05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 MART 2007 CUMA dizi 28 Şubat sürecinin sıcak gelişmeleri Erbakan ve Çiller liderliğinde REFAHYOL hükümetinin kurulmasıyla başladı C 11 MGK’de 6 ay önceden uyarı 28 Şubat!.. Türkiye’de bir rejim tehdidini karşıladı 28 Şubat!.. Rejimin önüne dikilen şeriat engelini kaldırıp attı!.. Zorunlu eğitim süresini kesintisiz 8 yıla çıkararak bir ölçüde, “Kuran kursuimam hatip lisesi şeriat yurdu” zincirini kırıp koparttı!.. O. Doğu SİLÂHÇIOĞLU azı kesimlerce “postmoBu sürede toplumun bir kesiminde oldern darbe” olarak niteduğu gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde ürkiye’de günümüzde kapatılmasını ve koalisyon lendirilen 28 Şubat sürede (TSK) irticai faaliyetlere karşı bir tepyükselen siyasal İslam ilk ortağının “darbe geliyor” cinin sıcak gelişmeleri, kapatılan ki yükselmeye başladı. O dönemde iktidarını 1995 uyarılarını dikkate alarak ANASOLD hükümeti dönemini RP ile Tansu Çiller liderliğindeki TSK’nin basına da yansıyan yakınmaseçimlerinden sonra denedi. RP’nin görevinden istifa etti. Yaklaşık 11 de kapsayan gelişmelere “28 Şubat DYP’nin REFAHYOL hükümelarını emekli General Nevzat Bölügiseçimlerden birinci parti ay süren siyasal İslamın ilk iktidar süreci” dendi. Hükümetin tini kurması ile başladı. ray, “28 Şubat Süreci” adlı kitabında çıkmasının ardından merkez girişimi, başarısızlıkla sonuçlandı. kuruluşunu basına açıklarken şöyle dile getiriyor: 24 Aralık 1995 tarihinde yapısağdaki partiler, aralarındaki Bu 11 aylık süreçte, hükümetle sözlerine besmele ile başlayan lan genel seçimler sonucunda rekabet nedeniyle kurdukları TSK, Emniyet’le yine TSK karşı Necmettin Erbakan, partisinin ŞIRI DİNCİ AKIMLAR TBMM’de oluşan tablo şöyleydi: hükümeti sürdüremediler. Yapılan karşıya geldi. Daha önemlisi ÖNEMLİ BİR TEHDİT RP 158, ANAP 132, DYP 135, son seçimlerde merkez hükümet halkın büyük bir DSP 76 ve CHP 49 milletvekili… sağdaki bu erime dip bölümüyle karşı karşıya kaldı. “Halk yığınları gibi, orduda da başSeçimler sonucunda RP’lilerin noktasına vurdu. DYP ve RP’li aktörlerin uygulamaları tan beri bu iktidara karşı yoğun bir tepTBMM’deki ilk grup toplantısına ANAP barajın altında kaldı. nedeniyle dış politikada krizler ki gözlemleniyordu. Hem kendi tabadua ile başlamaları, gelen sürecin ilk ha1990’ların aktörleri Mesut yaşandı. Erbakan, Türkiye’nin nından yükselen tepkiler hem de anabercilerindendi. Cumhurbaşkanı SüYılmaz, Tansu Çiller siyaset geleneksel dış politikasında yön yasal ve yasal görevi nedeniyle bu gileyman Demirel’in ilk görevlendirmesahnesinden çekildi. RP’nin değiştirme girişiminde bulundu. dişattan duyulan rahatsızlıklar, komusinde RP lideri Necmettin Erbakan, hüyükselişi ise Türk Silahlı Gelinen aşamada, REFAHYOL ta katınca şu noktalarda toplanıyordu: kümeti kuramadı. Görüştüğü merkez Kuvvetleri’nin (TSK) aktif döneminin bazı aktif siyasetçileri c Aşırı dinci akımlar, toplumun ve sağdaki partiler hükümet kurmaya yamüdahalesiyle o dönem için günümüzde de hükümet devletin geleceğine karşı önemli bir tehnaşmadı. Görevlendirme sırası ANAP durduruldu. RP, Anayasa kadrolarında yer alıyor. 10. dit oluşturmaktadır ve bu nedenle gelideri Mesut Yılmaz’a geldi. GörüşMahkemesi’nde açılan dava yılında 28 Şubat sürecini rekli önlemler alınmalıdır. melerin ardından ANAP ile DYP arasonucunda kapatıldı. belgelere ve net bilgilere c Bir kısım halk kesiminde ve hatsındaki ANAYOL hükümeti 6 Mart REFAHYOL hükümetinin dayanarak okurlarımıza ta kimi siyasilerde gözlemlenen ‘irti1996 yılında kuruldu. yıkılmasından sonra kurulan anımsatıyoruz. caın ancak bir ordu müdahalesi ile önANAYOL hükümetinin kurulmalenebileceği’ görüşü TSK’yi rahatsız sının ardından merkez sağın iki partietmektedir. si, aralarındaki rekabeti de hükümehükümeti olan REFAHYOL’u 28 Haziran 1996 (MGK) katılan diğer ilgili bakanlar, hükümetlec RP’nin, kendi radikal tabanını yatıştırmak te taşıdılar. İktidarın iki partisi arasındaki rekarinin ikinci ayında, Ağustos 1996’da yapılan toptarihinde kurdu. İki parti ilk döneminde Necmetamacı ile TSK’yi siyasete çekmek ve siyaset malbeti iyi değerlendiren RP, özellikle DYP lideri Tanlantıda ilk uyarıyla karşılaştılar. Dönemin Deniz tin Erbakan’ın görev yapması koşuluyla 2’şer yıl zemesi yapmak istemesi, tepkilere neden olsu Çiller hakkındaki yolsuzluk iddialarını Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya , parti genel başkanlarının başbakanlık görevini maktadır. TBMM’ye taşıdı. RP tarafından 24 Nisan 1996’da, toplantıda, Cumhurbaşkanı Demirel’e hitaben dönüşümlü yapmasını da benimsedi. 8 Temmuz c Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararları sonuÇiller hakkında verilen TEDAŞ ihalesi konuşu yakınmayı dile getiriyordu: “Burada hep terö1996’da TBMM’den güvenoyu almasıyla REcu irticai eylemlerinden ötürü ordu ile ilişkileri sunda Meclis soruşturması açılmasına ilişkin rü konuşuyoruz; ancak bir süredir aşırı dinci FAHYOL resmen göreve başladı. Bir anlamda, kesilen personel konusunda dincilerin TSK’yi önerge, TBMM Genel Kurulu’nda ANAP’lılaakımlar tırmanıyor. Ve ben bir yıldır, bu konu28 Şubat süreci ile sonlanan dönem de böylece yıpratan eylemleri sürmekte ve bu kişiler RP tarın da desteğiyle 140 ret oyuna karşın 373 oyla nun, burada ele alındığına tanık olmadım… Tebaşlamış oldu... rafından korunup işe alınmaktadır. kabul edildi. Bu gelişme, aynı zamanda ANAYOL levizyonlarda rejim değişikliği tartışılıyor. Bu c Rejimi tehdit eden irtica ve benzeri tehlikehükümetinin de sonunu getirirken Erbakan’a durumda ne yapacağız? İrtica bir tehdit mi, deALK VE TSK’DE TEPKİ ler karşısında sorumlu sivil kesimin ve savcılaiktidar yolu, DYP ortaklığı ile görünmüş oldu. ğil mi? Bunu gündeme alalım. Tartışalım. Uygun rın, ‘nasıl olsa TSK var’ şeklinde düşünmesi yeMerkez sağın iki partisince kurulan ANAYOL görürseniz hükümete tavsiye kararı alalım.” rine, bizzat sorunları çözmek üzere harekete koalisyonunun dağılmasının ardından devreye REFAHYOL hükümetinin Başbakanı NecDemirel’in değerlendireceğini söylemesine kargeçmeleri gerekir.” giren RP, DYP ile Türkiye Cumhuriyeti’nin 54. mettin Erbakan ve Milli Güvenlik Kurulu’na şın konu aylarca kurulun gündemine alınmadı. B T BAŞLARKEN... A T ürkiye’de “siyasal İslam”ın toplum ve rejim üzerinde var olan tehdidi, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devam ediyor!.. 1950 sonrasında ivme kazanan ve günümüze taşınan irtica tehdidi, Türkiye’nin gündeminden yıllardır hiç eksik olmadı. Türkiye Cumhuriyeti, “çağdaşlaşma” ve “aydınlanma” yolunda sürdürmekte olduğu zorlu mücadelesinde, 1996’da da yine aynı tehditle karşılaştı. Siyasal iktidarı üstlenen 54’üncü koalisyon hükümetinin dinci kanadı, Türkiye’de toplumu ve devleti din kurallarına göre şekillendirmeye kalktı. Hedef; “Atatürk ilke ve devrimlerini tümüyle yok etmek; laik cumhuriyeti yıkmak; yerine şeriat hukukuna dayalı bir İslam cumhuriyeti kurmak”tı!.. Şeriat yanlıları devlet kadrolarında hızla örgütlenmeye başlamışlardı!.. Köktendinci örgütler yapılanma aşamasını tamamlamışlar, eylem aşamasına ulaşmışlardı!.. Tarikat liderleri artık Başbakanlık konutunda ağırlanmaktaydılar!.. Laikliği yok sayan uygulamalar yaygınlaşmıştı!.. Atatürk’e ve Cumhuriyete yönelik hakaretler olağan sayılmaktaydı!.. İran İslam Cumhuriyeti’nin Türkiye’deki diplomatları, laiklik karşıtı etkinliklerin onur konuklarıydı!.. Bu gelişmeler sürerken hükümete karşı yoğun bir halk tepkisi ortaya çıktı!.. Nihayet “Milli Güvenlik Kurulu” 28 Şubat 1997 tarihli toplantısında, “irtica”ı Türkiye’nin önünde en büyük tehlike olarak saptadı. Kurul; “Atatürk ilke ve devrimleri”nin ödünsüz uygulanması ve “temel eğitim” süresinin kesintisiz 8 yıl olması başta olmak üzere bir dizi önlem kararı aldı. Hükümetin dinci kanadı; başbakanlığı, ortağı olduğu siyasal partinin liderine devrederek (18 Haziran 1997) doğan gerilimi azaltabileceğini düşünüyordu. Ne var ki plan, dönemin Cumhurbaşkanı tarafından bozuldu. İktidara ortak olan her iki partinin de dışında kaldığı yeni bir koalisyon hükümeti kuruldu (12 Temmuz 1997). Gelişmeler, Türkiye’de bir din devleti yaratmak isteyen şeriat yanlısı siyasal partinin “Anayasa Mahkemesi”nce kapatılması noktasına kadar vardı (17 Ocak 1998) !.. H Demirel Erbakan’a 64 mektup gönderdi T kaynaklı bir krize neden olSK yetkilileri, yakdu. Kayseri’nin RP’li Bülaşımlarını görüşyükşehir Belediye Başkanı me olanağı bulDoç. Dr. Şükrü Karatepe, dukları Cumhurbaşkanı, Atatürk’ü anma toplantıBaşbakan ve bakanlara anlarına katıldıktan sonra parlatıyorlardı. Bu kapsamda tisinin il divan kurulu topCumhurbaşkanı Süleyman lantısında şöyle konuştu: Demirel, Erbakan’a geliş“İnancımıza saygı duyulmelere ilişkin tespitler ve madığı bir dönemde, içim uyarılar içeren mektuplar kan ağlayarak bugünkü tögöndermeye başladı. Derenlere katıldım.” mirel, bu çerçevede toplam 64 mektup gönderdi. Demirel, görüşlerini de, yiÜKRÜ KARATEPE ne basına yansıdığı şekliyVE 10 KASIM le yakınlarına şöyle anlatıyordu: Şükrü Karatepe, bu söz“Sıkıntıları ve kaygılarıleri bugün Dışişleri Bakamı ikisine de anlattım. Cidnı ve Başbakan Yardımcıdi bir huzursuzluk var. sı olan Abdullah Gül ile Ama Erbakan’ın da ÇilAKP’nin Grup Başkanveler’in de bu uyarıları anlakili olan Salih Kapusuz’un dığını sanmıyorum. Bunda katıldığı toplantıda söyca olaya kayıtsız kalmalarını, düz mantıkla izah edemiyorum.” Muhalefetin Meclis’teki kilitlenmesinden de yakınan Demirel, aynı yakınmayı yargı için şöyle dile getiriyordu: Demirel, irtica konusundaki “Adalet uyarılarını Erbakan ve Çiller’in çalışmıanlamadığını söylüyordu. yor!.. Laik ve demokratik nizama karşı işlenen suçlar var lemişti. Gül, o dönemde ama adalet mekanizması Devlet Bakanlığı ve RP Gebuna karşı yeterli ölçüde nel Başkan Yardımcılığı, işlemiyor!..” Demirel, irKapusuz ise RP’nin ticaya ilişkin de, “65 bin TBMM’deki grup başkancamisi, 80 bin imamı ile vekilliğini yürütüyordu. Bu Müslümanlığın tüm kuraldemeç, toplum tarafından larının istenildiği gibi yeritepkiyle karşılandı. ne getirildiği bir ülkede, Karatepe, hakkında açısen hâlâ neyi zorluyorsun?.. lan dava sonucunda suçlu Bundan herkes zarar göbulundu. Karatepe, 24 Nirür, ama en başta RP zararsan 1998 tarihinde aldığı lı çıkar. Bunları hep anlacezayı çekmek üzere cezatıyorum, ama maalesef ikievine girdi. Karatepe’nin si de (Erbakan ve Çiller) aynı süreçte dile getirdiği ve anlamıyor” değerlendirmetepki toplayan diğer demesini yapıyordu. ci ise şuydu: “Bu düzen de10 Kasım 1996 tarihinde ğişmeli. Müslümanlar, içiAtatürk’ün ölüm yıldönünizdeki hırsı, kini, nefreti mü anmaları Refah Partisi eksik etmeyin.” Ş REFAHYOL hükümetinin göreve başlamasıyla birlikte irticai faaliyetlerde yaşanan gelişmeler toplumun büyük kesiminde rahatsızlık yarattı. Laikliği yok sayan uygulamaların yaygınlaşması tepki topladı. Erbakan başbakanlığındaki hükümet, Ağustos 1996’da yapılan MGK toplantısında TSK’den de ilk uyarısını aldı. GEÇMİŞİ UNUTMAK Toplumların temel özelliklerinden biri olan unutkanlık, bir gerçek ki Türk toplumunun da temel özelliği!.. Bu gerçek bizim toplumumuzda biraz daha belirgin; biraz daha ön plana çıkıyor!.. Türkiye’de bugün “kanlı iktidar”, “hak nizamı” gibi söylemleri, “Kudüs gecesi” ve “türbana özgürlük” gibi eylemleri hatırlamayanlar var!.. Bir kısım yurttaşlar 28 Şubat öncesini, ancak sisli bir perdenin ardında kalan bellibelirsiz sahneler gibi hatırlıyor!.. Çünkü Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu tehlike, o günkü tehlikeden çok daha ileri boyutta!.. Ve Türk ulusu artık “tehlikenin farkında!..” 28 Şubat Türkiye’de bir rejim tehdidini karşıladı!.. Rejimin önüne dikilen şeriat engelini kaldırıp attı!.. Zorunlu eğitim süresini kesintisiz 8 yıla çıkararak (14 Ağustos1997) bir ölçüde, “Kuran kursuimam hatip lisesi şeriat yurdu” zincirini kırıp koparttı!.. Din sömürücülerinin yararlandığı “arka bahçe”leri kapattı!.. Türkiye’yi bir açmazdan, rejimi bir çıkmazdan kurtardı!..Türkiye’de genç beyinleri din baskısıyla şekillendirerek, onları dogmalara yönlendirerek, çağdışı toplum yaratma arayışları, 28 Şubat’la çok büyük bir darbe aldı!.. SÜRECEK Tarikat liderlerine iftar ancılı geçen 1996’dan sonra 1997’nin ilk günlerinde toplumsal alanda oluşan gerginlik, sonuçlarını siyasette göstermeye başladı. DYP’den istifa eden Hüsamettin Cindoruk önderliğindeki bir grup milletvekili DTP’yi kurdu. Bu parti REFAHYOL sonrası kurulacak hükümetin 3. ortağı olacaktı. DTP’nin kurulduğu, DYP’den yeni istifaların beklendiği günlerde 28 Şubat sürecine giden yolda dönüm noktalarından kabul edilen bir gelişme yaşandı. Başbakan Necmettin Erbakan, tarikat ve cemaat liderlerine Başbakanlık Konutu’nda iftar yemeği verdi. Erbakan’ın bu girişimi, diğer uygulamaları gibi toplumun yine tepkisini çekti. S ‘LAİKLİĞE AYKIRI DAVRANIŞ’ Erbakan’ın verdiği iftar yemeğine birçok tarikat şeyhi katıldı. Başbakanlık Konutu’ndaki iftar yemeğine Fethullah Gülen ile Mahmut Esad Coşan katılmamıştı. Erbakan’ın “uzun süreden bu ti’nin yerleşik yaklaşımının dışına çıkıyordu. Erbakan, başbakan olmasının ardından ilk dış ziyaretini KKTC’ye gerçekleştirdi, daha sonra kendi anlayışının belirtisi olarak dış ziyaretlerini Batılı ülkeler yerine Doğu’ya yapmaya özen gösterdi. Bunlardan en dikkat çekeni Afrika gezisiydi. Gezi, Batı’yı tehdit eden Libya’dan başlıyor, ÖL ÇADIRINDA AZAR Nijerya’da sona eriyordu. Erbakan, ilk durak olan Libya’da Muammer Kaddafi’den çöl çadırınErbakan’ın iç politikadaki söyda nezaket ve diplomatik kuralleminin yanı sıra dış politik yakları hiçe sayan sözler dinledi. Dalaşımı da Türkiye Cumhuriyeha önce bu tür gelişmelerin yaşanabileceği şeklinde Dışişleri’nden gelen uyarıları dikkate almayan Erbakan, ağır sözleri sineye çekti. Kaddafi, Türkiye’nin dış ve iç siyasetine ilişkin hakaretler sıraladı. “Türkiye’nin Kürtlere zulüm yaptığını” savunan Kaddafi, PKK’ye sempati ile baktığının işaretini veren açıklamalarda bulundu. Gezi, REFAHYOL hükümeti içinde krize de neden oldu. Geziye ilişkin kararnameyi imzalamayan İçişleri Bakanı Mehmet Ağar, görevinden istifa etti. Erbakan’ın tarikat liderlerine verdiği iftar yemeği büyük tepki topladı. yana” Gülen ile anlaşamadığı biliniyordu. Gülen’in bu yöndeki sözleri, daha sonra basına yansımıştı. Coşan’ın katılmamasının nedeni ise iktidar savaşına bağlanıyordu. İddiaya göre, “hiyerarşi bakımından Erbakan, Coşan’ı iftar yemeğine çağıramazdı…” Erbakan’ın başbakan olmasının ardından Coşan’la aralarında gerginlik oluştuğu, Coşan’ın yeni bir parti kurdurmayı ve bunu desteklemeyi dahi o günlerde ciddi ciddi düşündüğü gündeme gelmişti… İftara katılan lar, sarıkları ve cüppeleriyle dikkat çektiler. Başbakanlık Konutu’na girişlerinde çekilen fotoğraflar, kamuoyundaki hassasiyeti iyice yükseltti. Daha sonra RP hakkında açılan kapatılma davasının iddianamesinde de tarikat liderlerine verilen yemek “laikliğe aykırı bir davranış” olarak nitelendirildi. Ç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle