17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

değerler olduğu kadar, bilgiye dayalı teknolojilere evrilmemizde de mutlaka kullanmamız gereken varlıklarımızdır. Çünkü yukarıda sözünü ettiğimiz ATGİ odaklı gelişmeleri olanaklı kılan ve lineer olmayan modeller olarak adlandırılan yeni sistemlerin bir diğer adı da "evrimsel süreçler"dir. Çünkü gelecek için planladığımız yola ancak geçmişten gelen birikimlerimizin üzerine evrimsel değişimler katarak ulaşabiliriz. Çünkü sahip olduğumuz altyapı, kültür, insan kaynaklarını ve diğer birikimlerimizi bugünden yarına hemen değiştiremeyiz ve bu nedenle bunları yok sayamayız. Çünkü geleceği onlarla kuracağız. Yukarıda söylenenler bizim öngörülerimiz değil, bilgi toplumuna geçmiş ülkelerin bu geçişi açıklayan bilim adamlarının düşünceleridir. Bunların göz ardı edilmesinin sonucu olarak ülkemiz, ekonomisi ve geleceği giderek daha dışa ve sıcak paraya bağımlı hale gelmiştir. Uygulanan bu modelin bugüne kadar başarılı olmuş bir örneği var mıdır bilmiyoruz, ama aksine dair pek çok örnek vermek mümkündür. C S TRATEJİ 9 konuda dışa bağımlı, sıcak para hareketlerine ve ülke bünyesindeki arazi, tesis vb. mal satışına dayalı bir ekonomik politika benimsemişlerdir. Çalışmadan, evdeki malları satarak günü kurtarmaya benzeyen bu model sürdürülebilir mi? Veya nereye kadar idare eder ve sonuçları neler getirir? 4 Kritik bir jeopolitik konumda bulunan ülkemizin savunma stratejileri dışa bağımlı teknolojilere dayandırılabilir mi? Önce Soğuk Savaş döneminde, sonrasında da yakın bölgemizdeki ve sınırlarımız içindeki sorunlar nedeniyle, savunma harcamalarımız için bütçeden önemli pay aktarılmaktadır. Savunma tedariklerimizde de büyük ölçüde dışarıya ve dış teknolojilere bağımlıdır. Özellikle son olaylarda görülmüştür ki; teknolojiyi satanlar sadece paramızı değil stratejik bilgilerimizi de almakta hatta en gerekli durumlarda parasını verip aldığımız bu teknolojiyi kullanmamızı engellemektedirler. Böylesi sorunları içinde barındıran dış teknolojilere bağlı bir savunma, politika, strateji ve tedarik sistemi ile ne kadar sonuç alınabilir? 5 Son olarak yukarıdaki tüm açıklamalarla genel çerçevesini oluşturmaya çalıştığımız en kritik soruyu soralım. Şayet günün birinde küreselleşme sürecinin tüm sorunlarını yaşayan Türkiye, aldığı derslerle ve küreselleşmenin ileri ülkelere sağladığı fırsatları fark ederek sürdürülebilir bir çağdaşlaşma projesi yürütmek isterse, o zaman elinde kalan, kullanabileceği altyapı ve olanaklarla böylesi bir dönüşüm gerçekleştirebilir mi? Böylesi bir dönüşüm ancak araştırmateknoloji geliştirme ve inovasyon (ATGİ) yeteneği ve kültürünün sanayi, üniversite, toplum, örgütler, tüm kurumlar vb. her kesimde edinilmesine ve sürekli arttırılmasına dayanmalıdır. Bunun yanında bu dönüşüm buradan beslenen üretim süreci ile yüksek katma değer sağlanarak ülke ve insanların refahının esas alındığı bir döngü ile gerçekleşebilir. İşte asıl, bu kazanımların elde edilmesi ve rekabet üstünlüğü sağlayacak şekilde korunması için küresel araçların kullanılması gereklidir. Tıpkı bazı ülkelerin yaptığı gibi. Böylesi bir politikanın temel araçları acaba o zaman geldiğinde elimizde kalmış olacak mıdır? Yoksa tümüyle satıp, savmış mı olacağız? Yazımıza Mustafa Şeref Bey’den bir alıntı ile başlamıştık, onunla bitirelim. Şöyle demiştir Cumhuriyet’in Bakanı: "Bu memlekette bir vakitler şimendiferler, bankalar, ticaret, sanayi, milli şirketlerin hisse senetleri, hatta en iyi tarlalar ve şehirler dâhilindeki en iyi emlak Türklerin değil ecnebilerin elinde idi. Bu memleket tarihinde milli iktisat namıyla hiçbir kavram kavrayamamıştır. Milli iktisattan bahsetmek bir zamanlar bir kabahat, bir zamanlar da bir bilmeceden bahsetmek gibi bir şeydi" Umarız biz de yakın bir gelecekte "bir zamanlar" diye anlatırız, bu soruların şimdiki cevaplarını… Bilgi toplumuna geçiş, kapsamlı planmalama gerektiriyor Cumhuriyet yönetiminin varolma yolunda verdiği savaşım ve başarı günümüzde de yinelenebilir. Türkiye’nin endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçişi için kılavuzu yakın geçmişinde saklı… desteklenebilir unsurlar yine gelişmiş ülkelerin üstünlüklerini borçlu olduğu ArGe gibi alanlarla sınırlandırılmıştır. Uygunluk değerlendirme, ArGe vb. unsurların bir kültür haline getirilebilmeleri oldukça uzun uğraş ve zaman ile kapsamlı ulusal politikalar gerektirdiğinden, gelişmekte olan ülkeler için tehdit olarak görülen bu tür yapısal gerekler, şayet bunlarla ilgili ilerlemeler sağlanırsa, hem gelişme ve hem de küresel rekabet alanında çok değerli ve önemli fırsatları da bünyesinde barındırmaktadır. Türkiye burada belirtilen unsurlar başta olmak BİLGİ ÇAĞINDAKİ GELECEĞİMİZ Türkiye’nin bilgi çağında yerini ve geleceğini belirleyecek soruları yanıtlamaya çalışırsak, aşağıdaki tablo ortaya çıkmaktadır. 1 Türkiye’nin küreselleşme sürecindeki yeri neresidir? Türkiye küreselleşme sürecinde, bu süreçten beklentilerin önemli bir bölümünü, hem de küreselleşmenin öncülerinden daha hızlı uygulamıştır. Hatta birçok konuda bir toplumsal bilinç ve mutabakat yaratılmasına gerek bile görülmemiştir. Bırakın kapsamını, olası etkilerini, toplumun adını Türkiye’deki robot çalışmaları istenilen düzeyde değil bile bilmediği pek çok yasa ve uygulama, kimi zaman kıra döke yürürlüğe girmiştir. Hükümetler, öğretmeninin gözüne girmek isteyen çocuklar gibi, bu işin mimarlarının beklentilerinin de çok ötesinde işler yapmışlardır. "Aferin" aldılar mı bilmiyoruz ama bu kadar çaba sonucu bu sürecin önemli bir aktörü olmaları gerekirken, durum gerçekten böyle midir? Gelinen noktada yerimiz neresidir? Ya da bize biçilen rol(ler) nelerdir? 2 Gelişmelerin tehdit ve fırsatları analiz edilmiş midir? Fırsatlardan yeterince yararlanılmış mıdır? Küreselleşmenin mimarları, kendilerine üstünlük sağlayacak ya da üstünlüklerini koruyacak kural ve uygulamaları tüm dünya için geçerli kılmıştır. Örneğin; ulusal ürünlerin gümrük üzere, küreselleşme ve bilgi toplumuna doğru duvarları ile korunması artık olanaklı değildir. Ancak, evrilmede kural ve gerekleri madalyonun farklı görünürde malların sınır tanımadan serbest ticaretini yönleriyle yeterince analiz edip, toplumsal mutabakatla sağlamak üzere geliştirilen ve genel olarak "uygunluk ulusal politika ve stratejilerini oluşturmuş ve bunları değerlendirme" diyebileceğimiz, mal ve hizmet hayata geçirmiş midir? ticaretinin akreditasyonu, belgelendirilmesi ve teknik 3 Dışa bağımlı desteklere ve sıcak para harmonizasyon alanındaki küresel uygulamalar, hareketlerine dayanan ekonomik sistem tercihi bilinçli özellikle gelişmiş ülkelerce tam da bunun tersi yani midir? Sürdürülebilir mi? kendi mallarının sınır tanımaksızın hareketinin Yöneticilerimiz, bilgi toplumunda yetkin bir ATGİ sağlanması ama yabancı malların sınırlarda takılması altyapı ve kültüründen beslenen, ileri teknoloji odaklı amacıyla da uygulanabilmektedir. Ya da, ve yüksek katma değerli üretim stratejileri yerine, her
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle