07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 C 2006’nın izleri Danıştay’a saldırı: 15 Mayıs günü Danıştay 2. Dairesi’ne silahlı saldırı düzenlendi. Daire üyeleri toplantı halindeyken düzenlenen saldırıda, üye Mustafa Yücel Özbilgin yaşamını yitirdi. Daire Başkanı Mustafa Birden, üyeler Ayfer Özdemir ve Ayla Gönenç ile Tetkik Hâkimi Ahmet Çobanoğlu yaralandı. Danıştay’a yapılan saldırıyı protesto amacıyla yargı mensupları, Anıtkabir’i ziyaret etti. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkan ve başsavcıları saldırıyı kınayan ortak açıklama yaptı. Saldırı, Danıştay binası önünde toplanan vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile yurdun birçok yerinde düzenlenen toplantılarla da protesto edildi. Saldırıda hayatını kaybeden 2. Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin, Kocatepe Camisi’nde protokolün ve on binlerce vatandaşın katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. 12 OCAK 2007 CUMA 3. Dönem Türkiye Öğrenci Meclisi, TBMM Genel Kurulu’nda toplanırken Erzurum temsilcisi İbrahim Seyhan’ın mesajları tartışma yarattı. Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi olduğunu vurgulayan Seyhan, “Önümüze hangi engeli koyarsanız koyun en zirveye çıkacağız. Dağları, taşları önümüze koysanız da en iyi üniversiteyi kazanıp en iyi yere geleceğiz’’ dedi. Öğrenci meclisinde, 21 yaşındaki imam hatip lisesi öğrencisinin konuşmasıyla ilgili tartışmalar büyürken TBMM Başkanı Bülent Arınç eleştirilere, “Bileğinin hakkıyla buraya gelen bir insana ‘Sen hangi okulda okuyorsun bakalım?’ ‘Filan okulda.’ ‘Hadi git’ dememizi bekliyorsunuz. Kürsüye çıkmış, ‘Biz haklarımızı sonuna kadar alacağız’ demiş. Siz o kürsünün hür olduğunu bilmiyor musunuz?’’ karşılığını verdi. Karaoğlan’ın ölümü, Danıştay saldırısı, Şemdinli olayları, Cumhurbaşkanlığı seçimleri yıl boyunca tartışıldı 2006’ya damgasını vuran olaylar Türey KÖSE ANKARA 2006 yılında iç politikaya Danıştay saldırısı, Şemdinli iddianamesi, AB sürecindeki gelişmeler ve Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları damgasını vurdu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, TBMM’nin yeni yasama yılının başlaması nedeniyle 1 Ekim’de gerçekleştirilen oturumda milletvekillerine son kez seslenirken “irtica tehlikesi” konusunda uyarılarda bulundu. Danıştay’a yapılan saldırı sonunda yaşamını yitiren Mustafa Yücel Özbilgin’in cenazesinde fenalaşarak hastaneye kaldırılan eski başbakanlarda Bülent Ecevit, 2006’da aramızdan ayrıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısına katılmak üzere TBMM’ye gelirken fenalaşması üzerine götürüldüğü Güven Hastanesi önündeki “araçtan balyozla Başbakan kurtarma” operasyonu görüntüleri belleklere kazındı. 2006 yılına damgasını vuran bazı olaylar ana başlıklarıyla şöyle: EMDINLI IDDIANAMESİ TARTIŞMASI: çatı, ne hülle, ne ittifak arayışımız var. Doğal olmayan, hukuk, siyasi etik dışı arayışlarla hiçbir ilgimiz olmaz’’ dedi. Ecevit’in son siyasal girişimi, ittifak çabalarıydı. Ancak ömrü yetmedi. HATAY’DA ‘ALI DIBO’ : DYP Hatay Milletvekili Mehmet Eraslan, AKP Hatay Milletvekili ve Grup Başkanvekili Sadullah Ergin’in Antakya Doğum ve Çocuk Bakımevi Hastanesi’ndeki ihalelerin kimlere verileceği talimatının yer aldığı belgeyi basına dağıttı. Belgede, Antakya Doğumevi’ne ait üç ayrı bakım onarım ihalesinin karşısında AKP İl Disiplin Kurulu üyesi bir kişinin, genel meclis üyesinin kardeşinin ve yönetim kurulu yedek üyesi bir kişinin isimleri yer alıyordu. Sadullah Ergin, “karalamaların kendisine ait olduğunu, ancak talimat anlamına gelmediğini” savundu. Ancak, Kamu İhale Kurumu, çoğunluğunu AKP’lilerin aldığı Hatay ihalelerinden 145’ini mevzuata aykırı buldu. AKP’de “Ali Dibo sarsıntısı” yaşandı. Hatay Milletvekili Fuat Geçen ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partiyle ilgili eleştirilerde bulunan Afyonkarahisar Milletvekili Mahmut Koçak partiden ihraç edildi. KURTARMA SKANDALI Başbakan Erdoğan’ın aniden rahatsızlanarak Güven Hastanesi’ne götürülmesi sırasında yaşananlar “koruma skandalı”nı ortaya koydu. Partisinin grup toplantısına katılmak üzere TBMM’ye gelen Başbakan Erdoğan’ın başı öne düşünce, makam aracı hemen hastaneye yöneldi. Araçta bulunan Ömer Çelik, koruma amiri Halit Özgüner ile makam şoförü Harun Kandemir aynı anda araçtan indi. Ancak şoförün anahtarı içeride unutması nedeniyle güvenlik sistemi aracın tüm kapılarını kilitledi. Alarm sistemi devreye giren aracın kapılarını açamayan korumalar, baygın durumda mahsur kalan Erdoğan’ı çıkarabilmek için yakındaki bir inşaattan bir balyoz getirdi ve camı kırdı. Bilinci kapalı, solunumu düzensiz halde acil servise getirilen Erdoğan, yaklaşık yarım saat baygın kaldıktan sonra iğneyle kendine geldi. SEZER’DEN SON UYARI Görev süresi 2007’nin Mayıs ayında sona erecek olan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Meclis’in yasama yılına başlaması dolayısıyla son kez yaptığı açış konuşmasında, “irticanın Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana etkinliğini artırarak sürdüren bir tehlike olduğunu” vurguladı. Sezer, “Türkiye’de irticai tehdidi yeterince algılamayanların özellikle son 20 yılda yaşanan olayları üst üste koyup birlikte değerlendirmesi, Türkiye’deki toplumsal ve bireysel yaşamın nereden nereye geldiğini iyi çözümlemesi gerekmektedir’’ dedi. Ş UNAKITAN’A GENSORU CHP, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında, TÜPRAŞ ve “Galataport ihalesi ve mal bildirimi, banka hesapları konularında görevini kötüye kullandığı, ihaleye fesat karıştırdığı, ticari sır ve bankacılık sırrı kurallarını ihlal ettiği, kişi ve kurumlara yönelik iftirada bulunduğu, kamu gücü ve yetkisini siyasi ve kişisel sebeplerle sorumsuz şekilde kötüye kullandığı’’ gerekçesiyle gensoru önergeleri verdi, ancak bunların gündeme alınması reddedildi. Bu süreçte AKP Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ı, “Yeter artık Sayın Unakıtan... Bize, partiye ve ülkeye yük oluyorsunuz. Sizi artık taşıyamıyoruz’’ diyerek istifaya çağırdı. CHP, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında, “çocuklarıyla işbirliği içerisinde nüfuz ticareti yoluyla görevini kötüye kullandığı’’ gerekçesiyle 3. gensoru önergesini verdi. Ancak sonuç alamadı. Şemdinli’de Seferi Yılmaz’a ait kitapçı dükkânı 9 Kasım 2005 tarihinde bombalandı, bir kişi öldü. Van Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan Şemdinli olayları iddianamesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ı hedef alan ifadelerin yer alması büyük tartışmalara yol açtı. Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın hazırladığı iddianamede Orgeneral Büyükanıt “yargıyı etkilemeye çalışmak”, “örgüt kurmak”, “sahte belge düzenlemek” ve “görevini kötüye kullanmakla” suçlandı. Genelkurmay Başkanlığı açıklamasında, “İddianamenin söz konusu bölümlerinin maksadını aşan, hukuki olmaktan çok siyasi içerikli, bazı mensuplarını hedef alarak TSK’yi yıpratmaya ve terörle mücadeledeki azim ve iradesini zayıflatmaya yönelik olduğu kanaatine varılmıştır’’ denildi. Baykal, bu süreci “TSK’ye karşı sivil darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Adalet Bakanlığı’nca başlatılan soruşturma sonucunda iddianameyi hazırlayan Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya meslekten ihraç edildi. Şemdinli olaylarıyla ilgili açılan davada astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş ise çeşitli cezalara çarptırıldı KOMISYONU RAPORU: ÇANKAYA KAVGALARI: BÜLENT ECEVİT’İ KAYBETTİK Bülent Ecevit, 172 gün tedavi gördüğü GATA’da 5 Kasım günü yaşamını yitirdi. Ecevit, siyasete resmen atıldığında 29 yaşındaydı. 1954 yılında CHP üyesi oldu. 47 yaşına geldiğinde “Milli Şef’’ İsmet İnönü’nün yerine CHP genel başkanlığına seçildi. Ecevit, Başbakanlık koltuğuna oturduğunda 49 yaşındaydı. 52 yıllık siyasi yaşamı boyunca 6 kez hükümet kuran ve başbakan olan Ecevit, 3 Kasım seçimlerinden sonra aktif siyaseti bıraktı, yaşamını DSP’nin “onursal genel başkanı’’ olarak noktaladı. Bülent Ecevit, son yolculuğuna devlet töreniyle uğurlandı. Ecevit için GATA, DSP Genel Merkezi, TBMM ve Kocatepe Camisi’nde törenler düzenlendi. TBMM ve Kocatepe Camisi’ndeki törenlere Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da katıldı. Devlet Mezarlığı’nda toprağa verilen Ecevit’in naaşının Kocatepe Camisi’nden mezarlığa götürülüşü sırasında on binler cenazenin taşındığı aracın ardından yürüdü, laiklik sloganları atıldı. 83 yaşındaki Rahşan Ecevit de 8 kilometrelik yol boyunca yürüyerek eşini son yolculuğuna uğurladı. “Çankaya’ya kim çıkacak” tartışması yıl boyunca sürdü. Yılın son aylarında bu konudaki tartışmalar yoğunlaşırken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Nisan ayına kadar konuşmayacağım” dedi. Erdoğan yine de zaman zaman yaptığı açıklamalarda, “Barışa, sevgiye, birliğe beraberliğe, dostluğa zemin hazırlayacak, bu zemini iyi koordine edecek ve lider özelliği olan bir insan”, “Cumhurbaşkanını bu Meclis seçecek, biz seçeceğiz” mesajları verdi. Tartışmalar, Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın türbanlı olmasında odaklanırken “Çankaya kamusal alan, eşi türbanlı olan biri Cumhurbaşkanı olamaz” görüşünü dile getirenler de oldu. CHP lideri Deniz Baykal ise sinei millete dönmesi istekleri dile getirirken “sendikaların, TÜSİAD’ın bu konudaki görüşünü ortaya koyması gerektiğini” bildirdi. TÜSİAD, “erken seçim değil, istikrar, uzlaşma” isterken sinei millet tartışmaları da rafa kaldırıldı. YILMAZ SİYASETTE YOK Mesut Yılmaz sahnede kısa kaldı: Yüce Divan, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında “Türkbank ihalesine fesat karıştırdıkları’’ savıyla açılan davadaki suçu “görevi kötüye kullanma’’ olarak kabul etti ve Şartla Salıverilme Yasası uyarınca kamu davasının kesin hükme bağlanmasını erteledi. Yılmaz, kararın ardından, dava süresince siyaset ile ilgili gelen talepleri askıya aldığını vurguladı. Yılmaz, “Bugünden itibaren bu yönde temaslar yapacağım’’ dedi. Mesut Yılmaz, Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile görüştüğünü, “aşağı yukarı her şeyde anlaştıklarını” söyledi. Yılmaz, siyasete döneceğini ve Anavatan Partisi dışında bir yerde de siyaset yapmayacağını bildirdi. Yılmaz’ın Anavatan Partisi’nin başına geçeceği yorumları yapılırken Mumcu “soğuk” mesajlar verdi: “Sayın Yılmaz net bir biçimde siyasetteki bundan sonraki varlığının hiçbir makam ve mevki talebine dayalı olmayacağını açıkça ifade etti.’’ Yılmaz, seçim bölgesi Rize’de bir gövde gösterisi yaptı, ancak geçen yıl aktif siyasete “dönemedi”. TAN’lı üyesi İbrahim Özdoğan, “can güvenliği olmadığı’’ gerekçesiyle bölgeye gitmedi. Olayların kim tarafından yapıldığına dair net bir saptama yapılmadığı kaydedilen raporda, “At izinin it izine karıştığı sezinlenmektedir’’ değerlendirmesine yer verildi. ŞEMDINLI ARAŞTIRMA SAĞLI SOLLU ITTIFAK: İttifak ve bütünleşme arayışlarına hep mesafeli, tepkili olan Bülent Ecevit yaşamının son döneminde şaşırtıcı bir girişimde bulundu. Ecevit, “İttifaklar yapılırken demokratik sol veya sosyal demokrasinin özgünlüğünün TBMM’de kurulan Şemdinli Araştırma Komisyonu, olayların yaşandığı Hakkâri, Şemdinli ve Yüksekova’da incelemelerde bulundu. Komisyonun ANAVA gözden uzak tutulmaması gerektiğini’’ söyledi ve ittifakın başbakan adayı olarak Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i önerdi. Ecevit bu yönde bazı görüşmeler de yaptı, ancak sonuç almaya sağlığı el vermedi. Hastanedeyken eşi Rahşan Ecevit, “sağlı sollu ittifak” için temaslara başladı. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile CHP, DYP, DSP genel başkanlarıyla görüşmeler yaptı. CHP lideri Deniz Baykal, “Yapay çözümlerle, olmayacak işlerle yola çıkarak Türkiye sorunlarının çözülemeyeceğini’’ söyledi. Baykal, “Ne TÖRE CINAYETLERI: Töre ve namus cinayetleri ile kadın ve çocuklara yönelik şiddetin nedenlerini araştırmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, hazırladığı raporunda “Türkiye’de de polisin sorumluluk bölgesinde, son 5 yılda töre ve namus yüzünden 1091 cinayet işlendiğine’’ dikkat çekti. ARINÇ LAİKLİĞE YENİ TANIM İSTEDİ TBMM Başkanı Arınç’ın 23 Nisan özel oturumunda laikliğin yeniden tanımlanmasını istemesi sert tartışmalara neden oldu. Arınç “Anayasamızın değiştirilemez maddesi olan laiklik maddesi ilelebet var olacaktır. Ancak günün şartlarına, toplum yapımıza uygun olarak yorum farklılıklarını da gidermek gerekir. Bu, laikliğin özünü değiştirmeyecek, bilakis toplumun bir arada, daha uyum içinde yaşamasına katkı sağlayacaktır’’ dedi. MECLİS’TE SİLAHLI BİR MİLLETVEKİLİ TBMM Başkanı Bülent Arınç, Meclis bütçesinin görüşüldüğü Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 4 misafiri silahlı olduğu için Meclis’e alınmayan bir milletvekilinin “Verin silahı bana. Benden alın’’ dediğini aktardı. Bu milletvekilinin AKP Mersin Milletvekili Ali Er olduğu haberleri basına yansıdı. TBMM’de toplam 343 milletvekili hakkında, Meclis kapılarında güvenlik kurallarına uymadıkları gerekçesiyle toplam 974 adet tutanak tutulduğu bildirildi. ‘DÜZ OVADA SİYASET’ ÇAĞRISI DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ın “Dağda silahla gezeceklerine düz ovada siyaset yapsınlar” değerlendirmesi tartışmalara yol açtı. Ağar tepkiler üzerine bu sözlerini açarken “Dağdakiler inerse insin. Teslim olursa olsun. Buna seviniriz. Aklın yolu bir. Kimin ne zararı var bunda? Bunu millet anlıyor da, siyasi çıkar hesaplarına göre anlamayanlara da millet gereken dersi verecektir” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle