25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 22 EKÎM 1990 AL HAYAT GAZETESt Saddam'danBush'a'çekilirim'mesajıMısır'da yayımlanan Al Hayat gazetesi, Sovyet kaynaklarına dayanarak verdiği haberinde, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in, SSCB Başkanı Gorbaçov'un özel temsilcisi Primakov aracılığıyla 'Kuveyt'ten çekilmeye hazır olduğu' mesajını Bush'a gönderdiğini bildirdi. Dış Haberler Semsi — SSCB Başka- nı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov'un özel temsilcisi Yevgeni Primako\'un, ABD Başkanı George Bush'a, "Irak'ın Kuveyt 1 ten çekilmeye hazır olduğu" mesajını ver- diği ileri suruldü. İngiltere'de yayımlanan Observer gazetesi, Bush yönetiminin, pet- rol fiyatlarını yükselten saldırgan politi- ka izlemesi konusunda Saddam'ı cesaret- lendirdiğini iddia etti. AA'nın Kahire kaynaklı haberine göre Sovyetler Birliği Başkanı Gorbaçov'un temsilcisi olarak Irak'ta temaslarda bu- lundukta sonra ABD'ye giden Yevgeni Primakov, Başkan Bush'a, "Irak, Ku- veyt'ten çekilmeye hazır" şeklinde bir me- saj iletti. Al Hayat Gazetesi'nin SSCB kaynak- larına dayanarak verdiği haberde, Prima- kov'un, Irak Devlet Başkaru Saddam Hii- seyin ile göruşmesi hakkında Başkan Bush'a bilgi verdiği kaydedildi. Primakov'un verdiği bilgiye göre Sad- dam Huseyin, 'Kuveyt'i işgallerinin sürek- li olmayacağı, ancak çekilmek için Irak'a denizde bir çıkış noktası verilmesini iste- diklerini" bildirdi. ABD'nin, Irak'a yönelik tehditlerinin de durdurulması gerektiğini belirten Sad- dam, VVashington'un, Körfez krizine ba- rışçı bir çözüm bulunabilmesi için Bağ- dat ile doğrudan temasa geçmesinin önem taşıdığını vurguladı. Sovyet kaynaklar, Saddam Hüseyin'in, Primakov'dan, bu mesajını ABD yöne- timine iletmesini istediğini, Sovyet tem- silcinin de Moskova ile danışmalarda bu- lunduktan sonra bu isteği kabul ettiğini belirttiler. Arap basırunda yer alan öteki haber- lerde de Sovyet temsilcinin temaslarının, Körfez krizine askeri bir çözüm bulun- ması seçeneğini ortadan kaldırmadığı, ancak ablukamn başarıya ulaşması için daha fazla zaman tanınması gerektiği yo- lundaki görüşleri güçlendirdiği bildirildi. Observer Bu arada, İngiltere'de yayımlanan Ob- sever gazetesi, ABD'nin, petrol fiyatları- nı yükselten saldırgan politika izlemesi konusunda Saddam'ı cesaretlendirdiğini ileri sürdü. Observer gazetesinin ust düzey ABD- li yetkililere dayanarak dün verdiği haber- de, New York'ta ocak ayında iki ülke ara- sında yapılan görüşmelerde, Irak'ın, Pet- rol Üreten Ülkeler Teşkilatı OPEC bun- yesinde öneinli bir fiyat artışı yapılması- nı istediği konusunda gizli bir imada bu- Iunduğu belirtildi. Haberde, Saddam Huseyin ile Ameri- kalı diplomatlar arasında Kuveyt işgalin- den önce yapılan görüşmelerde, Irak'ın petrol fiyatlannı yükseltmeye yönelik gi- rişimine, ABD hükümeti tarafından da destek verildiği kaydedildi. Gazete, Saddam Hüseyin'in ocak ayın- da yıpranmış ve yaşam savaşı veren bir diktatör olduğunu hatırlatarak daha fazla paraya ihtiyaç duyduğunu kaydetti. Haberde, ABD'nin Louisianna, Arizo- na, Alaska ve Texas gibi petrol üretilen bölgelerinin büyük mali sıkıntı içinde bu- lundukları, petrol fiyatlarındaki artıştan bunların da büyük faydalar sağlayacağı ifade edildi. Observer gazetesi, Irak'ın Kuveyt'i iş- galinden sonra ABD'nin Bağdat Büyük- elçisi April Glaspie'nin, Saddam ile bir- araya geldiği ve görüşmede, petrol fiyat- lannın artışı konusundaki Irak isteğine destek verildiğini kaydetti. Öte yandan, Körfez'deki O'Brien adh ABD savaş gemisi, El Bahar El Arabi adh Irak tankerine uyarı ateşi açtı. tngiliz Haber Ajansı Press Acsocia- ton'ın bildirdiğine göre Irak tankerine, ABD savaş gemisinin telsizine cevap ver- nıemesi ve dur emrine uymaması uzeri- ne uyarı ateşi açıldı. Irak'ın, söz konusu olaya karşıhk ver- me ihtimaline karşıhk, Körfez'de bulunan savaş gemilerinin ileri hazırlık durumu- na geçtikleri kaydedildi. Haberde, El Bahar El Arabi tankeri- nin adı belirtilmeyen bir Irak limanından ayrıldığı bildirilerek tankere uyarı ateşi açıldıktan sonraki gelişmelerle ilgili bil- gi verilmedi. Washington Post'un haberi Bu arada, ABD'de yayımlanan Was- hington Post gazetesinin adı açıklanma- yan ABD'li yetkililere dayanarak verdiği haberde, Irak askerlerinin ABD yapımı hawk uçaksavar füzelerinin nasıl kulla- nıldığı konusunda eğitim gördükleri bil- dirildi. Haberde, Irak'ın elinde 150 hawk fü- zesi bulunduğunu ve bunun da ABD'ye karşı tehdit oluşturduğu kaydedildi. Gazetenin haberinde, ayrıca ABD Başkanı George Bush'un, Irak'ın Kuveyt işgalinden önce Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyüı'e bir mesaj gönderdiği de bildirildi. Bush'un mesajında, Irak'ın komşula- rına saldırma tehdidinden endişe duyul- duğu ve ABD'nin Bağdat ile ilişkilerini geliştirmek istediği ifade edildi. Körfez kriziyle ilgili diğer gelişmeler de şöyle: — Kolombiya Devlet Başkanı Cesar Gaviria, Körfez krizinden sonra ülkesin- de petrol araştırmaları yapılması amacıy- la girişimlerde bulunacaklarını söyledi. — Senegal, Suudi Arabistan'ın istemesi halinde Körfez'deki askerlerinin sayısını iki ayda uç kat arttırabileceğini bildirdi. Senegal, Körfez'e 500 asker göndermişti. — İrlandalı üç parlamenterin bu ay Bağdat'a giderek Irak ve Kuveyt'teki ya- banalann tahliyelerine izin verilmesi için temaslarda bulunacaklan bildirildi. KRAL HUSEYİN: Ürdün felaketin eşiğindeDış Haberler Servisi — Ürdün Kralı Huseyin, Körfez krizinde Ulkesinin fela- kete doğru sürüklendiğini ve diğer ülke- lerin Ürdün'e karşı kötü davrandıklarıru söyledi. Kral Huseyin, îngiltere'de yayımlanan Sunday Times gazetesine dün verdiği de- meçte, Ürdün'ün "tsrail ile Irak arasın- da süuşmış küçiik ve fakir bir ülke" ol- duğunu kaydetti. Körfez'de savaş çıkmasının önlenmesı halinde dahi ülkesi üzerinde zorlamala- nn artmasıyla Ürdün'ün parçalanabilece- ğine değinen Huseyin, "Ülke felakete doğru gidiyor" dedi. Kral Hüseyin'in kardeşi Veliaht Prens Hasan da Sunday Times'a verdiği demeç- te, "Ürdün, BM'nin Irak'a ekonomik am- bargo karannı titizlikle uygulamaktadır, ama yine de Suudi Arabistan ve Batı ta- rafından eleştirilmiştir. Ürdün, Irak ta- rafına doğru itilmiştir" dedi. Ürdun, Irak'ın 2 ağustos tarihinde Ku- veyt'i işgal etmesinden sonra Birleşmiş Milletler'in bu ülkeye ekonomik ambar- go uygulanması yolundaki karannı tam anlamıyla uygulamadığı gerekçesiyle eleş- tirilere uğramıştı. SARABtSTAN ABD askeri sinekavlıyorBoş zamanlarını, herhangi bir askeri görevi üstlenmeden televizyon seyrederek, duş yaparak, voleybol oynayarak geçirmeleri yüzünden can sıkıntısının 'baş düşman' haline geldiği S.Arabistan'daki ABD kuvvetlerinden 197. Mekanize Tugay Komutanı Ted Reid "Askeri olduklan yerden kopartıp çölün ortasına atarsanız sonuç bu olur" dedi. ABD askerlerinin en büyük moral kaynağı mektuplar. ' •» ' ABD'nin nü etkisiz Suudi Arabistan'a gönderileceğini açıkladığı Ml Al tankları, olası bir askeri mudahalede, Irak'ın tank üstunluğü hale getirecek. HA AillfiU AİB»aWl'AWL±»- *"»MiHfB> nhytfct»if«niT» hntgedeki Ml tanktan geri gönderüecek. Dış Haberler Servisi — Suudi Arabis- tan'daki Amerikan askerierinin şu gün- lerdeki "başdüşmanı"nın can sıkıntısı ol- duğu bildiriliyor. Reuter ajansı muhabir- lerinden Chris Lefkow'un bildirdiğine göre askerlerin önemli bir bölümü za- anlannı herhangi bir askeri görev üst- [lenmeden televizyon seyrederek, duş ya- jparak, voleybol-futbol oynayarak, hat- ta kelimenin tam anlamıyla sinek avla- yarak geçirmekte. M-l tank birlikleri için düzenlenen "Panter Cenneti" adlı boş zamanları de- ğerlendirme merkezinde pek çok olanak bulunmasına karşın askerlerin yoğun bir stres altında bulunduklannı kaydeden 197. Mekanize Tugayı'nın 46 yaşındaki komutanı Ted Reid, " f Askerleri olduk- lan yerden kopartıp çölün ortasına atar- sanız, sonuç bu olur" dedi. lOt. Hava Birliği uzmarüanndan H.B. Carlton "Moralin yüksek olduğunu her kim iddia ederse valan söylüyor demektir" şeklinde konuşuyor. Panama'ya Amerikan müdahalesine katılmış olan 28 yaşındaki onbaşı John H.Hanis, "Elimizden geleni yaptığımı- za eminim, ama bükümetimizin tutumu gerektiği kadar sert değil" yorumunu yaptıktan sonra "Eve gitmek isteyen her askerin duygulannı paylaşıyonım" de- mekte. Yetkililerin belirttiklerine göre Suudi Arabistan'daki Amerikan askerlerinin en büyuk moral kaynağı evlerinden ve ya- kınlanndan gelen mektuplar. Başlangıç- taki sorunlann aşıldığını belirten Ame- rikan askeri kaynaklan, Suudi Arabis- tan'ın Kuveyt sınınnda oluşturulan yeni haberleşme merkezi aracıhğıyla askerle- rin artık düzenli mektup ve faks olanak- lanna kavuştuğunu kaydediyorlar. ELEMAJN BP PETROLLERI AS JOB OPPORTUNITIES in INFORMATION SYSTEMS MANAGEMENT BP PETROLLERI A.Ş. a leading multinational petroleum company based in Istanbul and operating throughout Turkey otfers jobs for ıts growing Informatıon Systems. The open positıons are: 1. Assıstant Operatıons Manager 2. System Analyst / Programmer Candidates should have: • Unıversity degree from Boğazıçı, Hacettepe, İTÜ, ODTÜ or equıvalent ın: • Computer Sciences or • Mathematıcs & Statıstics or • Industrial Engineering. « • Good command of English • Should have completed theır milıtary oblıgation for male candidates The follovving qualıficatıon (s) will be consıdered as an asset: • S/38 and/or AS/400 experience • DB3 + and Clıpper experıence • Unıx experıence All applıcations vvıll be kept strıctly confidential. Applicants should send theır CV's and recent photographs to the follovving address no later than: 31 OCTOBER 1990 BP PETROLLERİ A.Ş. Personel v& Idan Işler Daıresi P.K. 291. 80223 - ŞişU • G O O D Y E A R LASTİKLERİ T.A.Ş.; • A Multinational Company Is offering career opportunities vvithin its MATERIALS MANAGEMENT DIVISION at their locations in Adapazarı and izmit. The scope of this division includes functions of; PURCHASING, MERCHANDISE PLANNING AND CONTROL, DISTRIBUTION, INVENTORY CONTROL, VVAREHOUSING, TRANSPORTATION AND CUSTOMS. We are looking for applicants with experience in the Materials Management Environment, preferably obtained in a manufacturing industry. A university degree in business, economics, engineering or science is preferred. Only those with an imaginative approach to business, strong leadership capabilıties and resutts oriented need to reply. Male applicants should rpve completed military service. Please vvrite in strictest confidence, enclosing detailed CV and recent photograph to: GOODYEAR LASTİKLERİ T.A.Ş. PERSONEL MÜDÜRLÜĞÜ "MMD" ADAPAZARI FABRİKASI BEŞKÖPRÜ MEVKİİ P.K. 27 ADAPAZARI ^ ^ ^ GOODFYEAR KONYA ALÇAK UÇUŞ ÜSSÜ AWACS'lar 'bekâr evi'Boeing 707'den bozma "uçan radar"da yaşam yatak- mutfak-tuvalet üçgeni içinde geçiyor. Mutfakta, farklı damak tatları sonucu "kendi yiyeceğini kendin hazırla" prensibi geçerli. Yataklar kemerli, pencereler sürekli örtülü. ALİ DOĞAN KONYA — Altı portatif yatak, bir kü- çük mutfak ve tuvalet... Ufacık pence- relerinde perdelerin sürekli kapalı tutul- duğu "bekârevi", değişik uluslardan 15 genç erkeği banndınyor. AWACS'larda görevli Hollandalı hava başçavuş Theu- nlssen, Boeing 707'den bozma "nçan ra- dar"da yaşamının büytik bölümünü ge- çirenlerden... Theunissen, görev uçuşlannda yapılan "normal işlerden" çok, uçaktaki günlük yaşamlarını anlatıyor. "Değişik uluslar- dan insanlann oluşturduğu bir toplulukta ber zaman bazı sonınlar çıkar." Bu so- runlardan en çarpıcı olanlan uçağın mut- fağmda yaşanıyor. 1 \ değişik ulustan gö- revliler, farkJı "damak zevklerine" sa- hip. Theunissen'e göre Türkler "çatal bı- çakla yenebilecek kadar koyu" seviyor- lar kahveyi, Hollandalılann içtiği kahve ise "neredeyse bardağın arkasını göste- recek kadar açık" oluyor. Bu sorun, AVVACS'larda "kendi kahveni kendio yap" şianyla çözülmüş. Hollandalı başçavuş, mutfaktan uça- ğın "yatak odasına" geçiyor. Art arda dizilmiş bir çift açılır kapanır üçlü ran- zadan oluşan yatak odası "son derece sa- de". Uzun görev uçuşlannda personel burada dinleniyor. Ne var ki ranzalar, sık sık kâbus görenler için pek kullanışlı ol- masa gerek. Hızla uyanıp başlarmı üst yatağa çarpmalan işten bile değil. Ama " E n modern teknolojiye sahip" AWACS'larda bunun da çaresi bulun- muş. Insanlar yatarken kendilerini sağ- lam kemerlerle yataklanna bağhyorlar... IVORNER'DENAKKUM YORUMU: Türkiye neden veto etsin? OndulineYAPI MALZEMELERİ A.Ş. STANBUL'daki şirket merkezinde görevlendirilmek üzere • Pazarlama ve ışletmecilik konusunda yüksek lisans sahibi Oercihan yurtdışında master yapmış) • Yüksek görev bilinci ile geniş bir pazarlama kadrosunun sorumluluğunu üstlenebilecek • Yönetici olarak en az 3 yıl deneyimli • Yetenekli. yaratıcı, çok yönlü • Seyahat edebilir, dinamik PAZARLAMA MÜDÜRÜ aramaktadır. steklilerin P.K 74 Beşiktaş adresine müracoatları rica olunur. Müracaatlar kesinlikle gizli tutulacaktır MEDICAL SYSTEMS Yurt dışında tıbbî cihazlar konusunda eğitildikten sonra Ankara, İzmir ve Adana'daki Teknik Servis bölümlerimizde görevlendirilmek üzere çok iyi derecede Ingılizce bilen askerliğini yapmış ELEKTRONİK MÜHENDİSLERİ/TEKNİKERLERİ FİZİK MÜHENDİSLERİ aranıyor. tlgilenenlerin Istanbul'da 174 38 70-71, Ankara'da 131 05 18, tzmir'de 21 89 19, Adana'da 13 30 16 numaralı telefonlardan randevu almalan rica olunur. MESİ Medıkal Sistemler Ticaret ve Sanayi A.Ş. (Baştorafı 1. Sayfada) Turkiye'nin sadece askeri ve stratejik açı- dan değil aynı zamanda siyasi açıdan önemli fonksiyonu da krizden sonra göz önüne alınır. Bir diğer nokta ise sadece Avrupa'ya ve NATO'ya bakmamalısınız. Bence Türkiye gelecekte oluşabilecek ve Orta ile Yakındoğu bölgesinde istikrarı sağlamayı amaçlayan bir bölgesel savun- ma düzenlemesinde de önemli rol oyna- malıdır. Böyle bir'yapılanmada Türkiye- siz ilerlenemez. Başka ülkeler de olacak- tır. Örneğin Mısır, Suudi Arabistan. Ama bana göre Türkiye, köprü rolü nedeniyle bu yönde kendi konseptlerini geliştirme- lidir. — AKKUM Anlaşması'nm 19 kasım- da im/alanması öngörülüyor. Bu anlaş- ma ile konvansiyonel silahlar alt diizey- lerde dengelenecekse de Türkiye silahlar- daki kalite açısından kalacak olan den- gesizlikten endişe ediyor. Bu çerçevede, gerek ortak yatırımlar olsun gerek doğ- rudan >ardımlar olsun NATO'dan gele- cekte nasıl >ardım bekleyebiliriz? WÖRNER — Her şeyden once geçmiş- te Turk Silahlı Kuvvetleri'nin moderni- zasyonuna önemli katkılarda bulunan ABD ve Almanya'nın yardımlannın de- vam edeceğini söyleyebilirim. Bunun ya- nı sıra AKKUM çerçevesinde gerçekleşe- cek olan transferlere bakıyorum. Kanım- ca bu, Türk kuvvetlerinin modernizasyo- nuna katkıda bulunacaktır. Ayrıca büt- çe kesintileri ve kuvvet indirimlerinin so- nucu olarak uretim alanında standardi- zasyon ve işbirliğini arttıracağız. Türki- ye ve diğer guney kanat ülkeleri bu ça- balara dahil edilmelidir. — AKKL'M konusu açıldığına göre Sovyetler Birliği'ne ait paramililer (yarı askeri) kuvvetlerin ellerinde bulundur- dukları ağır silahlar konusunda bir soru- nu bulunduğunu gecen günlerde Türk ba- sınında yer aldı. Bu silahlann AKKUM kapsamında tutulmaya çalışılması Türk- iye tarafında hassas bir konu. Bu konu 19 kasımda imzalanması öngörülen AK- KUM Anlaşması açısından bir sorun oluşturacak mı? WÖRNER — Evet bir sorun var. Ta- bii anlaşmanın imzalanmasma daha bir- kaç hafta var. Onun için şimdiden sonuç- ların ne olacağım söyleyemem. Ama iki konudaki görüşümü söyleyebilirim. Bi- rincisi, bu ciddi birsorundur. Özellikle Türkiye için. Öyle sanıyorum ki herkes bunu anlıyor. lkincisi ise bana göre bu konu Sovyetler Birliği ile Türkiye arasın- da akılcı bir şekilde ele aknabilir. Kanım- ca Türkiye, anlaşma sağlanamaması ne- deniyle silahlann indirimi anlaşmasının başansızlıkla sonuçlanmasına izin verme- ye hazır değil. — Ama Turkiye'nin "Anlaşmayı engellemeyin" yaklasımının baskısına maruz kalacağından endişe ediyoruz. WÖRNER — Sonuçta vanlacak olan duzenlemenin Turkiye'nin olduğu kadar bu sürece iştirak eden tüm diğer ülkele- rin lehinde olacağından kuşku duymuyo- rum. Turkiye, Sovyetler'in gerçekleştire- ceği indirim ve geri çekilmelerden yarar- lanacaktır. Türkiye, AKKUM sırasında çok önemli bir rol oynadı. Müzakereler- de etkinliğini hissettirdi. Bence Turki- ye'nin kendisini bu süreçte ithal edilmiş olarak hissetmesi için hiçbir neden yok. Tabii sözünü ettiğiniz sorun var. Buna çö- züm bulmamız gerekiyor. Benim vurgu- lamak istediğim, Turkiye'nin, şimdiye ka- dar tatminkâr bir şekilde çözümlenmemiş olan bir sorunu şimdiye kadar lehinde çö- zümlenen konularla tartması gereğidir. Kanaatime göre Türkiye, Sovyetler Birli- ği ile vanlacak silahsızlanma anlaşması- nın kendi guvenliği açısından genel ola- rak yararlı olacağım biliyor. Şunu da ek- lemek isterim, söz konusu paramiliter kuvvetlere baktığınızda unutmamalısınız ki nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, Türkiye'ye yönelik bir tehdit, NATO'ya yönelik bir tehdittir. Türkiye yalnız bıra- kılmayacaktır. Bu açıdan baktığınızda, sözü edilen paramiliter güçler konusu dramatik boyutunu bir ölçüde kaybedi- yor. — Yani NATO'nun "Hepimiz birimiz birimiz hepimiz için" yaklasımının gele- cekte de siireceğine inanryorsunuz. VVÖRNER — Evet. Hiç kuşkum yok. — Avnıpa'da görülen uzlaşma rüzgâr- ları nedense Türk- Y'unan ilişkilerine is- tendiği gibi yansımadı. Bunun nedeni ne- dir sizce? WÖRNER — Bunun arkasındaki fak- törleri siz benden çok daha iyi biliyorsu- nuz. — O zaman, karşı tarafın nelerden korktuğunu söyleyebilirsiniz? VVÖRNER — Bu konuda ayrıntılara girmek istemem, çünku benim görevim değil. Ama iki ulke, Doğu-Batı işbirliği- nin içinde bulunduğu yeni ortamda so- runlanna çözüm yollan bulmaları gerek- tiğini anlamalıdir. Benim yapabileceğim sadece iki tarafı, daha fazla yakınlaşma- ları için yalnız konuşmalan için değil, ay- nı zamanda bazı sorunlan, belki başta küçük olanlan sonra daha büyük olan- lan çözmeleri için teşvik etmektir. Diya- loğun derinleştirilip güvenin arttırılması ve işbirliği için yollarının açılması bence önemli. NATO, mevcut sorunlan çöze- mez. Bunu yalnız iki ülke yapabilir. — Bu çerçevede AKKUM'da beliren "Mersin sorunu'na bakarsak, Türkiye, "Benim için bu sorun çözüldü" diyor. Yu- nanistan ise aksini söyluyor. Bu konu AKKUM Anlaşması açısından bir engel oluşturacak mıdır? WÖRNER — Bu konudaki görüş ay- rılıklarını biliyorum. Bence bu göruş ay- rılıkları AKKUM Anlaşması'nın imzalan- masını tehlikeye düşurmeyecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear