Katalog

28 ANTALYA’DAN ları bundan sonra Ankara verecek, Lara konusunda Antalya devre dışı bırakılacak’’ tepkilerini beraberinde getirdi. Ardından da birbiri ardına eylemler düzenlenmeye başlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 6 Mart’ta Lara’yı yüzde 2 emsalle temalı park olarak tahsise çıkarma kararı aldı. Bakanlığın, alanı her şeyin yapılabileceği bir konuma getirmesi, yatırımcılara da bu tanım çerçevesinde yaptıklarına kolayca kılıf bulma olanağı sağlacağı endişeleri ve tepkileri iyice artırdı. Antalya’daki sivil toplum örgütleri Danıştay’da dava açtı. Bu arada 28 Nisan’da ilk müzekere yapıldı. Limak ve IC Antbel’in teklif verdiği bu müzakere sonunda, Lara Limak’a verildi. Ancak Kültür ve Turizm Bakanı, bu ihalede ‘‘kamu vicdanının rahat olmadığını’’ söyleyip, katılımı da artırma gerekçesiyle tahsisi iptal etti. İkinci müzakere sonunda da, adı en başından bu yana Lara ve orada yapmayı planladığı Disney land’la anılan Fettah Tamince, Lara’nın sahibi oldu. İlk ihalede metrekaresi 3 yeni liraya satıldığı için kamu vicdanını sızlatan Lara, ikinci ihalenin sonunda metrekaresi 6 yeni liraya satılınca, herkesin kafasında aynı soru işareti oluştu: Kamu vicdanı şimdi rahat mı? İkinci müzakereyle birlikte, kamu vicdanının iyiden iyiye sızlamaya başladığı Lara için sivil toplum örgütlerinin de siyasetçilerin de turizmcilerin de karşı duruşu ve mücadelesi devam ediyor. Bakanlık, Lara’yı yüzde 2 emsalle tahsis etme konusundaki kararlılığı, Antalya’nın da Lara’ya sahip çıkma kararlılığını artırıyor. İlk ihalenin iptali için dava açan Mimarlar Odası, şimdi de ikinci ihalenin iptali için dava hazırlığında. Dünyaca ünlü kumul ekosistemi barındıran, dünya doğal mirasının tahrip edileceği endişesi, konuyu uluslararası boyuta da taşıdı. Lara’yı Kurtarma Komitesi, ikinci müzakereden önce, konuyu ulusla rarası çevre örgütlerine iletip, mücadelede onlardan da destek istedi. WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpaece, Dünya Dostları Örgütü ve IucnThe World Conservation Union, şimdilik konudan haberdar uluslararası çevre örgütleri. Ancak mücadelede yeni örgütlerin de desteğinin istenmesi düşünülüyor. Ayrıca, Türkiye’deki hukuk yolunun kapanması durumunda, konunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınması, Tahkim Mahkemesi’ne götürülmesi de komitenin, Lara’yla ilgili planları arasında yer alıyor. Konu, Antalya’daki tüm sivil toplum örgütleri ve siyasi partileri olduğu kadar turizmcileri de rahatsız ediyor. Turizmciler, Antalya’da temalı parklar oluşturulması gerektiği konusunda, ortak fikirdeler. Ancak söz konusu park için seçilen Lara’nın, doğru bir adres olmadığı da yine bir başka ortak ses. Temalı parklarla ilgili dün ya üzerindeki tüm örneklerin, şehir dışında, yapılaşmanın olmadığı bölgelerde oluştuğuna dikkat çeken turizmciler, ‘‘Oysa 350 hektarlık Lara, şehrin yoğunlaştığı bir alan. Temalı parklarla bu alanı iyice yoğunlaştırmak doğru değil. Temalı parklar, kentin dörtbeş farklı bölgesine dağıtılarak yapılmalı. Böylece hem yoğunluk kente dağıtılmış olur, hem de ekonomi hareketlendirilir’’ diyor. Turizmde eğilimlerin zaman içinde değişim gösterdiğini, şimdi deniz, kum, güneşle sınırlı olan eğilimin gelecekte farklı yönlere kayabileceğini de ifade eden turizmciler, ‘‘Lara, zaten bu haliyle başlı başlına bir temalı alan. Gelecek eğilimleri de dikkate alınarak, Lara’nın ekolojik yapısı korunabilmeliydi’’ diye konuşuyor. Antalya’nın 2015 yılında 1.5 milyonu aşan nüfusa ulaşacağını söyleyen turizmciler, Lara’nın yeşil alan ve dinlence ihtiyacını karşılamak üzere korunması gerektiğini savunuyor.