10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 Dr. Nejat TARAKÇI Jeopolitikçi ve Stratejist [email protected] Geçmişten günümüze yansımalarıyla… C S TRATEJİ cesaretlendirilerek 1991’de Irak’a ilk müdahale yapıldı. 2001 İkiz Kuleler saldırısı, ABD’nin Irak’a yerleşmesi için bulunmaz bir bahane oldu. Savaş koşullarının geçerli olduğu ülkede, ABD, istediğinde çevre ülkelere karşı da sınırsız bir askeri güç uygulama imkanına sahip duruma geldi. Beşinci yılına girilen Irak’ın işgali hala tamamlanamadı. Irak’taki başarısızlık ve devam eden belirsizliğe, İran’ın da nüfuz alanını genişletme ve ABD karşıtı stratejilere hız vermesi eklenince, ABD ve İsrail çıkarları önemli ölçüde tehlike altına girdi. Gelinen bu noktada ABD ve İsrail’in, İran’a karşı, Ortadoğu’da 1920’lerden bu yana devam eden "Mezhepsel Yönetim ve Nüfuz Bölgeleri"nin korunması hedefine odaklandığı açıkça görülmektedir. ünya petrolünün yüzde 60’nın çıkarıldığı Ortadoğu’nun merkezine yerleşen ABD, gerek kendisine yönelen kısa vadeli tehditleri bertaraf etmek, gerekse bölge ve mücavir alanlardaki ulusal çıkarlarını korumak amacıyla tehlike olasılığı yüksek yeni açılım ve stratejiler planlamaktadır. Irak’taki Mukteda El Sadr yanlısı Şii grupların giderek yükselen ABD karşıtlığı, sürekli bir milliyetçi karakter kazanmaktadır.(1) Daha kalabalık olan güneydeki Sistani grubu ise şimdilik pasif durumunu sürdürmektedir. Irak’taki Şii grupların birleşmesi ve müşterek bir direniş platformu oluşturması ABD’yi ve dolayısıyla başta Suudi Arabistan olmak üzere tüm Körfez ülkelerini en çok korkutan olgudur. Bundan daha da korkutucu olanı, Mısır’daki Sünni Müslüman Kardeşler Örgütü ve HAMAS örneğinde olduğu gibi Şii ve Sünni grupların antiAmerikan ve antiİsrail ortak paydasında birleşmeleridir. İran, ortak paydayı oluşturan bölgedeki en güçlü ülke olarak, bu stratejiyi başarıyla uygulamaktadır. Bu nedenle, ABD’nin Irak’taki öncelikli hedeflerinden biri, İran’ın, IrakSuriyeLübnanFilistin eksenli nüfuz alanı zincirinin kırılmasıdır. Bu bağlamda, ABD ve AB, ortak strateji ile bir yandan Suriye üzerindeki politik baskıları artırırken, diğer yandan İsrailSuriye ve İsrailFilistin ilişkilerini geliştirmeye çalışmaktadırlar. ABD’nin Irak’taki durumunu açıkça ortaya koyan son gelişme ABD’nin "Irak’ın Çocukları" adlı 80 bin kişilik bir sivil ordu kurma girişimidir. Sivil savunma ekiplerini andıran bu ordunun yüzde 80’i Sünnilerden, yüzde 20’si Şiilerden oluşacaktır. Ordu mensuplarına girer girmez günde 10 dolar para ödenmektedir.(2) Doksan yıl önce, Ortadoğu haritası çizilirken, siyasi dengeler, ileride kolaylıkla suistimale imkan verecek şekilde, mezhep farklılıkları üzerine bina edilmişti. Bu bağlamda; ? Sünni Suudi Arabistan’ı ve Körfez ülkelerini Irak’taki Şii çoğunluğa karşı korumak için Irak’ın yönetimi Sünni azınlığa verildi. ? Aynı şekilde, Suriye’deki Sünni çoğunluğun bölgede mezhepsel bir politik güç haline gelmesini Ahmedinecad önlemek üzere Suriye’nin yönetimi Şii azınlığa verildi. ? Tampon ve geçiş ülkesi olarak, Mısır, Ürdün ve Filistin’de Sünni çoğunluğa dayalı Sünni yönetimlerin iktidarda kalması uygun görüldü. 1979’da İran’da iktidara gelen dinci yönetimin, radikal Amerikan ve İsrail karşıtlığı, bölgedeki etnik, siyasi ve de mezhepsel dengeleri altüst eden büyük bir jeopolitik değişikliğe neden oldu. Amerikan karşıtı dinci İran yönetimi, Türkiye başta olmak üzere, aynı zamanda bölgedeki Müslüman ülkelerde de ideolojik bir yayılmayı hedefliyordu. ABD ve Batı, İran’dan kaynaklanan mezhepsel (Şii) boyutun siyasi bir güç kazanarak, Ortadoğu’ya yayılmasını D Ortadoğu’da mezhep stratejileri Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Ortadoğu’da haritayı çizenler aynı Şİİ ZİNCİRİNİ KIRMA STRATEJİSİ zamanda yaratılan ülkelerin ne şekilde Bu hedefe ulaşmak için saptanan "Dolaylı Stratejiler" şunlar olabilir: yönetileceğini de belirlediler. Şii ? Irak’taki Şii ve Sünni grupların ABD milliyetçi bir ideoloji etrafında nüfusun çoğunlukta olduğu Irak’ta karşıtı birleşmelerinin önlenmesi, ? Lübnan’da Hizbullah’ın etkisinin BM, Sünni bir yönetim, Sünnilerin İsrail veya NATO’nun doğrudan müdahalesi kırılması, gerekirse Lübnan’da din eksenli çoğunlukta olduğu Suriye’de Nusayri ile bir bölünme tercih edilebilir. ? Filistin’de Hamas’ın etkisinin kırılması ve bir iktidar oluşturuldu. siyasi arenadan çıkarılması: bu bağlamda; önlemek maksadıyla, Saddam’ı kullandı ve İranIrak Savaşı’nı başlattı. Bu savaş, her türlü ABD desteğine rağmen devrilen Şah için değil, ABD’nin güç ve prestij gösterisi olarak çıkarıldı. Henry Kissinger, bu savaş için " Umarım birbirlerini tüketirler" diyerek ABD’nin amacını en kısa yoldan açıklamış oldu. 10 yıl süren İranIrak Savaşı’nın insani (3) ve ekonomik kayıplar dışında, İran’ın rejimi ve mezhepsel emperyalizm planları üzerinde önemli bir etkisi olmadı. 1989’dan itibaren Sovyetlerin de bölgedeki siyasi nüfuzunun ortadan kalkması ile birlikte İran’ın özellikle, Irak Şiileri, Lübnan Şiileri, Şii (Nusayri) Suriye yönetimi ile Hizbullah ve Hamas örgütleri üzerindeki etki ve nüfuzu arttı. Savaşın bile durduramadığı İran’ın yayılan siyasi nüfuz ve ideolojisi, Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve İsrail’in güvenliğini de tehdit eden boyuta gelince, ABD’nin bir şekilde Ortadoğu’ya daha kalıcı bir şekilde yerleşmesi zorunlu hale geldi. Bu hedef doğrultusunda, Saddam’ın Kuveyt’e saldırması Nasrallah FKÖ desteklenmeli, İsrail ile kabul edilebilir bir anlaşmaya zorlanmalı ve Filistin halkını FKÖ yanına çekmek için yardımlar artırılmalıdır. ? Suriye yönetiminin İran’ın etki alanından çıkarılması: Suriye bu stratejideki en kritik ülkedir ve Golan Tepeleri sorunun anahtarıdır. İsrail’in, güvenlik ve su gereksinimi nedeniyle, Golan tepelerinden vazgeçmesi çok zor gözükmektedir. Ortak kullanım gibi, her iki tarafın kabul edebileceği bir çözüm için çalışılabilir. Suriye, diplomatik yollardan ikna edilemediği taktirde, Müslüman Kardeşler Örgütü ve ayrılıkçı Kürt gruplar kullanılarak, Baas Partisi ve Beşar Esad’ın temsil ettiği Şii iktidar yönetimden uzaklaştırılarak, çoğunluğu oluşturan Sünniler iktidara getirilebilir. ? Mısır’da, İsrail ve ABD karşıtı Müslüman Kardeşler Örgütü’nün iktidara gelmesinin önlenmesi; veya bunların Türkiye’dekine benzer bir Ilımlı İslam projesi ile ABD yanında yer alması sağlanabilir. ? İran’ın, Ürdün’deki Filistin göçmenleri vasıtasıyla bu ülkede nüfuz kazanmasının önlenmesi; bu bağlamda yeni yardım ve projeler ile, Filistinli göçmenlerin yaşam kaliteleri yükseltilerek, göçmenler üzerindeki İran’ın kültürel ve ideolojik etki alanı daraltılabilir. ? Film, reklam, yazı, kitap gibi her türlü görsel ve yazınsal medya ürünü vasıtasıyla İran’ın uluslararası alandaki imajının olumsuz yönde geliştirilmesi;(4) böylece ileride uygulanacak direkt stratejiler için kamuoyu oluşturmalıdır. Aynı hedefe yönelik "Doğrudan Stratejiler" ise şunlar olabilir. ? İran’daki stratejik ekonomik ve askeri tesislerin bombalanması, ? İran’daki muhalif gruplara doğrudan veya açık destek, ? PJAK’a açık destek, ? İran’a uluslararası ekonomik ve askeri ambargo uygulanması, ? Hürmüz Boğazı bölgesinin işgal edilerek İran’ın petrol ihracatının engellenmesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle