09 Ocak 2025 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

16 Dr. Meşküre YILMAZ Gazi Üniversitesi ustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a 9. Ordu Müfettişi olarak İstanbul’da bulunan işgal kuvvetlerin (İngiltere)den vize alarak çıkmıştı. İstanbul’da işgal kuvvetlerinden habersiz bir kuşun dahi uçması mümkün değildi. O tarihte İstanbul’da görevli bulunan Yüzbaşı Benett daha sonra yayınladığı anılarında ordunun en seçkin subaylarının bulunduğu gruba vize vermek konusunda kendisinin tereddütlü olduğu ama vizenin verildiğini anlatmıştır.(1) Mustafa Kemal’in Samsun’a müfettiş olarak gönderilmesinin nedeni Rumların orada karışıklık çıkarmalarıydı. Kasım 1918 sonlarından itibaren, Samsun civarında bazı huzursuzluklar İstanbul’daki İngiliz makamlarına iletilmeye oradan da Londra’ya yansımaya başlar. Pontuscu çetelerin taşkınlıklarını önlemek için Batum’dan Aralık 1918 başlarında 15. Fırka Samsun ve Sinop’a gelir. 17 Ocak 1919’da Samsun’daki Amerikan Tütün Şirketinin "bütün Müslümanların ve bilhassa köylülerin silahlandırıldığı" yolundaki bir raporu Londra’ya gönderilir. Durumu düzeltmek maksadı ile İngilizler 9 Mart 1919’da Samsun’a 200 kişilik bir müfreze çıkartırlar, 30 Mart’ta Merzifon’u işgal ederler. Bu olaylar yerli Rumları daha da coşturur, bayram yaptırır. Çoğu Rum asıllı asker kaçağı 300 kişi Türk köyleri ile çatışma halindedirler. Sözde soykırım ve ‘Küçük Asya katliamı’… C S TRATEJİ destek sağlamak, Türk ordusunu arkadan vurmak ve sonuçta bölgedeki Rum varlığını ispatlayarak Türkiye’nin yenilmesi halinde egemenliklerini gerçekleştirmekti.(4) Mustafa Kemal Samsun’a gittiği ilk günlerinde bu çetelerin hücum ve tahribine maruz kalan Müslüman halkın şikâyetlerini dinlemiştir. Mustafa Kemal 21 Mayıs’ta Samsun’daki İngiliz subaylarıyla da görüşür, anlatılan durumu onlar da kabul ederler. İzmir’in işgaline atıfta bulunularak Osmanlı Devleti’nin kendi kendisini idare edemeyeceği, bunun için birkaç sene "ecnebi müdahale ve vesayetine" ihtiyacı duyulduğu düşüncesinde olduklarını söylerler. Bu görüşmeyi Hurst’da da aynı gün İstanbul’a Amiral Calthorpe’a yolladığı raporunda belirtir. Mustafa Kemal, Hurst’a verdiği cevapta Türklerin yabancı idareden hoşlanmadığını, işgale de razı olmadığını, "Milletin bugün yekvücut olup hakimiyeti Millîye esasını" hedef edindiğini, bunun içinde şimdiki hükümeti bütün varlığı ile desteklediğini ona itaat ettiğini söyler. Mustafa Kemal’in kanun hakkında İstanbul’a çektiği telgraflar Bakanlar Kurulunda aynı gün görüşülür. Başka girişimlerden de haberdar edilmesi konusunda Samsundaki komutana telgraf geçilir.(5) Mustafa Kemal’in Samsun’daki ve Havza’daki faaliyetleri İngiliz Subayları ve onlara yakın çevrelerce yakından izlenmektedir. Havza’da 30 Mayıs Cuma günü camide ve ardından da Belediye binası önünde birer özel toplantı yapıldığını, Mustafa Kemal’in bulunup konuşmadığı oradaki Rum papazı tarafından Samsun’daki metropolite metropolitte Hurst’a bildirir.(6) Görüldüğü gibi Mustafa Kemal’in 9. Ordu müfettişi olarak görevlendirilme nedeni orada Rumlarla birlikte işgalci devletlerin çıkardıkları karışıklıklardır. Bu olaylarda başrolü oynayanlarda Rum din adamlarıdır. Yunanistan’ın bağımsızlığını sağlayan örgüt Etniki Eteriyadır. "Örgüt yardımlaşma kuruluşu" olarak ortaya çıkmış ve baş destekleyicisi İstanbul’daki Fener Patrikhanesi olmuştur. M Yunan iddiaları Türkiye ile sorunlarını çözmek için samimi olduğu görüntüsü vermeye çalışan Yunanistan’ın bazı tutumları çelişki yaratıyor. 19 Mayıs’ın sözde ‘soykırım’ günü, 14 Eylül’ün ise ‘Küçük Asya Katliamı’ olarak anılması yaklaşımın somut örnekleri… Rusya’ya kaçan Rumlardan 580’i geri döner.(3) Aynı gün 100 kadar İngiliz askerinin, bir kısım hayvan ve malzemeleri ile Samsun’a çıktığı ve İngiliz askerlerinin bir kısmının Sivas’a gönderileceğinin öğrenilmesi üzerine Samsun’daki İngiliz temsilciliğine konu ile ilgiyi sorulan yazıya cevap verilmesi Mustafa Kemal tarafından sadaret makamına bir telle bildirilir. İngilizlerin mütarekeye uymadıkları, istedikleri yere asker çıkarttıkları, bu durumun önlenmesinin Babıâli, tarafında sağlanmasının gereği belirtilir. Bu arada Pontuscular faaliyetlerini çetecilik üzerine yoğunlaştırmışlardır. "Pontus Cemiyeti ve şubelerinin daha Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Rus işgali ile başlayan çalışmaları sonunda, Çarşamba, Samsun ve Bafra civarı ile Trabzon ve yöresindeki Rum köylerinde depolanan silahlar gençlere ve askerden kaçan Rumlara dağıtılıp çeteler kurulmuş bulunuyordu. Bu çeteler, Türk köylerini yakmaya ve Türkleri öldürmeye başlamışlardı. Savaş içinde Pontus çetelerinin ilk hedefi, Türkiye’yi zayıf düşürmek, Türk ordusunu meşgul ederek dolaylı MUSTAFA KEMAL’İN GÖREVLERİ 9. Ordu müfettişliğine tayin olan Mustafa Kemal Paşa’ya görevi ve yetkileri ile ilgili olarak 6 Mayıs 1919 tarihinde bir talimatname verilir. Paşa’nın Samsun bölgesinde yeniden huzur ve sükunu sağlaması bu yörede perakende bir şekilde varlığından bahis olunan silah ve cephaneyi toplatılarak depolara yığıması, korunması, yine yapıldığından söz edilen şuralar ile bunların asker toplama girişimlerini önlenmesi istenmektedir. Bu görevi yerine getirebilmek için de geniş selâhiyetler verilmektedir. Müfettişlik mıntıkası Trabzon, Erzurum, Sivas, Van illeri ile Erzincan ve Canik müstakil livalarını kapsayacak, bütün idari makamlar doğrudan emri altında bulunacaktır. Müfettişlik bölgesine komşu vilayetler ile Diyarbakır, Bitlis, Mamüretu’llaziz (Elazığ), Ankara, Kastamonu gibi müstakil livaları ve kolordu kumandanlıkları görevinin yapılması sırasında verilecek bütün doğrudan doğruya emirleri dikkate alacaklardır. Mustafa Kemal Nutuk’da bu kadar geniş yetkinin isteği üzerine kendisine verildiğini belirtmektedir.(2) Vahdettin’in Mustafa Kemal’i Anadolu’ya Milli Mücadeleyi başlatmak, teşkilatlandırmak üzere gönderdiği şeklindeki yorumlar hayal ürünüdür. O devirde, Mustafa Kemal hariç, bütün ülkeyi kapsayacak bir kurtuluşu düşünen var mıydı? 9. Ordu Müfettişi olarak Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919’dan iki gün önce bu şehre Ermeni kilisesinde Papaz Kevark Ipranossian, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce veya savaş sırasında MEBUS RUMLAR Helenist ideolojide Enosis terimiyle simgeleşmiştir: Osmanlı ülkesindeki Akdeniz ve Karadeniz Rumlarını Yunanistan’a katarak büyük Yunanistan’ı kurmak (Megalo idea). Etniki Eteriya, (Konstantinopolis’i) İstanbulu’da kapsayan bu yayılmanın eylem organlığına yükseltilmiştir. 1908 yılında Meclisi Mebusan’da 20’e yakın Rum üye vardı. Bunlar Atina ile de ilişkilerini kesmemişlerdir. İzmir mebusu Karolidi Efendi Atina üniversitesinde öğretim üyesidir.(7) Burada Neyzen Tevfik’i de anmadan geçmek mümkün değildir. "Seni sordum deyus dediler, Şimdi o bizim partide mebus dediler." Yunanistan’ın kurulması sırasında olduğu gibi Millî mücadele sırasında da yine aynı şekilde din adamları ve Patrikhanenin en önde yer aldığını görüyoruz. "İstanbul Rum Patrikhanesinde kurulan Mavri Mira Heyeti illerde çeteler kurmak ve idare etmek, gösteri toplantıları ve propagandalar yaptırmakla meşgul Yunan Kızılhaç’ı ve Resmi Göçmenler Komisyonu, Mavri Mira Heyeti’nin çalışmalarını kolaylaştırmakla görevli
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle