28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTA C Redaksiyon/Redaktion: Starkenburg Str. 5, 64546 MörfeldenWalldorf. email:[email protected] Tel: 0610598174446 İmtiyaz Sahibi/Inhaber: İlhan Selçuk (Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş.’yi temsilen, Cumhuriyet Vakfı adına) Genel Yayın Yönetmeni/ Chefredakteur: İbrahim Yıldız Yazı İşleri Müdürü/ Redaktionsleiter: Osman Çutsay Editör/ Redakteur: Gonca Kanber Yayın Koordinatörü/ Koordinator: Hayri Arslan Reklam/Anzeigen: Ömer Aktaş Yayın Kurulu/Redaktionsbeirat: İlhan Selçuk (Başkan/ Vorsitzender), Prof. Dr. Emre Kongar (Berater), Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İbrahim Yıldız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara Baskı/Druck: Hürriyet A.Ş Zweigniederlassung Deutschland, An der Brücke 2022 D64546 MörfeldenWalldorf. Dağıtım/ Vertrieb: ASV Vertriebs GmbH (Der Verlag übernimmt keine Haftung für den Inhalt der erscheinenden Anzeigen) Selçuk’un karikatür davası Adı gibi ‘saklı’ kent Yine yetkisizlik kararı verildi Reşide OKUDUR Türkiye’nin tatil cenneti Antalya tarihi, güneşi, denizi, kumu, eşsiz plajları, modern turist tesisleri ve sıcak misafirperverliğiyle yaz kış dünyanın her yerinden milyonlarca gezgini konuk ediyor. Bugün size Antalya’nın pek bilinmeyen bir başka özelliğinden söz edeceğim. Adı gibi saklı kalan “Saklıkent”ten, bir derin nefes alacağız hep beraber. Hem yazlık hem de kışlık özelliğiyle ayrıcalığına tanık olacağız. Özellikle ilk baharda sabah “buz kayağı” öğleden sonrada “su kayağı” yapmak isterseniz eğer, aradığınız yer kesinlikle Antalya Saklıkent’tir. Denize uzaklığı kuş uçuşu 20 kilometre mesafede olup, Antalya’ya uzaklığı ise yaklaşık 40 kilometre. Doğanın bir lütfu olan bu güzelliği sadece kışın değil yaz aylarında da “yayla” özelliğinden faydalanabiliyor doğa severler. Mavi ile yeşilin birlikteliğinden olsa gerek; Akdeniz’e özgü kekik, ardıç, fesleğen karışımı kokuları içinizde hissedip, taa ciğerlerinize yerleştirmek istercesine derin bir şekilde çekip “Oh!” demek. Antalya’nın batısında bütün görkemiyle yükselen Toroslar kışın aralık ayı başlarından itibaren bembeyaz mantosunu giyer. Antalyalılar için “Saklıkent’e kar yağdı!” denilmesi Antalya’ya kışın gelmesi demektir. Kar kalınlığı mevsiminde 50 100 santimetreye ulaşmaktadır. Antalya’nın sıcak sahilinden, mis kokulu portakal ve nar bahçeleri arasından geçerek yaklaşık bir saatte Beydağı zirvesine Saklıkent’e ulaşabiliyorsunuz.Yol çok iyi değil. Zaman zaman keskin virajlarıyla adrenalinizin yükselmesine de neden olabiliyor. Bu konumda ki bir zirvenin yolunun ihmal edilmiş olması çok duyulamamış olmasına neden olmuş olabilir mi? 18512550 metre irtifalı Saklıkent kayak merkezinde, Akdeniz’e ve Ekvator’a en yakın kayak pisti; kolay ve orta zorluk derecesinde iki adet. Kış aylarında, 240 kişi/saat ve 340 kişi/saat kapasiteli iki adet teleski hizmet veriyor. 75 kişilik bir tane çok şirin bir motel, ayrıca 200 kişilik restoran ve 300 kişilik bir kafeterya bulunmakta. Motel bünyesindeki butikte, hazırlıksız giden ancak buz sporlarından denmek isteyenler için her çeşit malzemeyi bulabilmeleri olası. Bakırlıdağı’nın kuzey yamacına kurulmuş 500 civarındaki dağ evleriyle sadece kışın değil yazında serinlemek için ideal bir yer.Özellikle yerli dağ evi sahipleri buradaki evlerini yazlık yaşamları için kullanıyorlar. Bu nedenle Saklıkent kış turizmi için gibi gözükse de yazın çok daha tercih edilen bir yer. Bol oksijenli, kekik kokulu, sarı mor dağ çiçekleriyle Saklıkent kucak açar şehir yaşamında sıkılanlara. Dağa tırmanırken bol fotoğraf alabileceğiniz deniz ve Antalya manzaralı farklı perspektifleri yakalayabilmek için çok sık mola vereceksiniz. Işık kirliliğinin minimum seviyede olduğu Bakırlıdağı’nın zirvesinde yer alan Tubitak Gözlemevi kayak merkezine yaklaşık 200 metre.Gökyüzünün özel günlerini astronomi meraklıları, Rusya’nın hediyesi olan teleskopuyla izleyebilmek için yaz kış Saklıkent’e çıkıyor. Saklıkent’in doğası; yürüyüş, dağ bisikleti, binicilik, avcılık gibi sporlar için de ideal. Bugünlerde sıcakların başlamasıyla birlikte yaylacılar yavaş yavaş Saklıkent’in yolunu tuttular. Antalya’nın sıcağından bunalanların sığınağı Saklıkent’e uğramalı. İstanbul Haber Servisi Çizerimiz Turhan Selçuk’un, “Söz Çizginin” köşesinde 19 Nisan 2006’da yayımlanan “AB yolunda türbanlı domuz” karikatürü için açılan davaya bakacak mahkeme bulunamadı. İzmir’den yetkisizlik kararı ile gönderilen dosya, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nce aynı gerekçeyle Yargıtay’a gönderildi. Duruşmaya, “basın yoluyla hakaret” suçundan 8 ay ile 2 yıl 8 ay arasında değişen hapis cezasına çarptırılması istenen Selçuk ve gazetemiz avukatlarından Bülent Utku katıldı. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, yasada doğrudan emredici bir yetki kuralının bulunmadığını, eserin basıldığı yerin ya da mağdurun oturduğu yerdeki mahkemenin bakabileceği yönünde birden fazla yetki kuralı düzenlendiğini kaydederek “Mahkememizin yetkili olmadığı görüşündeyiz” dedi. YETKİ UYUŞMAZLIĞI Mahkeme yargıcı Metin Aydın, iddianamedeki şikâyetçilerin adreslerinin İzmir’de olması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek, oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının sona erdirilmesi için dosyanın Yargıtay’a gönderilmesine hükmetti. Prof. Dr. Süheyl Donay tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda,Selçuk’un amacının İslamiyeti küçük düşürmek olmadığı belirtildi. Akdeniz’de sanal müze Şengül AYDINGÜN Nisan ayının 18 ve 19. günleri dünya müzeciliği açısından önemli bir gündü. Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Orhan Düzgün’ün davetiyle katıldığım bir tanıtım toplantısında dünyanın en büyük sanal müzesinin açılışı yapıldı. Akdeniz’de gelişen İslam’ın geçmişine ait tüm sanat eserleri bu sanal müzede toplanmıştı. Aslında, bu açılış sadece işin Türkiye ayağının açılışıydı. Resmi açılış bir gün önce Ürdün Prensesi Sümmeyye’nin yine sanal olarak yaptığı açılışla gerçekleşmişti. Müzenin amacı, Akdeniz’deki İslam medeniyeti hakkındaki bilgileri artırmak ve sanat ile mimarinin farklı kültürel kimliklerin ayrılmaz unsurları olarak anlaşılmasını desteklemek. Müslüman Akdeniz’in sanatı, İspanya’dan Suriye’ye, Sicilya’dan, Türkiye ve Tunus’a kadar uzanan 18 ülkede önemli eserleriyle tanınıyor. Bu eserler aynı zamanda AvrupaAkdeniz ülkelerini uzun dönemler boyunca birbirine yaklaştıran ve kültürel bağlarını elle tutulur hale getiren kanıtları. Sanal Müze’de Akdeniz’de yaşamış büyük Emeviler, Abbasiler, Fatimiler, Fotoğraflar: Sınırlar Ötesi Müze arşivi Eyyubiler, Memluklar ve Osmanlılar gibi Müslüman hanedanlar ve onların geride bıraktıkları yer alıyor. Büyüleyici sanatsal ve kültürel miras, Hazreti Muhammed döneminden (571632) Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılışına kadar (1922), 13 yüzyıllık bir yolculuğa çıkıyor. Bu dönemlere ait sanatsal miras figüratiften, hat sanatına, kadınlara, suyun önemine, bilime müziğe, Arap geometrisine, çiçek süslemelerine ve hac farizasına ait eserlerden oluşuyor. Bu proje aslında “Akdeniz’de İslam Sanatını Keşfedin” adı altında 1994 yılına kadar uzanan “Sınırlar Ötesi Müze” girişiminin devamı olarak başlamış ve 2004 yılında 14 ülkeden 40 müzenin iştirakiyle başlatılmış bir çalışma. Euromed Heritage tarafından desteklenen bu uluslararası projede ülkemizi temsilen Ege Üniversitesi ile İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi uzmanları görev almış ve 50 adet eser ve 35 anıt sanal müze envanterlerine dahil edilmiş. Akdeniz’in her köşesinden ilgili müze uzmanlarının oluşturduğu ekiplerce meydana getirilen müzede şimdilik 603 sanat eseri ve 204 anıt yapı tanıtılıyor. Zaman içinde çok daha fazla genişleyecek. İslam Sanatı’nı Keşfedin Sanal Müzesi’nin internet adresi www.discoverislamicart.org ilan renkli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle