Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KAPAK Abdullah Efendi Konağı Fotoğraf: Firdevs Sayılan Avcılar Köyü mek isteyenlere “çare” oluyor, şüphesiz. Altınoluk’ta, Ege mutfağının özellikleri o denli ön plana çıkmış ki. Orada öğrendik doğrusu, sütte bekletildikten sonra soda ile yumuşatılan kalamarın, eşsiz bir rakı mezesi olduğunu. İskelede büyük afişler ile yöredeki koylara kalkan tekneler duyuruluyor tatilcilere. Narlı, Hamitdere, Karapınar ve Avcılar Koyları’na her gün düzenli olarak demir alan tekneler gün boyu denizin ortasında kalıyorlar. Bu teknelerin güzergahı üzerinde Mıhlı, Ayvalı, Fener Burnu ve Burun Ucu adı verilen dört de uzantı var. Rüzgarın ve dalgaların biçimlendirdiği bu alanların girintili, çıkıntılı yapısı fazlasıyla ilgi çekiyor. Altınoluk’un sahilinden, balığından, denizinden söz edilecek de Kaz Dağları’ndan çıkan eşsiz su kaynakları yok mu sayılacak? Burada Şahinderesi Kanyonu’nu görmeyen Altınoluk’a gittim demesin zaten. Hatta bu kanyona gitmeyen nerede ve hangi coğrafyada tatile çıktıysa çıksın eşine, dostuna ‘ben tatile gittim’ de demesin. Kaz Dağları’nın koynunda saklı bu kanyon hava değişimi sağlayan doğal bir tünel gibi. Çam ağaçlarıyla kaplı ormanlık alandan aldığı oksijeni Altınoluk’un merkezine taşıyor. Denizden aldığı iyot kokulu havayı da, Kaz Dağları’na ulaştırıyor. Karşılıklı hava sirkülasyonunu sağlayan 27 kilometre uzunluğundaki kanyonun yüksekliği 600 metre. Şifalı bitki ve otlarla kaplı alan Milli Park sınırı içerisinde ve rehbersiz gezmek olanak dışı. 25 kilometrelik patika yol nefesi yetenlerin adımlarına açık. Araçla gezil mek isteniyorsa cipten başka seçenek yolda bırakır. Su sesi, kuş sesi ve bir de rüzgarın etkisiyle salınan ağaçların sesi. Hepsi bu kadar. Başka ne bir ses var ne de seda. Kanyonun suyu, içine gireni diriltecek nitelikte, soğuk. Soğuk olmasına soğuk da bir o kadar da keyif verici. Şelalelerin aktığı yerde suya giriyorsunuz, bundan daha büyük haz nerede olabilir ki? Kanyon boyunca Gücük Burun, Ağlayan Çam, Kestane Deresi, Yörük Pınarı, Selvili Mezarlık, Ayı Kapıları ve Damla adını taşıyan bölgeleri gezme ?