02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

? Uluslararası hukuka dayanarak çekinmeden 1974’de Kıbrıs’a müdahale edilmesi ? Patrikhane’nin ekümenikliğinin kabul edilmemesi, ? Misyonerlik faaliyetlerinin engellenmesi, ? Türkiye üzerinden Irak’a müdahaleye izin verilmemesi, ? MüslümanLaik ve modern bir devlet yapısı ile eşsiz bir dünya modeli olması Batı’nın unutmadığı/unutamadığı ve içine sindiremediği olgulardır. BATI NEDEN KORKUYOR? Irak Savaşı Avrupa’yı iki yönden etkiledi. Kesilen ve azalan Irak petrol ihracatı nedeniyle hem başka kaynaklar aramaya mecbur kaldılar, hem de Irak’taki yatırım ve ticaretleri ABD’nin rızasına bağlı hale geldi. Böylece, ABD’ye destek vermeyen Almanya ve Fransa cezalandırıldı. Avrupa’nın halen yüzde 40 oranında enerji bakımından bağımlı olduğu Rusya’nın Küresel Ekonomik Sisteme bütün boyutlarıyla(2) entegre edilememesi, 2006’da Rusya’nın enerjiyi bir politik ve güvenlik enstrümanı olarak kullanması, Shell ve Total başta olmak üzere Rus topraklarındaki yabancı petrol şirketlerinin Yeltsin zamanında verilmiş lisans anlaşmalarının gözden geçirilmesi, Fransa ve Almanya’nın yeniden ABD yörüngesine girmesine neden oldu. Merkel ve Sarkozy ile daha da yakınlaşan AvrupaTransatlantik ilişkilerinin önümüzdeki kısa dönemde, Ortadoğu’da, Akdeniz’de, Karadeniz’de ve Hazar Bölgesinde yeni girişimlerin başını çekmesi beklenmelidir. Nazizme karşı verilen mücadeleyi simgeleyen Rus askeri anıtları Avrupa ülkelerinden kaldırılmakta ve Avrupa’nın tarihi yeniden yazılmaktadır. Türkiye’nin merkezinde bulunduğu bu bölge en çok ülkemizi etkileyecektir. Ülkemizden Karadeniz’de, Akdeniz’de, Kıbrıs’ta, Irak’ta, Ege’de yeni talepler gündeme gelecektir. Bu taleplerin karşılanması için, Türkiye’de, Batı ile uyumlu ve taraflı medya ile kandırılmış ve bastırılmış bir kamuoyuna dayalı bir hükümet gereklidir. Ancak, Ankara, İstanbul, Manisa, Çanakkale, İzmir ve Samsun mitingleri göstermiştir ki, Türk Milletinin bilinç düzeyi her türlü kirli iletişim araçlarına rağmen, ülke üzerindeki emperyalist oyunları fark edebilecek düzeydedir. Bundan böyle iktidara kim gelirse gelsin, ulusal çıkarları dikkate almaksızın doğrudan Batı çıkarlarına hizmet eden politikalar izlenemeyecektir. İşte 84 yıl sonra Batı emperyalizmi Türk Milletinin bu bilinç düzeyinden büyük bir korkuya kapılmıştır. Bu nedenle, yabancı basın sürekli eski iktidara övgüler yağdırmakta, ülkedeki politik yapının devamını desteklemektedir. Bugün Türk Milleti 1919’dan daha farklı yerde ve düzeydedir. O zaman Atatürk ve arkadaşları tehlikenin farkındaydı ve milleti bu yönde organize ettiler. Bugün Türk Milleti yönetenlerden daha fazla tehlikenin farkındadır ve politik yapıyı Kemalist ilkelere sadık kalmaya zorlamaktadır. Bu mitinglerin Batı’da yarattığı korkunun bir başka boyutu da şudur. Nasıl ki, Türk Milleti İstiklal Savaşı sonrası ezilen ve sömürülen milletlere örnek olarak Batı’ya korku salmışsa; Bu mitingler de ABD güdümündeki küresel Ekonomik Sistem içinde sömürülen milletlere yeni bir örnek olarak onları korkutmaktadır. Bu nedenle, Batı’nın son 15 yıldır ülkemiz üzerindeki oyunları millet bilincinin ve Kemalist ideolojinin yok edilmesi ve zayıflatılması üzerinde yoğunlaşmıştır. Türk Milletini tanımayanlar, onun nelere kadir olduğunu önümüzdeki yıllarda daha iyi anlayacaklardır. Bugün küresel sistem içinde aynı durumdayız. 84 yıl sonra yeni bir özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi vermemiz gerekmektedir. Diptonlar: 1Sevr’i Yırtanlar Cumhuriyeti Kurdular, Vedii Bilget, 23 Ekim 2006 tarihli Cumhuriyet Gazetesi s.2 2Politik ve kültürel boyut dahil C S TRATEJİ 23 Atatürk’ün yaklaşımının ve tarihten gelen özellikleriyle Türk Ulusu’nun bilinç düzeyi Tandoğan’da başlayıp, Çağlayan ve Gündoğan’la gelişen süreçle ortaya kondu. Cumhuriyet mitinglerinde her yaştan çok sayıda yurttaş katıldı... S T R A T E J İ Barış DOSTER K İ T A P L I Ğ I sal İslamcı çevrelere gül yolluyor. "Artık Gece Yarısı Ekspresi yok, fakat Kopenhag Kriterleri bütünüyle uygulanmalı" diyerek, Türkiye’den beklediklerini sıralıyor. Rehn, Türkiye’deki siyasal gelişmeleri, kamuoyunun tepkilerini, ceza kanunundan azınlık vakıflarına, ifade özgürlüğünden, yükselen ulusalcı duyarlılığa dek tüm yönleriyle izliyor. Türkiye ile ilgili bölümün sonunda da pek çok Batılı siyasetçi gibi yapıyor, iyi polis kötü polisi oynayarak, Avrupalı liderleri uyarıyor. İmtiyazlı ortaklık lafını dillendirip, duyarlı (Rehn’e göre fazlaca duyarlı olan) Türkleri daha fazla endişelendirmemelerini, sözlerinin güvenilirliği konusunda daha fazla şüphelendirmemelerini istiyor. Bu tavrın, reformlar için cesaret ve kararlılıkla mücadele eden kişileri yıldırdığını öne sürüyor. Rehn, Türkiye ile ilgili bölümün dışında da birliğin İslam diniyle ilişkilerini, genişlemenin boyutlarını, AB’nin bir değerler bütünü olması gerektiğini, AB’nin meşhur "hazmetme kapasitesini" ele alıyor ve yapılması gerekenleri anlatıyor. Öyle bir anlatıyor ki, kitabın yazarının kim olduğunu bilmesek, bu satırların AB’nin etkili bir ismi tarafından değil de, nispeten tarafsız ve de birliğin dışında bir uzman tarafından yazıldığına inanacağız. Rehn, görevi gereği ve de kaçınılmaz olarak kitabında da diplomasinin gereklerini yerine getiriyor. Türkiye’deki AB yanlısı çevrelere malzeme veriyor, moral aşılamaya çalışıyor. Ama yeni, özgün, bilmediğimiz bir şey söylemiyor. Avrupa’nın Gelecek Sınırları önderi Atatürk’ü kullanmak istiyor. AB’nin Atatürk’ün B’nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Olli hedefinin ileri bir aşaması olduğunu öne sürerken, TürRehn, halkımızın yakından tanıdığı bir isim. kiye’nin hep veren, AB’nin ise daima isteyen ve alan taGörevi gereği gündemde. Gunter Verheugen raf olduğunu perdeliyor. Belli ki, Türkiye’deki yakın kadar olmasa bile, sık sık Türk halkının sinirdostları, akıl hocaları gibi Rehn de, Atatürkçülüğün en lerini bozan açıklamaları nedeniyle gündemtemel değerlerinin tam bağımsızlık ve ulusal egemenlik de. Türkiye’deki sadık "dostları" ve her dediğini manşetolduğunu bilmiyor. Bu yüzden de Türkiye’yi üye yaplere taşıyan gazeteciler sayesinde gündemde. Son olarak manın AB’nin çıkarına olduğunu yazarken, Brüksel’in da "Avrupa’nın Gelecek Sınırları" adlı kitabının Türk asıl kazancının üye yapmaktan değil, üyelik vaadiyle okuruyla buluşması sebebiyle gündemde. oyalamaktan ve sürekli yeni ödünler koparmaktan geçRehn, "Türkiye bir Köprü mü, Köprübaşı mı yoksa tiğini özenle saklıyor. Ergime Potası mı?" alt başlığını taşıyan kitabında, Tür"Türkiye, istikrarsız Ortadoğu’da bir iskiye’nin önemine dikkat çekerken, AB’nin ülkemizi üye tikrar abidesidir" diyen Rehn’e göre, Türkiyapmasa bile, AB kapısına ve kurumlarına sıkı sıkıya ye ile AB güvenlik, ekonomi, enerji ve uybağlama stratejisini yer yer açık bir dille, yer yer de üsgarlaşma meselelerinde ortak değerleri ve tü örtülü biçimde savunuyor. Bazen coğrafi konumumuçıkarları paylaşıyorlar. Ama aynı Rehn, za değiniyor, bazen Avrupa’daki Müslüman nüfusun hergün şehit verdiğimiz etnik bölücü çokluğuna işaret ediyor, bazen de medeniyetler buluşPKK terörüne masından dem vuruyor. Kimi en büyük desteküstah AB sözcülerinin AtaYazar: Olli Rehn ğin, ABD’nin türk’ün portrelerinin kamu 1001 Kitap Yayınları, Haziran 2007 yanında, bazı kurumlarından indirilmesini Avrupa ülkeisteyebildiğini unuttuğundan lerinden geldiğini hiç ele almıyor. mıdır, yoksa Cumhuriyet mitinglerinden etkilendiğin"Gidilecek yer kadar yolculuk da den midir bilinmez, kitabının bir yerinde şöyle diyor: önemlidir" şeklindeki söze atıfta bulu"Mustafa Kemal Atatürk’ün başlattığı modernleşme sünan Rehn, Türkiye’nin bekleme odarecinin açık ve uzun dönemli beklentisi olan AB’ye ensında bekletileceğini söylemiyor, ama İslamcı Kaltegre olması, Türkiye’nin çıkarınadır". vinistler’e yani Anadolu’daki muhafazakâr, dindar, giriKitabının Türkçe’ye çevrilmesi fikrinin, "dostu" Abşimcilere övgülerini sıralıyor. Atatürk’ün laiklik anlayıdullah Gül’den geldiğini yazan Rehn, Türkiye’de yükseşının Fransız laikliğinden esinlendiğini ama onu da geçlen AB karşıtlığını önlemek ya da en azından tepkileri tiğini yazarak, ülkemizdeki "yakın dostlarına" ve siyaazaltmak için aklınca, Türk Ulusu’nun dev ve devrimci A STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI STRATEJİ KİTAPLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle