Katalog

10 nı başınızda yöre halkı bitiyor. Yardımcı olabilecekleri bir konu olup olmadığını soruyorlar. Mahallenin geçmişini anlatıyorlar. Sohbet koyulaştığında koruk suyu, karadut ikram etme vakti geliyor. Rumlar ile Türklerin uzun yıllar bir arada yaşadığı alan olan Çamlı Mahallesi, sırtını yeşilin türlü çeşidini barındıran Kazdağları’na vermiş durumda. Sanki birisi tuvalin başına oturmuş da, şekillendirmiş bu mahalleyi. 150 yıl önce yapılan Abdullah Efendi Konağı, sözünü ettiğimiz özenli yapıların başında geliyor. Yerel yönetimin katkı ve ilgisiyle onarılıp, konukların beğenisine sunulur hale getirilmiş. Cumbalı evlerinin her birinden rengarenk çiçeklerin sarktığı, kapılarının türlü renklere boyalı olduğu mahalle Altınoluk’un ilk yerleşim yeri. İlk yerleşim yeri dediğimize bakmayın, aslında ilk yerleşim bundan 2 bin 800 yıl önce oluşmuş. 2 bin 800 yıl önce hayatın aktığı Antandros, Altınoluk’un ilk yaşam alanı. Uğruna dönemin belli başlı uygarlıklarının savaşa tutuştuğu bir kent Antandros. Tarihin ilk güzellik yarışması olarak kabul edilen Hera, Athena ve Aphodite’nin yarışına mekan olmasından değil, savaşlara neden olması. Çeşitli uygarlıkların Antandros’u ele geçirme istemi. Kaz Dağları’ndan, elde edilen kerestelerle antik dönemin önemli bir tersanesi olması ilgi merkezi yapmış fazlasıyla Antandros’u. Hatta Troya Savaşı’nda, kullanılan gemilerin Antandros’ta, inşa ettirildiği söylence arasındaki yerini almış. Mitolojide, Odysseus’un Truva Atı’nı, Kaz Dağları’ndaki, göknar ağacından yaptığı söyleniyor. Bunun yanı sıra tarihi hakkında çeşitli söylenceler var Antandros’un. Leleg, Kilikia, Pelasg, Aiol yerleşimi olduğuna yönelik fikirler var. KAPAK Antandros Mozaikli Ev Fotoğraf: Firdevs Sayılan lı insanlarını da eklediğinizde, mahalleden de öte bir keyif mekanı çıkıyor karşınıza. Meydandaki kahvehaneler günün her saati güzel de akşam güneşin kavuşma anının yeri bir ayrı. Altınoluk’a kuşbakışı konumdasınız ve güneşin ufuk çizgisinde yavaş yavaş batışını seyrediyorsunuz. Bu arada ya Kaz Dağları’nın, güneyinde kalıyor. Bugüne kadar yapılan kurtarma kazıları kapsamında çok sayıda antik bulguya rastlandı. Seramikler, günlük kullanım eşyaları, dokuma tezgahları bulgular arasında. Antik dönemlerde toplanılan tiyatro günümüze ulaşamasa da, yerel yönetimin girişimiyle 10 yıl önce yeni baştan inşa edilen Antandros amfi tiyatrosunda, beldenin aydın konuklarına birbirinden zengin programlar sunuluyor. Kimi gece tiyatro kimi akşam halk konserlerine sahne olan 5 bin kişilik Antandros amfi tiyatronun, kapasitesinin tamamını doldurduğu oluyor. Kuzey Ege’de hangi beldeye giderseniz gidin kültür ve sanat olgusuyla harmanlanmış bir tatil seçeneği buluyorsunuz. Bu gerçek Altınoluk da fazlasıyla solunuyor. Sokaklarında, meydanlarında ülkenin kültür, sanat ve düşün hayatına soluk veren isimlerinin heykelleri yer alıyor. Nazım Hikmet’in, ülke genelinde bir İzmir’de heykeli var diğeri Altınoluk’ta misal. Daha geçenlerde Sebahattin Ali’nin büstü açıldı Antandros amfi tiyatronun yanında. Yerel yönetim tarafından düzenlenen Altınoluk Antandros Yaşama Saygı Kültür ve Sanat Festivali bu yıl 13. yılını kutlayacak. Bugüne kadar her festival döneminde ülkenin önde gelen aydınları ve sanatçıları beldede, tatilcilerle bir araya geliyor. İnsan haklarından Ege kültürüne, çevre politikalarından yaşadığımız yüzyılın gerçeklerine kadar değişik yelpazelerde konular, yetkin isimlerin katılımıyla ele alınıyor. Müziğin çeşitli türlerini yansıtan konserler veriliyor, tiyatro, dans, bale gösterileri sunuluyor, sergiler açılıyor. Sözün özü, ağustos ayının başında gerçekleştirilen festival zamanı Altınoluk’un atmosferi, ‘tatildeydim’ demek isteyenler için.