Katalog

C S Genel Müdür Ergeneman anlattı: TRATEJİ 13 model oldu’ ASELSAN Ruhu: ‘Ulusal teknoloji bağımsızlık savaşının neferleri’ Kontrol sistemi… Bunun için şöyle bir yoldan hareket ettik. O tarihlerde, 1998’lerde Türk Savunma Sanayisi’nde bir tank atış kontrol sistemini modernize etme yönünde hiçbirimizin bir deneyimi yoktu. Bunun farkındaydık. Biz dedik ki iyi yemek yapmanın yolu mutfağa girmektir. Bize bir tank verin, biz bunun içinde yatalım kalkalım, ölçelim biçelim dedik. Üç ila altı ay arasında muhtelif testler yaptık. Ve tankın içinde yatıp kalkan arkadaşlarımız oldu. Sonuçta tankı tanır hale geldik. Mekanik, dinamik, fiziksel ölçümler yapıldı. Sonra performans açısından hangi noktaya taşınacağını düşündük. Bizim projelerimizin öyküsü aşağı yukarı hep aynıdır. Bizim stratejilerimiz, politikalarımız var. Biz müşteriyi memnun edecek çözümün, müşteri ile uzun süre birliktelik, en az onun kadar ihtiyacı yakından tanıyan bir ekiple başarılacağına inanıyoruz. ASELSAN’da Mikrodalga Sistemler ve Sistem Teknolojileri Grup Başkanı olan Fuat Akaçayöz, aynı zamanda kurumun ilk mühendislerinden. Akçayöz’e kurumdaki "farklı ruh yapısını", sinerjiyi, motivasyonun kökenlerini sorduk. Akçayöz, kurum ruhunu bir anlamda yaşayarak anlattı: "İlk zamanlarda ASELSAN’lı olmak diye bir şey yoktu. O zaman kimse ASELSAN’ın neyle uğraştığını da bilmiyordu. Ama o dönemki kurucu Genel Müdürümüzün bu konuda yüksek becerileri vardı. Ekibini motive etme konusunda becerileri vardı ve bunu çok iyi yapıyordu. Bizi çok etkilemişti o dönemde. Bizi ulusal teknoloji bağımsızlık savaşının neferleri olmaya inandırmıştı. Misyonunuz bu diyordu, bunu ya ciddiye alır devam edersiniz ya da ütopik bir şey diyip bırakırsınız. Biz bunu ciddiye aldık. Bu bizlerde halen daha sürüyor. Ama herkeste aynı ölçüde mi, mutlaka olmayabilir. Herkesin ateşini ölçseniz aynı çıkmaz tabii. Biz bu şekilde motive etmeye çalışıyoruz arkadaşlarımızı. Bunda da başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü insanlar şundan haz alıyorlar. Bir kere teknolojinin en ucunda işlerle uğraşıyorlar. Mesleki tatmin var. Tasarım işiyle uğraşıyor olmak da insanları mesleki açıdan tatmin eden konulardan biri. Başkasının yapmadığı bir şeyi yapıyorsun. Yaptığınız işi ülke menfaatine yapıyorsunuz. Yani ülke bağımsızlığı için yapıyorsunuz. Bir telsiz yapıyorsunuz dünyada sadece üç dört firmanın yapabildiği bir telsiz. Siz o programda çalışıyorsanız eğer, bu programın bir parçası olarak, bundan gurur duyuyorsunuz. TSK’nin eri, erbaşı sırtında, elinde bunu taşıyacak, bununla haberleşecek, bununla savaşacak. Bu kendi kendini besleyen bir şey aynı zamanda. Bir insanı buna inandırdığınız zaman fazla bir şey söylemene gerek kalmıyor." Yine ilk ASELSAN’lılardan Genel Müdür Ergeneman, Akçayöz’ün değerlendirmelerine şu eklemeyi yapıyor: "Mesela siz uluslararası yarışmada bir ülkeye satmışsınız ürününüzü. Amerikan, Fransız firmalarını elemişsiniz… Bu şampiyonlar ligi şampiyonu olmak gibi…" Türk Tankı’na ASELSAN elektroniği Genel Müdür Ergeneman, ASELSAN’ın Türk Tankı projesinde önemli görevler üstlendiğini dile getiriyor. "Bu program başlamadan aşağı yukarı 8 ay önceydi. Biz bir program imzaladık, bunun atış kontrol sistemini özgün yapmayı hedefleyerek biz tasarladık ve işe başladık. Şu anda oldukça modern, kompakt ve küçük bir sistem tasarlıyoruz. Biz bunu hangi tank olursa ona takabilecek durumdayız. Yani tankın içindeki platformlara bakarsak, bir helikopter, tank gemiyi alabilirsiniz yaklaşık yüzde 40 ila 50’si elektronik olmaya başladı bunların. Yarı yarıya hatta daha fazla… Türk Tankı’nın yaklaşık yüzde 4050’si ASELSAN olacak. Orada ana yükleniciler var, motorunu diğer aksamlarını onlar yapacak. Elektroniği ASELSAN olacak. Tanktı, gemiydi bunlar uzun süre kullanılıyor. Ama içindeki elektronik sürekli değişiyor, şu anda her şey sayısal olmaya başladı. Bir takım bilgisayarlar çalışıyor. Bunlara hakimseniz istediğiniz sistemi takabiliyorsunuz. Hakim değilseniz her seferinde orijinal firmaya başvurmak zorundasınız." ‘TANKTA YATIP KALKMA...’ Akçayöz’e Tank Atış Komuta Kontrol Sistemi’nin geliştirilme sürecini anımsattık, sonunda başarıyı getiren "tankta yatıp kalkma" öyküsünü şöyle anlattı: ASELSAN’ı farklı kılan bir özellik var. Bu da malum araştırmageliştirmeye verdiğimiz önem. Ne önemi vardır, sağlıklı bir gelecek kurmanın buradan geçtiğine inanıyoruz. Dolayısıyla biz müşterinin ihtiyaçlarının önünde olmayı, hayal etmeyi bir olmazsa olmaz bir kural olarak görüyoruz. Bu ASELSAN’ın farkı. Biz hiçbir zaman bir ihale olsun da bize versinler, biz de çalışmaya başlayalım mantığıyla çalışmıyoruz. Muktedir olmazsanız kimse size iş vermez. Sizin onu yapabileceğinizi, maliyet etkin, teknolojik açıdan yetkin, performansının beklenenin üzerinde olası lazım. Muktedir olmanız lazım, yoksa size niye iş versinler ki. Bunun için bizim ürün geliştirmeye yönelik temel alt teknolojiler alanında belli bir vizyonumuz var, buna göre çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Örneğin Leopard tanklarının Atış ATAK’IN BEYNİ VE GÖZÜ ASELSAN’DAN Atak Helikopter Projesi’nde kurumun rolünün ne olduğu sorusuna "Atak’ta da durum tankta olduğu gibi" yanıtını veren Ergeneman, ayrıntılar için sözü Mikroelektronik Güdüm ve ElektroOptik Grup Başkanı Özcan Kahramangil’e bıraktı. Kahramangil’in başında bulunduğu bölüm çok hassas ölçülerle Germanyum’dan mercekler üretiyor. Tesisler Türkiye’de tek. Kahramangil’in Atak Projesi’ne ilişkin değerlendirmeleri şöyle: "Bu projede aviyonik dediğimiz, hava elektroniğinden ASELSAN sorumlu. Atak helikopterinin gözü olan, çok görüş açılı termal kamerası, gündüz görüş kamerası, çok yüksek zumlu kamerası, lazer mesafe ölçme ve lazer hedef işaretleme sisteminin yanı sıra harici bir kaynaktan lazer aydınlatması yapıldığında onu algılayan önündeki termal sistem ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirildi. Bu program için geliştirildi. Şu anda seri üretime aktarılma çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Biz buna Atak için başladık ama ilk olarak Türk İnsansız Fuat Akçayöz