17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ALAÇATI 7 eskinin “gözde” turizm merkezlerinin büyük bölümü, bugünlerde “kriz” geçiriyor. Alaçatı ise geçmiş yıllardaki bu patlamadan nasibini almadı. Deyim yerindeyse “Arap atı gibi” sonradan açıldı! Aslında bu gecikmişlik, Alaçatı’nın en büyük şansı oldu. Çünkü buradaki taş evler, sörfçülere ev sahipliği yapan pırıl pırıl kumsal, bozulmadan bugüne kadar gelebildi. Böylelikle, Alaçatı turizm anlamında “ayrıcalıklı” bir belde oldu. Bünyesindeki değerler keşfedilince de, işte turizm asıl o zaman patladı. Bu süreçte, yörenin tarihi dokusunu korumaya özen gösteren yerel yönetimler, beldeyi sahiplenen yerel halk, dışarıdan yerleşen yatırımcılar, başkanlığını Zeynep Öziş’in yaptığı Alaçatı Koruma Derneği gibi sivil toplum örgütleri, kısacası tüm “Alaçatı sevdalıları” korumacı anlayışlarıyla burasının yıldızının parlamasında önemli rol oynadı. Şimdiden sonra da 2006’da hazırlanan koruma amaçlı imar planı ve Alaçatı‘nın eski yerleşim alanını kapsayan “kentsel SİT” kararları, bu anlayışın geleceğe aktarılmasında güvence görevi görüyor. 2000’li yıllarla birlikte adı duyulmaya başlayan Alaçatı, son dönemin en gözde turizm merkezlerinden birine dönüştü. Bu süreçte önemli görev üstlenen Alaçatı Belediye Başkanı Muhittin Dalgıç, burada geliştirdikleri anlayışla turizmde “Alaçatı modeli” oluşturduklarını söylüyor. Dalgıç, gelecekte Alaçatı’da turizmin üç ana koldan, yani sörf, golf ve termal üzerinden yürüyeceğini söylüyor: “Sörf, Alaçatı’yı Alaçatı yapan ve her zaman en önde giden lokomotif olacak. Sörfün yanına, golf gelecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan planlar neticesinde Alaçatı sınırlarında yaklaşık 90 bin dönüm alanda 3 4 golf alanı oluşturulacak. Bunların yanı sıra bölgenin sahip olduğu termal kaynaklar değerlendirilecek. Alaçatı’nın kurulacak kaliteli tesislerle termal turizminde de önemli bir yer edinmesi planlanıyor. Dünya turizminin gelecekte ? “Alaçatı” yapan ilk unsur rüzgarı. Çünkü, buraya ilk dadanan turistler, dünyanın önde gelen rüzgar sörfçüleri. 1990’lı yıllarda onların burayı keşfetmesiyle Alaçatı tam bir sörf beldesi haline dönüşmüş. Karadan denize doğru esen bu sporun profesyonelce yapılması için uygun ortamı hazırlıyor. Denizin sığlığı da yeni öğrenenler için olanak sağlıyor. Arap atı gibi 1990’lı yıllar, Türkiye’de turizmin patladığı günlere denk geliyor. Ancak bu patlama sırasında hemen her sahil beldesine akın eden yatırımcılar, ikinci konut tarlaları diken müteahhitler, doğayı ve tarihi yapıları ne yazık ki pek gözetmedi. Bu nedenle,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle