02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ve topyekun savaşa mümkün olan en büyük sayısal askeri gücü sokma olan Çin, özellikle Çöl Fırtınası, NATO’nun Balkan operasyonları ve Sırbistan’a müdahalesi ile Afganistan ve son Irak savaşlarında teknoloji ağırlıklı savaş özelliklerinin farkına varmıştır. Bu bağlamda da gelecekteki savaşların, kara, hava ve denizden uzaya, elektromanyetik boyutlara erişeceğinin hesabını yapmaktadır. Ayrıca gelecekteki çatışmaların uzun mesafelerde, kıtalararası boyutlarda olacağının ve bu nedenle uzayın ve teknolojinin daha da önem kazanacağının farkındadır. İşte bu şekilde uzayın giderek savaş sahası olma özelliğine ve bu noktada iletişim ve bilgi teknolojilerinin öne çıkacağını bilen Çin, olası rakibi ABD’yi bu alanda hızlı, basit ve arka kapıdan saldırıya uğratacak taktikler geliştirme zorunluluğunun bilincine varmıştır. Ancak bu parametrelerde, kendi uzay ve iletişim sistemlerinin de aynı şekilde tehdit altında Soğuk Savaş döneminde Hint Okyanusu ve Pasifik’te tartışmasız üstünlüğü olan ABD bugün Çin’in geliştirdiği ve edindiği silahlar nedeniyle özellikle Güney Doğu Asya ve Pasifik’teki üstünlüğünü yitirdi. Bunun yanı sıra Çin’in kendi geliştirdiği ve Rusya’dan aldığı kıtalararası füzeler de ABD’yi kendi topraklarında dahi rahatsız edebilecek seviyede. olduğunu bilen Çinlilerin bu alanda da koruyucu önlemler alıp, çalışmalar yaptıkları bilinmektedir. Çin, uzayın kontrolünü ele geçirmeden hava ve deniz hâkimiyetinin olanaksız olduğunun farkındadırlar. Savaş alanında hâkimiyeti ele geçirmek için ise uzayda da sürat, imha gücü, hassas vuruş yeteneği ve menzil parametreleri önem kazanmaktadır ve Çin işte bu alanda atılımları hedeflemiştir. Geçmişte uzayın önemi ağırlıklı olarak keşfe yönelik idiyse de bugün özellikle ABD ordusu açısından artık uzay aynı ölçülerde, haberleşme, yer pozisyonu tayini, entegre taktik ihbar, saldırı değerlendirmesi, istihbarat ve çevre ile meteoroloji gibi unsurlara da hizmet etme ve savaşı yönlendirmede önem kazanmaktadır. Bir ordunun haberleşme ve bilgi teknolojisi sistemlerinin uzayda asimetrik veya konvansiyonel teknolojilerle tahribi veya elektromanyetik dalgalarla işlemez hale getirilmesi söz konusu ise de aynı şekilde bu tahrip yer tesisleri için de söz konusudur. Ancak bu tesislerin, uzaydakilere göre daha çabuk yerine konulabileceği hususu, uzayın ve uzaydaki askeri platformların ve bu çizgide Çin’in bunları vurma hesaplarını yapmasındaki doğruları ortaya çıkarmaktadır. Kaldı ki bu görüşler, Çin’in bir kısım diplomatlarının ABD’nin uzayı bir savaş alanı olarak C S TRATEJİ 5 kullanmasına karşı çıkarken, başka Çinli yetkililerin bilakis uzayda kalıcı istasyonlar kurma hevesleriyle de doğrulanmaktadır. ÇİN’İN ASKERİ ÇABALARI VE OLASI SORUNLARI Sanayileşmede iddialı adımlar atarak bunu insan gücü ile başarmanın yanı sıra teknolojik atılımları da ihmal etmeyen Çin, eğer 2030’lu yıllarda dünyanın en büyük ekonomisi olacaksa bu büyüklüğünün çıkarlarını korumak için dünyanın en güçlü ordusunu oluşturma gereğinin de farkındadır. Bu bilinçle hareket ederken kara, deniz ve hava gücünü en sofistike silahlarla teçhiz etme yolunda da ataklar yapmaktadır. Artık şunu iddia edebiliriz ki Çin’in ordusunu gelecek için rekabette ölçü olarak hazırlamasındaki kriter ve parametrelerde Rusya’nın yeri kalmamıştır. Çin, ordusunun geleceğini ABD’ye göre hazırlamaktadır. Şimdiden bu konuda ortaya konulan ilginç karşılaştırmalar söz konusu edilmektedir. ABD’nin önümüzdeki 2020 yıllarında saldırı denizaltılarının sayısının 30’un altına düşeceği, buna karşılık, Çin Halk Kurtuluş Ordusu Deniz Gücünün son on yılda 30 kadar yeni denizaltıyı envanterine soktuğu ve 6 yeni değişik denizaltı tedarik programı üzerinde çalıştığı da bilinmektedir. Çin Ordusu’nun uzay dâhil bütün alanlardaki atılımları ve ABD’yi esas rakip olarak ölçü alması her halde Çin’in küresel güç olma çabalarına yardımcı olacaktır. Ancak unutulmaması gereken önemli bir husus da geçmişteki Rusya ve Rus Ordusu’nun ihtiraslı silahlanma çabalarıdır. Özellikle Nikita Kruçev devrindeki silahlanma yarışında Rus generallere Sovyet yönetimince açık kart verilmiş, girişilen büyük projelerin parasal yükü nedeniyle de Rus ekonomisi aşırı silahlanmanın ağır bedelini, 1989’da çökerek öderken Sovyetler Birliği de dağılmıştır. Çin’in de elindeki büyük döviz kaynakları ve ekonomik güce karşın aynı girdaba girip, ABD ile rekabet uğruna, bugün 70 milyar Dolar’a erişmekte olduğu iddia edilen askeri bütçesini gelişi güzel pahalı silahlar alarak ABD ölçülerinde 400–500 milyar Dolarlara çıkarmasının sonucunun Sovyetler Birliği benzeri bir çöküntüye dönüşmeyeceğini kimse iddia edemez. Çin Halk Kurtuluş Ordusu askerleri..
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle