Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
tKl CTTMHURTYB* 0 Oeak IM Telefon Cilveleri Çok merak edlyorum. söyle Allahaşkına! Efendim Akif Beyin kızlanndan biri BiJlâr.. Güzel isim çok güzel isim . Evet ama zavallı çoctık hasta.. Vah varı.. verem mi? Hayır. ben hekimcesini biliniyoiBjm ama nin rıastası.. Yaa! Çok enteresan.. ne şekilde? Efendim. tru lcız kız dersem otuz yaşmda kadm . nedir o demin söyledîgim art'st.. adını unvttum .. Hşngisi* Rober Taylor mu? Hah1 İşfe o herife âşık.. Oyununoa samim! değildir. Ak Öyleleri <jok Bana da âsık tör olduğu belli. olduJsHı . al'rma!. Ya? Ama bu öyle de*il. yemivor, Evet! İyi aktor aJctörlügünü içmiyor. bana mekrtıb ?eHi Yabelli etmez. nn eeüvor.. dive sövioiivor. Ne yapar? Ha! bunurkisi pstiak... Falsolar yapar .. Ajnatn bu A'av etme!. Aile bu yüzden da aktor mü? dedirtir. çok bedbaht.. Vallaha Bülend kaft)e*im! Vah vah.. Ben bu islerden pek »lîlamam a Evet! Simdi doktorlar bu ma senin iyi aktör oldugunu bili kızın oyalanmssını münasib gördü rim. ler.. Vallaha, çalıçıyonız karde Kim oyalayacak? şim. Bu memlekerh) güzel sanat Sen... lanns hizmdet ediyoruz Ha ha! Sen deli misin avol.. Eksik ölrna! Sımdi işte bu ben evli adamım delı kanlara hizmetierdetı bifini ben senden güllâbieilik edemem. istıyeceğim. Ganım. lâfımı bitirevim de Devlet üyatrosuna mı? ondan srnra.. sen kadınla bulu Hayır! degilsin.. Sehir Tiyatrötuni mı? Evyy! Yok a e»nım! Sadece telefonla konuşacak Kücük Sahneye mi? ıın! Bırak da sfrvliveviıh Ne konuşacağım... Ben ba«k« dükkana girme* İ»te sen'îen bekledifcimiz hiz Rami! met burada başlıvor. Girme karde$im. y«lriız ttü»• Hâl hatrr mı soracaŞım.. saade et de sövleyim pinle' Simdi dcttorlar di H«y hav.. seni. dinliyorum.. Vaziyete göre »enden lftivt yOT ki; «Bu kadını tedavi etmek cegJlSA bu hizniefin i/âsı da eskN için o rterifi..» Kimi? sıne nazaran âaha kolay. *• t»mm ne İ4J su artistin adı? övle mi? Eveeet! Çok 4*ht \te\tjf.. Û» Hee de unuruvonnn. •*. Hobef Taylor... Bir yerine ise sirndi dinle beni. Dinliyorum. Sen hazinekâhvasj Hacı İMmail Beyin damadı Afeif Beyi tânır mısm? Topkapı müzesl gibi isün kardesim! Ben nereden tanırırn.. Tamrrian lâzım AWf Beyşimdi üç tane trikotai fabrikasl var. Kızlan var. damadları var Milyonerlerden.. Hem de kac milyon.. 10 bin lirâdn afagı çallfmam .. On bin lira mı? Cahsmam kardesim.. krucak do!ij5U. banka doluu para kazaruyorlar. Bize damla damla verivorlar Onun ieın evvelâ parayj .. uzun metraj mı? fr yaz pazan idi. Hava sıcak ve kuru. Yaprak kıpırdamıyor. İki gündenberi de musluklarda su yok. Kayışdağı suyu ıle yüz yıkandığl günlerden bir gün. Aktor Bülend evde... Karısı da annesinin evinde. Kan koca geçinemiyorlar. Aktörde para, kadjnda tahammül yok. Doğrusunu söylemek lâzım gelirse vaktUe a Zerrin» kansının ada Bülendi bir filmde görüp beğennüş, varmıştj. Lâkin her sevgi bir aile kurmaya kâfi değil. Bülend, bir türlü hayatını tanzim edememişti. Bugün kazatur, bngün yer. Elde avuçta bir }ey yok. «Zerrin> in anası zengindir. Bir kaç parça mülkü var; aanesi yardun ediyor, geçiniyorlar; ama bu neçeberi böyle gidebilir? Herif: Ben aktörüm diyor. başka iş tutmuyor. Eir kaç yerde iş buldular, kabul etmedi. Mesleğim mahvolur. Benim istikbalim var. diye reddettj. Açıkçası herif istidadsız. Bir kaç kere rol aldığı piveslerde falso etti. Bir defa bir kadınla muhavere ederken kadının söyliyeceği: Ah! Sen benim kocam olsan.. »ana ne kadar sadık bir kan olurdum. Sana nur topu gibi çocuklar doğururdum, sözünü kendisı söylemi»; tiyatrodakiler, hattâ çahnedekiler gülmekten katılmıjlar, perde kapanmış, rezalet olmuştu Ama Bülend pişkin adam. Isi gücü ağzında piposile barlan dolaşnıak.. yabancı artistlerin isim leriru sık sık tekrarlamak... Fieüranlığa tenezzül etrnediği için bosta eezip sadece «ben artistim!» demekten ibaret. Bu hale Zerrin tahammül edemiyordu Onun için annesinın yanına g!tti. Annesi de ayru bahçe içinde 1520 metre mesafede bir köşkte orurur. Başka kızları, damadlan vsr. Bülond kayınvalidesinin «Zerrin» e tahsis ettiği üç odalı bir köşkte yan selip oturmsktadır. .•* '<•> .••. Adam bu! Bülendin W tu. Zaten h*>r sabah isi voktu va! Cıplak avaklannı karstsmdaki kcOtuSa uzatmış. Kendisi de bir koltuğa yssUnmış otunırken kapı eahndı. Tenbel tenhel kalktı; kapıyı açtı. Evde hitzpTrttei yok.. kansı da annesinin vanmda Ooo! Gel bakalım diye tanıdıkiarından «Pami» y. içeri aldı. Rami. Bülendin ve «Zerrin» in BAHAT Filozof, bayaUndan memnundu Otuz sene önce kanmla kavga edip dururduk, rahat ned;r b: mezdün. On sene sonra karım çocukJarla kavga etmeğe başiadı, ben rahat ettim. Şimdi çocuklar birbirile kavga ediyorlar, kan koca ikimiz de rahatız. YAŞ Hâkim kadına yafinı sordu. Ka dım kemküm ediyor, bir türiü soyleyemiyordu. £n scnunda hâkim haykırdı: «Bayan! Bayan' Aele et. Her ge^T dakika sizi daha nıuşkul bir duiuma sokuyor.s müşterek ahpablanndan bir cocuktu. Iade gazetelerı, kâğıd kırpıntıları satarak geçinir; gözü açık bir adamdı. Acıbademde otururdu. Bülend, Bamiyi eörünce; Ne haber? Seni hangi rüzgâr buraya attı? diye sordu Bülendin canı sıkkmdı Kansüe arası bozuk. iş yok. para yok, içki yok, eğlence yok! Hayat mı bu? diyerek talihine içerliyordu. Şim di «Ramî» nin ziyareti cek:lir şey değildi; ama ne yapsın? Geçıyordum da.. seni bir göreyirn, dedim. Sana bir kahve pişireyım. 'Bizim hızmetçi izinli (Halbuki bizmetçı yok!) «Zerrin» de annesine g;tti. Ben yalnızım. Zahraet etme!. Yok a canım! Beraberce içerız Bülend gitti. rıavaeazinde bir sadece kahve pişirdi. S^keri bulamamıştı Kahveler geldi: Biliyor musun? Sade kahve. nin tadı başka!. diyerek de likırdj açtı. Pami oralarda değildi. Onun i|i başka idi. Bülend. dedi. Benim buraya gelişim sade bir tesadüf eseri değildir. Seni zaten başka bir iş ;çin gormek istiyordum; bugün de yolum buradan düştü; sana uğradım. Hele seni yalnız bulduğuma çok memnun oldum. Hayrola! Beni belediye reisi mi yapacaklar? Yok canım, şaka etme! Cidd! bir is. Seni dinliyonım. Semn telefomın var deği! mi? Var ya!. Yalnız bu bizim santral birader, bir âlem.. yani numara bulmak piyango kazanmak gibi bir şey. Zararı yok!. Telefonun var ya'. Sen ona bak. Var, olmasma var. Hah! SiTidi dinle' Sen bir ailenin selâmetini, sıhhatinl koruyacaksın. Gece bekçiliği teklif edeceksen, yapamam kardesim. Ben »Vaicyoluna karanlıkta gidemem. Zorlan deği] ya! Korkanm Ynk, yok! Övle şeyi b#rr giina teklif etmem. Sen arristsin! (Gülerek) eh, adam kıtlığioda... Hem de fyi artstein! Oyle derler. Tabiî iyi artistsin! Eğer «en Amerikada olsan Fober Taylof gibi bir şey olurdun! Ben sana bir şey söyleyim mi? Ben o herif 1 beğenmedim. Olmaz yahuL Birind neeai bir aktör... On liraya... Onlar bana on liraya Jcadar dediler ama ben sana on beş abrım. Uzun etme!. İşi bozulacak. Gidip başkasmı bulacağım. Peki... Ama kaç mükâleme oldugunu nasıl kontrol edeceğiz? Sen yazarsın... Onlar da yazarlar... Arada fark olursa?. Canırh bir kaç mükâlemenin lâfını etmeikr. Kibar aile diyorum sana!. Ne kadar sürer bu iş?. Bir ay. bir buçuk ay... Belki iki ay sürer diyorlar... Yalnız senden rica ederim, bu işi kimse duymamalı... Çünkü kadm bunun oyun oldugunu biiirse, tedavi akim kahrmış... Doktorlar söyiüyor. Söylemem kimseye canım.. (Başmı kaşıyarak) yalnız Zerrin müicâlemeyi işitirse... Ona söyle!. Benim söylemem kâfî değil. Sen de söylemelisin!. Ben onun icabına bakanm. O tarafını mersk etme.'. Olur. Ne zaman başhyomz? Ben gidip haber verirım. Belkı bu akşam.. belki yarın sabah... On beş değil mi?. Evet!. 'tedavi bıtince de ben sana bir hediye... Zahmet etme! Haydi Allaha ısmarlaHk.. bana müsaade... Güie güle Ramicim.. teşekkür ederim. Rami çıkar, g:dex. Ö akşam telefon çalar... Bir kadm sesi. . Rober Taylor! Siz misiniz?. Eülendin yüreği oynar .. «evdi£iml blîmlyorsunuz... Te süi ederim.. Aman sevgilim. Onu demek istemedim.. Özür dilerim. Rflyi" nıza girdiğimin farkında değilim demek istedim. Sizin gözleriniz yeşil değil mi? Evet, (halbuki kestane ren Saçlannızda, sakâklannızda kır... Tabiî... (Halbuki açık kumral). '"" ";•• ko Svet. >"b« TavlOf'la nuşmau drvorlar. Amerikaya mı gidecek? Sen Havır. lâfımı kesme! onunla Rober Tavlor'r»»ıs«un gibi telefonda keru«acaksm r= Haa! Su madde Ne konuşacağıın? S»na o ne derse ooa mflnasib cevab vereceksin! Ama fakın nddınâ gider »eyler sövleme? Söylemem vahu? Deli misto! Yalıuz ben inailizce bilmem. Oda bilmez .. Amerikalı aktör ingilizce bilmez olur mu yahul Amerikalı değil... Akif Bekızı.. Hasta kadın... Anladom .. Mutabık mryu? " •• •A • ^Mutabık ohırsai ne olafak? Ücreti görüfeceğiz...*^'^ Telefamlar ne kadar surer? Belli olmaz... Üç dakika, bes dakika... Haydi bilemedin an dakika... Ne verecekler? Mükâleme başına bes lira... İyi mi? Kabul ederaem... On lira... Uzun etme!. yae.. Film! Ne filmi? T S ı a ı 1 çevirtmek mu? Yok be birader Jilmi de nereden cıkardtn? Ne bilevim ben.. parab adam dedin! Bana da iş getirdin.. E ikifini hir araya koyuncac ortaya film çıkar.. Değil, Bülend, değil.. is senin tahmin edemiyeceğin kadaı mühim Ah ne kadar heyecanlıyım bilseniz... Sizi ne kadar seviyorum... . Teşekkür ederim bayan... Kiminle görüşüyonım... Ben... Bıllur köşkün pamuk Prensesi... Tesekkflr ederim... Ben sizi çok seviyorum. Hcp rüyama giriyorsunuz. . Farkında değilim prenses... Aa!. Demek siz benim sizi /Küçük bıyıklannız da takma değil... Ne münasebet, (halbuki Bülendin bıyığı yok)... Ah... Ah... Sizi... Ne kadar seviyorum. Ben de öyle... Bu muhavere bu ka^ar süHü .. BüJend hemen ceb defterme muhaverenin tarihini, saatini yardı, hizasına da 15 lira diye kaydetti. Teîefon konusmaları üç. dört gün aynı şekılde ve sabah bir, gece de bir olmak üzere günde iki defa devam ediyor, Bülend de defUrine ksydediyordu. Bir gün Rami de teîefon etti... Çok iyi gidiyor. teşekkiir ederim... Yalnız biraz daha â$ıkane olsun.. doktorlar neticeden memnun... Aman çabuk bitmesüı Ramlcim. Malum ya! Boştayız. Bana bak! Ben aile ile görüştum. Onlar eğer bir aydan eksik de olsa sana bir ayiık günde ikışer mükâlemeden ücrjt vtrecekler 900 lira eder. Pardon.. 930 lira eder. İçinde olduğurhuz temmuz ayı 31 çeker... Ne ise... O kadar ince hesab yapmadım Ustelik bir de kol saati hediye verecekler. Mersi Ramicim.. simdiye kadar dokuz mükâleme oldu.. Valla, onlar saymıyorlar bfle. Sen ne dersen o kadar pafa vereceklerl. Parayı ne zaman alaeagtt? On günde bir olursa iyi mi? İyi... Pek gecikmesin Merak etme!. Kimden alacağım?. Benden. Ben getiririm MSâ. Teşekkür ederim. Hadi gözlerinden fiperim. BUlend ertesi gün sabah mflkâlemesini müteakıb giyindi, kuşandı, evdeki iki gümüa tepslyi de bir kâğıda sarıp dışarı çıktı. Emniyet Sandığına rehin etti. 285 lira para aldı... Ksrşıya geçti, 85 liraya yerli malı bir kostümlük aldı. Götürdü terziye... Bir kostüm ıtmajiftdlr,, Abdullah , de de guzel bir yemek yedT dü gefel... T^p^îyt * "***«grlarsa k: rr.se«fcrketm rarlarll*rtsmîde1r*''Üscagr "para^" larla rehinden çılvrıp eve getirecek... Şunun surasınd» bir aylık Bu iş böyle giderken gpnün blrinde mahkemeden bir celb... Ne o? Zerrin boşanmak istiyormus.. Bü'end, mahkemeye çıktı... Hâr.im eordu: Barışmak utemiyor mu3U Evet! nuz? Hangi tarihte... Vallaha ben o hanımls her : Zerrin, eahsan: Hayır hâkim bey... B J t yfin görüşüyorum. Hangi tarihte dfm benden başkalarile rr.eşgul oiduğunu kestiremem <tma 1820 aiır. Evine bakmaz... Tembeldır. ginodenberi devam ediyor. İ$. voktur... Bir ev erkeğinın, bir Demek itiraf ediyorsuaur• faiıtreisinîn yapması lâzım rçe Evet; ama bu ij ba^ka bir • len şeyleri yapmaz, yapmaması is 4i ... dediktsn sonrfc hâkme dp lâijr gelen şeyleri yapaı... (Rami) nin teklıfini amsttı I"'?va tâlik .olundu... Eunun üzerine avukat, m&h Bülend, ilk teleion mükâemeai kemeye bir de fotoğraf verdi paralarını aldı. Bu fotoğraf Bülendle (Billur) un O sıralsrda Zerrin bir gün eve sinemadan kolkola çıkarlarken »gernişti... Çok soğuk davrandl: lınmı? bir sıpşakçı resmi idi. Esyaiarımı almağa geHim... Hâkım fordu: aedi. Başka lâf etTiediler... Buna ne dersinisT Aksilğe baKıı kı o esnada R»Bülend «asaladı: btrt Tay')' â^,ğ kadın teielon Hiç, ne diyeyim... TesadOf... etti Z?rrin;n orada bulunusu Bü Bir hanımla görü^ürken... ıerdir lâyıkile cevab vermesiae Mahkemeye anlattığınıı hssmâni oldu... ta kadın masalını isp^t edebilir Zorrin sordu: mısıniz? Bu kadın kimdir? Bu kim? Bilmiyorum. Rami isminde Bak anlitayım... diye başh bir arkadasım bu işi yaptı... yan Bülend. hikâyeyi bütün taf Onu mahkemeye gtt tebilir 5.lâtı'c anlattı. . misinız? ... Günde otuz Ura nesj var? Getiririm... S:ujd; i^im de yoc... Derken samiin arasındnn bir Zerrm sadece: ter: Yaa?... dîmsKıe iktifa etii. Ben buradîyım reıs b°v! de>lscağı şeyleri alcı. Gene anne di. Bülend arkasın, dönüp bakbğı sJnin evine dönaü. zarraE Ramiyi gördü. Günlerden bir gün telefon ır;ükâlemesi yapuır't.n Billuı Umindekı hasta lcad'n Bülenir b?zı itiraflarda bu'.nnau. Kendisinin hcsta olmad.^ııu, evde naz İçin böyle yaptığın> Avrupaya cön dersinler d:ye Lövle hareket ettiğıni şöyledi ve Bülenrtıe b j Je rindevü kaavhştı. Bülend rr.erak iaikasile randevtrya gitti. ^pdını buldu... Sippmaya ^ttijtr Bal gibi konrs•ular... Akça pskça bir kadın . Sinemadan ç.'ktılar... Bir paatacıy8 (îittiler... fasta yediler... Üç gün icııra bulusmağa da kar.: verdiler .. Ama isi çaktmuamak için telefon kcnuşmalan de^am Derken davtnın gönO ge.dı . Hakim, taiafların barışmak niyetinde olmad f jıı aöylediği zaman Bü!end: Ben baıtıım. dedi. Buaa mukakil cZerrıns in avukatı: Efend'm! Bu zat, müekkile«i olan kanstna Varjı ihanet etm=k tedir. Elimizde buna dair v»^kala. vardır. Müsaade eders»niz size tam ekmıs bir telefon *nu5İuı*«tcegiz.. dedıitten jonra ypnın''a duran bir mak<'neyi inasîmiD fl&tfinY koyrfu. . 10 çıkardılar.'rerSıe pül taktı'ar.. MaHneyi isletüler... Tcl, Bülendle hasta kadınm mükâleme3ini bulbül gibi verdi... Hâkim dinlerkM» Bülende oakjyordiı... Eionunda: Bu ses sizin mi? Evet! Bu konusmayı eiı ml yaptınız? Burada imıs efendim... Savcı: Raminin diıılenne«ir.' t ' « b edtriz. dedi. Mahkeme de öylece karar verdi. Rami geldı. Yem:n ••a... Evet efendim. Ben Bülend Beye böyle bü ış teklif ettim LAkin kendisi sonradan bu hanım!a bizim men etmis yrianuzs ruğmen tanışmıs oldugunu ö$rendım. Mahkemeye verd'gi re•lmdeki hanım, o hanııııdır. Butaaa hüviyetinı ifşaya lüzurr' gârnıem. Zaten doktorlar, kendisinin hasta olmadığına ve bunu va'tndan yapmakta olda^una karar verdiler. Ondan sonrı biz kendisinin Bülend Bev'e münacei tV kesmesinl söyledivseK de crıifc. devam ettiler... dedi. Bültntlln ağzı açık kaldı... Mahkerrf fcrçsnmağa karar verdi .. Eülend düşünceli düsünceli ınahJLemeden çıktı... Aradan dört ay geçtikten eonra Bülendden boşanmıj c'.an (Zer rin) in Rami ile evlendiği gazetelerdeki nikâh ilânlaruif'an anlaşıldı... Bunu öğrenen Büie»d, Btmiyı aradı, buldu... Yahu, sen ne 'rtçim arltadassın? diye sorduğsij^'inun Rsml, Bülende karısile'rtikâhlı frpn görüştüğü kadınların i5İmleriri verdi. Bunların içinde hinnin altı çizilmişti... Bunu görfiyor musun?... Evet, ne olmuş? O benim' nikâhlı knrund.1. Sana telefon isinî teklif etrreden evvel boşamıştım. dedi Bülend bir daha ağzını açmadı. SUNTUBLUSU Babasi, yalan söylediği için, çocuğu dövmüştü. Adam hâdiseyi unutup gitti. Bir gece, çocuğuna masal anlattı. Çocuk masalı dinledi, dinledi Sonunda: uHatırlıyor musun. baba?» dedi. «Hani ben bir yalan söylemiştim, sen de beni dövmüştün? Bu masaldan sonra şimdi sen öyle bir dayak istiyorsun ki!» KAZARA Yılbaşı ziyafetinden sonra sofra toplanıyordu. Yerde bir gümüş kaşık buldular. Ev sahibi: «Hayret!» dedi. oBiirun cebinden düjmüş olacak.ı *ANKARADA PERDE ARKASI bahşiş veren devlet Adnan Menderestir En çok bahşiş veren devlet adamının da «Adnan Mendereso oldugunu kapıdaki müstahdem ve garsonlar söylüyor. Şimdikileri sormadım teskiler arasında size en iyi muarhele eden Vekil hangisıydi?» deyince «Enver Guielia cevabını verdiler'. Ankara Palasın müstahdemi aynı zamanda siyasî birer pisikol 3 olmuşlar. Senelerdenberi göre gnre alışmışlar şöyîe bir insam süzeeçten geçirdikten sonra «bu diyorlar, tüccar, döviz müsaadesi için uğrasıyor» ve tasnifi kolayca vapıyorlar; mebuslük arzusile gelenden tutunda, ifl&s halinde olmasina rağmen kendisini serveti saman içinde yüzer göstermiye çahşana kadar kiınse gözlerinden kaçmıyor. *** Otelin mütevelli ve en sakto Öa müşterisi de İstanbul mebusu Sor yano ile Çanakkale mebusu ve eski Riyasetictımhur Basvaveri Nure^ift Alnkartal. Ekalliyet mebusu olan Soryano hter gütı aabshtan akşaam kadar otelin içerişin''a dolaşır ve oturmadık iskemle bırsk maz. YUzünde daimt tebesşümü herkesi de tatb tatlı selâmlar, Dı'işönmeyi, konuşmaya tercöı ettiğuı den daima susar. Ankara Palasın salonüna girenler, eğer ince bir zekâ ve güzel esprilerin saatlerce devam eden fakat bu uzunluğuna rağmen kat'iyyen sıkmıyan havasını ter.effüs etmek isterlerse Ağrı mebusu Kasım Küfrevinin masasına bir sandalye çekiverirler. Ankara Palas bana Londranm Hyde Park'ını haürlatıyor... Bir farkla ki; Hyde Park'da içini boşaltmak istiven hatib. sesini etrafa duyurabümek için olanca kuvvetile bağırır. Ankaranın, bu çok şeylere sahne olmuş ve halen de olmakta devam eden yapısının geniş »alonuna kendiVrini atanlar ise derd yanmağa başlamazdan evvel, etrafta dikkatli bir koritrol, sese bir metreyi aşmaması icin tazyik yapar ve ondan sonra da könuşmağa Yüî haflariie Orta Asya Türklerini. konuşniasile garbll bir müteIfekkiri andıran Küfrevi ^Allah uzun ömür versin) ahrett? uzuvlarile hesablaşuken kendisinden en çok şikâyetçi olan tarafı herhalde çenesi olacak Fakat o çenenin yorulmâsı pâhâsına çıkan şeyleri düıîlyenler emmirri ki Küfrevinin en İitdn avukaüan kesilip müdafaalarını yaparlaf. Şimdi, Kasım Küfrevinin aklımda kalan esprilermden bir tanesinl anlatayım: Bir gün MeclU müzakereleri sırasında Küfrevi Vekillerden birisine yüklenir ve arkasından llâve eder: «Biraz »onra tekrar töz aJtp fQ meaelenİB de mahiyetini •slatacatun.» Vekil müfkül durumd» kalnufbr.. Hemen Basvekil Menderecin yanına gider ve ne şekilde hareket etmesi lâzım geldiğini şorar. Fakat Küfrevi tekrar söz almaz. Müzakereler sona erip ialondan çıkarlarken bu dunım Men «Ankara Palas» ın müstahdemleri birer psikoloğ... Bir bakışta insanın hüviyetini anlayıveriyorlar: «Bu tüccardır, döviz müsaadesi için uğrasıyor!», «îflâs eü'en şu tacirkendisini hâlâ servet sahibi göstermek gayretindedir!», «Şu zat mebuslük peşindedir!» iiâh... Yann da kocamla geleyim! Bir kere de o görsün! Nasıl, komutanım, Ij/i giilenâiHi fnii üsprilerile meşhur bir mabus Kasım Küfrevi deresln de nazan dikkatlnl çektlğinden, kendisinin de sohbetinden zevk duyup sık sık masagına davet ettiği Küfreviye gülerek: tNeden konufmadınoı?» dtr. Kaaun Küfrevvtnin cavabt,' cEtaıdim bekliyorum. Vekll bey »|rettiklerinizi unutsun ondan sonra konu»acağım.» olur vt fülüfüri». Ankarapalas müstahdeminine en iyi moamele eden bir eski Vekil: Enver Gürell larmm hususî hayatlannı aksettlrebilecek bir tarih kaynağı. Buranin 26 ienelik dört emektan var.. Müdürü. muhasebedsi, metrdotell ve kapuaa.. Hepdnia lttifak «ttiSl tak nokta cAtetOrk devrlnd*ki hareket ve haymtiyet onun olümile bttmif bulunuyor.» *•* Aakara PmUa Tfck devl* TAZ1SIM Ekmek bitmif kocaeığım, Mrimton gWp timtm l&x\mt~ Alpkartal da askerl makaleleril» meşguldür. Budapeşte hâtıralanru anîahr. Fakat en güzel tabloyu Soryano ile Alpkartalın karşılıkll oturmalan teşkil eder. BirincU Keçmlt, lklnciai de gelecek fftnl* rird dflşflnerek gusarlar vev dalan lar. Aynı zamanda güzel bir 5mel de teşkil ederler. Bir araya gellf fOnun tamanında yapılan faa çekiştlrmiyen ve vekillik dedlkodu lolarla «imdikiler arasında dağlar lannı yapıp oraya gldecek yohfl kılavuzunu aramıyan İki mebu*,.. buk. rat» diyorlar.