02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

14 İsmail ZENGİN Uluslararası İlişkiler ve Kamu Yönetimi Uzmanı [email protected] Kuzey Irak’tan Türkiye hedef alınıyor… C S TRATEJİ bazında başarının birinci şartı, hedeflerini önceden iyi seçmek ve buraya ulaşmak için kararlı bir şekilde çalışmaktır. Türkiye adıyla ifade edersek "Çağdaş ve Bağımsız Türkiye Cumhuriyetini iç ve dış tehditlere karşı korumaktır" Bu gün Türkiye’nin en önemli dış tehdidi, Irak’taki ABD ve onun desteğinde kurulan Kürt devleti ve korunan PKK’dır. Türkiye bu tehlikeyi bertaraf ederek kararlı tutumunu göstermek zorundadır. BD, Irak’ı işgalinden sonra Güney ve Orta kesimlerindeki Sünni ve Şii gruplar, karşılıklı sabotaj ve terör eylemleri ile birbirini yok etmeye ve düşman olmayı sürdürüyorlar. Buna karşılık kuzeydeki Kürt bölgesinde ise barış ve sükunet görülüyor. Bu oluşumda ABD’nin parmağı bulunduğu bilinen bir gerçek. ABD destekli terör olayları Şii ve Sünnileri birbirinden uzaklaştırarak bir arada yapamaz durumu yaratırken aynı zamanda kuzeyde bir Kürt devletinin oluşması için zemin hazırlanıyor. Kuzeyde Kürt Devletinin kurulması için gerekli alt yapı oluşturuldu, en son olarak silahlı kuvvetleri ABD ve İsrail eğiticilerin kontrolünde teşkil edildi, eğitildi ve bölge sorumluluğu resmen Kürt askeri yönetimine devir edildi. Buda ABD ve İsrail destekli Kuzey Irak’ta Kürt devletinin tanıma hariç tüm faaliyetlerini tamamladığının bir işaretidir. Kandil dağında konuşlanan PKK örgütü; Kuzey Irak yönetimi, ABD ve AB’den aldığı mali, siyasi ve askeri destekle siyasileşme faaliyetlerini sürdürürken, diğer taraftan da özellikle İsrail, ABD ve AB yapımı mayınları döşemek ve uzaktan patlatmak suretiyle Türk ordusuna zaiyat verdirmeye Ankara, İstanbul, İzmir ve diğer büyük şehirlerde kalabalığı hedef alan canlı bomba suikastlarını düzenleyerek masum insanlara zarar veriyor. Buna paralel olarak Kürtçü parti ve bölücüler tarafından tahrik edici sloganlar ifade edilmeye başlandı ve dozu artırılarak sürdürülüyor. "Kürtlerin üç lideri; Öcalan, Barzani ve Talabani bulunmaktadır. Siz Kerkük’e müdahale ederseniz bizde Diyarbakır’a ederiz" gibi.. A Bölücülüğe bölgesel önlem EKONOMİK ÖNLEMLER Önce Kuzey Irak’a sağlanan ekonomik, teknik destek (su, benzin, yiyecek, giyecek, inşaat malzemeleri v.s.) durdurulmalı, Habur Sınır Kapısı’nın yeri değiştirilmek suretiyle sağlanan ekonomik destek kesilmeli, İncirlik Hava Üssü ve İskenderun Limanı’ndan sağlanan lojistik destek kesilmek suretiyle, Türkiye desteği olmadan Kuzey Irak’taki yönetimin yaşayamayacağı, Türkiye’ye bağımlı olduğunu kanıtlamamız gerekir. Kuzey Irak’taki yapılanmanın bölücü örgüte sağladığı olanaklar, Türkiye SKERİ ÖNLEMLER açısından kabul edilemez noktada. Dış A Bu tedbirlerle koordineli olarak PKK’ya karşı askeri harekatın yoğunluğu artırılarak destekli bölücü yaklaşıma, artık sürdürülmeli, Buna rağmen ABD, PKK ve Kuzey Irak günümüzde bölgesel önlem almak yönetiminin tutumunda bir değişiklik olmuyorsa ülkesinin bekasını korumak için "Hava kaçınılmaz. Bu bağlamda Türkiye ABD ve Türkiye, Kuvvetleri ve Özel kuvvetlerle desteklenen bir kolordu ile Kuzey Irak’taki PKK AB ile ilişkilerini yeniden düzenlemeli. takviyeli üsleri ve kendisine ateş açan Peşmerge birliklerini de imha etmelidir. NE YAPILMALI? Kazanılacak başarı bize şu avantajları sağlar. Alınacak karşı tedbirleri iki grupta değerlendirmek gerekir. Ekonomik tedbirler Askeri Tedbirler Irak’ı işgalinden beri ABD’nin Kuzey Irak’taki Kürt devletinin kurulması için gerekli her türlü desteği sağladığı ve Kürtlerin Kırmızı çizgilerini içeren önerileri Anayasa’da yer alması ile kanıtladı. ABD, PKK’ya karşı ciddi bir girişimde bulunmayacağını, her görüşmede durumu Irak’taki kukla hükümete havale etmek suretiyle geçiştiriyor. En son kurulan PKK ile mücadele koordinatörlüğünde bir gelişme olmaması ve Türk koordinatörü Edip Başer’in istifası, hava sınır ihlali Türk askerlerine sözlü sataşma bunun canlı örnekleridir. Bu şartlarda ne yapılmalıdır; a Birinci Harekat Tarzı; Şu andaki gibi bölgedeki gelişmeleri görmezlikten gelerek, PKK ve ABD’nin inisiyatifine bırakmak ve sonucu kabullenmek. Bu harekat tarzı Kurtuluş Savaşı ile Dünya’ya (3. Dünyaya) örnek olan Türkiye’ye yakışmaz, geçmişte yaptıklarına gölge düşürür. b İkinci Harekat Tarzı: Kişi, kurum ve devlet Talabani ve Barzani... 1 PKK’nın vurucu gücünü yok eder ve bölge halkı üzerindeki etkinliğini azaltır. 2 ABD ile K. Irak konusunda pazarlık yapma ve çıkarlarımızı kuruma konusunda tekrar inisiyatif elde etme imkanı sağlar. 3 Barzani ve Talabani’ye, ABD desteğine rağmen Türkiye’yi karşısına alarak bir Kürt devleti kurulamayacağı ve yaşatılamayacağı mesajı verilmiş olur. 4 Musul, Kerkük ve Telafer’de Türklere karşı uygulanan asimilasyon ve zorunlu göçün önlenmesi sağlanır. 5 ABD’nin Irakta göz yumduğu El Kaide gibi İslami terör örgütlerin örgütlenmesine göz dağı verilir. HÜKÜMET NE YAPIYOR? ABD ve AB’nin güdümüne girerek, şeriatçı ve Kürtçülerin ittifakını teşkil ederek laik cumhuriyetin yıpratılması ve "Ilımlı İslam Cumhuriyeti"ne dönüştürülmesi için gerekli bütün gayret sürdürülüyor. Parlamento grubundaki Kürt kökenli milletvekillerinin büyük çoğunluğu Barzani’yi destekler bir tutum izlemelerinden dolayı, iktidar partisi grubunu bir arada tutmak için sessiz kalmayı ve ABD’ye ters düşmemeye çalışıyor. Diğer taraftan da Kuzey Irak’taki Kürt devletinin güçlenmesi için her çeşit ekonomik, sosyal, teknik destek veriliyor. Örnek vermek gerekirse İskenderun’da Barzani taraftarı kişiler ve Türkiye’deki bazı Kürt işadamlarının çeşitli adlar altında 250 şirket kurdukları ve Kürt yönetiminin ihtiyaç duyduğu tüm yiyecek, giyecek, ham madde v.s. malları satın alıp karayolundan bölgeye sevk ettikleri, yine su, benzin, inşaat ihtiyaçlarının Türkiye’den rahatlıkla karşılandığı biliniyor. Ayrıca, Habur Sınır Kapısı’ndan Kuzey Irak’a girecek her çeşit araçtan Barzani haraç almak suretiyle, çok büyük bir rant elde ediyor. Kısacası, Türkiye kendi imkanları ile Kuzey Irak’taki Kürt devletinin güçlenmesi için çaba harcıyor. Kuzey Irak’taki yapılanmayı destekleyen askeri uçaklar, silah ve mühimmat desteği de İncirlik Hava Üssü’nden sağlanıyor. Barzani’nin Türkiye Cumhuriyeti hükümetine şükran ve teşekkürlerini sunması lazım. Bundan daha iyi destek olamaz… HAREKATIN SONUÇLARI 1 ABD, Ortadoğu’da (Irakta) Bağdat civarındaki kuvvetlerini kuzeye çekerek, Türkiye ile savaşı göze almaz ve savaşamaz. 2 ABD ile şeklen iyi gibi görünen ilişkilerimiz bozulabilir. 3 ABD, IMF ve Dünya Bankası’na olan dış borçlarından dolayı Türkiye’yi sıkıştırmaya çalışabilir. Harekatta sağlanan başarı psikolojisini hükümet arkasına alıp, uygun iç borçlanma ile bu parayı kısa zamanda vatandaşlardan toplar ve ülkeyi dış bağımlılıktan kurtarılması vesile olabilir. 4 AB, Türkiye ile müzakerelere başlamamak için kendisine çok iyi bir bahane bulur. Bu durum Türkiye’nin Gümrük Birliğini tek taraflı askıya alarak yoluna devam etmesine imkan sağlar. Kısaca Türkiye’yi yönetenler bu zor şartlarda ne yapacaklarını Atatürk’ü örnek almak suretiyle bir strateji geliştirebilirler ve ülkeye gerçek bir katkı sağlayabilirler. Türkiye başta askeri olmak üzere her çeşit silah, teçhizat ve malzemeyi yapacak teknolojik ve bilimsel çalışmalara sahiptir. Konan ambargolar kendi imkanlarımızla üretim yapmak ve geliştirmek için bir fırsat sağlar. Ambargolar eskisi kadar da etkili olmayacaktır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle