Katalog

Ali TURGUT [email protected] Gelecekte yararlanılabilecek temiz ve yenilenebilir kaynaklarına karşın… C S TRATEJİ 19 Aralarında Yunanistan'ın da bulunduğu, 12 Avrupa ülkesinin Cenevre'deki (European Center for Nuclear Research) CERN laboratuarı 1954 yılında kuruldu. Türkiye en çok kaynağa sahip olduğu halde, para ayırmadığı için dahil değil. Mevcut reaktörlerin sorunlarını çözümleyecek, Avrupa'nın ilk prototip Toryumlu nükleer santrali yakında tamamlanınca, seri üretimin 2010 yılından önce başlaması bekleniyor. Prof. Arık’ın 2002 yakınmasını özetleyelim: Hızlandırıcı üzerinde çalışan bir tek araştırma grubumuz var. Hızlandırıcı tıp ve savunma sanayisinde kullanılıyor. Fakat araştırmayla ilgili hızlandırıcımız yok. Türkiye'de, deneysel yüksek enerji fiziği ve nükleer fizik konularında çalışan sadece 80 kişi var, 2010 yılında hızlandırıcının ve 1200 bilim adamının çalışıyor olması gerek. Hükümet, TÜBİTAK, Türkiye Bilimler Akademisi’nin, özel teşebbüsün ve sanayi kesiminin de katkıda bulunması gerekir. En önemlisi eleman yetiştirmek. Dünyadaki araştırmalara bilim adamlarımızın katılması gerekiyor. B M Genel Sekreteri Ban Kimoon, makalesinde; "Bilim adamları görevlerini yaptılar. Şimdi iş plotikacılara kaldı. Bali (toplantısı) onların liderliklerinin deneyi olacaktır", diyerek global ısınmanın önüne geçmenin kimin sorumluluğunda olduğunu şüphe götürmeyecek şekilde bildirdi(1). Türkiye’nin enerji esareti Türkiye’nin enerji konusundaki dışa bağımlılığı sürüyor. Bu esareti kırmanın temiz ve yenilenebilir mevcut kaynaklarla olanaklı olduğunu bilim adamları dile getiriyor. Önlem almak ise yönetime düşüyor. yenilenebilir kaynaklardan üretmeyi hedeflemiş (2). KÜRESEL ISINMA UYARISI Sayın Kimoon, şayet hemen önlem alınmazsa kutup buz örtüsünün ve buzulların eriyeceğini, denizlerin yükseleceğini, bitki ve hayvanların cinslerinin yozlaşacağını, Afrika ve Orta Asya’da açlık başlayacağını dile getiriyor. Aynı zamanda da, hala kurtulmak umudu olduğunu, bugün bile var olan teknoloji ile alternatif yakıtların ve yenilenebilir enerjinin kullanılmasıyla, geri dönüş olabileceğini ekliyor. Bali toplantısında, ivedilikle ve temel ilkeleriyle, bir yol haritası çizilmesini ve 2009 yılına kadar sonuç alınacak tarih belirlenmesini istiyor. Geçen yüzyılda Endüstiri, Teknoloji, ve Kürreselleşme olarak, üç devrim geçirdiğimizi hatırlatırken, şim di de, Yeşil Ekonomi devrimi yapılmasını öneriyor. Verilere göre: Çin, ayda üç tane kömür ile çalışan jeneratör ilave ediyor. Ortam kirliliğinin yarısına neden olan ABD’yi geçmek üzereyken, aynı zamanda yenilenebilen enerji araştırmaları için bu yıl on milyar dolar harcayacak. Arkasını, dünyada yenilenebilir enerji çalışma ve uygulamalarında lider Almanya takip ediyor. AB 2020 yılına kadar kirli gazları yüzde 20 azaltacağına söz veriyor. Sadece mevcut teknolojileri uygulayarak enerji gereksiniminin yarıya indirilebileceği söyleniyor. Californiya Berkeley Üniversitesinde yapılan araştırmaya göre, şayet gereken elektriğin sadece yüzde yirmisi yenilenebilir kaynaklardan üretilirse, ABD’de 300 bin yeni iş yaratılabileceği hesaplanmış. Aynı şartlarda Almanya’da yöreteknolojisinde gelecek on yıl içinde oto sanayisinde daha fazla işçi çalıştırılacağı bekleniyor. BM çevre programcıları bu yatırımların 2020’de 1.9 trilyon dolara erişeceğini hesaplıyorlar. Halen Brezilya enerjisinin yüzde 44’ünü yenilenebilir kaynaklardan alıyor. Dünya ortalaması hala yüzde 13, AB ortalaması yüzde 6.1. Bulutlu gökyüzü ile bilinen Almanya’da, bütün dünyada güneş enerjisinden üretilen elektriğin yarısı elde ediliyor. Dünyadaki en büyük 20 güneş enerjisi panelleri üreten fabrikadan 15’i Almanya’da. Almanya 2020 yılında bütün nükleer santrallerini kapatıp, enerjisinin yüzde 25’ini TÜRKİYE ÖNLEM ALMALI Yaşamını yitiren Prof. Anık.. Hızlandırıcı alanında çalışanların sayısı onu bile bulmaz. Ama başka ülkelerde yaşayan Türk bilim adamları davet edilebilir. Türkiye önümüzdeki 12 ay Önlem almamış olan Türkiye’de, 2007 yılında 184 içinde mutlaka CERN'e üye olmalı ve Toryum milyar kWh üretim ve 183 milyar kWh tüketim Prototip Reaktörünü üreten devletlerin arasında yer olacağı tahmin edilmişti (3). Üretimin yüzde 75.9 almalı. Bu da yetmez, Türkiye, ABD, Hindistan ve termik, yüzde 23.9’u hidrolik, yüzde 0.2’si de Japonya ile ilişki kurup toryum reaktörü alanında jeotermal (rüzgar) kaynaklardan elde edilmesi çalışma yapan gruplara bilim adamları göndermeli. hedefleniyordu. Bunun yüzde 44.1’i doğalgaza Türkiye'nin elektrik üretmek için dışarıdan petrol bağlıydı. Toplam üretimin yüzde 45.3’ü yerli, yüzde ve doğal gaz almadığını, ısıtmada kullanılan doğal 54.7’si diş kaynaklardan elde ediliyor. Kuraklıktan gazın yerini Toryum’dan üretilen elektriğin aldığını ötürü hidrolik üretim azaldığından, termik üretim, düşündüğümüzde, başımıza büyük bir devlet kuşunun dolayısıyla doğalgaz/dışa bağımlılık fazlalaştı. konduğunu anlarız. Önümüzdeki 1015 yıl içinde Türkiye’nin üretiminin önümüzdeki yıllarda süratle Türkiye'nin talihi iyiye dönebilir. artan tüketimini karşılamayacağı biliniyor. Şimdiden Önümüzü açabilecek büyük bir servetin üzerinde kesintilere başvuruluyor. Geliştirilmiş uzun vadeli oturuyoruz. çağdaş bir enerji politikasının da olmadığı Özdemir İnce ekliyor: "Uranyuma dayalı Toryum... görülüyor. nükleer enerji üretimine, hidrolik enerji Türkiye bilinçsiz bir şekilde dışarıya için baraj yapılmasına, termik bağımlılığını arttırmakta devam ediyor. En santrallere karşı çıkan, ancak bol güneşi ve rüzgarı olan ülkelerden birisi Türkiye'nin enerji gereksinimi için olmamıza rağmen, yenilenebilir olumlu öneride bulunamayan çevreci kaynaklardan yararlanmayı ön plana örgütlere, doğaseverlere, sivil toplum almıyoruz. Isınmamız, sanayimiz, örgütlerine ve ‘harabesevelere’ de aydınlanmamız yabancıların elinde. müjde! Yürüyüş, açlık grevi Özgürlüğümüz elden gidiyor. yapmalarına artık gerek kalmayabilir." Isparta uçak kazasında 5 değerli fizikçimizi Uygar bir ülkede deprem yaratması beklenen bu bilinmeyen bir nedenle yetirdik. Dünyaca tanınmış söyleşiden beri beş yıl geçmiş. Türk yetkilileri hiçbir Prof. Dr. Engin Arık,Türkiye’nin geleceği için sınırsız girişimde bulunmamışlar. Bütün çabalarına rağmen önemi olan Toryum üzerinde çalışmaktaydı. Bu hiçbir destek görmeyen, üye olmadığımız halde konuda değerli yazar Özdemir İnce’nin 2002 de CERN’e davet edilmekte olan bir değerde, dünya yayımlanan söyleşisi ile kamuoyuna sunulan çapında fizikçimiz Prof. Engin Arık’ı da, birikiminin bilgilerin hiç bir ilgi görmemesi, çıkarlarımızın meyvelerini toplayamadan yetirmiş bulunuyoruz. önemsenmediğinin bir kanıtıdır(4). Prof. Engin Acımız sonsuz. Arık’tan, Özdemir ince kalemiyle, özet olarak, şunları Sormak gerekiyor: öğrenmiştik: ? Bir zamanlar Boryum’u yabancı ellere verdik, ? Dünya’daki Toryum rezervlerinin yarıdan şimdi de Toryum’u vermek için mi ilgilenmiyoruz? fazlası Batı Anadolu'dadır, ? Bütün varlıklarımızı yabancılara dağıtmamız, ? Toryum reaktörü kesinlikle Çernobil benzeri bir daha ne kadar devam edecek? felaket veya patlama tehlikesi yaratmaz, ? Bağımlılıktan bizi kurtaracak fırsatları ? Reaktörün fişini çektiğinizde bütün işlem kullanmayı, ne zaman öğreneceğiz? durur, ? Başkalarına güvenerek esaretten başka bir yere ? Çok az radyoaktif kalıntı nötronlarla yok varamayacağımızı, hala öğrenmedik mi? edilebilir, ? Bizi bu gafletten kurtaracak olanlar ne ? Doğa kirletmez, bekliyorlar? ? 21. yüzyılın en stratejik maddesi olması Türkiye çağdaşlığa ve gelişmelere seyirci beklenmektedir, kalamaz. Kalırsa, Yeşil ekonomi devrinde esir ülke ? Yeni tip enerji santralleri devreye girince, olur. Gidişimiz de bu yöndedir. Bu böyle biline. Toryum bir numaralı eleman olacak, Dipnotlar: ? Elektirik enerjisi üretilince trilyonlarca varil 1 The Washington Post, 03 Aralık 07. petrole eş değerde bir enerji kaynağı doğacak. 2 Craig Whitlock ve Shonnon Smiley,T WP . 5 Mayıs 07.. ? Bizim elimizdeki Toryum sonsuza kadar 3 Strateji eki, 22 Ocak 07. yetecek niceliktedir. 4 Hürriyet gazetesi, 27 Temmuz 02. BAĞIMLILIK ARTIYOR