22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 NİSAN 1984 CUMHURİYET/8 ON YIL SONRA SHJ MJR DOLAY POLİTİKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Her amldığında... Brezilya'da bir sendikacıhk okulu var. ABD'nin Latin Amerika'nın çeşitli ülkelerinden buraya getirilen sözde sendika yöneticilerine sarı sendikacıhk öğretiliyor. O da yetmiyor Şili'de. Askeri gözlemciler katıhyorlar kimi sendika toplantılarma. Ve kimsenin ağzını açmaya cesaret edemediği böylesi bir toplantıda, sessizliği yırtmak, mücadeleye çağırmak, korkuyu dağıtmak görevî ile karşı karşıya kalıyor yöneticiler. Geçen yıl bakır yataklanndan gecekondulara doğru kayarak ivme kazanan mücadele işçiler tarafından başlatılmış ve gelişîirilmiştir. Bugün partiler bu mücadele ile açılan politik alan içinde bir şeyleryapma olanağına sahipseler de dururn öyle gösteriyor ki, belirleyici sonuçta kaîalizör rolünü yine tabanda bütünlüğünü koruyan işçiler üstlenecekler. Baku Senrtkalan olarak bakabiliyor her şeye. Konfederasyonu Ba^kan, Roöolfo Segue, (saiüan MrincO uncere konseri için HavrLk ılginç. Kolombiya'da gerillalara katılarak 1966'da silah elinde olen rahıp Camilo Torres'in ardından "Özgıirluk İlâhiyatı" buyuk mesafeler katetmiş. Gerçı Torres'in kendi ülkesinde kilise hâlâ tutucu ve güçlü toprak sahiplerinin yanında, ama Peru ve Şilı gibi ulkelerde bugüne dek oynadığı tarihsel role tümüyle ters dlişen, ilerici bir konum içinde. Özellikle Şili'de, son yıllarda muhalefet guçleri ile büyük bir dayanışmaya giren kilise, rejime karşı da oldukça kararlı ve sert bir tutum almış bulunuyor. Yakın zamana dek pek çok eylem kilisenin koruyucu kanatları altında sürdurülebilmiş, pek çok genç rahip, ezilenlerin yanında olması gereken yerlerini alarak aktif bir şekilde katılmışlar mücadeleye. Işkence olaylanna, sürekli karşı çıkmış kilise. tutuklulann durumlarıyla çok yakından ilgilenmiş ve onlarla dayanışmayı örgütlemiş. Tarih boyunca suregelnıiş güçlu konumunu ve ayrıcahklannı, son yıllarda Şili, Peru, Brezilya, Filipinler gibi ülkelerde ezilenlerden yana kullanabiliyor artık Katolik kilisesi. Ama Brezilya ve Filipinler'de daha çok genç rahipler, kimi zaman silahlı bile olabilen bir mücadelenin içine girerken, Şili'de kurum tum hiyerarşisi içinde karşı çıkıyor devlet terörune. Ve Komünist Parti içinde bile son derece Katolik militanlar olması kimseyi şaşırtmıyor. Eğitim çalışmasına çevredeki değişik iş kollarının sendikalarından yirmi dört kişi gelmiş. Sendika lideri A. hiç olmazsa kırk elli kişinin katılabileceğini umuyordu. yap.yo, DilTarih'teki öğrencilık yıllarımızda Köy Enstitüleri dendi mi, ötekileri bılmezdik, aklımıza Hasanoğlan gelirdi. Oradaki öğrencilerle bizim fakültedekiler neredeyse içli dışlıycJilar. Öğretmenlerimizden çoğunun da Hasanoğlan'da dersleri vardı. Başkenttekı kalburüstü hocalardan hangisinin Hasanoğlan'da dersi yoktu ki! Saffet Korkut Hocadan. Orhan Burian'a, Sabahattin Eyüboğlu'ndan Yunus Kâzım Köni'ye dek. Askerlerden aydın sayılan Seyfi Kurtbek'in bile dersı vardı. Sonradan Mareşal'ın Kurtbek'ı burada komünıstlik var mı, yok mu diye gözcü koyduğu söylendi. Ya Aşık Veysel, o da saz dersine gelir giderdi. Konservatuvardan hocalann gittiğinı bilirdik. Şimdiki gibi AnkaraSamsun karayolu yoktu. Yerköy'e ulaşan asfalt da hak getire... Hep trenle gidilip gelinirdi. Dersi olan hocalann bu gidişler sağlam bir gününü altrdı. Köy Enstitüleri kurucuları denince akla Hasan Ali ile Tonguç gelir, ama bizim için Hasanoğlan dendi mi Sabahattin Eyüboğlu başı çeker Eyüboğlu neden bu kadar çok severdi burayı, neden her gönül verdiğıne göstermek isterdi, o günlerde bilemezdim. Ancak Köy Ens.ıtülerinın üstünü daha sonraki yıllarda kara bulutlar kapladığında anlayacaktım. Hasanoğlan, yüksekokuldu. Yani Koy Enstitülerıni bitirenler, bir de burada okudular mı, yükseği okumuş olurlardı. Bundan olacak öğrencileri daha bilgili, daha yakındı. Yıllar sonra tanıdığımız bu öğrencilerin arasından değerli yazarlar, eğitimciler çıkacaktı. O günlerde nereden bilebihrdik? Bağnaz çevreler, şimdi düşünüyorum da, bütün kıyımlara karşın Köy Enstitülerini de. buradan çıkanları da bir türlü bağışlayamadı. Nerede bulurlarsa kıydılar Fakirin, Talip'in basından qecenler dayanılır gibi midır? Ötekilerin adını saymayayım! Sabahattin Eyüboğlu'nunbundanbirkaçyıl önce haksız üstüne varmaları, kimbilir, belki de Köy Enstitüleri sevdasından ötürüdür. iz sürdüler, bağışlamadılar. Şımdi artık her şey ve her yer ellerindedır. Bu öfkelerını yenebilecekler mi? Seyredeceğız uzaktan... Hasanoğlan'a ilk gittiğimı hayal meyal anımsıyorum. Sabahattin Eyüboğlu götürmüştü. Ondan sonra epeyce gittim. Ama bu ilk gidiş, benım için de, oradakiler için de önemlıdir. İlk gidişim diyorum, aslında topluca ilk gidişimız demek istiyorum. O günün şairlerıni, yazarlarını toplayıp gitmış oluypruz. Ben anlatmavayım da en iyisı bunu Talip Apaydın'ın "Köy Enstitüsü Yılları" adlı kıtabından aktarayım: "...Batı edebiyatı öğretmenimiz Sabahattin Eyüboğlu, Ankara'daki şairieri, yazarfen top/ayıp getirmişti. Cahit Sıtkı, Melih Cevdet, Cahit Külebi, Necati Cumalı, Yaşar Kemal (o zaman henüz bu ünü yoktu) ve Mehmed Kemal, şimdi anımsayamadığım başkaları. Açıkoturuma benzer bir edebiyat gecesi yapıldı. Cahit Sıkı'dan başlayarak şairler siirterini okudular. Edebiyat konuları üstüne tartıştılar. Toplantı geç vakte kadar sürdü. (..) O gün bize de şiir okuttular. Başaran, Darıcı, derken benden de istediler. İlk şiirimi okurken şaşınverdim. Aman bir bozuldum, bir utandım. Kıpkırmızı kesildim. Cahit Külebi: Zaran yok Talip, bende de olur böyle. insan utanabilir. Hiç bellı etmeden geçivereceksin, dedi. Durumu düzeltmeye çalıştım. Sonra açıldım, başka bir şiir okudum. Çok alkışladılar. Cahit Srtkı, ufak tefek yapısı, sıkılgan haliyle kaiamızdaki Cahit Sıtkı'ya benzemiyordu. Otuz Beş Yaş o günlerin yanşmasını kazanmıştı. O şiiri okumasını istedik. Okudu, ama geçiştinr gibi. Çabuk çabuk okudu. "Şu iş bitse de yerime otursam, herkesin bakışından kurtulsam" der gibiydı. Cahit Külebi, Sivas Yollarında'yı okudu." Hürrem Arman Hocayı da burada unutmamak gerekir. Hasanoğlan, bıraz da Hürrem Hoca demekti. Kendinı bu okula öylesine vermişti kı. övünmeyi başkalarına bırakır, çalışmayı omuzlarınayüklerdı. Herkesle, her şeyle ilişkisi sıcaktı. Bunu Hasanoğlan için yapardı. Tatil günleri okuldan şehre indiğinde Posta Caddesi'nde bızleri bulur, öğrencilerinden, okuldan haberler getırırdı. Eğer bir şeyler yapmak istiyorsa, sanatçıları toplar, üstü çadır beziyle kaplı kamyona doldurur, Hasanoğlan'a götürürdü. Şimdi her şey gibi bunlar da özlenen anılar oldu. Köy Enstitülerini yıktılar ama yerıne ne koyabildiler. onu düşünüyorum. Sendika lideri A. ile uzun bir tren yolculuğu sırasında söyleşiyoruz. Allende döneminde çaljştığı ambalaj fabrikasında olanları anlatıyor. Altı yıllık öğrenimi var A.'nın. On bir yaşında evden kaçmış, balıkçılıktan matbaa işçiliğine dek çeşitli yerlere girmiş çıkmış. Canı sıkıhnca ayrılıp başka yerde anyormuş şansını. Sonunda Concepciön'da bir fabrikada kalmış. Orada cahşırken akşamları üniversiteye, ekonomipolitika derslerine gidiyormuş. "Ama başlarda anlamakta biiyük güçlük çekiyordum" diyor. Sonra yeni bir seruven. Cordiliera'da (And sıradağlan) gerilla okulu, Uruguay'ın Tupamarolar'ı ile ilişkiler. Bir sabah uyandıklarında askerlerle sarıh buluveriyorlar kendilerini gerillalar. Daha sonra Allende döneminde, deniz erlerini subaylanna karşı ayaklanmaya kışkırtırken, yakalanma ve bir fıçı içinde gemiden denize atılma. Şimdi ise daha gerçekçi ve bilinçli Bilinmesi gerek Darbeden hemen sonra Şili'nin ıssız güneyinde bir toplama kampında yaşadıklan umutsuzlukları, sonra örgüılenmeye başlayarak bundan nasıl sıyrıldıklannı anlatıyor. Jşkenceden sözediyor birara. O da bir başka tu tuklanma, daha doğrusu "ortadan yokolma" sırasında. Zorlandığını göruyorum. Ama devam etmek istiyor: "Anlatmak gerekli" diyor, "Çiinkii bugun Şili'de yaşanan son derece somut bir gerçek olduğu halde, yokmuş gibi geliyor yaşama>anlara. Tutuklananlar da kendilerine soruldugunda anlatmaktan kaçınıyorlar. biraz dövüldum falan diyorlar. Çünkıi anlatmak güç. Aynı şeyleri yaşar gibi oluyor insan >eniden. Aynı aşagılanmayı. Tanıdıklarının karşısında hem de. Ama bilinmesi, anlatılması, bagınlması gerek. Belki o zaman gerçeklen tavır alabilirler, işkenceye karşı." Concepciön garında başka sendikacılar tarafından karşılanıyoruz. "Eskiden her indiğimiz garda silahlı carabinerolar karşılardı" diye güluyor A. "Hemen haber alırlardı geldigimizi." "Çahşmalarımızda şimdiye dek büyük kolaylık sağladı" diye açıklıyor sendikacılardan biri. "Burayı arayamıyor askerler. Ama artık yavaş yavaş kendi olanaklanmızı yaratmak zorundayız, çiinkii bazen kilise mızıkçılık çıkarıyor." Daha sonra kentin dışında, ormanın içinde bir dağ oteline benzer büyuk bir yapıya geliyoruz. Girişte "manevi egzersiz merkezi" yazılı. Papazlann arasıra dinlenmeye ve düşünmeye çekildikleri bu yapı da kiliseye ait. Hafta sonu için kiralamışlar sendikaya. Karşıhğında para alıyorlar, ama yine de büyük kolaylık bizim için diyor A. "Hiç kiralamayabilirlerdi d e . " sim geçerken çarşaf düşüveriyor. "İsa da Demokratik İttifak'dan galiba, komünistleri dışlıyor" diye güluşmeler, şakalar.. İlk 1 Mayıs 1925'te kutlanmış. Pazar gunu A. sendikal orgütlenmeye ilişkin temel bilgileri aklarıyor. Çok somut noktalardan başlayıp geliştirilen açıklamalar. Sonra bugunku mücadele içinde işçilere duşen görevlerden, yarın reiim de&istikten sonra olabileceklerden soz ediyor. İşçiler, yi j ne sabırlı olmaları, ilkin ekonominin duzeltilmesı, demokrasinin kurulması gerektiğini söyleyeceklerinden emin. BölUnmelerin nedeni Konuşmalarında son derece birleştirici A. Hiçbir politik orgütu diğerinden üstün göstermeye çalışmıyor. Politik eğilimlerin sendika içinde tartışma konusu olmaması gerektiğini, herkesin bir politik partisi olabileceğini ve işçilerin doğal olarak kendi çıkarlarını savunan partilerı destekleyeceğini, ama bu konudaki tartışmanın sendikaya taşındığı anda bölünmelerin başladığını anımsatıyor. Tabandaki birliğin her şeyden önemli olduğunu, her şeyin buna bağlı olduğunu vurguluyor sık sık. Oysaki apolitik Amerikan sendikacılığı değil A.'nın savunduğu. Kendisinin de sol bir partiye yakınlığı var, ama hiçbir zaman sözetmiyor bundan, çunku sendikanın partiler karşısındaki bağımsızlığını birliğin korunması açısından son derece önemli görüyor. Hele ki, bugün irıli ufaklı birçok partinin biraraya gelmekte çıkardıklan binbir guçlük karşısında. "Pek çok kişije biiyük bir partinin adsız militanlarından biri olmak yerinc, küçük bir parti yöneticisi olmak daha çekici geli>or" diye özetliyor düşüncesini. ^ tsa ve Şili işçi sınıfı Eğitim çalışmasına gelen işçilerden çoğu sendikal bilgiden tümüyle yoksunlar. llkin avukat H. ile konunun pratik hukuksal yanlan uzerine bir çalışma yapılıyor. Akşam yemeğinden sonra Şili işçi sınıfı tarihini anlatan bir dia gösterisi. Buyük bir Isa tablosunun üstüne gerilen beyaz çarşafa yansıtılıyor göruntüler. Komiinist Parti'vle ilgili bir reSIMRLI SORUMLU 1. ORDU MENSUPLARI SOSYAL YARDIMLAŞMA YAPIİSTİHLAK VE KREDİ KOOPERATtFİ Sayın uyemız. 1. Ordu Yapı Kooperatifi'nin yıllık Genel Kurul toplamısının, 1. ve 2. toplantılannda da çoğunluk sa&lanamadığından yapılamamıştır. 3. toplantı 6 Mayıs 1984 saat 9.00'da 4. Levent Tek GıdaIş Sendikası salonunda yapılaeaktır. Teşriflerinız rıca olunur. YÖNETİM KURULU Giindem: I Açıhş Kongre Divanı seçimi thtiram duruşu Yıllık faaliyet raporunun okunması Bilançonun izahı Denelleme kurulu raporunun okunması 7 Raporlar uzennde muzakere açılması 8 Yönetim kurulunun tenkitlere cevabı 9 Yönetim kurulunun ibrası 10 Denetleme kurulunun ibrası II Personel ve kadronun tasvibi 12 Ana sözleşme hukumlerine göre uyeliklen çıkanlanlar hakkında karar \erilmesi 13 Teshin merkezlerinin gerektikçe onanmının yapılması ve su deposu vapılması 14 I. blok zemin kat durumunun göruşulup karara bağlanması 15 Sıcak su tesisatının ömrü dolmuştur. Bu testsatın sökülerek satılması 16 Arsaların satılması veya kat karşılığı değerlendırilrfıesi 1 7 Muşterek yerlerin satılması 18 Lise arsasının Milli Eğıtım'e hıbe edilmesinin karara bağlanması 19 Dilekler 20 Denetleme kurulu secimi 21 Kapanıs Kilisenin iiginy konumu Katolik kilisesinin Güney Amerika'daki konumu oldukça TİYATROGÖSTERİ 528 66 29 • 522 89 97 ai poyrazoğkj tiyatrosu [, kenter tıyatrosu nda 'EL '^»w g^ankaıa sanat tîyatrosu GÜNEYLİ ™ Fr BİLGESU ERENUS IŞIK son hafta İstanbul Devlet Opera ve Balesi W.A.Mozart ÇALISANLARIN \TLMAZ ŞİPAI. W4 SORULARl/SORUINLARI Serbest çalışmak istiyorum" SORU: 1956 dogumluyum. 1979 yılında Milli Eğitim Bakanlıgı'nın bir ortaögretim kunımunda hizmetli olarak göreve başladım. 1982 yılında da aynı bakanlıgın ilkögretim kurumuna gene hizmetli olarak geçtim. Bu ara askerlik borçlanrnamı yaptım ve odemeye başladım. Bu borçlanma 1983'de bitti. 1984'de bu gorevimden aynlıp serbest çaltşmak istiyorum. BagKur veya Sosyal Sigortalar Kurumlan'ndan hangisine kaydolursam, yukarıdaki çalıştığım yıllar hesaba katılır? M.B.DENİZLİ YAMT: Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak çahştığınız görevden ayrılıp serbest olarak çalışmaya başlamânız durumunda BağKur sigortalısı olmanız zorunludur. "Kanunla kurulu ve kanunlann verdigi yetkiye dayanılarak kurulu sosyal güvenlik kuruluşları dışmda kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile baglı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız" çalışanların sosyal guvenceleri BağKur'ca sağlanmaktadır. Sosyal Sigortalar sigortalısı olabilmek için ise, "Bir hizmet akdine dayanarak bir veya bir kaç işveren tarafından" çalıştırılmak gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak ve Emekli Sandığı'na kesenek ödeyerek geçen hizmet süreleriniz 2829 sa>ılı "Sosyal Giivenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun"a gore hesaba katılacaktır. Yasa: "a) T.C. Emekli Sandığı'na, b) Sosyal Sigortalar Kurumu'na, c) Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çahşanlar Sosyal Sigortalar Kurumuna bağlı olarak "çeşitli işlerde çalışmış olanlann hizmet süreleri, aynı tarihe rastlamamak kaydıyla" birleştirilmektedir. İBAYAN S f f i " Yon«l»n: RUTKAY AZIZ Çev. OüzGiysi YUCEL TANYERI KENTER TİVATROSU'NDA TH: 146 35 89 •21 OOSabÇats 21 00 Fets Cuna 19 00 Cumt 19 3C 21 30 Pajar 19 30 BASTIEN İLE BASTIENNE ooera 1 perde C.M Von Weber Brezilya'da sendikacıhk okulu DEVEKUSUKABARE bizim tiyatro üskudar/trf 333 06 18 küçüklere de/büyüklere de EBU HASAN opera 1 perde 21 nisan cumartesi saat 15.30 Yerli TARZAN c.tesipazar 11.00 T. Jones H. Schimdt ..;..MÜÇFİK KENTER KORHANABAY FANTASTİK muzıkal 2 perde 22 nisan pazar saat 15.30 yazan yoneten zater dıper Çarş 1800 Cuma 2130 Ctesı • Pz 14 30 • 1700 HARBİYE KONAK SİNEMASINDA 140 54 58 Pazarlesı harıç hergun 22.00 Cumartesı Pazar 18.00 • Nisan biletleri satılmaktadır. . • Mayıs biletleri her cumartesi | haftahk olarak satışa çıkar. BRECHT ^ • • fcJ44 8137 DOSTLAR TIYATROSU egemen bostancı sunar BASAR SABUNCU KANveGÜL YUikhet batitıon 21 15 bunu 1973'de CUT'un (Tek İşçi Konfederasyonu) kapatılmasıyla büyuk bir darbe yiyen sendikal orgutlenme, 1980'deki gulünç referandum sonucu kabul edilen anayasa ile sozde yeniden düzenleniyor. Ama koyulan sınırlamalar için de bir şey yapabilmek, gerçekten örgütlenebilmek guç. Brezilya'da bir sendikacıhk okulu var ABD'nin. Latin Amerika'nın çeşitli ülkelerinden buraya getirilen sozde sendika yöneticilerine sarı sendikacıhk öğretiliyor. O da yetmivor Şili'de. Askeri gözlemciler katıhyorlar kimi sendika toplantılarma. Ve kimsenin ağzını açmaya cesaret edemediği böylesi bir toplantıda, sessizliği yırtmak. üveleri mücadeleye çağırmak, korkuyu dağıtmak gorevi ile karşı karşıya kahyor gerçek yöneticiler. Tucapel Jimenez gibi eski ve buyuk saygınlığı olan bir sendika liderinin boğazlanarak oldurüldüğü bir sırada... Salı 21 15 • Cars • Pers Cuna Cum: Cumt 18 0C Pazar 14 30 18 00 lNikolojik savaş İlk sendikal eylemlerın, yüruyuş ve protesto girışimlerinin başarısızhğmı gıziemiyor A. Bir avuç yoneticinin tek başlarına yüruyuşunü, tabanın kendilerini izlemediğini. İLAN ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN Universitemiz Mühendislik Fakultesi Elektronik Bolumu Laboratuvarlannda kullanılmak üzere 7 18 kaletn malzeme kapalı teklif usulu ile satın alınacaktır. İLGİLİ FİRMALARIN 1 Usulune uygun olarak hazırlanacak teklifler ile beraber a) 1984 yılı vizeli Ticaret Odası Belgesı b) Teklif edılen fiyatların ^o 3 lutarında geçicı teminat 2 Geçicı temınat olarak Mali\e Bakanhğınca kabul edilen bankalann limıt ıçı suresiz teminat mektubu \eya nakit olarak Saymanlık veznesıne yatırılarak alındı makbuzunun eklenmesi, 3 Teklifİer en geç 1.5.1984 salı gunu saat 17.00'ye kadar Satınalma Mudurluğunun elıne geçmiş olacak, 4 Ihaleye çıkanlan malzemelerin °^o 40 fazlasını veya eksiğinin satın alınmasına karar \erilebilir, 5 Bu malzemeler ile ilgili Teknik ve İdari Şartname bedelsiz olarak Satınalma Mudürluğunden temin edilebilir. 6 Posladaki eecikmeler dıkkaıe alınmaz. Basın: 14456 RLLUR" Yöneten: Genco Erkal sPrs 0 1900 O Pı 15 001830 santiyatrosunda 2 bölümlük müzikal güldürü YAPIM SÜREÇ YAYINCILIK Çarş. 18.30 21.00 Perş. 18.30 Cuma 18.30 21.00 . C.tesi 15.3018.30 Paz. 15.30 18.30 SAKINCA TOPKAPI HASTANESİ SAĞUĞINIZIN HİZMETİNDE KALP, CERRAHİ vş DOGUM MERKEZİ Tel: 52419192021 BAHARİYE'DE KİRALIK DOKTOR MUAYENEHANESİ ARANIYOR Basvuru için telefon: 339 70 00 İLAN MANİSA ASLİYE 2. HUKUK HÂKİMLİĞtNDEN Dos>a No: 1983 554 Davacı Ayıen Parlak ile Dava!ı istanbul Bavrampaşa Ateşalan CaddeU Usku'p Sokak No: 13/A da oıurur Sami Parlak arasında yapılmakta olan Boşanma da\asında davalı adres bırakmadan bu adresten aynldığırıdan davacı karısı taratından aleyhıne açılan Boşanma dasasımn 30.4.1984 gunu saat 10'da duruşmada ha/ır bulunmasının ilanen tebliğıne karar verilmıstir. Bu sebeble Davalı Samı Parlak'ın 30.4.1984 gunu saat 10'da mahkememızde ha/ır bulunması davelıye yerıne kaım olmak uzere ilan olunur. 29.3.1984 Basin 14786 5552759 Nolu ehlivetimi kaybettım. Hukumsüzdur. AZİZ SELİMOĞLL! Belirle\i«'i Ama her şeye karşın ortada olan bir gerçek var: Geçen yıl bakır yataklanndan gecekondulara doğru kayarak ıvme kazanan mucadelenin işçiler tarafından başlatılmış ve geliştirilmiş olduğu. Bugun partiler bu mücadele ile açı'an politik alan içinde bir şeyler yapma olanağına sahipseler de, durum oyle gösteriyor ki, belirleyici sonuçta katalizor rolunu yine, tabanda butunluğunu koruyan işçiler ustlenecekler. Ama genel grevin başarısı yalnı? onların çabasına değil, pohtık güçlerin. rejime kaı ş! nlan tum toplunı kesinılerini seferber edebilmelerine de bağlı. LEVENT KIRCA TIYATROSU KADINCIKLAR Kısa bir süre için Suadiye ATLANTiK SiNEMASI'nda TÜRKİYE DENİZCİLİK KURUMU GENEL MİJDÜRLÜĞÜNDEN TÜDEK / 19846 Ihale ile ilgili duvuru: Haliç ıersanemı/de makıneleri değiştırelecek ASFALT 11 Tankeri ile ilgili cıkarılan ihalenin kapanış tarıhi gorülen luzum uzerine 21/MAYIS/ Pazartesı saal 16.30'a ertelenmişıir. I1.G1LİLERE DLYLRULUR Basın: 14712 I SalıÇarşPerşCum 21 30 Ctesi: 18.3021.30 Pazar 18 30 Tel: 355 43 70 ITBITTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear