Katalog

C S bulunuyor… TRATEJİ 13 füzeler iddia edilmektedir. Mısır: 1000 km.’ye erişebilecek balistik sistemler üzerinde çalıştığı iddia edilen Mısır’ın yaklaşık 100’ün üzerinde 300 km. menzilli ScudB, 90 kadar 450 km. menzilli TProjesi füzeleri olduğu bilinmektedir. 550 km. menzilli bir ScudC türünü Kuzey Kore ile geliştirdiği ve yaklaşık 1.000 km. menzilli Vector adlı füze programını, 1989’da bıraktığı söylense de hala sürdürdüğü iddia edilmektedir. Mısır özellikle İsrail’i tehdit edebilecek AS5 Kelt (400 km. menzilli), AS1 Kennel (100 km. menzilli), HY2 Silkworm (95 km. menzilli), Otomat Mk1 (80 km. menzilli) ve FL1 (95 km. menzilli) bir dizi Cruise füzesi envanterine de sahiptir. Yine 70 km. menzilli Frog7 topçu roketinden yaklaşık 721 adet ve 100 kadar SAQR80 (80 km. menzilli) topçu roketleri de önemli bir vurucu güç teşkil etmektedir. Suudi Arabistan: 1988’de Çin’den orta menzilli (3.500 km.) CSS2 roketlerinden 4060 civarında bir miktar satın aldığı bilinmektedir. Bunun sınırlı stratejik platform olarak kabul edilebilecek, havadanhavaya, karadandenize, denizdendenize atılabilecek düşük menzilli (30185 km.) çeşitli Cruise füzelerine sahiptir. Libya: Aralık 2003’te 500 kg.’dan çok savaş mühimmatı taşıyan ve 300 km. ötesinde menzile sahip olan bütün balistik füzelerini hizmet dışı bırakacağını deklare eden bu ülkenin bu çizgide sözünü tuttuğu bilinmektedir. Bu bağlamda sayıları yüzün üstündeki ScudB füzeleri daha düşük menzilli savunmaya dönük füzelere dönüştürülmüştür. Suriye’nin geçit töreninde sergilediği silahları.. Suriye, İran, Mısır, Suudi Arabistan’ın bilinen kapasitelerinin yanı sıra Hizbullah, İsrail’le çatışmasında füze ve roket varlığını hissettirdi. Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin de bu teknolojiye sahip oldukları, geliştirmek istedikleri de biliniyor. nıfından örnek alarak geliştirdiği ve 2004 yılında İsrail hedeflerine karşı yine Gazze’den fırlattığı bilinmektedir. Bunların dışında Filistinlilerin ElBana ve ElYasin adlı 500 m.lik tanksavar roket üretimi, yine 3 km. menzilli ElBatar tanksavar roketi üretimleri ve Hawkeye (55 km. menzilli), Kafah ve ElAksa Şehitleri Tugayınca üretilen Aksa3 (17 km. menzilli) roketleri de Filistinli örgütlerin envanterinde bulunmaktadır. Hamas’ın 155 mm. çaplı ve iki motorlu bir ek menzil kazandırılmış Kassam füzesini 2006 yılında kullanmış olması, bunun üzerindeki patlayıcı teknolojisinin de sürekli geliştiriliyor olması gerçeği ile Hamas’ın da Hizbullah gibi füze, topçu roketleri gibi sistemlere bundan böyle daha da ağırlık vereceğinin işaretlerini göstermiştir. Ne var ki, konunun uzmanları, Kassam serisinin menzilinin 35 km. ötesine ulaşamayacağından Hamas’ın bundan böyle Gazze’de yeni teknolojiler geliştirmesinin zorunlu olacağını dile getirmektedirler. Bu bağlamda, Filistinlilerin 1316 km. menzilli Kuds (Grad/Katyuşa) cinsi çok namlulu roketatar sistemleri geliştirmeye başladıkları da alınan haberler arasındadır. Bunun gelişmiş şekli olan Kuds3’un (Rus Grad ve BM21 Katyuşa tipi) 1830 km. menzili olduğu, 20 saniyede 40 roket atabileceği söylenmektedir. Ayrıca Hamas dışında, İslami Cihat Örgütü’nün de Saria2 adlı bir roket sistemini geliştirdikleri ve bunun 3 km. menzilli olduğu iddia ediliyor. ve Rusya’dan sonra 3. büyük atom gücü olduğu söylenebilir. İsrail’in balistik füze ve stratejik saldırı olanakları: Yaklaşık 50 kadar (1.500 km. menzilli) Jerico2 füzeleri (Bu füzeleri 1973 Yom Kippur Savaşı’nda nükleer alarma geçirdiği söylenir), Yaklaşık 50100 kadar (5001.000 km. menzilli) Jerico1 füzeleri, 130 km. menzilli MGM52 Lance füzeleri, 4.800 km. menzile ulaşabileceği söylenen Jerica3 programının öngördüğü füzeler, 200300 km. menzilli Popeye havadan karaya Cruise füzeleri, 500 km. menzilli Harpy, 400 km. menzilli Delilah/Star, 300 km. menzilli Hunter, 1.000 km. menzilli Heron, 450 km. menzilli Hermes, 185 km. menzilli Pioneer insansız hava saldırı araçları şeklindedir. HİZBULLAH VE HAMAS FÜZELERİ Hizbullah: Tarihe "33 Gün Savaşı" olarak geçen 2006 savaşında İsrail’e kök söktüren Hizbullah’ın kullandığı söylenen 4.000’den çok roketin dışında halen elinde 10.000 üzerinde roket ve balistik füze olduğu söylenmektedir. Bir kısmının TelAviv’e erişebileceği söylenen bu platformların arasında İran’dan aldıkları iddia edilen 600 mm.lik Zelzel2 (250 km. menzilli) da vardır. Bunun yanı sıra, 45 km. menzilli Fecr3, 75 km. menzilli Fecr5 ve Suriye’den alınan 70 km. menzile sahip çeşitli roket sistemlerinin de Hizbullah’ın elinde bulunduğu yetkililerce ifade edilmektedir. Ayrıca Hizbullah kendi imal ettiği Katyuşa benzeri çeşitli menzile sahip küçük çapta roketler de Hizbullah’a, İsrail’e yakınlığı ve hatta çok yerde iç içe bir mesafe arz etmesi nedeniyle özel bir güç kazandırmaktadır. Bu basit sistemlerin Hizbullah kontrolü altındaki yerlerde sürekli üretilebilirliği devlet dışı aktörlerin ve terörün bundan böyle roket ve benzeri sistemleri daha çok kullanabileceğinin ip uçlarını vermesi açısından üzerinde durulması gereken bir husustur. Hamas: Her ne kadar, İsrail Ordusu özellikle Batı Şeria’da füze yapımını engelleyecek bir varlığa sahip ise de, hem burada hem de Gazze’de Filistinlilerce çeşitli çalışmalar yapıldığı ve üretilen roketlerle İsrail’e saldırıldığı bilinmektedir. Özellikle Hamas tarafından İran ve Hizbullah yardımlarıyla üretildiği söylenen Kassam kısa menzilli füzesinin geliştirilme çalışmalarının da Hamas’ın kalesi olarak nitelendirilen Gazze’de yürütüldüğü iddia edilmektedir. Ancak bu füzelerin bir kısmının İsrail Ordusunca Batı Şeria’da da ele geçirildiği de iddialar arasındadır. İlk kez 2001 Ekim’inde İsrail’e karşı kullanılmış olan Kassam1 yaklaşık 4.5 km. menzile sahip idi. Mısır’dan kaçak getirilen parçalarla üretilen Kassam2’nin ise yaklaşık 9 kg. mühimmatı 9.5 km. öteye ulaştırma imkanı olduğu ve bunun Kassam3 ile 1012 km.ye çıkabildiği söylenmektedir. Geliştirilmekte olan Kassam4 ile de menzil kapasitesinin 17 km. olacağı iddia edilmektedir. Kassam serisi dışında Hamas’ın Nasır3 adlı katı yakıtlı ve 69 km. uzağa erişebilecek bir kısa menzilli füzeyi Kassam sı ORTADOĞU’DA FÜZE SAVAŞI Yukarıda işaret edilen hususlar, Ortadoğu’nun tepeden tırnağa stratejik tahrip unsurları ile dolu bir hale geldiğini göstermektedir. Irak’taki olaylara ve Filistinlilerin maruz kaldıkları sıkıntılara bakarak Ortadoğu halklarının giderek, başta ABD olmak üzere Batılı ülkelere ve İsrail’e diş biledikleri açıktır. Özellikle Gazze Şeridi’nde Filistinlilerin yıllardır bir hapishane hayatı yaşadıkları, burada kamplarda yaşayan yüz binlerce insanın da süreç içinde potansiyel direnişçi/terörist olabilecekleri açıktır. İsrail’in bu bölgedeki yeni gelişmeleri hesaba katarak, savunma konseptindeki açıkları da göz önüne alarak bir an önce barışçı yaklaşımlara sıcak bakması gerekir. Çünkü görünen odur ki tarafların ellerindeki silah envanterinin her iki tarafı da ciddi ölçülerde yok etme noktasına getireceği açıktır. Simon Pearson’ın kitabı, insanı rahatsız edecek bir tarihi geleceği konu alırken, bazı askeri teorileri değiştirebilecek ipuçlarını da vermektedir. Aynı zamanda, Üçüncü Dünya Savaşı’nın gerçekleşmesi durumunda bugün barışa yanaşmayanların, savaşmakta, şiddet kullanmakta ısrar edenlerin katlanmaları gereken gelecek ve senaryo günümüz gerçeklerine göre çok da spekülatif sayılmamalıdır. Temennimiz, insanlık açısından Simon Pearson’ın senaryosunun hiçbir zaman gerçekleşmemesidir. İSRAİL’İN GÜCÜ Ortadoğu’da bundan böyle çok farklı bir karşı blok ve bunun farklı saldırı taktiklerine potansiyel olarak muhatap olacağı tahmin edilen İsrail’in elinde, yukarıda sözü edilen güçlerin hepsinin füze ve benzeri imkanlarıyla girişecekleri bir saldırıya karşı koyma gücü, bugünkü teknik olanaklarıyla sınırlıdır. Bunun örneği Hizbullah ile savaşında ortaya çıkmıştır. İsrail’in elindeki tek ve son güç caydırıcılık gücüdür. Bu da envanterindeki yaklaşık 200 termo nükleer bomba ve Cruise Füzeleri ile sevk edebileceği çeşitli kapasitedeki nükleer başlıklardır. Ayrıca İsrail’in biyolojik ve kimyasal silahlar konusundaki elindeki çok gelişmiş envanter caydırıcılığın tamamlayıcı unsurlarındandır. İsrail caydırıcılık gücünü sevk etmeyi sağlayacak balistik füze ve Cruise Füzeleri sistemini hızla geliştirmiştir. Denizaltılardan da atılabilecek Cruise Füzelerinin de sağladığı stratejik yetenek ile İsrail’in bugün ABD