Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 19 Mart 1974 Fransa'da büyük ulusal ödüller dağıtıldı FRANSA.da her yıl, .kendi alanlannda Fransız kultürunün örneklerini ortaya koyan sanat çılara» verılmekte olan Buyılk Ulusal ödüllerini kazananlar belli olmuştur. Büyük Ulusal ödüller Komitesi tarafından yapılan açıklamaya göre, her birı on biner frank (yaklaşık olarak otuz bin TL.) değerindeki bu ödülleri 1973 yılında edebiyat alanında Jacques Madaule, sanat alanında Bram van Velde, müzik ala nında Raymond Loucheur, tiyatro alanında ise JeanDenis Macles kazanmışlartfır. Edebiyat Büyük Ulusal Ödülünü geçen yıllarda almış olanlar arasmda Andre Billy, SaintJohn Perse, PierreJean Jou ve, Ionesco, Henri Petit gibi yazarlar bulunmaktadır. TürkIspanyol ortak yapımı bi film için Paris'te Amerikan asılh yapımcı Roberta Medina ile görüşmeler yapıp, anlaşma imzalayan Filiz Akın Dağlarca'nın şiirleri Macaristan'da basıldı MACARİSTAN'daki «Avrupa» yayınevi tarafından Fazıl Hiisnü Dağlarca'nın çeşitli kitaplarından seçılen şiirleri «Olüraü Seven Kız» adiyle derlenip, yayımlanmıştır. Macaristan'da çok satan kitaplar listesi içinde bulunan kitap, lüks bir baskiyle 20.000 adet basılmıştır. «Ölümü Seven Kız» şiir kitabı daha önce de Yugoslavya'da «Çınlçıplak» adiyle yayımlanııuş ve büyük bir ilgi görmüştür. Filiz Âkın Paris'te oğlu için film anlaşması yaptı FİLÎZ AKIN tedavi olmak ve bir ış anlaşması yapmak için bir süre önce gıttiği Parıs'ten îstanbul'a döndü. Ikı ay önce resmen ayrıldığı yapımcıyönetmen Türker Inanoğlu ile iş ilişkilerıni sürduren Filiz Akın, arkasından Paris'e giden eski eşiyle buluşup, çekilecek ortakyapım filmle ilgili görüşmelerde ona yardımcı oldu. Ispanya'da yerleşen California'lı filmci Roberta Medina ile aylardan beri sürdürülen görüşmeler sonunda filmin ön hazırlık larına girişıldı. Nisan ayı sonlarında Türkiye ve Ispanya'da çekilecek avantür yapıdaki ortak filmde Filiz Akın ve Türker Inanoğlu'nun oğlu çocuk artist îlker İnanoğlu (Yumurcak) ile çeşitli ülkelerden altı çocuk artist oynayacak. Filmde tanmmış aktris Catherine Deneuve'ün de oynaması için uğraşılıyor. Paris'te Fransız filmcileriyle de görüşen Filiz Akm'a Jean Pierre Bernard tarafmdan bâzı senaryolar verildi ve ortakyapım istemınde bulunuldu. TUrk film artistine yapılan öneriler arasmda başta «Aziyade» olarak Pierre Loti'nin romanı, «Boğazda Aşk», «Kedi ve Ölüm» gibi iki senaryo da yer alıyor. Filiz Akın, bunlann inceleneceğini, olumlu bulunursa, bununla ilgili girişimlere geçileceğini söyledi. Bir süre önce adale spazmı geçiren ve doktorlar tarafından kış aylarında film çevirmesi kesinlikle yasaklanan Filiz Akın, son gezisi sırasında önce Münih'te, son ra da Paris'te sıkı bir muayeneden geçti. Bundan sonra yalnız vaz aylarında, yılda biriki film çevireceğini söyleyen Filiz Akın «Para, maddiyat önemli değil, yarışta da değilim. İlgi göreceğtne inandığım bir konu arıyorum. Bulunca yılda biriki film çevirmemde yarar olduğuna inanıyorum. Zaten istediğim yere ulaştım. Filmlerimin iş yaptığını gösterir rakamlar ortada. Bir sanatçı için kıvanç verici bir şey bu. Bundan sonra çalışmalanmı daha çok büro işleriyle degerlendireceğım» demektedir. Eski eşının sahıbi olduğu Erler Fılm'le onak bulunan Filiz Akın, yakında yeni açılacak bir Televizyon Reklâmlan Bürosunun yoneticiliğini yapacaktır. SÎMONE DE BEAUVOÎR'in anılarını okuyordum. Yaşammı etkilemiş eserlerden söz ederken Louis Ferdinand Celine'in «Gecenin Ötesine Yolculuk» kitabı için şöyle söylemesi dikkatimi çekti: «Savaşa, sömürgeciliğe, budalahğa, kalıplara, toplum düzenine amansız şekilde ve bizi keyiflendiren, çarpıcı, üstün bir üslupla saldınyordu. Yepyeni bir anlatım aracı yaratmıştı Celine; yazı sanatını konuşma kadar canlı ve etkili hale getirmişti..» (1) Biliyorum, en az elli yıldır edebiyatımızda yazılı Osmanlıcadan konuşmanın doğallığına yönelme çabaları vardır. Ama sanırım bu, bir dil sorunu olmuş; sadeleştirme emekleri giderek özleştirme amacına ulaşmıştır. Halka yönelen bir edebiyatın okurunu bulması, bunun için de okunur ve anlaşılır olması gerekir. Her alan da olduğu gibi dil ve edebiyatta da uluslaşma eğilimi, yüzyılın başından bu yana Türkçe'yi bulma yollarının hepsini aratmıştır ^u bakımdan edebiyat dilini ' ' i . laştırma, özleştirme başfca«yazı sanatını konuşma kadar can !ı ve etkili hale getirme» baska şey olmalıdır. Uzun süre bunu düşündüm. Robinson'un masası • BİR YAZIDAN KONUŞMAKIN CANLILIĞINI VE ETKİSİNt, BtR KONUŞMADAN YAZININ DİSİPLİNINl VE SAĞLAMLIĞINI BEKLEMEK DOĞRU MUDUR? KONUŞUR GİBİ YAZMAK, YAZAR GİBİ KONUŞMAK OLANAĞI VAR MIDIR? YOKSA BİRBİRİYLE İLİŞKİSI OLMAYAN İKİ AYRI İŞ MİDİR KONUŞMAK VE YAZMAK?. dinlpyiciler kalabalığının içinde çoğalamaz, vankılanamaz, etkisi gözle görülür bir eyleme dönüşemez. Sessiz uzaklıklarda yazarla okur gözgöze bakışmadan, birbirinı onaylayamadan, birbirini etkilemeden tek tek kalırlar. Ancak düşüncedir geçen yazardan okura; eğer geçmişse bir kez, artık okuyanın malı o lur o, onun sözü ve yazısı biçifnine dönüşür. Buna karşılık gerçek söylevlerin gücü yanında kagıttan okunan vazılı soylevlerın gülünçlüğü hemen ortaya çıkar. «Hitabet Sanatı» yazıyı sevmez. Aynı tutumla «kıtap gibi konuşan kışı»de pek değerlendırılmez. İyi konuşucular va bir coşkuyu aşılamayı bilen inançlı söy levciler, ya davranışları, mimik. leriyle durumları ustaca canlandıran taklitçilerdir. Her ıkisinde de içtenlik ve inandırıcılık başta gelir. Kandınr, sürükler, pek düşündürmeden nızla güldürür, doğru sandırır söylenenleri. Daldan dala atlayarak gü zel vakit geçirten hoş sohbetlerın gerçi özel yeteneklen, hazırlık dönemleri de vardır; vardır ama gene de sözıeri çağrışımlarla yazının disiplinine sıgmadan değişerek çoğalır, renkli bir cümbüşe dönüsür. Bunun için hiçbir konuşmayı tutamazsınız. Bazı şeyleri hatırlar, daha çok sesin, bakışın, durumlann etkisinde kalırsını?. Yazı zamana ve mesafeye meydan okur, her zaman olduğu gibi karşınıza çıkar, en sağhklı okuma vaktinizi bekliyebilir, kendine güvenen bir son deyiş olarak aslında uzun bir zaman ve emek birikimiyle oluştuğu için yanhşsızlığına güveni vardir, bütun aynntılarıyle durur, didikleyin istediğiniz kadar; yazı değjşmez bir sorumluluktur, her zaman sorguya çekilebilır. Sanırım cnun için teyp ve radyo mikrofonu ile televizyon kamerası karşısında yazının sorumluluğunu ve devam lılığını yaşadıklan için olmalı hemen bütün konuşmacılar güç luk çekmektedirler. Edebiyat Sohbetleri Rauf MUTLUAY • Dinleyicim . Okurum HANGİSI daha kolay? Hangisi daha etkili' Hangisi daha doğal? Hangisi daha guçlü? Sayısız soru açısından bakabiliriz konuya. Zamana bağlılık bakımmdan, düşünce üretimini sağlama fırsatmdan, doğruluk yanından, özgürlük yönünden .. Buradaki karşıtlıklar sanırım dinliyenle okuyan arasmda da sürer gider. Konuşucunun karsısındakiler canlı ve yakındadır: birbirinin aynasında sürekli değişikliğe uğrayabilirler. Burada insanlarla ilişkileri özetliyen birkaç tanımlama geldi hatırıma. Birbirini hangi fırsatlarla tanıdıkları sorulduğu zaman çoğunlukla şöyle cevaplarla karşılaşınz. Doktor hastam der, hasta doktorum. Avukat müvekkilim diye söz eder savunduğu kişiden öteki avukatım diye anar. En çok rastlananlardan biri de öğrencim (talebem), öğretmenim (hocam) ilişkisidir. Nice dükkâncınm kendisine bir inanırlık, güvenir lik payı çıkararak «müşterim dir» diye övündüklerini de gördüm. Gerçi Ataç «Okuruma Mektuplar» yazmışsa da kolay mıdır bir yazarın okurlarını tanıması? Arasıra gelen birkaç mektupla, ayaküstü konuşmalarla tekrarlanan «Okuyoruz yazdıklannızı» sözü yeter mi onun karşısındakileri bilmesine? Ahmet Hamdi Tanpınar, mahkum bir neslin çocukları oldukları halde genç ve şiirsever çağda, «çok zalim ışıklar arasında olsa bile gelecege bağlı büyük umutlarımız vardı» dedi ği yıllarda, hocası Yahya Kemal'in ilk dersini anlatır: «... Bize bakarak, bize hitaD ederek sanki kendisini anyordu. Pek az sonra herhangi bir dersi dinlemediğimizi, daha doğrusu bir düşüncenin solosunu seyrettiğimızi anladık... Belli ki konuşurken buluyordu; ve bulduğu şey bizimle birlikte onu da tesiri altmda bırakıyor, coşturuyor, kızıştırıyordu... Gerçekten o bi zi zekâsıyla, düşüncesinin yenfliğiyle büyülüyordu. Biz ona dikkatimizle, hevecanımızla dur madan istihlâk ettiği bir çeşit iptidaî madde hazırlıyorduk.»(2) Yıllar sonra ben Tanpınar'ın derslerine işi yarım kalan bir doktora öğrencisi olarak yine gırecek; uyuşuk, dıkkatsiz, dağmık öğrenci sınıfma katıldığım haftahk ziyaretlerimden birinde sırtımı sıvazlıyarak şöyle dediğini duyacaktım: «İyi ki geliyorsun, arasıra geliyorsun da, zevkli ve iştahlı bir ders anlatmak için güç buluyorum ken dimde...» çok beğenmedim. Bununla birlikte çok geçmeden masayı istediğim gibi düzeltmeyı de öğrendim... Son beş günü kendime bir sandalye yapmakla geçirdim. Bir havii uğraşarak az çok bir biçime soktumsa da bir türlü istediğim gibi olmadı. Üst üste birkaç kez söktüm, gene yaptım..» (3). Görüldüğü gibi Robinson yaptığı ilk şeyi beğenmemekte, onu kafasmdaki düşünceye ve içindeki örneğe göre güzelleştirmeye uğrasmaktadır. Ulaşmayı istedlği çizgi, «istediği gibi» bir başarıdır. Sanırım yazı yazan insan, yazmayı düşündüğil çizgiye erişme uğ raşında ilk yaptığıyle yetinmemekte, bozup değiştırmekte, gonlünce bir olgunluk ve etkiye erismek için kendini zorlamakta Robinson'a benzer. Hiç kimse olmasa bıle biz varızdır; sayısız güzellik örneklerini içimizde yaşata yaşata uğraşır, en guzele ulaşmaya çalışırız. Sanat doyumsuzluğu. Toksa dikkatle yapılan kusıırsuz bir işın gerektirdiğı ozen ve emeğin bunca zamanı dolduracağma manmakta bir sanat gerçeği mi vardır? Robinson «istediği gibi» bır masa ve sandalye yaratmak için söküp bozduğu gıbı, Penelope de gonlünce bir kumaş dokuma yolun da emeğini hiçe sayarak yeniden işe girişmek gerektiğinde ta liplerini inandırmış olamaz mı? Gerçekten konuşmanın hızı kar şısında yazının istediği emek ve özeni kolayca kestiremeyiz. Zamana, mesafeye meydan okuyabilen yazının kolayca yenil diği yerler vardır. Genellikle ko nuşma masalannda olur bu O yazıyı görmemış, okumamış olan kimseler bile, içinden aktarılan bir cümlenın eleştirisiyle kolay ca suçlayıverirler her şeyi. Dılden dile geçen bu gibi alıntı özetleriyle nice yazının okunmadan, incelenmeden yargılandığıru görmüşümdür. Bu da okurluktan çok dinleyiciliğin geçerli ol duğu bizimki gibi toplumlann ortak özelliklerinden biridir: Ya zınm zahmetine okur olarak bile katılmadan, ondan konuşmanın rahatlığım beklemek. Oysa her yazının var oluşu bır disipline, bır düşünce yapısına bağlıdır; ona en azından bir okurluk sabrmın olgunluguyla yaklaşmalıdır. Yazarlık emeğini bir kez olsun denemelerını istiyeml yeceğimiz için okurlardan hiç olmazsa dinleyicilikle yetinmeme lerini beklemek yazının hakkı olmalıdır. (1) Kadınbğımın Hikâyesl, 1972, Payel Yayınevi, 61 (3) Yahya KemaJ, 1963, 67 (3) Robinson Crusoe, çeviri: Akşit Gölrtürk, 2 cilt, Kök Yayınlan 1968, 99. • Bir adada yalnız ÖZGÜRLÜK ve özel açısından yazıdan yanayım ben; cfinleyicilik yerine de okurluğu yeğlerim. Erişilebilecek olgunluğa. bulunabilecek doğruya ancak bu yolla gidilebildiği için. Bu konuda her zaman Robinson'un masa ve sandalye yapma uğraşım duşünürüm. Ro binson'u ister bir serüvenci, ister sömurgeci emperj'alizmm bir öncüsü, ister doğayla çarpışarak yengıler kazanan insan iradesinin yıkılmaz bir örneği sayın... gene de «aygı duyarsınız ona. Tek başına bir adadadır: Korkuları, çaresizliği, yalnızlığı, pişmanhğı, acemiliği, d'eneysizliği ile. Içgüdüyle yaşamını sağlayacak ilk çalı^maları bitirdikten sonra kendisine bir masa ve iskemle yapmaya girişir, günlük tutar: «Sabah gezin timd'en sonra gene masamı yap nıakla uğraştım; bitirdim, ama • Penelopenin dokuması BİR DE Penelope vardır. Yir mı yıl ayn kaldığı eşinden vazgeçmeyen, ona bağlılığını sürduren, vefa ve sevginin simgesi, bir erkeğe en yakışıklı ve onurlu eş olarak mitoslara geçen îkarios kızı. Kendisini ve ülkesinl ele geçirmek istiyen açıkgöz taliplerini kayınbabasına dokuduğu kefenlik bezle oyalar. Gündüz dokur, gece söker, bitmez tükenmez bir uğraş biçimine dönüştürür gelinlik görevini. O mu bu kadar kurnaz, karşısm dakiler mi o kadar budaladır? Sergiler Sennur SEZER • Eşref Üren ESREF ÜREN'i tstanbulun Ser gi seyircisi pek az tanır. Istanbul'da D grubunun eski ortak sergilerinden yıllar sonra Dariişşafaka Galerisinde açılan sergi, Istanbuldaki ilk kişisel sergisiydi sanınm. Birleşik Ressamlar Seıgisinde son çalışmalarından ü^iinü gördüğümüz Üren'in son ?ünlerde Melda Kaptana Sanat Galerisinde açılan sergisi bu yönden önemliydi. Üç yü sonra, Üren'i n re simlerini toplu olarak görebilecekük. Üren, doğayla ilişkisini koparmayan, bunu savunan ressamla rımızdan: «Utanır olduk tabiattan resim yapmaya. Hele bizler ne kadar muhtacız tabiata dönmeye..» Son sergisinde de doğa çahşmaları yer alıyor. Bunlarm çoğu 196263 tarihlerini taşıyor. Sevgi Soysal'ın romanı incelenecek Türkiye Sanat Severler Demeği ve Istanbul Lisan ve Kültür Derneğinin ortaklaşa düzenledikleri «Rauf MutluayOa bir kitap okuyalım» programının üçüncüsü Amerikan Kütüphanesinde sunulacaktır. Sevgi Soysal'ın «Yenişehirde bir öğle vakti» adlı eserinin inceleneceği bu program 21 Mart saat 18.30'dadır. Taksim Sanat Galerisinde sergi açan Güner Ener'den bir resim: Analar... düzenin ağır bastığı çalısmalar yapıyor. Aynı salonlarda sergi aça n Özden Akbaşoğlu, doğa çalışmalannı, çocuk resimleri esprisiy le sürdürüyor. gisini esi Yıldız Moranın fotoğraflarıyla birlikte sergüedi. Şiir sergisine bir raslantı sonucu karar veren Özdemir Asaf, yasam içinde, şiirlerin de bir resim sergisi gibi gezilmesi ve algılanmasını amaçlamış. Dünya Kaçtı Gözüme, Sen Sen Sen, Bir Kapı Önünöe, Yumuşaklıklar Değil Nasılsın adlı kitapları yanında zaman zaman dergilerde de görülen Asafm sergide 30 şiiri var. Duysıi» Ve düşünce arasmda, kuruluğa düşmeden bilimsel ve matematiksel den. ge kurmaya özen gösteren jairin sergideki şiirleri genellikle dörtlük lerden seçilmiş. Moran'm sergisi ise 14. sergisi. «Anadolu insanının yaşammı doğa nın çeşitli yönleri içinde yansıtmak amacı»nı izlediğini söyleyen Yıldız Moran, sanat fotoğrafımn amacının da «estetik ve etik kurallardan taşmadan bu yansımayı gtrçekleştirmeye yönelik olmasıy la» belirlenebileceğine inanıyor. Moran Asaf çiftinin sergisi Ka dıköy Cumalı galerisinde. Asafıiı bir şiiri çağınyor sizi: «Sana bu güzellikler bizden kalsın / Bu günlerden bir şeyler bizden kalsın / Senden almak is terler bizi söyle / Geleni bize gön der bizde,, alsın... Salvador Pali'nln romanı yayımlandı ÇAGIMIZIN ünlü ressamlanndan Salvador Dali'nin yazdığı tek roman 6 Martta Amerika ve Ingiltere'de yayımlanmıştır. Salvador Dali'nin 1943 yılmda yazdığı bu tek romanın adı, «Hidden Faces Gizli Yüzler» dir. Bu romanın 'da ünlü ressam, «Tristan ile Iseult» efsanesini çağdaş bir yorumla ele alarak yenıden anlatmaktadır. Eleştırmenlerin görüşüne göre, ise bu, hayatla ölümün, dünle bugünün birbirıne kanştığı gerçeküstü bir eserdir. Ote yandan «Gizli Yüzler» de Dali'nin beş yeni resmi de yer almaktadır. • Ankaradan • Uzak ve birlikte GERÇEK.TE.N konuşma gibi yazı gülemez, yarattığı coşkunluğu bir yıgına ulaştıramaz, | kendi kendini değiştırerek bir Kadıköy Cumalı Sanat Galerisinde sergi açan Yıldız Moran'ın bir fotoğrafı. Moran, «Anadolu İnsanının yasamını doğanın çeşitli yonlen içinde» yansıtıyor. BEDRİ RAHMÎ EYÜBOĞLU, atölyesinin eski ve yeni öğrencüe • Giiner Ener ri her yıl bu aylarda Ankarada METİN ELOĞLU'nun bir şiirl grup sergisi açma Jcararı almışvardır: Kof demirli pencere.. lardır. Bu serginin geliriyle yurt Ener'in bir rcsmi vW."Insântt" gezilerl diizenlenecektir. •Atölyemiz» adını taşıyacak ser diline hemen Eloğlu'nun şiirini ta gilerin ilki 6 Martta Ankara Devkıyor... Demirli pencereden görü nen bir bahar dalı... Belki de adı: let Güzel Sanatlar Galerisinde Bahar geldi'dir.. Ama ben hep o açılmıştır. Her gun saat 1019.00 resmi «kof demirli pencere» ya da arasmda gezilebilecek olan sergi •dışarda bahar vardı» diye hahr 15 gün sürecektir. Bu ilk sergide lıyorum. Zaten Ener'in resimleri Nedim Günsür, Turan Erol, Orhep mısraları çağrıştırıyor... Ya han Peker, Fikret Otyam, Musta• kadınlar... bizim kadmlarımız..» fa Esirkuş, Osman Oral, Leylâ dizesini hatırlarsınız.. ya «uzun Gamsız'ın eserleri, büyük boy kop yalar, yazmalar, desenler yer alı kavak ne uzarsm engine»yi.. yor. Ener'in sergisi 9 martta Taksim Sanat Galerisinde açildı. Görün, • Asaf . Moran sis ışıklarını. haşhaş toplayanla• Savaş onu okulun kapısmda rı.. siz de türküler duyacaksınız.. yakaladı / Bir adım kala insanları • Atalay Akbaşoğlu görmeye / Ellerinden kalemini al 9 MARTTA Taksim Sanatta ser dılar / tttiler ölmeye öldürmegi açan sanatçılardan biri de Tur ye.. /Tam düşünürken vurdular.» gut Atalay. Şehir Tiyatrosu dekoŞiirde duygudan çok düşünme ratörlerinden ve «Yeniler» grubu amacını güden Özdemir Asaf, Cu kurucularından Atalay, geometrik malı Sanat Galerisinde ilk çilr ser T» Persembe tenzllâtlıdır. A GÖNÜL ÜLKÜ Gazanfer ÖZCAN (Azak Tlyatrosunda 27 ATLAS (44 08 35) Mavl Sakal 79 39). Dell Perşembe hariç, Blue Beard: Rlchard Burton her gun 21'00, Cumartesi. PaRaquel Welch Vlrna Llsl zar 18'00'de matine. Salı halka DUNYA (49 93 61) Tanrıların Cumartesi 18.00 ögrenclye tenArabaları Dokumanter film Blue Beard: Richard Burton • ATLANTIK (55 43 70 SuadiPazar 15.30. Pazartesi 2130: SlzUâtlıdır. FITAŞ (49 93 61) İyi ve Kotu Raquel Welch Vlrna Lisi ye) Ayrı Dunyalar Cuneyt de Av: Salı 18 30, Salı 18 30, • KENAN BÜKE (36 06 82 KaA IMARMARA (22 38 60 Beyazlt) Arkm Gulçin Bubikoğlu 21.30. Büyuk Dumen: Çarşamba Çin fllml dıkoy) Tombala Salı haMavl Sakal Blue Beard: Ri • SİNEMA 63 (55 10 84 K.Yall) 18 30 21.30. Cuma 15 30, 18,30; EMEK (44 84 39) Rüzgâr Glbl riç. her ^ün 21.30. Cumarteal, chard Burton Raquel Welch Cumartesı 18 O de. O Baş Belası Lino Ventura Geçtl Gone With the Wlnd. Pazar 18.00. Perşembe suare. Cu Virna Lisı Jacques Brel • KENT OYUNCLLARI (4« 35 89 Clark Gable Vlvlen Lelgh martesl matine tenzllatlıaır 46 35 34 Harbiyel Hayattan 4 TÜRK YAZARLARI (21 56 81) ELHAMRA (44 22 36) tntlkam A MURAT (24 05 56 Şehremini) • SUADIYE (55 52 95 Suadiye) Yapraklar: Pazartesl. Cunıa. Yanaşma Cüneyt Arkın Yanaşma Cüneyt Arkın cılar The Revengers: WılllK. M. Paşa) Ögretmen. PerşemCumartesı 21,15: Çarsamba 15,00 Meral Zeren Meral Zeren am Holden Susan Hayward be hariç, her gün 21.30. Cumar 18,15, Cuma 18,15: Cumartesi LÂLE (44 35 95) 002 Hızll Ka A İPEK (22 25 13 Çemberlitaş) Üsküdar tesl. Pazar 18.30. arşamba 15.30 18,15; Pazar 18,15 de matine. Seytan Diyor kl Les Novl yakçılar Franco Franchl da matine ces: Brigltte Bardot Annle • SUKAR (33 06 18) Seks ve Ka A GÜLRİZ SÜRURI ENG1.N t'KZ • NEJAT UYGUR (22 41 14AkCiccio Ingrassla rete Rika: Çin filmı Girardot ZAR (45 54 26 Ayazpaşa) KaSARAY (44 16 56) Ayrı Dünsaray) Ümıt m. ! :• ır. i • P*n Pazartesl hariç, hergun yalar Cüneyt Aricın Gulçln • ŞAFAK (22 25 13 Çemberlltaç) • ÜSKÜDAR (33 24 75) Karetecl şembe hariç. her (rün 21,30. PaCaniler Çln filml 18 30, Sah, Çarşamba 21.30. Çar tyi ve Kotü Çln fllml zar 18.15' de matine. Bublkoğlu şamba 15.30 da matine. Ögren A SEZER SEZFN (36 51 51) Mart SES (45 24 16) Şaroplyon KarFatih cıye her gun tenzllâtlıdır. Bakanı Komedl 2 bölüm. Çar desler: Çln filml TİYATRO • BEŞ BASAMAR (47 36 39 • şamba barlc. her eün 21.30. CuSİ.VEPOP (44 22 54) Küçük RENK (21 15 tntlkamcılar Şişll Omlt Tlyatıx»unda) Sey t DEVLET OPERA Te BALESI martesi 18.00. Pazar 15.30 da Kahraman The Little Ad A The Revengers: 25)Wllliam Holtan Aidı Göturdu. Polısıye Ku(49 19 00): 18 00 Opera Cavalmatine. venturer: Mark Lester den Susan Hayward medl. Salı barlc her eün 21.30. • BAKIRKÖY KOMEDİ (71 82 72) leria Rustıcana Palyaço YENİ MELEK (44 42 89) Vahş! A SUR (23 67 12 Topkapı) İnÇarşamba. Cumartesi 15.30, Pa| RARBIYE (40 77 20 Ceza KaHacamat Nlyazl Salı hariç, Karetecl Danlmarka'da Çln tikamcılar The Revengers: zar 18.30 nunu Komeal 3 blum: Pahergun 21.15. Pazar 15'de mafllml Wllllam Holden Susan Hayzartesl hariç. hersun 21.00. Pa • GENAR MÜZİKAL KOMEDİ tine. Çarşamba tenzllStüdır. ward zar 15 30 da matine. Çocuk oyuÇocuk oyunu: Ben Çalmadım Şişli (44 14 93 Alkazar) Anahtar A HAKAN (23 42 33 K. Gümnu Haydut Karabulut: ÇarÇarşamba 14.30. Pazar 11.00'de. Dellğl Müzlkll. baleU Komeruk) Ayrı Dunyalar Cüneyt şamba 14.30. Pazar 11.00de. A KENT (47 77 62) Mavi Sakal • ORHAN ALKAN (38 08 21 • dl 3 perde. Salı hariç ner gun Arkm Gulçin Bublkoğlu Blue Beard: Rlchard Burton Kadıköy) Kaynanam ve Ben ft YENİ KOMEDI (44 04 U9) &lş 21.30, Cumartesi 18.30. Pazar Raquel Welch Vlrna Llsl Müzlkal Komedl 3 perde PerMasalı Oyun 2 bölüm Salı 15,15 de. Rastıklı Razlye: MuBakırköy şembe hariç. her üün 2130 Car• KERVAN (46 65 01) Yanaşma • İN"CİRLİ (71 07 25) İkl Karıll hariç her gün 21.00'de. Pazaı zikal Komedt 3 perde. Cuma samba 1500. Cumartesi. Pazar Cuneyt Arkm Meral Zeren 15.30'da. 21.30. Çarşamba. Cumartesi 1515 Koca Lando Buzzanca Pazar 18,30 da matine. PerşemA KONAK (48 28 06) Kuçük Kah 1730. Çarşamba tenztlâtlı balk Hayat» Sevellm ^ Cocuk oyu • PINAR (23 82 50 Merter) be halk günü. Pazartesl. ç»rraman The Little Adventustinüdür c u : Çarşamba 14,30 ve Pazar Umut Dünyası Tarık Akan şamba ve Cuma öğrend günü • BÜYÜK TİYATRO (26 48 09 . rer. Mark Lester 11.00'de. Neclâ Nazır düi. Sehzadebssı) Kısmet Çeşmesl: • SİTE (47 69 47) t ÜSKÜDAR (33 03 97) Merhaba TINAZTEPE Tarthl Kostttmia. çateılı ort» • ŞAN (40 67 92 Elmadağ) Ya A yon Kardeşler(71 65 18) SampiAnneciğim Oyun 3 Bolum: • PEKCAN KO5AR (46 94 89 Çin fllml ovunu. komedt 3 perde: Pazarnaşma Cüneyt Arkın MeCuma hariç. her eün 21,00. PaSİ5İ1) Yaşamak Guzeı Sey tesl hariç hereün 21.30. Pazar ral Zeren 15.30'da Hayatı Sevelim ÇoKomedl a bolum: Salı. PerşemKadıköy 18 OO'de matine Salı halk günll. cuk oyunu ççarşamba 14.30 ve • INCİ (40 45 95 Pangaltı) Yabe nanç. Çarşamba 15.30 ve 18.30 Pazar 11 OO'de naşma Cüneyt Arkın MeAS (36 00 501 Erkek Dfdığln Cuma. Cumartesi. Pazar 18.30 • HALK TİYATROSU: Bestktas ral Zeren Ne Çalar The Naked Cello 21.30. Pazartesl 21.30 Spor Cad. Akaretler Madt Ce• KADIKÖY (36 31 21) Soytan I ando Buzzanca • TAN (48 07 40 PanEaltı) Sam vat'ın «Kutnpradur Oyunu» PaOyun 3 bölum Pazartesl, Salı • rEVKIK GEI.ENBE (33 06 19 KFFS 136 0,1 62) Belâlı Damat plvon Kardeşler çin filml zartesl. Salı. Cuma 21J30: Çarhariç. her gün 21,00. Pazar 15 30 Üskudar) Aşka Zaman Yok İt Can Be Done Jack Palanşamba. Cumartesi 18.30 • 21.30. A AS (47 63 15 Harbiye) Tanrıda matine. Komedi 3 perde Salı hariç her re Bud Spencer "arar 18.30. ların Arabaları Dokumanter gun 2130; Pazar 15.30 da mai FATİH (22 01 71) Ömür Satan FEZA (36 03 62) Avrı Dun5"afilm tine • YENİ İSTANBUL TİYATROSD Husam Çelebt Komedl 2 perlar Cuneyt Arkın Gülçln (4S 54 28 Ayazpaşa). Selade: Pazartesl hariç. hergun • ABDt'RRAHMAN P.'LAT (Î7 Beşiktaş Bublkoğlu mnnaleytüm Komedl 3 per21,00, Pazar 15,30 da matine. 10 82 Kadıköy) C dere. Salı < de: Salı harlç; hergtfn 2115: • MtSTIK (46 15 14) 1 BunaKADIKÖY (37 15 97) Şertan hariç. ber Eün 21.3ı arşamba. CRrşaraba 18 15: Cumartesi: PaNOT: Şehlr Tiyatrolannda her lım Angels Burn Their Diyor ki Les Novices: BrlCumartes) 17'de zar 15 00 de mattne. yer 5 lira, öjrenciye 250 Wlngs Najda Tiller. 2 Es^itte Bardott Annie Girardot • ÇEVRB TİYATROSU < Metln S« knruştur. rar Yuvası Puppet on a ChaKAFKAS (37 43 68) Yanaşma rezU. Altan Erbulak 23 27 79 ln Bsrbara Perklns Cuneyt Arkın M<"ral Zeren k ALİ POYRAZOĞLÜ (49 58 52' Koca M Paşa). Del' Uell T e KENT (36 96 12) Komşudakiler • YILDIZ (47 63 42) Yanaşma • Amerikano. Pazartesl, Çarşampeli: Pazartesl. Salı arıc. her The People Nert Door: Ell WalCuneyt Arkın Meral Zeren ba, Perşembe. Cuma, Cumartcgün 21.15 de. arşamı ı. Cumar Cumhurlyet 535. • 5 4 0 lach Julie Harris si 21.30: çarşamba, Cumartesi. • YUMITRCAK 140 22 27) Ayrı fesi. Pazar 15,00 de mntlne. 740. • 7 5 0 . • Reşat OCAK (38 37 71) Namus BorPazar 15.30'da matine. CanaDıinyalar Cuneyt Arkm • NİSA SEREZLİ • TO1.GA AS Hamtt 525. • 535. cu Turkân Şoray Hakan var Cafer: Pazar 18,00 de maGulçin Bublkoğlu KINER (47 18 86 SİSİ1 Ümlt) Aziz 5 0 0 •• 5 1 0 . Balamir tine. Hersrün suare ve matınf Paşaların Paşası. Çarşamba 5 9 0 •• 600 Napolvon Aksaray OPER\ (36 08 21ı Çin Şeytanı oğrencl ve öfn>tmene. Perşem15 30. Pcrsembe 18.30. 21.30. çu 24 ayar 73.50 •• 74 00 • BULVAR (21 35 78) Yanaşma Çin flüni be halka tenzllâtlıdır. ma 21.30. Cumartesi 15.30 »e 22 avar 67.50 •• 68 00 Cuneyt ArUın Meral Zeren REKS (36 01 11) tntikamcılftr • GALERİ (Zeliha Berksoy Ak 21 30. Pazar 18 30 21 30. • GÜNEŞ 121 61 40) İyi ve Kötu The Revengers: Willlam Holtuna Tiyatrosu. 49 56 52 Kü K.4YIP IETT kartımı kayCln fılmi den Susan Hayward Cük Sahne) Lola Blau: Paza, » VİHAT F.R8AS (36 16 70) Daoı• KRİSTAL (21 57 66) Kadın SÜREYYA (36 06 82) Komçutesl. Perşembe. Cumartesi 18 30 bettim. Hiikümsüzdür. dakl Muhallf. Salı harlç. her Dediğln Phillppe Leroy dakiler The People Next DoCarsamba. Pazar 21.30 Salı Vedat Ahsen COŞAR sun 21.30 Çarşamba. Cumarte• YILDIZ (21 11 37) Mavl Sakal or: Ell Wallach Julle Harris | DOSTLAR (47 04 08) Azizname si 15.30, Pazar 18.30, Çarşamba • Cumhuriyet • 2317 Beyoğlu Bugün... Bu gece, Günün kitapları tanrıların arabaları ERICH VON DÂNIKEN ÎÇTİHATU GEREKÇEIİ Uzay konusunda taklit edilemeyen 175.000 satıjla rekor kıran kitap KANUN DIŞI YAKALANAN VEYA TüTUKLANAN KİMSELERE TAZMtNAT VERJLMESİ HAKKINDA KANUN ŞERHt MKHMET HAMMN 8URLU Blths Ağırceza Mahkemesı Başkanı *** Kitspta her madde teferruath olarak «çıklanmış olup, gerekçe ve çoğu yayımlanmamı» lçtlbatlar madde altıoa konulmustur. Aynca kitabın «onun» dilekçe, blllrkiş) v* naip Haklm rapurlan ile karar örneği de eklenrnlsttr. Vazanndan ve Ankara'da Zafer Çarşısı Doruk Kitabevinden, temln edilebillr. 114 sahtfe m llra ERICH VON DANIKEN YILDIZ LARA DÖNÜS Uzaydan üstün yaratrkların geli]iniı inceleyen eser. Tonrıların Arobaları'nın devamı 150 SORUDA SOSYAL SİGORTALAR V A 2 A N G O R B O Z B R S A N Sosyal Sigortalar Kuruıou lstanbuJ thöyarhk Sigortası 2. Hndürü 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanıınu'nda vopılan en son defişiküğe göre: 1 İş Kazalan ile Meslek Hastakkıan. 2 Hastalık, 3 Analık 4 Malullük Yaşlıhk ve ölüm. sigr.rtaıan kollanndar) sıgortalılaxa ve hak sahlplenne ağlanar varcınılare ve Sosval Sigortalarla ilgili çeşitli (conulars i n INJ suallc cevabı misallerle açıklamalar, müraoaaı usulıen Bütün Jdtapçılarda Fiyaü 15. TL. A LTIN