22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 turizmle uğraşmayan, turizmden ekmek yemeyen ne tek bir kişi var, ne de turizmle ilişkilendirilmemiş tek bir metrekare alan. KAPAK Side evleri Antik yarımadada pansiyonculukla başlayan turizm zamanla Side’nin dışına çıkar. Kumköy, Sorgun, Çolaklı da Side olarak anılmaya başlar. Zaman içinde de kitle turizmi, pansiyonların o sıcacık havasını siler süpürür. Bir de üstüne her şey dahil sistemi konulunca, pek çok turizm kentinde olduğu gibi Side’de de pansiyonlar ölümle pençeleşmeye başlar. Bunun bir çıkışı olduğuna inanan İbrahim Postacı ise konunun üzerinde yaklaşık iki yıl düşünür. Sonunda, antik Side yarımadasındaki, dokuz pansiyon ve butik otel işletmecisini tek bir çatı altında toplar. Oluşuma da Side Evleri adını verir. Şubat 2004’te kurulan Side Evleri, şimdi 350 yatak kapasiteli ve turizmde belki biraz da unutulan, yerli konuklara da hitap eden özellikler taşımaktadır. Begonville Pansiyon, Huzur Otel, İlhan Otel, Kamer Motel, Hotel Lale Park, Onur Pansiyon, Sevil Otel, Tuana Hotel, Yüksek Pansiyon’dan oluşan Side Evleri, antik yarımadada diğer pansiyonlara da örnek olmuş durumda. Giritlilerden Çoban Mehmet Çoban, Side’de yaşayan ve sayıları giderek azalan Girit göçmenlerinden biri. Ailenin büyükleri 1800’lerin sonunda Side’ye gelmiş. Side o yıllarda, defne ağaçlarının arasında, biraz harabe, biraz gözden uzak bir görüntüdedir. Denizden anlayanlar, balıkçılıkla geçimini sağlar. Anlamayanlar, tarım ve hayvancılık yapar. Mehmet Çoban’ın babasının elinde bir tek evi vardır. O da bölgede yavaş yavaş kendini hissettiren, ev pansiyonculuğuna yönelmeye karar verir. Pansiyon, bugün 66 yaşındaki oğul Mehmet Çoban tarafından işletiliyor. Mehmet Çoban’a da Turizm Meslek Yüksekokulu’ndan mezun kızı en büyük yardımcısı. Side için “Bir zamanlar Manavgat’ın en fakir köyüydü” tanımlaması yapan Mehmet Çoban, bugün tüm dünya gezginlerince bilinen Side’nin, hızlı gelişimine tanıklık etmiş bir isim. Evlerin kilitlenmeden oturulduğu günleri özlese de kitle turizmi nedeniyle pansiyonculuğun turizmden silinmeye yüz tuttuğunu görse de, “Side’nin dünya kenti” olarak görülmesinden oldukça memnun. Side’ye daha çok Alman turistin geldiğini söyleyen Çoban, “Bölgede daha çok kitle turizmi yapılıyor. Büyük oteller, Herşey Dahil sistemiyle çalışıyor. En çok Almanlar geliyor. Bunu da Hollandalı, İngiliz ve az sayıda Rus turist takip ediyor” diyor. Bölgenin ilk sahiplerinin Giritliler olduğunun da altını çizen Çoban, “Ama şimdi sayımız azaldı. Göçler oldu, kızlar başka şehirlerden evlendirildi. O yüzden azaldık” diyor Side yarımadası antik çağdan kalan görkemli eserlerle dolu ve koruma altında. Kazı çalışmaları 1947 yılından beri sürüyor. TİTREYENGÖL Titreyengöl’e bakınca adının nedeni hemen anlaşılıyor. Rüzgarla hafiften ürperen sudan yakıştırılmış adı. Göl kısmı ise biraz farklı, burası bir göl değil Manavgat Çayı’nın denize dökülmeden önce yayılıp akıntısı yavaşlamış bir bölümü. Binicilik öğreten ve orman içinde at turları düzenleyen at istasyonları Titreyengöl’de de karşınıza çıkacak. Gölün çevresi düzenlenmiş ve yürüyüş yolları yapılmış. Kaya Otel’e giden yoldan ayrılıp, Manavgat çayına doğru orman içine doğru yürüyüş yapabilirsiniz. ve çeşme. Çeşme restore edilmiş. Tiyatronun günümüzdeki kalıntıları II. yüzyıla tarihleniyor. 15 bin kişilik. Tiyatro V. ve VI. yüzyıllarda açık hava kilisesine dönüştürülmüş. Cadde ve müze Tiyatronun yanında yolun kenarında sütunları Mısır’dan getirilmiş erken Roma dönemine ait Dionysos Tapınağı bulunuyor. Kapı girişinde başlayan ve tiyatroya kadar gelen sütunlu cadde zamanında limana çıkıyormuş. Caddenin sonraki kısmı bugünkü çarşısının altında kalmış. Limana ulaşıldığında yan yana iki tapınak göze çarpıyor. Bunlardan biri Apollon’a, diğeri de Artemis’e adanmış. Apollon tapınağının altı sütunu restore edilerek ayağa kaldırılmış. Bu sütunlar Side’yle ilgili hemen her fotoğrafta gözünüze çarpacak. Tapınaklarının önünde de bir Bizans bazilikası bulunuyor... Side Müzesi’nde, 1940’lardan beri sürmekte olan kent kazılarından çıkarılan heykeller, lahitler, mimari parçalar, sunaklar, yazıtlar, kabartmalar ve sütunlarla, kandil, buhurdan, gözyaşı şişesi gibi küçük buluntular sergileniyor. Müzede sergilenen eserlerin en çok dikkat çekenleri Nike, Herakles, Hermes heykelleri, Üç güzeller heykeli, Zeus’un doğuşunun ve İksion’un cezalandırılışının anlatıldığı kabartmalarla Eros’lu lahittir. cumhuriyet?ekinyazim.com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle