Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TURİZM 13 EGE’NİN İMBATI Serdar Kızık serdarkizik?cumhuriyet.com.tr BEYAZ KIZIN ÇAĞRISI Ege’de beyaz bir yolculuğa çıkalım hadi... Karın sevinci bir başka olur buralarda. Bekleriz... Arada bir görünse de bekleriz. Bir gün gelir nasıl olsa. Şaşırtıcı bir sürprizdir. Coşkulu bir merhabadır İzmirliye. Gençleri hadi neyse, orta yaşlı hanımları, beyleri hatta geçkinleri çocuk coşkurinliği 8 metre gölle taçlanan Bozdağ’a ulaşalım... ‘‘Ege’de kayak keyfi mi?’’ diye bir şaşkınlık söz konusuysa yazılanlardan ötürü, evet, haklı olabilirsiniz. Yedi sekiz yıl öncesine değin ulu çınarların gökyüzüyle buluştuğu, doğanın çılgın bu parçasında, Bozdağ’ın güzelliğine daha başka bir görkem katan doğanın beyaz kızı, seyirlikti en çok. Vali Kutlu Aktaş’ın da adresi Sarıkamış. Batıya düşmeyen kar, doğuyu çoktan kapladı. Sarıkamış’taki otellerin çoğu dolu. Çam ağaçları arasında kayak yapıp, temiz orman havasını içine çekmek isteyenlerin çoğu rezervasyonlarını çoktan yaptırmış. Kış mevsimi turizm alternatiflerinden biri de kaplıcalar. Jeotermal enerjinin kullanıldığı alanlardan biri olan termal turizm işletmeleri de bayram tatili nedeniyle dolu. Afyon, Bolu, Balıkesir ve Pamukkale, talep gören kaplıca merkezlerinden bir kaçı. Tatil seçenekleri böyle. Size, kısa zamanda karar verip acentelere baş vurmak kalıyor. lar, ortadan kaldırmışlardır. Tabii ki Fenerbahçe’nin güzellikleri saydığımız bu saltanat yapıları ve istasyon binasıyla sınırlı kalmaz. İstanbul’un hemen her köşesi gibi, betona dönüştürülmeden önce bu semtte de, kimileri günümüze kadar gelebilmiş bilhassa Levanten ailelere ait muhteşem köşkler, konaklar yer alıyordu. Belvü otel ve gazinosu, saray terzisi Mösyö Botter ve kızlarının köşkleri, Doktor Ömer Lütfi Bey’in köşkü, İtalyan gemici Kasiero’nun köşkü, 1970’li yılların başlarına kadar varlığını sürdüren Baron Offenheim’ın konağı, Mon Plaisir villası, Cavit Paşa’nın köşkü, Galatasaray Sultanisi müderrislerinden Tevfik Amir Bey’in köşkü, Sabancıların satın aldığı Cingriaların köşkü, şapkacı Doppola’nın villası ve daha başkaları Fenerbahçe sayfiyesinin kalitesine güzellik katıyorlardı. suyla sokaklara döker. Çekinmeyiz o yaş ve başla kartopu oynamaktan, gökyüzüne bakmak, üşümek ve ıslanmaktan. Aldırmayız ayıba, komik kaçmaya. Doğa tahrik eder iş yerlerinde kaçak mesai saatlerini. Kar düşer de, saçak altlarına, kuytulara sığınmaz İzmirli. Şemsiyeler açılmaz. Durum böyle de, küçük bir zahmetle, 120 kilometrelik yol, yaklaşık iki saat göze alınırsa, Gölcük’ün tepesinde, Bozdağ’da bütün güzelliğiyle beyaz tanrıçaya kavuşulur. Aralık’tan Mart’ın sonuna değin değişmez ve en güzel giysisi, bizlere büyük uyumu dayatan kişiliği ve bir acayip zevki, keyfiyle... Denizin sırtında 2 bin 159 metrelik bir rakıma kurulu, çevresi 6 bin 850, de çabalarıyla özel idare, küçük de olsa kayak tesisleri kurunca iş değişti. Bir metre kalınlığında sanki sonsuzluğa uzanan karın üstünde üç ayrı pist. 75 yataklı, döner restoranlı küçük bir otel, bungalov evler ve küçük bir teleski. Açıldı kapandı, bozuldu, onarıldı. İlk konukları Egeli sporculardı. Sonra kayak severler, doğa tutkunları, dinginlik avcıları... Beydağ, Uludağ olmadı. Sosyete rağbet etmedi. İyi ki de etmedi... Kesinlikle öneririm, tam zamanıdır gitmenin çünkü. Seçenek çok. Birbirine giren çınar, meşe, çam ve kestane ormanları, buz tutan göl, kardan yansıyan ışıkların sihirli görüntüsü, aşağıda Ödemiş ovası, fotoğraf tutkunlarını da çağırır.