29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

12 C S ASKERİ İŞBİRLİĞİ TRATEJİ Hu Jintao ikili temaslarında Çin ŞİÖ aracılığıyla Anar SOMUNCUOĞLU TUSAM RusyaUkrayna Araştırmaları Masası [email protected] ylardır süren hazırlıklardan sonra 16 Ağustos 2007 tarihinde Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te, Şangay İşbirliği Örgütü’nün (ŞİÖ) zirvesi gerçekleştirildi. ŞİÖ’ye üye Çin, Özbekistan, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan liderlerinin dışında zirveye ŞİÖ gözlemcileri Moğolistan ve İran’ın cumhurbaşkanları ve özel olarak davet edilen Afganistan ve Türkmenistan’ın cumhurbaşkanları da katıldı. ŞİÖ’nün diğer gözlemcileri Hindistan ve Pakistan ise sırasıyla enerji ve dışişleri bakanı düzeyinde temsil edildi. A arzuladıklarını dile getirdiler. Zirvede, Bişkek Bildirisi dışında yedi belge daha imzalandı. Bunlar arasında Uzun Vadeli İyi Komşuluk, Dostluk ve İşbriliği Anlaşması ve Uluslararası Bilgi Güvenliğine Dair ŞİÖ Faaliyet Planı da bulunuyor. Genel olarak ise bu yılki ŞİÖ zirvesinde ses getirecek açıklamalar yerine örgüt içerisindeki işbirliğinin geliştirilmesine önem verildi. ABD KARŞITLIĞI VE BEKLENTİLER Zirveden önceki bir yıl içerisinde ABD ve Rusya, ABD ile Çin, ABD ile İran arasında birçok gerginliğin yaşanması, ŞİÖ zirvesinde ortak bir tepkinin ortaya konacağına dair beklentilere yol açmıştı. Hatırlanacağı gibi, 2005 Astana zirvesinde ABD üslerinin Türkistan (Orta Asya) bölgesinden ne zaman çekileceğine dair bir soru sorulmuş, kısacası üslerin çekilmesi istenmişti. Zirve öncesinde Rusya ve ABD arasında yaşanan füze savunma sistemi krizinin bu yılki ŞİÖ zirvesine yansıması bekleniyordu. Ancak İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, üstü kapalı bir şekilde füze savunma sisteminden dolayı ABD’yi eleştirse de, zirvede bu konu Rusya tarafından gündeme getirilmedi. Herhangi bir sansasyonel habere yol açmayan zirvede ABD karşıtlığı üstü kapalı bir şekilde dile getirildi. Zirvede kabul edilen Bişkek Bildirisi’nde uluslararası ilişkilerdeki devletlerin eşitlik ilkesine vurgu yapılarak ABD’nin "demokratik meşruiyet" söylemine karşı çıkıldı. Bildiride her bir ülkenin "kendi tarih tecrübesine ve milli özelliklerine uygun olarak gelişme yolunu seçmekte" özgür olduğuna vurgu yapıldı. ŞİÖ ülkeleri, çıkarlar dengesine dayalı uluslararası ilişkiler sistemini ŞİÖ’nün temelini atan Şangay Beşlisi, başlangıçta sadece sınırlarda güveni artırmak ve işbirliği geliştirme amacıyla kurulmuştu. Bir taraftan Çin, diğer taraftan Sovyetler Birliği’nin Çin ile olan sınırını devralan Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan, Soğuk Savaş sonrası dünyada yeni bir ilişki şeması oluşturmaya çalışıyorlardı. Ancak değişen dünya şartları Şangay Beşlisi’nin uluslararası bir örgüte dönüşmesine zemin hazırlamıştır. Şangay Beşlisi, Özbekistan’ı da kapsayarak 2001’de örgüte dönüştüğü zaman, örgüt çerçevesinde bölgesel güvenlik öncelikli olarak kabul edilmişti. Güvenliğin sağlanması Sınır anlaşmazlıklarını aşmak amacıyla oluşturulan ‘Şanghay Ruhu’ günümüzde farklı boyutlara taşınmış durumda. ŞİÖ’nün son zirvesinde beklenen ABD karşıtlığı biraz geride kalmış olsa da sonrasındaki askeri tatbikat batıyı kaygılandırıyor. BARIŞ MİSYONU 2007 Rusya’nın Kazakistan sınırındaki Çinli askerlerin bu kadar uzak mesafeye Çelyabinsk bölgesinde yapılan ŞİÖ askeri tatbikatına ilk defa bütün ŞİÖ nakledilmesi ilk kez gerçekleşiyor. üye ülkelerinin askerleri katıldı. açısından ise terörizmle ortak mücadele en önemli amaç olarak belirlenmişti. Örgüt içerisinde sık sık güvenliğin bölünmezliğinden bahsedilse de, örgüt çerçevesinde "bölgesel güvenlik" ifadesi ile kastedilen bölge, üye devletlerin bütün toprakları değil, Türkistan bölgesidir. Türkistan bölgesinde barış ve istikrarın devam etmesi Rusya ve Çin’in kendi güvenliklerini sağlama almalarının önşartı olarak görülüyor. Dolayısıyla bugün ŞİÖ ülkelerinin Afganistan’a olan ilgisi, sadece Afganistan’daki ABD askeri varlığından rahatsız olmalarıyla bağlantılı değildir. Esasında Afganistan’da Taliban rejiminin ABD tarafından düşürülmesi önemli ölçüde Rusya tarafından desteklenmişti. Bugün Rusya, Çin veya Türkistan cumhuriyetleri açısından olsun, Afganistan’ın istikrara kavuşturulması bölgesel güvenliğin sağlanmasının "olmazsa olmaz" şartı olarak nitelendiriliyor. Bu yüzdendir ki son yıllarda ŞİÖ, Afganistan ile özel bağlar geliştirmeye çalışıyor. Hatta ŞİÖ ve Afganistan arasında özel bağlantı grubu bile oluşturulmuştu. Son ŞİÖ zirvesinde ise Rusya, ŞİÖ tarafından bir Afganistan konferansının organize edilmesini teklif etti. Bunun dışında Afganistan’dan kaynaklanan uyuşturucu tehdidiyle başa çıkmaya yönelik olarak ŞİÖ çerçevesinde işbirliğinin artırılması planlanıyor. ŞİÖ ülkelerine göre Afganistan’dan kaynaklanan en önemli problem terörizm ve radikal hareketlerdir. Nitekim geçmişte İslamı bir ideoloji olarak kullanan silahlı militanların Tacikistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a sızma olayları yaşanmıştı. Bugüne kadar beş eski Sovyet (Türkistan) cumhuriyetinde patlak veren silahlı çatışmalarda sadece bir kere (Tacikistan İç Savaşı) bir dış devlet (Rusya) müdahil olduysa da, bu yıl ŞİÖ çerçevesinde yapılan ortak askeri tatbikat gelecekte bu durumun tekrarlanabileceğini gösteriyor. Bu nedenle ŞİÖ zirvesinin ardından yapılan "Barış Misyonu 2007" askeri tatbikatı zirveden daha fazla dikkat çekicidir. Nazarbayev ve Hu Jintao Bugüne kadar yapılan en kapsamlı ŞİÖ tatbikatı olan Barış Misyonu 2007 tabikatı, aynı zamanda ilk olarak bu kadar sayıda Çin askerinin bu kadar uzağa sevkedilmelerine sebep oldu. Yaklaşık olarak 1700 Çin askerinin neredeyse Ural Dağlarına kadar sevkedilmesi, Batı’da endişeyle karşılandı. Bu endişe Çin’in Türkistan bölgesinde gelecekteki muhtemel askeri faaliyetlerinden değil, Tayvan meselesinden kaynaklanıyor. Tatbikata çoğunluğu Rus ve Çin askeri olmak üzere yaklaşık altı bin asker katıldı. Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan komando birlikleriyle temsil edilirken, Özbekistan ise karargah çalışmalarına katılan yirmi subayla temsil edildi. Büyük bir militan grubunun bir ülkenin yerleşim yerini ele geçirmesi üzerine kurgulanan senaryo, bugüne kadar Türkistan bölgesinde meydana gelen Afganistan’dan militan sızma olaylarını hatırlatıyor. Haberlere göre bu tatbikatta düzenli cephenin mevcut olmadığı şartlarda silahlı operasyonların yürütülmesi çalışmalarına önem verildi. Tatbikattaki koordinasyondan memnun kalan Rusya ve Çin, bundan sonra Türkistan güvenliğinin onlardan sorulduğunu göstermek ister gibiydi. Ancak görünürdeki bu ortak tutum, gerçekten de Rusya’nın Türkistan’da Çin’in askeri faaliyet göstermesine göz yumacağı anlamına gelmiyor. Tam tersine Rusya’nın başını çektiği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nün (KGAÖ) ana faaliyet alanı da Türkistan bölgesidir ve ŞİÖ’nün aksine bu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle