25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 7 KASIM 1990 Karikatüre sertifika Kültiir Servisi — İstanbul Büyük- şehir Belediyesi ile Karikatürcüler Der- neği tarafından duzenlenen "Kent Planlamasına Haikın Katılımı" konu- lu karikatür yanşmasında odül kaza- nanlara sertifikaları dun Karikatür ve Mizah Müzesi'nde duzenlenen bir tö- renle verildi. "Kent Planlamasına Haikın Katılımı" karikatür yarışmasında bi- rincilik ödulu Gürbüz Doğan Ekşioğ- lu, ikincilik Kadir Cengiz, üçuncülük Ahrael Erkanlı'mn karikatürlerine ve- rilirken, İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi Özel Ödülü'nü ise Safa Taşpola- toğlu kazandı. Yarışmada ayrıca Erol Özdemir, Mustafa Kalemci ve Serdar Çakırer'in karikatürleri de mansiyor.a değer bulundu. . (Fotoğraf: Muharrem Aydın) ABD'de yapılan seçimlcrde Teksas eyaleti >aliiiği için adaylıgını koyan Clayton VVilliams Başkan Bush tarafın- dan destekleniyor. Hatta Bush, VV illiams'ı kendi eliyle Teksas halkına tanıttı. (Fotoğraf: AFP) VQİİ Korucıı48 kîlo esrarla yakalandı GAZİANTEP (Cumhuriyet Giiney tlleri Bürosu) — Emni- yet Müdürlüğü Narkotik Şube ekipleri 4 kişiyi 48 kilogram toz esrarla birlikte yakalandı. Emniyet Müdürlüğu'nden alı- nan bilgiye göre kent merkezin- de gerçekleştirilen operasyonda alıcı görünümündeki Narkotik Şube elemanlan 48 kilogram toz esrarı satmak isteyen Vahdettin. Sançevik, Mefamet Nuri Padak, İbrahim Yazıcı ve Hacı Yazıa adlı kişileri suçüstü yakaladılar. Yetkililer, yakalanan Vahdet- tin Sarıçevik'in Mardin'in E>erik ilçesinde köy koruculuğu yaptı- ğını söylediler. HABERLERİN DEVAMI SHP'nin verdiği gensoru ANAP'ın açtığı usul tartışmasıyla görüşülemeden reddedildi Muhalefet: Özel TV'ye 'koşullu evet' OzaPın malvarlığı hısul'e takıldıÖnerge için yapılan oturumda sert tartışmalar çıktı. SHP'li Fehmi Güneş, önergenin ele ahnmamasının TBMM'nin denetim yetkisinin önünün kapatılmasına yol açabileceğini kaydetti. DYP'li Yaşar Topçu, dünyamn hiçbir parlamentosunda buna benzer bir örnek yaşanmadığını kaydetti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın Başbakanlığı dönemin- de kendisinin ve yakınlarının edindikleri mal varlığı ile ilgili iddiaların araştırılması için SHP'nin verdiği önerge TBMM tarihinde ilk kez ANAP'lılar ta- rafından usul tartışması açılarak "görüşiilmeden" reddedildi. Sen tanışmaların yapıldığı oturum sırasında SHP'liler salonu terk etti. SHP Izmir Milletvekili Ah- met Ersin ve arkadaşlannın ver- diği araştırma önergesi geçen halta hukumet temsilcisi olan Devlet Bakanı Güneş Taner'in genel kurula girmemesi nedeniy- le görüşülememişti. Dünkü gö- rüşmeye, yurtdışında bulunan TBMM Başkanı Kaya Erdem'e vekâlet eden ANAP'lı Yılmaz Hocaoglu, birleşimi yönetme sı- rasında DYP'li Başkanvekli Yıl- dırım Avcı da olmasına karşın, "TBMM Başkanını temsil yetki- sini içtüzük uyannca kullana- rak" kendisi çıktı. Hocaoğlu, birleşimi açtıktan sonra ANAP Grup Başkanvekili Ülke Giiney ve arkadaşlarının yazılı başvu- ruları olduğunu belirtti. Güney ve arkadaşlarının okunan öner- gelerinde, Ersin'in önergesinin "Genel kurulda görüşülmesine yer olmadıgı ve bu nedenle ön- görüşrneler öncesinde usul tar- tışması açılması" istendiği anla- şıldı. Usul tartışmalan sırasında ilk sözü alan ANAP Grup Başkan- vekili Onural Şeref Bozkurt, önergenin ÖzaPı yıpratma ama- cı taşıdığını savunarak. "Bu ne- denle bu bir önerge degil, söz- de önergedir" dedi. SHP'li Ön- der Kıriı, "Normal bir servet ar- tışı olsa senin dedigin dogru" di- yerek karşılık verdı. Bozkurt sözlerini, Cumhurbaşkanının sadece "valana hiyanet" suçun- dan yargılanabileceği görüşünü savunarak tamamladı. Aleyhte söz alan SHP'li Ha- san Fehmi Güneş, önergenin ele ahnmamasının TBMM'nin de- netim yetkisinin önünün kapa- tılmasına yol açabileceğini kay- detti. Guneş, "Cumhurbaşkanı- nı korumanın yolu bu degil. Bu korumanın degil, aşındırmanın yoludur. kim akıl verdiyse yan- lıştır. Bunu goruştürmezseniz, biz bunu her yerde konuşuruz. O bir valiz belgeye iki valiz bel- ge daha ekler, bütün meydanlar- da konuşuruz" dedi. Güneş'in bu sözlerine ANAP sıraların- dan. "sahte belgeler" diye laf atıldı. Güneş de ANAP'lılara "Sahtesi ya da gerçeği, oturdu- gun yerden nasıl biliyorsun? Ge- lin burada onu tartışalım" yanı- tını verdı. Guneş "ıktidar mu- halefeti susturuyorsa, iktidann sonu geliyor demektir. tktidar sıkıştı demektir" dedi. Hocaoğlu'nun Kaya Erdem'e vekâlet yetkisini kullanarak sı- rası olmadıgı halde birleşimi yö- nettiğini soyleyen Güneş, "Efen- diler, beyler maşa kullanırlar. Robespiyer'leri, Uanton'ları idam eden giyotini kullananlar unutulmuştur, ama onlar hâlâ unululmamıştır" diye konuştu. Yılmaz Hocaoğlu'nun Gu- neş'in sözlerini yanıtlamak iste- mesine SHP Grup Başkanvekı- li Onur Kumbaracıbaşı, "Biraz sonra oylanıa yaptıracaksınız ce- vap veremezsiniz" diyerek engel- ledi. Bunun üzerine Hocaoğlu konuşmaktan vazgeçti. DYP Sinop Milletvekili Yasar Topçu da araştırma önergesi hakkında usul tartışması açıi- masının "TBMM'de kotü bir yol açılmasına neden olacağını" sa- vundu. Dünyanın hiçbir parla- mentosunda buna benzer bir or- nek yaşanmadığını belirten Top- çu, "Nereden biliyorsunuz" sa- taşmaları uzerine de "Ben bili- rim. Zaten bütün sıkınlı da bi- zim bilip sizin bilmemenizden kaynaklanıyor" dedi. Topçu şunlan söyledi: "Bu önerge Turgut Özal ve yakınları hakkında verilmiştir. Size bir örnek vereyim. Bu memlekette Sayın Ahmet Özal, anayasaya rağmen Magic Box'ı nasıl çalıştırmaktadır? PTT, na- sıl hat kiralamaktadır? tşte uü- fuz ticareti. Suiistimalin, riişvetin belgesi olmaz. Burada boş laflara sıgın- mayın. Bunu bu şekilde oylaya- rak görüşturmezseniz, Turgut Özal'ın boynuna asılmış yafta orada kalır. Gelin bu önerge bu- rada konuşulsun. Usulsüzlük düşüncenizi orada söyteyin. Biz bu oylamaya katılmıyoruz. Biz TBMM'nin bir kişinin altına girmesini kabul etmiyoruz." DYP'nin salonu terk etmesin- den sonra söz alan ANAP Kü- tahya Milletvekili Mustafa Uğur Ener, önergenin amacının Tur- gut Özal'ı yıpratmak olduğunu belirterek, SHP'nin bu onergey- le "fanalikleşmiş Özal kinini" ortaya koyduğunu savundu. Oturum Başkanı Hocaoğlu, usul tartışmalarının tamamlan- dığını belirterek, ANAP Grup Başkanvekili Güney'in, Özal mal varlığının araştırılmasına ilişkin araştırma isteğinin görü- şülmesine yönelik önergesini oya sundu. SHP'liler kürsu onüne yurürken, söz isteyen SHP'li Ahmel Ersin ve Turhan Beya- zıt'ın soz isteği reddedildi. Ha- san Fehmi Güneş, kursüye yü- rüyerek bağırmaya başladı, bu arada oylamayı sonuçlandıran Hocaoğlu'na "Başkanoglu baş- kan" diye bağırdı. Güneş arka- daşları tarafından teskin edilme- ye çalışılırken Hocaoğlu oturu- mu kapattı ve kürsüyü terk et- ti. Oylama sırasında salonda 140 kadar ANAP milletvekili bulun- du. Başbakan Akbulut, İstan- bul'a gittiğinden oylamada bu- lunmadı. Hasan Celal Gıizel ise oylamaya geçildiği sırada Mec- lis'i terk etti. SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, kuliste "Denek ki basındaki iddialar dogru. Ba- sını tebrik ediyonım. Çok dog- ru bir iş yapmış" dedi. Oturum Başkanı Hocaoğlu'nu da eleşti- rirken, "Bu bir çöküşün telaşı- dır. Özal'a yapabilecekleri kötü- lüklerin en büyuğunıi yaptılar. Yafta boynunda asılı kaldı" dedi. DYP Grup Başkanvekili Kök- sal Toptan da olayın peşini bı- rakmayacaklarını soylerken, "40 yıl düşünsek, parlamenıonun denetleme hakkının fiilen gasp ediieceği aklımıza gelmezdi. Bu tehlikeli bir durumdur" dedi. Toptan, Özallar'ın serveti ile il- gili geniş çaplı bir araştırma baş- latıp konuyu Meclis'e getirecek- lerini bildirdi ve "Anayasa ve iç- tüzügün bütün haklannı bu ko- nu için kullanacağız" diye konuştu. ÖZAL'IN MALVARLIĞI İLE İLGİLİ ÖINERGEDEN SHP'li Ersin ne diyecekti? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Özal'ın malvarlığı ile ilgili Meclis araştır- ması önergesi sahibi SHP tzmir Milletve- kili Ahmet Ersin, ANAP'ın usul tartışma- sı engellemesiyle karşılaşmasaydı, ön gö- rüşmelerde "Özal'ın başbakanlığı sırasın- da kendisinin ve yakınlarının aşırı oran- da zenginleştnelerinin, 1986'da bir işada- mının Özal'ın kızı ve damadına son mo- del bir Jaguar hediye etme girişimiyle baş- ladığım" belirtecekti. Ersin, Özal'ın 1983'ten sonra ısrarlı taleplere ve ağır suç- lamalara rağmen mal varlığını açıklama- dığını, belirttikten sonra özetle şu iddia- lan sıralayacaktı: — Sayın Özal'ın Amerika'da çiftligi var mıdır? Başbakan olduktan sonra bugün- kü degeri 1 ınilyan bulan üç daire, iki yaz- lık aldığı dogru mudur? Kaç kooperatife ortaktır. Kendisinin ve yakınlannın han- gi turizm şirketinde hissesi vardır? Ve han- gi tatil koyüne ortak olmuşlardır? Kendi- sinin ve hangi yukınının İsviçre bankala- nnda ve Yapı Kredi Bankası sırdaş hesa- bında parası var rnıdır? Miktan ne kadar- dır? Bir süre eski damadı tarafından kui- lanılan 750 milyon liralık Nostalgia >a<ı- nın özel kararname ile getirtilip Zeynep Hanım'a hediye edildigi dogru mudur? — Sayın Özal başbakan olduktan iki yıl sonra çocuklarına verdiği ve miktarı 1.5 milyarı bulan hediyelerin parasını maaşın- dan başka geliri olmadığına göre nasıl kar- şılamıştır? Dairelerin ve yazlıkların para- sını nasıl karşılamıştır? — tsvtçre'de AJpler'in eteginde oğlu Ah- met ile birlikte 1.5 milyara bir dag evi al- dığı dogru mudur? — Korkut Özal, kardeşi başbakan ol- madan önce ara sokakta bakkailık yapan küçük bir esnafınki kadar mal varlıgına sahipti. Bunu kendi beyanı ile açıklamış- tır. • — Ne iş yaptıgı, geçimini nasıl sagladı- gı kimse tarafından bilinmeyen Ahmet Ozal, bugün Türkiye'nin en zengin, en guclü, en sozu geçen insanlanndan biri ol- muştur. Magic Box'a ortak oldugu bilin- mektedir, yasalara aykırı olarak yayın ya- pan bu şirkete Turgut Özal'ın da ortak ol- dugu söylenmekledir. — Son üç yıl içinde DPTnin verdiği teş- viklerden kaç tanesine Ahmet Özal aracı- lık etmiştir? Türkiye'de kaç gayrı menkul almıştır? Uluslararası uyuşturucu ve dö- viz kaçakçılığı sanığı ünlü babalardan Ber- ber Yaşar ile ilişkisi nedir? — Eski damadı Asım Ekren Türkiye^ nin sayılı milyarderleri arasına girmiştir. Kızıyla kurduklan şirketlerden Başbakan^ ın haberi var mıdır? Emlak ve Halk ban- kalarından uzun vadeli kredi aldıkları dogru mudur? Göcek'teki İnlice Koyu'nun ve Gokova'daki 200 donumluk kıyı arazi- sinin bu çifte 49 yıllıgına lahsis edildigi ve Ahmet ÖzaPın bu yeriere turistik tesis kre- disi temin etmekte olduğu dogru mudur. Ankara son durak Çankaya Köşkü'nde halkgünü Çankaya Köşkü dün 2. kez vatandaşları ağırladı. Yurdun çeşitli yerlerinden gelen yurttaşlan Köşk'te kabul ederek sohbet eden Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Türkiye'de memur maaşlarının Mısır, Bulgaristan ve SSCB'ye oranla daha iyi durumda olduğunu söyledi. Köşk'teki dünkü kabule 250 dolayında vatandaşın çağrılı olmasına karşın katılım 180 dolayında gerçekleşti. Özal, özbekistan Basın Yayın Bakanı Ubeydullah Abdülrezzakov ile yaptığı görüşme nedeniyle 40 dakika gecikmeli geldiği kabulde, vatandaşlarla tek tek el sıkıştı. Özal, memur maaşlarıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, Türkiye'deki ücretleri Mısır, Bulgaristan ve SSCB ile kıyasladı. Türkiye'nin durumunun bu konuda daha iyi olduğunu savunan Özai, "Memurlara hakiki ücret vermek lazım. Aldatmaca olmaması gerekir" dedi. Türkiye'deki otoyollann durumunu anlatırken bir vatandaşın "Sayenizde sayenizde efendim" şeklindeki sözleri üzerine Özal, "Ben şahsa bağlı obun istemiyonım. Sizin çocuklannız da gelip memleketi yöne- tecekler" dedi. Özal, kendisine "SHP üyesiydim. Şimdi bundan utanç duyuyorurn. İktidar belediyelere yardım etmiyor diyorlar. 1 yıldır suyum akmıyor. Suyu da mı iktidar kesiyor?" diyen Adanalı Fettah Cankara'ya, . "tnşallah düzelir" karşılığını verdi. Kabulde bulunan halk müziği sanatçısı İbrahim Tatlıses de basın mensuplarına "Köşkü çok merak ediyordum, onun için geldim" dedi. Kabule katılanlar arasında başörtülü kadınların çokluğu dikkati çekti. Özal, basın mensuplarının soru yöneltme isteklerini ise "Siz vatandaş degilsiniz, buraya vatandaş olarak gelmediniz" şeklinde yanıtladı. (Fotoğraf: AA) (Baftarafi 1. Sayfada) Dışişleri Bakanlığı'nın bir Ust düzey yetkilisi, New York Times gazetesi yazarlarından William Safîre'in yorumlan ve daha son- ra Türk basınının haberleriyle Baker'ın ziyareti çevresinde "bü- yük bir pazarlık havası" yaratıl- dığını belirterek şunları söyledi: "Bu hava gerçekçi degil. Abartmalı ve spekülatif. Sayın Baker, Körfez'de 210 bin asker bulunduran ve krizle en üst dü- zeyde ilgilenen bir ülkenin poli- tikasının mimarı olarak Körfez- de genel durum degerlendirme- sine yönelik temaslar yapıyor. Bu çerçevede. Ankara'ya da bil- gi ve görüş aktarması bekleni- yor. \\nca son dönemde SSCB, Almanya, Japonya gibi ülkelerin Bagdat'a gönderdikleri misyon- lar, ABD'de Irak'a karşı ortak tutum izlenmesine ilişkin bazı kaygılar yarattı. Bu kaygılar da gündeme gelebilir. VVashington, Türkiye'nin bir savaş durumun- da nasıl hareket edecegine iliş- kin kapsamlı bilgiye sahip. Bu çerçevede, bilinen göruşlerimizi yineleyecegiz. Türkiye'nin askeri harekât için BM Güvenlik Kon- seyi karannı bir önkoşul olarak görmesi ve bu harekâta ancak çokuluslu bir gücün parcası ola- rak katılmayı düşünebilecegi ye- niden gündeme getirikcektir." Baker'ın Ankara'da ABD'nin tek taraflı bir askeri müdahale- ye girişmesi durumunda Türki- ye'nin sağlayabileceği siyasi ve lojistik destek konusunda soru- lar sorabileceğini belirten yetki- liler, "Olabilir, ancak ABD'nin tek taraflı bir girişime kalkışa- cagı beklentisi gerçeklerie pek çakışmıyor" görüşünü savunu- yorlar. Washington'un gerek içe- rideki siyasi desteğini sürdüre- bilmek, gerekse uluslararası planda yalnız kalmamak için çok dikkatli hareket ettiği, böl- gedeki müttefikleriyle güven ta- zeleme gereği duyduğu da yetkili çevrelerde ifade ediliyor. Bu çev- relere göre Türkiye'nin "üsler, lojistik destek, ikinci cephe ve benzeri konulardaki tutumunu Washington gayet iyi biliyor." Baker'la yapılacak görüşmeler de bu tutumun bir kez daha di- le getirilmesine olanak ta- nıyacak. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Körfez kri- zi konusunda çeşitli bölge ve Avrupa ülkelerine yaptığı turun TürKiye'den önceki duragı Kahi- re'de dün Mısır Devlet Başkanı Husnü Mübarek ile görüştü. Görüşmede, Körfez krizi ve FUistin sorunu konusundaki ge- lişmelerin yanı sıra ABD Başka- nı George Bush'un 21 kasımda Mısır'a yapacağı ziyaret üzerin- de durulduğu bildirildi. Hüsnü Mübarek'ten sonra Mısır Dışişleri Bakanı İsmet Ab- dülmecit ile görüşen Baker'ın te- masları konusunda bir açıklama yapılmadı. Baker, Mısır'dan aynlmadan önce Kahire Havaalanı'nda Çin Halk Cumhuriyet Dışişleri Ba- kanı tıan Oichen ile de bir gö- rüşme yaptı. Öte yandan, Irak Dışişleri Ba- kanı Tarık Aziz, Bağdat'ta bu- lunan Filistin Kurtuluş Örgütü lideri Yaser Arafat ile bir araya gelerek, Körfez'deki durumla il- gili bir görüşme yaptı. Irak resmi haber ajansı INA, Aziz ve Arafat'ın Arap toprak- larında bulunan yabancı askeri birliklerin Arap toplumuna kar- şı oluşturduğu tehditler üzerin- de durduklannı kaydetti. Irak Dışişleri Bakanı ile FKÖ lideri, işgal altındaki topraklar- da, tsrail'in baskı polikitasına rağmen sürdürülen Filistin ayak- lanmasına da değindiler. (Baftarafi 1. Sayfada) tekeü'ni kaldıralım. En az 5-10 yıllık bir süre, değişik toplum kuruluşlarının birlikte yönettiği bir veya iki TV kanalı oluşturalım" diye özetledi. DYP Niğde Milletvekili Mahmut Öz- türk ise, özel TV'nin kaçınılmaz olduğunu vurgulayarak, özel TV'nin "milli kültüre" getireceği zararların önlenebilmesi için TRT'nin yayınlarının iyileştiril- mesi gerektiğini söyledi. Yazar, konuya ilişkin teknik çalışmala- rın 1991'de başlatılacağını vur- guladı. SHP: Çoğulculuktan yana Yazar'ın iktidann özel TV'ye izin verecek anayasa ve yasa de- ğişikliğini 1991 yılında yapaca- ğını açıklaması üzerine Cumhu- riyet'e SHP'nin konuyla ilgili görüşlerini açıklayan Ün, TRT'nin özerk bir kuruluş ola- rak yansız yayın yapması gerek- tiğini belirtti. Un "Bize göre TRT, kamu görevini tLm bir öz- güriük içinde yerine getirmesi gereken, hiçbir bağımlılık ve en- gelle karşılaşmadan her zaman ve her yerde haber toplama, ya- yınlama ve elbette bunun so- nımlulugunu da alarak yorum- lama hakkına sahip olan bir ku- ruluş olmalıdır. SHP, TV konu- sunda, ilke olarak bunları he- deflemektedir. Ancak, TRT'nin bu işlevi, bugün yerine getirdigi hiçbir şekilde sovlenemez. TRT bugün, tüm kamuoyunun bildi- gi gibi iktidann borazanı durumundadır" diye konuştu. Günümüzde, hızla değişen ve gelişen bir dünya orıamırıın san- cılarının yaşandığını kaydeden Ün, yasaya uygun olmasa da teknik olarak özel yayınların önüne gecmenin olanaksız oldu- ğunu vurguladı. SHP olarak özel TV konusuna karşı olma- dıklannı bildiren Ün, partisinin görüşlerini şöyle açıkladı: "Biz SHP olarak çoğulculuk- tan yanayız. Devlet tekelinin kı- nlmasından yanayız. Ancak, devlet tekelini kaldıracagız diye, Türkiye'nin televizyonunu temel kültür ve haber kaynagını yerli ve yabancı özel tekellere teslim etmekten yana degiliz. Sayın ka- muoyuna tarüşılmak üzere öne- rimiz şudur: TRT tekelini kal- dıralım En az 5-10 yıllık bir sü- re, degişik toplum kuruluşlan- nın birlikte yönettiği bir veya iki televizyon kanalı oluşturalım." Önerdikleri türde televizyon İstanbul Türkîye-AT Komisyonu bugün toplanıyor İSTANBUL/LONDRA (AA) — Türkiye-AT Karma Komisyo- nu Toplantısı bugün tstanbul'- da başlıyor. Dışişleri Bakanı Ah- met Kurtcebe Alptemoçin'in ko- nuşmasıyla açılacak toplan.tının ilk oturumunda Körfez krizinin sonuçlan tartışılacak. Üç gün sürecek toplantıda, Türkiye'de sendikaların ve bası- nın durumu tartışılacak. Ulus- lararası sansür aleyhtan örgüt "Article 19" (Madde 19), toplan- tıya gonderdiği raporda Türki- ye'yi ağır biçimde eleştirdi. Ma- li destekçileri arasında UNES- CO ile Avrupa însan Hakları Vakfı'nın da bulunduğu orgütün raporunda, Türkiye'de ifade öz- gürlüğünü kısıtlayan yasa un- surlarının bulunduğu bildirildi. Raporda, "Article 19, Türk hü- kümetine fikir ve ifade özgürlü- günü kısıtlayun yasalan ortadan kaldırması çagrısında bulun- maktadır. Bunların başında Türk hükümetine olağanüstü sansür hakkı veren 424 sayılı ka- rarname gelmektedir" denildi. kanalına en güzel örneğin Al- man ZDF Televizyonu olduğu- nu vurgulayan Ün, "ZDF'nin yönetimi işçi sendikalan, işveren sendikalan, belediyeler, meslek kuruluşlan ve Almanya özelin- deki bazı dernekler tarafından paylaşılıyor. Böylece çogulcu- İuk, çok seslitik saglanıyor, hem de 'devlet tekekini kıracagız' di- ye, toplum özel tekellere teslim edilmemiş oluyor" diye konuş- tu. Bu önerilerinin, hükümet ta- rafından da dikkate alınmasını isteyen Ün, "Haikın saglıklı ha- ber alması dogru bilgilenme içinde olması bugüne kadar sag- lanamadı. İnsanların doğnı ha- ber almasından korkmayın, eger bundan korkmadığınızı kanıtla- mak istiyorsamz önerimize evet deyin" dedi. DYP: Ne tedbir alınacak TBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda TRT yayınlarıyla ilgi- li eleştirileriyle dikkat çeken ve komisyon salonunda bulunan Genel Müdür Kerim Aydın Er- dem'e, "Neden buraya geliyor" diye seslenen DYP Nİğde MUlet- vekili Mahmut Öztürk de özel televizyona karşı olmadıklannı bildirdi. Öztürk, "Ancak, ne ka- dar bölücü unsur varsa, Batı bunlan bize karşı, özel televiz- yonda kullanabilir. Bizim özel TV'ye ihtiyaç duymamızın tek sebebi, bizim televziyonumuzun çok kötü olması. Eger bizim devlet televizyonumuz, yayınla- nnı düzeltir, bakka ve adalete uygun yayınlar yaparsa özel te- levizyona gerek kalmaz. Ama her zaman için özel TV'ye ihti- yacımız var. Çağın gelişmesinin de gerisinde kalamayız. Özel te- levizyonun yaratacagı zararın karşısında, bizim milli televizyo- numuzun ne gibi tedbirler ala- cagı önemlidir" diye konuştu. Türkiye'nin doğuda Fars, gü- neyde Arap, batıda Grek ve ku- zeyde Slav kültürü ile sarıldığı- nı belirten öztürk, Türkiye'nin aynı zamanda ideolojik akımla- rın da saldırısına uğradığını, bunlara karşı alınabilecek tek önlemin "milli degerlerin korunması" olduğunu söyledi. Yazar: 1991'de teknik çahşma Özel TV'ye izin verilmesinin bir anayasa değişikliği gerektir- MEKTUPLARLA KÖYENSTİTÜSÜ YILLARI İ.Hakkı Tonguç 6000 !ira(KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tsianbul Ödemeli gönderilmez. diğine dikkat çeken Devlet Ba- kanı Mehmet Yazar ise, TV ya- yınlarını denetlemesinin düşü- nüldüğü Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'nun yapısının nasıl güçlendirileceği konusun- da bir teknik çalışmanın 1991 yı- lında başlatılacağını söyledi. Ya- zar, "Radyo ve televizyon yayın- lannın TRT tekelinden kurtani- ması, Türk devletinin temel ilk- leri, Atatürk Bkeleri, milli örf ve âdetler gibi temel prensiplere uy- gun olarak Radyo ve Televizyon Yüksek Kurulu'nun fonksiyonu- nun ve denetiminin daha da guçkndirilmesi, özel sektöre ön müsaade ve müsaadenin müey- yidelere baglanması ve bu çerçe- ve içinde konunun özel taleple- re açılması konusunda çalışacagız" dedi. Yazar. "müeyyidelerin neler olabilecegi" sorusuna ise, "Bun- lar üzerinde çalışılmış degil. Ama şu bir gerçek ki, özel bir yayına müsaade verecek olan Yüksek Kurul'un, bu yayınların söyledigim temel ilkeler ve un- surlara, gerek daha müsaade safhasında, gerek yayın safha- sında mutlak uyumunun sagla- nabilmesi için güçlendirilmesi gerekir" karşılığını verdi. Yazar, konuyla ilgili olarak kimlerden görüş isteneceğine ilişkin soru- yu ise şöyle yanıtladı: "Şu anda bu konuyu tartış- maya açtık. Benim Plan ve Büt- çe Komisyonu'nda yaptıgım açıklama, bu fikri tartışmaya aç- mak içindi. Tabii bütün kesim- lerin, siyasi partilerin bu konu- daki fikirleri zannediyorum önümüzdeki günlerde ortaya çı- kacak. Bu görüşlerin ışıgı altın- da, 1991 yılında bir calışma baş- latacağız." Yazar, "Özel televizyonun de- netiminin de yine Radyo ve Te- levizyon Yüksek Kurulu tarafın- dan yapüması, özel televizyonun da TRT'den çok farklı olmama- sına neden olabilir mi?" biçi-' mindeki bir soruya ise, "Bütün ülkelerde yapılan bu. Fransa'da da Almanya'da da böyle" yanı- tını verdi. Yazar, özel televizyon konusunda bir tekel oluşmaması için ne gibi önlemler alınacağı- nın sonılması üzerine de şunla- rı söyledi: "Tekelleşmeyi de önlemek la- zım. Zaten bugün TRT, 'tekel' diye eleştiriliyor. Bir tekelden kurtulup, başka bir tekele git- mek de dogru olmaz." PENCERE(Baştarafı 2. Sayfada) çıkacak bir savaşla hayata geçirebileceğine inanıyor. ABD pek yakında Irak'ın tepesıne inerse ve savaşı kısa sürede başa- rıyla noktalarsa, dünyanın tek egemeni" olduğunu kanıtlaya- cak; 'süper dev/efiığini vurgulayacak;_Anadolu'yu atlama tahtası' olarak Vaşington'a kullandıran Özal yönetimini ödül- lendirecek; 21'inci yüzyıla kadar dış desteğini sağlayacak... Hesap bu!.. • Özal yönetimi 21'inci yüzyıla 10 kala savaşa bağladı umut- larını; Türkiye'nin demokratları da barışa... Körfez sorununa barış içinde çözüm bulunursa, Özal'ın ta- sarımı suya düşecek; Türkiye barış ortamında yolunu araya- cak; ABD'nin 'güvercinler'i ağır basarsa, Türkiye'deki 'şahinlerin rüyaları boşa çıkacak. 'Yeni Almanya' ve 'Yakın komşu Scvyetler'in dış ilişkilerimizde etkinliği artacak; ANAP dışında iktidar seçeneğinin uluslararası boyutları güçlene- cek... 2000 yılına doğru ANAP'ın umudu savaş... Muhalefetin umudu barış. EVET/HAYIR OKTMAKBAL (Baftarafi 2. Sayfada) 'Ciddi bir irticatehlikesi karşısında mıyız?' sorusu hemen hepimizde kuşkular yaratan bir konudur. Yetkililere sorarsa- nız, böyle bir durum kesinlikle yoktur, bireylerin dinsel ina- nışlarına karışılmamalıdır. Onlara göre laiklik bu 'karışma'yı yıllardan beri uygulamaktadır! Oysa gerçek bunun tersi, ne Atatürk ne İnönü dönemlerinde yurttaşların dinsel inanışla- rına karışılmıştır. Yalnızca gericilik yuvalanna, yobazlıklara izin verilmemiştir. Özden bu konuda şunları söylüyor; "İrtica birden bire degil yavaş yavaş gelir. Iran'da da böyle olmuş. Zaten geldiği zaman iş işten geçmiş olur. O zaman 'irtica geldi' de diyemeyiz. Türkiye'de laiklik, iç ve dış des- tekli bir saldırı karşısındadır." Saldırının belirgin kanıtları, birbiri ardına Aksoy'un, Emec? 1 in, Dursun'un, Üçok'un öldürülmesi; yazarlara, aydınlara sü- rekli verilen gözdağları ve ANAP iktidarının bu cinayetler kar- şısında gereken ışlemleri yapmayışı... ANAP mılletvekilleri- nin 'İnşallah sıra sana da gelir' gibi konuşmalarıyla ve ya- yımlanan gerici bildırilerle ortaya çıkan gerçek tutumlar... Yekta Güngör Özden, Anayasa Mahkemesi'ne gönderilen belgeleri büyük dikkat ve ciddiyetle, gerçek bir hukuk ada- mının davranışıyla inceleyen bir yargıçtır Anayasa Mahke- mesi'nde görevli olduğu yıllar içinde tam 22 karşı oy yazısı yazması bu titiz çalışmanın belirtisi sayılmaz mı? "Hukukun Üstünlüğü'ne Saygı" kitabı önemli bir belgeler toplamıdır... Ayrıca ûzden'in yarınlara kalıcı bir yapıtı...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear