23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER 23 OCAK 1990 MADE IN U.S.A. 1979 YILIİCRA PL 467 TEDBİR UYARINCA SİGARA SAĞUĞA ZARAHLIDIR TURCAS PETROLCÜLÜK A.Ş. Tarafından ihraç edilen 360 gün vadeli A-Tipi Finansman bonolarının tamamı ilk gün satılmıştır. İlginize teşekkür ederiz. Saudi American Bank 7SKB lürttiye SmalkaOtmma BankasıAJ. A1ELIKE DEMIRAG/Ş4NM YURDKHPAN AdaYayıncdıkve MüzikTic.Ltd.Şti. I.M.Ç. 5 Bl. No 5322 Unkapanı-İST Tel. 513 00 64 SHP GenelBaşkanı Inönü, son PMtoplantısında konuştu- Kurultaybulunmaz fırsati İ k b »kirerken bununParti meclisi toplantısında konuşan İnönü, genel merkezin > enib i r bütünieşme i zorlu bir süreçte gayretle çalıştığını ancak eleştiriler de aldığını belirterek, "Tüzük kurultayı yapılmışken, kurultayın delegeleri rühayindâ seçim yâpıimasının ayn wr nede- bir araya gelmişken, delegelerimizin, parti tabanımızın nasıl bir değerlendirme yaptığını görmek bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlendireceğiz" dedi. hesiz bu dönem içinde birçok eleştirilerle kar- şılaştık. Bu eleştiriler üzerine bir tuziik kurul- tayı yapılmışken, kurultayın delegeleri bir ara- ya gelmişken delegeleriraizin, parti tabanımı- zın nasıl bir değerlendirme yaptığını görmek bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlen- direceğiz" dedi. SHP lideri, kurultayın yeni atılımlar açısından da bir fırsat olduğuna de- ğinerek iktidar hedefine böyle ulaşılabilece- ğini, gerekli hazırlıklann yapılarak iyi bir iş- bölümü ile her konuda iktidara hazır insan- lann olduğunu göstermenin önem taşıdığını ifade etti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Parti Meclisi, olağanüstü kurultay öncesinde- ki son toplantısını dün Genel Başkan Erdal İnönü'nün başkanlığında yaptı. İnönü, top- lamıda geçmiş dönemi değerlendirirken, bir buçuk yıldır izlenen politikaların bazı eleşti- riler aldığını belirterek "Genel merkezin, ku- rultay tabanı tarafından yeni bir giiven almış olmasının aynca değeri olduğunu hatıriatmak istiyorum" dedi. Bu arada parti kurullarııı- da kadınlara yıizde 25 kota uygulanması da kabul edildi. Anayasa Mahkemesi uyarısından kaynak- lanan tüzük kurultayının önemli bir atıJım ge- tireceğini ve kadınlara kontenjan tanıyarak bu konuda öncülük yapacağını söyleyen İnönü, parti genel merkezinin, halkoylamasında, ye- rel seçimlerde, cumhurbaşkanlığı seçiminde ve yeni hükümetin kurulması sürecinde bir bu- çuk yıldır biiyük bir gayretle çalıştığmı ve ba- şanlj sonuçlar aldığını bildirdi. İnönü, "Süp- Uye kimlik kartlarımn yenilendiğini de anımsatan Inönü, konuşmasını şöyletamam- ladı: "Bu hareketi yapan genel merkezin kurul- tay tabanı tarafmdan yeni bir giiven almış ol- masının aynca değeri olduğunu hatırlatmak istiyorum. Çunkü iiyelerimizle genei merkez ni olmuştur. Büiiin bu nedenlerle tüzük ku- rultayının bir seçim yapmasını ben istedim. Arkadaşlanmız buna katıldı. Biitün bunlann sonunda bu tıiziik kurultayından çıkacak he- yetin geçmiş parti medislerinin ve şimdiki par- ti meclisinin başlamış oiduğu çalışmalan ar- tık en ust düzeyeçıkaracağına güvenira tam- dır. Bugiine kadar yapılan çahşmalar bunun işaretini vermistir. Bondan sonraki parti mec- lisi, genel merkez, bu yolda biri kesin başan- ya götürecektir." Kadınlara kota SHP PM, bir süredir kamuoyunda tartışı- lan "kadınlara parti kuruüannda kota" ko- nusunu karara bağladı. Toplantıda, kadınlara yüzde 25'lik kota uygulanması kabul edildi. Buna göre en az 11 kadın PM'ye girecek, PM'nin geriye kalan 33 üyesi ise erkeklerden oluşacak. PM'de, kadınlara kontenjan tanı- nacak seçimın tek sandıkta "çarşaf liste" ile yapılması kararlaştırıldı. Buna göre PM'ye en az 11 kadın üye seçilmezse, aşağıdan başla- narak en az oy alan erkek adayların yerine sı- rasıyla en çok oy alan kadınlar seçilecek. Keçeciler ÖzaPı savundu 'Muhalefet Türkiye'yizaafa uğratabilecekaçıklamalardan kaçınsın' Devlet Bakanı Keçeciler, muhalefetin Özal biterse, Keçeciler biterse ANAP'ı daha çabuk çökertiriz diye düşündüğünü söyledi. Keçeciler, ANAP içinde cumhurbaşkanına karşı bir muhalefetin olmadığını da belirtti. TUNCAY ÖZKAN ANKARA — Devlet Bakanı Mebmet Keçeciler, tiirban ve di- ğer olaylarda muhalefetin kendi- sine yönelik eleştirileri konusun- da, "Özal biterse, Keçeciler biter- se ANAP'ı daha vabuk çökertiriz diye diişünüyorlar" dedi. Keçeci- ler, Korkut Özal ile bakan olduk- tan sonra petrol konusunda hiç görüşmediklerini, Korkut Özal'a ayrıcalıklı davrandığı şeklindeki söylentilerin yalan olduğunu be- lirterek, bunlann gerekçesinin "Özal ailesine yakınlıgı" olabile- ceğini belirtti. Türkiye'nin başkan- hk sisteminc doğru gitmediğini, muhalefetin "Türkiye'yi zaafa uğ- ratacak açıklamalardan kaçınması gerektiğini" dile getiren Keçeciler, Cumhurbaşkanı Özal'a destek ve- rerek, ANAP içinde özal'a karşı bir muhalefetin bulunmadığını id- dia etti. Devlet Bakanı Keçeciler, Cum- huriyet muhabirinin sorularını . jöyle yanıtladı: "— Bazı ANAP'b miUetvekilleri Cumhurbaşkanı'nın verdiği davet- lere katılmadılar. Bunu, ANAP içindeki bir tavır olarak nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? KEÇECtLER — Resepsiyona mani halleri vardır canım. Şimdi resepsiyona katılmadılar diye öy- le şey olur mu? Ben ll'indeki re- sepsiyona davetliydim, ama Anka- ra dışındaydım. Özür diledim, ka- tılmadım. Ben kanlmadım diye şimdi muhalefet mi oldum? Böy- le bir muhalefet tavrının olduğu- nu zannetmiyorum. Parti içi mu- halefet olmaz. Partide parti içi yö- netimi tenkit edenler olur. Cum- hurbaşkanı ise artık Anavatan Partili değildir. Cumhurbaşkanı 1 na karşı olmakla parti içi muha- lefetin bir alakası yok. — Siz 'Cumhurbaşkanımız bu olaylann dışındadır' diyorsunuz. Muhalefet ise özellikle ABD ge- zisinden kaynaklanan yeni bir yo- gun eleştiri bombardımanı başlat- tı. Siz Cumhurbaşkanı'nın ABD- de yaptıgı açıklamaları nasıl yo- nımluyorsunuz? KEÇECİLER — Sayın Cum- hurbaşkam ABD'deki görüşmele- rinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı sıfatıyla görüş- meler yapmaktadır. Kendileri bir yabancı ülkede görüşmeler sürdu- rürken bunu iç politika malzemesi haline getirip onu görüşmelerin- den önce zayıf noktaya duşürme gayretlerini, dış politikada şimdi- ye kadargötürülen milli mutaba- kat iikesine uygun görmüyoruz. — Sistemin işleyişini başkanlı- ga doğru gidiş olarak değerlendi- renler oluyor. Sizin görüşünüz nedir? KEÇECİLER — Hayır değil. 1982 Anayasası iyi tetkik edilme- lidir. 1982 Anayasası 1960'taı farklı olarak Cumhurbaşkaru'na yetkiler vermiştir. Bu yetkiler çer- çevesinde, içerisinde Cumhurbaş- kanı'nın tavır ve hareketleri dii- zenlenmelidir. Herkeste, ömrünce hiç siyaset yapmamış ve ondan sonra cumhurbaşkanı olmuş bir tarafsız cumhurbaşkanı anlayışı vardır. 1961'den 1989"a kadar böy- le gelmiştir. Bu 30 yıllık imaj ko- lay kolay değişmemiştir zihinler- de. Tabii siyasetten Cumhurbaş- kanlığına geien bir insanı kolay kolay birdenbire kabul edemiyo- ruz toplum olarak. Bazı yadırga- malar olabilır. Tahmin ederim ki bu yadırgamalar cümlesinden ol- sun ve meseleyi köklü bir tartış- ma ortamına götürmesinler. Dışa- rıda Türkiye'yi zaafa uğratabile- cek açıklamalardan kaçınmaları lazım. — Cumhurbaşkanı'nın ABD- de Azeri Türkleri için söyledigi 'Onlar Şii, biz Sünniyiz' sözleriui nasıl yorumluyorsunuz? Bu mez- hepler arasında aynlıklara neden olmaz mı? KEÇECİLER — Hayır, hayır. Bu sadece bir anlatım gereği sarf- edilmiş bir cümledir. Bu belki de yanlış tercüme edildi. O bakımdan konu çok hassas bir konu oiduğu için yorum yapmıyorum. — Türkiye'de mezhepler konu- su neden politikada malzeme ola- rak kullamlıyor? KEÇECİLER — Biz bu konu- yu tartışamayız. Tartışmayız. — İslami tartışmalarda rolirik çevreler işin içine girdiğinde ozel- likle ANAP'ta bu hir tartışmalar- da hep siz varsınız. Bunun nede- ni nedir? KEÇECİLER — Türkiye'de ba- zı insanlara idam gömleği gibi bir gömlek giydiriliyor ve hep ona gö- re düşünülüyor da ondan. Muha- lefetin, karşısındaki partiyi çö- kertmek için o paniye en fazla güç veren unsurlan ortadan kaldırmak için geliştirdiği bir taktiktir. 'Özal biterse, Keçeciier biterse ANAP'ı daha çabuk çökertiriz: Budur. — ANAP'ın şu an içinde bu- lunduğu durumn nasıl göra- yorsunuz? KEÇECİLER — ANAP'ın şu anda potansiyel gucü vardı. Ben vatandaşı da gezen, tabania sürek- li dirsek teması olan bir insan ola- rak söylüyorum. Anavatan Parti- si tabanda dipdiri durmaktadır. — Yeni Başbakanı bu taban be- nimsedi mi acaba? KEÇECİLER — Benimsemeye başlamıştır. Gdişmeler müspettir. — Siz bakan olduklan sonra Korkul Özal ile aranızdaki yakın- lıklan yola çıkarak, petrol işlem- leri sırasında belli ayncalıklar söz konusu edildi. Bu konuda neler düşüniıyorsunuz? KEÇECİLER — Bunlar yalan- dır. Bu konuda biz görüşmüş de- ğiliz. Bakan olduktan sonra Mar- din'in Habur sınır kapısında 156 tane TIR kaçak petrolle ya- kalandı. — Bunlar Korkut Bey'in T1R- ları mı? KEÇECİLER — Hayır. Ama bu bizim çalışmamızı gösteriyor. — Size. Özal ailesiyie yakın gör- diikleri için mi buna söy lüyorlar. KEÇECİLER — Olabilirr' 'Bir bakana verilen gensoru, Bakanlar Kunılu'na verilmiş sayılır' Başbahandan Thner'e destek ANKARA (Cumharivet Biiro- su) — Başbakaa Yıldınn Akbu- lut, yaş meyve sebze ithalatınm serbest bırakılmast kararnamesi nedeniyle ANAP içinden bazı milletvekillerinin Devlet Bakanı Giineş Tan«r hakkında gensoru önergesi vermeteri halinde "Bir bakana verilen gensoranun Ba- kanlar Kurulu'na verilmiş teiak- ki edileceğini" söyledi. Akbulut, kararname konusunda da ">a- tandaşların zararına olurss vazgeçilebileceğini" belirtti. Baş- bakan Akbviut. Yöksekölrctim Yasası'nın değiştırilmesi konu- sunda hazıriıkJarı yürütmek üze- re bir komisyon oiuşturduklaıı- nı kaydederek, bu konuda da "milli mutabakat" çağrısında bulundu. ANAP Baskanlık Divanı, Baş- bakan YıldıntnAkbulut başkan- Iığmda yaklaşık 5 saat süren bir toplantı yaptı. Toplantıya Devlet Bakanlan Mehmet Keçeciler ve Hüsnu Doğan da katıldı. Azer- baycan'daki olaylann yanı sıra topJantıda, YÖK ve öbür siyasi gelişmeler de değerlendirildi. Akbulut, toplantıdan sonra yaptjğı açıklamada, Yükseköğre- tim Yasası'nı değiştirmek amacıy- la bir komisyon oluşturuldufunu belirterek, "YÖK Kanunu'nun nerelerinin değiştırilmesi gerekti- ğini kamuoyunda tarnşmaya aca- cağız. Her kesimte goriisülerek bir karara vanlacak" dedi. Akbuiut, yas meyve sjebze itha- latının serbest bırakılması karar- narnesi nedemyle bazı ANAP'lı miiletvekillerinin Devlet Bakanı Taner hakkında gensoru önerge- si vereceklerinin belirtilmesi üze- rine şunlan söyledi: "Bir bakan arkadaşımıza veri- len gensoru* u Bakanlar Kurulu- na verilmiş telakki ederiz. Ama Öyle bir gensoru veriieceğini zaa- netmiyorem. Çünkii biz vatan- daşlanmızın aleylıine olacak bir şeyi sürdürmeyiz. Geneiin zarj- nna olursa o oygulamadan vaz- geçeriz." Akbulut, Kırşehir'de şeker fab- rikası kurulmasına karar verilme- sinin seçim yatırımı oimadığını söyledi ve şeker fabrikalarınm yurt düzeyine j'ayılacağını vur- guladı. DSP GenelBaşkan Yardımcısı Rahşan Ecevit: Kadın kotası eşitliğibozar BETÜL UNCULAR ANKARA — Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yar- dımcısı Rahşan Ecevit, SHP'nin, tüzük değişikliği ile gündeme ge- tirdiği "kota" uygulamasının, "kadın-erkek aynını" yaratacağnıı söyledi. Rahşan Ecevit, "Oysa kadın-erkek eşitliği olacaksa ve politika bir yanş olduğuna göre, bu yanşa aynı çizgide başlamala- n, esit koşullarda devam etmeleri gerekir" dedi. Türkiye'deki kadtn-erkek ayrı- mının son günlerde daha çok his- sedildiğıni kaydeden Rahşan Ece- vit, kadınların yargıç ve savcı ola- bilmeleri konusundaki kısıtlama- lara dikkat çekti. "Başbakan Yıl- dınm Akbulut'un eşinin yargıç oi- duğu düşunülürse durumun ga- ripliği ortaya çıkar" diye konuş- tu. Kendisinin kadın-erkek diye ayrım yapmadığını, ikisini de in- san olarak kabul edip, insan hak- ları için savaş verdiğini söyledi. Erken seçim gündemde oiduğu için kurultayı bir yıl öne aldıkla- rını anlatan Rahşan Ecevit, siya- setin gençlikte başlaması gereğine değindi. Bunun için milletvekili seçilme yaşının 21'e indirilmesini istedi. Rahşan Ecevit'in, söyleşimizin ikinci bölumundeki sorularımıza yarutları şöyle: — Kurultayı bir yıl öne alma- nızın gerekçeleri nelerdir, bu ku- rultaydan neler bekliyorsunuz? R. ECEVİT — Kurulduğumuz günden hemen sonraki yıllarda peş peşe geien seçimler nedeniyle örgütlenme ve bu örgütleri yerine oturtma ve eğitme imkânı bula- mamıştık. O yüzden yönetimler- de üstüste değişiklikler yapmak zorunda kaldık. Şimdi kongrele- rimizi bir an evvel yapmak sure- tiyle örgütlerimizi ilkelerimize da- ha uygun bir şekilde tazeleyerek yerine oturtmak ve bir an evvel parti içi eğitimi yaygınlaştırmak istiyoruz. — Örgütten sorumlu genei baş- kan yardımcısı olarak son zaman- larda bazı tepkiler, özellikle sizi hedef alıyor. Gazetdere ulaştınlan bazen imzalı bazen imzasız mek- tuplarla sizin tuturaunuz eleştiri- liyor. Sizin, evinize dönmeniz is- teniyor. Bu tepkilerin artmasım nasıl karşılıyorsunuz? Çok sayıda il ve ilçe örgiilünün görevden alın- raasını nasıl açıklıyorsunuz? Ör- gütteki sonınlar DSP'deki oy yıiz- desinin artmasıyla ne ölçiide bağ- lantılı? R. ECEVİT — Yukarıda da söylediğim gibi, birkaç üyemiz, özellikle iki işadamı ve bir bürok- rat arkadaşımız, örgütlenme mo- delimizi beğenmediklerini bir iki yıldır söylüyorlar ve bu modelle partimizin ileı Ieyip güçlenemeye- ceğini iddia ediyorlardı. Bu yüz- den kendileriyle bazı tartışmala- rımız ve sürtüşmelerimiz oluyor- du. Bunlann neticesinde bir süre kenara çekilip sessiz kalmışlardı. Ama düşündükleri gibi çıkmadı. Okuyamamış halk kesimlerinden geien birçok üyelerimiz de parti- de ve parlamentoda görev alabi- lecek niteliğe eriştiklerini kanıtla- dılar ve kendileriyle birlikte çalı- şabilecek alçak gönüllü okumuş yazmışlarla, yani bize göre gerçek aydinlarla bir araya gelerek siya- set yarışında diğer partileri zorla- maya başladılar. Ama bahsettiğim iki yüksek tahsilli işadamı ile bir bürokrat, işlerin kendi düşündük- leri gibi yürümeyip, partinin bir- denbire hız kazandığıru ve hatta, basına yansıyan kamuoyu araştır- malarının da doğruladığı gibi, durmadan yükselen tek parti ol- duğunu görünce ortaya çıkarak örgütlerimize mektuplar gönder- meye, basına demeçler vermeye ve mutfağıma dönmem gerektiğini yaymaya başladılar. Böylece bu 'aydın' kişiler, 'Kadının yeri mutfakür' demeye getirdiler. — Sizce politikada bir bayan olarak zoriuklannız nelerdir? Ba- yan politikacı olarak, politikada karşılaştığınız olumlu olumsuz olaylan özetler misiniz? Sizce ba- yanlar politikada aktif görev lerde bulunmalı mıdırlar? Kota sistemi- ni nasıl değerlendiriyorsunuz? R. ECEVİT — Ben politikada bir kadın olarak sıkıntı çektiğimi söyleyemem. Beni bir genel baş- kan olarak da, şimdi genel başkan yardımcısı olarak da halktan ya- dırgayanlar çıkmadı. Hatta halk- tan aldığım mektuplarda Hindis- tan, Pakistan, Filipinler gibi Do- ğu ülkelerinde kadınlar üst düzey- de politika yaparken Türkiye'de de böyle bir şey olmasının kendi- lerini çok mutlu ettiğini söylüyor- lar. Bir kadın olarak politikada ka- dınlığım dolayısıyla bir sıkıntı çekmediğimi söyledim. Ben insan- ları kadın-erkek olarak ayırmak istemem. Kadın hakları ve erkek hakları diye savaş vermem. Onla- rın ikisini de insan olarak kabul ederim ve insan hakları için sava- şırım. Kadınlarımız Türkiye'de uzun süredir seçme ve seçilme hakkına ve eşit ise eşit ücret hakkına sahip- tirler. Yalnız uygulamada yer yer terslikler olabiliyor. Kadınlanmıza hemen her mesiek açılmıştır. Öy- le inanıyorum ki, başka ülkelere oranla Türkiye'de kadın bürokrat- ların, doktorların, mühendislerin, mimarların, yargıç ve avukatlann, profesörlerin sayısı bir hayli yük- sektir.. Bir de siyasetin genç- likte başlaması ve milletvekilliği yaşının 21'e indirilmesi gereklidir. Böylelikle genç kızlarımız, henüz bir yuvanın mesuliyetini üzerleri- ne almadan politikaya atılabilir ve ileride çoluk çocuk sahibi olduk- lannda da, işlerini ona göre dü- zenlemeye kendilerini genç yaşta hazırlayabilirler. Ben kota ile bir kadın-erkek ay- nmı olabileceğini düşünüyorum. Oysa kadın ve erkek eşit olacak- larsa ve politika da bir yarış oldu- ğuna göre, bu yarışa aynı çizgiden başlamaları ve eşit koşullarla de- vam etmeleri gerekir. — Geleceğe yönelik planlannız, hedefleriniz, diişünceleriniz ne- lerdir? R. ECEVİT — Türkiye öyle bir memleket ki, insan hiç kendi ge- leceğini düşûnenıiyor. Geleceğe göre hesaplar planlar yapamıyor. Ama parıimizin geleceğini çok iyi göruyorum."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear