Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cunrihuriyet
Sahlbl Cumhurıyet Matbaacıllk ve Gazetculık Tjrk Anonım Şırketl adına k Potttıka trial Baflaagıt. Dn Haterler t / f u Mcı. Ekonomı CtmgU Tırtaa. U Scodıkı Şafcna famcı. kıijtur C«W Ltttr. İUAAbui ' Yam Kunıtıt B*>kan H l * Nadi âffwt * Hlnm. Cumhunyet Matbucüık tc Cuclccılıfc T A Ş Turk Ocajı Csd 39/41
>adır Null 0 Gcnel Yavın MudlirU HKIB Omftl, MüessCSC Muduru HabCTİen Kfinl Kafafc. Efılım (rfMi Şaylm. H<bcr Anftırnu laarf Berkaa, Yun Habcrkn Ncc4rl Om&a. Spor Danıpnanı Okaa» U U l ^ a l m . N n H 34334 Is; PK 24« hıanbul Tcl 512 ü< 05 (20 hât), Tetu 22246. Fmn (1) 526 60 72 0
EmılK Işlkllgll. >azı İŞİCTI Muduru. Oka) GOMIHHI. 0 Haber Mcrkezı AMdkadlr Vacriau. Dm Vamar kotıa Çdnltaa. Ansıırnu 3>Ua Upav Duidımt AH.IIıi \ancı 0 koordınau» \kmn fenlıaa ( « 1 Hikart Imaka;». l » r
Sunı/or takın: Zıya Gokalp Bl. lnkıUp 5 V I I I B 133 II 41-T. Tdo 42M4. Fa* (4) 133
Muduru \lK"I Baytr. Savfa Duzenı Yonttmenı AN A o t 0 Temsılaler # Mıh l>lc, t™l Erk.ı 0 MuhatctK lainl lnct 0 Bulçc Ptanbnu Sngl O a u M n l l ı 0 Brilam A»r Ton» 0 " (*>•««*•. 1 (•' *••» flkaa 05 65 0 faaır H Zıya 81. IJJ2 S. 2/3 Trf 13 12 30. fcta 52359. Fu (51) I» 53 60
ANKARA AküKlTln. IZMİR HlknKt ÇtlİBkl». ADANA Ç«İn Vlt«HOtlll »»ml»r H.h, U>oJ 0 Idarc H«v->ıa (OTTT 0 lilnmt Öa*r Çdik 0 B.lj Iskm Mil lul 0 Pcnonel S«ti •oaunoila M ( 4 AI Nm«« Atart Tu 0 U a c lnOnll Cad. 119 S No I Kal I Trt 19 37 52 (4 hall. Tck« 42155, Ft*. 01) 19 25 71
TAKVİM: 2 KASIM 1990
KANAKARYA MOZAİKLERİ
4
Rum taııık
gerçekleri
söylemedi'Antika tüccarı Bayan Peg Goldberg, Rum
yönetiminin en önemli tanığı UNESCO
Büyükelçisi Konstantine Leventis'in
mahkemede yalan söylediği kanıtlanacak bir
tanık olduğunu öne sürdü. Bayan Goldberg
mozaiklerinRumlara iadesini önlemeçabasında.
Imsak: 5.02 Güneş: 6.28 Öğle: 11.52 İkindi: 14.40 Akşam: 17.07 Yaısı: 18.27
ÖZGEN ACAR
NEW VORK — Kıbns'tan
kaçırılan "Kanakarya
Mozaikleri" davasının temyiz
aşamasını da kaybettiği için
bunlan Rum Ortodoks Kilise-
si'ne gcri venne zorunda olan
Amerikab antika tüccan Bayan
Peg Goldberg, Indianapolis
Eyalet Mahkemesi nezdinde
yeni bir yasal girişim peşinde.
Amerikan yasalanndaki bir
maddeye göre "mahkemenin
verdigi bir karardan sonra bu-
hmacak yeni bir kanıt, tanık ya
da taraflardan birinin yalan-
yanlış ifade verdiginin
belirlenmesi" üzerine aynı
mahkemenin yargıcı eski kara-
nnı bir yana bırakıp davaya ye-
niden bakabiliyor.
Goldberg, Kıbns Rum yöne-
timinin davadaki en önemli ta-
nığı UNESCO nezdindeki bu-
yükelçisi Konstantine Leven-
tis'in haziran 1989'da Indiana-
polis Eyalet Mahkemesi'ndeki
ifadesinde "yalan" söylediğini
kanıtlayan yeni bir tanık bul-
du. Bu "bekknmeyen tamk"ın
ifadesini mahkemeye sunarak,
yargıçtan "eski kararuu bir ya-
na bırakıp, davaya bu açıdan
ve yeniden bakmasını" istedi.
Savo Kujindzic adlı bu tanığın,
yıllardır Aydm Dikmen'in ya-
lan arkadaşı, yakını ve hatta
bazı olaylarda ortağı, Yugos-
lavya'da ithalat-ihracat ve Al-
manya'da Münih'te inşaat da-
nışmanlığı yapan işyerlerinin
olduğu söyleniyor.
Kujindzic, verdiği yazılı ifa-
desinde Leventis'in "Aydın.
Dikmen'in varhğından son
gönlerde haberdar oldum" söz-
lerinin yalan olduğunu öne sür-
dû. Bu iddianın geçerliliği ka-
bul edilecek olursa Rumlann
Kanakarya mozaiklennin peşi-
ne sebatla düşmedikleri, Aydın
Dikmen'in bunlan satma giri-
şimlerini bile bile önlemedikleri
gibi bir sonuç ortaya çıkara-
cak.
Diğer kanıtlar
Böyle bir ifadenin ya da öte-
ki yan kanıtlann yargıç James
Notand'tn karannı kökünden
değiştirip değiştinneyeceği ya
da ortaya bir yasal çekişme çı-
kanp çıkarmayacağını kestir-
mek şu anda güç.
Eğer alt mahkeme yargıcı,
bu yeni başvunı ve tanık ifade-
sini kabul ederse davaya yeni-
den başlanacak. Aksi halde her
$ey "ergenlik çagında Isa" ve
öteki havarileri gösteren dört
essiz Bizans mozaiğini Bayan
Goldberg derhal Kıbns Orto-
doks Kilisesi'ne ve Rum yöne-
timine geri vermek zorunda ka-
lacak.
Yargıç Noland'ın bu iddiayı
kabul edip etmeyeceğini ve et-
tiği takdirde mozaikleri geri ve-
rip vermeyeceğini anlamak
güç. Ancak bazı noktalar var
ki Yugoslav tanığın iddiasını
doğrular nitelikte.
Rumlar masumu
oynadılar
Kıbns Rum yönetiminin ge-
rek Rum ve gerek Amerikalı
avukatları mahkemede "m«-
sum" rolunü başan ile oynadı-
lar. Bu rolü oynamasalar bile
davayı zaten kazanacaklardı.
Ancak bu rol, karann hızlan-
masında, ayrıntının temizlen-
mesinde yargıç Noland'a ve
onun karannı onaylayan tem-
yiz mahkemesine büyük kolay-
lık sağladı.
Ancak şu bir gerçek ki Rum-
lann avukatlan mahkemede iz-
ledikleri yasal taktiğin tam ter-
sine Türk vatandaşı Konyalı
kacakçı Aydın Dikmen'in var-
lığmı Ankara'daki Türkiye
Cumhuriyeti'nden daha iyi bil-
diklerine eminim. Bu bilgiler
mahkemede aleyhlerine bir du-
rum yaratabilirdi. Mahkeme,
Rumlara Dikmen'i bildikleri
halde neden hakkında Interpol
ya da UNESCO kanah ile işlem
yaptırmadıklarırun ve malına
sebatla sahip çıkmadıklannın
ve ihmal gösterdiklerinin hesa-
bını sorabuirdi.
Kültür Bakaniy tarihi eser kaçakçılığı konusundayetersiz kaldıklannı itirafetti
'Bakanlık başarıb değiPMUSTAFA BALBAY
ANKARA — Kültür Bakanı
Namık Kemsü Zeybek, tarihi
eser kaçakçüığma millet ve ba-
kanlık olarak tam anlamıyla hâ-
kim olunamadığını söyledi.
Zeybek, "Açık söylemek gere-
kirse, ne yazık ki bu konuda
çok basanlı oldağumnzn söy-
leyemem" dedi.
Arkadaşımız Özgen Acar'ın
bir süre önce gazetemizde ya-
yımlanan "Antika Talanı" baş-
İıklı incelemesi konusundaki go-
rüşlerini aktaran Zeybek, ince-
lemede sözü gecen Marsyas hey-
keli, Imparatoriçe heykeli, gü-
müş kaplar ve Herkül lahdi ko-
nusunda geniş çaph bir incele-
me baslatıldığını söyledi.
Zeybek'e yönelttiğimiz soru-
lar ve yanıtlan şflyle:
— Antika Talanı dizisi, Tiir-
Idye'den yapüan Urihi eser ka-
çakçılıgının boyutlan konusnn-
da carpıcı örnekler veriyor. BD
konnda sizin değerlendinneniz
nedir?
ZEYBEK — Tarihi eser ko-
nusunda dünyanın en verimli
topraklanna sahibiz. Toprakla-
nmızda bunlar var, dışanda da
bu isin talebi var. Talep eden-
lerin de maddi imkânlan var.
Arzla talep birleşince kültür
Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, "Tarihi eser konusunda
dünyanın en verimli topraklanna sahibiz. Topraklarımızda
bunlar var, dışarıda da bu işin talebi var. Talep edenlerin de
maddi imkânlan var. Arzla talep birleşince kültür
varlıklarımızın zararına gelişmele.r oluyor" diyor.
varlıklanmızm zaranna gelisme-
ler oluyor. Bunu önlemek için
yapılması gerekenler, temelde
bakanhk olarak bizim görevi-
miz, ama ashnda bu görev her-
kesin. Bunu bir gazeteciye söy-
lemek doğru tnudur bilmiyo-
rum, ama bakanhk olarak bu
konuda çok başanlı olduğumu-
zu söyleyemem. Millet olarak,
bakaniık olarak tam anlamıyla
hâkim olamıyoruz.
— Bakanlığa geldikten bir
süre sonra bu konuda bazı giri-
şimleriniz oldu. Bnnlar sonuç
verdi mi?
ZEYBEK — Birtakım tedbir-
ler düşündük. Yurtdışındaki
müzayedelere girelim, Anadolu
kökenli eserieri satın alalım, bu-
na sahip çıktığımızı gösterelim
dedik. Vatandaştan eski eserie-
ri hemen satın alahm, parasıru
da geciktirmeden ödeyelim diye
düşündük. Bunlan yaptık da.
Ama bir noktaya geliyor, para
problemi başhyor. önümüzde-
ki yü, bu yıl yaptığımızı yapa-
bilecek miyiz bilemiyorum.
Polisîye tedbirlerin arttınlma-
sı lazım. Kültür polisi kuralım
diye bir görüş var. Düşünmüyor
da değilinı, ama acaba polisi
kim denetleyecek? Bir de o var.
Çok geniş bir kadro lazım. Şim-
di bunun gayreti içindeyiz.
— Ancak Özgen Acar'ın ya-
zılannda degindigi gibi bakan-
bfm da baa ihmafleri söz konu-
su. Yani bn konuda bakanlıgın
işlevini tam yerine getirdiğini
düşüniiyor musunaz?
ZEYBEK — önce şunu söy-
leyeyim; kültür varhklanmızı
korumamız için onlann önemi-
nin, değerinin net bir biçimde
ortaya çıkması lazım. Özgen
Acar'ın yazılan bu bakımdan
çok önemli. Bize de dokunuyor,
ama olsun. Yaayor ya. tlke ola-
rak memnun oluyorum. Böyle-
ce bu meseleler kamuoyuna mal
edüiyor, bihnç yaygınlaşıyor.
Açık söylemek gerekirse görev-
lileri uyanyor. 'Zaten uyuyor
mu' diyorsunuz? Yok, uyumu-
yoruz. Üslup bazen sert oluyor.
Bazı tedbirlerin hoşuma gittiği-
ni söyleyemem, ama takdir edi-
yonım. Aynca öğreniyonız da.
özgen Acar'ın yazdıklanndan
öğreniyorum. Onun da bunu ta-
bii görmesi gerekli. Son yazısın-
da bahsettiği (20 Ekim 1990 ta-
riWi; Kültür Bakanlıgı Uyuyor
mu' başlıklı haber) ve bakanlığı-
mızın ihmal ettiğini yazdığı ko-
nularda ihmal söz konusu değil.
Biz asıl bu konulann hiç bah-
sedilmemesinden Uzülürüz.
Böyle bir problem, kaçakçıhk
problemi vardır ve ciddidir.
— Bakanbgın OnnaU yok de-
diniz. Ancak arkadaşımız Öz-
gen Acar'ın, yaztsında açık bir
dille betirttigi gibi Kanın Hazi-
nesi ve Elmalı sikkeleri konu-
sunda Tttrkiye'nin göndermesi
gereken belgekr, yapması gere-
ken bazı girişinıler hâlâ yerine
getirümis degO...
ZEYBEK — özgen bey hak-
lı. Caydınahk için işleri çabuk
yapmak gerekli. Biz yurtdıştn-
daki davalanmızı önemli bir
caydıncıhk fonksiyonu olarak
görüyoruz. Tabii bürokratik en-
geller var. Yazışmalarda gecik-
meler oluyor. Kırtasiyecilikten
kaynaklanan aksaklıklar... 01-
mamalı tabii.
— Müze yöneticileriııin ka-
çakçüıga gösterdigi hassasiyeti
nasd degertendiriyorsnnuz? ör-
negin, sizin de belirttiginiz gibi,
Türkiye'de yapüan eser kaçak-
çılıgı bakkında çok önemli bil-
gikri içeren Özgen Acar'ın An-
tika Talanı incekmesini baa
müze yönetiderinin hiç okuma-
dıgını, hatta yayımlandıglndan
bile haberdar ohnayanlann bu-
hındugunD gözlemledik...
ZEYBEK — Ben özgen Acar
beyin yazıları çıkmaya başladı-
ğı zaman Genel Müdürlüğe (Es-
ki Eserler ve Müzeler Genel Mü-
dürlüğü) talimat verdim, 'bu ya-
zılan satır satır okuyun' dedim.
özgen bey bize bedava müsavir-
lik yapmış oluyor. Kendisi şu
anda hükümet görevlisi değil,
ama millet görevlisi sayıhr. Ben
tabii ki genel müdürlüğe talimat
verdim ama o zaman şöyle ya-
palım: özgen beyin yazdığı
'Kültür Bakanlıgı Uyuyor mu'
yazısını en basa alarak o yazı-
lann tümünü çoğaltıp müzelere
göndereüm.
Ord. Prof. Ekrem Akurgak
BayrakLulaki
mimari, biıgün
Avrupa'da yaşıyor
Ord. Prof. Ekrem Akurgal, Bayrakh'da bugün
Batı'nın modern kentlerinin ilk örneklerinden
planların bulunduğunu, sokak ve caddelerin
birbirlerini yaklaşık 90 derecelik açıdan
kestiğini anlatıyor.
SERDAR KIZK
KAVRAMSAL İŞLER HAREKET KÖŞKÜ'NDE — Bu yıl 'Büyük Sergi'de kavramsal işler de >er alacak. tki ayn mekfina
yayılan serginin "Kavramsal İşler" kolu Hareket Köşkü'nde görülebilecek. (Fotograf: Erdogan Koseoglu)
2. 'Büyük Sergi' bugün açıhyor
Büyük Sergi'nin ikincisi bugün Mimar Sinan
Üniversitesi Resim-Heykel Müzesi ve Hareket
Köşkü'nde açıhyor. Sergide 52 sanatçının 100
dolayında yapıtı yer alacak.
LALE FtLOĞLU
Dinci çevrelerin saldırısından
dolayı geçen yıl mart ayında
uzun bir süre basına malzeme
olan "Büyük SergT'nin ikincisi,
bugün MSU Resım-Heykel Mü-
zesi ve Hareket Köşkü'nde açı-
byor. Geçen mart ayında Anka-
ra AKM'de açılan sergide yer
alan Ergin İnan'ın bir tablosu,
hadislerden bölümler ve çıplak
figürler içerdiği için tahrip edil-
miş, ardından bu tablo ilahiyat
fakultesı öğrencilerinin baskısıy-
la sergiden çıkartılmıştı.
Santral Holding'in düzenledi-
ği "Büyük Sergi"nin ikincisi,
196O'lı yıllarda ürün vermeye
başlayan sanatçılardan başlaya-
rak bugün halen öğrenciliğini
sürdüren gençlere dek uzanıyor.
Geçen yıl daha çok koleksiyon-
lardan seçilen tablolardan olu-
şan "Büyük Sergi", bu kez kav-
ramsal işleri de içeriyor. Sergi-
de 52 sanatçının 100 dolayında
yapıtı yer alacak. Ancak mekâ-
nın yetersizüği nedeniyle lstan-
bul'daki sergide kimi sanatçıla-
nn bir yapıtı, kimilerinin iki ya-
pıtı sunulacak. MSÜ Resim
Heykel Müzesi Şeker Ahmet Pa-
şa Salonu'nda nesneleri kulla-
nan ya da nesnelerin resmini ya-
pan sanatçılann işleri, müzenin
üst katında daha çok boya do-
kusunu ön plana çıkartan, figü-
re ve soyuta boyayla yonım ge-
tiren sanatçılann yapıtlan yer
alacak. "Büyük Sergi" S arahkta
da Ankara AKM'de açılacak ve
ikinci açılışta sanatçılann gön-
derdikleri yapıtlann tümü sergi-
lenecek.
Bu yıl "Bnyük Sergi"ye giren
sanatçılann seçimini üç kişilik
bir konüsyon yaptı. Santral Hol-
ding Genel Müdürü ve koleksi-
yoner Halil Bezmen, MSÜ Gü-
zel Sanatlar Fakültesi Resim Bö-
lümü Başkanı Prof. Özdemir
Altan ve Yüdız Üniversitesi Mü-
zecilik Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Tomur Atagök'ten oluşan
komisyon, sanatçıları beUrler-
ken sergide yer alan yapıtlann
seçimi davetli sanatçılann ken-
disi tarafından yapıldı.
Sergiye katılan sanatçılann
seçiminin yanı sıra "Büyük Ser-
gi"nin teknik koordinatörlüğü-
nü de yapan Tomur Atagök, bu
yılki düzenlemenin en önemli
özelliğinin, serginin genç sanat-
çılara ve kavramsal işlere yönel-
mesi olduğunu beürtiyor. Bu ne-
denle tanınmış kimi sanatçılann
sergi dışı bırakıldığını belirten
Atagök, şöyle devam ediyor:
"Tabii ki bn durum eleştirilere
yol açtı. Ancak dinamik, heye-
can verici ipuçlan olan gençle-
rin tanıtılması bizim için önem
taşryordu. Seçimimizi gençleri
de icine alacak şekilde yaptık.
Ashnda bu destegin bir sakmca-
sı da var. Ünlü isimlerle aynı
grupta yer aJmalan gençlerin
kendilerini 'çok çok iyi' bJsset-
melerine yol acacak. Sergi için-
de yer alan genç sanatçılann
kendilerini iyi degeriendinneie-
ri gerek."
Santral Holding'in resim tut-
kunu Genel Müdurü Halil Bez-
men de sanatçı seçimini yapan
komisyon üyelerinden biri. 6 ya-
şındayken neredeyse bütün
Fransız müzelerini dadısı eşli-
ğinde dolaşan ve öğrencilik yıl-
lannda tablo toplamaya başla-
yan Halil Bezmen'in bugün 400
resmi içeren bir koleksiyonu var.
Halil Bezmerfe, resim aiırken
işin yatınm yönünü düşünüp
düşünmediğnii sorduğumuzda,
"Hiçbir zaman yatınm amaçlı
resim almadım" yamtuıı alıyo-
nız. Bezmen'in söyledikleri şun-
lar: "Yatınm amaçlı resim alan
işadamlanna da gükcegim geli-
yor. Çünkii amatör olduklan
konuda profesyonel yatınm ya-
pamazlar. Bizim gibi sanatı bir
zevk olarak düşünenlerin bu iş-
ten para kazanmayı düşünmeieri
büyük hata. Bhindsi, profesyo-
nel olmadıktan icia risk yüksek.
tkiocisi, dünyamn en ustün
zevklerinden biri olan sanatı pa-
rayla özdeşleştirip bu zevkj ber-
bat etmiş oluriar."
İZMİR — "Yaşadıgımız ül-
keyi, kenti tamyor muyuz? Şu
anda nstönde dnrduğuınuz top-
raklarda Homeros'un çagdaş
Batı edebiyatının ilk ürününü
yazdıgını, en eski Athena tapı-
naguun, en eski ta$ çeşmenin,
en eski parke döseli yolun bn-
Inndugunu biliyor muyuz... Ve
şimdi arkeoloji literatüriinde
bomba etkisi yapacak Aeol ny-
gariıgı üriinü sütnn başlannı,
tmslan bnldngnmuzdan kaç ki-
şi haberli?"
tzmir'in Bayrakh semtinde
kazıevindeyiz. Homeros'un
ayaklannı basuğı, tlyada'yı yaz-
dığı yerin belki çok yakınlann-
da. Ord. Prof. Ekrem Akur-
gal'la söyleşiyoruz. Yukandaki
sorular, sohbetimizin içinde, de-
ğişik bölümlerde geçti. Kendisi
sordu,#yamtlanm -düşündür-
mek için belki- hemen verme-
di...
1948 yıhnda Bayrakh'da ilk
kez çalışmaya başlanuş Ord.
Prof. Akurgal. Bu yıl kazının
son günlerinde Izmir'i, Bayrak-
h'yı anlatıyor 1948'den başlaya-
rak:
"Ingilizlerle başladık. Dört
yıl sonra onlar gittiler. Ben de
15 yıl ayn kaldım buradan. Fo-
ça'yı, Sinop'u, Çardakh'yı kaz-
dım. Sonra baktım ki en güzel,
en verimli yer Bayrakh. 1966'da
yeniden döndüm. Çünkü bura-
da uygaıiıklar üst üste binmiş,
tabakabu- su böregi gibi kat kat.
Efes'te de Milet'te de böyle,
ama oralarda tiyatro, cimnas-
>um gibi Helenistik dönemden
çok degerli yapıtlar var. Altını
ka/mak için bunlar harap edil-
mez..."
Bayraklı'da Akurgal'ı en çok
ilgilendiren 1200 tarihlerinde
Helen yerleşimleri. Bu döneme
ağırlık vermiş. M.ö. 750-700
yıllan arasında yaşayan Home-
ros'u, 2 bin 750 yıldır unutul-
mayan ünlü yapıtı Ilias tlyada'-
yı anlatarak tzmir'i tanıtıyor:
Anadolu Hellen döneminin
tyon, Aeol uygarlıklanmn güzel
örnekleri Yunan adalanndan Si-
sam, Sakız ve Rodos'ta bulun-
muştur, ama en güzelleri bura-
dan, Bayraklı'dan çıktı. 6. ve 8.
yy*arasında kahntılanyla ayak-
ta duran, Helen dunyasının in-
sanlığa armağanı en eski Athe-
na tapınağını burada çıkardık.
Birçok yerde Athena tapınagı
var, ama buradaki, kahntı ba-
kımından en eskisi... Sonra Ho-
meros Bayrakh'da doğmuş, ya-
şamıştır. Çağdaş Batı edebiya-
tının ilk yazın yapıtını burada
yazmıştır. Homeros'un kullan-
dığı dil, lyon ve Aeol lehcelerin-
den oluşuyor. lzmir de bu leh-
çelerin konuşulduğu bölgenin
tam sının. Bu, cahşmalanmızın
ortaya koyduğu en önemli so-
nuçlardan birisi..."
Bayrakh'da bugün Bau'mn
modern kentlerinin planlarının
ilk örneklerinin bulunduğunu,
sokaklann ve caddelerin birbir-
lerini yaklaşık 90 derecelik açı-
larla kestiğini, M.ö. 7. yy ürü-
nü en eski lyon parke döşeli yo-
lun, taş çeşmem'n Bayrakh ka-
zılarında ortaya çıktığını anlatı-
yor Akurgal. Yine Bayrakh'da
M.ö. 6. yy'da yaşayan Kral
Tantolos'un 250 metre yüksek-
likteki mezanmn bugün gece-
kondulann altında kaldığını
vurguluyor. Bayrakh'da
"Tantolos" adında bir pastane,
restoran ve eczane var bugün...
Son olarak çok önemli gör-
düğü bir konuyu vurgulamak is-
tediğini söylüyor yardımcısı
Doç. Dr. Meral Manyas ve Su-
zan Özyiftit'in yamnda Akurgal:
"Buradaki mimari bugün
Avrupa'da yaşıyor. Dünya ça-
pında güzel ve en eski eserler
burada. Bunlann degerlerinin
bilinmesi gerekiyor. Çağdas-
edebiyat bugünkü düzeye gel-
diyse Homeros'u yaşatan Bay-
rakh'nın önemi var. Şehir plan-
lan önemliyse işte ilk üriinleri.
Bunlann öpemini bflmek zoran-
dayız. M.Ö. 600 ile 500 yıllan
arasında dünya uygartığının
merkezi bu topraklan tammaiı-
yız..."
Kalp
sempozyumu
• ANKARA (ANKA) —
Türk ve Alman
kardiyovasküler cerrahlan
ile kardiyologlannı bir
araya getirerek bilimsel ve
sosyal açıdan işbirliğini
geliştirmek amacıyla
düzenlenen 'Türk-Ahnan
Kardiyovasküler Cerrahi
Kardiyoloji Sempozyumu'
Ankara'da basladı.
Hacettepe Üniversitesi'nde
düzenlenen 4 kasıma kadar
sürecek sempozyumda 'aort
kapağı hastalıklan, kroner
arter hastalıklan ve
doğuınsai kalp hastalıklan'
konularında toplam 30
bildiri sunulacak.
Banyo
?
91
• Haber Merkezi — Banyo
konusunu geniş kapsamh
inceleyen bir dergi piyasaya
çıktı. 'Arredemento/
Dekorasyon Banyo 91' yılda
bir kez yayımlanacak ve bir
yıl süreyle satışta kalacak.
Dergide banyonun tasanmı,
bilimsel banyo
aydınlatması, sinema,
edebiyat ve diğer sanatlarda
banyonun yeri, hidroterapi,
banyo elemanlannın ve
banyonun tarihine yer
veriliyor.
Balık ölümleri
• BURSA (Curahuriyet)
— Bursa'nın içme suyu
ihtiyacının karşılandığı
Doğancı Barajı'nda
yaklaşık 15 gün önce
binlerce balığın ölerek
kıyıya vurmasımn nedeni
henüz anlaşılamadı. DSİ
Bursa Bölge Müdürlüğü,
baraj tarihinde ilk kez
meydana gelen balık
ölümlerinin neden
kaynaklandığını
araştırmaktan vazgeçti.
Bursa Su ve Kanalizasyon
İşleri (BUSKİ) Müdürü
M.Ali Meriç, baraj suyunu
Uludağ Üniversitesi
Veteriner Fakültesi
laboratuvarlannda
incelettiklerini, toksik
herhangi bir maddeye
rastlamadıklanru, baraj
suyunun Türkiye'deki
barajlar arasında en temiz
su olduğunu öne sürdü.
Uzmaniar ise balık ölümleri
durduktan sonra suyun
incelenmesinin, sağhkh bir
sonuca götürmekten uzak
olduğunu belirttiler.
Hortnon
merkezi
• ANTALYA (Cumhuriyet
Bürosu) — Ülkemizdeki
bitki ve hayvanlarda
hormon kullanımının sıfıra
indiğini söyleyen Koruma
Kontrol Genel Müdürlüğü
Daire Başkanı Tamer
Aydoğ, katkı bulaşanlannı
izlemek ve kontrol etmek
amacıyla kurulan 20
ıstasyonda belırli program
dahilinde çalışmalann
sürdüğünu söyledi.
Kınııızı ışıkta
geçenler
• ANTALYA (AA) —
Antalya'da yeni başlayan
uygulamada, kırmızı ışıkta
geçtikleri belirlenen
sürücüler, renk körü olup
olmadıklarının belirienmesi
için göz doktoruna
gönderiliyor. Antalya
Emniyet Trafık Şube
Müdürlüğü yetkilileri, son
günlerde kırmızı ışıkta
geçen sürücülerin sayısının
artması üzerine böyle bir
uygulamaya gittiklerini
kaydederek, kavşaklarda
bekleyen sivil ekiplerin,
trafik kurallanna uymayan
sürücüleri belirlediklerini
söylediler. Uygulamaya
göre, kırmızı ışıkta geçen __
sürücülere önce 60 bin lira
para cezası veriliyor, daha
sonra da renk körü olup
olmadıklarının anlaşılması
için, devlet hastanesinin göz
kliniğine gönderiliyor.
Viyana'daki sergi öncesi çalmmıştı
Ana Tanrıça'ya 'alternatiT istenecek
17 haziranda, Viyana Höfburg sarayındaki sergi
salonundan çalınan Ana Tannça heykeliyle ilgili
hâlâgelişme yok. Kültür Bakanlıgı, bunun
karşıhğında, Viyana'daki müzelerden bir eseri
istemeye hazırlanıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Viyana'da, sergiye ha-
zırlanmak üzereyken çalınan 7
bin 500 yıllık Ana Tannça hey-
kelinden hâlâ haber yok. Kültür
Bakanlıgı Avusturya polisinin
hiçbir olumlu bilgi vermemesi
üzerine, Viyana'daki müzelerde
bulunan Anadolu'dan götürül-
müş Ana Tannça'ya eşdeğer bir
eser istemeye hazırlanıyor.
Ana Tannça, Ankara Ana-
dolu Medeniyetleri Müzesi'nden
"Türkiye'nin Görkemi Anado-
lu'nun Hazineleri" adlı sergi
için önce Kanada'ya sonra da
Viyana'ya götürülen 344 parça
eser arasında yer ahyordu. Bur-
dur Hacüar'da bulunan 7.5 cm.
büyükluğündeki heykel, renkh"
olması bakımından dönemin en
ender rastlanan örneklerinden
biriydi. 17 haziranda serginin
açılacağı Hofburg sarayından
çalınan Ana Tannça heykeli
olayı, ilk aşamada gizlenmiş,
ancak üç gün sonra Kültür Ba-
kanı Namık Kemal Zeybek'in
sergi açıhşı için Viyana'ya git-
mesiyle kamuoyuna duyunıl-
muştu.
Bakan Zeybek ve diğer yetki-
Uler Avusturya polisinin hareke-
te geçtiğini, olayın kısa sürede
aydınlanmasını beklediklerini
söylemişlerdi. Zeybek aradan 4
ayı aşkın süre geçtikten sonra
konuya ilişkin yönelttiğimiz so-
ruya, "Maalesef size verebilece-
ğim olumlu bir cevap yok" kar-
şıhğını verdi.
Zeybek eserin sigortalı ohna-
sının hiçbir anlam taşımadığını
belirterek "Sigorta miktan ko-
mik, lafı bile olnraz. Zaten si-
gortalı olsa ne olur. Bir eser ça-
lınınca sadece Türkiye'den de-
ğil insanlıktan çahnmış oluyor.
Biz oiaya böyle bakıyoruz. Bun-
lar insanlıgın ortak tarihi
belgeleri" dedi.
Ana Tannça heykelinin cahn-
ması ve olayla ilgili henüz hiç-
bir ipucunun elde edilememesi
yurtdışında açılan sergilerin "al-
temattf maüyeti"nı de gündeme
getiriyor. Kültür Bakanlıgı ve
Dışişleri yetkililerine göre Ana-
dolu uygarlıklanna ait eserlerin
yurtdışında gösterimi Türkiye
için önemli bir tanıtım aracı.
Binlerce kişi bu sergileri geziyor
ve Anadolu hakkında bilgi sa-
hibi oluyor.
Arkeologlara göre bir eserin
yaşadığı topraklardan alınıp de-
ğişik hava koşullarının bulun-
duğu yere götürühnesi eser üze-
rinde olumsuz etki yapıyor. Bu-
nun yerine söz konusu eserlerin
büyük boy fotoğraflan ya da
farklı gösterim teknolojilerin-
den yararlanılarak yapılacak
sergilerin de benzer işlevi göre-
bileceği vurgulamyor.
Anadolu kökenli eserlerin
sergilenmesi konusunda özellik-
le dış ülkelerdeki Türkiye büyü-
kelçüiklerinin ısrarlı olduğu be-
lirtiliyor.
K?JF r Gönülün
gonlunu
almak
kolay değil!
Geçen gece Gönülle
biraz tartıştık. Hep
gunü gününe yaşıyoruz diye. Haklı! Düşündüm,
Halk Sigorta ya gidip ona bir Süp«r Yaşam
Sigortası yaptırdım. Sigorta poliçesini görünce
boynuma bir sanlsın! Meğerse Halk Sigorta
mutluluğun sigortasıymış!"
sPA
Sisorta
Her yıl, kendiliğinden % 30 artar
Super Y*$aın
Sİ3ortası