Katalog

16 Melek KIRMACI TUSAM Avrupa Araştırmaları Masası kirmaci@tusam.net umhurbaşkanlığı yarışının yorgunluğunu atmak için seçimi kazanır kazanmaz çıktığı Malta tatilinin yüksek maliyeti nedeniyle "lüks düşkünü ve zenginlerin yanında" olmakla suçlanan Nicolas Sarkozy, Fransız solunun tüm eleştirilerine kulak tıkayıp zaferin tadını çıkarmaya devam ederken yakın dostu, İngiltere Başbakanı Tony Blair, başbakanlıktan ve İşçi Partisi liderliğinden ayrılacağı tarihi açıkladı nihayet. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’a rağmen İçişleri Bakanlığı görevini yürüttüğü günlerde Tony Blair ile sıcak bir dostluk kuran Sarkozy, Elysee Sarayına taşınırken Blair, Downing Street 10 Numara’dan taşınma hazırlıkları yapıyor. Kaderin cilvesine bakın, Haziran ayında yapılacak AB Liderler Zirvesinde çekilecek aile fotoğrafı, Fransa Cumhurbaşkanı olarak Sarkozy için bir ilk, İngiltere Başbakanı olarak Tony Blair için ise son olacak. Saplandığı Irak bataklığından çıkamadı… C S TRATEJİ BLAİR’İN MİRASI C BLAİR VEDA EDİYOR On yıl önce genç avukat eşi Cheri ve üç çocuğu ile birlikte meşhur Downing Street 10 numaradaki Başbakanlık Konutu’nun kapısından içeri girerken Blair, İngiltere’de umudun yeni yüzü olarak belirmişti. Yüzyıldan fazla bir zaman sonra en genç başbakan sıfatıyla kırk üç yaşında göreve gelen Blair, on sekiz yıl süren Muhafazakâr Parti yönetiminden sonra yeniden iktidarı ele geçirmeyi başaran İşçi Partisi’nin karizmatik lideri oldu. "Demir Lady" sıfatıyla nam salmış Margaret Thatcher’dan sonra başbakanlık koltuğunda en uzun süreyle oturan Blair, üç kez üst üste seçim kazandıktan sonra Thatcher’ın vedasına benzer bir şekilde bırakıyor koltuğunu ne yazık ki. Partisine üç kez üst üste seçimi kazandırmış olmasına karşın ülke çapında popülerliğini yitiren Thatcher, Muhafazakâr Parti içinde artan baskılar karşısında başbakanlıktan istifa etmek zorunda kalmıştı 1990 yılında. Bugün, partisine üç kez üst üste seçim kazandıran Blair için de benzer bir durum söz konusu. Geçen Eylül ayından beri başbakanlıktan ve İşçi Partisi liderliğinden çekilmesi için Blair’e baskı yapıyordu İşçi Partililer. Uzunca zaman görevden ne zaman çekileceğini açıklamamakta direnen Blair, iktidarda geçen on yılın ardından görmeyi istediği saygıyı bulamıyor ne yazık ki. "Avrupa’ya ve İngiltere’ye ihtiyaç duyduğu liderliği" verme sözüyle iktidara gelen Blair, seçim bölgesi olan Sedgefield kasabasında İşçi Partililere Ülkesindeki seçimlerin ardından partisinden istifa sesleri yükselen Blair, nihayet ayrılma tarihini açıkladı. Muhafazakar Parti’nin ardından 10 yıllık iktidar süresince ülkesinde yaptıkları pek hoş anımsanmıyor. Özellikle sağlık ve eğitim sistemine ilişkin sözlerini tutamadığı savunuluyor. yaptığı veda konuşmasında İngiltere’nin bugün "birçok alanda başkalarının peşinden gitmek yerine küresel bir lider konumuna" geldiğini söyledi Afrika’daki yoksulluk ve terörizmle mücadelede ülkesinin attığı adımları örnek göstererek. Yine de Blair, "beklentilerin tümünü yerine getiremediysem bundan dolayı özür diliyorum" demeden edemedi Irak savaşı ile ilgili protesto sesleri duyuluyorken salonda. 27 Haziran’a kadar geçecek altı haftalık dönemde eşyalarını toplamak yerine Blair, en az altı ülkeyi vedalaşmak üzere ziyaret edecek. İngiliz Daily Telegrapgh gazetesi, altı haftalık süre boyunca "en verimli çağında durdurulan büyük ama mütevazı bir lider" olarak görünmeye çalışacağını söylediği Blair’i "son rolünde trajik bir kahramanı oynamakla" eleştiriyor. İngiliz Times gazetesi ise geçecek altı haftada İşçi Partisi liderliği yarışı devam ederken Blair’in "elveda deme yolunun dünya turu" olduğunu söylüyor. Maliye Bakanı Gordon Brown’un başbakan ve İşçi Partisi lideri olmaya hazırlandığı günlerde Irak savaşının gölgesinde parti içi tartışmalar devam ederken en geç 2010 yılında yapılacak genel seçimlerde büyük bir yenilgiye uğrayacağından endişe edilen İşçi Partisi, "Yeni İşçi Partisi, Yeni Hükümet" sloganıyla Blair sonrası dönemde hedeflerini ve siyasetini belirmeye çalışacak. Blair, görevden ayrılacağı tarihi açıklarken... Blair’in vedası Blair göreve geldiği ilk günlerde Thatcher döneminin politikalarından yeterince usanmış İngilizlerin "Umudumuz Tony Blair" haykırışları içerisinde Downing Street 10 numaraya yerleşti. Mufazakâr Tory Partisi’nin maviye boyadığı politik ve ekonomik yaşama kırmızı rengini getirme çabasında olacağı düşünülüyordu. Değişim rüzgârını arkasına alan İşçi Partisi, gelir vergisini artırmak, sendikal hakları yeniden güçlendirmek, ulusal sağlık sistemini iyileştirmek niyetindeydi. Geçen on yıldan sonra "yaşayan bir ölü hükümet" olarak nitelendirilen İşçi Partisi’nin bu başarısızlığının en büyük sorumlusu Blair hiç şüphesiz. Veda konuşmasında İngiltere’de bugün daha fazla iş yaratıldığını, sağlık ve eğitim hizmetlerinde koşulların iyileştirildiğini ve suç oranının düşürüldüğünü sıralıyor on yıllık icraatının başarıları olarak. Ne var ki Blair hükümetinin yaptığı ekonomik reformlar, Thatcher döneminin uzantısı olarak değerlendiriliyor. Yeni yüzyılda yeni koşullara uygun yeni bir İngiltere yaratma çabası ekonomik büyümeyle birlikte işsizlikte düşüşü getirirken, özellikle sağlık sektörüne özel kesimin yatırımları nedeniyle sağlık sistemini özelleştirmeye çalışmakla suçlanıyor Blair. Yine göreve geldiğinde eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesine çalışacağına söz veren Blair, bugün eğitim sistemindeki karışıklığın sorumlusu olarak görülüyor. Suç oranının azaltıldığı iddiasına karşın güvenlik İngiltere için halen önemli sorunların başında geliyor. Geçen Mayıs ayında İngiltere cezaevlerinden salıverilen, aralarında ciddi suç işlemiş olan yabancıların sınır dışı edilmemelerinden hükümetin haberdar olmadığının ortaya çıkmasıyla yaşanan skandal halen unutulmuş değil. Yine geçen Temmuz ayında siyasi partilere kredi sağlayan bazı kişilerin verdiği destek karşılığında Lordlar Kamarası’na İşçi Partisi’nin dört işadamını aday gösterdiğinin ortaya çıkmasıyla patlak veren "bağış karşılığında unvan"" skandalına ilişkin davada Blair, oldukça zor günler geçirdi. Ancak medyayı kendi lehine çevirme ustalığı nedeniyle karşıtları tarafından "teflon Tony" olarak