02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

22 Hasan KANBOLAT Kerimov’un yeni döneminde TürkÖzbek yakınlaşması... C S TRATEJİ bize yakın" ifadesini kullanmıştır. Türkiye, 16 Aralık 1991 tarihinde Özbekistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuş, 4 Mart 1992 tarihinde ise iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulmuştur. Bu ülke ile 100 civarı ikili anlaşma ve protokol imzalanmış, karşılıklı 14 üst düzey ziyaret gerçekleştirilmiştir. İki ülke arasında 19 Aralık 1991 tarihli "Ekonomik ve Ticari İşbirliğine Dair Anlaşma", 12 Aralık 1995 tarihli "Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması", 8 Mayıs 1996 tarihli "Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi Anlaşması" bulunmaktadır. Günümüzde Özbekistan’ın dış ticaretinde Türkiye 6. büyük ortaktır. TürkiyeÖzbekistan arasındaki dış ticaret hacmi 700 milyon dolara ulaşmıştır. Son beş yıl içinde iki ülke arasındaki dış ticaret hacmi beş kat artmıştır. Özbekistan’da yabancı ortaklı firmalar arasında Türk ortaklı şirketler birinci sıradadır. Ülkede 353 Türk şirketi bulunmaktadır. Bu işletmelerin 273’ü ortak şirket olup geri kalanı tamamen Türk sermayelidir. Toplam Türk yatırım hacmi ise 1 milyar dolar civarındadır. Türk yatırımcıları ağırlıklı olarak tekstil, inşaat, gıda, ticaret ve hizmet alanlarında bulunmaktadır. Diğer Sovyet cumhuriyetleri gibi Özbekistan’ın da bağımsızlığını kazanması Türk dış politikasına yeni bir boyut kazandırmıştır. Türkiye, Özbekistan’ın devlet yapısının güçlendirilmesine katkıda bulunmuş, ekonomik ve siyasi reformları desteklemiş, dünya ile bütünleşmesine yardımcı olmuştur. Özbekistan’ın karşı karşıya olduğu, aynı zamanda bölgenin istikrarı için tehlike oluşturan aşırı akımlar, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi tehditlerin önlenmesi TürkiyeÖzbekistan ilişkilerinin önemli konuları arasında yer almıştır. Nitekim Türkiye, Özbekistan’ın istikrar ve güvenliğini tehdit eden köktendinci akımlar, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ve terörist faaliyetler konusundaki mevcut kaygılarını başından beri paylaşmış ve terörle mücadele çerçevesinde bu ülkeye malzeme yardımı, nakdi yardım ve askeri eğitim sağlamıştır. Türkiye, Özbekistan’a karşı demokrasi ve insan hakları konusunda eleştiri yapılırken Özbekistan’ın özel koşullarının dikkate alınması ve sadece insan hakları değil ekonomik ve güvenlik boyutları da içerecek şekilde yaklaşılması gerektiğini vurgulamıştır. Bunun yanında Türkiye, Özbekistan’a insan hakları ve demokrasi alanlarında kaydedilecek ilerlemelerin dünya ile bütünleşme sürecini hızlandıracağı ve iç barışın da sağlanmasına katkıda bulunacağını ifade etmektedir. 1999’da Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov’a yapılan süikast girişimine Türklerin de karıştığı iddiaları, Özbekistan muhalefetine verilen destek, BM dahil olmak üzere uluslararası platformlarda Türkiye’nin Özbekistan’ı yalnız bıraktığı iddiaları iki dost ve kökleri bir ülkenin arasında üstü örtülü bir soğukluğun yaşanmasına yol açmıştı. Bu nedenle, Kerimov’un Ankara’yı ziyareti bir türlü gerçekleşmemektedir. Ayrıca, Kasım 2007’de Antalya’da yapılan Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirvesine de Özbekistan katılmamıştır. Söz konusu soğukluğun sona erdirilmesi için sorunların konuşulduğu ve giderilmesi için projelerin üretileceği platformların oluşturulması gerekmektedir. Halklar arasında zaten soğukluk bulunmamaktadır. Devletler arasındaki soğukluk ise diyalog ile giderilmelidir. İki ülke arasındaki soğukluğun gerekçesi ve mantığı yoktur. Ninnilerin, destanların, şarkıların, dilin, dinin, geçmişin bir olduğu Özbekistan ile Türkiye kardeşlik ilişkisini yürütmelidir. Kardeşin kardeşe küsmemesi gerekir. Bunun için 30 Ocak 2008 tarihinde 70 yaşına basacak olan Kerimov’un doğum gününe denk getirilmeye çalışılan Cumhurbaşkanı Gül’ün Taşkent ziyareti yeni dönemin başlangıcı olabilir. zbekistan'da 23 Aralık’da Devlet Başkanlığı seçimleri yapıldı. Özbekistan'ı 18 yıldır yöneten İslam Kerimov beklenildiği üzere yeniden devlet başkanı seçildi. Yüzde 90,6 oranında bir katılımla gerçekleşen devlet başkanlığı seçimlerinde Liberal Demokratik Parti’den aday gösterilen Kerimov oyların yüzde 88,1'ni alarak diğer rakiplerine büyük bir fark attı. Kayıtlı 16. 297. 400 seçmenden, sandık başına giden 14. 765. 444 kişisinin 13 milyonu Kerimov'a oy verdi. Seçimde, Kerimov ile birlikte biri bayan dört aday yarıştı. Diğer üç aday (Aslıddin Rüstemov, Dilara Taşmuhammedova, Akmal Saidov) ise siyasi arenada isim yapmamış politikacılardı. Rüstemov oyların yüzde 3,94'ünü, Taşmuhammedova 2,94 ve Saidov ise 2,85'ni aldı. Seçmenlerden aldığı büyük destekle yeniden Devlet Başkanı seçilen Kerimov, başkent Taşkent'te bulunan "Ak Saray"da Özbekistan'ı 7 yıl daha yönetecek. Muhalefet, ikinci ve son dönem başkanlığı bu yılın başında dolan Kerimov'un yeniden seçime katılmasının anayasaya aykırı olduğunu belirtiyordu. Özbek hükümeti ise 2002’de anayasa değişikliğinin yapıldığını, devlet başkanlığı süresinin 5 yıldan 7 yıla çıkarıldığını ve söz konusu anayasa değişikliğine göre Kerimov'un seçimlere girmeye hak kazandığını belirtiyordu. Ö İlişkiler ısınıyor ORTA ASYA VE ÖZBEKLER Orta Asya’nın nüfus açısından yarısını oluşturan Özbekistan’da İslam Kerimov yeniden Devlet Başkanlığına seçildi. Özbekistan, Batı ile sorun yaşıyor. Türkiye, Özbekistan’a klasik Batı bakışından farklı bir tutum sergiliyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün bu ülkeye yapacağı ziyarette ikili ilişkilerin yeniden ısınması bekleniyor. yatırımı ülkeye çekmeye çalışacaktır. Bu bağlamda, Özbekistan'ın çok yönlü dış politikasını devam ettireceğini dile getiren Kerimov, Batı ile ilişkileri yumuşatacaklarını açıklamıştır. Kerimov’un 2005 yılında Andican olaylarını bastırma şekli uluslararası tepki çekmiş ve Özbekistan’ın Batı dünyası ile ilişkilerini zedelemişti. Batı ve özellikle ABD’ye de Orta Asya’da kuşkuyla yaklaşılmaktadır. Batı’nın mevcut yönetimleri sivil darbelerle tasfiye etmek istediği zannedilmektedir. Bu durum Orta Asyalı yöneticileri tedirgin etmektedir. Karşılıklı güven bunalımına karşın, Batı dünyası Kerimov’un yeni döneminde Özbekistan ile ilişkilerinde yeni ve beyaz bir sayfa açmak ve güvenlik, ekonomi, enerji ve siyasi alanda işbirliği ortamı yaratmak istemektedir. Bunun için Batı dünyası ikili ilişkilerde sabırlı olmaya hazırdır. Özbekistan ilişkileri için uzun vadeli akılcı bir plan yapmak ve Orta Asya’nın petrol, doğal gaz, hidroenerji potansiyelini Güneydoğu Asya ülkelerine ihraç etmesine yardımcı olmak istemektedir. Özbekistan, Orta Asya’da binlerce yıllık devlet geleneğine sahip tek ülkedir. Orta Asya nüfusunun yarısını oluşturan 27 milyonluk genç ağırlıklı bir nüfusa sahiptir. Aynı zamanda diğer Orta Asya ülkelerinde önemli miktarda Özbek nüfus bulunmaktadır. Doğal kaynak zengini bir ülkedir. Dünya çapında altın rezervlerinde 5, bakırda 11, uranyumda 8. sırada yer almaktadır. İhraç edebilecek düzeyde petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahiptir. Bu nedenlerden dolayı, Özbekistan Türk Avrasyasının kilit ülkesidir. Kerimov, yeni döneminde Özbekistan’ı güvenlik ve istikrar ortamı içerisinde tarım ülkesinden sanayi ülkesine dönüştürmeye devam etmek istemektedir. Bu amaç doğrultusunda, BDT ülkelerine gümrüksüz sanayi malı satışı avantajını kullanarak özellikle tekstil ve otomotiv sanayilerinde yabancı KERİMOV’DAN YEŞİL IŞIK Özbekistan ile Türkiye arasında var olan adı konulmamış gerginlik politikasının da kademeli olarak terk edilmesi ve karşılıklı güvenin yeniden tesis edilmesi beklenilmektedir. Nitekim, seçim döneminde Kerimov Türkiye’ye de yeşil ışık yakmıştır. Basın özgürlüğü ve gazetecilerin eğitilmesinin yeni hedefleri içinde yer aldığını ifade eden Kerimov, Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmak istediklerini söylemiştir. Kerimov, "Türkiye, kardeş devlet; diliyle de gönlüyle de Kerimov
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle