Katalog

2 EGE’NİN İMBATI Bir sığınaktır Sığacık İzmir’den Seferihisar’a, oradan mandalina bahçelerinin arasından, ver elini Sığacık ve İzmir’den 30 dakika sonra Ege’nin en lezzetli balıklarına, en usta balıkçılarına kucak açmış bir deniz. elini Sığacık. limanı... Serdar Kızık endime çok sormuşumdur. İçimden yükselen bu ses, bu çağrı neden? Neden bu kasaba hep seslenir durur, “gel, gel “ diye? Eski bir yakınlık desem, değil. Değil havasından, suyundan, insanlarından, güzelliğinden, çok sevdiğimden... Anlatamadığım bir bağ var aramızda, biraz romantik... Ayda bir görüşürüz... Sizlere de öneririm. Biraz kıyıda gizlenmiş bu kasabayı keşfetmek için, küçük bir dikkat yeter aslında. İzmir’den Seferihisar’a, oradan mandalina bahçelerinin arasından, ver K Kentten kalkıp, 30 dakika sonraki merhabalaşmalar... İster istemez geçmişe bir yolculuk oluyor bu buluşmalar... Antik dünyanın en büyük Dionysos tapınağının, Ionia’nın üç önemli kentinden birisi Teos’un hemen yanı başında... Teos ki, antik çağda sanatçıların buluşma mekanı... Sonra, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Palak Mustafa Paşa’nın 1520’lerde yaptırdığı kale... Yüzyıllardır, fırtınalı, tehlikeli havalarda denizcileri koruyan eşsiz bir liman... Bu limanın hemen kenarına kondurulan ve özelleştirilen büyük bir yat Ege’nin en lezzetli balıklarına, en usta balıkçılarına kucak açmış bir deniz... Limana, küçük balıkçı tekneleri ve balıkçı lokantalarına, karşıda bozulmayan doğaya bakan küçük pansiyonlar... Kaleyle kuşatılmış bitişik düzen, avlulu, cumbalı, tahta panjurlu evler... Evlerin deniz kokan dar sokaklarında, bu kasabanın anlatamadığım sırlarını keşfetme çabası... Günübirlik motor turlarıyla ulaşabileceğiniz Papaz Boğazı, Taşada, Azmak, Aktaşlı, Çamcağız ile Eşek, Kanlı ve Küçük adalar... Tepede körfezi kucaklayan Mehmet Ali Okumuş’un şirin moteli... Balıkçı sığınağının dibinde, yine sevimli balık lokantaları... Ve Teos’tan getirilen antik taşlarla yapılmış kalede, içten dışa, dıştan içe birbirine karışan yolculuklar... Daha neleri saysak ki? Gitmeli, görmeli en iyisi... Sahi unutmadan! Ah, o güzelim kalenin üstüne tuğla örüp, evini büyüten vatandaş! Yandaki küçük pansiyonun penceresindeki o sardunyaya, nasıl kıydın? Yakıştı mı, o 500 yıllık surların üstüne ördüğün duvar? Şunun şurasında bir Foça, bir Sığacık kaldı, eskiden gelip, az buçuk korunan. Sığacıklılar, Seferihisar kaymakamı, belediye başkanı, ey koruma kurulları... Tarihsel SİT alanında olur mu böyle manzaralar? Böyle mi küstürülür bir tarih, anılar yumağı? Geçmişe kıymayın, bir sığınaktır sığacık...