Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 ADIM ADIM İSTANBUL ‘ Galata sırtlarında yaşlı bir adamın bahçesine II. Beyazıt’ın yaptırdığı Enderun Mektebi, sonradan Mektebi Sultani ve Galatasaray Lisesi oldu. Okulun cümle kapısı, Osmanlı’nın son dönem en büyük anıtsal kapılarından biridir. kulübü müzesine dönüştürmek için çalışıyor. Lisenin tam karşısında Galatasaray’ı Tepebaşı ve Tarlabaşı’na bağlayan Meşrutiyet Caddesi’ne giriyoruz. Eski “Galatasaray İhtiyarı Durağı”nın bulunduğu yer burası. Tabii, bir de jelatin kağıtlar içinde satılan renk renk şekerleri, bol marmelatlı ponçikleriyle ünlü, artık tarihe karışıp kaybolmuş Everest Pastanesi’nin yeri. ’ İngiliz elçilik sarayı Tam karşımızda, değil Beyoğlu’nun tüm İstanbul’un en görkemli yapıları arasında yer alan eski İngiliz Elçilik Sarayı öteki adıyla “Pera House” duruyor. Tarihi 19. yüzyıl başlarına dek uzanan bu yapının geçmişten günümüze bir çok yangın yaşamış. İngiliz Sarayı’nın yan tarafındaki Tarlabaşı’na inen Hamal Sokağı ise geçen yüzyılın ikinci yarısında, “Hadımköylü” ünlü bir İstanbul beyefendisine ev sahipliği yapmış. Bu ünlü, Malta asıllı İstanbul ressamı Kont Amadeo Preziosi’dir. Bir zamanlar oturduğu konutun yerinde, bugün oğlu Roberto’nun 1912 yılında yaptırdığı kagir bina duruyor... Gül Baba’nın bahçesi Yazı ve fotoğraf Turgay Tuna P irimiz Evliya Çelebi anlatıyor: Genç padişah II. Beyazıt, bir gün Galata sırtlarında avlanmaya çıkmış. Av faslı bittiğinde saraya dönerlerken, vezir efendi Galata sırtlarındaki ormanlık arazinin içinde yaşlı bir dedeye ait güzel bir çiçek bahçesinin bulunduğunu ve eğer arzu ederlerse burada belki bir dinlenme molası verebileceklerini söylemiş.”Gül Baba” derler yaşlı adam, bir yorgunluk kahvesi ikram etmiş misafirine ve bir de bahçesinden kestiği biri sarı biri kırmızı gülü takdim eylemiş. Sultan “Var mı benden bir dileğin” demiş. Aksakallı dede de, “Hünkarım, bu ağaçların arasında bir ilim, irfan yuvası kurulmuş olsaydı” demiş. Padişah saraya döner dönmez tez ferman çıkartmış ve bugünkü Galatasaray Lisesi’nin temelleri 1481 yılında “Enderun Mektebi” ile atılıvermiş. Enderun Mektebi’nden sonra Mektebi Sultani olan ve günümüzdeki adıyla Galatasaray Lisesi’nin, üzerinde imparatorluk sembolünü taşıyan demir cümle kapısının önündeyiz. İçerden dışarıya bakan çocuk gözlerin tersine bizler demir parmaklıklar arasından içeriye bakıyor ve Çetin Altan’ın yıllar önce karalamış olduğu şu satırları anımsıyoruz: “Orada o parmaklıkların arasındayken hep dışarısını özlerdim. Şimdi çoktandır dışarıdayım. Ve hayret, zaman zaman içersini özlüyorum, neden acaba?” Avrupa pasajı Geliyoruz Aynalı Pasaj’a, ya da öteki adıyla Avrupa Pasajı’na. Sanki Paris’te Boullevard Haussman’daki tarihi pasajlardan birine girildiği hissini yaşatan bu muhteşem yapı 1874 yılında, Ohing adında Ermeni bir iş adamı tarafından, mimar Pulcher’e yaptırılmış. Bir ucu Balık Pazarı’na ya da öteki adıyla Sahne Sokağı’na açılan 56 metre uzunluğundaki pasajda antikacı, kuyumcu ve turistik eşya satan dükkanlar yer alıyor. Avrupa Pasajı’nın süslü püslü dükkanlarının önünden ağır ağır geçiyor, kızarmış midye tava ve kokoreç rayihalarına doğru ilerliyoruz. Evet yolumuz yine Çiçek Pasajı’na düştü. Vakit öğle vaktidir. Yani buz gibi soğuk bir “Arjantin” vakti. multihobby?turk.net Eski postane Taç kapıya sırtımızı dönüyor ve hemen karşımızda yükselen cephesi baştan başa mermer kaplı yapıyı seyre koyuluyoruz. 1875 tarihli yapının ilk sahibi Teodor Sıvacıyan 1907 yılında burayı elinden çıkartıp, Posta Telgraf Nazırlığı’na sattığından beri yakın zamanlara kadar burası Beyoğlu Postanesi olarak hizmet verdi. 1999 Marmara Depremi’nde epey sallanan yorgun yapının restorasyonu yeni bitirildi. Şimdilerde Galatasaraylılar Derneği burasını yarı okul, yarı spor