25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 1990 KÜLTÜR-SANAT 1989 YILINDA EDEBİYAT-DISIYAYINLARA BlRBAKIS CUMHURİYET/5 'Dürf fotoğraf sergisi • Kiiltiir Senisi — 1989 Yunus Nadi Armağanı "Çocuk" konulu fotoğraf yanşmasında birincilik ödülü kazanan Ferhat Atalay, 15 ocak pazartesi günü bir sergi açıyor. Atalay'ın yarışmada kendisine birincilik kazandıran yukandaki yapıtının da yer aldığı sergisi 31 ocağa kadar Istanbul Fransız Kültür Merkezi'nde görülebilecek. Yaklaşık 40 siyah-beyaz baskıdan oluşan sergi AtaJay'ın Güneydoğu izlenimlerini içeriyor. Sergisine "Dün" adını veren Ferhat Atalay geçen yıl 20. FIAP Uluslararası Siyah-Beyaz Baskı Bienali'nde Türkiye'ye dördüncülük getiren on fotoğraftan birinin de sahibi. Atalay halen günluk bir gazetede foto muhabiri olarak çalışıyor. Gtiven Turan'ın öykü kitabı • Kiiltiir Servisi — Yazar Güven Turan'ın "Düş Günler" adlı öykü kitabı Afa Yayınları arasında çıktı. Daha önce yazdığı "Dalyan" ve "Yalnız mısın" adlı romanlan; "Güneşler Gölgeler" ve "Peş" adlı şiir kitapları ve "Kendini Okumak" adlı deneme kitaplarıyla tanıdığımız Güven Turan'ın yeni kitabında üç ana bölümde toplanmış 16 öykü yer alıyor. Turan "Düş Günler" için şöyle diyor: "Öykü benim için özgürlüktür. Şiirin tiranlığıyla romanın değirmen taşları arasında keyifli bir kurtuluştur. (...) Düş Günler'de benim öykücülük serüvenimin bugüne gelen bütün serüveni bulunuyor!' Ian Charleson öldü • Kültür Servisi — Yapımcılığını David Puttnam'in üstlendiği "Ateş Arabalan" filminin Eric Liddell'i Ian Charleson, 6 ocak günü Londra'da öldü. "Ateş Arabalan"nda başrolleri Ben Cross'la paylaşmış olan Charleson, 41 yaşındaydı. Ailesi ve yakınları tarafından ölüm nedeni gizli tutulan tanınmış tngiliz oyuncunun büyük bir { olasıhkla AIDSteri ölmüş olabileceği belirtildi. Charleson, "Ateş Arabaları"nın hemen ardından da "Gandi" filminde başroldeki Ben Kingsley'in yanı sıra Rahip Charlie Andrews'u canlandırarak büyük bir başan elde ' etmişti. tngiliz ve Amerikan televizyonlarının yaptığı birçok dizide de rol alan Charlesoa, tiyatroda ise Shakespeare'den Sam Shepard ve Tennessee Williams'a kadar çok değişik yazarlann oyunlarında oynamıştı. Charleson, son olarak geçen sonbaharda, Londra'daki National Theatre'da, Daniel Day-Lewis'in bıraktığı Hamlet rolünü üstlenmiş ve "yeni kuşağın Hamlet'i" olarak nitelenmişti. TstanbuTda Olmak-Anadolu' • ANKARA (AA) — Melike Demirağ ve Şanar Yurdatapan tarafından hazırlanan "İstanbuî'da Olmak- Anadolu" adlı müzik kaseti, 2 yıl süren dava sonucunda, 12 ocak cuma günü piyasaya çıkacak. Kasetin yapımcısı Ada Plak yetkililerinden alınan bilgiye göre Danıştay Idari Dava dairelerinin, yasaklama için aldığı yürütmeyi durdurma karanna, Kültür Bakanlığı'nın yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine, "istanbuî'da Olmak-Anadolu" adlı kaset, 14 Aralık 1989 günü Eser tşletme Belgesi aldı. F.Almanya'da yayımlanan, ancak Türkiye'ye sokulması sakıncalı bulunarak yasaklanan kasetle ilgili dava 2 yıldır sürüyordu. Birinci yüzünde Şanar Yurdatapan'ın Türkiye'ye özlemini yansıtan enstrümantal parçalannın yer aldığı kasetin diğer yüzünde Melike Demirağ'ın seslendirdiği "Türküler", "Gelecek Günler", "İstanbuî'da Olmak", "Yaşamak", "Angine Rectoris", "Zeynep'in Banş Dersi" adh parçalar bulunuyor. Salnıan Rtişdü için eylem • LONDRA (AP) — Ingiliz Müslümanlardan oluşan bir grup, geçen pazartesi günü tngiltere'de Salman Rüşdü'nün olay yaratan kitabı "Şeytan Ayetleri"ni basan yayına firma "Penguen Yayınevi"nin merkez binasının önünde 9 haftahk bir "nöbet" e>'lemi başlattılar. Eyiemi açıkiamak için yapılan basın toplantısında, tngiltere'nin lslam dünyasıyla olan ilişkilerinden sorumlu olan Hareket Komitesi'nin Başkanı Muharrem Al Gamdi, 1988 yılının eylül ayında kitabın basılmasıyla başlayan tartışmanın henüz sona ermediğini belirtti. Al Gamdi aynı toplantıda, olayın "sansasyonel" yanının sona erdiğini, ancak "gerçek MüslümanJarın içindeki kızgınlığın sona ermediğini" söyledi. Gtingör Taner AKM'de • Kültür Servisi — Güngör Taner ikinci kişisel resim sergisini 16 ocak tarihinde Atatürk Kültür Merkezi'nde açıyor. Sanatçırun Yahşi Baraz tarafından düzenlenen sergisi ay sonuna kadar görülebilecek. "Benim resmimde armoniye giden yol, çeşitli kontrasların belli bir hareket ve ritm içerisinde kullanılması ile oluşuyor" diyen Güngör Taner 1941 İstanbul doğumlu. Taner, Güzel Sanatlar Akademisi Numllah Berk Atölyesi'nden mezun oldu, 1968'de Salzburg Yaz Akademisi'nde Corneille ile çalıştı. 1974 ve 1976 yıllarında Devlet Resim ve Heykel sergilerinde 1981'de Günümüz Sanatçılan 2. İstanbul Sergisi'nde başan ödülü kazanan sanatçı bugüne dek çeşitli karma sergilere katıldı. Gazetecîler çok okımcluŞAHİN ALPAY Geçen yıl edebiyat-dışı yayınlar arasında en büyük ilgi gören ki- taplar, her zaman olduğu gibi ga- zeteciler tarafından kaleme alınan eserler oldu. Gazetecilerin güncel, herkesîn ilgilendiği konuları, renk- li yönleriyle ve kolay okunur bir üslupla işleyen çalışmaları, dünya- nın hemen her yerinde olduğu gi- bi Türkiye"de de öteki kitaplara göre daha geniş bir okur kitlesi- ne ulaşma olanağı buldu. 1989'da gazeteciler tarafından yazılan kitaplann başlıca konusu, bu yıl cumhurbaşkanı seçilen es- ki Başbakan Turgut Özal ve aile- siydi. Bu konuda gerçekten çok sayıda kitap yazıldı. Bunlardan bi- ri olan Emin Çölasan'ın Tjrgut Nereden Koşuyor? (Tekin Yayıne- vi) adlı kitabı, hiç kuşku yok ki yı- lın kitabı oldu. llk kez geçen ocak ayında basılan Turgul Nereden Koşuyor? bugüne değin 48 baskı yaptı ve bir yıl içinde 245.000 do- layında bir satışla erişilmesi ger- çekten güç bir rekora ulaştı. De- nebilir ki kitap okuma alışkanlı- ğı olan hemen herkes bu kitabı okudu. Bazıları ANAP'ın 26 Mart'taki ağır seçim yenilgisini bi- le (herhalde abartarak) bu kitaba bağladılar. Geçen şubat ayında, bir iş günü sabahı Ayvalık'tan Ba- lıkesir'e gitmekte olan, yarısı boş bir yolcu otobüsünde benden baş- ka dört kişinin Çölasan'ın kitabı- nı okumakta olduğunu görmek, benim kitap eleştırmenliği işinde en unutulmaz anılarımdan biri oldu. "Özal kitapları" Geçen yıl yayımlanan "Özal ki- taplan"nın en kalıcı nitelikte olan- lan ise sanırım Hasan Cemal'in 5 baskı yapan Özal Hikâyesi (Bilgi Yayınevi) ile Osnıan Ulagay'ın 6 kez basılan Özal'ı Aşmak İçin (AFA Yayınlan) adh kitaplarıydı. Bu kitaplar kişi olarak Turgut Özal kadar, 1980'ler Türkiyesi'nde toplum ve siyaset üzerine aydınla- tıcı çözülmeleri içermeleri bakı- mından önem taşıyordu. Gazeteciler tarafından yazılma- mış olmakla birlikte, bir gazeteci- lik araştırması niteliğinde olan Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in Yaalmamış Anılan (Bilgi Yayıne- vi), geçen yılın uzerinde çok ko- kası'nı konu alan üçüncü cildi şimdiden bir "klasik" niteliğini ta- şıyor. İlban Tekeli ve Selim Dkin'in son ortak araştırmaları Ege'de Si- vil Direnişten Kiirtuluş Savaşı'na (Türk Tarih Kurumu Yayını), Türkiye"de resmi tarihçiliği sorgu- layan; Kurtuluş Savaşı'nda "top- lum"a ışık tutan değerli bir çalış- maydı. Hikmet özdemir'in Rejira ve Asker (AFA) adlı araştırması, Türkiye'nin siyasal rejiminde si- lahlı kuvvetlerin yeri gibi çok önemli bir konuda bugüne kadar yazılmış parmakla sayılacak ka- tnsanlar'ı (Remzi Kitabevi), geçen yıl çıkan kitaplar arasında, dene- bilir ki "felsefi" niteliğj en ağrr ba- san çalışmaydı. Bilim felsefesinde- ki çağdaş akımla-ı ve iktisat dü- şüncesinin günümüzdeki temel konularını ele alan bu inceleme- nin, ülkemizde sosyal bilimlerle il- gilenen herkes için vazgeçümez bir okuma olduğunu söyleyebilıriz. Geçen yıhn "felsefi" nitelikli başka bir yaymı da Murat Belge 1 nin Sosyalizm, Türkiye ve Gelecek (Bin'kira Yayınlan) başlıklı kita- bıydı. Belge'nin kitabı, "Marksist olarak nitelenebilecek bir bakış Emin Çölasan'ın "Turgut Nereden Koşuyor?" adlı kitabı, hiç kuşku yok ki yılın kitabı oldu. llk kez geçen ocak ayında basılan "Turgut Nereden Koşuyor?", bugüne değin 48 baskı yaptı ve bir yıl içinde 245 bin dolayında bir satışla erişilmesi gerçekten güç bir rekora ulaştı. Denebilir ki kitap okuma alışkanlığı olan hemen herkes bu kitabı okudu. nuşulan kitaplarından biri oldu. Baskın Oran ve Fadıl Kocagöz'ün hazırladıklan bu kitap, 7 baskı ya- parak büyük ilgi gördü. Tunaya'nın dev eseri Bilim adamları tarafından ka- leme alınan edebiyat-dışı yayınla- rın en dikkate değer olanlan ara- sında önemli bir bölumü, yakın si- yasal tarihimize ilişkin inceleme- lerdi. Prof. Dr. Tank Zafer Tuna- ya'nın Türkiye'de Siyasal Partiler (Hürriyet Vakfı Yayınlan) başliklı dev eserinin İtühat ve Terakki Fır- dar az olan çalışmalara bir katkı oldu. özdemir'in yine geçen yıl içinde çıkan Devlet Krizi (AFA) başlıklı kitabı da Türkiye'de cunı- hurbaşkanlığı seçimlerinin yol aç- tığı bunaiımlann aynntılı birer öy- küsıinü içermesi bakımından dik- kat çekiciydi. özdemir'in betim- leyici özellikleri ağır basan bu ki- tapları, az araştınlmış konularda zengin bir bilgi kaynagı ortaya ko- yuyordu. "Felsefi" kitaplardan Ayse Bugra'nın İktisatçılar ve açısından, Manc'ın ve Marksizm 1 in öğretilerinin eleştirilmesini" de içeren Türkiye'deki ilk kitap olma- sı bakımından önem taşıyordu. Kitap, Marksist solun belki her zamandan daha çok şimdi (1989 geride kaldığında) uzerinde dü- şünmesi gereken sorulardan birço- ğunu ele alıyordu. Taha Paria'nm Ziya Gökalp, Kemalizm ve Türkiye'de Korpora- tizm (İlelişim Yayınlan) ve Çağ- lar Keyder'in Türkiye'de Devlet ve Sınıflar (Iletişim) başlıklı incele- melerinin Ingilizce asıllarından Türkçeye çevrilerek yayımlanma- lan geçen yılın bir kazancı oldu. Siyasi düşünce tarihimiz ve Tür- kiye'nin toplumsal ve siyasal ya- pısmı konu alan bu eserler, kuş- ku yok ki geçen yılın en dikkate değer telif yayınları arasında. Çeviriler 1989 yılı da onceki yıllar gibi, telif eserlere nazaran çeviri eser- ler bakımından daha zengin bir yıl oldu. Birçoğu önem tasıyan çok sayıda kitap dilimize kazandınl- dı. Bunlar arasında ilk ağızda akla gelenler Fernand Braudel'in tarih arastırmalarında bir çığır açan eserlerinden Akdeniz ve Akdeniz Dünyası (Çev. M.Ali Kılıçbay, Eren Yayınlan); ünlü Fransız ta- rihçisi François Furet'nin Fransız devrimini Yonımlamak (Çev. Ah- raet Kuyas, Alan Yayıncılık) ve çağdas bilirn felsefecisi Paul Feye- rabend'in Yönleme Hayır (Çev. Ahmel tnam. An» Yavıncılık) ad- lı kitapları. Edebiyat-dışı yayınlar alanında genel bir değerlendirme yapmak gerekirse, 1989 yılında önceki yıl- lara nazaran daha çok sayıda ki- tap basıldığını ve satıldığını söy- leyebiliriz. Ancak bu henüz ya- yımlanmamı; olan istatistik bilgi- lere bakılarak doğrulanması gere- ken, tümüyle izlenimsel bir değer- lendirme. Edebiyat-dışı yayınların niceliğine ve niteliğine bakarak kültür ve bilim hayatı zengin, ge- lişen ve üretken bir toplum oldu- ğumuz sonucuna varabilmek ise önceki yıllarda olduğu gibi 1989'da da olanaksız. YMTUK 1989 Yıhnda Dünya Sanat Piyasasına Bir Bakış (Edip Emil Öymen). Tarîlıi nasıl yorumlamalı? Fransız Devrimini Yonnnlanıak / François Furet / Çev. Ahmet Kuyaş, Alan Yayıncılık, 1989, 216 s. çiminde ele alınmasını isteyen bir yaklaşjm, sonuçta hiçbir değişik- liğin olmadığı ya da olan değişi- min nedenlerinin açıklanamayaca- ğı gibi bir sonuca ulaşıyor. Yakın dönem tarihimizi "kopma" olarak açıklayan ve sorunu Kemalist ha- reketin ne dereceye kadar burju- va devrimi olduğunu kanıtlama- ya çalışan yaklaşım ise Furet'nin Soboul ve Mazauric'e yönelttiği, 'tarihi belirli bir noktadan itiba- ren yorumlama' problemi ile kar- şılaşıyor. Tarihi yapanlar Burada Furet'nin yaklaşımı üze- rine söylenmesi gereken ilk husus, kendisinin tarihçinin sorusuna ve bu sorunun belirleyiciliğine verdiği önem oluyor. Furet'nin Fransız Ih- tilali'ni örnek olarak verdiği her- hangi bir tarihsel-toplumsal ola- yı incelerken tarihçinin zihninde- ki sorunun önemini inkâr etmeye doğal olarak imkân yok. Zaten bu olmasa aynı tarihsel olaya bakan çeşitli tarihçiler farklı resimleri or- taya çıkartmazlardı. Ancak tarihi, onu yapuğının bih'ncinde olmadığı iddia edilen kişilerin söylemleri ye- rine günumüzden itibaren yapıla- cak bir sentez ile ortaya çıkartma- ya çahşmarun da bundan az olma- Bu alanda karşılaşılacak diğer bir sorun da, tarihçinin içinde yaşa- dığı toplumsal gerçekliğin değer- leri çerçevesinde başka bir toplum- sal gerçekliği anlaralandırmaya çalışmasıdır. Bu da bizi araştırdı- ğımız tarihsel olayı anlamaktan çok uzak bir açıklamaya yönel- tebilir. Son otuz yıldır kendi yakın tarihini siyasal eğilimleri çerçevesinde incelemiş, bundan önce de yeni rejimin ideolojik aracı olarak resmi bir tarih anlayışı ile tarihini yeniden yorumlamış bir toplum için Furet'nin ortaya attığı metodolojik tartışma çok ilgi çekicidir. yan sorunlar yaratacağjnı unut- mamamız gerekiyor. Örneğin 1908 ihtilalini yapan ve ona muhatap olanlann görüşlen çerçevesinde incelememiz bize tatminkâr bir çerçeve çizmekten uzak olmakta- dır. Ancak bunu günumüzden iti- baren açıkiamak alanında da ben- zer somnlann çıkabileceğine Ah- met Kuyaş da işaret etmektedir. Sorduğumuz sorunun, baktığı- mız, araştırdığımız tarihsel olayı açıklamamıza temel teşkil ettiği ve bunun da içinde yaşadığımız top- lumsal gerçeklikten etkilendiği bir gerçektir. Ama herhalde burada yapılması gereken, açıklamaıruzı şekillendiren, sorunun bütünü ile esiri olmamaktır. Nitekim, Kuyaş bir yerde "gerekli arşivlerden he- KISA KISA BASKIN ORAN ŞÜKRÜ HANtOĞLU Annales okulu içerisindeki marjinal konumu ile dikkat çeken François Furet'nin, Fransız Devri- mini Yonımlamak adı ile Türkçeye çevrilen çalışması birçok bakım- dan önemli bir eser olma özelli- ğini taşıyor. Eserin hem çok rahat ve anlaşılır bir üslup ile çevirisini gerçekleştiren, hem de okuyucu- ya gerek Furet'nin çalışması gerek- se de bir tarihsel olayın incelenme- si sırasında tarihçinin karşılaştığı metodolojik sorunlar çerçevesin- de yön veren Ahmet Kuyaş'ın da belirttiği gibi, bu özellik kitapta Fransız Devrimi hakkında verilen bilgilerden değil, eserin kavramsal tarih biçiminde tanımlanan yak- laşımın en ilginç ömeklerinden bi- ri olmasmdan kaynaklamyor. Ese- rin, Türk okuyucusu bakımından bir diğer önemi ise kendi yakın ta- rihini ve "Devrim"ini nasıl araş- tıracağı ve yorumlayacağı konu- sunda sürekli bir tartışma halin- de olan Türk tarihçi çevreleri ba- kıraından ilginç bir örnek olma- sıdır. Bizzat Furet'nin kitabın gjrişin- de belirttiği gibi Merovee Kralla- nnı inceleyen bir tarihçiden sürekli olarak ehliyetini göstermesi bek- lenmemektedir, ama Fransız Dev- rimi tarihçisinin burada mutlaka rengıni belli eden bir davramş içe- risine girmesi zorunlu olmaktadır. Bu renk, araştırmanın kendisinin önunde gelmektedir. Kuşkusuz bu tanım, yakın dönem tarihi ile il- gi]enen Türk okuyucusuna olduk- ça aşina gözükür. Bilhassa son otuz yıldır kendi yakın tarihini si- yasal eğilimleri çerçevesinde ince- lemiş, bundan önce de yeni reji- min ideolojik aracı olarak resmi bir tarih anlayışı ile tüm tarihini yeniden yorumlamış bir toplum için, Furet'nin ortaya attığı meto- dolojik tartışma çok ilgi çekicı ol- maktadır. Kavramsal tarih Furet'nin kavramsal tarih yak- laşımı temel olarak, tarihçinin in- celediği tarih olayına nasıl bir so- ru ile yaklaştığına temel önem at- fediyor. Annales okulunun klasik isimlerinden kendisini ayıran bu özelliği ile Furet, tarihçinin ince- lediği olaya —tarihi yapanlar bu işlevlerinin farkmda olmadıkları- na göre— döneme ait bilincin tek- ran ile değil, tarihi yeniden yaz- ma anlamına gelebilecek bir sen- tezle bakmanın gerekliliğini ileri süruyor. Marksist tarih anlayışın- dan esinlendiğine kuşku bulun- mayan bu yaklaşımına karşın Fu- ret, Albert Soboul ve Claude Ma- zauriCin çahşmalanna yönelttiği CUMHURIYET KİTAP KULUBU'NDE YENİ KİTAPLAR eleştirilerde klasik Marksist tanh- çiliğin Fransız İhtilali'ni 1917'den nüz yoksun olduğumuz" nedeniy- le bazı sorulanrmzı araştırmak için sabırlı olmamız gerektiğini belirtirken herhalde buna işaret etmek istemektedir. Aynı şekilde günümüz koşullarında Kemalist- lere sahip çıkmak veyahut reddet- mek gibi yaklaşımlann sağlıklı bir tarihçilik anlayışına zararlı olacağı ifadesine de katılmamaya imkân yoktur. Gerek Furet'nin kitabı ve gerek- se de bu esere Ahmet Kuyaş tara- fından yazılan önsöz, tarihle ilgi- lenenlerin mutlaka ilgi ile okuma- ları gereken bir bütünü karşımı- za çıkartmaktadır. Yaklasımlanna katılalım veya katılmayalım tarih metodolojisi üzerine yapılan tar- tışmalan izlemek, herhalde ken- di tarihimizi kendi koyduğumuz değerler ile incelemeye ya da be- lirli kalıplara sıkıştırmaya çahşma- ya göre ufkumuzu daha çok ge- nişletecektir. Bu alanda Türk oku- yucusunun teşekkürü ise herhal- de, bu oldukça zor ve teorik met- ni kendisine anlaşılır bir biçimde ve ilginç bir önsöz ile sunan Ah- met Kuyaş'a yönelecektir. BİLGİ YAVINEVI KENAN EVREN'İN YAZILMAMIŞ ANILARI - SON DEFTER / Baskın Oran, Bilgi Yayınevi, Ocak 1990, 206 s. Baskın Oran, Fadıl Kocagoz'- le birlikte hazırladıklan, Kenan Evren'in Yaalmamış Anılan'nın devamı niteliğinde yeni bir kitap yayımladı. Oran, yeni kitabını su- narken, şöyle yazıyor: "Bütün olaylar ve konuşmalar gündelik gazetelerden ve C. Arcayürek'in Çankaya kitabmdan alınmadır ve açıkça mizahım diye bas bas ba- ğıran bir ikisi dışında, hepsi ger- çektir. Aynca, kendisinin bitmez tükenmez Anadolu gezileri sıra- sında peşisıra dolaşan uç gazete- ci dostumun bizzat tanık olduklan, ama o donemde yaza- madıkları olaylar da derlenerek memnuniyetle dahil edilmiştir." DİYALEKTtK ÎMGELEM / Marün Jay, Çev. Ünsal Oskay, Ara Yayıncılık, İstanbul 1989, 500 s. Frankfurt Okulu, 1923'te Frankfurt Üniversitesi'ne bağlı olarak kurulan Sosyal Araştırma- lar Enstitüsü çevresinde toplanan bilim adamlan ve fikirlerini ifa- de eden bir kavram. Aralannda Max Horkheimer, Walter Benja- min, Theodor Adorno ve Herbert Marcuse'nin de bulunduğu bu çevre, kaba materyalizmi ve dog- matizmi reddeden bir marksist eleştirel teorinin geliştirilmesini savundu. Eleştirel Marksizm ola- rak nitelenebilecek bu akım üze- rine yazılmış en önemli çalışma olan Martin Jay'ın, özgün adı Di- alectkal Imagination adlı eseri di- limize kazandırıldı. SÖZÜN ÖZÜ / Lee Iacocca, Çev. Turan Muştak, Form Yayınları, İstanbul 1989, 292 s. 1984'te yayımlanan ve yaşam- öyküsünü anlattığı birinci kitabı tüm dünyada büyük bir ilgi gören Amerikalı milyarder Iacocca, öz- gün adı Talking Straight olan bu kitabında, Amerikan toplumunun bugun içinde bulunduğu sorunlar ve bunu aşmak için yapılması ge- rekenler konusundaki görüşlerini anlatıyor. KENDİ MEKTUPLARINDA ENVER PAŞA / Haz. Şükrü Hanioğlu, Der Yayınları, İstanbul 1989 Enver Paşa'nın 1911-1912 yıl- lan arasında bir Alman hanım ar- kadaşına yazdığı mektuplardan yapılan alıntılar ve Enver Paşa'- nın 1908 yılına kadar gelen döne- mi kapsayan otobiyografisinin Türkçe çevirileri, Doç. Dr. Şük- rü Hanioğlu tarafından hazırla- nan bir kitapta toplandı. Mektupların bir bölümu daha ön- ce Cumhuriyet'te tefrika edilmişti. KE.VDİ MEKTUPLAR1.VBA ENVER PAŞA TÜRKİYE RAPORLARI / Uluslararası Af örgütü, Alan Yayıncılık, Kasım 1989, 192 s. Tüm dünyada insan haklanmn savunulması için çalışan, devlet- lerden bağımsız bir uluslararası kuruluş olan Uluslararası Af Ör- gütü, geçen yıl Nobel Banş Ödü- lü'nü kazandı. Örgutün 1987 ve 1988 yılında yalnızca Turkiye ile ilgili olarak yayımladığı raporlar- la, yıllık raporlarındaki Türkiye ile ilgili bolümleri kapsayan bu ki- tap, Türkiye'nin insan haklan ko- nusundaki kuşkusuz en nesnel ve en güvenilir "dosyasım" içeriyor. OSMANLI KADINLIĞININ DURUMU / Selahaddin Asım, Haz. Metin Martı, Arba Yayınları, Kasım 1989, 187 s. Selahaddin Asım Bey'in kale- me aldığı ve büyük olasıhkla 1910 yılında yayımlanan kitapçık, Os- manlı Devleti'nin son yıllarında kadınlann toplumdaki yerini ele alıyor. Türk Kadınlığının Tered- didisi yahut Kanlaşmak başlığını taşıyan çalışma, Metin Martı ta- rafından sadeleştirilerek yeniden yayımlandı. ÇAĞDAŞ DEVLET ADAMI / Ali Rıza Cihan - Abdullah Tekin, Tekin Yayınevi, İstanbul 1989 itibaren açıklama yaklaşımına şid- detli tenkitler ileri sürmekten de geri kaunıyor. Furet bir noktada, Tocqueville'in Fransız Devrimi ön- cesi ve sonrası toplum yapılannın büyük farklılıklar göstermediği biçimindeki yaklaşımı ile Marksist tarihçilerin bu olayı ancak 1917'ye nasıl bir zemin hazırladığı açısın- dan yorumunu benzer hatalar ile malul görüyor. Bu iki tür yakla- şım da aslında Fransız Devrimi- ni büsbütün açıklanamaz ve yo- rumlanamaz bir şekle sokuyor. Ahmet Kuyaş, bu yaklaşımdan yola çıkılarak Türk tarihçiliğinin, Tanzimat sonrası tarihimizi ince- leme yöntemlerinin de eleştirisinin yapılabileceğine haklı olarak işa- ret ediyor. Yakın tarihimîzin aslın- da bir sürekliliğin incelenmesi bi- EDEBİYAT Kod Kttabtn Adı razar/Çevirmen Yaymevl Tir Ryat 011.095 Demlan 011.096 Yeni Duyarlılık/Kadın ve Erkeğe Dair 011.097 Düş Günler 022.425 Küçük Prens 022.430 Banş'ın Şiir Defteri 055.013 Cesur Yeni Dünya 055.014 Ceza Ûpûşû 066.093 Urs. Dallovvay EDEBİYATMŞI KMI Kttabm Adı Herman Hesse/K.Şipal Anais Nin/Sıdıka Ortıon Gûven Turan E>up6ry/Cemal Süreya Derya Altıntren Aldous Huxley/E.Gûrol VVılliam Bayer/C.Öktem Virginia Woolf/T Uyar Yazar/Çeylrmen Afa Afa Afa Cem Cem Güneş Gûneş Iletişim Roman Deneme Öykü Çocuk Şiir Roman Roman Roman Tûr 6.500- 5.500- 5.000- 5.000.- 4.000.- 8.000.- 8.900- 6.500- 011.098 Sinema Dedi ki... 025.001 Militarizmin Kökenleri 055.017 Kötü Haber Falı 061.055 Ara Gûler'in Sınemaalan 090.061 Türkiye'de İleri Atılımlar ve Köy Ensti. 104.111 Türkçe-Rusca Sözlûk 125 099 Devrim Çağı (1789-1848) 125 100 Türkiye'de Sanayıle$me 183.038 Devrimi Yapan Uç Adam 1-2 152.496 K.Evren'in Yaalmamış Anılan II Ûlkü Tamer Afa Özdeyiş 4.000.— A.Toynbee/M.Dündar A İnceleme 5.500.- Dr. Edip A. Banşır Gûneş Hobby 5.000.- AraGüler Hil Sinema 30.000- Bekir Şemerci — İnceieme 16 000 — SSCB İlımler Akademisi Sosyal Sözlûk 75 000 - E.J.Hobsbawm/Ergüder-Şenel V İnceleme 20.000 — FikretŞenses V İnceleme 6.500- Bertran D.VVolfe/Y.Murat BFS İnceleme 30.000.- Baskın Oran Bilgi Anı 7.500.— Cihan ve Tekin'in ortak çalış- maları, değerini her geçen yıl da- ha iyi anladığımız büyuk devlet adanıı İsmet tnönü'nün yaşamöy- küsünü konu alıyor. Yazarlar, ça- lışmanm bir amacının da laiklik ilkesinin önemini, onun temel sa- vunucularından birinin yaşamı et- rafında vurgulamak olduğunu belirtiyorlar. TÜRKİYE'DE SANAYİLEŞME / Fikret Şenses, Verso Yayıncılık, Aralık 1989, 111 s. ODTÜ oğretim üyelerinden Doç. Dr. Fikret Şenses'in tam başlığı 1980 Sonrası Ekonomi Po- litikalan Işığında Türkiye'de Sa- nayileşme olan kitabı, ENKA Vakfı'nın "Sanayileşmenin Turk Ekonomisine Katkısı" konulu ya- rışması için Şubat I988'de hazır- ladığı incelemeye dayanıyor. Erkekli'nin resimleri • KüJtttr Servisi— İstanbul Belediyesi Taksim Sanat Galerisi'nde 15-28 ocak tarihleri arasında Nebahat Erkekli'nin resimleri sergilenecek. 1971-1972 yıÜannda İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Eyüboğlu Atölyesi'nde konuk öğrcnci olarak çalışan Nebahat Erkekli, daha sonra Erbil Sanat Atölyesi'nde çahşmalannı sürdûrdü. Azerbaycan Şenliği • Küllür Servisi — Türk Dünyası Araştırmalan Vakfı'nın düzenlediği Azerbaycan Şenlikleri bugün saat 20.00'de Balta- limanı Grand Tlıristik Tesisleri'nde başlıyor. Şenlikte yarın Süleymaniye Kültür Merkezi'nde saat 20.30'da Prof. Dr. Teymur Veliyev ve Prof. Dr. Turan Yazgan'ın katılacağı "Azerbaycan'ın Iktisadi Hayatı" konulu bir konferans yer alacak. Pazar günü Abdi Ipekçi Kapalı Spor Salonu'nda saat 15.00'te gerçekleştirilecek Azerbaycan Kültür ve Sanat Şöleni'nin ardından, 15 ocakta Atlas Sineması'ndaki Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde Azerbaycan Ressamlan Sergisi açılacak. Türk Düi Dergisi • Kültür Servisi — İki ayda bir yayımlanan Türk Dili Dergisi'nin ocak-şubat sayısı yayımlandı. Derginin bu sayısında Yusuf Çotuksöken'in günlük gazetelerdeki dil bozukluklannı konu alan bir yazısı, Ömer Asım Aksoy'un "Böyle Olmaz A Kurum Başkanı Sözlûk Dediğin" başlıklı yazısı, Fakir Baykurt'un, bir süre önce ölen yazar Fethi Savaşçı üzerine bir yazısı, Mahmut Makal'm 'Köy Enstitulerinde Kültür ve Sanat Etkiniikleri" konulu yazısı da yer alıyor. Cem \alın sergisi • KUltür Servisi — Cem Yalın Resim Sergisi Ümit Yaşar Sanat Galerisi'nde açılıyor. 1976 yılında tstanbul Atatürk Eğitim Fakültesi Resim Bölümü'nden mezun olan sanatçı, 1983'ten bu yana çeşitli karma sergilere katıldı. Marmaris, İstanbul ve Ankara'da toplam 7 kişisel sergi açan Yalın'ın yapıtları 31 ocak tarihine kadar sergilenecek. ABD'de video patlaması • Kültür Servisi — 1989 yılı içinde ABD'deki video kaset satışlarının önceki yıla oranla yüzde 40 arttığı açıklandı. Paul Kagan araştırma şirketinin yaptığı soruşturma sonucunda, 1989 >ılı içinde ABD'de salılan ve kiraya verilen video kasetlerden 7,1 milyar dolar gelir elde edildiği anlaşıldı. Amerikalılar son bir yıl için sinemada ve videodan en çok "Batman" filmini seyrettiler ve "Batman"ın video kaseti 11 milyon sattı. "Bambi" adh filmin kaseti 10,5 milyon satarken "Masum Sanık Roger Rabbit"in video kasetinin de 8,2 milyon sattığı bildirildi. BüGÜN • Özer'in söyleşisi Kemal özer, Atatürk Kitaphğı Toplantı Salonu'nda saat 16.30'da şiir üzerine bir söyleji yapacak. • 'İstanbul' üzerine Aziz Nesin, Aydın Boysan ve Cengiz Bektaş'ın katılacakları "tstanbul Niçin Bu Hale Geldi?" adlı panel saat 16.00'da Yapı Endüstri Merkezi'nde yer alıyor. • Günümüze Kadar Caz Erol Pekcan'ın "Günümüze Kadar Caz" konulu söyleşilerinin ikincisi saat 19.00'da Pera Sanatevi'nde gerçekleşecek. BİLSAK'TA BUGÜN 11 Ocak Perşembe: 19.00 SANAT ESERİNİN OBJEKTİF ANLAMI: "Mavi Kadife" Erol COŞKUNER GÖRSEL SANAT ATÖLYELERİ Mehmet GÜLERYÜZ'le Resim Çalışmaları Perşerabe-Cuma BİLSAK Sıraselviler, Soğancı Sk. No: 7 CİHANGİR 143 2« 79-143 28 99
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear