Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TRABZON 13 Sümela: Zirvedeki manastır Yazı ve fotoğraflar Ahmet Şefik ltındere Vadisi’nin sık çam A ormanları arasında Karadağ’ın eteklerinde görkemli bir kayalık yükselir. Vadinin içinden Değirmendere’nin coşkulu bir kolu akar. Kayalıklar, sanki bu büyülü vadinin gökyüzüne yükselen gövdesi gibidir. Ve o kayalığın ortasında, zamana meydan okuyan duvarlar yükselir. Baş döndürücü bu güzellik çağırır sizi. Yanına gitmek, onun duvarları arasına saklanmak, derin ve karanlık odalarında kaybolmak gelir içinizden. Trabzon’a 42 kilometre uzaklıktadır Sümela. Halk arasındaki adıyla Meryem Ana Manastırı. Trabzon’dan yola çıkıp 24 kilometre sonra ulaştığınız Maçka’dan saptınız mı; vadiye doğru, ilkin alabalık çiftlikleri, balık, kuymak, sütlaç ve diğer yöresel yemekleri bulabileceğiniz birkaç restoran karşılar sizi. Sonra birden derin vadinin içine dalmış bulursunuz kendinizi. Çam ormanlarının, zengin çiçek ve ot örtüsünün içinde, coşkun akan derenin oluşturduğu kanyonlardan geçersi niz. Vadinin en iç ve derin yerine geldiğinizde, orada yukarıda parıldayan Sümela’nın büyülü görüntüsü çıkar önünüze. İster yürüyerek 20 dakikada çıkılan patika yol, ister hemen manastırın yanına kadar gelen araçlardan sonra beş dakikalık mesafedir manastır: Su kemerlerinin yanından merdivenden tırmanmak. Sonra zirveden Sümela’nın o parlak duvarlarının arkasını görmek. Sis inen karşı eteklerin hayali görüntülerinde düşler kurmak; karar sizindir artık. Sumela Manastırı’nın Trabzon Komnenosları döneminde ortaya çıktığı belirtiliyor. Her köşesinde irili ufaklı dini yapı lar olan bu bölgenin, peyzaj itibarıyla en güzel yerinde Sumela Manastırı kurulmuş. Bin 200 metre rakımlı bir noktada ve vadinin dibinde akan suyun 300 metre kadar yükseğinde. Geniş ve yüksek bir mağara, yapının ilk bölümünü oluşturuyor. Sumela, Trabzon ve çevresindeki eski manastırların en ünlüsüdür. Kommenoslar’dan 3. Alexios (13491390) bu manastırın esas kurucusu sayılabilir. Alexios 1361 yılındaki bir güneş tutulmasını burada karşılamış. Hatta, bu prensin sikkelerinde güneş resmi bu olayla ilgili kabul edilmektedir. Sümela’ya bugünkü görünüşünü veren dış duvarları 18401860’larda yapılmış. Rumların karşılıklı göç döneminde Yunanistan’a gitmeleri üzerine 1923’de manastır boşaltılmış ve bakımsız kalmış. 1930’da bir yangın geçirmiş. Sahipsizlik içinde manastırın bazı taşınabilir bölümleri ve freskoları sökülmüş. Uzman ların verdiği bilgilere göre, manastırın kütüphanesinde katalogu yapılan ve çoğunluğu 17. ve 18. yüzyıllara ait çeşitli el yazılarından 66’sı Ankara Müzesi’nde, içinde minyatürler olan ve bin Bizans eseri ve 150 kitap İstanbul’da Ayasofya Müzesi’nde bulunuyor. Kilise hazinesindeki değerli eşyadan, Trabzon Prensi 3. Manuel’in hediye ettiği gümüş salip (stavrotek) ile el yazma bir eser ve çok sayıda belge Atina’da Bizans Eserleri Müzesi’ne, manastıra ait ‘‘Gül’lü Meryem’’ olarak adlandırılan ikona, İrlanda’da Dublin’de National Gallery’ye kaçırılmış. Sultan Selim’in hediye ettiği gümüş şamdanlar 1877’de çalınmış. Sümela 10 yılı aşkın bir süredir restore ediliyor. Restorasyonun aslına ve standartlara uygun olmadığı öne sürülüyor. Bu nedenle hem yapının hem de gezenlerin güvenliği açısından bazı bölümler şimdilik ziyarete kapalı.