26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMmmÎYET 8 Mart 1973 urdumuzdaki büyük çelişkilerden biıi de, ümmetçi dünya göriişünü benimsemiş kişilerin, kendilerini milliyetçi olarak tanıtma'i başarmalandır. Hele bunların kendilerini Atatürk milliyetçisi» olarak tanıtmalan ise Uatürk devrimlerinin ruhuna aykındır. Ne yaık ki bu görüşte olanlar, bir «körebe oyunu» lynadlklarının ayrımında da değillerdir. Gerçekte ise miüiyetçilik, ümmetçiliğe tep;i olarak doğmuştur. «Atatürkçülük Uzerinc"e ^orumlar ve Çağdaş Uygarhğa Katılma Soruıu» konulu bir konuşmasmda (1) Prof. Doğan, {uban bu konuya değinmektedir: «...müliyet;ilik ve layikllk, Ummet ve şeriatin reddidir.» Doğan Kuban, sözkonusu ettiğimiz bu büyük ;elişkiyi çeşitli örneklerle ortaya koymuştur mdığımız konuşmasmda. Gerçekten, Cumhuriyet tarihimiz nesnel bir röntemle incelenirse, Atatürkçülüğün, ümmetçi Mr dünya görüşüne bir tepkl olarak doğduğu açıkça görülür. Hatta denebilir ki, Atatürk'ün savaşı emperyalizme karşı olduğu ölçücfe ümmetçiliğe de karşıdır. Nitekim Atatürk dış düşmanlardan çok, bu iç düşmanlarla savaşmıştır. Atatürk devrimlerinin temel amacında, ümmetfi bir görüşten «millî bir devlet»e yöneliş vardır. Bu yöneliş, Büyük Önder'in tüm sözleriyîe biçimlenmektedir. öncelikle hilâfetin kaldırılması, öğretitnin birleştirilmesi bunun en somut kanltıdır. Oysa zaman zaman ümmetçiler, kendilerini maskelemek lstediklerinde «Atatürk milliyetçiliği»nin geniş anlamma sığınmaya çahşmışlardır. Çevrelerinde inananlar da bulmuşlardır. Aslında bu çelişki, kaba çizgilerle bile gözden kaçacak gibi değildir. Ne ki, toplumumuzda. lnancmın sorumluluğunu taşıyan insan çok azdır. f Olaylar ve götüşler BÜYÜK ÇELÎŞKt Adnan BİNYAZAR yor Kuban: «Acaba yüzyıllarca kendini ancak Müslüman olarak bilmiş bir toplum, ne kadar sürede mület haline gelip üretici olabilir?. (2). Ne acıdır kı, Cumhuriyetimizin 50. yıbna yaklaşmakta olduğumuz 1973'lerde bu sorunun yatııtı açıklıkla verilmemiştir. Oysa Batı'nın ileri düşüncesi. bu çelişkinin smavım vermiştir sanırım. Bıınu bir örnekle açıklamaya çahşalım. lemci, deneyci yöntemi, dînsel dünya görüşünün doğmatik yöntemini ortadan kaldırrnıştır. Böylece insanın insanı uyutması, aldatması diye bir dunım kalmamıştır ortada. Gerçeğe; araştırmalarla, deneylerle. gözlemlerle vanlır olmuştur. özellikle «makine devrimi»nden sonra ise insanlar arasındaki gerçek bağlantı ekonomik etkenlerle sağlanmıştır. Sanınm çağımız, dünyanın ekonomik yönden değerlendîrilmesi, eleştirilmesi çagıdır. Uluslar, güçlerini ekonomik birikimlerinden ahyorlar Dünya böylesine çağ çağ değişmişken, değer yargılarından baştan sona değişmeler olmuşken ümmetçi dünya Rörüşünün Ortaçağcı kafasının ne denli gerilerde kaldığı açıkça ortadadır. Bu ölçülerle insanı etkflemenin, on» larla btrlikler kurmayı düsünmenin çağ dışıhğı da bilinmektedir. Kuşkusuz, Atatürk'e gelinceye değln hümanist düşüncenin ne olduğu bilinmiyor değildi yurdumuzda. Ne ki hümanist düşünceyi insanımızın yaşamına katan kişi Atatürk'tilr. Ümmetçilerin, O'na karşı olmak için O'na sığınmak istemeleri, Atatürk'ün, bu insanı değiştirme gücünden gelir. Atatürk, yurdumuzda millet olma bilincini kıvılcımlandıran ilk yönetlddBr Kısa sürede saltanatın yerlnl Cumhuriyet, hilâfetin yerini araştırmaya, deneye, gözleme dayanan müsbet düsünce almıştır. Atatürk, hiçbir zaman dini, «devlet»in üstünde bir güç olarak görmemiştir. Bugün ümmetçilerin O'nun gölgesinde O'na saldınnalannın nedeni bu gerçekle açılrlanabilir. Ümmetçi ne denli Atatürkçü görünmeye ça lışırsa çalışsın, devrimci güçler onun bu ayak oyunlarım yutmayacaktır. Türk aydım, Türkiye'nin büyük çelişkilerini görecek bilınce ulaşmıştır. Ümmetçinin. Cumhuriyet tarihimizin başından beri, toplumlan birbirinden ayırma çabasında oldugunu bilmektedir. Uluşal bilinci ve toplumsal birligi sağlama yönünden Atatürk'ün, ümmetçiliğe çağdaş bir tepki olduğu da tartışılmaz bir gerçektir. Ama bütün bunlara karşın ümmetçiler. ne yazık ki cadı kazanlan kaynatmakta etkili olmaktadırlar. Uçakltır Çarpışırken ransa'nın Nantes kenti yalanlarmda iki îspanyol uçağı havada çarpıştı. 63 kişi öldü. Uçaklardan biri tümüyle parçalanmış. içindekilerden kurtulan olmamıştı. îkinci uçak yaralı olarak Fransa'nın Cognae aükert havaalanına zorunlu iniş vapabildi. Olay üzerine büyük hava sirketleri Fransa üstüne seferîerini durdurdular. F Sınav Geçiriyoruz Atatürk milliyetçisi olarak görünmek isteyen ümmetçüerin içtensizliğini, yine Doğan Kuban'ın bir örneğinden yararlanarak göstermek istiyorum. Ümmetçilerin tümü öz Türkçe akımına karşıdır. Oysa Atatürk, dil devrimini öncelikle ele almak gereksiniml duymuştur Nerfen? Kuban'ın konuşması. buna da açıkhk getiriyor. Atatürk devrimlerinin »emel amacını «milleti gerçeklestirmek» olarak çaptayan Kuban, millet olma bilincin) varatma vönünd=n dilin etkisini söyle belirtiyor: «Milleti tanımlayan en böyflk faktör dildi övlevse Türkçenin başka dillerin boyunduruğundan kurtulmus, annmış ve günümüz uygarlıgını ifade eden bir dü olması gereklldir ..Halkın gerçekten kendlnln olan bir idareye katılmast kendl konuştuğu dîlln egemenliM ile olabilir.» (3). Söz konusu ettiğim durum bir içtensizlİSİn ve kargaşanın sonucudur Türk insanı büyük bir sınav geçiriyor günümüzde Kimin kim. neyin ne olduğunun bilinmesi sınavldır bu. Büyük çelişkiler karsısmda ölçümüz nesnel değerİendirme olursa bu sınavdan da başanyle çıkacağımızı sanıvorum. (1) Atatfirk Konferanslan IV, Türk Tarih Karnmn, Ankars 1971. 8. IS5 (2) Adı geçen vapıt. s. 183 (3) Adı gfçen vapıt. s. 179 Millet OlmaBilinci Dünya düsünce tarihinm önemli olaylannın geçtiği Avrupa'da da milletleşme bilincine eren insanlarm karşısına çıkan ilk örgüt, yasama ve yürütme yetkilerini elinde tutan kilise olmuştur. Aslında miüetlerın olusturtfuğu «devlet» yoktur ortada. Bu tür «devlet»tn tüm yetkileri kilisede toplanmıştır. O dönemde kilise, doğmatik düsünce biçimiyle, gelişmeleri yasaklayıcı bir örgüttür. örneğin Galileo'yu engizisyon karşısına çıkaran kilisedir. Aslında Ortaçağ Avrupasının «kilise devleti»yle ümmet anlayışına dayanan birlik arasında büyük bir aynm yoktur. Her ikisi de gelişmeyi önleyicidir, ileri'den yana değildir. Avrupa'da, sorunların çözümünde ve gelişmenin hızında dinsel görüjü yetersiı görüp, lnsanı her şeyin ölçüsü sayan hümanizma akımı, «kilise devleti>ne tepki olarak doğmuştur. Bu akım, değer yargılarını baştan sona değiştirmiş, toplumu millet haline getirerek onu «üretici» yapmıştır. Hümanist düşüncenin araştırıcı, göz Görüşümüzü açıklamak için, bu konuda en ahşılmış bir soruyu sormak yerinde olur sar.ırım. Niçin, milliyetçilik, ümmetçilikle bağdaşmaz? Her şeyden önce millivetçilik, millet egemenliğini temel ölçü alır. Ümmetçilik İse en başta «milleUi yadsıyarak, onun yerine ayr.ı dine inanan halklar topluluğunu koyar. Kuban'ın, yukanda söz konusu ettiğim konuşma»ının bir yerinde geçen bir sorusu, bu çelişkiyi yansıtması yönünden çok ilginçtir. Şunu soru IRKÇI, TÜRANCI ATATÜRK! OKTAY AKBAC Evet Hayır Konut Sorunumuz Çıkmaz Yolda • ilkemizde 1962 yılında, yaI I ni ekonomik sorunlar ü™ zerinde ciddi tartoşmalar basladığından bu yana ügllılerCP kabul olunan gerçek şudun Konut yapımına vanuş bir yaklaşımda bulunuluyor. Hem Konut yapımına fazla para harcaruyor ve hem de yeterı üadar konut yine de yapüamıyor. Çünkü hem konutlar pahah vapılıyor ve hem de lükse kaçılıyor. Bunlar doğru olmakla benber konut vapımjıı çıkmaza sokan en önemli etkenlerden başlayarak, konuyu bir başka derinlikte almakta fayda vardır Pizce konut yapımının çıkmaza girmesinin genel ekonomik hu kuki ve teknik olmak üzere üç bü yük grupta toplanan önemli nedenleri vardır. Bu yazımızcla genel ekonomik nedenle söze başlcyacagız. Â tatürk'ün ırkçı, Turancı olJuğunu bilir miydiniz? öyleymiş!.. «Ne mutlu Türkum diyene» sözünü söylediği için! 1931'de bir dergi çıkarmış, Soyadı Yasası çıkınca, o derginin adı ünlü bir ırkçımızca benimsenmiş. îşte o dergi Türkçülük hareketini başlattırmışmış! Atatürk de 1933'te bu sözü «öyleyerek o akıma katılmış! GEREKSİZ NÜFUS YIĞILMASI, BÜYÜK KENTLERDE ARSA FİYATLARINI, AYA GİDEN ROKET HIZIYLA YÜKSELTMEKTE. PAHALI ARSA İ S E LÜKS KONUT YAPIMINI KÖRÜKLÜYOR Arslan Başer KAFAOĞLU kentlerde bugünkü teknoloji ile başa çıkamayacagımız sorunlar dogurmaktadır. örnegin bugün trafik probleminin Istanbul için çözüm yolu kaVmamıştır. Çözüm yollarından biri sayılan Boğaz Köprüsü büyük ölçüde kaynak yemesi bir yana, birkaç yıl sonra yeni Boğaz Köprüleri gerektirecektir. Şshirde durgun pis suların biriktiği HaUç Kurbağalıdere olduğu gibi kalmaktadır. Vçte iki oranında semtlerin kanalizasyonu yoktur. Ankara'yı ise kışın «duman ve zehirli gaz» kenti diye anmak belki yanlış olmaz. Izmir Körfezi kokmakta vî esaslı bir tarama gerekmektedir. 1. ve H. Beş Yılhk Planlar hizmet maliyetlerini arttıran bu gibi nüfus yığınlaşmalanna seyirci kalmıştır. Anlaşılan gelecekteki yıllarda da buna seyirci kalınacaktır. I. ve IL Bej YUlık Planlar da 3 büyük kentimizin bu temel dertlerine hiç bir önemli harcama (Boğaz Köprüsü dışında) yapılmamıştır. Ama bıçak herhalde kemiğe dayanmıştır. III. Plân döneminde Kamu hizmetlerine 8 milyar lirahk yatınm yapılacağı ifade edilirken (Tablo 104), sadece tstanbul'un su işi için 2 milyar liralık projeler söz konusudur. Geçmişte seyredilerek. kenarda bırakılan sorunlar bugün el kol bağlayan engeller olarak karşıırnza çıkmıştır. Artık tstanbul'un su. Ankara'nın zehirîenmesi sorunlan ertelenemez. Hükümetler bu sağlıksız nüfus yığılmasına seyirci kalamaz. Ancak, III. Beş Yülık Plan'da nüfus yığılması konusunun bütün önemiyle bellrlenmeyiîi geçmiş 10 (Planh Yılda) yapılan hatalann küçümsenişi ve ileride de bu konuya önemle parmak basılmayışı baîimıza büyük lşler açacağa benzemektedir. Bir plan hem 1955'te Istanbul'un nüfusunun l%â. müyon olacağuu belirler ve £em de ciddi h harcama adıoıj^atmaşsa. o plar nın kasd! bir ımutmâ" içinde otduğunu söylenmesi hiç de insafsız bir niteleme olmayacaktır. Gereksiz nüfus yığılması büyük kentlerde araa fiyatlaruu aya giden bir roket hızı ile yükseltmektedir. Arsa pahalılaşması her ülkede olağan bir şeydir. Ama son yirmi, otuz yılda özellikle Ankara ve Istanbul'da arsa fiyatlanndaki yükseliş dünyanın hiç bir yerinde raeydana gelmemiştir. Gerçekten her yerde arsa fiyatlan yükselişi değişik olmakla beraber 1942'den bu yana arsa fiyatlarınm bu iki kent te 2.000 misli arrbğı semtler olmuştur. Arsanın pahalılaşması iki sonuç meydana getirmektedir. Bir Şöyle yazmışlar «Ülküdaşlara» adh bir yazıda: «O zamanlarda Devlet Başkanımız Atatürk, nutuklarında gururla "Ne mutlu Türküm diyene* şeklindeki sözleriyle övünüyor, buna karşıhk diğer idarecilerin icraatı ise ters yönlerde gelişerek Türkçülüğün kösteklenmesine çalışılıyordu. Daha sonralan bu gelismeler neticede Türkçülüğün, Cumhuriyetin lkinci Devlet Başkanı olan 1 1 . Adam" tarafından mahkum edilmek istenmesine kadar varabilmişti.» Yani anlayacağınız Atatürk, bu dergide toplananlarla aynı kafada bir ırkçı, bir Turancı imij; tnönü ise, komünistleri işbaşına getirip türkçüleri ezmiş. Bu ünlü ırkçının admı taşıyan dergide «Bozkurt Atatürk» adlı bir yazı okudum. Bu yazıyı yazana göre, Atatürkçü görüş, yani Kemalist devrim ırkçı, Turancı bir akımmıj. Bu yüzden de Türkçü Toplumcular, Atatürk'ün mirasına her zaman sahip çıkacaklarmış! Bu güzel yu'rdu bölenlerse hümanist geçinen kozmopolitler, Anadolucular, yeşil komünistler ve sınıf kavgacılan imiş. Türkçü toplumcular, yani ırkçı, Turancı, aşırı sağcı, bağnaz düşünceli kişiler ise «Atatürk ihtilâlinin çerileri» imişler Atatürkçülüğü yozlaştırma yanşı günden güne hızlanıyor, biliyoruz. Ama bu kadannı kimse ummazdı: Atatürk ırkçı, Turancı olsun, Toplumcu Türkçülerce bayrak kabul edilsin. Neler oluyor neler! Ortahk boş samhyor, blraz da ondan. Atatürk devrimcileri bir süredir seslerini çıkaramaz olcrular. Üniversitede, basında, kamuoyunda Kemalist devrim ilkelerini savunmak bir yüreklilik haline geldi. Bir karanlık çöktü, kuşkular, korkular, umutsuzluklarla... O zaman meydan, tutuculara. Rericilere, fanatiklere, ırkçılara, halifecilere, şeriatçılara kaldı. Bunlar da göz boyamak için Atatürk'ü kendi yanlanna çekmek yansına giriştiler. Olabilirmiş gibi!.. «Dalkavuklar Gecesi» kitabını okumuş muydunuz? O Unlü ırkçımız bu küçük kitabında Atatürk'ü ve çevresini yermiştir. Irkçı, Turancı yayınlarda Atatürk hiç bir zaman benimsenmemiştir, düşüncelert hiç bir zaman d'esteklenmemiş, ilkeleri, devrimleri savunulmamıştır. Türk asırı sağının iki ağır basan cephesi, ırkçı Turancılar ve şeriatçı padişahçılar Atatürk'ü en büyük düşmanları saymışlardır. Zamanına, yerir.e göre bu duygulannı kâh açık, kâr kapah biçimlerde belli etmişlerdir. Ama bakmışlardır ki, Atatürk sevgisini yenmek, yoketmek olanak dışı; o zaman Atatürkçülüğü yozlaştırmak yolunu tutmuşlardır. Sonunda ırkçılann, Turancılann bayrağı haline getirmekten başka çare bulamamışlardır! tçlerinden diş bileyerek, Mn rfuyarak, yazdıklarımn, dediklerinin bir noktasına bile inanmayarak... önümde o dergi var. O ünlü ırkçımız «Sağcı biziz» diyor, «Türkçüler». Başka bir ırkçı da, hem ötekinin kardeşi ise • Biz sağcı değil, türkçüyüz» diyor. Nasıl oluyor bu çelişme, biri sağcılar türkçülerdir derken, öbürü «biz sağcı değil, türkçüyüz» buyuruyor! lkinci yazara göre Cmmetçilik «sağcılık» tır. Oysa önceki yazar ümmetçiliği «beynelmilelci» saydığı için sola iter!.. îşte aynı dergide yer alan iki yazı, hem de ırkçılık propagandasına ömürlerini vermiş iki kardeşin birbirini tutmaz yazılan... Önce kendi aralannda karar verseler, ırkçılar, Turancılar sağcı mıdır, nedir? Atatürk öylesine açık biçimde düşüncelerini, görüslerini belirtmiş ki, kimse onu yozlaştıramaz, bozamaz, değiştiremez. KemaUst devrim ilkeleri ortadadır. Bütün söylevleri ortadadır. Nasıl bir devlet kurmak istediği ve kurdugu ortadadır. Gülünçtür O'nun ırkçı. Turancı olduğunu üeri sürmek. Yıllar yılı Atatürk'ü, Atatürkçülüğü kendine en büyük düşman bil, dergilerle, kitaplarla sürekli olarak Atatürk devrimlerine karşı çık .. Sonra da Atatürkçülüğü ırkçılık sayarak bir garip, bir gülünç yozlaştırma politikası tuttur... «Dalkavuklar Gecesi» nden yozlaştırma politikasına!.. Kırk yılda epey üerledi bizim ırkçılar, Turancılar!.. yandan pahalı arsaya ucuz konut yapımı kurtarmadığından konut standartlan pahalı ve lüks tutulmaktadır. Öte yandan ise sahibine ait olmayan arsalar üzerinde VP kentlerin uzak yerlerinde adına gecekondu denilen konut yapımı, başını alıp gitmiştir. Aslında ucuz konut olan gecekondular ağır şehircilik maliyetlerini dogurmaktadır. Kentlerin uzak ve tılaşılması zor yörelerine elektrik, su kanalizasyon götürülmasi kaynaklarımızın israfı demektir. Adaletsiz Dağılım Konut yapımıru çığnndan çık» ran ikinci temel eKonomık neden aşın derecede eşitsiz ve adaletsiz gelir dağıhmıdr. Aracı kazanç ları, uretime direkt olarak girmeyenlerin kolay kazançlan lüks ve israfın en büyük kaynağı olmaktadır. Yüksek geUrler, kredl mekanizması ve bankacıJık hizmetlerinin elverişsizliği nedeniy le, sınai yatırımlar yerine lüks konuta, devlet başkanlanna lâmaHkânelere gitmektedir. lif dtizeyi bi^den çok yüksek tsveç'te en yüksek tconut biriminin yararlı olanı 105 metre kareye geçmezken, Türkiye'de 165 metre karelik konutlan alıcıya beğendirmek problem oluyor. Büyük kazancın yapacagı en büyük israf muhakkak ki, konut alanıdır. Malikâne gibi evlerde oturmanın vereceği ruhsal doyumu elbette başka bir tüketim alaru veremez. İki gundür gazete sayfalannda ayrıntıları okunan bu olay, yürürlükteki insafsız bir mekanlzmayı açıklama ve öğrenme fırsatını verecektir. Geçenlerde Sina çöllerinde bir Libya yolcu uçagı düşürüldü. Olavın vüzevdeki nedenlerine baktıgınız zaman. açıklamalar kolaydi Libya uçaSı fırtına vüzünden tsrail sınır çizgisini asmıstı îsrail pilotları. Libvs volcu uçağını göriİTiee Htes açmıstarrlı Ve fada pstlak jrermtstl. Bu vüzevsel nerienler dısında. kökene indi5inİ7 zaman, OrtadoSu'daki petro! savasını eörmek olanaSı doguvordu. îsrail. OrtadoŞu'da Arap petrollerini kontrol eden biivük ekonomik kudretin vurucu eücü eibi himave edildikçe, Arap dünvasında iç ve dış çatışmalar sürdükçe ve sürdurüldükce. masum insanlann hayatına kıyılmaya devam edilecekti. Peki. Nantes y5re!erinde havada carpısan iki îspanyol uçaŞındaM insanlar riçin ölmüşlerdi? Bu olaym da kökenine bakınca ekonomik nedenlert görüvoruz. Her şey Subat ayı içinde Fransız Hava Trafik Kontrol Memurlan Sendikasının greviyle başlamıştır. ÇaSıml?da hava trafi&i vogunla?tıkça voSnnlaşmakta. büvük hava M manlanna inip kalkan ucaklann savısı arttıkça artmaktadır. Bu limnnlarda trafiBi vönetmek, sorumu büvük bİT lstir Yapılacak en küçük bir hata yüzlerce yolcunun hayatına malolabiHr Bunun Jcindlr ki. hava trafik memurunun bası dine olmalıdır. Hava traflk kontrol memurlan gpcim dertlerinden boîulUTİarşa. vaptıklan l?e saSlıkli bir dikkat cösteremez. an kovani gibi isleven hava' trafigini arapsaçına döndürür. eöklerde ucak tokusturmaya baslarlar. Fransız hava trafik memurlanmn ücretleri vetersizrfir Genel bir kıvaslamada piln+lardan dört misli dahs az ücret aldıklan görölmektedir. Bu durum karşısında Fransız Hava Trafik Kontrol Memurlan Sendikası grev karan almıstır. Bunun üzerlne Fransız Hükümeti Snünde iW yol açtlmıştır: Ya trafik kontrol memurlanmn lsteklerine «evet» demek.. Ya da bir baska çare düsünmelc. • Fransa'da sagcıiann ortaklıBı iktidardadır. Bu IVttrtar, trafik kontrol memurlanmn istekierinl kabul etmektense, orduvu yarrfıma çaSırmavı daha akillıea bulmustur. Fransız Hava Kuvvetleri. «dvil hava trafiSini yBnetmeic üzere emir almiî=tiT Nc var W ««kerlerin dvfl hnva tmfiBlni yönetmekte tecrübeleri eksiktir. Fransa Hava Kuvvetleri K'irmnv Raslranı tHe\rt7vnnda hir sçıklama vaoarsk. a«ker görevlilerin sivil gereklere uyacak tecrübelerl olmatfıSını belirtmistir tlluslararası Pilotler Federasyonu durumu tehlikell eBrdüfiünü «5vlem1ştir: AmerikaMan başlavarak, büvük uçak sirketlerine sahip ülkelerin Pİlot senrlikalan dummun safcıneaianna dlkVati cekmişlerrlir. Ne var ki, bu uvarmaların hiç biri dikkate'alınmamıstir Fran«ız hava trafik kontrol ntemurlannın flcretint arttırmamak ve grevi kırmak pahasma. insanlann hayatı hiçe sayılmıştir. Sonuçta Fransa'nın Nantes kenti yakınlannda 63 kişinin ölümüvle sonuçlanan kazaya kadar vürümüştür bu iş... Kazadan sonra da bötün bövük uçak şirketleri Fransa'ya seferlerip* durdurmuslardır. ( • Görüldugfl gibi bir uçak kazasmı deşince altmdan bir ekonomik sonın çıkıyor. Fransa'da blr kısım adamlar. Geretlerîni artttrmak tstlyorlar, blr kısım iktidar sahiplerl de engellemek !çin: ' Gelsin ordu.. diyorlar. Yank degil mi ölenlere bu yüzden! • • . Gereksiz Nüfus Yığılması 1970 nüfus sayımının gösterdir gibi Türkiyede her 100 kişıden 12'si üç en büyük kentimizde oturmaktadır. Bu 3 en büyük kentin nüfus toplamı ayrıca top lam kentsel nüfusun yüzde 31.İ' ine eşittir. Bu oranda ve yogunlukta nüfus yığılması dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur. örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde toplam nüfusun vüzde 12'si gözönüne almmış olsaydı Uç en büyük kentin nüfusunun 25 milyon ve hele kentsel nüfusunun yüzde 31'ine eşit bir nüfus yığılmasuıda 3 en büyük kentin nüfus toplamı 57 milyon olması gerekirdi. Oysa Amerika'da 3 en büyük kentin nüfus toplamı 14 milyon civarında kalrnaktadır. Bu anormal yığınlaşma (Kentleşme diyemiyoruz) Türkiye'nin sorulanra arttırmaktadır. Çünkü büyük kent aslmda bir teknolojik düzeyi deyimJer. Belli bir teknolojik düzeye ulaşmadan bu yogunlukta nüfus yığılması ALMANYA'DA ALMANCA • ALI ve TAHSiL İLAN Mu'acaat ı>eutscrı 5 Kcln '. Aacsne.s'r 34 '«I Konut ve arsa sorununun yani yurttaşlara elverişli konuı sağlamanın ilk şartları kentleşn.eyi ve gelir dağııımını dana öı çülü şekle sokmaktan geçmektedir. Ama uzun süreli bu adım lar yanında hukuk ve teknik alanda atılacak kısa süreli adımlar da vardır. Bunian da gelecek = "azımızda ele alaoagız. ;=: ^= :=I 1^ = Turkıtche» ın 51 02 3« ELEKTRİK SANAYİİ VE TİCARET A. Ş.' den BİLDİRİLMİŞTİR Sirketimu umumi heyeti 28 Mart 1973 Çarşamba günü saat 10'da Bursa Organize Sanayü Bölgesindçki Fabrika binasmda aşağıdaki gündemi görüşmek üzere toplanacaktır. ' Sayın hissedarlarımızın beürtilen gün ve saatte hazır bulunmaları veya bir vekâletname ile temsilci göndermeleri rica olunur. . GÜNDEM: 1 Baskanlık divanı secimi • .* 2 tdare Heyeti raporu, bilânço, kâr zarar hesabı ve gs murakıp raporunun okunması ve tasvibr 3 ldare Medisi azaları ve murakıplann ibrası ^ S 4 Müddeti dolan idare meclislnin seçhni ve ücretle S ^ rinin tayini . SS 5 1973 senesi için morakıp ve yedeMerinin seçimi ve ^ ^ ücretlerinin tayini ' ' ^ S C İdare Meclisi azalanna Türk Ticaret Kanununun ^ = ; r 334 ve 335 inci maddelerindeki muameleleri ifaya ! meznniyet verilmesi ' ^ S 7 Dilekler ' = 8 Umnmi heyet toplantı zaptmm imzalanması için ^ = Baskanlık divanına yetki verilmesi. = (Grafîka: 2948) 1475 = MAKO Erbaa Belediye Başkanlığmdan 1 Belediyemize bir adet 1973 model TM. 140 tip BMC. Austin marka Damperli kamyon 2490 sayılı kanunun 31 inci maddesi gereğince kapalı zarf usulü ile ve eksiltme suretiyle satınalınacaktır. 2 Belediyemize ait 1962 model Commer marka damperli kamyon 2490 sayüı kanunun 31. inci maddesi uyannca kapah tart usulü ile ve arttırma suretiyle satılacaktır. 3 Commer marka kamyonun ihalesi 30/3/1973 Cuma günü saat 15.00 dedir. Satın almacak damperli kamyonun ihalesi 30/3/1973 Cumr. günü saat 16.00 da Belediyede EnoümRn huzurunda yapılacaktır. 4 Satılacak Commer marka kamyonun muhammen bedeli 50.000. lira olup geçici teminatı 3750, liradır. Satın ahnacak kamyonun muhammen bedeli 220,000, lira olup geçici teminatı 12.250, liradır. 5 îhaleye gireceklerin teminat makbuz veya mektuplannı ve 1973 vizesin! havj Ticaret Odası vesikasmı ve kanuni ikâmetgâhmı gösterir tasdikli ücâmetgâh ilmühaberini teklif mektuplarına eklemeleri sarttır. thaleye girecek şirket ise 2490 sayılı kanunun 3 üncü maddesinde yazılı belgeleri de aynca ekleyeceblerdir. 6 Bu işe ait şartnameler her gün Fen îşlerinde görülebilir ve isteyenlere gönderilir. 7 Teklif mektuplannın ihale saatinden bir saat evveline kadar Belediye Başkanlığına makbuz mukabilinde verilmesi şarttır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. (Basın: 12148/1463) İ L Â N (Basın: 31998/1469) = TURKHAVA VOIURI A. O.' dan Ortaklığunız ihtiyacı olarak Istanbul, Ankara ve tzmir de kullanılmak üzere 3 adet 3'er tonluk kamyonet kiralanacaktır. Muhammen bedel 412.450.00 TL. dır. Geçici teminat 20.612.50 TL. dır. Kapalı zarfla teklif mektuplan 22J.1973 Perşembe günü saat 15.00'e kadar îstanbul Gümüşsuyu Caddesi Dersan Han No: 90 da Levazm. MUdürlüğüne verilmiş olacaktır. Sartnameler aynı adresten temin olunur. Ortakhğımız 2490 Sayüı Kanuna tabi değüdir. w Cumhuriyet 1468 »•••••••• ••f f ••••••••» •• • f »ı » »• • • • • • • • • • • •» • • • » • • • • » • • • • • • • • • • • »• • • •• • • • Eyüp İcra Memurluğundan MENKUL SAT1Ş İLÂNl Sayi: 1972/252 T. Mahçuz olup satılmasına karar verüen 70.000. lira kıymetinde iki adet komple tel çekme makinesi, transmisyonlu 3.5 mm. den 6 mm. ye ve 6 mm. den 7.60 mm. ye kadar perçin yapan çivi makinesi iki adet, bir adet 3 mm. lik çivi makinesi Rami Topçular Kısla caddesi tncirlik caddesi No: 12 de 12.3.1973 günü saat 13.0013.45 arası birinci açık arttırma suretiyle satılacaktır. O gün kıymetin '/» 75 ini bulmadığmda 13.3.1973 günü aynı yer ve saatte ikinci artırma suretiyle en çok artırana peşin para tle ihale olunacaktır. Şartoamesini görmek isteyenlerin dosyasma miiracaatlan veya masrafı verildiğinde bir suretinin adrese postalanabileeeği ilân olunur. (Basın: 12151/1460) ANADOLU ÇİMENTOLAR1: TÜRK ANONİM ŞÎRKETÎ İDARE MECLÎSİNDEN • Kadıköy Asliye 3. Hukuk Hakimliğinden 1972/802 SEKA Genel Müdürlüğü tarafmdan Ali Yıldız, Becep TürkYılmaz Ali Suat Ölçen, Lütfü Çalışal ve Kalaba, Çiçekli. mahallesi, Tansel karşısı No: 5/4 Ankara adresinde mukim Şevkl Yıldız aleyhine açılan davada: Davalı Şovki Yıldız'ın adresi meçhul bulunduğundan dava dilekçesinin 7201 sayılı kanunun 28 ve TUzüğün 46. maddeleri gereğince ilânen tebliğine, bir nüshasının bir ay mUddetle mahkeme divanhanesine talıkine duruşmanm 11/4/1972 günü saat 10 30'a bırakılmasına karar verilmiştir. Dava dilekçesi ve davetiye yerine kaim olmak Uzere ilânen teblig olunur. 13/2/1973 (Basın: 12167/1459) Istanbul Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğünden APEL İLÂNI • GÜNLÜK İLÂÇ SATIN ALINACAKT1R 1 Müessesemiz mensuplannın 1973 yılına ait günlük ilâçlan reçete karşılığında vaptınlacaktır. (Satın alınacaktır.) 2 Bu ise ait şartname Devlet Opera ve Balesi Satınalma Komisyonu Başkanlıgından bedelsiz olarak temin edilebilir. 3 Kapah zarf usulü ile tekliflerin en geç 15.3.1973 günü saat 15.00'e kadar Satınalma Komisyonu Başkanlığına vermeleri gereidr. 4 Bu tarihten sonraki mUracaatlar nazan dikkate almmayacaktır. 5 Bu İşe talip eczahanelerden Taksim ve civanndakiler tercih edilecektir. (Basuı: 12168/1462) Tecrübeli Tıbbî Mümessiller Aranıyor Bir îlâç Şirketi için 30 yaşını geçmemiş olmak kaydiyle Istanbul ve Ankara için tecrübeli propaganda ve satış elemanları aranmaktadır. Varsa telefon numaralanm ve talep etükleri ücreti, öz geç mişlerini bildiren mektuplarıyla P. K. 4 Ortaköy Istanbul adresine bildirmeleri rica olunur. Müracaatlar gizli tutulacaktır. (Cumhuriyet 1478) 29 Aralık 1970 tarihinde toplanan Hissedarlar Fevkalâde Umumî Heyeti Şirket sermayesinin 30.000.000 TL. dan*40.000.000 TL. sı • na çıkarümasına, arttınlan 10.000.000 TL. lık kısmın °' 25'lerinin ,o • taahhüt sırasında ve bakiye °o 75'inin de İdare Meclisinin üeride • tesbit edeceği tarihlerde ödenmesine karar vermişti. • 2 Mart 1973 günü toplanan Şirketimiz İdare Meclisi bahis konusu 10.000.000 TL. lık sermaye arttırımınm henüz ödenmemış bakiye "o 75'inden c'o 50'sinin 15 Nisan 1973, % 25'inin de 15 Haziran 1973 tarihine kadar taahhütte bulunmu$ Sayın Ortaklanmızca ödenmesine karar vermiş bulunmaktadır. • Buna göre Sayın hissedarlarımızın yukarıdaki nisbet ve tarihleri nazan itibara alarak taahhütlerini ifa etmek üzere elle rinde bulundurdukları muvakkat makbuz ilmühaberleri ile biflikte Kartal'daki Şirketimiz merkezine veya Bankalar Caddes> Banka Komerçiyalt Han'daki Marmara Çimento Fabrikaları Ihrn cat ve Satış Birliğine müracaatlan rica olunur.. (Ajanstür: 3512^ 3479
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear