14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 SPOR 21 NİSAN 1984 Abdülkadir Yücelman MAHMUT A TALA Y 1934'de Çorum'da doğdu. Güreşe kendi deyimi ile her köylü çocuğu gibi yürümeyle başladı. tlkokulu biürdikten sonra is hayatına girdi ve güreşi sürdürdü. Harp okulunda ve daha sonra Çorum Çimento Fabrikası'nda güreş yaptı. 1959'da ilk kez Türkiye Şampiyonu oldu ve 22 kez Türkiye şampiyonu unvanım kazandı. I60'ın üzerinde Milli mayoyu giydi. 3 Balkan, 2 Akdeniz Oyunlan, 1966 Dünya ve 1968 Meksika Olimpiyat Şampiyonu olan Mahmut Atalay halen Güreş Milli Takımlan Teknik Direktörü. Miliç: Perde arkası oyunlarla Beşiktaş'tan koparddım Görevıne son veriien Dorde Miliç, "Benim için sürpriz oldu. Tek suçum açık açık konuşmaktır" dedi. Spor S«rvisi Beşiktaş Yonetim Kurulu tarafından görevine son verilen Teknik Direktör Dorde Miliç, dun Maçka TSYD tesislerinde bir basın toplantısı yaptı. 4 yıldır Beşiktaş çalıştırıcılıgı görevini yurüten Dorde Miliç, toplantının açış konuşmasında şimdiye kadar kendisıni daima deslekleyen basın mensuplarına teşekkur ederken şöyle dedı: "Bu karar benim için çok biiyuk bir sürpriz oldu. Böyle bir olayı hiç beklemiyordum. Şu anda gdecek için hiçbir şey duşünmüyorum. Ben hâlâ bir Beşiklaşlıyım. Fulbolculanmdan aynlmak çok guç olacak." Miliç, daha sonra Beşiktaş Kongresı'nce görevine son verili? tarihine kadar olan gelişmeleri şöyle anlattı: "Görevde kaldığım tüm sureler içinde yonetim kuruilannın aldığı kararlara daima saygılı kaldım. 1 nisan gunü yapılan kongre öncesi seçim konuşmalan olsun. gerek kongre sonrası >eni ydnetim tarafından verilen tınışma törenlerinde olsun, Sayın Başkan Sule>man Seba benim >e Sanlı Sanalioglu'nun yönetiminden memnun oldugunu açıklamıştı. Bunun için geçen akşam alınan karar benim için çok biiyuk sürpriz oldu. 4 yıldır i>i ve kötu gunünde hep beraber olduğum Beşiktaş'tan bu şekilde aynlmam, beni bazı konulara açıklık getirmeye itti. Ve bunlan açıklamayı zorunlu hissediyorum. Bugüne kadar her harekelim Beşiktaş'ın başansı için olmuşlur. Sayın Seba ve grubunun görrve gelmesinden sonra, hareket tarzım aynı yonde gerçekleşti. Fakat >eni tonetim kunılunun daha ilk gunden itibaren gerçekleştirmeye başladıgı perde arkası oyunlar Beşiktajtn zaranna oluyordu. Benim istifa etmem için DORDE MİLÎÇ Üzgün adeta Beşikiaş'ın ligde ve kupada basansızlıgını istediler. Bir Federasyon Kupası kazanan teknik direktorun görevine nasıl son vereceklerdi. Bu arada fulbolculanmda da buyük bir moral bozukluğu hissedhordum. Mekki Başak futbolcular ve kaptanlar ile gizli gizli toplantılar yapıyordu. Cezalandınlmalannı istedigim Adem ve Sülevman'ın eline Ferhan Dinçer imzalı bir kâğıt verip anlrenmana >olladılar. Bu gelişen olaylann Beşiklaş'ı ve Be>iktaşlı futbolculan daha fazla vıpratmaması ve tedirgin hale getirmemesi için Genel Kaplan Mekki Başak'ın yu/une tum yaptıklannı lek tek soyledim. Tek suçum açık açık konuşmaktı. Bu da Besiktaş'ın gelecegi için şarttı." Miliç görevine son verilme nedenlerini kısaca anlatırken konuşmasının son bölumunde hıçbir lakımdan çalıştırıcılık teklıfî almadığını belirtti. Miliç, Besiktaş'ın ileride daha da başarılı olmasını dilerken, kendisini hiçbir zamajı yalnız bırakmayan tum taraftarlara teşekkür etti. Beşiktaş Başkanı konuştu: Üstünkaya: Borç 214 mîlyon değil, 54 milyondur ESKİ BAŞKAN NE DEDİ? Beşiktaş kuîübü eski başkanı Mehmet Üstünkaya, rakkamlarm büyük miktarda abartıldığını söyleyerek, "bu ya hesap bilmemekten ya da büyük bir kulübün yönetimine gelen kişilerin acemiliğinden ileri geliyor" dedi. Spor Servisi Beşiktaş Kulübu'nün eski Başkanı Mehmet Üstünkaya, yeni yonetimin acıkladığı 214 milyon lira borcun asılsız oldugunu belirterek, "Rakamlar anlaşılmaz biçimde abarlılmıştır. Bu ya hesap bilmemekten ya da büyük bir kulübün yönetimine gelen kişilerin acemiliğinden doğmaktadır" dedi. Şu anda kulübün borcunun 54 milyon civarında oldugunu söyleyen Mehmet Üstünkaya, "Kulübün borçları Süleyman Seba'nın belirtliği gibi 214 milyon lirayı bulmamaktadır. Borç toplamı 138 milyondur. Ve bunun önemli bir bolumunün karşılığı vardır. Kendilerine 80 milyon liralık çek ve Karagumrük kulubü'nün 3 milyon 960 bin liralık temliki devredilmiştir. Bu dunımda kulubun borcu 54 milyon civarındadır. Süleyman Seba ve mali danışmanlannın bizim belirttiğimiz rakamlann üstünde bir borç belgeleri verebilmeleri halinde geri kalan kısmın çekini yazmaya hazırız" şeklinde konuştu. Mehmet Üstünkaya, Beşiktaş Kulübu'nün borçlarını ve alacaklarını bir kere daha kamuoyuna sunmakta yarar gordüğunü belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: " 1 Kulüp kasasında bulunduğu ifade edilen 26 milyon lira ile ilgili harcamaiann evraklan kendilerine teslim edilmiş ve bu konuda muşavirler tarafından gerekli izahat kendilerine verilmiştir. Şimdi karşımıza, "kasada boyle bir şey yok" diye cıkmaktadırlar. Biz anahlarlan teslim ederken vardı. süratle yok olduysa ve ille de üzerine gitmek istiyoıiarsa evraklann fotokopilerini kamuoyuna da açıklanz. 2 Kendi ifadelerine göre 198485 yıllan transfer taksitleri 29 milyon 200 bin lira borç olarak gözükmektedir. Transfer tutarlarının iki yıl içinde 4 veya beş taksite bölünerek ödeneceğini çok yeni bir yonetici olan Sayın Ertan Sert bilmeyebilir. Ancak vadeli borçların işbasında olan yönetimlerce ve o devrelerin gelirterinden odenmesi gerektiğini bir işadamı olarak bilemeyeceğini düşünemiyoruz. 3 25 milyon liralık Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'ne verilen teminat, şahsi teminatımızdır. Ve banka teminat mektubudur. Fotokopisi sayın basın mensuplarına sunulmuştur. Bu teminata karşılık bizler şu anda yonetimde bulunmadıgımız için bir temlik konulmuştur. Bu temlik sosyal tesisler taahhtidünün taahhütünün yerine getirilmesi için konmuştur. Asla borç degildir. Temlikten tahsil olacak paralar, tesis yapımı için Beşiktaş Kulübü adına bloke edilecektir. Yeni yoneticiler. ki sosyal tesis yapımı için kongrede taahhutte bulunmuşlardır, bu temlikin kalkmasını istiyorlarsa Beden Terbiyesi'nin talep etmiş olduğu 25 milyon liraîık teminatı sağlasınlar, söz konusu temlik ortadan kalkmış olacaktır. 4 Beşiktaş Kulübü'nde 3 yıldır tatbik ettiğimiz bir prensip Maa?|fthto4u'jl(>ler ve nir. Yanl> m i S p i r ayın l'inde, primler 15'iude. Ancak transfer taksüleri, sporculann tutumları göz önttne alınarak kulübün menfaatini koruyacak şekilde, zaman zaman ertelenebilir. Bahsedilen, geçmiş aylara ait ödedik dedikleri 13 milyon lira, Beşiktaş Kulubü'nün 2 nisanda ödemek zorunda olduğu maaşlar ve yonetimde olsaydık kulüp menfaatleri için daha da erteleyeceğimiz bazı futbolculann transfer alacaklarıydı." Semih Haznedaroğlu SPORDA DIYALOG Konuğumuz Güreş Milli Takımlar Teknik Direktörü Mahmut Atalay: Güreşi seyretmeyenler bize kebapçı diyor, biz konuşmasını bilmeyiz ama güreşi biliriz Bugünkü konuğumuz Güreş Milli Takımlar Teknik Direktörü Mahmut Atalay. Sayın Atalay 1968 de Meksika'da Olimpiyat Şampiyonu olduktan sonra güreş hayatınızı kapattınız. Yalnız daha sonra sanıyorum bir iki kez yine Güreş Milli Takımlanmızın Teknik Direktörlüğüne getirildiniz. Ne zaman görev almıştınız? 1969'da ilk defa Milli Takımı çalıştırdım. Bulgaristan'daki Avrupa Şampiyonası'na gidecektik. Orada hatırladığıma gore üçüncü oîmuştuk. Daha sonra 7374'de çok kısa bir devre antrenörlük yaptım, sonra 78'de Çekoslovakyaya gidecek takımı çalıştırdım, ama pek başarılı olamadım. Yani antrenörlük yaşamınız güreşteki kadar parlak degil. Bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Bence bir antrenörün başanlı olabilmesi için önce zaman lazım. Gelmişsin bir takımı çalıştıracaksın, çahştırmakla iş bitmez. Güreşçiyi tanımak lazım, güreşçinin karakterini bilmek lazım, rakipleri tanımak lazım. Anladığım kadarı ile siz kısa sürede çalıştığınız için başanlı olamadım diyorsunuz, öyle mi? Bir antrenör bir takımın başına gelir, bir şeyler yapmak ister, yapar veya yapamaz, ama yapamayınca hemen kendisine yol verilir. Yani bir antrenörün ömrü bir şampiyonalıktır. Öyle olunca da tabi başarı beklemek mümkün olmaz. Uzun vadeli çalışmak şart tabi. Başka neler eksik güreşimizde? Uzun vadenin içine antrenörlerin kulüplerdeki çabşmahrının takibi de girer. Bir Milli Takım Antrenörü kulüplerdeki çalışmaları denetlemelidir, güreş kulüplerindeki güreşçileri takip etmelidir. Ayrıca bütün bölge antrenörleri kendi bölgelerindeki çalışmaların tek tipte olması için Başantrenörle irtibat kurmah, ne bileyim daha birçok şey yapılmalı ki organizasyon mükemmel işlesin. Zaten bir şey söyleyeyim size, bizdeki en buyük eksiklik organizasyon eksikliğidir. Biz senelerdir bunu savunuyoruz. Yalnız bir şey geliyor aklımıza. Siz 1968'de güreşi bıraktınız, oysa bugün 84"deyiz. Dünya güreşi büyük aşamalar kaydetti. Siz bu aşamayı izleyebiliyor musunuz? Örneğin neler gelişti dünya güreşinde? Kişisel düşüncem şu ki 1968'deki güreş kalitesi bugün yok. Güreş tamamen cambazlığa donüştü. *.,.<r Peki biz bu aşamada bugün nasıl bir yerdeyiz? Dünya güreşi nde bugftn Türkiye'nin yeri neresi? Maalesef biz bu aşarhaya ayak uyduramadık, daha doğrusu uyduramadık değil de uydurmaya çalışmadık. Bunuo nedenlerirti anlatabilir misiniz? Önce alt yapıyı organize edemedik. Altyapı diyip hemen işin içinden sıynhyoruz. Ama bu alt yapıyı neden yapamadık? Sizce bunun suçlusu federasyonlar mı, hükümetler mi, yoksa parasızlık mı? Bence bütün suçu Federasyonlara yüklemek hatadır. Bence bürokratların da suçu var. Mesela bürokratlann da federasyonlara yardımcı olması gerek. Altyapı bürokratlann yardımı olmadan olmaz. Bürokratlann ne gibi engellemesi var örneğin? Maddi bir engelleme yok. Organizasyonda var. Ancak ortada bir de Cumhurbaskanımızın güreşle ilgili genelgesi var. Buna rağmen mi? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bugünkü kadar güreşe onem verildiğini ve sevildiğini zannetmiyorum. Çünkü bugün bir Cumhurbaşkanımız vardır ki, bilhassa güreş üzerinde hassasiyetle durmakta ve güreş için ne: lazımsa yapılsın diye emir buyurdukları halde bu organizasyon ğerektiği şekilde yürütülmüyor. Peki niye yürütülmüyor? Zaten bjitün mesele burada değil mi? Bu meselenin krrtiği beni aşar. Bununla ilgili kişiler kimse onlann değerlendirmeleri gerekir. Bugün Milli taikıralar Teknik Direktörüsünüz. Bize Milli Takımdaki güreşçilerimizin genel eksifcleVini sayabilir misiniz? Ben bu Milli Takımların başma geleli iki ay oldu. Bu zaman içindeki tesbitlerime göre güreşçilerimizin gerek teknik gerekse taktik olarak çok büyük eksiklikleri var. Mesela bir sarmayı, bir dalıp bastırmayı iyi bilen, bu oyunlan yaptıktan sonra rakibini köprüye getirip üç puan alabilecek derecede gelişmiş güreşçilerimiz yok. Hiç birisi için kabiliyetsiz demiyorum ama bu'çocukları ele alıp yetiştirmek, gerek teknik olarak gerekse taktik olarak bu fidanları iyi birer güreşçi haline getirmek zor değit. Gerek fiziğine gerek beslenmesine, gerekse minder oyunlarındaki ka.biliyetine daha fazla itina edip bilimsel bir çalışma ilç şampiyonlar yetiştirebüir, eski günlere dönebiliriz. Arük bilim adamlarımız, beslenme uzmanlarımız bize yetecek derecede var. Öniann da bu işe girmeleri, bizlere yardımcı olmalan gerek. Şu anda Akademi rnezunu benim bildiğim 52 antrenör var. Neden bunlara görev verilmesin, nederi biz de bu arkadaşlardan yararlanmayalım? Biz bazı arkadaşlardan yararlaruyoruz. Bize yardımcı antrenörlük yapıyorlar. Bu arkadaşların bilgileri bizden fazladır. Ama bizim güreş bilgimize şampiyonluklarımıza saygı gosteriyorlar, bize yardımcı oluyorlar. Butıin bu görev yapmaya hazır arkadaşlardan bir ordu kurulur. Demek istediğim şudur, bu organizasyon sağlandığında güreşçilerimizi çok kısa bir süre sonra kursülerde görmemiz mümkündür. Siz diyorsunuz ki alt yapıda antrenör sorunu vardır. Yalnız ben de size şunu hatırlatmak istiyorum. Antrenörlerin de kendi sonınları vardır. Örneğin siz bu göreviniz için ne kadar maas alıyorsunuz? Yardımcılarınız ne kadar alıyor? Ben bu iş için para almıyorum. Güreşa»olan sevgim nedeniyle güreşimize bir şeyler vermek istiyorum. Ama benim yardımcılanm Mehmet Esenceli'nin ayda eline 38 bin lira geçiyor. Ramazan Sarvanbaşı, o akademiyi bitirdiği için o ondan bir iki bin lira fazla alır. Ama birçok antrenör bunlardan daha az alıyor. Bu maaşlarla bir kişinin bir aileyi geçindirmesi imkânsudır. Ama memleketimizin şartları bellidir. Yine de ne yapıp edip geçinmeye çalışıyorlar. Ben şuna inanıyorum ki güreş yapmış, güreşi bırakmış bugün antrenörlük yapan arkadaşlarımın hepsi de güreşe bir şeyler verebilmek için her türlü fedekârlığı yapmaya hazırdırlar. Hepsine gece salonda yatacaksınız deseniz inanın hepsi de güreşçilere bir şeyler öğretebilmek için salonda bile yatmaya razı olurlar. Ama bizim de eksiklerimiz yok mu, vardır mutlaka. Ama biz güreş alemi birbirimizle iyi geçinip iyi arkadaşlıklarla, yardımlaşmayla birbirlerimizin eksiğini gidermekle güreşte istediğimiz yere varabiliriz. Ben şuna inanıyorum ki, böyle bir ortama ulaşabilirsek üç ay gibi kısa bir süre sonra kürsülere çıkabiliriz. Güreşteki bu birliğin kurulabileceğine inanıyor musunuz? Inanmıyorum. Ama yine de diyorum ki sözünü ettiğim organizasyon sağlanırsa o zaman bu birlik istenmese de mecburen kurulacaktır. Güreşçi her bölgeden çıkmıyor. Sizce bu bölgeler belli mi? Bölgeler bellidir, Sakarya, Trabzon, Erzurum, Kahramanmaraş, Tokat, Samsun gibi bölgelerde küçuk yaştaki çocuklar arasında tarama yapıldı, şampiyonalar yapıldı. Ama Hacettepe'den birkaç profesör çıktı. 15 yaştan küçüklere güreşi yasaklayınca bu kaynaklar kurudu. Bugün FİLA bile 812 yaş arasındaki çocuklara güreş yapmaları için izin verirken bizde böyle bir sakıncanın ortaya çıkanlması o kadar gülünç ki. Ben 8 yaşmdan çok önce güreşe başladım. Bizim köylerde yürümeye başlarken güreşe başlanır zaten. Ama dediğim gibi bir iki profesör bir sakıncalı lafı çıkardılar, güreşi kuruttular. Gerçi ben tıbbi yönden bu sakıncalı mı değil mi, bilemem, ama dunya yapıyor sakıncalı olmuyor da bizde yapılınca neden sakıncalı oluyor? Bilim adamları bunu araştırsınlar. Yani siz 15 yaşından sonra mindere gelen güreşçinin geç kaldığım söylüyorsunuz? Evet oyle. Zaten ülkemizin koşulları belli. 15 yaşına gelir gelmez, tarlaya gider, sonra da askerlik gelir, askerden sonra ise artık güreş bitmiştir. İşe erken başlamak gerekir. Bir de şu var. Bizde güreşçi bu işi meslek edinmelidir. Yani bizim işimiz budur demelidir. Dünya bunu böyle yapıyor. Peki siz bir Milli Takım Teknik Direktörü olarak kendi eksiklerinizin ne oldugunu biliyor musunuz? Bildiğim de vardır bilmediğim de. Ben bir şampiyon olarak bir şampiyonun nasıl yetiştiğini biliyonım. Güreş laboratuvanndan geçtim adeta. Çünkü ben şeref kürsüsüne adım adım yükseldim. Bunu ben bilirim. Şimdi bir güreşçinin oraya nasıl gideceğini ben bilirim. Şimdi bakıyorum, benim elime gelen güreşçi zayıf. Ağırlık çalışması yaptınyorum, kaldıramıyor. Neden? Çünkü kulüplerinde iyi çaüşmamışlar. îyi bakılmamışlar, iyi beslenmemişler. Kayseri'de bir ağırlık çalışması yaptırdık, çok faydasını gördüler. Siz bilimsel açıdan bu tesbiti yaptınız değil mi? Yaptık, çok farketti. Bunu açıkça onlar da gördüler zaten. Ben konum olmayan bir şeyde iddialaşmam. Ben teknik adamım. Güreşin tekniğini bilirim. Ama bu bilindiği halde bazen kelime oyunları ile konu saptmlıyor. Deniliyor ki, çağdaş sporun karşısındalar, ilmin karşısındalar. Bu hem yanlış hem de saçma bir şey. Ali Uras nu, Semih Haznedaroğlu mu? Spor Servisi Galatasaray'ın Kongresi bugün Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda saat 10.00'da yapılacak. Yonetimde bulunan Başkan Ali Uras ile Semih Haznedaroğlu'nun listelerinin çekişeceği kongrede her iki taraf da birbirlerinden farklı olmayan vaatlerle çıkıyorlar. Ali Uras ve Semih Haznedaroğlu'nun listeleri şu isimlerden oluşuyor: Uras'ın listesi: Aytaç Kot, Fuat Çelebioğlu, Atilla Oymak, Ali Kurt, Faruk Süren, Özkan Olcay, AIp Yalman, Ergun Gürsoy, Irfan Kurtoğlu, Ertan Balin. YedekJer Nejat Doğu, Hakan Berber, Nil Keflcep, Levent Cenger, Huseyin Manioğlu. Haznedaroğlu'nun Listesi: Cengiz Özyalçın, Metin Oktay, Yılmaz Toköz, Kaya Kimyacı, Cemal Burnaz, Gundüz Ulupınar, Necip G.Sarayhlar sandık başına Kocayusufpaşaoğlu, Selçuk Uygur, Doğan Yolac, Vakur Kember. Yedekler: Mehmet Bilen, Ahmet Şenkal, Gungör Toygarlı, Çağatay Altınh, Hüseyin Yaşatmanav. Kökpınar: Atletlerimiz çok ayip ediyor HİLMÎ TÜRKAY Milli atletlerimizin geçtiğimiz dönem olduğu gibi bu yıl da birbirleri ile yarışmaktan kaçınmalan meraİc konusu oldu. Ocak ayında yapılan "Ömer Besim"e hiçbir gerekçe göstermeden katılmayan atletîerimiz, daha sonra geçtiğimiz hafta yapılan TSYD bayramına da katılmadılar. Gerekçe yine yok. Bir spor yazan arkadaşımız yazısında şu tümcelere yer vermişti: "Skandal... Rezalet... Saygısızlık. Bu kelimeler az bile. Artık ne söylense ne yazılsa yendir. Sporcu da sporculuğunu bilmelidir. Avrupa şampiyonasına git derler, kuru bahanelerle Antalya'nın plajlannı tercih ederler. AsyaAvrupa maratonunu küçümserler, koşmazlar. Türk atletizminin u n u t u l m a z ismi "Ömer Besim" adına duzenlenen yarışa hiçbiri itibar etmez. Federasyonun duzenlediği ve hepsinin ismen davet ettiği koşuya geleceğiz derler, ne gelen var, ne giden. Sizler kendinizi ne sanıyorsunuz? Rono mu? Coe mi? Ovett mi? Bikila mı? Ne Atletizm Federasyonuna saygınız var, ne de maç arasında ünlü atletleri se>Tetmek isteyen binlerce seyirciye." Atletizm Federasyonu Başkanı Abdullah Kökpınar da konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Federasyon kurulu olarak seçim yapıldı. İlan tahtasına katılacak olan atletleri yazdık. Bu. nun yanı sıra hepsine teblig ettik. Katılsalardı. kendileri için de yararlı olacaktı. Katılmamakla avıp ettiler" dedi. Kökpınar, girmedikleri yarışmaların "milli yarış kapsamı taşımadığı"ndan kendilerine herhangi bir ceza vermekle yükümlü olmadıklarını da belirteıek, "Yurdadön 13 mayısta yapılacak olan Frankf urt maratonuna hazırlanıyor. Ötekiler Sefa Het, Zeki Atlı, Necdet Ayaz olimpiyat barajını aşmak için çalışıyorlar. Antrenörleri yarışa göndermemiş olabilir. Ama biz hepsine katılmaları için haber verdik" şeklinde konuştu. Milli atletlerden Necdet Ayaz da 1415 nisan günü yapılan yanşmalar için kendilerine 13 nisan günü haber verildiğini ve o gün de ağır bir çalışma yaptıklarını, bu nedenle gelmeye cesaret edemediklerini belirtti. Ali Uras GORUS HEVCAL ULUÇ Türkiye Liselerarası Basketbol Şampiyonasına devanı ediliyor Bizim de eksiklerimiz, hatalarımız, yanlışlarımız olabilir, biz bilime, ilime karşı da değiliz. Üstelik onun savunucusuyuz. Her şampiyona sonrasında suçlu aranıyor ve antrenör değişjtiriliyor. Bir antrenör iki üç ayda ne yapabilir? Aslında güreşimizde bürokratlann engellemesi vardır, organizasyon eksikleri vardır. Takım ve Seçim!. Galatasaray Kulübü kongresi bir olaydır. Gaiatasaray futbol takımınm maçı bir başka olaydır. Gazeteci olarak bu ikisini de ızlemek, ikisini de değerlendirmek ve yorumlamak hakkınızdır.. Ama bir önemli ayrıntı ile.. Bu ikisini birbirine karıştırmamak, bırındeki hedel ıçın otekini kullanmamak kaydıyla.. Son haftalarda ülkemizde yaymlanan spor sayfalannın tümünü birden izleme olanağma sahıp olanlar, Galatasaray'ın futbolu hakkında çok farklı eleştirilerin yapıldığını göreceklerdır. Yıllardır aynı futbolu ızlemış, aynı yokuşa tırmanmış kişilerin, hadı bir maç için neyse, ama birbiri ardına gelen bir dizı oyun için bu kadar farklı görüşlere sahıp olmaları ilginçtir. İşte bu ılginçliği yaratan Galatasaray Kongresi'dir. Daha başkanlık için adaylığını koyduğu günlerde işe İviç, Hosiç ve Seydıç eleştirisi ile başlayan Semih Haznedar ve grubunun kongrede büyük koz olarak futbol takımının eleştirısıne gireceklerı, en başta da İviç ve ona ödenen paralara yüklenecekleri anlaşılıyor Bu sayfanın devamlı okuyuculan, zaman zaman İviç'ı en sert şekilde eleştirdiğimizı hatırlayacaklardır. Bu eleştirilerımiz daha çok takım seçimi ve eleştirdiğimiz maçın taktiğine yönelikti. İviç'in örneğin "Deplasman korkusu"nu yerden yere vurmuştuk.. Ama bu eleştirilerimiz balçıkla sıyanamayacak kadar parlak bir günesi ınkâr anlamına gelmiyordu.. iviç, Galatasaray'a, Türkiye'nin bugüne dek hiçbir dönemde, milli takımı dahil görmediği bir ileri futbol oynatıyordu. Çağdaş futbolun ne olduğu konusunda bir ders veriyordu. Son Karşıyaka maçında bir pozisyon gözümüzün önünde.. Metin fırladı götürdü, ortaladı, Raşit aşırdı, Fatih kafa ile çakiı.. Bu üç adama dıkkat edin, Galatasaray'ın iki bekı ve lıberosudur. ÇOK özel bir akın mıydı bu?. Hayır. Galatasaray'ın her akınmda geri dörtlünün en az iki adamı, gol potasına kadar gıriyorlar.. bu işın atak yanı.. Savunma ise (rakıp Karşıyaka olsun. Fenerbahçe olsun değışmiyor) rakip 18 üzerindekı presle başlıyor.. Böyle bir oyun buyük yürek, büyük kondüsyon gerektiriyor. İviç'in Galatasaray'ı özellikle İstanbul'da bu çağdaş futbolu bütün gücüyle oynuyor.. Gol mü?.. Azatıyortar. Girdikleri pozısyonlann belkı onda birini atıyorlar. Ama buna rağmen, Türkiye'nin en çok gol atan takımı, en yakın rakibınin 10 gol önünde Galatasaray. Az atışın nedenı de İviç değil elbet.. En kritik yerler ıçın adamı yok Galatasaray'ın.. Adam topu boş kaleye vuramıyorsa, İviç neden suçlu olsun?. Bugün İviç'e ödenen paralar, hemen belli kişilerin hemen her maç yazısında gündeme geliyor. Bugün Karagümrük'te yedek bekleyen Ayhan ıle, Galatasaray'da sürünen Sinan'a 40 milyon lira. üstelik de, dolar 100 lira iken veriimişse. İviç'in değeri 80 milyonla falan ölcülemez.. Bu boş takımı, hâlâ hem lıgde, hem kupada başa güreştıren, üstelik Galatasaray'ın yıllardır defterinde olmayan, Galatasaray için çok önemli bir sonucu, Fenerbahçe yenilgisiz bir sezonu ortaya koyan İviç, aldığı parayı son kuruşuna kadar hak etmış, yerlı yabancı belkı de tek Teknik Direktör'dür. Seçim kulisleri uğruna, ya da yerine göz diktikleri için iviç'i yıpratanların Coşkun Özarı'yı nasıl savunduklarını düşünürsenız, Türkıye'de neyın ne oldugunu çok daha iyı anlarsınız... Seçimi hangi yönetım kazanır bilmeyiz.. Üstelik ılgılenmeyiz de.. Ama Türkıye'de bir yıl daha kalmaya ve sadece ülkenin içınde değıl, Avrupa sahalannda ses getırecek bir Galatasaray yaratmaya nıystli ve azimli iviç'i kongre kulislerinde yıpratmaya kalkanlar ve onu görevden alacak yonetim, Galatasaray'a ıhanet içinde olacaktır. KAYSERİ, (THA) Türkiye Liselerarası Basketbol Şampiyonasına Kayseri'de devam edildi. Dün yapılan karşılaşmaların sonuçları şöyle: "İstanbul Lisesi: 70 Bursa Anadolu Lisesi: 59, Ankara TED Lisesi: 122 Ankara Atatürk Lisesi 66, Ankara Ataturk Anadolu Lisesi: 88 İstanbul Haydarpaşa Lisesi: 56, İzmir Bornova Lisesi: 73 İzmir Karataş Lisesi: 8 9 " Bisikletçilerimiz 9. oldu Spor Servisi Federal Almanya'da yapılan Saksonya Bisiklet Turu sona erdi. 16 takım arasında Turk takımı 9. oldu. Turun 140 kilometrelik 9. ve son etabında Turk takımından Ömer Ali Erikçi 26. olurken, Murat Suyabatmaz 34. Faik Yağcı 39. Yaşar Kabukoğlu ise 59. oldu. Toplam 1280 kilometrelik turda Turk takımı Finlandiya, İsveç, Yugoslavya, Aşağı Saksonya, Fransa ve Federal Almanya takımlarını geride bırakarak 9.'luğu elde etti. Hipodromdan 1. Koşu: F. Çayıralan (I), P. Akarsu (2), P. Hikaye (5). 2. Koşu: F. Kulhanbey (5), P. Nazende 1 (6), P. Can 15 (3). 3. Koşu: F. Sırbatur (3), P. Toraman (4). 4. Koşu: F. İmamoğlu (5), P. Prensigor (1). 5. Koşu: F. Karayar (4), P. Entegre (3), P. Dre'am (7). 6. Koşu: F. Kartal (5), P. Kingefe (4), P. Grandmarnier (3), S. Goldenage (6). 7. Koşu: F. Oymapınar (2), P. Tulyad (1), P. Şefika 17 (3), S. Mert 3 (4). Size kebapçı, lokantacı diyorlar, ne diyeceksiniz? Adarrun elinde kalemi kamuoyuna istediği gibi duyuruyor. Ama güreş yapmamış, güreş seyretmemiş, güreşin ne oldugunu bilmiyor, güreşi benden iyi bildiğini iddia ediyor. Ben ve arkadaşlarım her zaman eleştirilere açığım. Dediğim gibi bizim de eksiklerimiz, yanlışlarımız, hatalanmız var. Ama hep yıkıcı eleştirifer. Ne yapılacakmış, yol gösterin o halde. Yol gösteren yok. Yıkmak için hçrkes hazır. Türk güreşi hepimizin sorunudur, hepimiz birlikte buna çözüm bulmaya çalışmalıyız. Biz güreşe yol gösterenin elini operiz. Bir şampiyon, şampiyon ohıncaya kadar nerelerden gecmiştir? Kolay mı şampiyon olmak? Belki bir iki kelimeyi bir araya getiremeyiz ama güreşin tekniğini biliriz. Bildiğimizin dışına da çıkmak istemeyiz. Bize köfteci, kebapçı, otobusçü diyorlar. Ben jampiyon olduğum yıl güreşi bıraktım diye maaşımı kestiler. Ne yapaydık yani, güreşte ekmek yiyemeyince gittik kendimize bir başka yol seçtik. Bugün şampiyonlara ev veriliyor, maaş bağlanıyor. O gun böyle bir imkân olsaydı bizler güreşten ayrılmazdık, daha verimli olurduk. Güreşte yabancı antrenörden söz ediliyor, siz buna katılıyor musunuz? Ben bu soruya her zaman hayır demişimdir. Bir yabancı Türk güreşine bir şey veremez. Şampiyon olmuş olamamış, ama Türk güreşine bir şeyler verecek çok kişi var bu ulkede. Bu kişiler gerektiği şekilde değerlendirilirse Türk güreşi kurtulur. Bakın bugün Doğu Almanlar şampiyonalara giderken 2 bayan masör getiriyorlar, bayan doktor getiriyorlar, biz bunları yadırgarız. Sovyetler veya diğer ülkelerin güreşçileri minderden iner inmez hemen kanlan alınıyor, tahlile gönderiliyor. Neyi tahlil ettiklerini bilmiyorum ama mutlaka bilimsel çalışmalar yaptıkları belli. Bize yabancı antrenör getirecekJerine yabancılann bilimsel çalışmalannı, bilim adamlarını, oradaki laboratuvar çalışmalannı getirsinler daha hayırlı bir iş yapmış i: olurlar. Biz ilmin hiçbir zaman karşısında değ' z, bunu bilhassa söylüyorum, bir kaç defa söylüyorum. Bizi yanlış anlamasınlar istiyorum. Diyelim ki yabancı antrenör geldi, faydalı olacağını bilsek, gelsin, onun da başımızın üstünde yeri var. Ama mesele Milli Takım'da değil ki. Milli Takım'a gelen güreşçilerimizde sorun. Avrupa şampiyonasında bu takım ne yapar? Biz bildiklerimizi yapabildiğimizce oğretmeye çalıştık. Onlar da ellerinden geleni yapacaklar. Ama şu şöyle olur böyle olur demek yanlıştır. İyi müsabaka çıkarsınlar bizim için yeter. Şu var ki bazı sakathklar istediğimiz gibi bir takımı mindere çıkarmamızı engelledi. GUNUN PROGRAMI 2. Lig (Vefa Stadı) i. ligde F. Bahçe 15.00 S. SirkeciPeırolofıs G. Birliği Ankara (Cebecitnonü Stadı) 13.00 SıtesporGalata Gençlık karşı karşıyn 15.00 PTTŞekerspor FUTBOL (Fenerbahce Sladı) 15.00 FenerbahçeGençlerbirliği KÜREK Beden Terbiyesi Genel Müdurlüğu Kupası Kurek Yarışmalan bugun Mogan golunde yapılacak karjılaşmalarla ba>layacak. VOLEYBOL (Jruversitelerarası kız ve erkek voleybol yan final bırincilikleri bugün Konya'da başlıyor. 4 kız ve 4 erkek takımının katılacaeğı bırindlikler pazar gunu sona erecek. Kız ve erkeklerde bırincı olacak takımlar Türkiye Şampiyonasıfinallerinekatılacak. YÜZME 23 Nisan Ulusa! Çocuk Bayramı nedeni\le duzenlenen yuzme şampiyonası bugun Burhan Felek Yuzme Havuzu'nda yapılacak karşılaşmalarla başlayacak. Karşılaşmalar iki gun sürecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear