03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

4 CHP hedeflenenin altında oy aldı, MHP yeniden parlamentoya girdi C haberler EVET/ HAYIR OKTAY AKBAL 27 TEMMUZ 2007 CUMA AKP yine tek başına ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Seçimlerde oy oranını yüzde 46.66’ya çıkaran AKP yeniden tek başına iktidar olurken CHP oy oranını artıramadı, barajı geçen MHP beklediği oy oranına ulaşamadı, bütünleşmeyi başaramayan merkez sağ ise çöktü. Barajı aşan 3 parti parlamentoya girmesine karşın; bağımsız olarak seçilen DTP’liler de grup oluşturacak sayıya ulaştı. DTP, DSP, BBP, ÖDP ile birlikte parlamentoda temsil edilen parti sayısı 7’ye yükselecek. Gazetemizin yayına girdiği saatteki seçim sonuçları şöyle: AKP: Yüzde 46.66 (341 milletvekili), CHP: Yüzde 20.84 (112 milletvekili), MHP: Yüzde 14.29 (71 milletvekili), Bağımsız: Yüzde 5.20 (26 milletvekili), DP: Yüzde 5.41, Genç Parti: Yüzde 3, Saadet Partisi: Yüzde 2.33, BTP: Yüzde 0.51, Bir Kez Daha, ‘Ne Yazmalı’ Derken!.. dığını bildirmesidir. Bunun dışında bir tutum olamaz. “Bir daha yenik düştüm, gelecek sefer böyle olmaz” diye halka, gerçeğe, akla, sağduyuya karşı direnmeye kalkışmak bir çeşit utanmazlık sayılmaz mı? ??? Bizler neyi savunduk, neyin korunmasını istedik? Tam bağımsız bir Türkiye’nin sonsuza dek yaşatılması; çağdaş uygarlığın benimsenmesi; halkımızın yoksulluktan, açlıktan, ezilmişlikten kurtarılması; oy kazanmak için kapı kapı, kömür, ekmek, peynir, pirinç dağıtmalarının yanlışlığını... Aziz Nesin’in “Türk halkının yüzde ellisi aptaldır” sözü boşuna bir yakıştırma mı, boşuna bir uydurma mı? Seçmenin yüzde kırk altısı AKP’ye bir kez daha iktidar olanağı verdi diye böyle bir suçlama akla gelebilir mi? Belki de bu halk hepimizden daha çok işini biliyor. Gemicikler, villacıklar, saatçikler, şunlar bunlarla geçirdik bir seçim dönemini.. ulusun gerçek dertleri, sorunları boşlukta kaldı... Şimdi ikinci kez Başbakan olan Tayyip Bey’i tarih karşısında yeni bir sınav bekliyor: Halkın demokratik özlemlerine, isteklerine uygun bir davranış göstermesi. MECLİS’E TOPLAM 26 BAĞIMSIZ GİRDİ Parlamentoya giren bağımsız milletvekillerinin adları ve seçim bölgeleri şöyle: Batman: Bengi Yıldız, Ayla Akad; Bitlis: Nezir Karabaş; Diyarbakır: Selahattin Demirtaş, Akın Birdal, Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak; Hakkâri: Sabahattin Suvağcı, Hatem İke; Iğdır: Perrin Buldan; İstanbul (1): Mehmet Ufuk Uras; İstanbul (3): Sebahat Tuncel; Mardin: Emine Ayna, Ahmet Türk; Mersin: Orhan Miroğlu; Muş: Sırrı Sakık, M. Nuri Yaman; Rize: Mesut Yılmaz; Sıvas: Muhsin Yazıcıoğlu; Siirt: Osman Özçelik; Şırnak: Hasip Kaplan, Sevahir Bayındır; Şanlıurfa: İbrahim Binici, Seyit Eyüboğlu; Tunceli: Şerafettin Halis, Kamer Genç; Van: Fatma Kurtulan, Özdal Üçer. HYP: Yüzde 0.49, İşçi Partisi: Yüzde 0.36, ATP: Yüzde 0.28, TKP: Yüzde 0.21, ÖDP: Yüzde 0.15, LDP: Yüzde 0.1, EMEP: Yüzde 0.07. Yıllarca yüzde 10 seçim barajına takılan DTP’liler bu kez bağımsız adaylarla başarıya gittiler. DTP’liler 24 milletvekiliyle Meclis’te grup kurma fırsatı buldular. Mardin’de seçim sonuçlarını değerlendiren Ahmet Türk, “30 ve kil çıkarmayı bekliyorduk, AKP planlarımızı altüst etti’’ diye konuştu. Geçmişte haksız bir tavırla karşı karşıya kaldıklarını savunan Ahmet Türk, “Dokunulmazlıklarımız kaldırılarak parlamentodan atıldık. Bu seçim bizim için bir rövanştı ve aldık. Bizim bağımsız adaylarla Meclis’e girmemiz çok önemli bir şeydir’’ diye konuştu. 2002 seçimlerinde yüzde 34.43 oranında oy alan AKP, seçimlerde oy oranını 10 puandan fazla arttırarak yeniden tek başına iktidar oldu. Ancak barajı aşarak parlamentoya giren grup sayısı arttığından çıkardığı milletvekili sayısı düştü. 2002 seçimlerinde 365 milletvekili çıkaran AKP’nin sandalye sayısı 339’a indi. AKP Ağrı, Bingöl, Bolu, Elazığ, Gümüşhane, Nevşehir, Bayburt, Karabük ve Düzce olmak üzere toplam 10 ilde tüm milletvekilliklerini kazanarak “tulum çıkardı”. AKP 38 ilde yüzde 50’nin üzerinde oy aldı. AKP’nin milletvekili çıkaramadığı tek il ise Tunceli oldu. UHALEFETTE HAYAL KIRIKLIĞI CHP’nin sandalye sayısı da düştü. 2002 seçimlerinde yüzde 19.4 oy oranıyla 177 milletvekili çıkaran CHP, seçimlerinde oy oranını az da olsa yükselterek yüzde 20.91’e çıkardı, ancak milletvekili sayısı düştü. CHP’nin DSP kontenjanından aday gösterdiği 12 milletvekilinin de ayrılması durumunda sandalye sayısı daha da düşecek. CHP İzmir, Edirne, Kırklareli, Muğla’da birinci sırada yer alırken 36 ilde hiç milletvekili çıkaramadı. MHP de barajı aşmasına karşın 1999 seçimlerindeki yüzde 17.9 oy oranına ulaşamadı. MHP, Mersin ve Osmaniye’de birinci parti oldu. DP’nin oy oranı yüzde 5.4 oldu. Saadet Partisi de tabanını tamamen yitirdi. 2002 seçimlerinde yüzde 2.49 oy alan Saadet Partisi, yine yüzde 2’leri geçemedi. Parlamentoya 3 parti girmesine karşın, temsil edilen parti sayısı 7’ye yükselecek. Seçimlere bağımsız olarak giren DTP eş başkanları Ahmet Türk ile Aysel Tuğluk, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, eski ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras ile CHP listesinden giren DSP’lilerin ayrılması durumunda parlamentoda 7 parti temsil edilmiş olacak. Eski Başbakan Mesut Yılmaz’ın yeni parti kurması ya da merkez sağdaki partilerden birinin başına geçmesi durumunda temsil edilen parti sayısı 8’e yükselecek. M âğıdı taktım. Ne yazmalı? İlk kez değil bu yaşadığım!.. Ama bu denli bir sonuç beklemiyordum. Şaşkınlık, kızgınlık... İkisi de var! AKP yüzde kırk altıyla ikinci kez iktidar oldu. TBMM’ye 340 milletvekili soktu. “Halkın zaferi” diyenler var. Halkın mı, yoksa Tayyip Erdoğan’ın mı? CHP’nin yenilgisine de “Deniz Baykal’ın bozgunu”, hem de kaçıncı bozgunu dememeli mi? İkisi de oturdular adaylarını saptadılar, seçmenin karşısına partilerinin adaylarını değil, kendi istediklerini çıkardılar... ??? “Ben böyle bir seçime inanmıyorum” diye yazmıştım. Parti liderlerinin keyiflerine göre seçtikleri kişilerle oluşacak bir TBMM Türk halkını temsil edebilir mi? diye sormuştum. Boşa gitti uyarılarım.. Olan oldu! Tayyip Bey başarı kazandı. Baykal Bey ise bilmem kaçıncı kez yenilginin acısını tattı. Ona güvenenler, destekleyenler, bu kurultaylarda ille de onun işin başında kalmasını isteyenler de... Uygar toplumlarda seçim yenilgisi alan bir parti liderinin ilk yapacağı iş, görevden ayrıl K AB’NİN YORUMLARI: Başbakan Erdoğan, AbdullahGül, Emine Erdoğan ve Hayrünnisa Gül partilileri selamladı. (AA) ‘Merkezin adresi tescillendi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Merkezi önünde partililer davulzurna eşliğinde halay çekerek seçim zaferini kutlarken, Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de birbirlerine sarılarak sevinçlerini paylaştı. Milletin önemli bir çoğunluğunun AKP’yi toplumsal merkezin adresi olarak tescil ettiğini söyleyen Erdoğan, “Sandıktan birlik ve beraberliğimiz, demokrasimiz ve cumhuriyetimiz daha da güçlenerek çıkmıştır’’ dedi. Seçim sonuçlarının ortaya çıkmasından sonra AKP Genel Merkezi’ne gelen Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, eşi Hayrünnisa Gül, bazı bakan ve genel başkan yardımcıları ile balkondan partilileri selamladı. Daha sonra parti genel merkezi önünde toplanan kalabalığa seslenen Erdoğan, Türkiye demokrasisinin önemli bir sınavı dünyaya örnek olabilecek şekilde başarıyla verdiğini söyledi. Erdoğan, diğer partilere oy verenlere de, “Sizin sandıkta verdiğiniz mesajı da anlıyorum. Lütfen müsterih olun kime oy vermiş olursanız olun, oylarınız bizim için değerlidir. Tercihlerinize saygı duyuyoruz. Farklı tercihlerinizi de demokratik hayatımızın zenginliği olarak görüyoruz” diye konuştu. Konuşması sık sık “Cumhurbaşkanı Gül” sloganlarıyla kesilen Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet” ilkeleriyle yola devam edeceklerini söyledi. Erdoğan, kendi adına hiç kimseye kırgın olmadığını ve kapılarının herkese açık olduğunu kaydetti. Halk AKP’ye ödül verdi BRÜKSEL (Cumhuriyet) Avrupa Birliği (AB) Türkiye’deki genel seçim sonuçlarını memnuniyetle karşıladı. AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso yaptığı yazılı açıklamada “Genel seçimlerden etkileyici zaferle çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı kutluyorum” dedi. Seçim sonuçlarının ekonomik ve siyasi reformlarla ilerleme sağlayan Türk halkı için önemli bir ana denk geldiğini söyleyen Barroso, Erdoğan’ın AB yolunda ilerleme konusunda kişisel söz verdiğini belirtti. AB Komisyonu Genişleme Komiseri Olli Rehn ise seçimlerden sonra oluşacak yeni hükümetin AB reformlarını tam kararlılıkla başlatarak sonuç alması gerektiğini söyledi. AB Komisyonu Başkan Yardımcısı İtalyan Komiser Franco Frattini seçim sonuçlarının Türkiye’ye iyi bir denge kazandırdığını söyledi. Frattini, “Edindiğim ilk izlenime göre, aşırılığa doğru sapma olasılığı bertaraf edilmiştir. Seçimden önce üçte iki çoğunluk elde ederse cumhurbaşkanını hiç kimseyle istişare etmeksizin seçeceğini söylemiş olan Erdoğan’ın aşırı gücü dengelenmiş vaziyettedir” diye konuştu. Avrupa Parlamentosu Karma Parlamento Eşbaşkanı Joost Lagendijk, “AKP’ye verilen güçlü destekle Türk halkının siyasete müdahale eden Türk ordusuna açık bir yanıt verdiğini” iddia ederek “Halk orduya karşı çıkan AKP’yi ödüllendirdi” dedi. Lagendijk AKP’nin, cumhurbaşkanı seçimlerinde gerginliğe yol açmadan dikkat ve uzlaşı içinde davranması gerektiğini söyledi. AP Liberal Grup Başkanı Graham Watson da “Seçim sonuçları, Türkiye’nin, AB ile yakınlaşmasını sağlayacak demokratik reform yolunda ilerlediğini teyit etti” dedi. Liberal gruptan İngiliz üye Andrew Duff, “Türk generallerinin seçim sonuçlarıyla siyaset dışında kalması ve laikliğin sandıkla korunacağı mesajını alması gerektiğini” söyledi. Yunanistan’ın Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni, sonuçların Erdoğan’ın arkasında göz ardı edilemeyecek bir halk desteği olduğunu gösterdiğini belirtti. Bakoyanni, Fener Rum Patrikhanesi’nin ekümenik statüsünün tanınması ve ruhban okulunun açılması taleplerini yineledi. İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt, “AKP’nin AB yolunda reformlar için çok güçlü yetki aldığını” söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband ise “seçimlerin ardından Türkiye’de oluşturulacak yeni hükümetin AB açısından önemine” dikkat çekerek “Türkiye’de istikrar ve güven bütünüyle bizim çıkarımızadır’’ değerlendirmesinde bulundu. Zeynep ŞAHİN ANKARA DP’de, seçim sonuçlarının açıklanmaya başlamasıyla birlikte istifa depremi yaşandı. Genel Başkan Mehmet Ağar ile Genel Başkan Yardımcısı Nüzhet Kandemir görevlerinden istifa etti. DP, olağanüstü büyük kongreye gitme kararı aldı. DP Genel Merkezi’nin 9. katına kurulan seçim bürosunda sonuçlar takip edildi. Başlangıçta açılan sandıklarda DP’nin oylarının yüksek çıkması partilileri memnun ederken sonuçlar alkışlarla karşılandı. DP’ye sevinçli hava hâkimken seçim bürosuna gelen eski DP Teşkilat Başkanı ve Genel İdare Kurulu Üyesi Mümtaz Yavuz, Ha Ağar istifa etti zine yardımının tamamının seçim çalışmalarında kullanılmak yerine bir kısmının “saklandığını” ve aday listelerinde “eş, dost, akraba” ölçütünün esas alındığını söyledi. Yavuz, parti hakkındaki çeşitli iddialara ise Ağar tarafından irade gösterilerek karşı durulmadığını kaydetti. Yavuz’un açıklamasının ardından seçim bürosuna sessizlik hâkim olurken, bir süre sonra DP Basın Sözcüsü Necmi Hatipoğlu Ağar’ın başkanlık görevinden istifa ettiğini bildirdi. Ağar’ın istifası “buz gibi” bir hava estirdi. Ağar’ın istifası saat 19.40’ta ülke genelinde sandıkların yüzde 12’si açılmışken geldi. Salondaki partililer, “Başkan mertçe davrandı. Giderim demişti, gitti. Kendine yakışanı yaptı, sözünün arkasında durdu” yorumunu yaparken, kimileri ise bu istifanın “geç kaldığı” değerlendirmesinde bulundu. Ağar’ın istifasıyla başlayan gerginlik, kısa süre sonra Kandemir’in istifasının açıklanması ile iyice tırmandı. Bu haberin ardından partililerin suratları iyice asılırken, “Hemen toplandılar, hemen karar verdiler, istifa ettiler, bu nasıl iş” diye tepki gösterildi. Ağar’ın istifası beraberinde olağanüstü büyük kongreyi de getirdi. DP Tüzüğü’ne göre, partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu ve Genel İdare Kurulu birlikte toplanacak. Söz konusu kurullarda, partiyi temsil yetkisi bir üyeye verilecek. Bunun ardından ise DP’nin yeni genel başkanını belirlemek üzere 45 gün içinde olağanüstü büyük kongreye gidilecek. emsil adaleti açısından adil bir Meclis’ten söz edebiliriz. Yüzde 10 adaletsiz barajı halk, oylarıyla işlemez hale getirdi. AKP ve CHP yüzde 10 barajı yoluyla kendilerine ait olmayan oyları her zaman olduğu gibi kendi hanelerine yazmayı düşünmüşlerdi. Bu nedenle baraj konusunda ittifak halindeydiler. Bağımsızların ortaya çıkmasıyla bu oyun büyük ölçüde bozuldu. Baraj yüzde 6’ya indirilmiş olsa, zaten bu sonuç çıkacaktı. Sanırım artık bu anlamsız ve antidemokratik engelden vazgeçilir. Önümüzdeki Meclis, baraj engelinin anlamsızlığını görürken, umarız bir başka antidemokratik uygulama olan Siyasi Partiler Kanunu da evrensel anlayışlara uygun olarak yeniden düzenlenir. Böylece milletvekilleri genel merkezlerin değil milletin vekili olacak yöntemlerle belirlenir... ??? Meclis içinde yüzde 48 oyla bir iktidar, değişik eğilimleri içinde barındıran ve değişik olaylarda değişik tepkiler vermesi muhtemel bir muhalefet var. Üç parti grubundan oluşacak muhalefetin de iktidar tarafından dikkate alınması gerekiyor. Cumhuriyet mitinglerine katılan kentli insanlarımızın endişeleri, tepkileri de bir ölçüde muhalefet yoluyla Meclis’e taşınmış oldu. ??? T SIFIR NOKTASI ORAL ÇALIŞLAR Yeni İktidar, Yeni Muhalefet İhtiyacı... recek bir anlayışın egemen olması önem kazanıyor. “Satarım”dan başka şey bilmeyen bir ekonomi politikasının daha sonra yaratacağı büyük sosyal dengesizlikler Türkiye’ye pahalıya mal olabilir. ??? Tabii en önemli konu hiç şüphesiz ki Kürt sorunu ya da bir başka dildeki ifadeyle terör sorunu. Aslında bu iki sorunun ayrı ayrı ele alınması da mümkün, birlikte ele alınması da. Kürtlerin kimlik talepleri, kendi dillerini, kültürlerini birlik içinde elde edebilmeleri her zamankinden daha acil bir hale geldi. Kürtler Güneydoğu’da yoğun olarak yaşadıkları bölgelerden çok sayıda temsilcilerini Meclis’e yolladılar. Bu temsilciler onların sözcüleri olacaklar. Konu artık yasal siyaset düzlemi içinde önemli bir yere oturdu. PKK şiddet eylemlerini sürdürürse seçilen Kürt milletvekillerinin temsil yetenekleri sınırlanır, etkileri azalır, iki taraflı bir baskı altında kalırlar. Burada yeri gelmişken bir noktaya Asıl kritik süreç bundan sonra başlayacak. AKP, halktan bir dönem için daha onay aldı. Ancak bu onayın tamamı, AKP’nin uyguladıklarına bire bir destek olarak algılanmamalı. Muhalefetin tarzı, kriz yaratma zorlamaları, emuhtıralar, istikrar ve huzur isteyen kitleler üzerinde ters etki yaptı. Bu nedenle AKP’ye verilen oyların bir bölümü de tepki oylarıdır, istikrar isteğinin ifadesidir. AKP, geçen dönemde Şemdinli’yle başlayan önemli olaylar sırasında ciddi zaaflar gösterdi. Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi dahil bazı kanunların değiştirilmesi noktasında güven vermeyen bir tutum içine girdi. Avrupa Birliği ile yürütülen üyelik müzakereleri sırasında yükselen milliyetçiliğin etkisiyle gelişmeler ağırlaştırıldı. Ekonomide gelir adaletsizliği büyük bir sorun olarak önümüzde duruyor. Adam başına gelir yükseliyo,r ancak adaletli dağılım düzelmiyor. Önümüzdeki dönemde sosyal adalet alanında atılması gerekli önemli adımlar bulunuyor. Yatırım alanlarını gelişti daha değinmek gerekiyor. DTP’nin bölgedeki oylarının düştüğünden söz ediliyor. Bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Çünkü, oy pusulalarının yapısı nedeniyle, bağımsız adayların 4050 kişi arasından seçilmesi kolay değildi. Hele Güneydoğu gibi okumayazma oranının çok düşük olduğu bir bölgede bu kadar karmaşık bir pusulada doğru tercihlerde bulunmak zordu. Bir partiye oy vermekle, onlarca adayın ve partinin arasından bir kişiyi bulup seçmek işleri çok zorlaştırdı. Bu nedenle iptal edilen oy oranı çok yüksek çıktı. DTP’nin bütün bu engellere rağmen hedeflediği milletvekili sayısını yüzde 90’a yakın tutturması önemli bir başarı olarak görülmeli. Burada asıl gerçek AKP ve DTP dışındaki partilerin Güneydoğu’da bitmiş olması. O bölgeyi gezerken bu gerçeği yazdığımda bazı arkadaşlar tek yanlı baktığım zannıyla eleştiriler yöneltmişlerdi. Şimdi ortaya çıkan tablo bunu doğrulamıyor mu? ??? İktidar Meclis’teki kuvvetli muhalefeti dikkate almalı. Muhalefet de kriz peşinde koşmak yerine, çözüm üretecek, projeler geliştirecek yeni bir anlayışla iktidarı denetlemeli. Bakalım, siyaset bu kez nasıl bir sınav verecek? oralcalislar?cumhuriyet.com.tr TÜRKİYE KARŞITLARI Fransızlardan çirkin kampanya Haber Merkezi Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine karşı çıkan bir grup Fransız, internet üzerinden Türkiye aleyhine kampanya başlattı. Grup, dolaşımdaki tüm paralarda Avrupa haritasında Türkiye’nin üzerini kırmızıyla çizilmesi çağrısı yapıyor. Hürriyet’in haberine göre Türkiye’nin “coğrafi, sosyolojik, tarihi, kültürel ve dini” özellikleriyle Avrupa’dan çok farklı olduğunu iddia eden Fransızlar, tüm Avrupalıların, Avro banknotları üstünde yer alan haritada Türkiye’nin üstünü çizmelerini istiyor. “http://www.rayezlaturquie.com/ (Türkiye’nin üstünü çizin)” adresinde sekiz dilde yayın yapan Türkiye karşıtları, web siteleri üzerinden ilgili afiş ve çıkartmaları da satışa sunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle