23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/15 AZERBAYCAN Bakû'denMoskovaVa ültimatomAzerbaycan Parlamentosu (Yüksek Sovyet) dün yaptığı açıklamada, Sovyet birlikleri, cumhuriyetten iki gün içinde çekilmediği takdirde "birlik anlaşmasını" yeniden gözden geçireceklerini bildirdi. Çatışmalarda ölen Azeriler için dün Bakû'de yüz binlerce kişinin katıldığı cenaze töreni düzenlendi. Dtş Haberler Servisi — Sovyetler Birli- ği'nin Azerbaycan Cumhuriyeti'nin başkenti Bakû'de Sovyet birlikleri tarafından öldü- rülen Azeriler için dün yüz binlerce kişinin katıldığı dev bir cenaze töreni düzenlendi. Azerbaycan Parlamentosu (Yüksek Sovyet) ise dün sabah Moskova'ya ültimatom vere- rek iki gun içinde Bakû'den Sovyet birlik- Ierinin çekilmemesi ve olağanüstü durumun kaldırılmaması halinde "birlik anlaşmasının" yeniden gözden geçirileceğini bildirdi. AA'ya göre gözlemciler, parlamen- tonun istekleri yerine getirilmezse, Azerbay- can Cumhuriyeti'nin bağımsızlığıru ilan ede- bileceğini ifade ediyorlar. Azerbaycan Parlamentosu'nun yayımladı- |ı bildiride ayrıca Sovyet birliklerinin Ba- kû'ye girmesi "saldın eylemi" olarak nite- lendirildi ve bunun Azerbaycan Cumhuri- yeti'nin egemenliğinin ihlali olduğu kay- dedildi. Bakû'de yüz binlerce kişinin katıldığı ce- naze törenine Sovyet askerleri müdahale et- mediler. Tören öncesinde Bakû'nün Özgür- lük Meydanı'nda büyük bir miting düzen- lenirken, tüm fabrikalar siren, otomobiller de korna çaldılar. AA'nın haberine göre ye- rel bir gazeteci görüntüyü şöyle tanımladı: "Azathk (özgiirluk) meydanı kara ve kırmı- zının oluşturdugu bir insan seliyle dalgala- nıyor. Gozü yaşlı genç kadınlar. yaşlılar ve çocuklar dahil, başlan ve kollan siyah bant- lı, her birinin elinde birer kırrnızı karanfil olan insanlar büyuk bir kitle oluşturmuş du- rumda. Bu insan seline, yan sokaklardan hâlâ katılanlar var. Limandaki tum gemi- ler matem sinyalleri çalıyor. Gözu yaşlı ka- dınlann askerlere ofke dolu bakışı, birçok sözii yetersiz kılacak kadar çok anlam ta- şıyor." Mitingi izleyen yerel gazeteciler, önceki gece askeri araçlann halkı mitinge katılma- ma yolunda uyarmasma karşın oluşan bu büyiık kitlenin, askerleri müdahale etmek- ten kaçınmaya zorladığını belirttiler. Azerba'ycan'ın Türkiye'de çok sevilen ses sanatçısı Zeynep Hanlarova mitingte yap- tığı konuşmada, "Gorbaçov'a ölüm" sloganı attı. Bakû'deki kaynaklardan elde edilen bil- gilere göre dün sabah mitingte ilk konuş- mayı yapan Azerbaycan Ulusal Savunma Konseyi üyesi Nimet Peoahov, Azerbaycan halkırun bağımsızlık amacına kavuşuncaya kadar mücadeleye devam edeceğini söyledi. Nimet Penahov'dan sonra miting kürsu- sune gelen Zeynep Hanlarova, Azerbaycan Komünist Partisi'nin tüm üyelerine üyelik kartlarını yakmaları ve partiyi kınamaları çağrısında bulundu. Bakû'deki olaylarda ölenlerin sayısı hak- kında değişik haberler gelmeye devam edi- yor. TASS Ajansı'nın bildirdiğine göre Ba- kû'deki Sovyet birliklerinin komutanı cuma gecesinden bu yana çatışmalarda 83 kişinin öldüğünu söyledi. AA'ya göre Azerbaycan Halk Cephesi yö- neticilerinden tsa Gambarov ise dün Mad- rid'de yayımJanan Madrileue El Pais Gaze- tisi'ne \erdiği demeçte olavlarda en az 500 kişinin yaşamını yitirdiğini bildirdi. ABD'den destek ABD yönetinr, Sovyet birliklerinin Azer- baycan Cumhuriyeti'ne müdahalesini "gerekli" gördüğunü açıkladı. Beyaz Sa- ray Sözcüsu Margaret Tutwiler, "Bazı mi- litanlann >arattığı şiddet olaylan, asayişin sağlanması için ku\>et kullanılmasjnı zo- rtınlu hale getirdi" dedi. Sozcu, "Asayişin sağlanması amacıyla kuvvete başvurmak Ue banşçıl gösterileri bastırmak için kuvvel yo- luna başvurmak farklı şeyler...'" ifadesi- ni kullandı. Sovyetler Birligi'nin Litvanya Cumhuri- yeti'ndeki Haik Cephesi Örgutu Sajudis ise Sovyet ordusuna bağlı birliklerin Kafkas- ya'ya yaptıklan müdahaleyi kınayarak Lit- vanya hükümetinden, "saldırganlık" ola- rak nitelediği bu eyleme Litvanya vatandaş- larının katılmaması için önlem almasını is- tedi. Geri adım karan Sovyetler Birliğı Komünist Partısi Polit- bürosu'nun dün yaptığı olağanüstü toplan- tıda, Azerbaycan'daki olağanüstü durum ilanının yarattığı tepkiyi yatıştırıcı bazı ge- ri adımlar atmayı kararlaştırdığı bildirildi. Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen yönetime yakın kaynaklardan edinilen bil- gilerefeöre,Azerbaycan'da ilan edilen ola- ğanüstü durum sonucu meydana gelen çok sayıda can kaybının, Azerbaycan halkında yarattığı "Moskova aleyhtan" duygulann yatışması için, olağanüstü durum uygula- masınm en azından belirli bir süre Azerbay- can'daki yerel hükümetin kontrolüne bıra- kılması üzerinde görüşbirliği sağlandı. Azerbaycan'ın başkenti Bakû'de son günlerde yaşanan yoğun gerilimden sonra, yönetimin gerginliği giderme politikası çer- çevesinde halka da silahlannı teslim etme- si çağrısında bulunuldu. Sovyet TV'sinden yayımlanan açıklama- da, 24 ocak günü yerel saatle 09.00'a ka- dar silahlannı teslim edenlere herhangi bir ceza verilmeyeceği bildirildi. Ermenilerden ültimatom Azerbaycan Halk Cephesi'nin Moskova 1 daki temsilcisi Zohrab Şamalov Azerbay- can'a bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'- nde de Ermenilerin tüm bölgeyi boşaltıp terk etmeleri için Azeri halka "ültimatom' verdlğini söyledi. Yaklaşık 5 bin 500 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Nahcivan Özerk Cumhuri- yeti'nin 300 bin dolayındaki nufusunun he- men hemen tamamı Azerbaycanlılardan oluşuyor. Şamalov, Gence ve Çaykent kentlerinde de durumun gergin olduğunu ve Ermeni ge- rillalann, tahmin edilmeyecek derecede mo- dern silahlarla ve Sovyet ordusunun göz yummasıyla Çaykent'e büyük bir saldırıya geçmeye hazırlandıklannı bildirdi. Tahran Radyosu, Azerilerin tran'a geçiş- lerinin engellenebilraesi amaayla Sovyet as- kerlerinin lran sınınna yığıldıklannı bildir- di. Radyo, Sovyet mekanize birliklerinin Azerbaycan'ın başkenti Bakû'nün güneyba- tısındaki Astara ve Bilesavar kentlerindeki sınır bölgesinde mevzilendiklerini duyurdu. Tahran Radyosu, sınırdan, yalnız tran'dan geri dönen Sovyet Azerilerinin sıkı bir kont- rolden sonra geçmelerine izin verildiğini kaydetti. Azerbaycan'da iki haftadır süren çatışma- lar yüzünden 20 binden fazla Azeri tran'a kaçmıştı. MOSKOVA Gerasimov: Türkiye Nahcivan'ı istemiyor Azerılerle Ermenıler arasında catısmalar MOSKOVA (AA) — Sovyetler Birliği Dı- şişleri Bakanlığı Sözeüsü Gennadi Gerasi- mov, Azerbaycan'a bağlı Nahcivan Özerk Cumhuriyeti'nin, "başkasıyla birleşmek amacını güttüğünii" savunduğu bağımsız- lık ilanı kararının geçersiz olduğunu belir- terek "Zaten Türkiye'nin de onlan kesinlikle fctemediği" goruşunu savundu. Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Volkan Vund ise "Tiırk hükümetinin sözciisünün Moskova- da değil, Ankara'da olduğunu" bildirdi. Gerasimov, dun düzenlediği basın toplan- tısında, Bakû'de ilan edilen olağanüstü du- rumun "Azerbaycan halkını değil, olayla- nn sorumluluklarını hedef aldığı" görüşü- nü yinelerken, Bakû'de "Sukûnetin sağlan- mış olmasından ancak memnuniyetini ifa- de edebileceğini" bildirdi. Sovyet sözcü, bir gazetecinin, "Sovyet birlikleri ne kadar Bakû'de kalacak?" so- rusuna yanıt olarak "Sonınuzun formüle edilişini begenmedim. Bakû bizim toprağı- mız, Sovyet askerleri de bizim askerimiz" şeklinde konuştu. Bir Batılı gazetecinin Nahcivan özerk Cumhuriyeti'nin bağımsızlık ilanı konusun- da yönelttiği soruyu yanıtlarken Gerasimov, "Başkasıyla birleşmek amacını guttüğünü" ileri sürdüğü bu bağımsızlık ilanının ana- yasaya aykırı olduğunu savunurken, "Za- ten onlan da kimse istemiyor ki, örnegin Türkiye onlan kesinlikle istemiyor" şeklinde konuştu. AKBULUT 'Dolduruşa getirmeyelim' Başbakan Akbulut, ANAP Başkaniık Divanı'nda yaptığı konuşmada, "Milli heyecanı üst noktaya getirmeyelim. Milleti dolduruşa getirmeyelim" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Baş- bakan Yıldınm Akbulut, ANAP Başkaniık Divanı'nda yaptığı konuşmada hükümetin "Azerbaycan konusunda anlaşmalar nede- niyle verilen haklan kullanmaya kararlı oldoğunu" bildirdi. "Milli heyecanı üst nok- taya getirmeyelim. Milleti dolduruşa getir- meyelim. Yarın bizim aramızda sorun olnr sonra" dedi. Akbulut, konunun akılcı bir tavırla götürülmesi gerektiğini vurguladı. Hükümetin "Azerbaycan konusunda anlaş- malar nedeniyie verilen haklan kullanma- ya kararlı olduğunu" bildirdi. ANAP Başkaniık Divanı dün devlet ba- kanları Mehmet Keçeciler ve Hüsnü Do- gan'ın da katılımıyla yapıldı. Akbulut, Baş- kaniık Divam'nın yaklaşık 5 saat süren top- lantısından sonra düzenlediği basın toplan- tısında, Başkaniık Divam'nın Azerbaycan 1 daki olaylan da değerlendirdiğini söyledi. Azerbaycan'daki olaylan "üriintüyle" kar- şıladıklarını belirten Akbulut, büradaki olayların SSCB'de sürdürülen "Açıklık re- jimine uygun bir tarzda halledilmesinden yana olduklarım" ifade etti. SSCB ile olan komşuluk ilişkileri düzeyinde konuyu ya- kından takip ettiklerini belirten Akbulut, gazetecilerin konuya ilişkin sorularını şöy- le yanıtladı: "— Nahcivan konusunda konuşmanın ötesinde bir şey yapacak mısınız? Mesela he- yet göndermeyi düşünüyor musunuz? AKBULUT — Anlaşmalarm bize verdi- ği yetki çerçevesinde Nahcivan'da yaşayan vatandaşlarımızın, affedersiniz vatandaşlara duyduğumuz yakın ilgi çerçevesinde gere- ğini yapma kararındayız. — Gereğinden neyi kastediyorsunuz? AKBULUT — Kimsenın iç ışlerine ka- nşma arzusunda değıliz. Ancak insanlık ya- rarına olmak kaydıyla elimizden gelen her türlü yardımı yapmaya hazırız. Anlaşmalar nedeniyie verilen haklarımızı kullanmaya kararlıyız. Başkaniık divanında Azerbaycan konu- su görüşülürken, Akbulut, Dışişleri Baka- nı Mesut Yılmaz'ın da çağrılmasını istedi. Ancak, Yılmaz'ın o sırada Filistin temsilci- si Abu Firaz'a yemek vermesi nedeniyie ge- lememesi üzerine bakanlıktan bir yetkili ge- lerek yaklaşık yanm saat süreyle bilgi verdi. Akbulut, başkaniık divanındaki konuş- masında, parti yöneticilerine Azerbaycan konusunda demeç vermemeleri ve açıklama yapmamalan uyansında bulundu. Akbulut, "Bu son derece hassas bir konu, herkes bir şey söylemesin bu konuda" dedi. Akbulut şöyle konuştu: "Milli heyecanı üst noktaya getirmeyelim. Millet dolduruşa getirmeyelim. Yann bizim aramızda sorun olur sonra. Sovyetler Bir- liği Ue ilişkilerimizde vanlmış olan seviyeyi muhafaza etmek arzumuzdur" dedi. ECEVİT Türkiye arabulucu olsun' DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin Nahcivan'da herhangi bir oldu bittiyi kabul etmeyeceğini dünyaya açıklaması gerektiğini söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye'nin Sovyetler Birliği'nden Azerbaycan sorunu- na silahlı değil, siyasal çozüm aramasını is- temesini önerdi. Ecevit, Moskova ile Azer- baycan ve Nahcivan arasında arabuluculu- ğa talip olmamızı önerirken, Nahcivan'da herhangi bir oldu bittiyi kabul edemeyece- ğimizi dünyaya açıklamamız gerektiğini be- lirtti. DSP lideri, Türkiye'nin Ermenistan ve Nahcivan'la aramızdaki sınır boyunca hemen caydırıcı önlemler alınmasını istedi. Ecevit dün yaptığı yazılı açıklamada, Azerbaycan sorunu için çözum öneriJerini dile getirirken Sovyetler Birligi'nin Azer- baycan'da siyasal çözüm bek'leyen sorun- ları silahla çözmeye kalkışarak çok sakın- calı bir yol izlemeye başladığını, Bakû'de- ki silahsız halk topluluğunun üzerine tank- lar sürerek ateş açıp canlara kıyarak işgal- ci devlet konumuna girdiğine dikkat çekti. Türkiye'nin olaylar karşısında bugüne değin kaygılarını belirtmekten ve soyut te- mennilerde bulunmaktan öte tavır almadı- ğını, olaylara seyirci gibi davrandığını sa- vunan Ecevit, açıklamasında şu görüşlere yer verdi: "Cumhurbaşkanı Özal, ABD'deki ger- çek dışı ve sorumsuzca sozleriyle bir yan- dan Sovyetler Birliği yöneliminin askeri müdahalesine yeşil ışık yakarken, bir yan- dan da Azerbaycan Türklerini tran'ın ku- cagına atraaya kalkışmıştır. Oysa Azerbay- can sorununun gerçekleri konusunda dün- ya kamuoyunu aydınlatmak öncelikle Türkiye'ye düşen bir görevdir. Türkiye'ye duşen başka bir tarihsel görev de Azerbay- can sorunu konusunda Sovyetler Birligi'- nin butunluğune saygılı bir yaklaşımla so- mul ve gerçekçi çözümler üretmektir." DSP lideri, Türkiye'nin de "bu işe bulaşmayayım" derken kendisini ateşin içinde bulabileceğine işaret ettıği yazılı açık- lamasında şu göruşleri dile getirdi: "Türkiye, Nahcivan'ın statüsüyle ügili hicbir oldu bittiyi kabul edemeyeceğini, ke- sin biçimde dünyaya açıklamak ve bazı cay- dıncı adımlan hiç gecikmeden almak zo- rundadır. Nahcivan'ın uluslararası stalüsü- nü belirleyen uluslararası anlaşmalar Tür- kiye'ye bu konuda yasal bir yükümhilük de getirmektedir. Türkiye, Nahcivan'ın uluslararası anlaş- malara dayanan stattisünü koruyabilmele- ri için büradaki Azeri Türklerine, askeri bir- lik gönderme dışında, fakat savunma araç ve gereçleri dahil her türlü yardıma hazır olmalıdır. Aksi halde iş işten gecebilir ve Ermenistan Cumhuriyeti, Türkiye için ciddi bir sorun dnrumuna gelebilir." Ecevit, Türkiye'nin, .Azerbaycan Cum- huriyeti'yle Nahcivan yönetimi ve Mosko- va arasında arabuluculuk görevine talip ola- bileceğini de sözlerine ekledi. Milliyetçi Çalışma Partisi Genel Başka- nı Alpaslan Türkeş, Azerbaycan'daki olay- ların "Sovyetler Birligi'nin tertiplediği bir senaryo olduğunu. askeri mudahalenin ko- münizmin gerçek yiizünü ortaya çıkardıgım" söyledi. DYP Grup Başkanvekili Vefa Tanır, dün parlamentoda düzenlediği basın toplantısın- da, Azerbaycan'da yaşanan olaylan değer- lendirirken şöyle dedi: "Azerbaycan'da sergilenen Ermeni çıl- gınlıklannın niçin yapıldıgının derinligine inilmesini istiyonız. Azerbaycan kan gölü haline gelmiştir. Ama insan haklannın sa- vunucusu Avnıpa suskundur. Sovyetler tek taraflı suçlu aramaktadır. ABD de yangı- na könikle gitmektedir." İslahatçı Demokrasi Partisi Genel Baş- kanı Aykut Edibali, Azerbaycan'da Turk- lerin katledilmelerinden, SSCB Devlet Baş- kanı Gorbaçov ile ABD ve Avrupa ülkele- rinin sorumlu olduğunu söyledi. Erivan Ermenı mıllıyetcılerı baskentle. Azerılerle carpısmaya gıdıyor Azerbaycan bunalımımn anatomisi Sovyet bırlıkle'i askeri havaalam cevresındekı kusatmayı yardı Sovyet bırlıklen Bakü Havaalam nı kontrol aitma aldı Tren ıstasyonu cevresmdeSovyet birlikleri bankatlarıEflvas RKIYE^ERMEIHST yararak ana meydan ve KPBakû 20 bin Sovyet askeri ve tankları kuzeyden kente gırdı DAĞLIK KARABAĞ kert Nahcivan bağımsıziık ılan en AZERBAYCAN • Moskova SSCB Stepanakert KGB bırlıklen gönöenldı Lenkoran Azerılerle Sovyet bırlıklen arasında catısma Ermenıler Bakü'öen tahlıye edıidı Denız b rlıklen cıka r tTa yaptı I ERMENİSTAN'DA SAVAŞ ÇIGLIKLARI — Hızla silahlanan Ermenıler, zırhlı araçlann üzerinde gosteriler yapıyorlar. TÜRKBASINI *Bakû için yize istiyoruz'TRT, Gazeteciler Cemiyeti ve Parlamento Muhabirleri Derneği Türk basın mensuplannın olaylan yerinde izleyebilmesi için Sovyet makamlarından yardım istedi. Haber Merkezi — Azerbaycan'daki olay- lara ilişkin haberierin Batı basınında tek yanlı olarak yansıtılmasma tepki olarak Türk basın mensuplanna bölgeye giriş izni verilmesi istendi. TRT, Basın Konseyi, Ga- zeteciler Cemiyeti, lzmir ve Ankara Gaze- teciler Cemiyeti, Türkiye Gazeteciler Sen- dikası ve Parlamento Muhabirleri Derneği dün bu konudaki isteklerini Sovyetler Bir- liği makamlanna ilettiler. TRT Genel Müdürü Kerim Aydm Erdem, dün Sovyetler Birliği Büyükelçisi Albert Çernişev'i büyükelçilik makamında ziyaret etti. Erdem, ziyaretinde Azerbaycan'daki olaylarla ilgili olarak TKTye gelen Batı kay- naklı haberierin tek taraflı ve Ermeni yan- lısı olduğunu söyledi. Kerim Aydın Erdem bir TRT haber ekibinin Azerbaycan'a gön- derilmesi konusunda gerekli giriş izinleri- nin verilmesi isteğınde bulundu. Büyükelçi Çernişev, TRT ekibine vize verilmesi iste- ğinin yerine getirilmesi için gerekli gayreti göstereceğini söyledi. Basın Konseyi Genel Sekreteri Mustafa Gnrsel de Çernişev'e bir telgraf göndererek, Azerbaycan'da meydana gelen olaylan ye- rinde izlemek isteyen Türk ve yabancı ga- zetecilere vize verilmediğini belirtti. Gürsel telgrafında, "Gerekli kolaylığın bir an ön- ce sağlanması için yetkili makamlannız nez- dinde girişimlerde bulunmanızı ve gerekli vizeleri bekliyoraz" dedi. Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Ne- zih Demirkent Sov7« Gazeteciler Birliği Ge- nel Sekreteri'ne bir telgraf göndererek Türk ve yabancı basın mensuplannın Azerbay- can'a serbestçe girebilmelerinin sağlanma- sıru istedi. Demirkent telgrafında, Azerbay- can'da cereyan eden olayların dunya kamu- oyuna gerçek yüzüyle yansıtılabilmesinin, ancak Türk ve yabancı mensuplannın böl- geye serbestçe gırebilmeleriyle sağlanacağını belirtti. Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Baş- kanı Oriian Erinç de Azerbaycan'daki olay- lan yabancı gazetecilerin yerinde izlemele- rinin sağlanmasını istedi. Erinç yaptığı ya- zılı açıklamada, "Aralannda Türk meslek- daşlanmızın da yer alacağı >^bancı gazete- cilerin olaylan yerinde izlemelerinin sağlan- masını talep ediyoruz" dedi. Ankara ve tzmir Gazeteciler Cemiyetleri ile Parlamento Muhabirleri Derneği de Azer baycan olaylannı yerinde izleme izni veril- mesini istedi. Türkiye Gazete Sahipleri Sendikası Ge- nel Sekreteri Remzi Erkürem Uluslararası Gazete Sahipleri Federasyonuna bir mesaj göndererek, yabancı basın mensuplannın Azerbaycan'a girebilmeleri için girişimde bulunmalannı istedi. DIŞ BASIN Özgürlük ve çılgınlıkKişinin kendisini çok iyi hissettiği sırada, kurtuluşun insan çılgınlıklannın sonu de- ğil başı olduğunu unutmak kolaydır. Çün- ' kü çılgınhklar özgürluğü gerektirir, özgur- lük çılgınhğa bir davettir. (Exodus kitabı bu konuda yararlı bir metindir) Doğu Avnıpa 1 run kurtulmuş bölgelerinde, davet kabul edildi. Bulgarlar, yaklaşık bir aydan beri özgür- ler. Yeni kavuştuklan toplanma, dilekçe ver- me ve konuşma özgürlükleri ile savunma- ya koyulduklan ilk büyük davalan ne bili- yor musunuz? "Bulgaristan Bulgarlanndır" diye bağırmak! Müslüman azınlığa baskı yapılmasını istiyorlar. Glasnostun ilk esintileri ile birlikte, Er- meniler ve Azeriler, Gürcüler ve Abazalar, Ozbekler ve Meshetler, Sovyet Imparator- luğu'nun boyunduruğunun kalkışını, birbir- lerinin kanını akıtmak için sokaklara dö- kulerek gösterdiler. Şimdi artık herkes, (öfkeye kapılan- ların sayısı sınırlı olsa da) hoşgörusuz mil- liyetçiliğin, yeni ozgurluğüne kavuşan Sov- yet dunyası için büyük bir zehir ve potansiyel yıkım nedenj olduğu gerçeğinin farkındadır. Potansiyel yıkımın bir başka kaynağı da aynı derecede açık seçik ortadadır. Komü- nizmin tasfiyesinin ekonomik maliyeti. Po- lonya'dan gelen bir rapor, Dayanışma'nın koklu ekonomik reform programına halkın guvenini yitirmesinden söz ediyor. Polon- ya kapitalizmi o tarihte topu topu 6 gün- İük bir geçmişe sahipti. Kurtarılmış Avrupa'nın karşı karşıya ol- duğu bir başka felaket daha vardır. Bu, ge- lişen hayal kırıklığıdır. Soynt demokrasi, hi- çin yanında ikinci sınıf bir başarıdır. Özgür- luğüne kavuşan Avrupa, şimdi Churchill1 in ünlü "ötekiler bir yana bırakıhrsa, de- mokrasi en kötü yönetim biçimidir" şeklin- deki sözünün ikinci yansını denemekle meş- guldur. Parti çekilmeleri ile perde arkasındaki pa- zarhklarla basında patlak veren olaylarla ve kampanya yalanlan ile yalnızca Macaristan değil, ötekiler de uğraşıyor. Demokrasi ile ilgili hayal kınklığı çok daha derin şeyleri de kapsayacaktır. Birinci olarak gerçek demokrasinin ger- çekleşmesi, halkın iradesine sınırlar koyar. Bir hukuk devletinde, bazı şeylere halk oy- le istese bile izin verilemez. Kurtuluşun da- ha dikkat çeken değişikliklerinden birinde geçen hafta Bulgar hükümeti, sokaktan ge- len referandum çağrılarını reddetti. Goste- riciier, ^015'lik Türk azınlığın etnik hakla- nnın, bir referandumla reddedilmesini iste- mişlerdî. İemel insan haklannın halkın oylaması- na konu olamayacağını \urgulayan bir açık- lama, demokratik muhalefetle —bizim ta- rihımizde bunun ne kadar çok örneği var— Komünist Partisi tarafından onaklaşa >a- pıldı. Demokrasi ile ilgili ikinci ve daha köklü bir gerçek ise özünün fıkren boş tasarlan- mış olmasıdır. Isaiah Berlin'in 30 yıl önce ünlü eseri "John Stuart Mill ve Hayatın Sı- nırları"nda yazmış olduğu gibi "liberal de- mokrasinin tanımlayıcı özelliği, görevlerin anlam ifade etmesi (seçimler, parlamento- lar, piyasalar) ancak bunların sonuçlanma- masıdır. Demokrasi hayatın amaçlannı bireylere bırakır. Totaliter devlet hayatın anlamları —Deng'in dö"rt modernleşmesi, Castro'nun düzeltme kampanyalan ve sosyalizmin in- şası hakkındaki öğütler— ile ilgili kararna- meler çıkanrken, demokrasi kamusal ala- nı boş bırakır. Hayatları boyunca totalitarizme karşı mucadele fikri aşılanmış kişiler için ne bü- yük bir darbe! lşte bu yüzdendir ki ilk Do- ğu Alman muhalifleri Berlin Duvarı sonrası açıklamalara, kuşku ile baktılar. Devrimi "Batı Berlin çikolatasına batınlmış" göster- mekle yetindiler. lşte bu yüzdendir ki 1989 mucizesi, bugun coşturucu olduğu ölçüde ilerde hayal kınklığı yaratacaktır. Zaferin raeyvesi burjuva demokrasisidir —Şimdiye kadar yaratılmış en ozgur, en in- sancıl, en namuslu ancak aynı zamanda en adi siyasal sistem— onun îçin olmek, onun için yaşamaktan çok daha az soyludur. Kur- tulan Avrupa şimdi demokrasinin yaşamla ilgili kısmına adımlarını atıyor. (14 ocak) Batı, tepkide hâlâ kararsız Dış Haberler Servisi — Azerbaycan'da meydana gelen olaylara ilişkin Batı basının- da genellikle kararsız bir tutum goze çarpar- ken, yorumlarda genellikle Ermeni yanhsı bir üslup kullanılması dikkat çekiyor. Londra muhabirimiz Edip Emil Oymen- in bildirdiğine göre Ingiliz basını, Azerbay- can'daki gelişmeler hakkında sürekli görüş değiştiriyor. Önce, "lslami uyanış" görüşü- ne uygun örneklere dikkat çeken basın, şim- di "Azeri milliyetçiliği"nde karar kıldı. En soğukkanlı ve olabildiğince yansız gazete- ler dahi sonuçta, sorunun milliyetçilikten kaynaklandığına karar verdi. Bu görüş, Aze- Irilerin Jran'a göçünti açıklayabiliyor, Iran 1 dan Nahcivan'a silahlı lran Devrim Muha- fızlarr gectiğine ilişkin.söylentileri açıklaya- biliyor. Ancak olay yerindeki muhabirlerin gö- rüşleri ile Londra'daki genel yayın yönet- menleri arasmdaki fark başyazılarda belli. Orneğin, The Independent Gazetesi'nin baş- yazısında açık bir dille, "Gerçekten ne ol- duğunu bilmek ve anlamak mümkün değil, ama Sovyet İmparatorluğu'nun damı çöküyor" dendi. Yorumlarda Türkiye'nin adı sık sık geçi- yor. Yine The Independent'daki başyazıda, "Batı, eğer mümkünse. sadece Tıirkiye'yi dizginlemek dışında Kafkasların guneyin- deki soruna kanşmamah" dendi. Diğer ga- zetelerdeki haberlerde de Türk radyosunda "sürekli" Azeri şarkıları çalındığı, bunun da "Türklerin kimlere sempali duyduğuiM gösterdigi" one süruldu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear