Katalog

8 KAPAK almadan dolaşmanıza izin verilmiyor. Onun da ücreti 40 yeni lira. Dikkat oksijen var! Ücretler, gözünüzü korkutmasın, Kaz Dağları’na doğru tırmanmaya başladığınızda karşılığını hemen almaya başlıyorsunuz. Bazıları gerçekten yararlı olsa da, olur olmaz nedenlerle dört bir yana serpiştirilen ‘‘dikkat’’ tabelalarından birini de Kaz Dağları Milli Parkı tabelasının yanına eklemek gerekiyor: ‘‘Dikkat aşırı oksijen var!’’ Yürüyüş yapıyorsanız sorun yok, ancak aracınızın içindeyseniz, mutlaka camınızı açın, ki mitolojik öykülerle bezenmiş coğrafyanın başka yerde kolay kolay böylesi yoğunluğa erişmesi mümkün olmayan oksijeni ciğerlerinize dolsun. Kaz Dağı’nın bitki örtüsü öyle kolay kolay anlatılacak gibi değil. Bölgede yaklaşık 800 bitki çeşidi tespit edilmiş. Bunlardan en önemlisi Kaz Dağı köknarı. Zaten ağaçları göğü öyle bir kaplıyor ki, gökyüzünü görmekte zorlanıyorsunuz. Zeytinli’den başlayacağınız Kaz Dağları yolculuğu, size kalacağınız yer açısından da fikir verecektir. Sahil kesimindeki otellerin yanı sıra, bölgede yaygın durumdaki pansiyonlarla konaklama sorununu çözebilirsiniz. Ayrıca Kaz Dağları güzergahındaki yerleşimlerde yeni yeni filizlenen pansiyonlar da farklı bir konaklama olanağı sunuyor. Buraları tercih ederseniz, sabah uyandığınızda kendinizi gerçekten dinlenmiş olarak bulabilirsiniz. Milli park yolundaki, yaklaşık 3 kilometre mesafedeki Mehmetalan köyü de bunlardan biri. 1993 yılında ‘‘milli park’’ ilan edilen Kaz Dağı’na yapacağınız yolculukta aynı gün içinde birkaç güzergahı birden gezmeniz yorucu olabilir. Mehmetalan’dan sonra Yayla, Tozlu ve Sarıkız güzergahını izleyebilirsiniz. En uzak noktadaki Sarıkız 30 kilometre. Ayı Deresi, Çeyiz Deresi ve Beypınarı rotasının en uzak noktası 24 kilometre. Ancak dikkatli olmalısınız, buradaki yollar, hız yapmaya kesinlikle uygun değil. Zaten yolculuğu da ‘‘sindire sindire’’ yapmakta yarar var. Görsel şölen En yakın güzergah, Sütüven Şelalesi ve devamındaki Hasan Boğuldu. Yaklaşık 34 kilometrelik bir yolculuktan sonra Sütüven Şelalesi’ne ulaşılıyor. Buraya vardığınızda, Homeros’un bölgeyi neden ‘‘bin pınarlı’’ diye tanımladığını daha iyi anlıyorsunuz. Dağdan süzülüp gelen sular, kayaların üzerinden görsel bir şölen yaratarak dökülüyor. Karnınız acıktıysa, buradaki işletmeden yararlanabilirsiniz. Zaten acıkmadıysa da, çevredeki mangal kokularından bir biçimde etkilenip acıktığınızı fark edeceksiniz. Çünkü burası Kaz Dağı’ndaki diğer güzergahların aksine, tam bir mesire yeri olarak da kullanılıyor. ‘‘Duyan gelmiş’’ diye bir tanımlama vardır