02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aybike KOCA TUSAM Çalışma Hayatı ve Türkiye Araştırmaları Masası [email protected] PETKİM özelleştirme kapsamında, alıcısını bekliyor… C S TRATEJİ 7 TPAO’nun eski Genel Müdürü Osman Saim Dinç’i transfer etmiş hatta Dinç bu transferden dolayı, etik davranmadığı hususunda eleştirilere maruz kalmıştı. Ayrıca grubun, Tayip Erdoğan’ın oğlunu genel müdürlüğe getirmesi de politik ve büyük oranda medyatik anlamda desteği sağladığı şeklinde yorumlanabilir. Aynı şekilde Demirören Grubu’nun da TÜPRAŞ’ın eski Genel Müdürü Hüsamettin Danış’ı transfer ettiği son gelen haberler arasında. Bu arada ihaleye Çalık Grubu ile ortak katılmayı planlayan Hintli petrol devi IOCL’nin (Indian Oil Corporation Limited) SamsunCeyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi’nde yüzde 12,5 payı bulunuyor. Rafineri–petrokimya entegrasyonunun farkında olan bu grup ise ihaleyi alamama ihtimaline karşı petrokimya tesisi kurmak için Libya gibi gaz zengini ülkelerle görüşmelere başladı bile. Görüldüğü gibi petrokimya endüstrisinin kalbi şu sıralar PETKİM’de atıyor. Çünkü PETKİM tek başına bir fabrika değil bünyesinde pek çok işletmeyi de barındıran ondan fazla fabrikadan oluşuyor. Zaten bu sebeple özelleştirmenin doğru fakat yöntemin yanlış olduğu da öne sürülüyor. Blok satış yöntemiyle satış yerine tek tek satılarak daha fazla gelir elde edilebileceği iddia ediliyor. T ürkiye’de henüz ihracata yönelik sanayileşme stratejisi benimsenmemişken, kalkınmanın motorunun petrokimya endüstrisindeki ilerleme olduğu anlaşılmıştı. Devletçiliğin model olarak benimsendiği bu dönemde sanayi alanındaki ilerleme bu sektörün gelişmesine bağlı olduğundan sektörün ve yan sektörlerinin gelişmesine büyük önem verildi. Atatürk’ün öncülük ettiği sanayileşme planları çerçevesinde ve cumhuriyet döneminin itici güçlerinden birini oluşturan petrol alanında kurulan ilk şirket PETKİM idi. 1962 yılında TPAO öncülüğünde kurulan ve bugün özelleştirilmek üzere üçüncü kez ihale açılarak gündeme gelen şirket kurulduğu yıllarda 250 milyon TL olan sermayesini beş yıl içerisinde 700 milyon TL ’ye çıkarmayı başarmıştı. Ardı ardına fabrikalar açarak sanayileşmenin motoru unvanını almaya hak kazanan PETKİM en ileri teknolojileri kullanabilmiş sektörlerin başında gelir. Buna karşın kuruluşundan 25 yıl sonra özelleştirme kapsamına alınmaktan kurtulamadı. 1980 yılındaki dönüşümün ardından yurt içi talepteki artışla da paralel olarak yatırımlarını tamamlamış, üretimini artırmış buna rağmen yeterli desteği görememişti. Zaten özelleştirme gerekçelerinde de talebi karşılayamadığı öne sürülerek bir anlamda bu duruma ortam hazırlandı. PETKİM 28.5.1986 gün, 3291 sayılı kanunun 13. maddesindeki hükme istinaden 11.9.1987 gün ve 87/12184 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile özelleştirme kapsamına alındı.(1) Bugün hala sanayinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi olduğu kabul görmesine karşın yüzde 51’i blok olarak satılacak olan PETKİM de dünyadaki tüm petrokimya sektöründe faaliyet gösteren kuruluşlar gibi karlılık grafiğinde inişlerçıkışlar yaşadı. Bu değişken grafiğe rağmen şirket bugün, 2007 yılının ilk çeyreğinde bile 50 milyon doların üzerinde net kar elde etti. Zarar ettiği gerekçesiyle elden çıkarmak adeta altın yumurtlayan tavuğu kesmeye benziyor. Bunun yanında PETKİM özelleştirmesinin ileri sürülen temel gerekçelerinden birisi, kaynak yetersizliği sebebiyle kamu kurumlarının ihtiyaç duyduğu kapasite arttırıcı veya yenileme yatırımlarını zamanında ve gerekli ölçüde yerine getirememesidir ki PETKİM bünyesinde halen sürmekte olan kapasite PETKİM’deki arttırıcı tevsi yatırımlarının eylemden bir toplam tutarı 400 milyon görüntü... dolardır. İç talebin tamamını karşılayamasa da ithalata bağımlılığı ciddi oranda azaltan PETKİM satıldığı takdirde bugün itibariyle yüzde 66 oranında yani 1 milyar dolar olan ithalat zorunluluğu, kamu ve ülke yararı aleyhine artacaktır. Sanayinin itici gücü satılıyor Çorapçı, Yılmaz Teçmen, Erdal Aksoy, Süreyya Serdengeçti ve İlhan Nebioğlu’nun üyesi olduğu TURCAS Petrol şirketi ve ortaklık kurduğu Azerbaycan’ın milli petrol şirketi SOCAR. AdanaCeyhan'da milyar dolarlık rafineri kurmak için kolları sıvayan TURCASSOCAR yetkilileri, ihaleyi kazanmaları durumunda yüklü miktarda yatırım yapacaklarını belirtiyorlar. Bunun için de rafineripetrokimya entegrasyonunu sağlamaları gerektiğinin farkındalar. Zaten mali yeterlilik bakımından da PETKİM’i idare edebilecek durumdalar. PETKİM ile ilgilenen diğer şirketler arasında Akkök Grubu, Demirören Grubu ve Çalık Grubu gibi yerli firmalar bulunurken 2006 yılı petrokimya şirketi ödülünü alan Suudi şirket SABIC (Saudi Basic Industries Corporation) ve Katarlı petrokimya devi QAPCO (Qatar Petrochemical Company) gibi körfez sermayesi de yer alıyor. Bunun yanında İsrailli Gadiv’in de PETKİM ile ilgilendiği gözlerden kaçmıyor. Ancak bu şirketlerin tümü daha önce açılan iki ihalede de boy göstermiş, teklif aşamasında ihaleden çekildiklerini açıklamışlardı. Fakat bu sefer süreç daha farklı işleyecek gibi görünüyor. Çünkü bu ihaleye büyük önem veren şirketler hazırlıklarına çok öncesinden başladılar. Örneğin Çalık Grubu Türkiye’nin sanayi devlerinden olan PETKİM’in satışı yeniden gündemde. İhalesine Azerbaycan, Hindistan, Arap ülkeleri ve İsrail’den firmalar katılmaya hazırlanıyor. PETROKİMYANIN KALBİ PETKİM PETKİM’İN MÜŞTERİLERİ Özelleştirileceği duyurulduktan sonra ilgi odağı olan PETKİM’in en güçlü talibi Batu Aksoy, Banu Aksoy Tarakçıoğlu, Bülent Uzun süredir dikkatle izlenen şirket satış konusundaki sıkıntıları 2003 yılında da yaşamıştı. O yıllarda asıl ilginç olan PETKİM’in özelleştirilmesine ilişkin ilanın yayımlanmasından iki gün sonra tescil edilerek kurulan ve bu alanda hiçbir tecrübesi bulunmayan Uzan Grubu’na ait Standart Kimya’nın da 204 trilyon 750 milyar lira sermayeli bu kamu şirketine talip olabilmesi hatta 605 milyon dolarla ihaleyi kazanabilmesidir. İlk taksit ödenmediği için iptal edilen ihale bu alanda hiçbir tecrübesi olmayan bir şirkete ihale edilmiştir. Hele ki ortada ÇEAŞ (Çukurova Elektrik) gibi kötü bir deneyimleri varken… PETKİM de yabancı sermayeyi çekmek için verilen kurbanlar arasına katılıp verimsizleştirilecek mi yoksa daha işlevsel bir hale mi dönüştürülecek onu zaman gösterecek. Özelleştirme sonucu işsizliğin arttığı aşikâr olan bir ülkede 4000’e yakın kişinin çalıştığı PETKİM’i yatırım ya da istihdam taahhüdü bulunmadan özelleştirmek çok büyük hata olacaktır. Bilinen bir gerçek var ki yerli sermaye sözlü olarak yatırım taahhüdünde bulunurken yabancı sermaye sahiplerinden bu hususta ciddi bir açıklama gelmedi. Son dönemdeki yabancı sermaye girişlerinin ya banka satışları kanalıyla ya da stratejik önemi haiz olan kuruluşların pazarlanması yoluyla olduğu görülüyor. IMF’nin de yoğun olarak desteklediği bu satışlar, ülkeye kazanç getirmekten öte ülkeyi uzun vadedeki kazanımlardan yoksun bırakıyor. En azından önceki deneyimler bunu gösteriyor. Yabancı sermayenin kara kaşımıza kara gözümüze değil stratejik, iş yapan kuruluşları ucuza kapatabildiği için geldiği unutuluyor. Aksi takdirde yabancıların ülkeye neden bir çivi bile çakmadığı, neden yeni yatırım ve istihdam sahaları yaratmadığı, neden kar etmek için yatırıma yönelmeye gerek duymadığı nasıl açıklanabilir ki? (1) Detaylı bilgi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın internet adresine bakınız, www.oib.gov.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle