Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Orada bir Posof var; yakında! Deniz Banoğlu urası Türkiye’nin B doğusu... 1992 ‘de il statüsüne alınan Ardahan’ın ilçesi Posof. Gürcistan sınırında, 2 bin 400 nüfuslu küçük bir ilçe. Köylerle birlikte nüfus ilçe girişindeki tabelaya göre 24 bin görünüyor ama, gerçek, bu sayının oldukça altında. Yetkililerin verdikleri bilgiye göre, yaklaşık 55 bin Posoflu ilçesini terk etmiş. Önemli bir bölümü Almanya’da; onlar orada kazanıyor, burada kalan akrabalarına, yakınlarına para gönderiyor. Sözün özeti şu: Posoflu üretmiyor, tüketiyor. Gençler liseyi bitirince, bu güzelim ilçeyi terk etmeye hazırlanıyor. Üniversitede okumak, sonra da meslek sahibi olup bir büyük kentte çalışmak için. Çünkü burada yaşam yok. Oysa burasını gördükten sonra, yurttaş bilinci olan bir kentlinin ‘‘yüreğinin sızlamaması ‘’olası değil. Abartma değil, sözcüğün tam anlamı ile bir yeşil ve doğa cenneti Posof. Hani sıkça benzetme yaparız, Türkiye’mizin yeşil ve el değmemiş doğal güzellikteki yöreleri için, ‘‘Tıpkı İsviçre’’ diye. İşte bu söz mutlaka Posof için söylenmiş olmalı. Eksiği yok, fazlası var. İsviçre halkı, Posofluyla kıyaslanamaz bile. Bize özel hasletlerimizden olan ‘‘sıcakkanlılık’’, ‘‘insancıllık’’ bura halkı ile öylesine özdeşleşmiş ki, yüreğiniz sımsıcak bir sevgiyle doluveriyor. Ilgar ve Gürcistan dağları arasında tepeler ve ovalıklarla çevrili ilçede dışarıdan gelen konukların konaklayacakları yerler son derece sınırlı: Bir pansiyon,12 odalı bir öğretmen evi, 15 odalı bir belediye oteli. Sosyal yaşam sınırlı. Her yıl 19 Mayıs Bayramı’nı, yöre köylerden gelenlerle sayıları 5 bine ulaşan köy halkı, panayır havası içinde kutluyor. Futbol maçları, folklor gösterileri yapılıyor, şenlikler düzenleniyor. Halkın tek sosyal yaşamı bu, özellikle gençlerin. Gençler çağdaş görünümlü, kafalarının içleri de öyle .Posof’ta okumamış insan yok çünkü. Yörenin geçimi, Kars ve Ardahan’daki gibi hayvancılık, ama köylünün hayvanlarını satacağı bir hayvan pazarı olmadığı için hayvanlar ucuza gidiyor. Gürcistan’la sınır ticareti de bir süredir devlet tarafından sınırlandırılmış. Posof’un gün ışığındaki görünümü kadar, akşamı da güzel. Akşam usul usul gelmede. Dağların ardında kaybolacak güneşin göğün mavisine karışan kızıllığını izliyoruz. Güneş dünyanın neresinde olursa olsun, burada da aynı doğa yasasına göre doğuyor ve batıyor. Ama burası Posof. Burada bu doğa olayından insan sanki farklı tatlar alıyor. Hafif dumanlı, yemyeşil tepelerin ardında gökyüzünü bir an için kaplayan ve iki saniye sonra kaybolan kızıllıkla beraber gizil bir hüzün de çöküyor yüreğimize. Ve seslenmek geliyor içimizden: Orada bir Posof var! Yakında! Fotoğraflar: Durmuş Güngör ARDAHAN 15