29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

8 Ali KÜLEBİ TUSAM Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi Başkanvekili [email protected] Geçmişte vardı, günümüzde de sürüyor… C S TRATEJİ Geçmişte, Yunanistan’ın sınırsız desteği ile gelişen PKK terör örgütünün her düzeyde bu ülkeden aldığı yardımlar bellidir. Yunanistan kendince büyük ülküsü olan "Megali İdea" çerçevesinde her alanda Türkiye’ye zarar vermeyi ve topraklarımızın bir kısmını nihayette ele geçirmeyi amaçlamıştır. Bu yolda 1974 Barış Harekatımız’da yediği tokadın acısıyla önce ASALA Ermeni Terör Örgütü’nü kurdurmuş ve desteklemiştir. ASALA’nın devletimizden aldığı ağır darbe sonucu da strateji değiştirip Kürtler üzerinde oynamaya başlamıştır. Bu bağlamda öncelikle Atina yakınlarındaki "Lavrion Kampı’nı" devreye sokmuştur. Geçmişte, yabancı göçmenleri tedavi merkezi olarak kurulmuş olan Lavrion Mülteci Kampı’nda silahlı eğitim vermekten sorumlu olan Rozarin kod adlı Ayfer Kaya adlı terörist Time Dergisi’ne vermiş olduğu demeçte bu kampa gelen Kürt gençlere Yunanlı subayların nezaretinde askeri eğitim verdiklerini ve sonradan bunları terör faaliyetleri için Türkiye’ye gönderdiklerini söylemişti. 1990’lara kadar Lavrion’un PKK’nın Beka Vadisi’nin yanı sıra en önemli eğitim merkezlerinden olduğu bilinmekteydi. Bu fonksiyonunu halen yitirmediği bilinen Lavrion’daki bu faaliyetler, sözde NATO müttefiklerimizin istihbarat servislerinin gözleri önünde cereyan etmektedir. Ayrıca yine bu husus, "müttefiklerimizin" PKK kartından Türkiye ile ilgili amaçları doğrultusunda hala yararlandıklarını da PKK’dan ele geçirilen silahların menşeleri dikkate alınırsa açıkça ortaya çıkarmaktadır. PKK’ya verilen desteğin Yunanistan’ın milli bir politikası olduğu ve PKK’nın her Yunan hükümeti ve meclisinde PASOK, DİKKİ, YDP milletvekillerince arkalandığı da bilinen bir husustur. Kıbrıs’da 1974’de Rumlar’ın yenik düşmesinden sonra Yunanlılar ve Rumlarca başlayan intikam arayışları çerçevesinde PKK’nın Yunanistan’da belli ölçülerde hala süregelen söz konusu faaliyetleri ve almış olduğu destek konusundaki şu gelişmeler ve bilgilere çeşitli basın organlarınca defalarca yer verilmiştir: ? Yunan Parlamentosunun üyesi olan Stelyos Papathemelis, ASALA ve PKK’nın Türkiye’ye yönelik eylemlerini besleyen ve yönlendirenlerden biri ve PASOK üyesidir. 19781979’da, Avrupa’nın birçok ülkesinde ASALA’nın düzenlediği toplantılara partisini temsilen katılmış, "Türkler hepimizin düşmanıdır, onlar zordan anlarlar, Türkleri dize getirmek için çok kanlarının dökülmesi gerekiyor" şeklinde konuşmalar yapmıştır. PASOK iktidara geldikten sonra iki dönem Kamu Düzeni Bakanlığı yapan Papathemelis, Güney Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye yönelik terörü beslemiştir. 29 Ekim 1994 Cumartesi günü Kuzey Kıbrıs’ta Ada Türkleri "Cumhuriyet Bayramını" kutlarken, gizlilik içinde adaya gelen Yunanistan Kamu Düzeni Bakanı Papathemelis, 29 Ekim gecesi Lefkoşa’da bir toplantıya katıldı. Toplantıda, PKK’nın, ASALA’nın ve Kıbrıs’ta "Kürdistan ile Dayanışma Komitesi" örtüsü altında faaliyet gösteren bir Rum terör örgütünün temsilcileri bir araya geldiler. Toplantıda 1995’de Türkiye’ye yönelik terörün ne şekilde sürdürüleceği konusu görüşülmüş kararlar alınmıştı. ? Yunan Meclis Başkanı Apostolos Kaklamanis’in İ nsan haklarını dilinden düşürmeyen iki AB ülkesinden biri, temelde teröristlikleri noterden tasdikli, sözde liderlerin yönettiği Güney Kıbrıs Rum Kesimidir. Ötekisi ise Batı uygarlığının şımarık çocuğu olarak nam salmış ve eylemleri ile Batılı ülkeleri hiç de rahatsız etmediği belli olan Yunanistan’dır. Bu Yunanistan ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’in kararlarına karşın Batı Trakya’da yaşayan soydaşlarımıza "Türk" denmesini, içerisinde "Türk" adı geçen dernekler kurmasını yasaklamış; Türklere kendi müftülerini seçtirmeyip, zorla Atina’dan müftü atayarak çifte standart uygulamasında, haksızlıkta ve mezalimde ağababası Avrupa ülkelerini fersah fersah geçmiştir. PKK’ya Rum ve Yunan desteği Yunanistan’ın bölücü örgüte verdiği destek artık belgelerle sabit bir şekilde ortada duruyor. Lavrion Kampı’nda verilen eğitimler, fotoğraflarla belgelendi. Bazı politikacıların PKK kamplarını ziyaret ederek destek verdikleri de artık ortaya çıktı. durumundadır. Aslına bakılırsa bu soruları sormak ve cevap beklemek beyhude olacaktır. Hatta kendileri de PKK terörünün çeşitli düzeyde, askeri, siyasi ve ekonomik açılardan destekçisi olan çoğu NATO ve AB üyesi Batılı ülkenin bu konuda Rumları, Yunanlıları kınamalarını beklemek saflığın da ötesinde bir enayilik olur. ÇİFTE STANDART Rumlarla, Yunanlılar ile ilişkilerimiz, ikiyüzlü Batının kanatları altındaki bu iki küstah ülkenin sürekli olarak her platformda Türkiye’ye yönelik iftira atması, yalan haber yayınlaması ve her alanda Türkiye’ye karşı karalama kampanyaları yapması ile sürmektedir. Çifte standartlı Batı dünyası, yaptığı haksızlıkların en somutu olan şu meseleye hala yanıt vermemektedir; "Niçin geçmişte birbirlerine ırk, din, dil, tarih, kültür açısından çok yakın olan Çek ve Slovak toplumları bir gecede Çekoslovakya’dan ayrılabilmişler ve buna olumlu bakılmış veya niçin Yugoslavya’dan 7 ayrı toplum ve cumhuriyetin ortaya çıkmasına izin verilmiştir de, etnik, dini, kültürel, tarihsel olarak hiçbir ortak yönü ve birbiriyle ilişkisi olmayan, birbirine düşman iki toplum zorla bir arada tutulmak istenmektedir? Batı ülkelerinin bu zorlamadaki amaçları nedir?" Teröre karşı olduklarını, terörden şikâyetçi olduklarını her vesile ile dile getiren ikiyüzlü Batı ülkeleri, Yunanistan ve GKRY’nin teröre verdiği aleni desteği niçin görmezden geldiklerinin hesabını vermek Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişi... YUNANİSTAN’IN PKK’YA DESTEĞİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle