Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sezgi CEMİLOĞLU Tayvan National Chengchi Üniversitesi (NCCU) Yüksek Lisans Öğrencisi Uzak Doğu Masası İki ülke birbirini izliyor… C S TRATEJİ 15 ülkeleriyle ortak etnik yapıya sahip Uygur Türklerinin, bölgedeki diğer Türk kardeşleriyle başlatabileceği olası bir ayaklanmanın önünü tıkayacaktır. Muazzam miktarda enerji kaynaklarına sahip olan SincanUygur Özerk Bölgesi zaten Çin için çok önemlidir. B üyüme oranının 2020 yılında yüzde 7 olacağı tahmin edilen ve geçtimiz yıl toplam olarak yüzde 10 oranında ekonomik büyüme sergileyen Çin, enerji açlığının sancılarını son günlerde ciddi anlamda hissediyor. Özellikle enerji üretimi ve tüketimi arasında gün geçtikçe artan muazzam fark, Çin’i her geçen gün daha fazla dışarıya bağımlı kılıyor. Her ne kadar zengin kömür kaynaklarına sahip olsa da Çin, bugün elindeki kaynaklarla var olan talebi karşılayamıyor. Şu an, enerji tüketiminin yüzde 40’ını ithal eden Çin’in 2010 yılına kadar bu rakamı ikiye katlaması bekleniyor. Suudi Arabistan, İran, Irak, Venezuella ve Sudan gibi ülkelerden petrol ithal eden Çin’in, Ortadoğu ülkelerden ithal ettiği petrol, toplamın yüzde 52’sini oluşturuyor. Siyasi anlamda belli bir istikrar sergilemeyen Ortadoğu ülkelerine gün geçtikçe daha fazla bağlanan Çin’in, son günlerde yeni arayışlar içinde olduğu görülüyor. Çin ile ABD’nin enerji savaşı Hızlı kalkınmasını sürdüren Çin, ABD’nin arka bahçesi ve dostlarıyla da ilgilenmeye başladı. Pekin, Avustralya’nın ikinci ticaret ortağı konumuna yükseldi. Bir yandan da Kanada’nın kaynaklarıyla ilgileniyor. Orta Asya’da Rusya’nın da katıldığı mücadele en yoğun geçeni… doğal gaz rezervine sahip ülkelerden biri olarak biliniyor. Dünyanın en çok petrol ihraç eden 20 ülkesinden biri olan Kazakistan, Çin’e petrol taşıyan 1240 kilometre uzunluğundaki petrol boru hattını geçen sene hizmete açtı. Atasu (Kazakistan) Alashankou (Çin) petrol boru hattının, her yıl yaklaşık 10 milyon ton petrolü Çin’e taşıması bekleniyor. Nisan 2006’da ise Çin ile arasında inşa edilecek doğal gaz boru hattı üzerine anlaşmaya varmış olan Türkmenistan’ın, 2009’dan itibaren Çin'e 30 yıl boyunca yılda 30 milyar metreküp doğalgaz satması bekleniyor. Oyunun içerisindeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında görüyoruz ki, Orta Asya’nın Çin açısından önemi ayrı: Orta Asya ile ilişkilerin gelişmesi, sadece ekonomik açıdan değil, siyasi açıdan da Çin için büyük önem taşıyor. Orta Asya ile kurulan yakın ilişkiler, bir taraftan ülkenin enerji talebini karşılarken, diğer taraftan Orta Asya RUSYA’NIN ÖNEMİ ‘ARKA BAHÇE’DE ARAYIŞLAR’ ABD’ye yakınlığıyla bilinen Avustralya, 2004 yılından itibaren Çin ile yakın ilişkiler içinde. Çin ticari ortaklıkta Amerika’yı geçerek Avustralya’nın ikinci büyük ticari ortağı oldu. İstatiski bilgilere göre 2004 yılında Avustralya’nın Çin’e demir cevheri ve kömür ihracı yüzde 20 oranında bir sıçrayış gösterdi. Çin’in son yıllarda yakın ilişkiler içine girdiği bir diğer ülke olan Kanada’nın bilinen geniş petrol yatakları, uranyum sektörü ve Suudi Arabistan’dan sonra ikinci sırada gelen petrol kum rezervleri ise enerji açlığı çeken hem Çin hem de ABD için biçilmiş kaftan olarak görünüyor. Ne var ki Amerika, arka bahçesinde oynayan yaramaz çocuktan pek memnun görünmüyor. Çin’in ABD’nin dostlarıyla yakın ilişkiler kurması, Amerika ile Çin’in arasını daha da açacak gibi görünüyor. Hemen yanı başındaki Rusya ise, Çin’in son yıllarda enerji üzerine birçok anlaşmaya imza attığı diğer bir ülke. Rusya sadece Çin için değil, bölgedeki istikrardan şüphe duyan Amerika için de bir alternatif. Çünkü; ? Rusya, muazzam enerji kaynaklarına sahip bir ülke ve dünyanın önde gelen enerji arz makinesi. ? Ortadoğu ülkelerindeki siyasi istikrarsızlık sonucu alternatif arayışı içine giren enerji talepçisi ülkeler için sahip olduğu enerji kaynakları bakımından Rusya biçilmiş kaftan. Aynı zamanda, Rusya’nın da enerji ihraç eden bir güç olarak farklı arayışlar içinde olması, ihraç alanını genişletme çabası da Çin ile Rusya’nın enerji işbirliğini kolaylaştıracak önemli bir etken olarak görülüyor. ? Rusya ve Çin, her şeyin ötesinde iki büyük komşu güç. Coğrafi yakınlık enerji işbirliğini kolaylaştıracak bir avantaj olarak düşünülüyor. Tüm bunların yanı sıra, Çin’in dünyada önde gelen ekonomik dinamiklerden biri olması, Rusya’nın da tercihini Çin’den yana kullanması olasılığını arttırıyor. Petrolün yanı sıra, doğal gaz, elektrik ve nükleer enerji alanlarında da işbirliğine giden Çin ve Rusya, geçtiğimiz günlerde Sibirya’dan Pasifik Okyanusu'na petrol boru hattı inşa etme kararı aldı. Sibirya–Pasifik Okyanusu arasında inşa edilecek olan bu boru hattının faaliyete geçmesiyle Rusya, Çin’in 30–40 milyar metreküp doğal gaz ihtiyacını karşılayan önemli bir ortak olacak. Rusya sadece petrol alanında değil, elektrik enerjisi alanında da Çin’in taleplerini karşılayan bir güç haline geliyor. Mart ayında imzalanan ortaklık anlaşması 2008 yılından itibaren Rusya’dan, Çin’in Heilongjiang Eyaletine yıllık 3.6 ila 4.3 milyar kw/h hacminde elektrik geçişini sağlayacak. ORTA ASYA’DAKİ OYUN Orta Asya’da son günlerde ‘Yeni Büyük Oyun’ oynanıyor. Başta Amerika olmak üzere dünyadaki diğer büyük güçlerin gözleri, kulakları Çin’de bir işletme... kısacası tüm duyu organları şimdi Orta Asya’da. Tüm büyük güçler bu oyunun içindeyken, Çin’in oyun dışı kalması beklenemez tabii ki. Kazakistan ve Türkmenistan bölgedeki en önemli enerji arz makineleri. 2005’de Kazakistan’ın sahip olduğu petrol 51 milyon ton olarak kaydediliyor. Kazakistan bu miktarın sadece 10 milyon tonluk kısmını kendi tüketimi için kullanıyor, geri kalanını ise dışarıya ihraç ediyor. Türkmenistan ise 2.1 trilyon metreküp doğal gaz rezervleriyle dünyadaki en geniş ABDÇİN REKABETİ Amerika bugün Çin tehdidini büyük oranda hissediyor. Çin hem ekonomik hem de askeri açıdan Amerika’yı tehdit edebilecek tek güç. Çin’in ekonomik büyümesinin, 2015 yılında ABD’nin seviyesine ulaşması bekleniyor. Buna ek olarak, Çin’in askeri gücü de çevre ülkeleri korkutacak potansiyelde. Bu nedenle, bu satranç oyununda Çin ile beraber hareket edecek olan güç, bu ittifaktan büyük ölçüde yararlanabilecektir. Kısa dönemde, Rusya’nın sahip olduğu muazzam enerji kaynakları ve Çin’in hızla gelişmekte olan enerjiye muhtaç ekonomisi, bölgede oluşan Amerikan varlığına karşı bir RusyaÇin bloğunu oluşturabilir. Ancak uzun dönemde Çin’in bölgede gücünü etkinleştirmesi, Rusya’nın farklı bir politika geliştirerek ABD ile yakınlaşması sonucunu doğurabilecektir.