Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KÜLTÜR İzmir’in kardeş müzeleri Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün zmir merkeze inen hemen İ her İzmirlinin defalarca önünden geçip ancak pek de dikkate almadığı bir köşede Bahri Baba Parkı yer alır. İzmir’in Konak Meydanı’ndan kıvrılarak ilerleyen varyant yokuşun başındaki Bahri Baba Parkı’nın içinde 19. yüzyılda neoklasik tarzda inşa edilmiş bir bina görülür. Günümüzde Etnografya Müzesi olarak düzenlenmiş binanın hemen yanında bu binanın güzelliğini kapatmayacak tarzda kübikmodern ikinci bir bina daha yer alır: İzmir Arkeoloji Müzesi. İzmir ve çevresinden gelen arkeolojik kazılarda elde edilen eserler sergilenir bu modern binada. Cumhuriyetin ilanından sonra ilk kurulan bölge müzelerinden olan İzmir Arkeoloji Müzesi, İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesine kadar Batı Anadolu’da yapılan tüm kazılar ve yüzeyde bulunan eserlerin getirildiği bir merkezdi. Bayraklı, Foça, Çandarlı, Erythrai, Claros, Labyranda, Aphrodisias, Ephesos ve Iasos kazıları müzeye çok fazla miktarda eser kazandırmıştı. Çevre il ve ilçe müzelerin kurulmasıyla eser gelişi azalmasına rağmen yine de son derece güzel ve seçkin arkeolojik eserleri barındırmaya devam ediyor. Ege çevresi daha çok Hellenistik ve Roma dönemi eserleri ile tanınır. İzmir Müzesi’nin göz alıcı eserleri de daha çok bu dönemleri içerir. Tarih öncesi çağlara ait buluntular daha azdır. Ancak son yıllarda Prof. Dr. Armağan Erkanal’ın kazı başkanlığını yürüttüğü Menemen yakınlarındaki Panaztepe höyüğü ile Prof. Dr. Hayat Erkanal başkanlığındaki UrlaLimantepe, Prof. Dr. Güven Bakır başkanlığındaki UrlaKlazomenai ve Prof. Dr. Altan Çilingiroğlu ekibinin yürüttüğü KemalpaşaUlucak höyük kazılarından gelen eserler İzmir Müzesi’nin tarih öncesi eksikliğini tamamlamaya başladı. Özellikle Ulucak höyüğün neolitik döneme uzanan tabakalarında ortaya çıkarılan pişmiş topraktan ‘‘ana tanrıça kültü’’ ile ilişkilendirilen kadın heykelcikleri müzenin vitrinlerine renk kattı. Birkaç yıl önce başlayan İzmir agora kazıları da müzeye hareket getirdi. Müzenin heykeltıraşlık örnekleri arasında Erythrai’den başı kopmuş arkaik bir heykel ile Torbalı grubu olarak bilinen heykeller duruş ve hareketlerindeki doğallık, giysi kıvrımlarındaki uyum ile dikkati çekerler. Efes’te bulunmuş avcı heykeli ise Roma heykel sanatının güzel bir örneğidir. Geniş salonları ile rahat bir sergileme sunan arkeoloji müzesi binasının çıkışında neoklasik binaya geçmek mümkün. 1831