Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/10 HABERLER 23 OCAK 1990
MADE IN U.S.A.
1979 YILIİCRA PL 467 TEDBİR UYARINCA SİGARA SAĞUĞA ZARAHLIDIR
TURCAS PETROLCÜLÜK A.Ş.
Tarafından ihraç edilen
360 gün vadeli A-Tipi
Finansman bonolarının tamamı
ilk gün satılmıştır.
İlginize teşekkür ederiz.
Saudi American Bank 7SKB lürttiye
SmalkaOtmma
BankasıAJ.
A1ELIKE DEMIRAG/Ş4NM YURDKHPAN
AdaYayıncdıkve
MüzikTic.Ltd.Şti.
I.M.Ç. 5 Bl. No 5322
Unkapanı-İST
Tel. 513 00 64
SHP GenelBaşkanı Inönü, son PMtoplantısında konuştu-
Kurultaybulunmaz fırsati İ k b »kirerken bununParti meclisi toplantısında konuşan İnönü, genel merkezin >
enib i r
bütünieşme i
zorlu bir süreçte gayretle çalıştığını ancak eleştiriler de aldığını
belirterek, "Tüzük kurultayı yapılmışken, kurultayın delegeleri rühayindâ seçim yâpıimasının ayn wr nede-
bir araya gelmişken, delegelerimizin, parti tabanımızın nasıl
bir değerlendirme yaptığını görmek bulunmaz bir fırsattır. Bu
fırsatı değerlendireceğiz" dedi.
hesiz bu dönem içinde birçok eleştirilerle kar-
şılaştık. Bu eleştiriler üzerine bir tuziik kurul-
tayı yapılmışken, kurultayın delegeleri bir ara-
ya gelmişken delegeleriraizin, parti tabanımı-
zın nasıl bir değerlendirme yaptığını görmek
bulunmaz bir fırsattır. Bu fırsatı değerlen-
direceğiz" dedi. SHP lideri, kurultayın yeni
atılımlar açısından da bir fırsat olduğuna de-
ğinerek iktidar hedefine böyle ulaşılabilece-
ğini, gerekli hazırlıklann yapılarak iyi bir iş-
bölümü ile her konuda iktidara hazır insan-
lann olduğunu göstermenin önem taşıdığını
ifade etti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP
Parti Meclisi, olağanüstü kurultay öncesinde-
ki son toplantısını dün Genel Başkan Erdal
İnönü'nün başkanlığında yaptı. İnönü, top-
lamıda geçmiş dönemi değerlendirirken, bir
buçuk yıldır izlenen politikaların bazı eleşti-
riler aldığını belirterek "Genel merkezin, ku-
rultay tabanı tarafından yeni bir giiven almış
olmasının aynca değeri olduğunu hatıriatmak
istiyorum" dedi. Bu arada parti kurullarııı-
da kadınlara yıizde 25 kota uygulanması da
kabul edildi.
Anayasa Mahkemesi uyarısından kaynak-
lanan tüzük kurultayının önemli bir atıJım ge-
tireceğini ve kadınlara kontenjan tanıyarak bu
konuda öncülük yapacağını söyleyen İnönü,
parti genel merkezinin, halkoylamasında, ye-
rel seçimlerde, cumhurbaşkanlığı seçiminde ve
yeni hükümetin kurulması sürecinde bir bu-
çuk yıldır biiyük bir gayretle çalıştığmı ve ba-
şanlj sonuçlar aldığını bildirdi. İnönü, "Süp-
Uye kimlik kartlarımn yenilendiğini de
anımsatan Inönü, konuşmasını şöyletamam-
ladı:
"Bu hareketi yapan genel merkezin kurul-
tay tabanı tarafmdan yeni bir giiven almış ol-
masının aynca değeri olduğunu hatırlatmak
istiyorum. Çunkü iiyelerimizle genei merkez
ni olmuştur. Büiiin bu nedenlerle tüzük ku-
rultayının bir seçim yapmasını ben istedim.
Arkadaşlanmız buna katıldı. Biitün bunlann
sonunda bu tıiziik kurultayından çıkacak he-
yetin geçmiş parti medislerinin ve şimdiki par-
ti meclisinin başlamış oiduğu çalışmalan ar-
tık en ust düzeyeçıkaracağına güvenira tam-
dır. Bugiine kadar yapılan çahşmalar bunun
işaretini vermistir. Bondan sonraki parti mec-
lisi, genel merkez, bu yolda biri kesin başan-
ya götürecektir."
Kadınlara kota
SHP PM, bir süredir kamuoyunda tartışı-
lan "kadınlara parti kuruüannda kota" ko-
nusunu karara bağladı. Toplantıda, kadınlara
yüzde 25'lik kota uygulanması kabul edildi.
Buna göre en az 11 kadın PM'ye girecek,
PM'nin geriye kalan 33 üyesi ise erkeklerden
oluşacak. PM'de, kadınlara kontenjan tanı-
nacak seçimın tek sandıkta "çarşaf liste" ile
yapılması kararlaştırıldı. Buna göre PM'ye en
az 11 kadın üye seçilmezse, aşağıdan başla-
narak en az oy alan erkek adayların yerine sı-
rasıyla en çok oy alan kadınlar seçilecek.
Keçeciler ÖzaPı savundu
'Muhalefet Türkiye'yizaafa uğratabilecekaçıklamalardan kaçınsın'
Devlet Bakanı Keçeciler, muhalefetin Özal
biterse, Keçeciler biterse ANAP'ı daha çabuk
çökertiriz diye düşündüğünü söyledi. Keçeciler,
ANAP içinde cumhurbaşkanına karşı bir
muhalefetin olmadığını da belirtti.
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — Devlet Bakanı
Mebmet Keçeciler, tiirban ve di-
ğer olaylarda muhalefetin kendi-
sine yönelik eleştirileri konusun-
da, "Özal biterse, Keçeciler biter-
se ANAP'ı daha vabuk çökertiriz
diye diişünüyorlar" dedi. Keçeci-
ler, Korkut Özal ile bakan olduk-
tan sonra petrol konusunda hiç
görüşmediklerini, Korkut Özal'a
ayrıcalıklı davrandığı şeklindeki
söylentilerin yalan olduğunu be-
lirterek, bunlann gerekçesinin
"Özal ailesine yakınlıgı" olabile-
ceğini belirtti. Türkiye'nin başkan-
hk sisteminc doğru gitmediğini,
muhalefetin "Türkiye'yi zaafa uğ-
ratacak açıklamalardan kaçınması
gerektiğini" dile getiren Keçeciler,
Cumhurbaşkanı Özal'a destek ve-
rerek, ANAP içinde özal'a karşı
bir muhalefetin bulunmadığını id-
dia etti.
Devlet Bakanı Keçeciler, Cum-
huriyet muhabirinin sorularını
. jöyle yanıtladı:
"— Bazı ANAP'b miUetvekilleri
Cumhurbaşkanı'nın verdiği davet-
lere katılmadılar. Bunu, ANAP
içindeki bir tavır olarak nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
KEÇECtLER — Resepsiyona
mani halleri vardır canım. Şimdi
resepsiyona katılmadılar diye öy-
le şey olur mu? Ben ll'indeki re-
sepsiyona davetliydim, ama Anka-
ra dışındaydım. Özür diledim, ka-
tılmadım. Ben kanlmadım diye
şimdi muhalefet mi oldum? Böy-
le bir muhalefet tavrının olduğu-
nu zannetmiyorum. Parti içi mu-
halefet olmaz. Partide parti içi yö-
netimi tenkit edenler olur. Cum-
hurbaşkanı ise artık Anavatan
Partili değildir. Cumhurbaşkanı
1
na karşı olmakla parti içi muha-
lefetin bir alakası yok.
— Siz 'Cumhurbaşkanımız bu
olaylann dışındadır' diyorsunuz.
Muhalefet ise özellikle ABD ge-
zisinden kaynaklanan yeni bir yo-
gun eleştiri bombardımanı başlat-
tı. Siz Cumhurbaşkanı'nın ABD-
de yaptıgı açıklamaları nasıl yo-
nımluyorsunuz?
KEÇECİLER — Sayın Cum-
hurbaşkam ABD'deki görüşmele-
rinde Türkiye Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkanı sıfatıyla görüş-
meler yapmaktadır. Kendileri bir
yabancı ülkede görüşmeler sürdu-
rürken bunu iç politika malzemesi
haline getirip onu görüşmelerin-
den önce zayıf noktaya duşürme
gayretlerini, dış politikada şimdi-
ye kadargötürülen milli mutaba-
kat iikesine uygun görmüyoruz.
— Sistemin işleyişini başkanlı-
ga doğru gidiş olarak değerlendi-
renler oluyor. Sizin görüşünüz
nedir?
KEÇECİLER — Hayır değil.
1982 Anayasası iyi tetkik edilme-
lidir. 1982 Anayasası 1960'taı
farklı olarak Cumhurbaşkaru'na
yetkiler vermiştir. Bu yetkiler çer-
çevesinde, içerisinde Cumhurbaş-
kanı'nın tavır ve hareketleri dii-
zenlenmelidir. Herkeste, ömrünce
hiç siyaset yapmamış ve ondan
sonra cumhurbaşkanı olmuş bir
tarafsız cumhurbaşkanı anlayışı
vardır. 1961'den 1989"a kadar böy-
le gelmiştir. Bu 30 yıllık imaj ko-
lay kolay değişmemiştir zihinler-
de. Tabii siyasetten Cumhurbaş-
kanlığına geien bir insanı kolay
kolay birdenbire kabul edemiyo-
ruz toplum olarak. Bazı yadırga-
malar olabilır. Tahmin ederim ki
bu yadırgamalar cümlesinden ol-
sun ve meseleyi köklü bir tartış-
ma ortamına götürmesinler. Dışa-
rıda Türkiye'yi zaafa uğratabile-
cek açıklamalardan kaçınmaları
lazım.
— Cumhurbaşkanı'nın ABD-
de Azeri Türkleri için söyledigi
'Onlar Şii, biz Sünniyiz' sözleriui
nasıl yorumluyorsunuz? Bu mez-
hepler arasında aynlıklara neden
olmaz mı?
KEÇECİLER — Hayır, hayır.
Bu sadece bir anlatım gereği sarf-
edilmiş bir cümledir. Bu belki de
yanlış tercüme edildi. O bakımdan
konu çok hassas bir konu oiduğu
için yorum yapmıyorum.
— Türkiye'de mezhepler konu-
su neden politikada malzeme ola-
rak kullamlıyor?
KEÇECİLER — Biz bu konu-
yu tartışamayız. Tartışmayız.
— İslami tartışmalarda rolirik
çevreler işin içine girdiğinde ozel-
likle ANAP'ta bu hir tartışmalar-
da hep siz varsınız. Bunun nede-
ni nedir?
KEÇECİLER — Türkiye'de ba-
zı insanlara idam gömleği gibi bir
gömlek giydiriliyor ve hep ona gö-
re düşünülüyor da ondan. Muha-
lefetin, karşısındaki partiyi çö-
kertmek için o paniye en fazla güç
veren unsurlan ortadan kaldırmak
için geliştirdiği bir taktiktir. 'Özal
biterse, Keçeciier biterse ANAP'ı
daha çabuk çökertiriz: Budur.
— ANAP'ın şu an içinde bu-
lunduğu durumn nasıl göra-
yorsunuz?
KEÇECİLER — ANAP'ın şu
anda potansiyel gucü vardı. Ben
vatandaşı da gezen, tabania sürek-
li dirsek teması olan bir insan ola-
rak söylüyorum. Anavatan Parti-
si tabanda dipdiri durmaktadır.
— Yeni Başbakanı bu taban be-
nimsedi mi acaba?
KEÇECİLER — Benimsemeye
başlamıştır. Gdişmeler müspettir.
— Siz bakan olduklan sonra
Korkul Özal ile aranızdaki yakın-
lıklan yola çıkarak, petrol işlem-
leri sırasında belli ayncalıklar söz
konusu edildi. Bu konuda neler
düşüniıyorsunuz?
KEÇECİLER — Bunlar yalan-
dır. Bu konuda biz görüşmüş de-
ğiliz. Bakan olduktan sonra Mar-
din'in Habur sınır kapısında 156
tane TIR kaçak petrolle ya-
kalandı.
— Bunlar Korkut Bey'in T1R-
ları mı?
KEÇECİLER — Hayır. Ama
bu bizim çalışmamızı gösteriyor.
— Size. Özal ailesiyie yakın gör-
diikleri için mi buna söy lüyorlar.
KEÇECİLER — Olabilirr'
'Bir bakana verilen gensoru, Bakanlar Kunılu'na verilmiş sayılır'
Başbahandan Thner'e destek
ANKARA (Cumharivet Biiro-
su) — Başbakaa Yıldınn Akbu-
lut, yaş meyve sebze ithalatınm
serbest bırakılmast kararnamesi
nedeniyle ANAP içinden bazı
milletvekillerinin Devlet Bakanı
Giineş Tan«r hakkında gensoru
önergesi vermeteri halinde "Bir
bakana verilen gensoranun Ba-
kanlar Kurulu'na verilmiş teiak-
ki edileceğini" söyledi. Akbulut,
kararname konusunda da ">a-
tandaşların zararına olurss
vazgeçilebileceğini" belirtti. Baş-
bakan Akbviut. Yöksekölrctim
Yasası'nın değiştırilmesi konu-
sunda hazıriıkJarı yürütmek üze-
re bir komisyon oiuşturduklaıı-
nı kaydederek, bu konuda da
"milli mutabakat" çağrısında
bulundu.
ANAP Baskanlık Divanı, Baş-
bakan YıldıntnAkbulut başkan-
Iığmda yaklaşık 5 saat süren bir
toplantı yaptı. Toplantıya Devlet
Bakanlan Mehmet Keçeciler ve
Hüsnu Doğan da katıldı. Azer-
baycan'daki olaylann yanı sıra
topJantıda, YÖK ve öbür siyasi
gelişmeler de değerlendirildi.
Akbulut, toplantıdan sonra
yaptjğı açıklamada, Yükseköğre-
tim Yasası'nı değiştirmek amacıy-
la bir komisyon oluşturuldufunu
belirterek, "YÖK Kanunu'nun
nerelerinin değiştırilmesi gerekti-
ğini kamuoyunda tarnşmaya aca-
cağız. Her kesimte goriisülerek
bir karara vanlacak" dedi.
Akbuiut, yas meyve sjebze itha-
latının serbest bırakılması karar-
narnesi nedemyle bazı ANAP'lı
miiletvekillerinin Devlet Bakanı
Taner hakkında gensoru önerge-
si vereceklerinin belirtilmesi üze-
rine şunlan söyledi:
"Bir bakan arkadaşımıza veri-
len gensoru* u Bakanlar Kurulu-
na verilmiş telakki ederiz. Ama
Öyle bir gensoru veriieceğini zaa-
netmiyorem. Çünkii biz vatan-
daşlanmızın aleylıine olacak bir
şeyi sürdürmeyiz. Geneiin zarj-
nna olursa o oygulamadan vaz-
geçeriz."
Akbulut, Kırşehir'de şeker fab-
rikası kurulmasına karar verilme-
sinin seçim yatırımı oimadığını
söyledi ve şeker fabrikalarınm
yurt düzeyine j'ayılacağını vur-
guladı.
DSP GenelBaşkan Yardımcısı Rahşan Ecevit:
Kadın kotası eşitliğibozar
BETÜL UNCULAR
ANKARA — Demokratik Sol
Parti (DSP) Genel Başkan Yar-
dımcısı Rahşan Ecevit, SHP'nin,
tüzük değişikliği ile gündeme ge-
tirdiği "kota" uygulamasının,
"kadın-erkek aynını" yaratacağnıı
söyledi. Rahşan Ecevit, "Oysa
kadın-erkek eşitliği olacaksa ve
politika bir yanş olduğuna göre,
bu yanşa aynı çizgide başlamala-
n, esit koşullarda devam etmeleri
gerekir" dedi.
Türkiye'deki kadtn-erkek ayrı-
mının son günlerde daha çok his-
sedildiğıni kaydeden Rahşan Ece-
vit, kadınların yargıç ve savcı ola-
bilmeleri konusundaki kısıtlama-
lara dikkat çekti. "Başbakan Yıl-
dınm Akbulut'un eşinin yargıç oi-
duğu düşunülürse durumun ga-
ripliği ortaya çıkar" diye konuş-
tu. Kendisinin kadın-erkek diye
ayrım yapmadığını, ikisini de in-
san olarak kabul edip, insan hak-
ları için savaş verdiğini söyledi.
Erken seçim gündemde oiduğu
için kurultayı bir yıl öne aldıkla-
rını anlatan Rahşan Ecevit, siya-
setin gençlikte başlaması gereğine
değindi. Bunun için milletvekili
seçilme yaşının 21'e indirilmesini
istedi.
Rahşan Ecevit'in, söyleşimizin
ikinci bölumundeki sorularımıza
yarutları şöyle:
— Kurultayı bir yıl öne alma-
nızın gerekçeleri nelerdir, bu ku-
rultaydan neler bekliyorsunuz?
R. ECEVİT — Kurulduğumuz
günden hemen sonraki yıllarda
peş peşe geien seçimler nedeniyle
örgütlenme ve bu örgütleri yerine
oturtma ve eğitme imkânı bula-
mamıştık. O yüzden yönetimler-
de üstüste değişiklikler yapmak
zorunda kaldık. Şimdi kongrele-
rimizi bir an evvel yapmak sure-
tiyle örgütlerimizi ilkelerimize da-
ha uygun bir şekilde tazeleyerek
yerine oturtmak ve bir an evvel
parti içi eğitimi yaygınlaştırmak
istiyoruz.
— Örgütten sorumlu genei baş-
kan yardımcısı olarak son zaman-
larda bazı tepkiler, özellikle sizi
hedef alıyor. Gazetdere ulaştınlan
bazen imzalı bazen imzasız mek-
tuplarla sizin tuturaunuz eleştiri-
liyor. Sizin, evinize dönmeniz is-
teniyor. Bu tepkilerin artmasım
nasıl karşılıyorsunuz? Çok sayıda
il ve ilçe örgiilünün görevden alın-
raasını nasıl açıklıyorsunuz? Ör-
gütteki sonınlar DSP'deki oy yıiz-
desinin artmasıyla ne ölçiide bağ-
lantılı?
R. ECEVİT — Yukarıda da
söylediğim gibi, birkaç üyemiz,
özellikle iki işadamı ve bir bürok-
rat arkadaşımız, örgütlenme mo-
delimizi beğenmediklerini bir iki
yıldır söylüyorlar ve bu modelle
partimizin ileı Ieyip güçlenemeye-
ceğini iddia ediyorlardı. Bu yüz-
den kendileriyle bazı tartışmala-
rımız ve sürtüşmelerimiz oluyor-
du. Bunlann neticesinde bir süre
kenara çekilip sessiz kalmışlardı.
Ama düşündükleri gibi çıkmadı.
Okuyamamış halk kesimlerinden
geien birçok üyelerimiz de parti-
de ve parlamentoda görev alabi-
lecek niteliğe eriştiklerini kanıtla-
dılar ve kendileriyle birlikte çalı-
şabilecek alçak gönüllü okumuş
yazmışlarla, yani bize göre gerçek
aydinlarla bir araya gelerek siya-
set yarışında diğer partileri zorla-
maya başladılar. Ama bahsettiğim
iki yüksek tahsilli işadamı ile bir
bürokrat, işlerin kendi düşündük-
leri gibi yürümeyip, partinin bir-
denbire hız kazandığıru ve hatta,
basına yansıyan kamuoyu araştır-
malarının da doğruladığı gibi,
durmadan yükselen tek parti ol-
duğunu görünce ortaya çıkarak
örgütlerimize mektuplar gönder-
meye, basına demeçler vermeye ve
mutfağıma dönmem gerektiğini
yaymaya başladılar. Böylece bu
'aydın' kişiler, 'Kadının yeri
mutfakür' demeye getirdiler.
— Sizce politikada bir bayan
olarak zoriuklannız nelerdir? Ba-
yan politikacı olarak, politikada
karşılaştığınız olumlu olumsuz
olaylan özetler misiniz? Sizce ba-
yanlar politikada aktif görev lerde
bulunmalı mıdırlar? Kota sistemi-
ni nasıl değerlendiriyorsunuz?
R. ECEVİT — Ben politikada
bir kadın olarak sıkıntı çektiğimi
söyleyemem. Beni bir genel baş-
kan olarak da, şimdi genel başkan
yardımcısı olarak da halktan ya-
dırgayanlar çıkmadı. Hatta halk-
tan aldığım mektuplarda Hindis-
tan, Pakistan, Filipinler gibi Do-
ğu ülkelerinde kadınlar üst düzey-
de politika yaparken Türkiye'de
de böyle bir şey olmasının kendi-
lerini çok mutlu ettiğini söylüyor-
lar.
Bir kadın olarak politikada ka-
dınlığım dolayısıyla bir sıkıntı
çekmediğimi söyledim. Ben insan-
ları kadın-erkek olarak ayırmak
istemem. Kadın hakları ve erkek
hakları diye savaş vermem. Onla-
rın ikisini de insan olarak kabul
ederim ve insan hakları için sava-
şırım.
Kadınlarımız Türkiye'de uzun
süredir seçme ve seçilme hakkına
ve eşit ise eşit ücret hakkına sahip-
tirler. Yalnız uygulamada yer yer
terslikler olabiliyor. Kadınlanmıza
hemen her mesiek açılmıştır. Öy-
le inanıyorum ki, başka ülkelere
oranla Türkiye'de kadın bürokrat-
ların, doktorların, mühendislerin,
mimarların, yargıç ve avukatlann,
profesörlerin sayısı bir hayli yük-
sektir.. Bir de siyasetin genç-
likte başlaması ve milletvekilliği
yaşının 21'e indirilmesi gereklidir.
Böylelikle genç kızlarımız, henüz
bir yuvanın mesuliyetini üzerleri-
ne almadan politikaya atılabilir ve
ileride çoluk çocuk sahibi olduk-
lannda da, işlerini ona göre dü-
zenlemeye kendilerini genç yaşta
hazırlayabilirler.
Ben kota ile bir kadın-erkek ay-
nmı olabileceğini düşünüyorum.
Oysa kadın ve erkek eşit olacak-
larsa ve politika da bir yarış oldu-
ğuna göre, bu yarışa aynı çizgiden
başlamaları ve eşit koşullarla de-
vam etmeleri gerekir.
— Geleceğe yönelik planlannız,
hedefleriniz, diişünceleriniz ne-
lerdir?
R. ECEVİT — Türkiye öyle bir
memleket ki, insan hiç kendi ge-
leceğini düşûnenıiyor. Geleceğe
göre hesaplar planlar yapamıyor.
Ama parıimizin geleceğini çok iyi
göruyorum."