankara üstü-
ne sık sık yazmamdan olacak, beni hâlâ Ankara'da oturuyor
sananlar var. Ankara benim elli yıla uzanan gençliğimdir. İs-
tanbul ise orta yaştan sonra sevdiğim ve seveceğim bir şe-
hirdir.
İki Ankara var; biri başkent olmadan önce, biri başkent ol-
duktan sonra... Ne yenilik ne değişim olmuşsa yetmiş yıiın
içine sığar. Bir kent nasıl gelişmiş, nasıl büyümüşse bu yet-
miş yılda olmuştur. Son nüfus sayımında Ankara üç milyonu
aşarak ikinci büyük kentimiz. Oysa kentin imar planını ya-
pan Jansen taş çatlasa kentin 300 bini aşmayacağını düşle-
miştir. Her türlü hesabı da ona göre yapmış. Sanayi yok, ta-
rım yok, sadece hizmete dayanan insanlar, bu kente nasıl
doluşmuşlardır.
Ankara Belediye Başkanı Sayın Murat Karayalçın daha bas-
kan olmadan önce, Kent-Koop'ta iken Ankara Söyleşileri' diye
bir gelenek (1982) kurmuştur. Ankara üstüne kim ne biliyor,
kim ne yaşamışsa bu söyleşiierde dile getirecektir. İlkin eski
şehircilik miman, Prof. Bonatz'ın öğrencisi Mithat Yerren'den
(10.3.1982) başlamıştır. Yenen imar planı olmadan nasıl şe-
hircilik yapıldığını anlatır. Ankara'nın kentleşme bakımından
'Yenimaha/le projesi'ni Atıf Benderlioğlu sergiler. İmar işle-
rinin güçlüğünün bugün değil, dün de olduğunu Ziya Paşa1
dan iki dize ile bağlar:
Sanma Amasya'da paşalık ettim
Buldum yetim halkını babalık ettim.
1924 Ankara'sını da Nusret Özgören şöyte bir görünümde
sunar: "Nüfus 40 bin, su çeşmelerden alınır, elektrik 22'de
sönerdi. İstasyondan Taşhan'a dar, tozlu bir yoldan gidilirdi.
Yolun sağmdaki bataklık (şimdiki Gençlik Parkı) şehre sıtma
saçardı. Evler ahşaptı, oturduğum eve ahır kapısından gıri-
lirdi. Varlıklı Ankaralıların bağ evleri vardı. Atla ya da eşekle
akşam gider, sabah dönerlerdi."
Tanınmış diplomatlarımızdan Semih Günver'in de 1937 ile
1943 Ankarasfna ilişkin anıları vardır. Bir bölümü şöyledir:
"Geçenlerde, evdeki eski fotoğraf albümlerini kanştınyordum
(..) O devrin Ankara'sı, Kızılay Meydanı, Gar Gazinosu, yeni
•acılan hipodrom, atış poligonu, bakanlıkların ilk binalan, Ulus
Meydanı, Gar Gazinosu, Yenişehir'deki küçük bahçşli evler,
Orman Çiftliği, Ankara Barajı, grup halinde bizler, Hukuk Fa-
kültesi öğrencileri, dalgalı kumral saçları ile genç kızlar, bı-
yıkları yeni terleyen delikanlılar. Bir pazar günü at yanşların-
daçekilen bir fotoğrafla şaşırıp kaldım. Şimdi emekli büyük-
elçi Cahit Hayta, Hasan Esat Işık, ben. Kruvaze ceketleri giy-
mişiz, başımızda grı fötr şapkalar var. Hayta'nın elinde bir dür-
bün. Hasan Esat Işık'ın saçları simsiyah ve parlak. Kızlar Işık'ı
o tarihlerde Charles Boyer'e benzetirierdi."
O tarihlerde sadece Hasan Esat Işık Charles Boyer'e ben-
zemez, Ankara lisesinde şair Selahattin Aldanır'ı da benze-
tirierdi.
Daha kimlerin anıları yok Ankara üstüne... İhsan Sabri Çağ-
layangil'in geçmişi var. 'Ankara o zaman küçüktü. Birinci
Dünya Savaşı'nda 30 bin olan nüfusu ilk deneme sayımın-
da yani 1926'da 57 bindi. Şehir bugünkû Sıhhiye Meydanı
1
ndan evvel tren köprüsünde bitiyordu. Oradan öteye tarla-
lar, bahçeler vardı. (..) Hiç unutmam, annem bir gün okula
geldi. Sağlık Bakanlığı'nın yerini gösterdi. "Tarlalar metre-
karesi 100 paradan satılıyor. Benim de 242 altınım var. Ne
dersin aJalım mı?" diye sordu. "İşin mi yok anne" dedim. "Bu-
ralar bir gün gelir altın gibi kıymetlenir, ama ne sen görür-
sün ne de ben." Annem yüzüme baktı, "Sen okumuşsun el-
bette bizden daha lyi düşünürsün" dedi. Zaman kimlerin da-
ha iyi düşündüğünü gösterdi, okumuşların mı, gün görmüş-
lerin mi?"
Ankara'nın imarına Vakıflar Genel Müdürlüğü de karışa-
rak Ankara Palas'ı, Belvü Palas'ı, personel evierini, kimi okul-
ları yaptırmıştır. Bütçesine göre 1 Türk Lırası o zaman 1 Re-
şat Altını ile eşittir. Bugün 1 Reşat ise 275 bin liradır. Bir ül-
kenin parası yetmiş yılda ne oluyor?
Başkent Söyleşileri'nde geçmişteki Ankara anıları sırala-
nıyor. Bir kitapta toplamışlar, iieride başka kitaplar da çıkar.
Gelişen bir kentin söyleyecek elbette çok şeyi vardır. iş ki bun-
lar gerçeklere uysun.
ÇALIŞANLARIN
SORULAR1/SORUNLAR1
Y1LMAZŞİPAL
"Bağ-Kıır'a Üye Oldum"
SORU: 1951-1952 yıllan arasında Sosyal Sigortiüv Kurumu-
na tabi bir işyerinde 587 gün çalıştun ve evlenme ne-
deniyle işten aynldım.
Uzun yıllar sonra bu süreyi degertendirn?k için ÇJ-
kan yasalardan yararlandım ve ev kadını olarak Bağ-
Kur'a üye oidum.
Daha önce sigortalı çahşttfnn 587 iş gününün üze-
rine 8 yü 4 ay borçlanarak 263 bin lira toptan öde-
me yaptım. 4 yıldan bu yana 7. basamaktan aidat
ödemekteyim. 1 Temmuz 1991'de 8. basamaga yük-
selecegim ve emeklilik siirem de dolmuş olacak. Ha-
len 53 yaşındayım.
Ancak, şu anlarda yeniden SSK'ya tabi bir işye-
rinde çahşmak ve Bağ-Kur sürelerimi de SSK'ya ak-
tarmak istiyonım.
Bunu yapbgnnda, ne kadar sare SSK iştirakçisi ola-
rak dışardan aidat ödemem gerekir?
Bugünkü dunıma göre Bağ-Kur'dan ne kadar,
SSK'dan ne kadar aylık baglanır? G.I.
irANIIi 1) Ev kadını olarak isteğe bağh Bağ-Kur sigortah olan-
lardan, doğum tarihleri 4 Mayıs 1939 ve önceye ait olanlar, 1479
sayılı Bağ-Kur Yasası'mn Ek Geçici Madde 4'ten yararlanarak
"sigortalı oldukları tarihten geriye dogru 10 yıllık sürenin ta-
mamını, sigortalıbğjn tescilinden itibaren bir yıl içinde talepte
bulunmak kaydıyla borçlanabilir"
Daha önceki çahşmaiarı nedeniyle, "diğer sosyal güvenlik ka-
nunlarına tabi hizmeti bulunaıûar, ancak 10 yıla tamamlaya-
cak süreyi borçlanabilirler!'
2829 sayılı yasanın uygulama esaslarıyla ilgili yönetmeliğin
"birleştiriJmeyecek hizmetler"e iüjkin 5. maddesinde şöyle de-
nilmektedir:
"Madde 5- 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu'nun Ek Geçici 4.
maddesine göre isteğe bağlı sigortalılann geriye doğru yaptık-
lan 10 yıllık borçlanma karşüığı kazanılan hizmet süreleri di-
ğer kurum ve sandıklardan aylık bağlanması halinde bu
kurumlanJa geçen hizmetlerle birleştirilmeyecektir. Ancak, Bağ-
Kur'dan aylık bağlanması halinde diğer kurum ve sandıklar-
daki hizmetlerle birleştirilir:'
Bir başka afllatımla, SSK kapsamında zorunlu ya da isteğe
bağlı sigortalı olduğunuzda, Bağ-Kur'a borçlandığınız 8 yıl 4
aylık süre geçersizdir. Bu süre, ayhğınız Bağ-Kur'ca bağlandı-
ğinda değerlendirilir.
SSK'dan size yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için, SSK'ya en
az 3.013 gün (8 yıl 4 ay 13 gün) prim ödemeniz gerekecektir.
2) 31 Aralık 1990*3 kadar geçerli katsayı ve sosyal yardım
zamlanna göre SSK'ca bağlanan en az yaşlılık aylığı 381.800
TL.'dir.
Borçlanma ile birlikte 15 tam yıl prim ödemiş durumda olan
ve 50 yasını doldurup 8. basamaktan yaşlılık aylığı almaya hak
kazananlara ise sosyal yardım zammı ile birlikte *7o 60 oran-
dan ve 10 bin 675 lira sosyal yardım zammı içinde olmak üzere
160 bin 435 lira yaşlılık bağlanır.
ÇAĞRI
Demokrasi, İnsan Hakları ve Hukuk Işığında
Türkiye 1990 Panelleri
1- DEMOKRASİ / 7.11.1990 Saat: 17.30
Konuşmacı: Prof.Dr. Emre Kongar
2- İnsan Haklan / 14.11.1990 Saat: 17.30
Konuşmacı: Ayşenur Arslan-İHD Sekreteri
3- Hukuk / 21.11.1990 Saat: 17.30
Yer: SHP Beşiktaş ilçe binası
Eski Yıldız Yolu Kat: 4/1
SHP BEŞİKTAŞ GENÇLİK KOMİSYONU