17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 ALAÇATI daha da önem kazanacağına kesin gözüyle bakılan sağlık turizmi konusunda gerekli altyapı oluşturuluyor.” Muhittin Dalgıç, “Alaçatı modeli”nin Türkiye’de turizmin geleceği açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor: “Bugün, Türkiye’nin en önemli döviz kaynaklarından biri olan turizm sektörü için tehlike çanları çalmaya başladı. Bu yıl da patlayan turizm haberleri göreceğiz ve hepimiz çok sevineceğiz fakat yaklaşan tehlikeye dikkat etmeliyiz. Orta ve özellikle uzun vadede sürdürülebilir turizm için çok dikkatli hareket etmeliyiz. Türkiye turist sayısını hak ettiği noktaya çıkarabilmiş değil ayrıca daha fazla turist çekmek için atılan adımlar; örneğin, “her şey dahil sistemi”, “düşük fiyat politikası”, ne yazık ki geri tepti. Gelen turist istendiği kadar artmadığı halde kişi başına elde edilen gelirde düşüş yaşandı. Sektörün en büyük korkusu, bu gidişin yönünü değiştirememek ve Türkiye’nin kitle turizminin ağır yükünü çok düşük kar marjıyla taşıyan bir ülke haline gelmesi. Bu bir kısır döngü ve tehlikenin en büyüğü kar marjlarının düşmesiyle, kalitenin düşmesi ve hizmet sektörü için vazgeçilmez bir unsur olan kalitenin düşmesiyle gelen pazar kaybı. İşte bu noktada, Türk turizminin yaşadığı sorunların çözümü için ortaya atılan bir model var; Alaçatı modeli. Alaçatı özellikle son yıllarda, sunduğu kaliteli hizmetiyle, marka değerini sürekli yükselten ve fiyat politikasından taviz vermeden pazar payını arttıran bir turizm beldesi oldu. Ege’nin bu küçük kasabası, dalgalar üzerinde uçan sporcularla doldu. Onları, şehirden kaçanlar izledi. Tarihi dokusu çok iyi korunmuş olan Alaçatı, son dönemde etkisi iyice artan yeni tatil trendlerinin birçoğuna yanıt veren bir çekim merkez haline geldi. Tatilde koşuşturmak istemeyen, rahat, sakin ve huzurlu zaman geçirip bu arada gittiği yerin kültürel yapısını tanıyıp, yaşamak isteyenlerin tercihi haline geldi. Alaçatı, sahip olduğu özellikleri iyi korumanın ve ödün vermemenin karşılığını iyi bir biçimde aldı. Butik oteller teşvik edildi, taş sokakları giyimden restorana ve birçok sanat galerisine ev sahipliği yapmaya başladı. Turizmde Alaçatı modelini yaratan Alaçatılılar, sahip olunanı dikkat ve özenle korumaya dayalı bu sistemin birer gönüllü savunucusu. Alaçatı kanunları Dalgıç öncülüğünde bir de “Alaçatı kanunları” belirlenmiş. Bunlar iki başlık altında toplanıyor. İlki “Alaçatı‘da bulamayacaklarınız” başlığı altındaki ilk etap kanunlar şöyle: Alaçatı “kentsel sit” alanıdır. Mevcut yapılar aynen korunmak zorunda. Geleneksel mimariye uygun olmayan, çok katlı yeni bina yapılması kesinlikle mümkün değil. Kent merkezi içinde planlamaya uymayan yapılaşma yasak. Kent sınırları içinde ‘taş ev’ dışındaki yapılaşmaya izin verilmiyor. Alaçatı’da çevrede koku ve görüntü kirliliği yaratan tüm yiyecekler yasak. Kafeteryalarda, restoranlarda plastik sandalyeler, masalar, rengarenk, çirkin şemsiyeler de yasak. Sabahlara kadar yüksek sesli müzik yayınına, bar veya diskotek açılmasına izin verilmiyor.” “Alaçatı’da bulacaklarınız” başlığı altında toplanan maddelerse, beldenin güzelliklerini vurguluyor: “Bozulmadan korunmuş, neredeyse en genci 100 yaşında olan taş evlerde konaklama olanağı. Bu taş evler birer birer onarıldı; küçük oteller, restoranlar açıldı. Alaçatıda Türkiye’nin en güzel küçük otellerinde konaklayabilir, restoranlarında en güzel yemeklerini yiyebilirsiniz. Klasik müzik, canlı performanslar ve doyasıya sanat… Sokaklarda mini Mozart dinletileri sizi ?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle