25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 OCAK 1990 CUMHURİYET/9 'KTAKÖY'DEN Yeşil alan yok oluyor • Ortaköy'de Büyük Çağan de Çevırmecı Sokak arasında kalan, ıçınde asırlık ağaçların da bulunduğu yeşıl alan ya\aş yavaş çöplüğe dönüşuyor >eşü alanı gasp eden gınşımcı bazı vatandaşlar, burayı bahçelen gıbı kullanarak meyve ağaçlannı odun yapmak ıçın rastgele kesıyor Alanın, ılgısızhlcten çevre apartmaıüann çöplugu haJıne gelmesıne çevre halkı tepkı göstenyor ve beledıyeden ılgı beklıyor BiR MEKTUP Sular boşa akıyor • Üst Göztepe'nın Gözcübaba Caddesı'nde bır süre önce patlayan su borusu hâlâ tamır edılmedı Caddeye sızan sulann kaygan bır zemın oluşturmas: araçlar ıçın tehhke yaratırken, aynı zamanda su ısrafına da neden oluyor Suyun, Istanbul ıçın büyuk önem taşıdıgı günümilzde, caddelerde boşa aJcan suları görmek ınsanı üzüyor HVSEYİN KAPIAN KlSA KISA • Fatih Yusuf Zıya Sokak üzennde bulunan Türkıye Gazetesı'nın yayın burosunun camları kımlığı belırsız kışılerce kınldı • Şlsli Harbıyecte bulunan Avusturya Konsolosluğu'na art tabelayı kopartan Sabri Cenkinan ve Burak Günday yakalandı • Zeytinbumu Sumer Mahallesı 30/2 sayılı evde Zefure YükMİ adlı kadın, lartışma sonucu eşı Recep YOksel'ı btçakla ağır yaraladı • Ümranh/e Ataturk Mahallesı Yıldırım Pasajı ıçındekı Umranıye Esnaflar Şehır Kulübu önunde Mehmet Kısır adlı kışı alacak- verecek sorunu yûzûnden Faruk Büyukllmanlı'yı tabancayla yaraladı • itoytoz Anadoluhısarı Spor Kulübu nde Adnan Nart adlı genç, aralarında çıkan tartışma nedenryle arkadaşı Yûksel Galın'ı bıçakla yaraladı • Kûçükköy Gazıosmanpaşa Caddesı üzennde Ibrahim Şeker adiı kışıye plakası belırtenemeyen bır taşıt çarptı Otonun sürücüsu kaçarken Setef olay yennde öldü • Sanyar Topçtı Karakol Sokak 40 sayılı evın gınşınde kaptnın zılını çalan tulbentlı ve kımlığı belırsız bır kışı llyas Erdats'ı ayağından tabancayla yaralayarak kaçtı • Kûçükçekm«ce Falıh Mahallesı nde Sabri Tuncel bunalım sonucu kendını ıpte tuvaletın tavanına asarak ıntıhar ettı Hanlarda hamallık tartışması • tSTANBUL (AA) — Yeşıldırek'tekı Gurün ve Katırcıoğlu hanlannda, yuk taşımacılığı yüzunden mal sahıbı ıle esnaf arasında tartışma çıktı Dernek kurarak yıik taşımasını da kendılerı yapmak ısteyen esnaflar, mal sahıbı îurgut Gdrıın ve eskı kâhya Cumalı Aytekm arasındakı tartışma, polısın mudahalesıyle kavgaya dönuşmeden önlendı Günin Esnaf Derneğı Yönetım Kurulu uyesı Mehmet Bırer, kıralara yüzde 250O'e varan artış-ıstemı uzenne dernek kurarak mahkemeye başvurduklannı belırterek taşımacılığı da kendılerının yapmak ıstedıklennı bıldırdı Kâhya tarafından, mal sahıbıne yüzde 50 pay verılerek haksız kazanç yoluyla taşımacılık yapıldığını öne suren Bırer, buna karşı çıkmaları nedeniyle esnafın tehdıt edıldığını söyledı. Tartışma üzenne, ola> yerıne gelen pohs, mal sahıbıyle dernek uyelennı Emnıyet Müdurluğu'ne göturerek ifadelerını aldı Umberto Eco: Kîtap okuyucusunu yaratır YAVUZ BAYDAR — Sayın Eco, ne kadar dıkkat- li bır yazar oldnğaauzu bılıyonu. Romanlannızın yapısına bu)iık ozen gosten>or, metnı kâğıda dökmeden oncekı kurgu çaJışma- sına uzun zaman avınvorspnuz. Gülun Adı'nın kurgusuna bir yıl vennişbnız; yazması ıse uç yıl al- dı. Foucault'nun Sarkacı ıle ılgılı calışmanız galiba daha uzun bır zaman dıhmıne yayılıyor. — Evet, bıraz daha uzun süre gerektırdı Romanın temel düşun- cden bende 1981'de oluşmaya baş- lamıştı Bilıyorsunuz, Gulnn Adı, Italya'da 1980 sonlarında yayım- lanmıştı Ikıncı romanın ılk du- şüncelennın zıhnımde şekıllenme ye başlamasından sonra 1982'de sarkacı bır kez daha görmek uze re Conservatoıre des Artes et Me- tıers'ye gıttım, Pans dışmda ro- manla ılgılı başka mekânlara da yolculuklar yaptıtn Bınna bölü- mtı 1984 sonlannda vazmaya baş- ladım Başta haylı ısteksızdım, salt ılk romanıra belırlı bır başarı ka- zandı dıye yazıyor olma düşünce- sı ürkutuyordu bera, benden bek- lenen buydu çünku Elımden gel- dığı kadar gecıktırmeye, agırdan almaya çalıştım 1984 sonlannda üç ay kadar New York'ta kaldım Yalnızdım Ilk yüz sayfayı orada yazdım Daha sonra bu metnı ttal ya'ya döndükten sonra çok yakın bır dosta gösterdım "Bombok" dedı Bunun uzenne hepsını attırn ve yenıden yazdım — Yanı 7-8 »ıllık bır çalışma — 8 yıl, evet — Romanınızjn bir katmanın- da, Kudüs Şöval)elerı, Haşhaşın ler va da Masonlar gıbı 800-1000 yülık bır geçmıse sahıp gızlı ve gı- zernlı örgutler, tarikatlar onemli bir ışlev nstlenıyor. Bu duşonce sizde nereden kaynaklandı? — Bır katmanda öyle, evet Fa- kat roman yalnızca onlarla ılgılı değıl Foncault'nun Sarkacı, tek bır cümleyle özetlemek gerekırse, olgulara aşın anlam yuklemenın, "aşın yonımlamanın paranoyası" nı anlatır Romanı sözgelımı so- ğuk fızyon üzennde çalışan bır nükleer fizıkçıler grubu ya da bır metnı çözümlemeye uğrâşan bır Romalı filologla* topluluğu çev- resınde de kurabılırdım Fakat öy- le sanıyorum kı konunun gubıhrn krtaplan çıkaran bır yayınevı ek- senınde gelışmesı öyküyü bıraz daha romanesqae kıldı. Dünyayı aşın yorumlama çılgınlığına ılış- kın bu romanda gızbıhmler bır araç olarak kullanılıyor Bunda, belkı de '68 hareketı ıçınde yer alan gençlerden pek çoğunun Marksıstlenn, devnmcılenn ge- lışmelerın getırdığı duşkınklığı ıçınde o yöne doğru surüklendı- ğını gözlemleyışırran önemb bır rolü oldu Gerek ABD'de gerek Avrupa'dakı kıtabevlennde bır za- rnanlar Che*ye, Uçuncü Dunya'ya, sıyası kuramlara aynlmış olan raf- lar, her geçen gün bıraz daha ar- tan ölçüde Aquarios Çağı, New Age, Doğu gızemcıhğı, Taro kıtap- ları tarafından ışgal edılegeldı Gızbılımlere yönelık bu kaçışta bana ılgınç gelen noktalar vardı, sıyası, ıdeolojık ve ahlaksal açık- lamaları da olmaıiydı — Bd her şeyden önee derin bir inanç bunalımma ışarel edıvor ga- liba. — lnsanlar tannya ınançlarını yıtırdıklen zaman bu onlann ar- tık hıçbır şeye ınanmadıkları an- larnına gelmez, her şeye ınanma- ya başladıklan anlamına gelır' Gızbılunlere ılgı, kflıserun geçırdı- ğı bunalımdan ve '68 Marksıstle- nnı sarsan düşkmklığından kay- naklanıyor Eh, doğal olarak ın- sanlar, başka umutlann, başka açıklamalann peşıne takılıyorlar '68 Marksıstlerının büyük bölü- munün Buda Ogretisi'ne yönelme- sını ben bır rastlantı olarak gör- müyonım (Boşluk dolduracak başka düşüncdenn peşıne düşü- luyor) Fakat şurası açıktır kı eğer kışı Mara'ın yenru başka bır şey- le dolduruyorsa bu onun Marx'a ınancının hıç güçlu olmadığıru da gösterır Ancak ben Aquınalı To- mas'la yetıştım, onla yoğruldum Kandınlmamın öyle kolay olaca- ğmı pek sanmıyorum! — Öyle görunnyor, Sayın Eco.- Rafaele Crovı, Foucaul''nun Sar- kacı ııı "denn bır rabatsızlığın ve knşkuculugun romanı" oiarak ta- nımlıyor Bazı eleştırmenlere go- re ıse "her se>ın ardında ola|anus- tu bır anlam arayışının" romanı bu. Sız de lemei duşunceyı kısaca "aşın vonımlamanın paranoyası" diye ozetlıyorsunuz. Bunu çağınu- za ozgn bır olgu olarak mı göro- yorsunuz. yoksa cağlar boyu var- İık sarduren bır olga olarak mı? — Her çağa özgü bır olgudur E C O ' N U N E N A P T A L C A S O R U L A R L İ S T E S İ (Baştaıafı 1. Sayfada) gıbı ıkı de\ romanın yazarı olarak tanıyor tlgmç bır konumu var Eco'nun 9 yıl ön- ce bu sıralarda ya>ımladığı Gulun Adı'nın toplam 8 mılyon satmasıyla, uzmanı oldu- ğu alanın bızzat parçası halıne geldı, po- puler bır fenomene dönuştü tzlerını an>orum bu dönüşumün. 6 yıl kadar önce Stockholm'de bır konferansı nı ızledığım Eco ıle şımdıkı Eco'yu karşı- laştırmaya çalışıyorum Neşelı (eh, ne de olsa Italyan') ancak haylı yorgun olduğu da gözden kaçmıyor Sanki kalıcı bır yorgunluk sınmış ustüne Zıncırleme sıgara ıçıyor Bıraz daha şış- man İsveçlı yayıncısı tarafından tanıştırıldı- ğımda, bır yanının tümüyle a>nı kaldığmı görüyorum Camların arkasındakı gözle- ri hıç değışmemış Karşılaştıgı her şeyı kıl- cal bır süzgeçten geçıren bu gözler, en ku- çük bır ayrıntıyı bıle kaçırmayan bır guce sahıp Başbasa kabyoruz bır süre İskandınav topluluğu ortasmda ıkı Akdenızlı, el kol hareketlenyle haylı gürultulu bır dıyalog tutturuyoruz Soracak çok şey var Euge- nio Montale çevresınde gelışen skandal- dan, Doğu Avrupa'dakı gelışmelerden, Mılano'dan söz edıyor Konuşma dönüp dolaşıp başka ne olabılır 1 - Gulun Adı'na, romanın Türkıye'de yarattığı yanküara ge- lıp dayanıyor Gulun Adı'nın cevırı«nnın nasıl olduğunu soruyor Düşuncelerımı söyluyorum Foncaolt'nun Sarkacı'nın çevınlerının tahmınmden de hızlı yapıldı- ğını, denetımın elınden kaçması nedeniy- le bıraz huzursuz olduğunu ıma edıyor Basının aşın takıbmden yakını> or Mı- lano'da bu- gun eve doğru yürurken ope- ra bınası önunde bılet kuyruğunda bekle- yen bır dostuna rastlamış Bır süre konuş- muşlar, sonra aynlmış Ertesı gun bu- ga- zetede şu haberı okumuş "Eco operaya gırmekten vazgeçti.." Bu yuzden anonım kışılığını korumak amacıyla, ttalyan TV'sıne elden geldığınce az çıkmaya gay- ret edıyormuş Yme bu yuzden Foucault'- nun Sarkacı ıle ılgılı tanıtma gezısmı yal- nızca Jsveç, Almanya ve Isvıçre ıle sınır- lamış Dunya basını tarafından deha ılan edı- len Eco, yığmla söyleşıden sonra "en ap- talca sorular" lıstesı çıkarmaz mı 9 Çıkar- mış elbette "Kitabınızın adını neden Gu- lun Adı koydunuz?" sorusu bunlardan bı- nymış Pekı ne ce\ap venyor 9 "Pınokyo adı daha once kullanılmış olduğn içın" dı- yormuş Bır başka "aptalca" soru, "Or- tacağ felsefesi de ilgıiı bır lutabın best-seOer olması sızı şaşırttı mı?" Cevap "Bılmiyo- rum." 57 >aşındakı Eco, kansı >e ıkı çocuguyla Milanu'da otunıjor. Bologna'da çalışıyor; bnradakı unlu universıtede göstergebilim ogretıyor. Aralarında anlaşmışlar meslek- taşlan, unıversıte sınırlan ıçınde roman- lanjla ılgılı hıçbır şe> konuşrnuvorlarmış kendısıyle Kazandığı un, oğrencüennın sa- yısında belırlı bır artışa yol açmış ("Meraktan" dıyor), dostlannın sayısın- da ıse azalmaya La Sindrome de( Sospetto. Kuşkunun Sendromu Umberto Eco'nun 600 sayfa- ya yakın ıkıncı romanı Foncault'nun Sar- kacı bılmmeyenın peşındekı ınsanı yüzyıl- lar boyu çekım alanı ıçınde tutan bu ol- gunun temehnde gehşıyor Yazar, roma- mna ana mekân olarak, Fransız fizıkçısı Leon Foucault'nun dünyanın eksenı etra- fında döndüğünü kanıtlamak ıçın kullan- dığı 65 metre boyundakı unlü sarkaan bu lunduğu ünlu Conservateıre des Arts et Metıers'yı (Fransa'da tekmk konularda öğrenım veren çok eskı bır okul) seçmış Romanın anlatıcısı, yayıncı Casaubon'u da ılk sayfalarından ıtıbaren buradakı pens- kobun ıçıne saklanmış olarak buluyoruz Casaubon, yayıncı dostu Jacopo Belbo'- yu beklemektedır Casaubon ıle Belbo, kendılerı gıbı gızbılım kıtaplan çıkaran bır yayına olan Dıotallevı ıle bırhkte, gızlı, bın yıllık bazı tarıkatların dünya egemenlığı- nı ele geçırme komplosunun ızmı sürmek- tedırler Uçlunün ıpucu arayışlan, Eco'- ya özgu bılgıler evrenı ortasında varsayım- larla, akıl yurütmelerle, analojılerle, sağ- duyu ıle delılık, duşle gerçek arasında gı- dıp gelır -Foucault'nun Sarkacı gıbı- ro- man boyunca Uçlunün o dev komplonun maketını çı- karmaya başlamasıyla Eco'nun ana mye- tı de net olarak belırır gözler önunde Ya- zar, "sonsuzluga kadar surecek olan fa- şizmin", "(ukenmek bılmeyen lotaiitarizmın" mekamzmalannı genış ta- nhsel perspektıfı ıçınde sergılemektedır Sarkaç, tanh boyunca süren ıktıdar mu- cadelesının ılkelennı sımgeler gıbıdır An- cak romanın yalnızca bır katmanıdır bu Eco'nun bır öncekı yapıtı gıbı >ıne gızemlı ölumlerle süsledığı Foucault'nnn Sarkacı, aynı zamanda, ınsanın bılınmeyene karşı duvduğu susuzluğa, gızlı olan karşısında duyduğu urkuntuye, akıl dışı olana karşı duyduğu güçsuzlüğe, yaradılışı kendı elıyle gerçekleştırme tutkusuna ıthaf edılmış bır rapor gıbıdır Gulun Adı'ndan çok daha gırıft, çok daha zorlu Eco ıle Cumhuriyet ıçın söyleşı yapmak uzere, sözleştığımız gıbı galendekı karşı- laşmamızdan ıkı gun sonra buluşuyoruz Kaldığı otelın aydınlık bır odasında, o zın- cırleme sıgara ıçımını surdurürken, Lutfi Özkok de fotoğraflannı çekıyor Bır süre sonra Isveç Dış Polıtıka Enstıtüsü'nde ro .nanı üzenne konuşaeağı ıçın bıraz telaş lı özkök son karelen çekerken söyleşıye başhyoruz GALERİ • ATÖLYE PERA 146 97 38-132 64 26 GVLERÎ İFSAK 3 Ist Fotoğ'al Gjnler Resım ZEKİ KIRAL, METİN TAUYMAN - Fotoğraf SAMI GUNER-Br Koou MSU Fo- toğraf Bâlûtnü - Aktualite Aralrk Ayı Sergı Açılışlan lanak w s*MTtunhi ' HALOUN NAZİKER Resim Sefgısi 3Ocak-20Ocak Nltpelly* Cad. 441 UCRETSIZ KURS 'KAKAGOZ TASVtRLERI YAPIMI ve OYNATIMI" KursUn • Aday KayıUan Başlamıştır Mür TÜRK KOLTORONE HİZMET VAKFI CAFERAĞA MED KÜL MER Sultanohmet 513 18 43 MACKA SANAT GALERİSİ SOTUT DIŞAVURUMCU DONEMDEN ERAFİKLER ADNAN ÇOKER 1959 - 1965 Panr Pteu dBinda krrgüa 11 M 19 8* arası 5 ARALIK 1989 - 14 OCAK 1990 Eytam Cad No S< Maçka »0220 bl 140 M 23 ÇOPERA) S AN* C* I I MERİH SEZEN 3 KişUel Heyket Sergisl (Yoşamdon Blr Ke»H) 18Arolık89-6Ocak90 Etop Mamora OMI Yanı Opera l» Bam TAJStM U9 n 02 ORTAKÖY'DE Hedlyelık Eşya™ Çorşısında DÜKKANLAR, ATELYELER 136 06 12-163 55 92 275 00QTlye RAMKO SANAT MERKEZI ALPBARTU (Ybğdboya) SUZAN GÖKÇEK (Pastel) Resim Sergisi 5 Ocak-23 Ocak 1990 Atlye Sok. Yuva Apt S/2 Teşvlkiy© 136 15 38 AYDIN AYAN Resim sergisi YANSI/T/MALAR 9 Aralık'89-6 Ocak'90 S AN «*oa CMdes 220 226 - İ1300 Moda Te 1 3*3 9- < 1 3*5 9S 43 AEDFA J^Tekstilbank Saı Tekstilbank Sanat Galerısı AÜ DEMİR 3 Ocak-22 Ocak Hutrev G*redc Cad. 126 Tnvifciye Meyd»n« 136 1» T9 10 OCAK/13 OCAK 1990 TARİHLERİ ARASINDA HOLLANDA YAPI SANAYİCİLERİ İSTANBUUA GELtYOR. Aralannda, Sıhhı tesısat, hırdavat, muhtehf ış-yük ve paletlı ış makına- lan, taraklama-hman-mşaa müsavırlen, yüksek-orta ve düşük genlım kumanda ve dağmm sıstem elemanlan üretıcılerı, ev ve sanayı tıpı termal su ısıtıcılan, hıdrolık, vıbratör sıstem üre- tıcılerı, vakumblast yuzey temızleme ıkıh ışbırhğı müşavır fir- maları, alçı tavan ve duvar seperatör ünıtelen, yer seranuk ve karoları, ahşap kapı ve mutfak dolap ünıte ve ımalcılen 10 Ocak/13 Ocak 1990 tarihlen arasında Istanbul'da görüşme- ler yapacaklardır. tlgı duyan kunıluşlann HOLLANDA BAŞKONSOLOSLU- ĞU Tıcaret Müşavın FARUK MERMERClOĞLU'ndan ran- devu almalan nca olunur. Tel.: Istanbul (1) 151 50 30-31-32 Fax.: (1) 151 92 89 MEMBRE du GROUPE SWISS AIR İSTANBUL-CENEVRE-İSTANBUL F I T A Ş SINEMASI YENILENDI StNEMASEVERLERE KAÜTEU FILMLER SUNABİLMEK 1ÇİN FİTAŞ SÎNEMAS1 İKİ StNEM\ OLDU \ E YENILENDI StNEMA- MIZ SUPER YENI SES DUZENİ. YEN1 KOLTUKLAR YENI PER- DE, YENI PROJEKSnON SISTEMİ. YENİ DEKOR VE ÇAGDAŞ BİR SEVGI BIR ANLAYIŞLA İŞLETMEYE AÇILIYOR FtLMI LOÜRS ŞKkETtMIZIN SINEMASEV ERLERE YENİ ^ IL HE THEBEAHDnESİ OLARAk [EAN 1ACGUES ANNAUD UN ' DUNYACA LINLL HASILAT REKORLARI KIRAN FİLMINİ S U N U Y O R U Z 29 Aralık Cuma gununden ıtıbaren Sınemamızda M nı yerde CEP SFNEMAM1Z 15 Ocak ta açılıyor Gö^sUnüztfe mğn ve yanma varaa Yoku« ve merdlven çıkarkan •ğnlar artıyoraa Kalbınizı kontrol ettlrinlz Muayene, Teşhis, Tedavi, Kontrol Laboratuvar, Röntgen 175 12 44/45 • 148 58 66 HavacılıK MOmettıllık Cumhurıy»! cad 289/2 60230 Harbıy* ISTANBUL T*l (1) <30 22 06 160 22 42 43 Faı(1) 141 1* »S Cumhurryn c«d No 12 Elmıdai 60200 ISTANBUL T«l (1) 131 15 65 (lOHli) Faı (1) 1S1 1$ 72 Houtt d Oron, 3» 1010 LAUSANNE İSVİÇRE Faı 021 33 44 60 T»l 021 32 23 44 021-32 44 67 .VIST1 Cumhurrytl cad Ne 47 Da 2 Otar Ap.Ttkıim 600*0 İManbul Tal (1) 135 01 62 67 (6Hat) Fa< (1) 150 63 64 SKISAFARİ AVUSTURYA- INNSBRUCK 4 YILDIZLI SPORT OTELDE YARIM PANSİYON KONAKLAMA! OTOBÜSLE GİDİŞ-GEÜŞ ve TÜM REHBERLİK HİZMETLERİ DAHİL $495 3 ŞUBAT 1990 KEMERALTI CAD OLCAY HAN 16/5 KARAKÖV-ISTANBUL 143 16 16 • 145 53 61 - 144 14 32 - 144 14 36 OKAN-TUR2 TaşocağtCad CevOet Bey Isham 5B/1 Meodıyekoy «ftoo Istanbul Santral 174 68 55 (lOHaıı Dreki 175 93 70 TJC ISTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ ISTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Asağıda özelhklen belırtılen kapalı zarf ıle teklıf alma yöntemındekı ıhale ıle ılgılenenler, ıhale dos- yasırun İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SU, İNŞAAT, ONARIM DAİRE BAŞKANLIĞI'NDA görebı- hr ve dosya bedelını İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesıne yatırarak alabıhrler tsteklılenn sartnameye uygun hazırlayacakları kapalı teklıf mektuplannı aşağıda belırtılen tanhte saat II 00'e kadar asagıda bılertılen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne gırış, tanh ve numa- rasını ıçeren alındı makbuzu karşılığında teslım etmelen gerekmektedır Teklıf zarflan saat 14 OO"te Ihale Komısyon Başkanlığı'nca açılacaktır TeUf tSIİNo S.3082 S. 3177 S. 3192 Ma.d, Üsküdar Bdlgea II Gnıp lçroesuy\ı Şebeke Inşaaıı PcndıJc BOtgesı II kısım içmoujTi Şebeke Inşıatı Cebze Tcsıskn Korapkksı Inşaatı bcdeb 3600000000 3-2OOOO00O0 Toprak dolgu mine lınh 10 011990 10011990 11.011990 Geçicı temınıl 108 000000 %000000 7050000-^ tlnk unhı 15 011990 13 01 1990 16011990 Doro bcdeh 400000 400000 300000 bedelı-t- toprak dolgu 235 000 000 tekhıbedelı %3 Not: 1) Postadakı gecıkmeler dıkkate alınmaz 2) ISKt 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu'na tabı olmayıp ıhaleyı yapıp yapmamakta, dıle dığıne kısmen veya tamamen yapmak ta, uygun bedelın tespıt ve takdınnde serbesttır ADRES1 tSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydını 34410 Aksany-İSIANBUL TEL. 588 38 00 (36 bal) TELEX: 31293 ISU-lr FAX: 90 (1) 588 39 18 bu Engıasyon, Rönesans döne- mındekı cadı kazanlan, düşOnce- ye baskımn bütün eskı bıçımlerı, antı-Semıtızmın bütün tanhı. Tanh boyunca her dıktatörluk hatalannı, zaaflarım, kendı suç- lannı Ortbas etmek amacıyla, gı- zemli bir ıç ya da dış düşman ya- ratarak ınsanlan bır arada tutma- ya çalışmıştır Bır de şu var- Ilk ınsan toplu- luklarında görülen aşın yorumla- ma, bır bakıma bıiım yapımızda taşıdığımız, ınsana özgu bır şey- dı Sanıyorum, Yunan felsefesm- den doğan akılcı duşunce ve da- ha sonra gelen modern bıhmler, başhca a$u-ı yorumlamarun etkı- sını zayıflatmayı ve onu denetım altına almayı hedeflıyordu Kınu zaman bunlar da a$ın yorumla- malara yol açtılar, fakat o ayn bır konu. Kanımca, a$ın yorumlama, aıt olduğumuz ınsansal yapının, ınsan kışılığının "karaalık yuznuden" guç alıyor — Pekı, bunda modern bıreyın hızlı bır artış gosteren bılgı ve ılgı dnzeyinin, çağdaş loplumlan et- kileyen kitle iletişimimn de bır ro- hı olabilir mi? — Sanmıyorum Bılgı düzeyın- dekı artışla bunun bır ılgısı yok, çünkü bılgı düzeyındekı artış ço- ğu kez varsayımların tartılmasın- da kuşku ve temkınlıbk düzeyının de artışına yol açar Daha acık bır sekılde ıfade edeyım Her zaman bır gızemle, bır bılınmeyenle kar- şı karşıyayız. Bıhmler de kendı so- runlanıun çözümünde pek çok bı- lınmeyenle, gızemlı olgularla yûz yüze gelıyor Gız tutkusunu tek başına aşın yorumlama ıle açık- lamak mOmkün değıldır Aşın yo- rumlama, belırlı bır yorumla ye- tınmeme ve daha fazlasmı arama anlamına gelır Kımı zaman alçak- gönullü da\ranmak ve dıiz yo- rumlan, yalın açıklamaları kabul etmek zorundayız Bu adam ne- den öldü 9 Kalp knzınden O ka- dar' Çok yakın bır kışırun ölümü yalın bır nedene dayamvorsa kışı bunu kabullenmekte guçluk çeke- bılır. Kımı zaman da böyle bır ne- denı yadsıdığımız ıçın başka ne- denler aramaya başlanz Babam amden ölmuştu. Bır gece TV kar- şısında otururken kalp knzı geçır- dı Şımdı, bu gerçeğı kabul etmek zordur elbette. Annemın bu olayı aşın yorumlama> a çalıştığını anımsıyorum "Belkı şunu yedır- meseydım, onceki gun şunu soy- lemeseydim olmezdi" dıye konu- şuyordu Fakat bız, kalp krızının nasıl gehştığını, neden olduğunu bıhyonız. — Sayın Eco, Foucault'nun Sarkacı ile Spielberg'm Indıana Jones filmlen arasmda lavasbuna- lar yapan, benzerlıklere ışaret eden yazüar lugennde herhalde dn- şıuunoş olmalısiDiz. Bu Ljyasla- malan tnhaf mı baldunnz, yeriB- demi? — Indiana Jones filmlennde Spıelberg'ın gızbılım kıtapların- dan unsurlan kullandığı net bo- lümler var özellıkle ılk Indiana Jones fümınde. Açıktır kı Spiel- berg de benım gıbı bu beş para e(- mez edebıyata dıkkatle göz gezdır- mıştı Salt bu nedenle Spıelberg'ı çok takdır edıyorum Populer ya- zından alıntılan mızahı amaçlar- la kullanma yeteneğı nedeniyle. Bu konuya gelecek yıl yayımlana- cak olan kıtabımdakı bır deneme- de değınıyorum Yorumlamanıa Sınırian (The Lımıts of Interpre- tatıon) adlı o denemede ılk ıkı In- diana Jones filmındekı bazı se- kanslardan yola cıkarak Spıel- berg'ın altınlan vetarnakçaretle- rini nasıl ve ne amaçlarla kullan- dığmı tahlıl etmeye çalışıyorum. Kanımca bu, çağdaş yazının bü- yük kesuıumn temel ortak özelhk- lerınden bınrn oluşturuyor, post- modernızm vs.. Sözünfl ettığımız, daha çok bır genel iklim sorunu — Fakat sız bu alınulan bıhncle knllandıgınızı okuyuculannıza daha açık bir sekilde gostermeye, daha çok belli etmeye çalışır gibi- siniz. — Umanm öyledır Umanm, okuyucu alıntının varhğının der- hal farkına vanr Fakat bazı du- rumlarda okuyucular çok hızlı. Bır Ispanyol Katolık dergısı, kıtabı sapkın ılan ettı Yazıyı okudum, bır yennde, romanın Isa'nın çar- mıha genlmedığım ve Mana Mag- dalena ıle evlenerek Fransa Kralı olduğunu yazdığı soylemyordu "Hoppala" dedım, "acaba bu ka- dar aptalca bir şey yazmış olabi- lir miyim?" Evet, roman kahra- manlanndan bırı böyle bır şey söylüyordu, fakat bırkaç sayfa sonra bu sözlenn bır başka kıtap- tan alıntı olduğu yazılıydı. Flanbert'm romanında olduğu gıbı Bonvart ve Pecuchet'de Fla- ubert, halk kültüründen çıkma bütün aptallıklan ve budalalıkla- n art arda sıralar .. Fakat tırnak ışaretlerı, mızah amaçlı aüntılar- la kendını kaybetmeyen, bunlan yazarm yabancılaştırma unsuru olarak alan okuyucular da var. — Peld, sizin ideal okuyucuııuz nedir? — "Okuyucunnn Rotn" adlı bır kıtap yazmıştım; burada bıryaza- nn ıdeal okuyucusunun "ampi- rik" bır okuyucu olmadığını sav- hyordum. Yanı, böyle bır okuvucu yoktur. Eh, tabu yemek kıtabı ya- zıyorsam, kafamdakı okuyucu ilk elde ev kadınlan olacaktır Por- nografi kıtabı yazıyorsam, başka türlu bır okuyucu tasarlanm.. Fa- kat, bır kıtabı gerçekten aşk ıçın- de yazıyorsanız, aynı zamanda okuyucunuzu da yaratıyorsunuz demektır Kıtap, okuyucusunu ya- ratan, üreten bır araçtır Yanıtım belkı sızı şaşırtacak. Benım ıdeal okuyucum, kıtabımı okuyabılen kışıdır' (Kahkaha) StRECEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear